How work kept me going during my cancer treatment | Sarah Donnelly

28,672 views ・ 2018-05-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:13
It was June 2014.
0
13436
2700
Haziran 2014'tü.
00:16
I was 30 years old,
1
16754
1309
30 yaşındaydım.
00:19
and I received a call from my doctor's office
2
19119
2110
Doktorun ofisinden bir çağrı aldım.
00:21
to say my test results were in.
3
21253
2067
Test sonuçlarım gelmişti.
00:24
So I walked up to see her in my lunch break, and my doctor said
4
24460
4373
Yemek molamda onu görmeye gittim ve doktorum bana,
00:28
she was very sorry to tell me that I had breast cancer.
5
28857
3655
göğüs kanseri olduğum için çok üzgün olduğunu söyledi.
00:34
I didn't want to believe her and at first, I didn't.
6
34442
4246
Ona inanmak istemedim ve ilk başta inanmadım.
00:38
You see, I'm a lawyer and I needed some evidence.
7
38712
3785
Anlarsınız ya, ben bir avukatım ve kanıta ihtiyacım vardı.
00:42
So I'm very embarrassed to tell you all
8
42601
2603
Bu yüzden size bunu söylemekten çok utanıyorum,
00:45
that I stood up and I walked around to where she was sitting
9
45228
3850
ayağa kalktım ve doktorumun oturduğu yere kadar gittim,
00:49
so that I could look over her shoulder and verify
10
49102
2890
omzunun üzerinden bakabileyim ve önündeki sayfada
00:52
what was written on the page in front of her.
11
52016
2105
ne yazılmış kontrol edebileyim diye.
00:54
(Laughter)
12
54145
1202
(Gülüşmeler)
00:55
Malignant carcinoma.
13
55371
1587
Kötü huylu karsinom.
00:57
But still not wanting to believe it, I said,
14
57864
3324
Fakat, hala inanmak istemeyerek dedim ki:
01:01
"Now, malignant carcinoma, you're sure that means cancer?"
15
61212
5601
"Şimdi, kötü huylu karsinomun kanser olduğuna emin misiniz?"
01:06
(Laughter)
16
66837
1206
(Gülüşmeler)
01:08
She told me she was sure.
17
68067
1667
Bana, emin olduğunu söyledi.
01:11
Back at work, I handed over the urgent things that needed to be done
18
71376
3500
İşe döndüm, kanserim yayılmış mı görmek için daha fazla
01:14
while I was having more tests to see if my cancer had spread.
19
74900
3296
test yaptıracağım dönemde yapılması gereken acil işlerimi teslim ettim.
01:18
But at that moment, work wasn't my priority.
20
78895
3000
Fakat o anda, iş önceliğim değildi.
01:23
I was thinking about how I was going to tell my family and friends
21
83046
3120
Aileme ve arkadaşlarıma kanser olduğumu
nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.
01:26
that I had cancer.
22
86190
1200
01:28
How I was going to answer their questions
23
88165
1968
Onların durumun ne kadar kötü olduğuna, iyileşebileceğime ilişkin sorularına
01:30
about how bad it was and whether I was going to be OK,
24
90157
3095
nasıl cevap verecektim,
01:33
when I didn't know that myself.
25
93276
1817
cevabını kendim bile bilmezken.
01:36
I was wondering if my partner and I
26
96307
1691
Eşim ve benim bir aile kurmak için
01:38
would ever have an opportunity to start a family.
27
98022
2317
bir fırsatım olacak mıydı merak ediyordum.
01:41
And I was figuring out how I was going to tell my mother,
28
101094
3444
Ve anneme nasıl söyleyeceğimi çözmeye çalışıyordum.
01:44
who had herself had breast cancer when she was pregnant with me.
29
104562
3753
Annem bana hamileyken göğüs kanserine yakalanmıştı.
01:49
She would know how I was feeling
30
109165
1928
Nasıl hissettiğimi bilebilirdi.
01:51
and have an idea of what lay ahead for me.
31
111117
2627
Beni neyin beklediğiyle ilgili bir fikri olabilirdi.
01:53
But I also didn't want her to have to relive her cancer experience.
32
113768
4588
Ama onun kanser deneyimini tekrar yaşamak zorunda kalmasını da istemiyordum.
01:59
What I didn't appreciate at the time
33
119568
2294
O zamanlar kıymetini bilmediğim şey ise,
02:01
was that work was about to play a huge role in my treatment and recovery.
34
121886
4484
tedavimde ve iyileşmemde büyük bir rol oynayacak olan işimdi.
02:07
That it would be my coworkers and my job
35
127402
3135
Çalışma arkadaşlarım ve işim,
02:10
that would make me feel valuable and human
36
130561
2008
bir istatistikmişim gibi hissedebileceğim zamanlarda
02:12
at times when I would have otherwise felt like a statistic.
37
132593
2795
beni değerli ve insan hissettirenlerdi.
02:16
That it would be my job that would give me routine and stability
38
136379
4174
Birçok zor kişisel kararla ve birçok belirsizlikle
02:20
when I was dealing with so many difficult personal decisions
39
140577
2825
uğraştığım zamanlarda bana bir rutin ve istikrar sağlayan
02:23
and so much uncertainty.
40
143426
1572
yine işim olacaktı.
02:25
Like, what sort of breast reconstruction I was going to have.
41
145022
4133
Mesela, ne tür bir meme rekonstrüksiyonu olacağım gibi.
02:30
And at a time like that,
42
150680
1619
Ve bu gibi zamanlarda,
02:32
you would think that I would turn to my family and friends for support.
43
152323
3554
ailemin ve arkadaşlarımın desteğine başvurabileceğimi düşünebilirsiniz.
02:35
And yes, of course I did that.
44
155901
2706
Ve evet, tabii ki başvurdum.
02:39
But it would ultimately be my colleagues
45
159806
1929
Fakat, sonuç olarak iş arkadaşlarım
02:41
who would play a huge role in my day-to-day life.
46
161759
4373
günlük yaşamımda büyük bir rol oynayanlardı.
02:46
And they would be the ones to make me laugh.
47
166625
2990
Beni güldürenler yine onlardı.
02:49
You see, we were a pretty close team,
48
169639
3184
Anlayacağınız, epey samimi bir takımdık
02:52
and we shared a couple of really good in-jokes,
49
172847
2563
ve gerçekten de iyi şakalar yapıyorduk.
02:55
like this time they overheard someone ask me
50
175434
3961
Mesela, birinin bana saçımın nasıl bu kadar
02:59
how I got my hair so shiny and perfect --
51
179419
3755
parlak ve muhteşem olduğunu sormasına kulak misafiri oldular.
03:04
without knowing that it was, of course, a wig,
52
184002
2992
Onun tabii ki de bir peruk olduğunu bilmiyorlardı.
03:07
and you know, it was a very good wig
53
187018
2127
Ve bilirsiniz baya da güzel bir peruktu,
03:09
and it did make getting ready in the mornings very easy.
54
189169
3156
sabahları hazırlanmamı çok kolaylaştırdı.
03:12
(Laughter)
55
192349
1347
(Gülüşmeler)
03:13
But in little moments like this, I appreciated what their support meant,
56
193720
4619
Bunun gibi zamanlarda onların desteğinin ne anlama geldiğini anladım
03:18
and I wondered what I would have done without that network.
57
198363
3174
ve bu çevrem olmadan ne yapacaktım merak ettim.
03:22
I've spoken with so many people, women in particular,
58
202716
4158
Çok fazla kişiyle konuştum, özellikle kadınlarla,
03:26
who haven't had the chance to have that network
59
206898
2873
bu çevreye sahip olma şansı olmayanlarla,
03:29
because they haven't been given the opportunity to work through treatment.
60
209795
3976
çünkü onların tedavisi boyunca çalışma fırsatı yoktu.
03:35
And there are several reasons for this.
61
215471
2269
Ve bunun birkaç nedeni var.
03:37
But I think it mostly comes down to overly paternalistic employers.
62
217764
3821
Fakat bence bu çoğunlukla aşırı ataerkil işverenlerden geliyor.
03:42
These employers want you to go away and focus on yourself.
63
222375
4369
Bu işverenler işten uzaklaşıp kendine odaklanmanı istiyor.
03:47
And come back when you're better.
64
227077
2246
Ve daha iyi olduğunda geri dönmeni.
03:50
And they use those kinds of phrases.
65
230196
2400
Bu tür cümleler kullanıyorlar.
03:53
And while these responses are well-meaning,
66
233135
3174
Ve bu yanıtlar iyi niyetliyken,
03:56
knowing the benefits it brought me,
67
236333
1920
bana sağlayacağı faydaları bilirken,
03:58
it makes me incredibly frustrated
68
238277
2992
beni inanılmaz derecede hayal kırıklığına uğratan
04:01
when people are told that they couldn’t or shouldn't work,
69
241293
3868
insanların çalışamayacağımı veya çalışmamam gerektiğini söylediği zamandı,
04:05
when it's something that they want to do and physically can do.
70
245185
3265
onların yapmamı istediği ve fiziksel olarak yapabileceğim zamanda.
04:09
So I started to look into what an employer is required to do
71
249605
3210
Bu yüzden, birine kanser teşhisi konulduğu zaman
04:12
when someone presents with a cancer diagnosis.
72
252839
2706
işvereninin ne yapması gerektiğini araştırmaya başladım.
04:16
I discovered that under Australian law, cancer is considered a disability.
73
256839
4404
Avustralya yasasında kanserin bir engel olarak değerlendirildiğini buldum.
04:21
So if you are unable to perform your usual work duties,
74
261835
3413
Eğer normal işlerini yerini getiremiyorsan
04:25
your employer is obligated by the Disability Discrimination Act
75
265272
3920
işverenin Engelli Ayrımcılığı Yasası'na göre
04:29
to make reasonable adjustments to your working arrangements,
76
269216
3099
çalışmaya devam edebil diye
04:32
so that you can continue to work.
77
272339
2444
iş sözleşmene göre uygun ayarlamalar yapmak zorunda.
04:36
What would reasonable adjustments look like for me?
78
276014
2866
Bu uygun ayarlamalar bana nasıl görünecek?
04:40
I knew the obvious impacts my diagnosis was going to have on work.
79
280579
3928
Teşhisimin iş üzerinde yaratacağı kesin etkileri biliyordum.
04:45
Medical appointments would be scheduled during business hours,
80
285000
3341
Tıbbi randevular iş saatleri sırasında olacaktı
04:48
and I knew that I would need time off to recover from surgical procedures.
81
288365
4350
ve cerrahi işlemlerden sonra iyileşmek için zamana ihtiyacım olacaktı.
04:53
Again, being a typical lawyer,
82
293490
2429
Yine, tipik bir avukat olduğumdan,
04:55
I had done my due diligence on what to expect from treatment.
83
295944
3871
tedaviden ne beklediğim üzerine bir durum tespiti yaptım.
05:00
Admittedly, a lot of that was through Doctor Google,
84
300371
2445
Kuşkusuz ki bunun birçoğu Doktor Google üzerinden oldu,
05:02
perhaps not my best move and I wouldn't recommend that.
85
302840
3035
en iyi hareketim değildi ve bunu kimseye tavsiye etmiyorum.
05:05
(Laughter)
86
305895
1150
(Gülüşmeler)
05:07
But while I was ready for all the physical side effects,
87
307207
3142
Bütün fiziksel yan etkilere hazırken
05:10
what really scared me was this thing called chemo brain.
88
310373
3425
beni asıl korkutan şey, kemo beyin denen şeydi.
05:15
Chemo brain presents itself through memory loss,
89
315103
3131
Kemo beyin kendini hafıza kaybı,
05:18
an inability to concentrate
90
318258
2197
konsantrasyonda zorluk
05:20
and an inability to solve problems.
91
320479
2334
ve problemleri çözmede zorluk olarak gösterir.
05:23
And if this happened to me,
92
323226
1762
Ve eğer bu bana olsaydı,
05:25
I wondered how I was going to do my job as a lawyer.
93
325012
2794
avukat olarak işimi nasıl yapacağımı merak ettim.
05:28
Would I be forced to leave work?
94
328415
1794
İşi bırakmak zorunda mı kalacaktım?
05:30
And how could I possibly have a discussion with my manager
95
330924
4349
Ve nasıl etkilendiğimi bilmediğim halde,
05:35
about reasonable adjustments to my working arrangements
96
335297
2899
çalışma düzenlemelerimde makul ayarlamalar hakkında
05:38
when I didn't know how I was going to be impacted?
97
338220
2516
yöneticimle nasıl bir tartışma yapabilirdim?
05:41
I was fortunate to have a supportive manager
98
341823
3222
Önceden somut bir plan şart koşan yerine,
05:45
who was happy to see how things went as we went along,
99
345069
3818
işlerin nasıl gittiğini görmekten mutlu olan
05:48
rather than requiring a concrete plan up front.
100
348911
3097
destekleyici bir yöneticiye sahip olduğum için şanslıydım.
05:53
I was lucky that while he may not have even known
101
353546
3341
Bu makul ayarlamalar konseptinden
05:56
about this concept of reasonable adjustments,
102
356911
2730
haberdar olmasa bile
05:59
to him, it was just common sense.
103
359665
2698
ona göre, sadece sağduyulu olduğu için şanslıydım.
06:03
But I've learned that it's not common sense to everyone.
104
363220
3254
Fakat bunun herkes için sağduyu olmadığını öğrendim.
06:08
Everyone going through treatment will learn how it impacts them
105
368625
3301
Herkes onları nasıl etkileyeceğini ve kısıtlamalarının ne olduğunu
06:11
and what their limitations are.
106
371950
1793
öğreneceği tedavilerden geçiyordu.
06:14
And they'll learn to adjust for that.
107
374871
2063
Ve bunun için ayarlamayı öğrenecekler.
06:16
So for me, there were the tips and tricks that I learned about the treatment itself,
108
376958
4657
Benim için, tedavinin kendisi hakkında öğrendiğim ipuçları ve kısayollar vardı,
06:21
like, before you go to chemo,
109
381639
1730
mesela kemoya gitmeden önce,
06:23
you need to make sure you're really well hydrated
110
383393
2309
hemşirelerin damarlarını bulmalarına yardımcı olduğu için
06:25
and that you're warm, because it helps the nurses to find your veins.
111
385726
3381
susuz kalmadığından ve sıcak olduğundan emin olmalısın.
06:29
And make sure that you don't eat any of your favorite food,
112
389474
2944
Ve kemodan önce veya sonra
06:32
either before or after chemo,
113
392442
1953
favori yiyeceğini yemediğinden emin ol,
06:34
because you're going to be throwing that up
114
394419
2269
çünkü onu kusacaksın
06:36
and you won't ever want to look at it again.
115
396712
2102
ve ona bir daha bakmak bile istemeyeceksin.
06:38
(Laughter)
116
398838
1190
(Gülüşmeler)
06:40
I learned that one the hard way.
117
400052
1555
Ben bunu zor yoldan öğrendim.
06:42
And then there were the tricks for managing my workflow.
118
402292
2952
Ve sonra iş akışımı düzenlemek için ipuçları vardı.
06:45
I scheduled chemo for first thing on a Monday morning.
119
405720
2757
Kemoyu pazartesi sabah ilk iş olarak ayarladım.
06:49
I knew that from the time I left the cancer care unit,
120
409171
3072
Kanser tedavi unitesini terk ettikten sonra,
06:52
I had about four hours before this fog screen would come down
121
412267
4429
sis ekranı gelmeden ve tekrar hasta hissetmemden önce
06:56
and I would start to be sick.
122
416720
1840
yaklaşık dört saatim olduğunu biliyordum.
06:58
So I would use that time to clean my inbox and make any urgent calls.
123
418863
4174
Bu zamanı gelen kutumu boşaltmak ve acil aramaları yapmak için kullanacaktım.
07:04
The worst of the sickness would be gone within about 48 hours.
124
424371
3511
Hastalığın en kötü kısmı yaklaşık 48 saat içinde gitmiş oluyor.
07:08
And then I would log back into work from home.
125
428228
2238
Ve sonra evden işe geri girerim.
07:12
This treatment continued and I knew what to expect.
126
432053
3143
Tedavi sürerken neleri beklemem gerektiğini biliyordum.
07:15
I was able to set reasonable expectations with my business partners
127
435220
3429
İş ortaklarımla yapabileceklerim
07:18
about what I could do
128
438673
1889
ve yapabildiğim zaman çerçeveleri
07:20
and the time frames that I could do it in.
129
440586
2192
hakkında makul beklentiler belirledim.
07:23
But I still remember the hesitation in their voices
130
443387
4031
Fakat sıra birşeyler rica etmeye gelince seslerindeki tereddütü
07:27
when it came to asking for things.
131
447442
2207
hala hatırlayabiliyorum.
07:29
And asking me to do things by a certain time.
132
449673
2825
Ve benden kesin bir zamana kadar bir şey yapmamı istediklerinde.
07:32
And trust me, these were people
133
452522
1994
Bana güvenin, bu insanlar
07:34
that were not afraid of setting a good deadline.
134
454540
2267
düzgün bir son gün belirleme konusunda korkan kişiler değiller.
07:36
(Laughter)
135
456836
1150
(Gülüşmeler)
07:38
I got the impression they didn't want to put any extra pressure on me
136
458569
3445
Zor bir tedavi sürecinden geçerken üzerime ekstra basınç koymak
07:42
while I was going through treatment.
137
462038
1753
istemedikleri izlenimine kapıldım.
07:44
And while I appreciated the sentiment,
138
464133
2389
Ve ben bu duyguları takdir ederken,
07:46
I actually needed the deadlines.
139
466546
2133
aslında son günlere ihtiyacım vardı.
07:49
To me, that was something within my control
140
469085
2754
Benim için bu, kontrol altında kalamayacak
07:51
and something that could stay in my control
141
471863
2944
bir sürü şey varken benim kontrolümde olan
07:54
when there were so many things that couldn't.
142
474831
2159
ve kontrolüm altında kalabilen bir şeydi.
07:57
And as I was working from home,
143
477720
2428
Ve evden çalışıyordum,
08:00
I was thinking about how employers should be applying this concept
144
480172
3437
iki Avustralyalı erkek ve kadından birine 85 yaşında kanser tanısı konacakken,
08:03
of reasonable adjustments in our current age,
145
483633
2372
işverenlerimizin şu anki yaşımızda
08:06
where one in two Australian men and women
146
486712
3302
makul düzenlemeler
08:10
will be diagnosed with cancer by the age of 85.
147
490038
3166
kavramını nasıl kullanmaları gerektiğini düşünüyordum.
08:13
So, as we continue to work longer and longer into older age,
148
493815
5008
Daha ileriki yaşlarda daha fazla çalışmaya devam ettikçe,
08:18
the chances of having a serious illness while we're in the workforce
149
498847
3436
iş gücündeyken ciddi bir hastalığa yakalanma ihtimalimiz
08:22
are increasing.
150
502307
1150
artıyor.
08:24
And with technology enabling us to work anywhere, any time,
151
504584
5000
Ve teknoloji her yerde ve her zaman çalışmamıza izin veriyor,
08:29
reasonable adjustments are no longer contingent upon
152
509608
3793
makul düzenlemeler artık fiziksel olarak
08:33
whether or not you can continue to physically make it
153
513425
2893
fiziksel bir ortamda çalışmaya
08:36
into the physical office.
154
516342
1886
devam edip etmeyeceğine bağlı değil.
08:39
Reasonable adjustments are also not about
155
519299
2223
Makul düzenlemeler
08:41
just offering a longer break or a comfier chair to sit in,
156
521546
3998
daha güzel olsa da, daha uzun molalar veya daha rahat koltuklarla
08:45
although those things might be good, too.
157
525568
2404
alakalı değiller.
08:48
At the very least,
158
528854
1310
En azından,
08:50
we need to be applying the flexibility policies and strategies
159
530188
3245
aile sorumlulukları olan kişiler için olduğu gibi,
08:53
we've developed for other scenarios,
160
533457
1811
diğer senaryolar için geliştirdiğimiz
08:55
like for people with family responsibilities.
161
535292
3243
esneklik politikalarını ve stratejilerini uygulamak zorundayız.
08:59
But how can we ensure that people are even having a conversation
162
539831
4500
Ancak, bir yöneticinin ilk cevabı
09:04
about what reasonable adjustments might look like for them
163
544355
3405
“Ah hayır, daha iyi olana kadar işe geri dönme” olduğunda,
09:07
if a manager's first response is to say,
164
547784
3039
insanların makul ayarlamaların nasıl görünebileceği konusunda bir
09:10
"Oh no, don't come back to work until you're better."
165
550847
3580
konuşma yaptıklarından nasıl emin olabiliriz?
09:15
And a light went on for me.
166
555435
1698
Ve benim için bir ışık yandı.
09:17
It must be compulsory for managers
167
557903
2072
İşverenlerin çalışanları ile
09:19
to have to have these conversations with their employees.
168
559999
3237
bu konuşmaları yapmaları zorunlu olmalı.
09:23
And lessons from people like me,
169
563855
2278
Ve benim gibi tedavi sürecinde gerçekten çalışma imkanı olan
09:26
that have really benefited from working through treatment,
170
566157
2904
insanlardan öğrenilenler,
09:29
need to be more widely shared.
171
569085
2000
daha geniş bir alanda paylaşılmalı.
09:31
And I thought about what could be done to guide these conversations,
172
571990
3944
Ve bu konuşmalara yol gösterecek daha neler yapılabilir diye düşündüm,
09:35
and then an amazing colleague of mine, Camilla Gunn,
173
575958
3603
ardından harika meslektaşlarımdan biri olan Camilla Gunn
09:39
developed a "Working with Cancer" toolkit.
174
579585
2373
''Kanserle Çalışma'' denen bir araç geliştirdi.
09:42
The toolkit provides a framework for those diagnosed,
175
582855
3627
Bu araç teşhis koyulmuş kişiler için bir sistem sağlıyor;
09:46
their managers, their carers and their coworkers
176
586506
2992
onların müdürleri, bakıcıları ve çalışma arkadaşlarının kanser hakkında
09:49
to have conversations about cancer and the work support available.
177
589522
3836
bir konuşma yapmalarını ve çalışma desteği göstermelerini sağlıyor.
Camilla ile birlikte diğer kuruluşlara bu araç hakkında
09:54
Camilla and I have now been to other organizations
178
594101
2409
09:56
to talk about the toolkit
179
596534
1219
konuşmak ve konuşma sürecinde
09:57
and how it can help to guide through
180
597777
2587
yardımcı olmasını anlatmak için gittik,
10:00
what, quite frankly, are otherwise some pretty awkward conversations.
181
600388
3736
çünkü bazen gerçekten tuhaf konuşmalar oluyor.
10:04
And I'm pleased to say that the uptake of the toolkit is increasing.
182
604632
3919
Ve şunu söylemekten memnunum; bu aracın kavranması artıyor.
10:10
So what should be a manager's first response
183
610005
2540
Bir kişi hasta olduğunu söylediğinde
10:12
when somebody says that they're sick
184
612569
2414
ve işlerini nasıl etkileyeceğini bilmediklerinde
10:15
and they don't know how it's going to impact their work?
185
615007
2762
bir müdürün cevabı ne olmalı?
10:18
It must be this:
186
618450
2238
Şöyle olmalı:
10:20
"To the extent that you are able, and want to,
187
620712
3778
''Yapabildiğin ve istediğin kadarıyla,
10:24
we would love to work out an arrangement for you
188
624514
2333
tedavi sürecinde çalışmaya devam edebilmen için
10:26
to continue to work through treatment."
189
626871
2086
sana bir düzenleme yapmayı çok isteriz.''
10:29
We need to start positively engaging people with serious illness
190
629518
3928
Ciddi hastalıklara sahip insanları uzaklaştırmak yerine
10:33
to keep them in the workforce,
191
633470
2500
pozitif bir şekilde
10:35
rather than paternalistically pushing them away.
192
635994
3133
onları iş gücünde tutmak için çabalamalıyız.
10:40
I've told you my story because I want you to know the benefits
193
640299
4045
Size hikayemi anlattım çünkü tedavi sürecinde
10:44
that working through treatment brought me.
194
644368
2072
çalışmanın sunduğu faydaları bilmenizi istedim.
10:46
And I also want to change your perceptions
195
646836
2027
Eğer tedavi gören birinin sıkıldığını,
10:48
if you think that somebody going through treatment
196
648887
2443
kırılgan olduğunu ve sürekli kustuğunu düşünüyorsanız;
10:51
is just bored, frail and vomiting a lot.
197
651354
3571
algılarınızı değiştirmenizi istiyorum.
10:55
And yes, these things were true some of the time,
198
655784
2912
Ve evet, bu şeyler bazen doğru olabiliyor,
10:58
if not a lot of the time,
199
658720
2246
zamanın çoğunda değilse bile,
11:00
but I was also determined to push myself at work
200
660990
2421
fakat her zaman yaptığım kadar
11:03
as much as I had always done.
201
663435
1730
kendimi işe itmem için kararlıydım.
11:05
And I was able to do that because my employer gave me the choice.
202
665625
4611
Ve ben bunu yapabildim çünkü, işverenim bu seçeneği sundu.
11:11
Most importantly, I'm telling you
203
671307
2245
Her şeyden önemlisi bunu söylüyorum çünkü,
11:13
because while it's a seemingly obvious choice to give someone,
204
673576
4176
bir kişiye görünürde seçenek sunmak her zaman
11:17
it's not one that is always offered or encouraged.
205
677776
3358
o kişiye teklif sunulduğu veya onun cesaretlendirildiğini göstermez.
11:21
And it must be.
206
681158
1150
Ve bu olmalı.
11:23
Thank you.
207
683666
1167
Teşekkür ederim.
11:24
(Applause)
208
684857
4087
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7