Can steroids save your life? - Anees Bahji

Çeviri: Can Boysan Gözden geçirme: Miraç Şendil

Steroids: they’re infamous for their use in sports.

Spordaki kullanımları yüzünden steroidlerin adı çıkmış durumda.

But they’re also found in inhalers, creams to treat poison ivy and eczema,

Fakat steroidler solunum aletlerinde,

zehirli sarmaşıklar ile egzamayı tedavi eden kremlerde

and shots to ease inflammation.

ve iltihabı hafifletmeye yarayan aşılarda da bulunuyor.

The steroids in these medicines aren’t the same as the ones used to build muscle.

Bu ilaçlardaki steroidler, kas geliştirmek için kullanılan steroidlerin aynısı değil.

In fact, they’re all based on yet another steroid—

Doğrusu, bunların hepsinin temelinde başka bir steroid var,

one our body produces naturally, and we can’t live without.

bu steroidi vücudumuz doğuştan üretiyor ve o olmadan da yaşayamayız.

Taking a step back, the reason there are so many different steroids

Bir adım geri gidelim, birçok farklı steroidin olmasının sebebi

is because the term refers to substances with a shared molecular structure,

bu terimin vücuttaki ortak etkilerden ziyade

rather than shared effects on the body.

içerdiği ortak molekül yapısını ifade etmesidir.

Steroids can be naturally occurring or synthetic,

Steroidler doğal ya da sentetik biçimde meydana gelebilir

but what all steroids have in common is a molecular structure

fakat bütün steroidlerin ortak noktası molekül yapılarıdır,

that consists of a base of four rings made of 17 carbon atoms

bu yapılar, 17 karbon atomundan meydana gelen dört halka temelinden oluşur

arranged in three hexagons and one pentagon.

ve üç altıgen ile bir beşgen şeklinde dizilmiştir.

A molecule must contain this exact arrangement to be a steroid,

Bir molekül, steroid olabilmek için bu eksiksiz dizilime sahip olmalıdır,

though most also have side chains—

yine de çoğunun yan zinciri de vardır -

additional atoms that can dramatically impact the molecule’s function.

bu yan zincirler, molekülün işleyişini önemli ölçüde etkileyen ilave atomlardır.

Steroids get their name from the fatty molecule cholesterol.

Steroidler ismini yağlı bir molekül olan kolesterolden alır.

In fact, our bodies make steroids out of cholesterol.

Vücutlarımız aslında steroidleri kolesterolden faydalanarak üretirler.

That fatty cholesterol base means that steroids

Bu yağlı kolesterolün temeli,

steroidlerin yağlı hücre zarını geçebildiğini

are able to cross fatty cell membranes and enter cells.

ve hücrelere girebildiğini ifade eder.

Within the cell, they can directly influence gene expression

Hücre içinde gen ifadesini ve protein sentezini

and protein synthesis.

doğrudan etkileyebilirler.

This is different from many other types of signaling molecules,

Bu durum birçok sinyal moleküllerinden farklıdır,

which can’t cross the cell membrane

sinyal molekülleri hücre zarını geçemez

and have to create their effects from outside the cell,

ve etkilerini daha karmaşık yollarla

through more complicated pathways.

hücre dışından yaratmak zorundadırlar.

So steroids can create their effects faster than those other molecules.

Yani steroidler, etkilerini diğer moleküllere nazaran

daha hızlı yaratırlar.

Back to the steroids in anti-inflammatory medications:

İltihap önleyici ilaç tedavilerinde kullanılan steroidlere geri dönelim:

all of these are based on a naturally occurring steroid called cortisol.

Bu steroidlerin tümü kortizol denen ve doğal olarak ortaya çıkan

bir steroidi temel alırlar.

Cortisol is the body’s primary stress signal,

Kortizol vücudun birincil stres sinyalidir

and it has a huge range of functions.

ve çok fazla sayıda işlevi vardır.

When we experience a stressor—

Strese neden olan bir şey yaşadığımızda -

anything from a fight with a friend, to spotting a bear,

bir arkadaşımızla kavga etmekten, bir ayıyla karşılaşmaya

to an infection or low blood sugar—

enfeksiyona veya düşük kan şekerine kadar olan stres -

the brain reacts by sending a signal from the hypothalamus to the pituitary gland.

beyin, hipotalamustan hipofiz bezine bir sinyal göndererek buna tepki verir.

The pituitary gland then sends a signal to the adrenal glands.

Daha sonra hipofiz bezi, böbrek üstü bezine sinyal gönderir.

The adrenal glands produce cortisol, and release some constantly.

Böbrek üstü bezi kortizol salgılar ve bunun bir kısmını sürekli salıverir.

But when they receive the signal from the pituitary gland,

Fakat hipofiz bezinden sinyal aldığında

they release a burst of cortisol,

çok sayıda kortizolu salıverir,

which spurs the body to generate more glucose for energy,

bu da enerji için vücudu daha çok glikoz üretmeye teşvik eder,

decrease functions not immediately related to survival, like digestion,

sindirim gibi hayati olmayan işlevleri de azaltır

and can activate a fight-flight-or-freeze response.

ve "savaş, kaç ya da dur" tepkisini aktive edebilir.

This is helpful in the short term, but can cause undesirable side effects

Bu durum kısa vadede faydalıdır

fakat çok uzun sürerse uykusuzluk ve zayıf ruh hali gibi

like insomnia and lowered mood if they last too long.

nahoş yan etkilere sebep olabilir.

Cortisol also interacts with the immune system in complex ways—

Kortizol, bağışıklık sistemiyle de karmaşık yollarla etkileşim içindedir,

depending on the situation,

bu, duruma göre değişir

it can increase or decrease certain immune functions.

ve belirli bağışıklık işlevlerini arttırır veya azaltır.

In the process of fighting infection,

Enfeksiyonla mücadele esnasında,

the immune system often creates inflammation.

bağışıklık sistemi sıklıkla iltihaba yol açar.

Cortisol suppresses the immune system’s ability to produce inflammation,

Kortizol, bağışıklık sisteminin iltihaba yol açma yetisini baskılar,

which, again, can be useful in the short term.

bu da yine kısa vadede faydalı olabilir.

But too much cortisol can have negative impacts,

Fakat çok fazla kortizol olumsuz etkilere yol açabilir,

like reducing the immune system’s ability to regenerate bone marrow and lymph nodes.

bu olumsuz etkilerden biri ise

bağışıklık sisteminin kemik iliği ile lenf bezi yenileme yetisini düşürmektir.

To prevent levels from staying high for too long,

Çok uzun süre yüksek seviyelerde kalmasını engellemek için

cortisol suppresses the signal that causes the adrenal glands

kortizol, böbrek üstü bezinin

daha çok kortizol salıvermesine yol açan sinyali baskılar.

to release more cortisol.

Medicinal corticosteroids channel cortisol’s effects on the immune system

Tıbbi kortikosteroidler,

alerjik tepkimelerle, döküntülerle ve astımla savaşmak için

to fight allergic reactions, rashes, and asthma.

kortizolün bağışıklık sistemindeki etkilerini temel alır.

All these things are forms of inflammation.

Bunların hepsi iltihabın türleridir.

There are many synthetic steroids that share the same basic mechanism:

Aynı mekanizmayı paylaşan birçok sentetik steroid vardır,

they enhance the body’s cortisol supply,

bu steroidler vücudun kortizol kaynağını arttırırlar,

which in turn shuts down the hyperactive immune responses

bu da karşılığında,

iltihaba yol açan ve aşırı etkin olan bağışıklık tepkilerini durdurur.

that cause inflammation.

These corticosteroids sneak into cells and can turn off the “fire alarm”

Bu kortikosteroidler hücrelere gizlice sokulurlar

ve iltihap sinyallerinin gen ifadesini baskılayarak

by suppressing gene expression of inflammatory signals.

"yangın alarmı"nı kapatabilirler.

The steroids in inhalers and creams impact only the affected organ—

Solunum aletlerindeki ve kremlerdeki steroidler

sadece etki altındaki organı, yani deriyi veya akciğerleri etkilerler.

the skin, or the lungs.

Intravenous or oral versions, used to treat chronic autoimmune conditions

Bunların damar içine tesir eden veya ağızdan alınan çeşitleri

kronik otoimmün hastalıkları tedavi etmek için kullanılır,

like lupus or inflammatory bowel disease, impact the whole body.

bu hastalıklara, bütün vücudu etkileyen

lupus veya iltihabi bağırsak hastalığı örnek verilebilir.

With these conditions, the body’s immune system attacks its own cells,

Bu hastalıklarda, vücudun bağışıklık sistemi kendi hücrelerine saldırır,

a process analogous to a constant asthma attack or rash.

bu süreç, sürekli olan astım ataklarına veya döküntüye benzer.

A constant low dose of steroids

Düşük dozajlı ve durağan bir steroid

can help keep this renegade immune response under control—

bu kaçak bağışıklık tepkisinin kontrol altında tutulmasına yarayabilir

but because of the negative psychological and physiological effects

fakat uzun süre maruz kalma sonucunda oluşan

olumsuz psikolojik ve fizyolojik etkiler yüzünden

of longterm exposure,

higher doses are reserved for emergencies and flare-ups.

daha yüksek dozajlar, acil durumlar ve ani ateşlenmeler için ayrılmıştır.

While an asthma attack, poison ivy welts, and irritable bowel syndrome

Astım atağı, zehirli sarmaşık izi ve hassas bağırsak sendromu

might seem totally unrelated, they all have something in common:

birbirleriyle tamamen alakasız görünse de

hepsinin ortak bir yanı var:

an immune response that’s doing more harm than good.

faydadan çok zararı olan bir bağışıklık tepkisi.

And while corticosteroids won’t give you giant muscles,

Ayrıca kortikosteroidler size devasa kas kazandırmaz,

they can be the body’s best defense against itself.

yalnızca vücudun kendisine karşı en iyi savunmacısı olabilirler.