Life of an astronaut - Jerry Carr

Transcriber: Andrea McDonough Reviewer: Bedirhan Cinar

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Saliha Karatepeli

Normally astronaut training takes about one full year,

Bir astronotun eğitimi neredeyse bir yıl sürer

and it includes such subjects as

ve astronomi,

astronomy,

astrofizik,

astrophysics,

flight physiology,

uçuş fizyolojisi,

orbital gezingenler

orbital trajectories,

ve orbital yönetim gibi

or orbital management.

konular içerir.

Another part of the astronaut basic training is survival training.

Astronotların eğitiminin bir diğer temel parçası hayatta kalma eğitimidir.

In the days of Gemini,

Gemini günlerinde,

you never knew for sure where a spacecraft might land

aciliyet veya yörüngeden çıkma durumu varsa

if there was an emergency, deorbit.

bir uzay aracının nereye inebileceğini asla bilemezsiniz.

So, we had to take desert training,

Bu yüzden çöl eğitimi,

water training,

su eğitimi ve ormanda sağ kalma eğitimi

and jungle survival training.

almak zorunda kaldık.

So, we had to learn how to cook and eat snake

Yani, yılan ve bunun gibi diğer şeyleri

and all other, such other good things as that,

nasıl yapıp yiyeceğimizi

ve çölde su yapmayı öğrenmek zorunda kaldık.

and how to make water in a desert.

After that year and a half of astronaut basic training,

O yıldan ve astronot temel eğitiminin yarım yılından sonra,

our names were all put on a list

isimlerimiz bir listeye kondu

and that list was quite a bit longer at that time

ve bu liste o zamanlar mevcut olan

kontenjan listesinden biraz daha uzundu.

then there were seats available.

And so, we were all given other duties

Böylece, hepimizi meşgul etmek

to keep us occupied

ve eğitimlerimize devam etmemize yardımcı olmak için

and to help continue our training.

başka görevler verildi.

Five of us were assigned to the lunar module,

Beşimiz ay modülüne atandık

and our job was to be with these lunar modules

ve bizim işimiz inşa edilirken

bu ay modülleriyle birlikte olmaktı.

as they were being built.

Orada çok fazla zaman geçirdik.

So, we spent a lot of time there.

I must admit that probably I had more time

Muhtemelen Ay Modülü 6 numaranın zemininde uyuyarak,

sleeping on the floor of Lunar Module #6

modülle ayda uçan takımdan

than the crew who flew it on the moon.

daha fazla zaman geçirdiğimi itiraf etmeliyim.

Well, my next job was to be on the support crew of Apollo 8,

Bir sonraki işim, Apollo 8'in destek ekibinde olmaktı

and Apollo 8 was the spacecraft that flew to the moon

ve Apollo 8, aya uçan ve geri dönen

ancak inmeyen uzay aracıydı.

and came back but did not land.

When they went behind the moon,

Ayın arkasına geçtiklerinde,

they were supposed to do a thrusting maneuver

onları yavaşlatmak için bir itme manevrası

to slow them down

yapmaları gerekiyordu,

so they would be captured into lunar orbit.

böylece ayın yörüngesine gireceklerdi.

So we just had to sit and cool our heels

Böylece ayın arkasına girdiklerinde

when they went behind the moon,

sadece oturup beklemek zoundaydık.

and we knew if they came out a little early on the other side,

Eğer diğer taraftan biraz erken çıkarlarsa

that they had not burned enough,

yeterince hızlanmadılarsa,

yeterince yavaşlamadılarsa,

not slowed down enough,

boşluğa gitmeye devam edeceklerini

and were going to skip out into space,

ve yörüngeye girmeyeceklerini biliyorduk.

they wouldn't be captured in orbit.

If they came out a little bit late,

Eğer biraz geç çıkmışlarsa,

it meant they had over-done it,

bunu fazla yaptıkları

ve yörüngede olmayacakları

and they weren't going to be in orbit,

but were going to begin a spiral down to the lunar surface.

ama ay yüzeyine hızlıca inecekleri anlamına geliyordu.

And, of course, without a lunar module,

Tabii ki, ay kapsülünüz yoksa

that kind of ruins your whole day.

bu gününüzü mahvedebilir.

You can imagine how relieved we were

Ayın diğer tarafında

görünmeleri gerektiği anda

at the instant that they were supposed

göründükleri zaman ne kadar rahatladığımızı

to appear on the other side of the moon

that they appeared!

hayal edebilirsiniz.

My next assignment was again a support crew assignment on Apollo 12,

Bir sonraki görevim yine Apollo 12'deki bir destek ekibindeydi

and Apollo 12 was struck by lightning

ve Apollo 12'ye pistten çıkan yolda

on its way off the pad.

yıldırım çarptı.

A nearby thunderstorm,

Yakındaki bir fırtınada,

there was a lightning bolt that went over

uzay gemisinin en uç kısmına

and hit the very tip of the spacecraft.

bir şimşek çarptı.

The charge went down through the spacecraft,

Yük, uzay aracından

güçlendiricinin içinden geçerek

through the booster,

down the exhaust gases,

egzoz gazlarından aşağı doğru giderek

and grounded out on the launching pad.

fırlatma rampasına inmişti.

It killed the electrical power system

Elektrik güç sistemini

ve bilgisayarların hepsi öldürdü.

and the computers all died.

Onlar için içeride olmanın nasıl hissettirdiğini

You can imagine what it must have been like

for them inside because suddenly the lights all went out

hayal edebilirsiniz çünkü aniden ışıklar söndü

and then they came back on

ve sonra piller yükü aldıklarında

when the batteries picked up the load.

tekrar yanmaya başladı.

And, every single warning light and caution light

Uzay aracındaki her bir uyarı ışığı

in the spacecraft was on and flashing,

ve ikaz ışığı

yanıp sönüyordu ve tüm gerekli ziller,

and all the necessary bells, whistles, and buzzards

düdük sesleri ve orada olan şeyler

and things that are in there,

all were going off at the same time.

aynı anda kesiliyordu.

The crew was totally confused

Mürettebatın kafası neler olup bittiğiyle ilgili olarak

as to what was going on.

tamamen karıştı.

When we were settled in orbit,

Yörüngeye yerleştiğimizde,

we tested all the various systems

çeşitli sistemleri test ettik

ve her şey iyi görünüyordu.

and everything looked good.

So, that, now I figured this is it,

Bu kadar diye düşündüm

and sure enough, I did get an assignment,

ve kısa süre sonra bir görev,

a flight assignment.

bir uçuş ataması aldım.

I was assigned to the back-up crew of Apollo 16,

Apollo 16'nın yedek ekibine tayin edildim,

which meant that I was to be on the param crew of Apollo 19.

bu da Apollo 19'un ana ekibinde olacağım anlamına geliyordu.

And, several weeks into the training,

Eğitime birkaç hafta kala NASA bir sürpriz yaptı

NASA made the surprise announcment

that they were going to cancel Apollos 18, 19, and 20.

ve Apollo 18, 19 ve 20 görevlerini

iptal edeceklerini açıkladı.

We were in the middle of the Vietnam War,

Vietnam Savaşı'nın ortasındaydık,

the budget was in bad shape,

bütçe kötüydü.

so you can imagine there were three

Bu yüzden hayal kırıklığına uğrayan üç sefil adamın

very, very sad hangdog guys moping around the office

aya uçuşları iptal olduğu için

because we lost our flight to the moon.

ofiste amaçsızca dolandıklarını hayal edebilirsiniz.

But, several weeks later, I got a call from Tom Stafford,

Ancak birkaç hafta sonra

o zaman Kıdemli Astronot olan Tom Stafford'dan

the Senior Astronaut at that time,

and he wanted me in his office,

bir telefon aldım

ve beni ofisine çağırdı, içeri girdim

and I went in,

and he told me that he was sorry

ve bana bu fırsatı kaçırdığım için

that I had missed my opportunity for the moon,

üzgün olduğunu söyledi,

but he said, "I've got another assignment for you."

ama "Senin için başka bir görevim var" dedi.

He said, "I want you to be the commander

"Üçüncü ve son Skylab görevinin

of the third and final Skylab mission."

şefi olmanı istiyorum" dedi.

And, he said, "Do you think you could do the job?"

''Bu işi yapabileceğini düşünüyor musun?'' dedi.

And I said, "Of course, yes!"

''Tabi ki de evet!'' dedim.

And, I'll have to admit,

a certain lump in my chest and in my stomach,

İtiraf etmeliyim ki,

göğsümde ve midemde bir yumruk vardı,

because I was a rookie,

çünkü bir çaylaktım

and they normally don't assign a rookie to be a commander,

ve normalde şef olması için bir çaylak atamazlar,

usually you have to have at least one flight under your belt,

genellikle en az bir uçuşunuz olması gerekir,

but they assigned me to that,

ama beni görevlendirdiler,

which was really kind of a shock

ki bu beni gerçekten şok etti

because the last rookie commander was Neil Armstrong on Gemini 8.

çünkü son çaylak şef Gemini 8'deki Neil Armstrong'du.