The rise and fall of the Mughal Empire - Stephanie Honchell Smith

Çeviri: esra kurul Gözden geçirme: Emel Çırakoğlu

It’s 1526 in what is now Northern India,

Günümüzün Kuzey Hindistan’ında yıl 1526

and Sultan Ibrahim Lodhi is about to face off against a prince

ve Sultan İbrahim Ludî Orta Asyalı bir prensle

from Central Asia, Zahiruddin Muhammad Babur.

Zahîreddîn Muhammed Bâbur’le yüzleşmek üzere.

To quash the threat, the Sultan brings his war elephants to battle.

Tehditi ortadan kaldırmak için Sultan savaşa fillerini de getiriyor.

But it’s said that the explosions of Babur’s cannons and muskets

Ancak Babür’ün top ve tüfek patlamalarının filleri ürküttüğü

startled the elephants and they trampled the Sultan’s own army.

ve Sultan’ın kendi ordusunu ezip geçtiği söylendi.

Babur had long harbored ambitions of building his own empire.

Babür’ün uzun süre kendi imparatorluğunu kurma hırsı vardı.

Though he was descended from some of the world’s most successful conquerors,

Dünyanın en başarılı fatihlerinin soyundan gelse de

he struggled to gain a foothold

Orta Asya’da birçok hırslı prens arasında

among the many ambitious princes in Central Asia.

tutunmak için mücadele etti.

So he turned his attention to India,

Bu yüzden dikkatini Hindistan’a çevirdi.

where his descendants stayed and built the Mughal Empire,

torunlarının Babür İmparatorluğunu kurduğu yer,

one of the wealthiest and most powerful states in the early modern world

eski modern dünyada en varlıklı ve en güçlü devletlerden biri

and home to nearly a quarter of the global population.

ve dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine ev sahipliği yapmaktadır.

Babur died just four years after that fateful battle,

Babür bu önemli savaşın ardından hemen öldü

but his own memoirs and the work of his descendants

ancak onun kendi anıları ve torunlarının gayreti

immortalized him in colorful fashion.

onu renkli bir şekilde ölümsüzleştirdi.

His daughter, Gulbadan, recalled in her own memoir how Babur—

Kızı Gulbadan, kendi anılarında Babur’un nasıl—

having recently given up drinking—

yakın zamanda içki bırakmasını—

filled a newly-constructed pool with lemonade rather than wine.

yeni yapılan havuzu şarap yerine limonata ile doldurdu.

His grandson, Akbar, commissioned exquisite miniature paintings

Torunu Ekber, Babür hikayelerini kişiye özel minyatür boyacılığı yapmakla

of Babur’s stories—

görevlendirildi—

one depicted the empire’s founder riding through his camp,

biri imparatorluğun kurucusunu sarhoşken atının üzerinde yığılıp kalmış

drunkenly slumped over his horse.

bir şekilde kampın içinden geçerken resmetti.

It was Akbar who consolidated Mughal power.

Babür’ün gücünü sağlamlaştıran Ekberdi.

He established protections for peasants—

Köylüler için koruma tesis etti—

which in turn increased their productivity and generated more tax revenue—

Bu da üretkenliği artırdı ve daha fazla vergi geliri sağladı—

and embarked on military campaigns to expand Mughal territory.

ve Babür topraklarını genişletmek için askeri kampanyalara girişti.

Princes who swore allegiance to him were rewarded,

Ona biat eden prensler ödüllendirildi,

while he made brutal examples of those who resisted,

direnenlerin acımasız örneklerini verirken,

killing them and many of their subjects.

onları ve tebaalarını öldürüyordu.

His conquests opened access to port cities on the Indian Ocean,

Hint Okyanusunda, fetihleri liman şehirlerine ulaşımı açtı,

which connected the Mughals to Arab, Chinese, Ottoman, and European traders,

Babürleri Arap, Çinli, Osmanlı ve Avrupalı tüccarlara bağlayan,

bringing in incalculable wealth,

çok büyük zenginlik getiren,

including silver and new crops from the Americas.

Amerika’dan gümüş ve yeni mahsuller dahil.

As the Muslim ruler of a diverse, multiethnic empire,

Çeşitli, çok ırklı bir imparatorluğun Müslüman bir hükümdarı olarak

Akbar worked to create internal cohesion by appointing members

Ekber, Hindu çoğunluğun üyelerini

of the Hindu majority to high positions in his government,

hükümetinde yüksek mevkilere atayarak,

marrying a Hindu bride,

Hindu bir gelinle evlenerek

and distributing translated copies of the “Mahabharata,”

ve Müslüman soylularına yazdığı eski bir Hint destanı şiiri

an ancient Indian epic poem, to his Muslim nobles.

“Mahabharata”nın çevrilmiş kopyalarını dağıtarak iç uyum yaratmaya çalıştı.

Akbar also hosted lively religious debates where Sunni and Shia Muslims,

Ayrıca Ekber, Sünni ve Şii Müslümanlar,

Hindus, Jains, Zoroastrians,

Hindular, Jainler, Zerdüştlerin

and the newly arrived Portuguese Jesuit missionaries

ve yeni gelen Portekizli Cizvit misyonerler, kendi inançlarının

erdemlerini savundukları dini tartışmalara ev sahipliği yaptılar.

defended the merits of their respective faiths.

While most participants viewed this as an intellectual exercise,

Çoğu katılımcı bunu entelektüel bir egzersiz olarak görürken

Portuguese missionaries were disappointed by their failure to convert Akbar.

Portekizli misyonerler, Ekber’i dinine döndürme başarısızlığıyla

hayal kırıklığına uğradılar.

The Mughals built architectural masterpieces

Babürler,

such as the Taj Mahal and the Red Fort,

Tac Mahal ve Kızıl Kale gibi

a palace three kilometers around, that housed 50,000 people

50 bin kişiyi barındıran üç kilometrelik bir saray ve muhteşem altın

and contained the magnificent gold and jewel-encrusted Peacock Throne.

ve mücevherlerle kaplı Tavus Kuşu Tahtı’nı içeren mimari şaheserler inşa etti.

Just the throne took seven years to construct.

Sadece tahtın inşası yedi yıl sürdü.

During its first 180 years, the Mughals had only six rulers,

İlk 180 yıl boyunca Babürlerin yalnızca altı hükümdarı oldu,

which contributed to the empire’s stability.

bu da imparatorluğun istikrarına katkıda bulundu.

When the fourth emperor, Jahangir,

Dördüncü imparator Cihangir,

struggled with alcohol and opioid addiction,

alkol ve opioid bağımlılığı ile mücadele ederken

his wife, Nur Jahan, took the reins as co-ruler.

eşi Nur Cihan, eş hükümdar olarak kontrolü eline aldı.

When a traitorous general captured her husband in an attempted coup,

Hain bir general, kocasını darbe girişiminde yakaladığında

she negotiated his release and rallied the army to stop the rebellion.

serbest bırakılması için pazarlık yaptı ve isyanı durdurmak için orduyu topladı.

She once led a hunting party to track down a tiger that was terrorizing a village,

Bir keresinde bir köye terör estiren bir kaplanın izini sürmek için

bir av partisine liderlik etmişti.

leading one poet to write:

Bir şairi yazmaya yönlendiriyor.

“Though Nur Jahan be in form of a woman/ In the ranks of men she’s a tiger-slayer.”

“Nur Cihan bir kadın şeklinde olsa da/ erkekler safında o bir kaplan avcısı.”

Following the death of the sixth emperor, Aurangzeb, in 1707,

Altıncı imparator Alemgir’in 1707′de ölümünün ardından,

seven emperors took the throne over the next 21 years.

sonraki 21 yıl boyunca yedi hükümdar daha tahta geçti.

These frequent transitions of power reflected

Bu sık güç değişimleri

the larger political, economic, social, and environmental crises

18. yüzyıl boyunca imparatorluğu rahatsız eden

daha büyük politik, ekonomik, sosyal ve çevresel krizleri yansıtıyordu.

that plagued the empire throughout the 18th century.

In response to this turmoil,

Bu hengameye cevaben,

regional leaders started refusing to pay taxes and broke away from Mughal control.

bölge liderleri, vergileri ödemeyi reddetmeye

ve Babür kontrollerini yok saymaya başladılar.

The British East India Company offered military support to these regional rulers,

İngiliz Doğu Hindistan Şirketi,

bölge liderlerine askeri destek sağlamayı teklif etti.

which in turn increased the company's political influence,

Bu da şirketin politik etkisini artırdı.

enabling it to eventually take direct control of Bengal,

Nihayet Hindistan’daki en zengin bölgelerden birisi olan Bengal’in

one of the wealthiest regions in India.

doğrudan kontrolünü ele almasına sağladı.

By the 19th century, the East India Company had massive political influence

19. yüzyılda, Doğu Hindistan Şirketi, büyük bir siyasi etkiye

and a large standing army, which included Indian troops.

ve Hindistan askeri birliklerinin de dahil sürekli orduya sahipti.

When these troops revolted in 1857,

1857′de bu birlikler ayaklandığında

aiming to force out the British and restore Mughal influence,

İngilizleri zorla göndermeyi ve Babür etkisini onarmayı amaçlıyorlardı

the British government intervened,

İngiliz hükümeti müdahale etti,

replacing company rule with direct colonial rule,

Şirket kurallarını doğrudan koloni kurallarıyla değiştirerek

deposing the last Mughal emperor and sending him into exile.

son Babür hükümdarını tahttan indirerek sürgüne gönderdi.

And so, over three centuries after its founding,

Böylece, kuruluşundan üç asır sonra

the Mughal Empire came to an end.

Babür İmparatorluğu sonlandı.