A queer vision of love and marriage | Tiq Milan and Kim Katrin Milan

229,252 views ・ 2017-01-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: kevser taslik
00:12
Tiq Milan: Our first conversation was on Facebook,
0
12924
2335
Tiq Milan: İlk kez sohbetimiz Facebook'ta oldu
00:15
and it was three days long.
1
15283
1950
ve bu sohbet üç gün sürdü.
00:17
(Laughter)
2
17257
1424
(Kahkahalar)
3.000'in üzerinde mesajlaştık
00:19
We shared over 3,000 messages between us,
3
19127
2710
00:21
and it was during those 72 hours that I knew she was going to be my wife.
4
21861
3655
ve bu 72 saat içerisinde, onun, eşim olacağını anladım.
Flörtümüzde ön koşul olarak bir bekleme zamanı belirlemedik;
00:26
We didn't wait any prerequisite amount of time for our courtship;
5
26068
3166
00:29
we told each other the vulnerable truths up front:
6
29258
2355
birbirimize en başta hassas gerçekleri söyledik:
ben cinsiyet değiştirmiş bir adamım,
00:32
I am a transgender man,
7
32167
1714
00:33
which means the F on my birth certificate should have stood for "False,"
8
33905
3410
yani doğum belgemdeki K harfi, "Kadın" yerine "Kusurlu"
00:37
instead of "Female."
9
37339
1180
kelimesini ifade ediyor.
00:38
(Laughter)
10
38543
1335
(Kahkahalar)
00:39
Walking around as a woman in the world
11
39902
1884
Bir kadın olarak yürümek, ayakkabımın
00:41
felt like walking with pebbles in my shoes.
12
41810
2322
içinde çakıl taşları varmış gibi acı veriyordu.
Havamı bozuyordu,
00:44
It took the rhythm out of my swagger,
13
44156
2091
00:46
it threw me off balance,
14
46271
1260
dengemi bozuyordu,
00:47
it pained me with every step I took forward.
15
47555
2109
attığım her adım canımı acıtıyordu.
00:49
But today I'm a man of my own intention;
16
49688
2604
Fakat bugün, olmak istediğim erkeğim;
00:52
a man of my own design.
17
52316
1522
kendi tasarladığım bir erkeğim.
00:54
Kim Katrin Milan: I am a cisgender queer woman.
18
54670
2336
Kim Katrin Milan: Ben eşcinsel bir kadınım.
Cinsiyet değiştirmedim, yani doğumumdan bu yana
00:57
Cisgender means the gender I was assigned at birth
19
57030
2768
00:59
is still and has always been female.
20
59822
2272
hep kadındım.
01:02
This doesn't make me natural or normal,
21
62574
2481
Bu beni doğal ya da normal yapmaz,
bu yalnızca dünyada var olduğumuzu açıklamanın farklı
01:05
this is just one way of describing the many different ways
22
65079
2936
biçimlerinden birisi.
01:08
that we exist in this world.
23
68039
1671
Eşcinsel, kültürel bir terim,
01:10
And queer is a cultural term,
24
70155
1829
fakat bu durumda
01:12
but in this case,
25
72008
1197
01:13
it refers to the way that I'm not restricted by gender
26
73229
2623
partner seçerken cinsiyet konusunda kısıtlı olmadığımı
01:15
when it comes to choosing partners.
27
75876
1705
ifade ediyor.
01:17
I've identified in a few different ways --
28
77605
2031
Birkaç farklı şekilde tanımlanıyorum --
01:19
as a bisexual, as a lesbian --
29
79660
1610
biseksüel, lezbiyen gibi --
01:21
but for me,
30
81294
1077
ama bana göre
01:22
queerness encompasses all of the layers of who I am and how I've loved.
31
82395
4849
eşcinsellik, olduğum kişiyi ve sevdiğim kişileri kapsıyor.
01:27
I'm layers, and not fractions.
32
87617
1917
Benim zıtlıklarım yok, katmanlarım var.
01:30
And for me,
33
90198
1151
Bana göre
01:31
the fact that he was queer
34
91373
1333
onun eşcinsel olması da
01:32
meant that I could trust his courtship from the very beginning.
35
92730
3382
bu ilişkiye en başından güvenebileceğim anlamına geliyordu.
Eşcinsel ve transeksüel olarak biz
01:36
As queer and trans people,
36
96136
1638
01:37
we're so often excluded from institutions and traditions.
37
97798
3947
genellikle kurumlardan ve geleneklerden dışlanırız.
01:41
We create spaces outside of convention,
38
101769
2974
Zamanın düzeni de dahil olmak üzere,
01:44
including the conventions of time.
39
104767
2112
düzenin dışında alanlar yaratırız.
01:46
And in those 3,000 messages between us,
40
106903
3053
Aramızdaki o 3.000 mesajda biz
01:49
we collapsed time;
41
109980
1238
zamanı yıktık,
01:51
we queered it;
42
111242
1159
onu mahvettik,
01:52
we laid it all on the table.
43
112425
1762
ve masaya yatırdık.
01:54
(Laughter)
44
114211
1036
(Kahkahalar)
01:55
With no pretense at all.
45
115271
1762
Hiç hile yapmadan.
01:57
And this meant that we were able to commit to each other
46
117513
2799
Bu da birbirimize tamamen farklı bir biçimde
02:00
in a profoundly different way.
47
120336
1597
bağlanabileceğimizi gösterdi.
02:02
So often what we're told is this idea of the "Golden Rule,"
48
122496
4068
Bize hep söylenen bir "Altın Kural" fikri vardır, bu fikir,
02:06
that we should treat other people the way we want to be treated.
49
126588
3441
bize nasıl davranılmasını istiyorsak insanlara da öyle davranmalıyız der.
Fakat sorun şu ki, bu fikir
02:10
But the problem with that
50
130053
1356
02:11
is that it assumes that we are the standard for other people,
51
131433
3231
diğer insanlar için standart olduğumuzu varsayar,
02:14
and we're not.
52
134688
1220
fakat değilizdir.
02:15
We need to treat other people the way they want to be treated,
53
135932
3490
İnsanlar kendilerine nasıl davranılmasını istiyorsa, öyle
02:19
which means we had to ask.
54
139446
1769
davranmalıyız, yani sormalıyız.
02:21
I couldn't assume that the kind of love that Tiq needed
55
141239
2663
Tiq'in ihtiyaç duyduğu sevgi biçimi ile benim ihtiyacım
02:23
was the same kind of love that I needed.
56
143926
1962
olan sevginin aynı olduğunu varsayamazdım.
02:25
So I asked him everything -- about his fears, his insecurities --
57
145912
4168
Ona her şeyi sordum -- korkularını, güvensizliklerini --
ve tam orada başladık.
02:30
and we started from there.
58
150104
1396
02:31
TM: I didn't know what kind of love I needed.
59
151919
2253
TM: Nasıl bir sevgi istediğimi bilmiyordum.
02:34
I had just come out of a year-long fog
60
154196
2200
Bir yıldır, reddedilmişlik ve
02:36
of being rejected and utterly depleted.
61
156420
2122
tükenmişlikle yaşıyordum.
02:38
I had someone look me in my eyes
62
158983
1828
Transeksüel olduğum için gözlerimin
02:40
and tell me that I was unworthy of their love because I was trans.
63
160835
3439
içine bakarak sevgisini hak etmediğimi söyleyen birisi vardı.
02:44
And there's a culture of lovelessness
64
164811
1785
Ayrıca transeksüel insanlar üzerinde
02:46
that we've created around transgender people.
65
166620
2132
oluşturduğumuz bir sevgisizlik kültürü var.
02:48
It's reasoned, justified and often signed into law.
66
168776
2952
Sebebi var, meşrulaştırılmış ve genelde yasalaştırılmış.
02:51
And I was a heartbeat away from internalizing that message,
67
171752
3015
Bu mesajı, yani değersiz olduğumu benimsemem
02:54
that I wasn't worthy.
68
174791
1542
an meselesiydi.
02:56
But Kim said that I was her ideal --
69
176357
1768
Fakat Kim bana ideali olduğumu söyledi
-- oysa kederli bir perişandım.
02:58
the heartbroken mess that I was.
70
178149
1605
02:59
(Laughter)
71
179778
1150
(Kahkahalar)
03:01
KKM: He totally was my ideal.
72
181349
1657
KKM: Tam olarak idealimdi.
(Kahkahalar)
03:03
(Laughter)
73
183030
1112
Birden fazla şekilde.
03:04
In more ways than one.
74
184166
1324
03:05
Both poets, writers, creatives
75
185869
2377
Ardımızda ortak yöne sahip şairler,
03:08
with a long history of community work behind us,
76
188270
2481
yazarlar ve yaratıcı insanlar vardı ve önümüzde ise
03:10
and big, huge dreams of a family in front of us,
77
190775
2798
bir ailenin büyük, devasa hayalleri vardı ve
03:13
we shared a lot of things in common,
78
193982
1732
çok fazla ortak noktamız vardı,
03:15
but we were also incredibly different.
79
195738
1844
fakat ayrıca oldukça da farklıydık.
03:17
I've been a lifelong traveler and a bit of an orphan,
80
197606
2572
Ben hayatım boyunca bir gezgin ve biraz da ailesizdim,
03:20
whereas he comes from a huge family,
81
200202
2142
ama o büyük bir aileden geliyor ve
03:22
and definitely stays grounded.
82
202368
1837
kesinlikle yerleşik bir hayatı var.
03:24
I often kind of sum up the differences in our strengths
83
204533
2751
Güçlerimiz arasındaki farkı genelde şöyle diyerek
03:27
by saying, "Keep me safe,
84
207308
1558
özetlerim; "Beni güvende tut,
03:28
and I'll keep you wild."
85
208890
1440
ben de seni vahşilikte".
03:30
(Laughter)
86
210354
1441
(Kahkahalar)
03:34
TM: We have marginalized identities but we don't live marginalized lives.
87
214804
3848
TM: Marjinal kimliklerimiz var, fakat yaşamlarımız marjinal değil.
Eşcinsel ve transeksüel olmak, yeni varoluş biçimleri yaratmakla ilgili.
03:39
Being queer and trans is about creating new ways of existing.
88
219090
3414
03:42
It's about loving people as they are,
89
222914
1783
İnsanları olmaları gereken şekilde
03:44
not as they're supposed to be.
90
224721
1852
değil, oldukları gibi sevmekle ilgili.
03:46
Kim is unapologetically feminine
91
226597
1977
Gururlu ve özgür kadınlara genelde
03:48
in a world that is often cruel and violent
92
228598
2818
acımasız ve sert davranan bir dünyada
03:51
to women who are too proud and too freeing.
93
231440
2283
Kim, kadın olmaktan pişmanlık duymayan bir kadın.
03:53
And I didn't enter into this union
94
233747
1621
Bu birliktelikte yola, benim
03:55
under the auspices that she was going to be my helper or my rib,
95
235392
3505
yardımcım veya partnerim olacağı desteğiyle çıkmadım,
03:58
but a fully complex --
96
238921
1742
daha karmaşık bir şeydi --
04:00
(Laughter)
97
240687
1015
(Kahkahalar)
04:01
KKM: Right? That's not right.
98
241726
2294
KKM: Öyle mi? Bu doğru değil.
TM: Kadınsılığı beni dizginlemeyen,
04:04
TM: But a fully complex human being
99
244044
1696
04:05
whose femininity wasn't for me to rein in, control or critique.
100
245764
3609
kontrol etmeyen veya eleştirmeyen karmaşık bir insandı benim için.
04:09
It's her brilliance,
101
249397
1522
Beni çeken şey onun ihtişamı,
04:10
the way she leads with compassion,
102
250943
1644
şefkatle yönlendirmesi ve
04:12
and how she never loses sight of her empathy.
103
252611
2145
hiçbir zaman empati yetisini kaybetmemesiydi.
04:14
She has been my hero since day one.
104
254780
2069
O ilk günden beri benim kahramanım.
04:18
(Applause)
105
258987
1501
(Alkış)
04:21
KKM: Our relationship has always been about setting each other free.
106
261625
3678
KKM: İlişkimiz daima birbirimizi özgür bırakmakla ilgiliydi.
04:25
One of the first questions I asked him
107
265327
1833
Ona sorduğum ilk sorulardan birisi
04:27
was what dreams he had left to accomplish,
108
267184
2171
gerçekleştirmekten vazgeçtiği hayallerin ne
04:29
and how would I help him get there.
109
269379
2060
olduğu ve ona nasıl yardım edebileceğimdi.
04:31
His dreams to live as a poet,
110
271463
1944
Bir şair olma, bir çocuk evlat edinme
04:33
to adopt and raise a family together,
111
273431
2190
ve bir aile kurma, gurur duyacağı bir
04:35
to live a life that he was proud of,
112
275645
1716
yaşam sürdürme ve annesinin mirasına
04:37
and one that would live up to his mother's incredible legacy.
113
277385
3283
uygun bir hayata sahip olma hayalleri vardı.
04:41
And I really appreciated that we were able to start from that place,
114
281212
3385
Buradan başlayabilmiş olmamız gerçekten çok değerli, çünkü
04:44
and not from a place that was around figuring out
115
284621
2906
birbirimizin işe yaramasını nasıl sağlayabileceğimizi
04:47
how to make each other work together.
116
287551
2145
düşünerek başlamadık.
04:49
And I think this really allowed us to grow into the people that we were
117
289720
3573
Bu da, bir şekilde oldukça farklı olduğumuz insanlara
04:53
in a way that was incredibly different.
118
293317
1931
alışmamızı sağladı.
04:55
I love him whole;
119
295573
1785
Onu tamamen seviyorum;
04:57
pre-transition, now and in the future.
120
297382
2423
değişimden önce, şimdi ve gelecekte.
04:59
And it's this love that had us committed to each other
121
299829
2792
Birbirimizin yüzünü görmeden önce birbirimize bağlanmamızı
05:02
before we'd even seen each other's faces.
122
302645
2708
sağlayan şey de bu sevgi.
05:06
TM: My mother's biggest concern when I transitioned
123
306797
2439
TM: Cinsiyet değiştirdiğimde annemin en büyük
05:09
was who was going to love me as I am.
124
309260
2009
korkusu, beni bu şekilde kimin seveceğiydi.
05:11
Had being transgender somehow precluded me from love and monogamy
125
311735
5996
Sözüm ona yanlış vücutla doğduğum için, cinsiyet değiştirmiş olmam
05:17
because I was supposedly born in the wrong body?
126
317755
2925
beni sevgiden ve tek eşlilikten mahrum mu bırakır?
05:20
But it's this type of structuring that has to be reframed
127
320704
3175
Sevginin tekrar edinilmesi için, bu tür bir yapıya farklı bir
05:23
in order to let love in.
128
323903
1652
açıdan bakılmalıdır.
05:25
My body never betrayed me,
129
325579
1893
Vücudum bana hiç ihanet etmedi
05:27
and my body was never wrong.
130
327496
1688
ve hiçbir zaman yanlış değildi.
05:29
It's this restrictive, binary thinking on gender
131
329208
3298
Benim var olmadığımı söyleyen şey cinsiyet konusundaki bu kısıtlayıcı,
05:32
that said that I didn't exist.
132
332530
1814
ikilem düşüncesidir.
05:34
But when we met,
133
334368
1301
Fakat buluştuğumuzda,
05:35
she loved me for exactly how I showed up.
134
335693
2453
o beni tam olarak olduğum gibi sevdi.
Ameliyatımdan kalan, keloyid yara izlerimin üzerinde
05:38
She would trace her fingers along the numb keloid scars
135
338170
2951
parmaklarını gezdirirdi.
05:41
left by my top surgery.
136
341145
1736
05:42
Scars that run from the middle of my chest all the way out to my outer torso.
137
342905
4016
Göğsümün ortasından başlayarak gövdemi dolaşan yara izleri.
05:46
She said that these were reminders of my strength
138
346945
2750
O, bu izlerin, gücümü ve yaşadığım her şeyi anımsattığını
05:49
and everything that I went through
139
349719
1681
ve benim için utanacak
05:51
and nothing for me to be ashamed of.
140
351424
1778
hiçbir şeyin olmadığını söyledi.
05:53
So sprinting towards her hand in marriage
141
353226
2008
Yani evlenirken depar atmak,
05:55
was the queerest thing that I could do.
142
355258
1926
yapabileceğim en garip şeydi.
05:57
(Laughter)
143
357208
1426
(Kahkahalar)
05:59
It flew in the face of more conventional trajectories
144
359993
2774
Bu, geleneksel sevgi ve ilişki yörüngelerine
06:02
of love and relationships,
145
362791
1832
meydan okudu,
06:04
because God was never supposed to bless a union for folks like us,
146
364647
3146
çünkü Tanrı hiçbir zaman bizim gibiler için bir birlik kutsamadı ve
06:07
and the law was never supposed to recognize it.
147
367817
2282
yasalar da bunu hiçbir zaman tanımadı.
06:10
KKM: So on May 5, 2014,
148
370557
3491
KKM: 5 Mayıs 2014'de
internette tanışmamızdan yaklaşık üç ay sonra,
06:14
just about three months after meeting online,
149
374072
3081
Manhattan'daki Belediye Konağının basamaklarında evlendik
06:17
we were married on the steps of City Hall in Manhattan,
150
377177
4580
06:21
and it was beautiful in every conceivable way.
151
381781
3657
ve her biçimde güzeldi.
06:25
It's safe to say that we reimagined some traditions,
152
385817
3287
Bazı gelenekleri yeniden canlandırdık, fakat ayrıca
birkaç eski geleneği de muhafaza ettik ve
06:29
but we also kept some old ones that we worked in,
153
389128
2814
06:31
and we created something that worked for us.
154
391966
2111
bize uygun bir şeyler yarattık.
Buketim ve elbisemin üst kısmı Brooklyn'in kır çiçekleriyle doluydu --
06:34
My bouquet and corsage was actually filled with wildflowers from Brooklyn --
155
394101
5300
06:39
also added in a little bit of lavender and sage to keep us grounded
156
399425
4109
ayrıca çok gergin olduğumuzdan, bizi sakinleştirmesi için biraz lavanta ve
06:43
because we were so nervous.
157
403558
1707
adaçayı da ekledik.
06:45
And it was put together by a sweet sister healer friend of ours.
158
405289
3530
Hepsini tatlı, iyileştirici bir kız arkadaşımız topladı.
06:48
I never wanted a diamond ring,
159
408843
1639
Pırlanta yüzük istemedim çünkü
06:50
because conflict and convention are not my thing,
160
410506
2468
çelişki ve gelenek bana göre değil,
06:52
so my ring is the deepest purple,
161
412998
1805
bu yüzden yüzüğüm derin mor renkte,
06:54
like the color of my crown chakra,
162
414827
1644
tıpkı taç çakram gibi ve
06:56
and set in place with my birthstones.
163
416495
2140
burç taşlarımın yanında.
Eşcinselliğin armağanı, seçeneklerdir.
06:59
The gift of queerness is options.
164
419133
1968
07:01
I never had to choose his last name,
165
421545
1716
Onun soyadını seçmek zorunda kalmadım
07:03
it was never an exception,
166
423285
1622
bu hiçbir zaman bir istisna olmadı
07:04
but I did because I am my father's bastard child,
167
424931
3329
fakat seçtim çünkü ben babamın fırlama çocuğuyum, her zaman bir
07:08
someone who has always been an apology, a secret, an imposition.
168
428284
4002
özür, bir sır, bir külfet olmuş çocuğuyum.
07:12
And it was incredibly freeing
169
432310
2053
Öncelikle beni seçmiş olan bir adamın
07:14
to choose the name of a man who chose me first.
170
434387
2789
adını seçmek, inanılmaz özgür hissettiriyor.
07:17
(Applause)
171
437963
2186
(Alkış)
07:24
TM: So we told some family and some close friends,
172
444931
3044
TM: Aileden birkaç kişiye ve yakın arkadaşlarımıza haber verdik,
07:27
many of whom were still in disbelief as we took our vows.
173
447999
3198
çoğu, yeminimizi ettiğimizde bile inanamadılar.
Nikah fotoğraflarımızın tamamını Facebook'ta - tanıştığımız
07:32
Fittingly, we posted all of our wedding photos on Facebook,
174
452026
3089
yerde - yayınladık;
07:35
where we met --
175
455139
1201
07:36
and Instagram, of course.
176
456364
1725
ve tabii ki Instagram'da da.
07:38
And we quickly realized
177
458642
1532
Ve fark ettik ki, bir araya
07:40
that our coming together was more than just a union of two people,
178
460198
3198
gelişimiz, iki insanın birleşmesinden daha büyük bir şeydi; ailenin
07:43
but was a model of possibility for the millions of LGBTQ folks
179
463420
3982
ve tek eşliliğin onlara aykırı bir şey olduğu yalanına inandırılan milyonlarca
07:47
who have been sold this lie
180
467426
1329
LGBT insanı için
07:48
that family and matrimony is antithetical to who they are --
181
468779
2929
bir olasılık modeliydi -- yani kendilerinin yansımasını
07:51
for those of us who rarely get to see ourselves
182
471732
2730
sevgi ve mutlulukta nadiren
07:54
reflected in love and happiness.
183
474486
1601
bulabilenler için.
07:56
KKM: And the thing is,
184
476438
1151
KKM: Mesele şu ki,
07:57
absolutely we are marginalized because of our identities,
185
477613
2722
biz kimliklerimiz yüzünden önemsiz görülüyoruz fakat
08:00
but it also emboldens us to be the people that we are.
186
480359
3335
bu aynı zamanda bizi olmak istediğimiz kişi olmaya itiyor.
Eşcinsellik bizim anahtarımız,
08:04
Queerness is our major key;
187
484049
1900
08:05
blackness is our magic.
188
485973
1902
siyahlık ise sihrimiz.
08:07
It's because of these things
189
487899
1596
Biz bu şeyler sayesinde
08:09
that we are able to be hopeful, open, receptive and shape-shifting.
190
489519
4757
umutlu, açık, anlayışlı ve değişken olabiliyoruz.
08:14
These are the things that give us,
191
494726
1773
Bunlar hem bize güç veriyor,
08:16
and are such an incredible source of, our strength.
192
496523
2612
hem de gücümüzün kaynağı oluyorlar.
Bizim tuhaflığımız bu gücün kaynağı.
08:19
Our queerness is a source of that strength.
193
499159
2268
08:21
I think of the words of Ottawa-based poet Brandon Wint:
194
501451
3110
Ottawa'lı şair Brandon Wint'in sözlerini düşünüyorum:
"Eşcinsel gibi tuhaf değil, tanımdan kaçmak gibi tuhaf.
08:25
"Not queer like gay; queer like escaping definition.
195
505054
4112
08:29
Queer like some sort of fluidity and limitlessness all at once.
196
509190
4142
Aynı anda hem akıcı hem de sınırsız olmak gibi tuhaf.
08:33
Queer like a freedom too strange to be conquered.
197
513720
2978
Özgürlüğün kazanılmayacak kadar ilginç olması gibi tuhaf.
08:36
Queer like the fearlessness to imagine what love can look like,
198
516722
3267
Sevginin neye benzediğini hayal etmekten ve onu kazanmaktan korkmamak
kadar tuhaf."
08:40
and to pursue it."
199
520013
1278
TM: Biz şöyle bir topluluğun üyesiyiz --
08:42
TM: We are part of a community of folks --
200
522114
2279
08:44
Yeah, that's good right?
201
524417
1172
Bu güzel, değil mi?
08:45
(Laughter)
202
525613
1578
(Kahkahalar)
08:48
We are part of a community of folks who are living their authentic selves
203
528843
3790
Biz, cinsiyet spektrumu süresince, şiddet tehditlerine, kendi kurallarına
08:52
all along the gender spectrum,
204
532657
2015
göre yaşayan insanlar için hep var olan
08:54
despite the ubiquitous threat of violence,
205
534696
2504
gerginliğin etkisine rağmen
08:57
despite the undercurrent of anxiety that always is present
206
537224
3033
kendi gerçek benliklerini yaşayan insanların
09:00
for people who live on their own terms.
207
540281
2268
oluşturduğu bir topluluğun parçasıyız.
09:02
Globally, a transgender person is murdered every 21 hours.
208
542573
3975
Dünyada her 21 saatte bir, cinsiyet değiştirmiş birisi öldürülüyor.
Amerika'da bu yıl, bugüne kadarki en çok cinsiyet değiştirmiş insan cinayeti
09:07
And the United States has had more trans murders on record this year
209
547153
6599
09:13
than any year to date.
210
553776
1417
kaydedildi.
09:15
However, our stories are much more than this rigid dichotomy
211
555217
4065
Ancak bizim hikayelerimizde, bu sert güç ve esneklik karşıtlığından
09:19
of strength and resilience.
212
559306
1452
çok daha fazlası var.
09:20
We are expanding the human complexity on these margins,
213
560782
4117
Bu sınırlar üzerinde insan karmaşasını genişletiyoruz
09:24
and we are creating freedom on these margins.
214
564923
2750
ve bu sınırlar üzerinde özgürlük yaratıyoruz.
09:28
KKM: And we don't have any blueprints.
215
568288
2196
KKM: Ve herhangi bir planımız yok.
09:30
We're creating a world that we have literally never seen before;
216
570508
3854
Daha önce gerçekten görmediğimiz bir dünya yaratıyoruz,
09:34
organizing families based on love and not by blood,
217
574386
3621
kana değil, sevgiye odaklı aileler kuruyoruz ve çok azımızın
kendisine gösterdiği bir merhamet tarafından yönetiliyoruz.
09:38
guiding by a compassion that so few of us have been shown ourselves.
218
578031
3952
09:42
So many of us have not received love from our families --
219
582493
4014
Çoğumuz, ailelerimizden sevgi görmedik --
09:46
have been betrayed by the people that we trust most.
220
586531
2819
en çok güvendiğimiz insanlar tarafından aldatıldık.
09:49
So what we do here is we create entirely new languages of love.
221
589670
4351
Yani yaptığımız şey, tamamen yeni bir sevgi dili yaratmak.
09:54
Ones that are about creating the space for us to be our authentic selves
222
594477
4397
Kendimiz olmamız için bize fırsat tanıyan ve erkekliğin, kadınlığın nasıl
09:58
and not imposing this standard
223
598898
2046
olması gerektiğini söyleyen standartları
10:00
of what masculinity or femininity is supposed to be.
224
600968
2901
empoze etmeyen bir dil.
10:04
TM: We are interested in love and inclusion
225
604719
2296
TM: Biz, devrimsel bir değişimin araçları olarak
sevgi ve kaynaşma ile ilgileniyoruz, değil mi?
10:07
as a tool of revolutionary change, right?
226
607039
2648
Ve fikir çok basit,
10:10
And the idea is simply,
227
610120
1634
10:11
if we drop all our preconceived notions
228
611778
2126
bir insanın - vücudunun, cinsiyetinin,
10:13
about how somebody is supposed to be --
229
613928
2060
cildinin - nasıl olması gerektiği hakkında
önceden var olan düşüncelerimizi bırakırsak, bu derin önyargıları
10:16
in their body, in their gender, in their skin --
230
616012
3175
10:19
if we take the intentional steps to unlearn these deep-seated biases
231
619211
3756
yok etmek için kasıtlı adımlar atarsak ve insanlara, kararlı olmaları
10:22
and create space for people to be self-determined,
232
622991
2592
ve kendilerini benimsemeleri için
10:25
and embrace who they are,
233
625607
1328
alanlar yaratırsak, o zaman
10:26
then we will definitely create a better world than the one we were born into.
234
626959
3771
içine doğduğumuz dünyadan daha iyi bir dünya yaratabiliriz.
10:30
(Applause)
235
630754
1618
(Alkış)
10:37
KKM: We want to mark this time in history
236
637954
2002
KKM: Biz, burada olduğumuz gerçeğinin
10:39
by leaving evidence of the fact that we were here.
237
639980
2768
kanıtını bırakarak, bu anı tarihe not düşmek istiyoruz.
Topluluğumuzun tanıklık etmesi için ilişkimizde küçük
10:43
We open up little windows into our relationship
238
643134
2998
pencereler açıyoruz,
10:46
for our community to bear witness,
239
646156
1673
10:47
and we do this because we want to make maps to the future
240
647853
3027
bunu yapıyoruz çünkü heykellerimizin dikilmesini istemiyoruz,
10:50
and not monuments to ourselves.
241
650904
1982
geleceğe haritalar çizilmesini istiyoruz.
10:53
Our experience does not invalidate other peoples' experience,
242
653475
3778
Bizim tecrübemiz, diğer insanların tecrübelerini geçersiz kılmıyor,
10:57
but it should and necessarily does complicate this idea
243
657277
3580
fakat sevginin ve evliliğin ne olduğu fikrini karmaşık bir hale getirmesi
11:00
of what love and marriage are supposed to be.
244
660881
2680
gerekir ve bu ister istemez oluyor.
11:04
TM: OK, now for all the talking,
245
664691
1976
TM: Pekala, yaptığımız bu ilham verici
11:06
and inspiring,
246
666691
1440
konuşma ve
olasılık-modelliği,
11:08
and possibility-modeling we've done,
247
668155
1732
11:09
we've been nowhere near perfect.
248
669911
1725
mükemmelliğin yanından geçemez.
11:11
And we've had to hold a mirror up to ourselves.
249
671660
2277
Kendimize bir ayna tutmak zorundaydık.
11:14
And I saw that I wasn't always the best listener,
250
674320
2815
Ve her zaman en iyi dinleyici olmadığımı ve egomun, bir çift
olarak sürdürdüğümüz bu yola karıştığını gördüm.
11:17
and that my ego got in the way of our progress as a couple.
251
677159
3285
11:20
And I've had to really assess these deep-seated, sexist ideas
252
680468
3368
Bir kadının dünyadaki değeri hakkında edindiğim bu derin,
11:23
that I've had about the value of a woman's experience in the world.
253
683860
3301
cinsiyetçi fikirleri gerçekten değerlendirmem gerekiyordu.
11:27
I've had to reevaluate what it means to be in allyship with my wife.
254
687185
3434
Eşimle müttefik olmanın ne anlama geldiğini değerlendirmeliydim.
11:31
KKM: And I had to remind myself of a lot of things, too.
255
691610
3185
KKM: Ve benim de kendime birçok şeyi hatırlatmam gerekiyordu.
11:34
What it means to be hard on the issues,
256
694819
1984
Sorunlar konusunda güçlü, kişisel olarak
11:36
but soft on the person.
257
696827
1752
hassas olmanın ne demek olduğunu.
11:38
While we were writing this, we got into a massive fight.
258
698603
3432
Bunu yazarken, kavga etmeye başladık.
11:42
(Laughter)
259
702459
1777
(Kahkahalar)
11:45
For so many different reasons,
260
705806
1918
Birçok farklı nedeni vardı, ama
11:47
but based on the content about our values and our lived experiences --
261
707748
4331
değerlerimiz ve tecrübelerimizle ilgili şeylere odaklıydı --
ve biliyor musunuz, çok kırıldık.
11:52
and we were really hurt, you know?
262
712103
1748
11:53
Because what we do and how we love puts ourselves entirely on the line.
263
713875
5050
Çünkü yaptığımız ve sevdiğimiz şeyler bizi tamamen riske atıyor.
11:59
But even though the fight lasted over the course of two days --
264
719489
3439
Yine de, kavga yalnızca iki gün sürdü --
12:02
(Laughter)
265
722952
1289
(Kahkahalar)
12:04
We were able to come back together to each other,
266
724265
2819
Sonra bir araya gelip birbirimize dönebildik ve
birbirimize ve evliliğimize yeniden söz verdik.
12:07
and recommit to ourselves, to each other and to our marriage.
267
727108
4153
12:11
And that really yielded some of the most passionate parts
268
731285
2721
Bugün sizlerle paylaştığımız en tutkulu şeylerin
bir kısmı bu noktada ortaya çıktı.
12:14
of what we share with you here today.
269
734030
1914
12:16
TM: I have had to interrogate masculinity,
270
736444
2232
TM: Yeterince olmadığını düşündüğüm
12:18
which I think doesn't happen enough.
271
738700
1780
erkeksiliği sorgulamam gerekiyordu.
12:20
I've had to interrogate masculinity;
272
740924
1789
Erkeksiliği sorgulamam gerekiyordu;
erkek olmakla gelen zehirli ayrıcalıklar beni tanımlamıyor,
12:23
the toxic privileges that come with being a man don't define me,
273
743138
3492
12:26
but I have to be accountable for how it shows up in my life every day.
274
746654
3316
fakat günlük hayatta karşıma çıkma şekli konusunda sorumlu olmalıyım.
12:30
I have allowed my wife to do all of the emotional labor
275
750484
3367
Ağzımı açmayıp kaçtığım zaman, iletişim hatlarını açma görevine
12:33
of prying open the lines of communication when I'd rather clam up and run away.
276
753875
4238
dair duygusal iş-gücünün tamamını eşime yükledim.
(Kahkahalar)
12:38
(Laughter)
277
758137
1127
12:39
I've stripped away emotional support instead of facing my own vulnerabilities,
278
759288
4249
Kendi savunmasızlığımla yüzleşmek yerine, duygusal desteği azalttım,
12:43
particularly around the heartbreaking miscarriage we suffered last year,
279
763561
3415
özellikle de geçen yıl yaşadığımız düşük olayında ve
bunun için üzgünüm.
12:47
and I'm sorry for that.
280
767000
1363
12:48
Sometimes as men, we get to take the easy way out.
281
768888
2482
Bazen, erkekler olarak, kolay yolu seçeriz. Cinsiyet
12:51
And so my journey as a trans person is about reimagining masculinity.
282
771770
4427
değiştirmiş birisi olarak yolculuğum, erkeksiliği yeniden düşünmekle ilgili.
12:56
About creating a manhood that isn't measured
283
776838
2515
Kullandığı güçle, ona atfedilen yetkilerle veya
12:59
by the power it wields, by the entitlements afforded to it,
284
779377
3544
kontrol imgeleriyle ölçülmeyen;
13:02
or any simulacrum of control that it can muster,
285
782945
2505
fakat kadınsılıkla birlikte yol alan ve benim ruhumun
13:05
but works in tandem with femininity,
286
785474
1818
yönlendirdiği bir erkeklik
13:07
and is guided by my spirit.
287
787316
1670
yaratmakla ilgili.
13:10
KKM: Y'all ...
288
790924
1151
KKM: Sizler ...
(Alkış)
13:12
(Applause)
289
792099
2185
Bu da benim kadınsılığımın büyümesi için, daha önce hiç tecrübe
13:16
And this has created the space for my femininity to flourish
290
796033
3878
13:19
in a way I had never experienced before.
291
799935
3205
etmediğim bir şekilde, alan yarattı.
Benim cinsiyetim onun için hiçbir zaman tehdit değil, hiçbir zaman
13:24
He never is threatened by my sexuality,
292
804042
3650
13:27
he never polices what I wear or how I act.
293
807716
3163
ne giydiğime veya nasıl davrandığıma karışmıyor.
13:31
I cook but he does way more of the cleaning than I do.
294
811696
3194
Ben yemek yapıyorum, ama temizliğin fazlasını o yapıyor.
13:34
And when we're rushing to get out of the house
295
814914
2192
Evden çıkarken acele ettiğimizde, yapacak
çok işimiz olduğunda,
13:37
and we have so much to handle,
296
817130
1502
13:38
he handles everything,
297
818656
1593
her şeyi o hallediyor,
13:40
so I have time to do my hair and makeup.
298
820273
2187
benim de saç ve makyaj yapmaya vaktim kalıyor.
13:42
(Laughter)
299
822484
1150
(Kahkahalar)
13:44
He understands that this is my armor,
300
824279
2451
Bunun, benim zırhım olduğunu biliyor
13:46
and he never treats femininity as though it is frivolous or superficial,
301
826754
4509
ve kadınlığıma hiçbir zaman önemsiz ya da yüzeysel bir şeymiş gibi davranmıyor
13:51
and this, and him --
302
831287
1816
ve bu, ve o --
her geçen gün cinsiyet deneyimimi büyütüyor.
13:53
he grows my experience of gender every single day.
303
833127
3320
13:56
TM: I love to watch her get dressed in the morning.
304
836810
2513
TM: Sabahları o giyinirken onu izlemeyi seviyorum.
13:59
Watching her in the closet,
305
839895
1342
Elbise dolabının önünde,
14:01
looking for something comfortable and colorful, and tight,
306
841261
2885
rahat, renkli, sıkı ve güvenli bir şeyler
ararken izliyorum --
14:04
and safe --
307
844170
1432
14:05
(Laughter)
308
845626
1150
(Kahkahalar)
Fakat karar verirken onu izlemek, en az dikkati çekecek
14:07
But it's challenging to watch her negotiate her decisions
309
847093
2794
14:09
looking for something that's going to get the least amount of attention,
310
849911
3488
fakat aynı zamanda enerjik ve seksi kadınsılığının ifadesi olacak
14:13
but at the same time be an expression of the vibrant and sexy woman she is.
311
853423
3621
bir şeyler ararken onu izlemek çok büyüleyici.
Ve tek yapmak istediğim, onu güzelliği ve uzun akrilik
14:17
And all I want to do is celebrate her for her beauty,
312
857068
2738
14:19
and the things that make her beautiful and special and free,
313
859830
2897
tırnaklarından, siyahi sert feminizmine kadar, onu
14:22
from her long acrylic nails,
314
862751
1451
güzelleştiren, özel ve özgür
14:24
to her uncompromising black feminism.
315
864226
2020
kılan her şeyi için övmek.
14:26
(Applause)
316
866270
1666
(Alkış)
14:31
KKM: I love you. TM: I love you.
317
871315
1651
KKM: Seviyorum. TM: Seviyorum.
14:32
(Laughter)
318
872990
1150
(Kahkahalar)
14:34
KKM: There are so many queer and trans people
319
874788
2244
KKM: Hikayelerini hiç duyamayacağımız, birçok
eşcinsel ve cinsiyet
14:37
who have come before us,
320
877056
1393
14:38
whose stories we will never get to hear.
321
878473
2695
değiştirmiş insan var.
14:41
We constantly experience this retelling of history
322
881547
3276
Biz, çarpıcı bir biçimde terk ettiğimiz tarihi yeniden anlatma
14:44
where we are conspicuously left out.
323
884847
2136
tecrübesi yaşıyoruz.
14:47
And it's really hard to not see ourselves there.
324
887527
2845
Ve kendimizi orada görememek gerçekten çok zor.
14:50
And so living out loud for us is about that representation.
325
890891
3479
Ve ses çıkararak yaşamak, bu temsille ilgili.
14:54
It's about having possibility models,
326
894798
2319
Olasılık modellerinin olması ve bu dünyada
sevginin, mirasımızın bir parçası olduğuna dair umut beslemekle ilgili.
14:57
and having hope that love is part of our inheritance in this world, too.
327
897141
3861
15:01
TM: The possibility that we are practicing
328
901792
2006
TM: Gerçekleştirdiğimiz bu olasılık
15:03
is about reinventing time, love and institutions.
329
903822
2847
zamanı, sevgiyi ve kurumları yeniden icat etmekle alakalı.
Bir çokluk geleceği yaratıyoruz.
15:07
We are creating a future of multiplicity.
330
907093
2239
15:09
We are expanding the spectrum of gender and sexuality,
331
909724
3075
Cinsiyet ve cinsellik yelpazesini genişletiyoruz,
15:12
imagining ourselves into existence,
332
912823
1889
kendi varoluşumuzu hayal ediyoruz,
cinsiyetin empoze edilmediği, fakat tercih edilebildiği ve kim olduğumuz
15:15
imagining a world where gender is self-determined and not imposed,
333
915167
3604
15:18
and where who we are is a kaleidoscope of possibility
334
918795
2917
sorusunun, bilim veya adalet adı altındaki dar görüşlü
15:21
without the narrow-minded limitations masquerading as science or justice.
335
921736
4379
kısıtlamalar olmaksızın bir olasılık yelpazesi olduğu bir dünya hayal ediyoruz.
15:27
(Applause)
336
927193
1722
(Alkış)
15:31
KKM: And I can't lie:
337
931840
1345
KKM: Ve yalan söyleyemem:
15:33
it is really, really hard.
338
933209
2056
bu gerçekten çok zor.
15:35
It is hard to stand in the face of bigotry
339
935643
2693
Cömertçe ve yüzümde bir gülümsemeyle
15:38
with an open heart and a smile on my face.
340
938360
2365
dar görüşlülüğün karşısında durmak zor.
15:40
It is really hard to face the injustice that exists in the world,
341
940749
3231
Hala insanların değişebileceğine inanıyorken, dünyadaki
adaletsizlikle yüzleşmek gerçekten çok zor.
15:44
while still believing in the ability of people to really change.
342
944004
4030
15:48
That takes an enormous amount of faith and dedication.
343
948591
3068
Bunun için büyük bir inanç ve bağlılık gerekiyor.
Bunun da ötesinde,
15:52
And beyond that,
344
952058
1286
15:53
marriage is hard work.
345
953368
2109
evlilik zor bir iş.
15:55
(Laughter)
346
955501
1151
(Kahkahalar)
15:56
Piles of dirty socks on the floor,
347
956676
2568
Yerde kirli çorap yığınları,
15:59
more boring sports shows than I ever thought possible --
348
959268
3761
hiç düşünmediğim kadar sıkıcı olan spor şovları --
(Kahkahalar)
16:03
(Laughter)
349
963053
1255
16:04
And fights that bring me to tears
350
964743
1744
Ve beni ağlatan, aynı dili
16:06
when it feels like we're not speaking the same language.
351
966511
2865
konuşmadığımızı düşündürten kavgalar.
16:09
But there is not a day that goes by
352
969400
2119
Fakat bu adamla evlendiğim için minnettar
16:11
where I am not so grateful to be married to this man;
353
971543
3233
olmadığım, zihinlerin değişme olasılığı ve değerli sohbetler
16:14
where I'm not so grateful for the possibility of changing minds,
354
974800
3826
ve sevginin herkese ait olduğu bir dünya yaratmak için
16:18
and rewarding conversations,
355
978650
1542
minnettar olmadığım
16:20
and creating a world where love belongs to us all.
356
980216
2980
bir gün dahi yok.
16:23
I think about our acronym:
357
983658
1457
Kısaltmamızı düşünüyorum:
LGBTQ2SIA.
16:25
LGBTQ2SIA.
358
985139
3971
Benliklerin ve toplulukların görünürde sonsuz olan gelişimi,
16:31
A seemingly endless evolution of self and a community,
359
991145
3653
16:34
but also this really deep desire not to leave anyone behind.
360
994822
4035
fakat aynı zamanda hiç kimseyi ardında bırakmama tutkusu.
16:39
We've learned how to love each other,
361
999525
1862
Birbirimizi nasıl seveceğimizi öğrendik
16:41
and we've committed to loving each other throughout changes to gender
362
1001411
3839
ve cinsiyet değişimleri ve ruh değişimleri boyunca kendimizi
16:45
and changes in spirit.
363
1005274
1568
sevgiye adadık.
16:47
And we learned this love in our chat rooms,
364
1007319
2623
Ve bu sevgiyi sohbet odalarımızda, kulüplerimizde,
16:49
in our clubs, in our bars and in our community centers.
365
1009966
3680
barlarımızda ve toplum merkezlerimizde öğrendik.
16:53
We've learned how to love each other for the long haul.
366
1013670
2734
Birbirimizi uzun süre nasıl seveceğimizi öğrendik.
16:56
TM & KKM: Thank you.
367
1016932
1172
TM & KKM: Teşekkürler.
(Alkış)
16:58
(Applause)
368
1018128
3100
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7