How to make a mummy - Len Bloch

Mumya nasıl yapılır - Len Bloch

5,309,012 views ・ 2015-06-18

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Neslihan Kara Gözden geçirme: Elif Şahin
00:06
Death and taxes are famously inevitable, but what about decomposition?
0
6700
7231
Ölüm ve vergiler herkesçe bilindiği gibi kaçınılmazdır, peki ya çürüme ?
00:13
As anyone who's seen a mummy knows,
1
13931
2628
Daha önce mumya görmüş olan birinin de bilebileceği gibi,
00:16
ancient Egyptians went to a lot of trouble to evade decomposition.
2
16559
5304
antik Mısırlılar çürümekten kurtulmak için çok uğraşmışlardır.
Peki ne kadar başarılıydılar ?
00:21
So, how successful were they?
3
21863
4179
Yaşayan hücreler sürekli kendilerini yeniler.
00:26
Living cells constantly renew themselves.
4
26042
2855
00:28
Specialized enzymes decompose old structures,
5
28897
3374
Özel enzimler eski yapıları parçalar
00:32
and the raw materials are used to build new ones.
6
32271
3341
ve ham maddeler yeni olanları yapmakta kullanılır.
00:35
But what happens when someone dies?
7
35612
3118
Peki, birisi öldüğünde ne olur ?
00:38
Their dead cells are no longer able to renew themselves,
8
38730
2861
Ölü hücreleri artık kendilerini yenileyemez
00:41
but the enzymes keep breaking everything down.
9
41591
3588
ama enzimleri her şeyi yıkmaya devam eder.
00:45
So anyone looking to preserve a body
10
45179
2616
Yani cesedi korumakla ilgilenen birisi,
00:47
needed to get ahead of those enzymes before the tissues began to rot.
11
47795
4430
dokular çürümeye başlamadan enzimlerden kurtulmalıdır.
00:52
Neurons die quickly,
12
52225
2076
Nöronlar hızlı ölür
00:54
so brains were a lost cause to Ancient Egyptian mummifiers,
13
54301
3695
bu yüzden Antik Mısır mumyacıları için beyin ümitsiz bir vak'adır,
00:57
which is why, according to Greek historian Herodotus,
14
57996
3605
Yunan tarihçisi Heredotus'a göre bu sebeple,
01:01
they started the process by hammering a spike into the skull,
15
61601
4452
mumyalama sürecine kafatasına çivi çakarak başlayıp,
beyini ezmiş, burun yoluyla onu dışarı çıkarmış ve gelecekteki
01:06
mashing up the brain, flushing it out the nose
16
66053
3093
01:09
and pouring tree resins into the skull to prevent further decomposition.
17
69146
5808
çürümeleri önlemek için kafatasının içine ağaç reçinesi dökmüşlerdir.
01:14
Brains may decay first, but decaying guts are much worse.
18
74954
6168
Beyin ilk sırada çözünüyor olabilir fakat çözünen bağırsaklar çok daha berbat.
01:21
The liver, stomach and intestines contain digestive enzymes and bacteria,
19
81122
5526
Karaciğer, mide ve ince bağırsaklar hazmettirici enzimlere ve bakterilere
01:26
which, upon death, start eating the corpse from the inside.
20
86648
5441
sahiptir ki o enzimler ölümden sonra, içeriden cesedi yemeye başlar.
01:32
So the priests removed the lungs and abdominal organs first.
21
92089
4586
Bu yüzden rahip ilk olarak akciğerleri ve karnın içindeki organları çıkartır.
01:36
It was difficult to remove the lungs without damaging the heart,
22
96675
3087
Kalbe zarar vermeden akciğerleri çıkartmak zordur fakat kalbin,
01:39
but because the heart was believed to be the seat of the soul,
23
99762
3496
ruhun bulunduğu yer olduğuna inanıldığından,
01:43
they treated it with special care.
24
103258
2350
kalbe özel bir ilgiyle yaklaştılar.
01:45
They placed the visceral organs in jars
25
105608
2211
İç organları kavanoza koyup,
01:47
filled with a naturally occurring salt called natron.
26
107819
3340
sodyum karbonat denen doğal olarak da bulunan bir tuzla doldururlar.
01:51
Like any salt, natron can prevent decay by killing bacteria
27
111159
5681
Herhangi bir tuz gibi, sodyum karbonat da bakterileri öldürerek ve
01:56
and preventing the body's natural digestive enzymes from working.
28
116840
4411
vücudun doğal hazmettirici enzimlerinin çalışmasını önleyerek çürümeyi durdurur.
02:01
But natron isn't just any salt.
29
121251
3532
Fakat sodyum karbonat herhangi bir tuz değildir.
02:04
It's mainly a mixture of two alkaline salts,
30
124783
3208
Ağırlıklı olarak iki alkalik tuz, çamaşır sodası ve kabartma tozundan
02:07
soda ash and baking soda.
31
127991
3022
oluşan bir karışımdır.
02:11
Alkaline salts are especially deadly to bacteria.
32
131013
3801
Alkalin tuzlar bakteriler için özellikle öldürücüdür.
02:14
And they can turn fatty membranes into a hard, soapy substance,
33
134814
4676
Yağlı zarlardan sıkı, sabunsu maddelere dönüşebilirler
böylece cesedin yapısını korurlar.
02:19
thereby maintaining the corpse's structure.
34
139490
3349
02:22
After dealing with the internal organs,
35
142839
2362
İç organlarla işleri bittikten sonra,
02:25
the priest stuffed the body cavity with sacks of more natron
36
145201
4078
rahip vücudun oyuklarını bir sürü sodyum karbonat torbasıyla doldurur
02:29
and washed it clean to disinfect the skin.
37
149279
3417
ve deriyi arındırmak için cesedi yıkardı.
02:32
Then, the corpse was set in a bed of still more natron
38
152696
4873
Sonrasında ise, dışındaki etlerin korunması için, ceset 35 günlüğüne
02:37
for about 35 days to preserve its outer flesh.
39
157569
4946
daha fazla sodyum karbonatın bulunduğu bir yatağa yerleştirilirdi.
02:42
By the time of its removal,
40
162515
1897
Çıkarıldığında,
02:44
the alkaline salts had sucked the fluid from the body
41
164412
3177
alkalin tuzlar cesetteki sıvılar tarafından emilmiş
02:47
and formed hard brown clumps.
42
167589
2960
ve kahverengi kümelere dönüşmüş olurdu.
02:50
The corpse wasn't putrid,
43
170549
2112
Ceset çürütülmedi
02:52
but it didn't exactly smell good, either.
44
172661
3728
fakat çok güzel koktuğu da söylenemez.
Rahip cesedi mühürlemek için, üzerine ağaç reçinesi döker,
02:56
So, priests poured tree resin over the body to seal it,
45
176389
3476
02:59
massaged it with a waxy mixture that included cedar oil,
46
179865
4464
sedir yağı da içeren yapışkan bir karışımla ona masaj yapardı
ve daha sonra bir ketene onu sarardı.
03:04
and then wrapped it in linen.
47
184329
2658
03:06
Finally, they placed the mummy in a series of nested coffins
48
186987
3728
Son olarak, cesedi iç içe geçmiş tabutlar dizisine hatta bazen
03:10
and sometimes even a stone sarcophagus.
49
190715
4192
taş bir lahite yerleştirirlerdi.
Peki antik Mısırlılar çürümeyi önlemede ne kadar başarılıydılar ?
03:14
So how successful were the ancient Egyptians at evading decay?
50
194907
4778
03:19
On one hand, mummies are definitely not intact human bodies.
51
199685
5168
Bir yandan, mumyalar kesinlikle bozulmamış insan vücutları değildir.
03:24
Their brains have been mashed up and flushed out,
52
204853
3973
Beyinleri ezilip, dışarı atılmış,
03:28
their organs have been removed and salted like salami,
53
208826
4050
organları dışarı çıkarılıp salam gibi tuzlanmış,
03:32
and about half of their remaining body mass has been drained away.
54
212876
4495
ve geri kalan vücutlarının yarısı da suyunu çekmiştir.
03:37
Still, what remains is amazingly well-preserved.
55
217371
4603
Geriye kalanlar hala çok iyi korunuyor.
03:41
Even after thousands of years,
56
221974
1794
Binlerce yıl sonra bile,
03:43
scientists can perform autopsies on mummies
57
223768
2576
bilim adamları ölümlerine neyin sebep olduğunu saptayabilmek için
03:46
to determine their causes of death,
58
226344
2341
mumyalara otopsi uygulayabiliyor
03:48
and possibly even isolate DNA samples.
59
228685
3950
ve büyük bir ihtimalle DNA örnekleri bile ayırt edilebiliyor.
03:52
This has given us new information.
60
232635
2823
Bu bize yeni bir bilgi veriyor.
03:55
For example, it seems that air pollution was a serious problem in ancient Egypt,
61
235458
5912
Örneğin, antik Mısır'da hava kirliliği ciddi bir sorunmuş gibi görünüyor,
04:01
probably because of indoor fires used to bake bread.
62
241370
4344
muhtemelen bunun sebebi ekmek yapmak için evde yakılan ateşlerdi.
04:05
Cardiovascular disease was also common, as was tuberculosis.
63
245714
5977
Tıpkı verem gibi, kalbe ve kan damarlarına bağlı hastalıklar da yaygındı.
04:11
So ancient Egyptians were somewhat successful at evading decay.
64
251691
4611
Yani antik Mısırlılar bir şekilde çürümeyi önlemede başarılı oldular.
04:16
Still, like death, taxes are inevitable.
65
256302
4904
Ama hala, ölüm gibi, vergiler de kaçınılmaz.
Bazı mumyalar taşınırken, tuzlu bir balık gibi vergilendirilirlerdi.
04:21
When some mummies were transported, they were taxed as salted fish.
66
261206
5369
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7