Cheyenne Cochrane: A celebration of natural hair | TED

Çeviri: Seda Tozar Gözden geçirme: Ramazan Şen

I am from the South Side of Chicago,

Şikago'nun güney tarafındanım.

and in seventh grade, I had a best friend named Jenny

7. sınıfta Jenny isimli bir dostum vardı

who lived on the Southwest Side of Chicago.

ve Şikago'nun güneybatı tarafında yaşıyordu.

Jenny was white,

Jenny beyazdı

and if you know anything about the segregated demographics of Chicago,

ve eğer Şikago'nun ırki demografikleri hakkında herhangi bir şey biliyorsanız,

you know that there are not too many black people

Şikago'nun güneybatı yakasında çok fazla siyahi insanın

who live on the Southwest Side of Chicago.

yaşamadığını biliyorsunuzdur.

But Jenny was my girl

Fakat Jenny benim arkadaşımdı,

and so we would hang out every so often after school and on the weekends.

biz de okul çıkışları ve hafta sonları sık sık takılırdık.

And so one day we were hanging out in her living room,

Bir gün onların salonunda takılıyorduk,

talking about 13-year-old things,

13 yaş şeyleri hakkında konuşuyorduk

and Jenny's little sister Rosie was in the room with us,

ve Jenny'nin küçük kardeşi Rosie de bizimleydi.

and she was sitting behind me just kind of playing in my hair,

Arkamda oturmuş, saçımla oynuyordu.

and I wasn't thinking too much about what she was doing.

Ne yaptığı hakkında çok fazla düşünmüyordum.

But at a pause in the conversation,

Fakat konuşmanın durakladığı bir anda

Rosie tapped me on the shoulder.

Rosie omzuma hafifçe dokundu.

She said, "Can I ask you a question?"

Dedi ki: "Sana bir soru sorabilir miyim?"

I said, "Yeah, Rosie. Sure."

"Evet, tabii ki Rosie" dedim.

"Are you black?"

"Siyahi misin?"

(Laughter)

(Gülüşmeler)

The room froze.

Oda dondu.

Silence.

Sessizlik.

Jenny and Rosie's mom was not too far away.

Jenny ve Rosie'nin annesi çok uzakta değildi.

She was in the kitchen and she overheard the conversation,

Mutfaktaydı ve konuşmaya kulak misafiri oldu

and she was mortified.

ve çok utanmıştı.

She said, "Rosie! You can't ask people questions like that."

"Rosie! İnsanlara böyle sorular soramazsın." dedi.

And Jenny was my friend, and I know she was really embarrassed.

Jenny arkadaşımdı ve gerçekten utandığını biliyorum.

I felt kind of bad for her, but actually I was not offended.

Onun adına biraz kötü hissettim ama aslında alınmamıştım.

I figured it wasn't Rosie's fault that in her 10 short years on this earth,

Anladım ki, bu, dünyadaki on yıllık kısacık hayatında,

Şikago'nun güneybatı yakasında yaşayan Rosie'nin kabahati değildi,

living on the Southwest Side of Chicago,

she wasn't 100 percent sure what a black person looked like.

sadece siyahi birinin neye benzediğinden tam olarak emin değildi.

That's fair.

Hakkı var.

But what was more surprising to me was,

Ama benim için daha şaşırtıcı olan

in all of this time I had spent with Jenny and Rosie's family --

Jenny ve Rosie'nin ailesiyle geçirdiğim onca zamanda

hanging out with them,

- onlarla takılırken,

playing with them,

oynarken,

even physically interacting with them --

hatta fiziksel temas ederken bile -

it was not until Rosie put her hands in my hair

Rosie, ellerini saçımda gezdirene kadar

that she thought to ask me if I was black.

bana siyahi olduğumu sormayı düşünmemişti.

That was the first time I would realize

Saçımın yapısının etnik kökenim üzerinde

how big of a role the texture of my hair played in confirming my ethnicity,

ne kadar büyük rol oynadığını, aynı anda da toplumda diğerlerince

nasıl görülmemde oynadığı kilit rolü fark ettiğim ilk zamandı.

but also that it would play a key role in how I'm viewed by others in society.

Garrett A. Morgan and Madame CJ Walker were pioneers

Garrett A. Morgan ve Madame CJ Walker 1900'lerin başlarında

of the black hair-care and beauty industry in the early 1900s.

siyahi saç bakımı ve güzellik endüstrisinin öncülerindendi.

They're best known as the inventors of chemically-based hair creams

Onlar en çok, buldukları kimyasal bazlı saç kremleri

and heat straightening tools

ve siyah saçın yapısını

designed to permanently, or semipermanently,

kalıcı ya da yarı kalıcı şekilde değiştiren

alter the texture of black hair.

saç düzleştiricileri ile biliniyorlar.

Oftentimes when we think about the history of blacks in America,

Siyahilerin Amerika'daki tarihini düşündüğümüzde

we think about the heinous acts

sıklıkla çirkin saldırılar

and numerous injustices that we experienced as people of color

ve ten rengimizden dolayı yaşadığımız sayısız haksızlık

because of the color of our skin,

aklımıza geliyor.

when in fact, in post-Civil War America,

Aslında, iç savaş sonrası Amerika'sında

it was the hair of an African-American male or female

bir Afrikalı-Amerikalı kadın ya da erkeğin

that was known as the most "telling feature" of Negro status,

Negro statüsünü gösteren en çarpıcı özellik

more so than the color of the skin.

ten renginden çok saçıydı.

And so before they were staples

Onlar, multi milyon dolarlık saç bakım endüstrileriyle

of the multibillion-dollar hair-care industry,

piyasanın ana ürünü olmadan önce,

our dependency on tools and products,

bu ürünlere olan bağımlılığımız

like the hair relaxer and the pressing comb,

- saç yumuşatıcı ve saç şekillendirici gibi alet ve ürünler -

were more about our survival and advancement as a race

daha çok kölelik sonrası Amerikasında, bir ırk olarak hayatta kalabilmemiz

in postslavery America.

ve ilerleyebilmemiz içindi.

Over the years, we grew accustomed to this idea

Yıllar geçtikçe, daha düz ve uzun saçın

that straighter and longer hair meant better and more beautiful.

daha iyi ve daha güzel anlamına geldiği fikrine alıştık.

We became culturally obsessed

"Güzel saç" demekten hoşlandığımız

with this idea of having what we like to call ...

bu saça sahip olma fikrine, kültürel olarak

"good hair."

takıntılı hale geldik.

This essentially means:

Bu da temelde

the looser the curl pattern, the better the hair.

saç dalgaları ne kadar gevşekse saç o kadar iyi anlamına geliyordu.

And we let these institutionalized ideas form a false sense of hierarchy

Bu kurumsallaşmış fikirlerin yanlış bir hiyerarşi algısı yaratmasına izin verdik,

that would determine what was considered a good grade of hair

bu da neyin iyi kalite bir saç olarak değerlendirilip değerlendirilmediğini

and what was not.

belirleyecekti.

What's worse is that we let these false ideologies

Daha kötüsü, bu yanlış ideolojilerin

invade our perception of ourselves,

kendimizi algılayışımızı ele geçirmesine izin verdik

and they still continue to infect our cultural identity

ve günümüz Afrikalı-Amerikalı kadınları olarak

as African-American women today.

hâlâ kültürel kimliğimize bulaşmaya devam ediyor.

So what did we do?

Peki ne yaptık?

We went to the hair salon every six to eight weeks,

Her altı-sekiz haftada bir kuaföre gittik,

without fail,

hiç aksatmadan

to subject our scalps to harsh straightening chemicals

kafa derimizi çok küçük bir yaştan başlayarak

beginning at a very young age --

haşin düzleştirici kimyasallara maruz bıraktık,

sometimes eight, 10 --

bazen sekiz, 10.

that would result in hair loss,

Bu kimyasallar saç dökülmesi,

bald spots,

kelleşen noktalar,

sometimes even burns on the scalp.

bazen kafa derisinde yanıklara bile neden olabiliyordu.

We fry our hair at temperatures of 450 degrees Fahrenheit or higher

Saçlarımızı neredeyse her gün düz görünsünler diye

almost daily,

230 derecede

to maintain the straight look.

kızartıyorduk.

Or we simply cover our hair up with wigs and weaves,

Ya da basitçe saçımızı peruk ve örgülerle saklardık,

only to let our roots breathe in private

köklerimizin sadece özelde nefes almasına izin verirdik,

where no one knows what's really going on under there.

kimse gerçekte oranın altında ne döndüğünü bilmezdi.

We adopted these practices in our own communities,

Kendi toplumlarımızda bu uygulamaları benimsedik.

and so it's no wonder why today the typical ideal vision

O yüzden günümüz profesyonel siyahi bir kadının ideal görüntüsünün

of a professional black woman,

değişmesine şaşmamak gerek.

especially in corporate America,

Özellikle Amerika'da kurumsal bir şirkette

tends to look like this,

böyle görünmek isterler,

rather than like this.

böyle görünmektense.

And she certainly doesn't look like this.

Ve kesinlikle, böyle görünmez.

In September of this year,

Bu yılın Eylül'ünde,

a federal court ruled it lawful

federal bir mahkeme, bir şirket için

for a company to discriminate against hiring an employee

rastası olan çalışanların işe alımında

based on if she or he wears dreadlocks.

ayrıcalık yapılmasını yasal kıldı.

In the case,

Haliyle,

the hiring manager in Mobile, Alabama

Mobile, Alabama'da, işe alım müdürü

is on record as saying,

kayıtta iken şunu söylüyor:

"I'm not saying yours are messy,

''Ben seninkilerin dağınık olduğunu söylemiyorum

but ...

ama...

you know what I'm talking about."

neden bahsettiğimi biliyorsun.''

Well, what was she talking about?

Peki, neyden bahsediyordu?

Did she think that they were ugly?

Onların çirkin olduğunu mu düşündü?

Or maybe they were just a little too Afrocentric

Ya da belki onlar birazcık fazla afromerkezli

and pro-black-looking for her taste.

ve aradığından fazla siyahi görünümlüydü.

Or maybe it's not about Afrocentricity,

Belki de Afromerkezli olmakla ilgili değil,

and it's more just about it being a little too "urban"

sadece profesyonel ortam için biraz daha ''şehirli''

for the professional setting.

olmayla daha alakalıydı.

Perhaps she had a genuine concern in that they looked "scary"

Belki de ''korkutucu'' göründükleriyle ilgili içten kaygıları vardı

and that they would intimidate the clients and their customer base.

ve onlar alıcıları ve müşteri tabanını korkutabilirdi.

All of these words are ones that are too often associated

Tüm bu kelimeler çoğu zaman, doğal saç şekillerine

with the stigma attached to natural hairstyles.

yapıştırılan etiketle ilişkilendirilmiş olanlardır.

And this ...

Ve bu,

this has got to change.

değişmeli.

In 2013,

2013'te,

a white paper published by the Deloitte Leadership Center for Inclusion,

Deloitte Yayılma Başkanlık Merkezi tarafından bir rapor yayınlandı.

studied 3,000 individuals in executive leadership roles

Bu raporda, yönetici liderlik rolleri olan 3.000 birey üzerinde

on the concept of covering in the workplace

iş yerinde görünüş, tarafgirlik, kabul ve birliğe dayalı

based on appearance, advocacy, affiliation and association.

saklanma konseptiyle ilgili bir araştırma yapıldı.

When thinking about appearance-based covering,

Görünüm odaklı saklanma hakkında düşünüldüğünde,

the study showed

çalışmaya göre renkli kadınların %67'sinin

that 67 percent of women of color cover in the workplace

görünümlerine bağlı olarak

based on their appearance.

işyerlerinde saklandığını gösterdi.

Of the total respondents who admitted to appearance-based covering,

Görünüm odaklı saklandıklarını kabul eden katılımcıların

82 percent said that it was somewhat to extremely important

%82'si profesyonel yükselişi için, bunu yapmanın

for them to do so for their professional advancement.

biraz ile çok önemli aralığında gerekli olduğunu söyledi.

Now, this is Ursula Burns.

Şimdi bu, Ursula Burns.

She is the first African-American female CEO of a Fortune 500 company --

Kendisi Fortune 500 şirketlerinden olan Xerox'un

ilk Afrikan-Amerikan kadın CEO'su.

of Xerox.

She's known by her signature look,

Burada gördüğünüz gibi

the one that you see here.

imza görünüşü ile bilinir.

A short, nicely trimmed, well-manicured Afro.

Kısa, güzelce kırpılmış, iyi manikürlü Afro.

Ms. Burns is what we like to call a "natural girl."

Bayan Burns, bizim "doğal kız" demeyi sevdiğimiz kişi.

And she is paving the way and showing what's possible

O, şirket merdivenlerine tırmanmak isterken

doğal saçını da kullanmak isteyen Afrikan-Amerikan kadınların

for African-American women seeking to climb the corporate ladder,

yolunu açıp, onlar için neyin mümkün olduğunu gösteriyor.

but still wishing to wear natural hairstyles.

But today the majority of African-American women

Ama bugün lider, ikon ve model olarak gördüğümüz

who we still look to as leaders, icons and role models,

Afrikan-Amerikan kadınların çoğunluğu

still opt for a straight-hair look.

hâlâ düz-saç görünümünü tercih ediyor.

Now,

Şimdi,

maybe it's because they want to --

belki gerçekten öyle istedikleri içindir

this is authentically how they feel best --

- bu esasen nasıl en iyi hissettikleriyle ilgili -

but maybe --

ama belki,

and I bet --

- ve iddia ediyorum -

a part of them felt like they had to

bir parçaları, bugün sahip oldukları başarıya ulaşmak için

in order to reach the level of success that they have attained today.

bunu yapmaları gerektiğini hissetti.

There is a natural hair movement that is sweeping the country

Ülkede yayılan, bir doğal saç akımı var

and also in some places in Europe.

ve Avrupa'nın bazı yerlerinde de.

Millions of women are exploring what it means to transition to natural hair,

Milyonlarca kadın, doğal saça geçişin ne demek olduğunu keşfediyor.

and they're cutting off years and years of dry, damaged ends

Doğal buklelerini tekrar elde etmek için

in order to restore their natural curl pattern.

yıllardır kurumuş, yıpranmış uçlarını kesiyorlar.

I know because I have been an advocate and an ambassador for this movement

Biliyorum çünkü yaklaşık son üç senedir

bu akımın savunucusu ve sözcüsü oldum.

for roughly the last three years.

After 27 years of excessive heat and harsh chemicals,

27 senelik aşırı ısı ve kimyasallardan sonra,

my hair was beginning to show extreme signs of wear and tear.

saçım aşırı yıpranma ve aşınma belirtileri göstermeye başlıyordu.

It was breaking off,

Kopuyordu,

it was thinning,

inceliyordu,

looking just extremely dry and brittle.

aşırı kuru ve kırılgan görünüyordu.

All those years of chasing that conventional image of beauty

Az önce gördüğümüz klasik güzellik imajı peşinden koşma

that we saw earlier

sonunda

was finally beginning to take its toll.

büyük zararını vermeye başlıyordu.

I wanted to do something about it,

Bunun hakkında bir şey yapmak istedim,

and so I started what I called the "No Heat Challenge,"

böylece; ''Isı Yok Meydan Okuması'' dediğim şeyi başlattım.

where I would refrain from using heat styling tools on my hair

Altı ay boyunca, saçımda ısılı saç şekillendirici araçları

for six months.

kullanmaktan sakındım.

And like a good millennial,

İyi bir y kuşağının yapacağı gibi

I documented it on social media.

bunu sosyal medyada belgeledim.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

I documented as I reluctantly cut off

Kendimi, sevgili saçımı, yedi buçuk ile on santim arası

three to four inches of my beloved hair.

isteksizce keserken belgeledim.

I documented as I struggled to master these natural hairstyles,

Bu doğal saç stillerinde ustalaşırken tüm mücadelemi belgeledim.

and also as I struggled to embrace them

Ayrıca, onları sahiplenmede ve

and think that they actually looked good.

gerçekten güzel göründüklerini düşünürken de zorlandım.

And I documented as my hair texture slowly began to change.

Saçımın yapısı yavaşça değişmeye başladığını da belgeledim.

By sharing this journey openly,

Bu yolcuğu açık olarak paylaşarak

I learned that I was not the only woman going through this

bunu yaşayan tek kadın olmadığımı,

and that in fact there were thousands and thousands of other women

hatta, aynısını yapmayı arzulayan binlerce ve binlerce

başka kadının olduğunu öğrendim.

who were longing to do the same.

So they would reach out to me and they would say,

Bana ulaşıp şöyle dediler:

''Cheyenne, o geçen gün gördüğüm

"Cheyenne, how did you do that natural hairstyle

that I saw you with the other day?

doğal saç şeklini nasıl yaptın?

What new products have you started using

Saçın yapısı değişmeye başladıkça

that might be a little better for my hair texture

kullanmaya başladığın, saça daha iyi gelebilecek

as it begins to change?"

ürünler neler?

Or, "What are some of the natural hair routines

Veya ''Benimsemem gereken bazı doğal saç rutinleri nedir,

that I should begin to adopt to slowly restore the health of my hair?"

saçımın sağlığını yavaşça geri kazanabilmem için?''

But I also found that there were a large number of women

Ama ayrıca, ilk adımı atmada aşırı derecede kararsız olan

who were extremely hesitant to take that first step

çok sayıda kadının olduğunu buldum.

because they were paralyzed by fear.

Çünkü korkudan felç olmuşlardı.

Fear of the unknown --

Bilinmeyenin korkusu;

what would they now look like?

şimdi nasıl görüneceklerdi?

How would they feel about themselves with these natural hairstyles?

Bu doğal saç stilleriyle kendilerini nasıl hissediyorlar?

And most importantly to them,

Onlar için en önemlisi ise;

how would others view them?

başkaları onları nasıl görüyor?

Over the last three years

Son üç yılı boyunca

of having numerous conversations with friends of mine

arkadaşlarımla ve ayrıca dünyanın dört bir yanından

and also complete strangers from around the world,

tamamen yabancı kişilerle yaptığım sayısız sohbetten

I learned some really important things

Afrikan-Amerikan kadınların

about how African-American women identify with their hair.

saçları ile nasıl tanımlandıkları hakkında gerçekten önemli şeyler öğrendim.

And so when I think back

Ve Mobile, Amabama'daki işe alım müdürünü

to that hiring manager in Mobile, Alabama,

tekrar düşündüğümde

I'd say, "Actually, no.

derdim ki: "Aslında, hayır.

We don't know what you're talking about."

Ne hakkında konuştuğunu bilmiyoruz.''

But here are some things that we do know.

Ama bildiğimiz başka şeyler var.

We know that when black women embrace their love for their natural hair,

Siyahi kadınların doğal saçlarını sevmeyi benimsediğinde,

it helps to undo generations of teaching

nesilden nesile, siyahın doğal haliyle güzel olmadığı

that black in its natural state is not beautiful,

ya da saklanıp örtülmesi gereken bir şey olduğu

or something to be hidden or covered up.

öğretisini bozmaya yardım ettiğini biliyoruz.

We know that black women express their individuality

Siyahi kadınların, sürekli değişik saç stilleri deneyerek

and experience feelings of empowerment

kişiliklerini ifade ettiklerini

by experimenting with different hairstyles regularly.

ve güçlenme duygusu deneyimlediğini biliyoruz.

And we also know

Ayrıca biliyoruz ki,

that when we're invited to wear our natural hair in the workplace,

iş yerine doğal saçımızla gelmeye teşvik edildiğimizde

it reinforces that we are uniquely valued

özellikle değer verildiğimizi hissediyoruz

and thus helps us to flourish and advance professionally.

ve bu da profesyonel gelişmemize yardımcı oluyor.

I leave you with this.

Bununla bitiriyorum.

In a time of racial and social tension,

Irksal ve sosyal gerginlik zamanında,

embracing this movement

bu ve bunun gibi

and others like this

akımları benimsemek

help us to rise above the confines of the status quo.

mevcut durumun sınırlamalarının üstesinden gelmemize yardımcı oluyor.

So when you see a woman with braids or locks draping down her back,

O yüzden örgülü veya arkasından saçları sarkan bir kadın gördüğünüzde

or you notice your colleague

ya da işe giderken saçlarını düzleştirmeyi bırakan

who has stopped straightening her hair to work,

iş arkadaşınızı fark ettiğinizde

do not simply approach her and admire

hayranlıkla ona yaklaşıp,

and ask her if you can touch it --

ona saçlarına dokunabilir miyim diye sormayın.

(Laughter)

Really appreciate her.

(Gülüşmeler)

Onu, gerçekten takdir edin.

Applaud her.

Alkışlayın onu.

Heck, even high-five her if that's what you feel so inclined to do.

Hatta kendinizi istekli hissediyorsanız bir beşlik çakın.

Because this --

Çünkü bu,

this is more than about a hairstyle.

bu bir saç stilinden daha fazlası.

It's about self-love and self-worth.

Bu öz sevgi ve öz saygıyla ilgili.

It's about being brave enough

Bu, başkalarının beklentilerinin

not to fold under the pressure of others' expectations.

baskısı altında kalmayacak kadar cesur olmakla ilgili.

And about knowing that making the decision to stray from the norm

Standardın dışına çıkma kararının,

does not define who we are,

kim olduğumuzu tanımladığını değil de

but it simply reveals who we are.

yalnızca kim olduğumuzu ortaya çıkardığını bilmekle ilgili.

And finally,

Ve son olarak,

being brave is easier

başkalarının sevecenliğine güvenebilirsek

when we can count on the compassion of others.

cesur olmak daha kolay.

So after today,

O zaman, bugünden sonra,

I certainly hope that we can count on you.

kesinlikle öyle umuyorum ki size güvenebiliriz.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)