Why should you read Virginia Woolf? - Iseult Gillespie

Çeviri: Selda Yener Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi

What if William Shakespeare had a sister who matched his imagination,

William Shakespeare'in hayal gücü, esprileri

ve kelimeleri kullanışı aynı olan bir kız kardeşi olsa nasıl olurdu?

his wit, and his way with words?

Would she have gone to school and set the stage alight?

Okula gidebilir ya da sahneleri kasıp kavurabilir miydi?

In her essay "A Room of One's Own,"

"Kendine Ait Bir Oda" adlı denemesinde

Virginia Woolf argues that this would have been impossible.

Virginia Woolf bunun mümkün olmadığını savunuyor.

She concocts a fictional sister who's stuck at home,

Kendini nişanlanıp kaçmaya çalışan bir kız olarak bulmadan önce

snatching time to scribble a few pages

birkaç sayfa yazabilmek için

before she finds herself betrothed and runs away.

fırsat kollayan hayali bir kız kardeş yaratır.

While her brother finds fame and fortune, she remains abandoned and anonymous.

Erkek kardeşi şöhret ve paraya kavuşurken o yalnız ve meçhul biridir.

In this thought experiment,

Bu düşünce deneyinde,

Woolf demonstrates the tragedy of genius restricted,

Woolf kısıtlanan dehanın dramını gösterir

and looks back through time for hints of these hidden histories.

ve bu tür hikayelerin ipuçlarını görmek için geçmişe gider.

She wrote, "When one reads of a witch being ducked,

Woolf şöyle der: "Suya batırılarak cezalandırılan bir cadı,

of a woman possessed by devils,

içine kötü ruhlar girmiş bir kadın,

of a wise woman selling herbs,

şifalı bitkiler satan bilge bir kadın

or even a very remarkable man who had a mother,

veya bir annesi olan dikkat çekici bir erkek hakkında

then I think we're on the track of a lost novelist,

yazılar okuduğumda, kayıp bir romancı,

a suppressed poet,

bastırılmış bir şair,

of some mute and inglorious Jane Austen."

dilsiz ve tanınmamış bir Jane Austen'ın izinde olduğumuzu düşünürüm."

"A Room of One's Own" considers a world denied great works of art

"Kendine Ait Bir Oda" dışlama ve eşitsizlik yüzünden

due to exclusion and inequality.

muhteşem sanat eserlerini yok sayan bir dünyayı ele alır.

How best can we understand the internal experience of alienation?

Yabancılaşmanın içsel dünyamıza etkisini en iyi nasıl anlayabiliriz?

In both her essays and fiction,

Deneme ve kurgularında,

Virginia Woolf shapes the slippery nature of subjective experience into words.

Virginia Woolf öznel deneyimin hileli doğasını kelimelere döker.

Her characters frequently lead inner lives that are deeply at odds

Karakterleri, sık sık dış hayatlarıyla ters düşen

with their external existence.

içsel yaşamlar sürmüştür.

To help make sense of these disparities, the next time you read Woolf,

Gelecek sefer Woolf okurken bu uyumsuzlukları anlamanıza

here are some aspects of her life and work to consider.

yardımcı olacak bazı noktalar ve düşünmeniz gereken konular var.

She was born Adeline Virginia Stephen in 1882 to a large and wealthy family,

Adeline Virginia Stephen 1882'de büyük ve varlıklı bir ailede doğdu,

which enabled her to pursue a life in the arts.

bu onun sanatla iç içe bir yaşam sürmesini sağladı.

The death of her mother in 1895 was followed by that of her half-sister,

Annesinin 1895'te ölümünü sonraki yıllarda üvey kız kardeşi,

father, and brother within the next ten years.

babası ve erkek kardeşinin ölümü izledi.

These losses led to Woolf's first depressive episode

Bu ölümler Woolf'un ilk depresif dönemine

and subsequent institutionalization.

ve sonrasında akıl hastanesine yatırılmasına neden oldu.

As a young woman, she purchased a house

Genç bir kadın olarak

in the Bloomsbury area of London with her siblings.

Londra'nın Bloomsbury bölgesinde kız kardeşleriyle bir ev kiraladı.

This brought her into contact with a circle of creatives,

Bu ev onu yaratıcı bir çevre ile iletişime geçirdi,

including E.M. Forster,

buna E.M. Forster,

Clive Bell,

Clive Bell,

Roger Fry,

Roger Fry

and Leonard Woolf.

ve Leonard Woolf dahildir.

These friends became known as the Bloomsbury Group,

Bu arkadaşlar Bloomsbury Group olarak tanındı

and Virginia and Leonard married in 1912.

ve Virginia ile Leonard 1912'de evlendi.

The members of this group were prominent figures in Modernism,

Bu grubun üyeleri, gerçeğin temsil ediliş şeklinde

a cultural movement that sought to push the boundaries

sınırları aşmayı amaçlayan bir kültürel akım olan

of how reality is represented.

Modernizmin önde gelen isimleriydi.

Key features of Modernist writing include the use of stream of consciousness,

Modernist yazımın temel özellikleri bilinç akışı,

interior monologue,

iç monolog,

distortions in time,

zamansal algıda bozukluk

and multiple or shifting perspectives.

ve çoklu ya da değişken perspektif kullanımıdır.

These appear in the work of Ezra Pound,

Bu özellikler Ezra Pound,

Gertrude Stein,

Gertrude Stein,

James Joyce,

James Joyce,

and Woolf herself.

ve Woolf'un kendi eserlerinde görülür.

While reading Joyce's "Ulysses," Woolf began writing "Mrs. Dalloway."

Woolf, Joyce'un "Ulysses"ini okurken "Mrs. Dalloway"i yazmaya başlar.

Like "Ulysses," the text takes place over the course of a single day

Tıpkı "Ulysses" gibi olay tek bir gün içinde gerçekleşir

and opens under seemingly mundane circumstances.

ve sıradan görünen olaylar ile başlar.

"Mrs. Dalloway said she would buy the flowers herself."

"Mrs. Dalloway, çiçekleri kendisinin alacağını söyledi."

But the novel dives deeply into the characters' traumatic pasts,

Ancak roman karakterlerin travmatik geçmişlerinin derinine iner,

weaving the inner world of numbed socialite Clarissa Dalloway,

hissiz sosyeteden Clarissa Dalloway'in ve bunalımda olan savaş gazisi

with that of the shell-shocked veteran Septimus Warren Smith.

Septimus Warren Smith'in iç dünyasını da araya serpiştirir.

Woolf uses interior monologue to contrast the rich world of the mind

Woolf iç monologu, zihnin zengin dünyası ile

against her characters' external existences.

karakterlerin dışsal yaşamlarını karşılaştırmak için kullanır.

In her novel "To the Lighthouse,"

"Deniz Feneri" romanında

mundane moments, like a dinner party, or losing a necklace

yemekli bir davet veya kolye kaybetmek gibi günlük olaylar

trigger psychological revelations in the lives of the Ramsay's,

Ramsay ailesinin psikolojisini dışa vurmalarını tetikler,

a fictionalized version of Woolf's family growing up.

Woolf'un içinde büyüdüğü ailenin kurgusal versiyonudur bu.

"To the Lighthouse" also contains one of the most famous examples

"Deniz Feneri"nde ayrıca Woolf'un zamanı radikal bir şekilde

of Woolf's radical representation of time.

betimlemesinin en önemli örnekleri bulunur.

In the Time Passes section,

Romanın 'Zaman Geçiyor' bölümünde

ten years are distilled into about 20 pages.

on yıllık süre yaklaşık yirmi sayfaya dökülmüştür.

Here, the lack of human presence in the Ramsays' beach house

Ramsays ailesinin yazlık evinde kimsenin olmayışı

allows Woolf to reimagine time in flashes and fragments of prose.

Woolf'un zamanı anlık ve bölümler halinde tekrar hayal etmesini sağlar.

"The house was left. The house was deserted.

"Ev terk edilmişti. Ev ıssızdı.

It was left like a shell on a sand hill to fill with dry salt grains

Kumdan bir tepe üzerine kuru tuz taneleri ile dolmaya bırakılan deniz kabuğu gibi

now that life had left it."

şimdi yaşam da onu terk etmişti.

In her novel "The Waves,"

"Dalgalar" adlı romanında

there is little distinction between the narratives of the six main characters.

altı ana karakterin hikâyelerinde küçük bir fark var.

Woolf experiments with collective consciousness,

Woolf, altı sesi bir ses içinde toplayarak

at times collapsing the six voices into one.

ortak bilinci deneyimler.

"It is not one life that I look back upon:

"Geçmişe baktığımda gördüğüm tek bir hayat değil:

I am not one person: I am many people:

Tek bir kişi değilim ben: Birçok kişiyim:

I do not altogether know who I am,

Ne tam olarak kim olduğumu biliyorum,

Jinny, Susan, Neville, Rhoda or Louis,

Jinny, Susan, Neville, Rhoda yoksa Louis mi

or how to distinguish my life from their's."

ne de kendi hayatımı onlarınkinden nasıl ayırt edeceğimi.

In "The Waves," six become one, but in the gender-bending "Orlando,"

"Dalgalar"da altı karakter birleşirken farklı cinsiyetlere dönüşen "Orlando"da

a single character inhabits multiple identities.

bir karaktere birden fazla kişilik yüklenir.

The protagonist is a poet who switches between genders and lives for 300 years.

Kahraman, bir cinsiyetten diğerine geçen ve 300 yıl yaşayan bir şairdir.

With its fluid language and approach to identity,

Akıcı dili ve kişiliğe olan yaklaşımı ile

"Orlando" is considered a key text in gender studies.

"Orlando" cinsiyet çalışmalarında önemli bir metin kabul edilir.

The mind can only fly so far from the body

Zihin, yaşamın sınırları altına girmeden önce

before it returns to the constraints of life.

bedenden uzaklara kaçabilir.

Like many of her characters, Woolf's life ended in tragedy

Birçok karakteri gibi Woolf'un yaşamı da trajedi ile biter,

when she drowned herself at the age of 59.

59 yaşında kendini suya atar.

Yet, she expressed hope beyond suffering.

Buna rağmen acıdan çok umudu dile getirmiştir.

Through deep thought, Woolf's characters are shown

Derin düşünce yoluyla, Woolf'un karakterlerinin

to temporarily transcend their material reality,

geçici bir süre için cisimlerinin ötesine geçtiği gösterilir

and in its careful consideration of the complexity of the mind,

ve zihnin karmaşıklığı dikkate alındığında

her work charts the importance of making our inner lives known to each other.

eseri, içsel yaşamlarımızı birbirimize açmanın önemini gösterir.