Why good ideas get trapped in the valley of death— and how to rescue them

Çeviri: Alper Arslan Gözden geçirme: Ebrar Batmaz

They’ve passed every test, cleared every hurdle, jumped through every hoop.

Her testi geçtiler, her engeli aştılar, her halkadan atladılar.

Now, all that remains is to unleash them on the world.

Şimdi geriye kalan tek şey onları dünya üzerinde serbest bırakmak.

But wait— what’s this?

Ama bekleyin. Bu da ne?

Ah, yes, there’s one more challenge. They must now across the valley of death.

Ah, evet, bir tane daha mücadele var. Ölüm vadisini geçmek zorundalar.

All new products must pass through here before they reach the market.

Bütün yeni ürünler piyasaya sürülmeden önce buradan geçmek zorunda.

Many never make it out, and sometimes that’s OK—

Çoğu bunu asla başaramaz ve işe yaramaz, bir ihtiyacı karşılamaz

if they don’t work, don’t fill a need, or for any number of other reasons.

ya da diğer sebeplerden dolayı işe yaramazlarsa bu sorun değildir.

But inventions that could help address massive global issues also face this risk.

Ama büyük küresel sorunları çözmeye yardım edebilecek icatlar bile

bu riskle karşı karşıyadır.

That’s because a technology’s potential isn’t the only factor

Çünkü bir teknolojinin potansiyeli onun başarılı olup olmayacağını belirleyen

that determines whether it will succeed.

tek etken değildir.

The valley of death is especially risky for innovations

Ölüm vadisi özellikle, yazılımın aksine karışık fiziksel objeler içeren yenilikler

involving complex physical objects as opposed to software,

ve tıp, malzeme yapımı ve taşıma gibi hükümet denetimi altındaki

and for those in highly regulated industries,

endüstri alanları için risklidir.

like medicine, building materials, and transportation.

Regulations and other obstacles aren’t inherently bad—

Yasalar ve diğer engeller doğası gereği kötü değillerdir,

they’re often designed to keep people safe—

genelde insanları güvende tutmak için tasarlanmışlardır.

but they do tend to scare off investors,

Ama yatırımcıları korkutmaya eğilimlilerdir.

and that’s what traps good ideas in the valley of death:

Bu da iyi fikirleri ölüm vadisinde hapseden şeydir.

their funding dries up before they can become profitable.

Sermayeleri kazanç sağlanabilir olmadan tükenir.

One of the fields where this problem is most pressing today

Bu sorunun en baskılayıcı olduğu alanlardan biri

is zero-carbon technologies.

sıfır karbon teknolojileri alanıdır.

They’re essential to our future

Onlar geleceğimizin olmazsa olmazlarıdır

because they will help us eliminate greenhouse gas emissions

çünkü sera gazı emisyonlarını yok edip iklimimizi dengelemeye yardım edecekler.

and stabilize our climate.

But they also have features that make them particularly vulnerable

Ama onları ölüm vadisinde savunmasız yapan özellikleri de var.

in the valley of death.

Let’s look at why that is, and how we can change it.

Bunun neden olduğuna ve bunu nasıl değiştirebileceğimize bir bakalım.

All new technologies must go through a development phase

Bütün teknolojiler kazanç sağlanabilir hale gelmeden önce

before they can become profitable.

bir geliştirme aşamasından geçerler.

For zero-carbon technologies,

Sıfır karbon teknolojileri için bu aşamanın maliyeti yüksektir.

the costs of this phase are high, the timelines are long,

Zaman çizelgesi uzundur

ve yapabilecekleri iyiliğe rağmen talep genellikle azdır.

and, in spite of the good they can do,

demand is often low because they can require big changes

Çünkü hem altyapıda hem de tüketici davranışlarında

in both infrastructure and consumer behavior.

büyük değişimler gerektirirler.

For example, electric heat pumps don’t burn fossil fuels and,

Örneğin, elektrikli ısıtma boruları fosil yakıtlarla çalışmaz

when you factor in savings on energy use,

ve enerji kullanımındaki tasarrufları hesaba kattığınızda

are cost-competitive with gas furnaces,

gazlı fırınlar ile maliyet açısından rekabet halindedirler.

but homeowners only change their heating and cooling systems every few decades.

Ancak ev sahipleri ısıtma ve soğutma sistemlerini

birkaç on yılda bir değiştirirler.

Direct air capture technologies, meanwhile,

Bu sırada doğrudan hava yakalama teknolojileri

remove CO2 directly from the atmosphere.

CO2′yi direkt olarak atmosferden kaldırır.

We need these technologies to reach our emissions goals,

Emisyon hedeflerimize ulaşmak için bu teknolojilere ihtiyacımız var

and several of them have already been proven to work,

ve birkaçının işe yaradığı kanıtlandı.

but they’re at risk of getting trapped in the valley of death

Ama pahalı oldukları için hala ölüm vadisinde hapsolma riskleri var.

because they're expensive.

This creates a vicious cycle because the best way to lower costs

Bu kısır döngü yaratıyor çünkü maliyeti düşürmek için en iyi yol

is by, well, practicing: making more of a product and refining it.

pratik yaparak bir üründen daha fazlasını yapıp onu geliştirmektir.

But high initial costs scare off investors,

Ama yüksek başlangıç maliyetleri yatırımcıları korkutur

and without their money,

ve onların parası olmadan

companies can’t continue to develop their technologies—

şirketler teknolojilerini geliştirmeye devam edemezler.

and can't ultimately decrease costs.

Sonuç olarak da maliyetleri azaltamazlar.

Fortunately, there’s a way to break this cycle:

Neyse ki bu döngüyü kırmanın bir yolu var.

governments can help close the gap,

Hükümetler, özel yatırımcılar sosyal yararları olan yüksek potansiyelli

when private investors won’t fund technologies

with such a high potential for social benefit.

teknolojilere yatırım yapmadığında arayı kapatmaya yardım edebilir.

This isn’t just theoretical:

Bu sadece teorik değildir.

in the 1990s, functioning solar panels existed,

1990′larda çalışan güneş panelleri ortaya çıktı

but weren’t widely adopted because of their cost.

ama maliyetlerinden dolayı çok fazla benimsenmediler.

To change this, Germany offered government loans to companies creating solar panels,

Bunu değiştirmek için Almanya, güneş paneli üreten firmalara

and legally obligated utility companies

devlet kredisi verdi ve kamu hizmet kuruluşlarını

to buy electricity produced using renewable energy.

yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen elektrik satın almaya mecbur etti.

The U.S. and China followed suit by financing major solar panel projects.

ABD ve Çin de güneş paneli projelerini finanse ederek aynı şeyi yaptı.

The cost of solar has dropped almost 90% since 2009,

Güneş enerjisinin maliyeti 2009′dan beri %90 düştü

making it much easier to adopt.

ki bu da onu benimsemeyi kolaylaştırdı.

A similar thing happened for wind energy:

Benzer bir şey rüzgar enerjisi için de yaşandı.

during the oil crisis of the 1970s, Denmark invested in wind power

1970′lerdeki petrol krizi sırasında Danimarka rüzgar gücüne yatırım yaptı

and started taxing winds’ fossil fuel-based competitors.

ve rüzgarın fosil yakıtla çalışan rakiplerini vergilendirmeye başladı.

Other countries took similar steps,

Diğer ülkeler de benzer adımlar attı ve dünya çapında

and as more wind power was generated worldwide,

daha fazla rüzgar gücü üretildikçe teknolojinin maliyeti önemli ölçüde düştü.

the costs of this technology dropped dramatically.

These success stories tell us that government initiatives work—

Bu başarı hikayeleri bize hükümet girişimlerinin işe yaradığını söylüyor.

initiatives like boosting spending on research and development,

Araştırma ve geliştirme harcamalarını destekleyen girişimler gibi.

offering tax and loan incentives to startups

Sıfır karbon teknolojilerini geliştirmek isteyen

that want to develop zero-carbon technologies

işletmelere ve bunları satın almak isteyen tüketicilere

and consumers who want to buy them, and putting a price on carbon emissions.

vergi indirimi ve kredi teşviği yapmak, karbon emisyonlarına da fiyat biçmek gibi.

We need governments to do what they did for solar and wind

Daha çok yenilik için hükümetlerin,

güneş ve rüzgar enerjisi için yaptıklarını yapmalarına ihtiyacımız var.

for many more innovations.

At the end of the day, ideas and inventions alone

Sonuçta fikirler ve icatlar tek başlarına en korkutucu sorunlarımızı çözemezler.

can’t solve our most daunting problems—

policies and markets have to be shaped

Politikalar ve piyasalar, en gelecek vaat eden teknolojilerin

so the most promising technologies can succeed.

başarıya ulaşması için şekillendirilmelidir.