How diversity makes teams more innovative | Rocío Lorenzo | TED

287,231 views ・ 2017-11-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Begum Sener Gözden geçirme: Ozge Demirci-Richardson
00:13
Fifteen years ago,
0
13640
1256
15 yıl önce,
00:14
I thought that the diversity stuff was not something I had to worry about.
1
14920
4840
çeşitlilik konusunun endişelenmem gereken bir şey olmadığını düşünürdüm.
00:20
It was something an older generation had to fight for.
2
20480
3240
Bizden önceki neslin, elde etmek için uğraştığı bir şeydi.
00:24
In my university, we were 50-50, male-female,
3
24960
3696
Üniversitemde kadın erkek oranı yarı yarıyaydı
00:28
and we women often had better grades.
4
28680
2776
ve biz kadınların notları genelde daha yüksekti.
00:31
So while not everything was perfect,
5
31480
3376
Her şey mükemmel olmasa da,
00:34
diversity and leadership decisions
6
34880
2016
çeşitlilik ve liderliği ilgilendiren kararlar
00:36
was something that would happen naturally over time, right?
7
36920
4080
zamanla, doğal bir şekilde alınır, değil mi?
00:42
Well, not quite.
8
42640
1760
Aslında, pek de öyle değil.
00:45
While moving up the ladder working as a management consultant
9
45160
2896
Yönetim danışmanı olarak Avrupa ve Amerika'da
00:48
across Europe and the US,
10
48080
2056
kariyerimde basamakları tırmanırken,
00:50
I started to realize how often I was the only woman in the room
11
50160
4576
fark ettim ki, hep odadaki tek kadındım
00:54
and how homogenous leadership still is.
12
54760
3520
ve liderlik yapısı hala aynıydı.
00:59
Many leaders I met
13
59520
1816
Tanıştığım çoğu lider,
01:01
saw diversity as something to comply with out of political correctness,
14
61360
4816
çeşitliliği, herhangi bir grubu incitmemek adına uyulan ya da
01:06
or, best case, the right thing to do,
15
66200
2640
en iyi ihtimalle, yapılması doğru olan olarak görüyorlar,
01:09
but not as a business priority.
16
69680
2000
işyerinde bir öncelik olarak değil.
01:12
They just did not have a reason to believe
17
72320
2336
Çeşitliliğin, acil, önemli hedeflere ulaşmada
01:14
that diversity would help them achieve their most immediate, pressing goals:
18
74680
4976
yardımcı olacağına inanmak için bir sebepleri yoktu.
01:19
hitting the numbers, delivering the new product,
19
79680
3056
Hedef rakamlara ulaşmak, yeni ürünü pazara çıkarmak,
01:22
the real goals they are measured by.
20
82760
2280
değerlendirmeye alınan gerçek hedefler.
01:26
My personal experience working with diverse teams
21
86440
3416
Çeşitliliği olan ekiplerle çalışmış biri olarak
01:29
had been that while they require a little bit more effort at the beginning,
22
89880
4096
söyleyebilirim ki, başlangıçta biraz daha fazla çaba gerekiyor,
01:34
they did bring fresher, more creative ideas.
23
94000
3200
ama neticede daha taze ve yaratıcı fikirler ortaya çıkıyor.
01:37
So I wanted to know:
24
97880
2136
Sonra merak ettim:
01:40
Are diverse organizations really more innovative,
25
100040
3816
Çeşitliliğe sahip şirketler gerçekten daha mı yenilikçi,
01:43
and can diversity be more than something to comply with?
26
103880
3840
ve çeşitlilik uyulan bir şeyden daha fazlası olabilir mi?
01:48
Can it be a real competitive advantage?
27
108320
2360
Gerçekten rekabet üstünlüğü sağlar mı?
01:52
So to find out, we set up a study with the Technical University of Munich.
28
112360
4280
Cevabı bulmak için Münih Teknik Üni. ile bir araştırma yaptık.
01:57
We surveyed 171 companies in Germany, Austria and Switzerland,
29
117400
5176
Almanya, Avusturya ve İsviçre'de 171 şirket ile anket yaptık.
02:02
and as we speak, we're expanding the study
30
122600
2936
Şu anda da çalışmayı,
02:05
to 1,600 companies
31
125560
2816
beş ülke daha ekleyerek,
02:08
in five additional countries around the world.
32
128400
2480
1600 şirkete genişletiyoruz.
02:11
We asked those companies basically two things:
33
131760
2896
Şirketlere iki temel soru sorduk:
02:14
how innovative they are and how diverse they are.
34
134680
3040
ne kadar yenilikçiler ve şirket içinde ne kadar çeşitlilik var.
02:18
To measure the first one,
35
138840
1496
İlkini ölçmek için
02:20
we asked them about innovation revenue.
36
140360
2720
yenilikten gelen kazancı sorduk.
02:24
Innovation revenue is the share of revenues they've made
37
144000
2656
Yenilik kazancı, son 3 yılda
02:26
from new products and services in the last three years,
38
146680
3016
yeni hizmet ve ürünlerin toplam gelirdeki payı.
02:29
meaning we did not ask them how many creative ideas they have,
39
149720
3256
Yani "Kaç yaratıcı fikir buldunuz?" diye sormadık.
02:33
but rather if these ideas translate into products and services
40
153000
3816
Onun yerine "O fikirler, şirketi bugün ve yarın daha başarılı yapacak olan
02:36
that really make the company more successful today and tomorrow.
41
156840
3400
ürün ve hizmetlere dönüştü mü?" diye sorduk.
02:41
To measure diversity, we looked at six different factors:
42
161760
4536
Çeşitliliği ölçmek için altı farklı etkene baktık:
02:46
country of origin, age and gender, amongst others.
43
166320
3560
menşe ülke, yaş, cinsiyet gibi etkenler ve diğerleri.
02:51
While preparing to go in the field with those questions,
44
171320
2936
Bu sorularla saha araştırmasına hazırlanırken
02:54
I sat down with my team
45
174280
2256
ekibimle oturdum
02:56
and we discussed what we would expect as a result.
46
176560
3280
ve sonuç olarak ne beklediğimizi konuştuk.
03:01
To put it mildly, we were not optimistic.
47
181640
2120
En hafif deyimiyle, pek iyimser değildik.
03:05
The most skeptical person on the team thought, or saw a real possibility,
48
185000
3536
Gruptaki en şüpheci olanımız, hiç bir sonuç bulamayacağımızı düşünüyor
03:08
that we would find nothing at all.
49
188560
2400
ya da yüksek bir ihtimalle öyle olacağına inanıyordu.
03:12
Most of the team was rather on the cautious side,
50
192360
2296
Ekibin çoğu temkinliydi,
03:14
so we landed all together at "only if,"
51
194680
3896
yani "şayet şöyle olursa..." demekte karar kıldık.
03:18
meaning that we might find some kind of link
52
198600
2096
Yani, yenilik ve çeşitlilik arasında
03:20
between innovation and diversity,
53
200720
2536
belki bir çeşit bağlantı bulabilirdik,
03:23
but not across the board --
54
203280
1656
çok önemli bir bağlantı olmasa da --
03:24
rather only if certain criteria are met,
55
204960
2896
ancak belirli kriterler sağlanırsa olabilirdi;
03:27
for example leadership style, very open leadership style
56
207880
4056
örneğin herkesin kendini güvenli, özgürce ifade edebildiği
03:31
that allowed people to speak up freely and safely and contribute.
57
211960
4160
ve katkıda bulunabildiği bir liderlik; iletişime açık bir liderlik stili.
03:38
A couple of months later, the data came in,
58
218240
2040
Birkaç ay sonra veriler geldi,
03:41
and the results convinced the most skeptical amongst us.
59
221520
4320
ve sonuçlar en şüphecimizi bile ikna etmeye yetti.
03:46
The answer was a clear yes,
60
226560
1856
Cevap kesinlikle "evet"ti,
03:48
no ifs, no buts.
61
228440
1760
"eğer"lere, "ama"lara yer yoktu.
03:50
The data in our sample showed
62
230840
2136
Elimizdeki veriler,
03:53
that more diverse companies are simply more innovative, period.
63
233000
4480
çeşitliliğe önem veren şirketlerin daha yenilikçi olduğunu gösterdi, nokta.
03:59
Now, a fair question to ask is the chicken or the egg question,
64
239120
5016
Şimdi, tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar çok yerinde bir soru.
04:04
meaning, are companies really more innovative
65
244160
3416
Yani, şirketler, daha çok çeşitliliğe sahip liderlik yapıları
04:07
because they have a more diverse leadership,
66
247600
2656
olduğu için mi daha yenilikçiler,
04:10
or the other way around?
67
250280
1256
yoksa tam tersi mi?
04:11
Which way is it?
68
251560
1200
Hangisi?
04:13
Now, we do not know how much is correlation versus causation,
69
253280
3760
Ne kadarının orantı, ne kadarının sebep-sonuç ilişkisi olduğunu bilmiyoruz,
04:17
but what we do know is that clearly,
70
257880
2976
ama biliyoruz ki,
04:20
in our sample, companies that are more diverse
71
260880
3176
örneklemimizdeki, çeşitliliğe önem veren şirketler
04:24
are more innovative,
72
264080
1496
daha yenilikçiler,
04:25
and that companies that are more innovative
73
265600
2296
ve daha yenilikçi olan şirketler de liderliklerinde
04:27
have more diverse leadership, too.
74
267920
1840
daha çok çeşitliliğe sahip.
04:30
So it's fair to assume that it works both ways,
75
270279
2737
Yani iki şekilde de düşünülebilir,
04:33
diversity driving innovation and innovation driving diversity.
76
273040
3880
çeşitlilik yeniliği sağlıyor, yenilik de çeşitliliği.
04:39
Now, once we published the results,
77
279360
2776
Sonuçları yayınladığımızda
04:42
we were surprised about the reactions in the media.
78
282160
4576
medyadan gelen tepkiler bizi şaşırttı.
04:46
We got quite some attention.
79
286760
2896
Dikkatlerini bayağı çektik.
04:49
And it went from quite factual,
80
289680
2496
"Kadın Yeniliği Arttırıyor" gibi
04:52
like "Higher Female Share Boosts Innovation"
81
292200
4256
verilere dayalı başlıklardan
04:56
to a little bit more sensationalist.
82
296480
3496
daha sansasyonel bir hale kadar gitti.
05:00
(Laughter)
83
300000
1936
(Kahkaha)
05:01
As you can see,
84
301960
1216
Gördüğünüz gibi,
05:03
"Stay-at-home Women Cost Trillions,"
85
303200
3096
"Evde Oturan Kadınlar Trilyonlara Mal Oluyor"
05:06
and, my personal favorite,
86
306320
1936
ve benim en sevdiğim:
05:08
"Housewives Kill Innovation."
87
308280
2376
"Ev Kadınları Yeniliği Öldürüyor".
05:10
Well, there's no such thing as bad publicity, right?
88
310680
3016
Kötü reklam diye bir şey yoktur, değil mi?
05:13
(Laughter)
89
313720
2336
(Kahkaha)
05:16
On the back of that coverage,
90
316080
1976
İşin öbür tarafında,
05:18
we started to get calls from senior executives
91
318080
3456
üst düzey yöneticilerden telefonlar gelmeye başladı,
05:21
wanting to understand more,
92
321560
1696
biraz daha anlamak istiyorlardı.
05:23
especially -- surprise, surprise -- about gender diversity.
93
323280
3560
Özellikle de cinsiyet çeşitliliğini. Ne büyük süpriz.
05:27
I tend to open up those discussions by asking,
94
327680
4096
Konuşmaları şunu sorarak başlatıyordum,
05:31
"Well, what do you think of the situation in your organization today?"
95
331800
4136
"Şirketinizin bugünkü durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?"
05:35
And a frequent reaction to that is,
96
335960
2560
Buna sık gelen bir cevap da,
05:39
"Well, we're not yet there, but we're not that bad."
97
339480
3040
"Henüz istedğimiz noktaya gelemedik ama o kadar da kötü değiliz."
05:43
One executive told me, for example,
98
343240
2176
Mesela bir yönetici bana dedi ki,
05:45
"Oh, we're not that bad.
99
345440
1536
"Oo, o kadar da kötü değiliz.
05:47
We have one member in our board who is a woman."
100
347000
2736
Yönetim kurulumuzdaki üyelerden birisi kadın."
05:49
(Laughter)
101
349760
1336
(Kahkaha)
05:51
And you laugh --
102
351120
1216
Gülüyorsunuz --
05:52
(Applause)
103
352360
2960
(Alkış)
05:58
Now, you laugh, but he had a point in being proud about it,
104
358760
3376
Gülüyorsunuz ama gurur duymakta haklıydı,
06:02
because in Germany,
105
362160
1336
çünkü Almanya'da
06:03
if you have a company
106
363520
2976
eğer bir şirketiniz varsa
06:06
and it has one member on the board who is a woman,
107
366520
2576
kurulda da bir kadın üye varsa
06:09
you are part of a select group of 30
108
369120
2416
halka arz edilen 100 şirketten
06:11
out of the 100 largest publicly listed companies.
109
371560
3656
30'unun içinde oluyorsunuz.
06:15
The other 70 companies have an all-male board,
110
375240
5216
Kalan 70'inin yönetim kurulu erkeklerden oluşuyor.
06:20
and not even one of these hundred largest publicly listed companies
111
380480
3816
Halka arz edilmiş bu en büyük 100 firmadan bir tanesinin bile
06:24
have, as of today, a female CEO.
112
384320
3680
bugün itibariyle kadın Yönetim Kurulu Başkanı yok.
06:29
But here's the critically important insight.
113
389080
2240
Burada önemli bir çıkarım var.
06:32
Those few female board members alone,
114
392240
3976
Sadece birkaç kadın yönetim kurulu üyesi
06:36
they won't make a difference.
115
396240
1896
bir fark yaratmıyor.
06:38
Our data shows that for gender diversity to have an impact on innovation,
116
398160
4120
Verilerimiz gösteriyor ki, cinsiyet çeşitliliğinin yenilikçi olmada
06:43
you need to have more than 20 percent women in leadership.
117
403200
3720
etkisi olması için, liderligin %20'den fazlasının kadın olması gerekiyor.
06:47
Let's have a look at the numbers.
118
407480
1600
Rakamlara bakalım.
06:50
As you can see, we divided the sample into three groups,
119
410600
3696
Gördüğünüz gibi, örneklemi 3 gruba ayırdık,
06:54
and the results are quite dramatic.
120
414320
2896
sonuçlar içler acısı.
06:57
Only in the group where you have more than 20 percent women in leadership,
121
417240
4696
Sadece, liderliklerinin %20'den fazlasının kadın olduğu gruplarda
07:01
only then you see a clear jump in innovation revenue
122
421960
3880
yenilik gelirinin,
07:06
to above-average levels.
123
426840
1976
ortalamanın üzerine çıktığını görüyoruz.
07:08
So experience and data shows that you do need critical mass
124
428840
4656
Tecrübe ve veriler gösteriyor ki, kayda değer bir şey yapmak için,
07:13
to move the needle,
125
433520
1496
yeterli sayıya ihtiyacınız var,
07:15
and companies like Alibaba, JP Morgan or Apple
126
435040
3336
Alibaba, JP Morgan ve Apple gibi şirketler
07:18
have as of today already achieved that threshold.
127
438400
3360
günümüzde bu eşiği aşmış şirketler.
07:24
Another reaction I got quite a lot was,
128
444480
2400
Aldığım başka bir cevap da,
07:28
"Well, it will get solved over time."
129
448520
2880
"Zamanla çözülür."
07:32
And I have all the sympathy in the world for that point of view,
130
452200
3256
Bu bakış açısını tüm kalbimle anlıyorum,
07:35
because I used to think like that, too.
131
455480
1920
çünkü ben de öyle düşünürdüm.
07:38
Now, let's have a look here again and look at the numbers,
132
458600
3296
Rakamlara tekrar bakalım,
07:41
taking Germany as an example.
133
461920
2136
Almanya'yı örnek alalım.
07:44
Let me first give you the good news.
134
464080
2216
Önce iyi haberi vereyim.
07:46
So the share of women who are college graduates
135
466320
2816
Üniversite mezunu,
07:49
and have at least 10 years of professional experience
136
469160
3416
en az on yıl iş tecrübesi olan
07:52
has grown nicely over the last 20 years,
137
472600
3296
kadınların oranı son 20 yılda artmış.
07:55
which means the pool in which to fish for female leaders
138
475920
3776
Demek oluyor ki kadın liderler için
07:59
has increased over time,
139
479720
2136
iş olanağı toplamda bayağı artmış
08:01
and that's great.
140
481880
1696
ve bu harika.
08:03
Now, according to my old theory,
141
483600
1840
Benim eski teorime göre,
08:06
the share of women in leadership
142
486880
1576
lider posizyondaki kadınların oranı
08:08
would have grown more or less in parallel, right?
143
488480
2320
aşağı yukarı buna paralel olarak büyümüş olmalı, değil mi?
08:11
Now, let's have a look at what happened in reality.
144
491840
2880
Gerçekte nasıl olduğuna bakalım.
08:15
It's not even close,
145
495480
1560
Yakın bile değil,
08:19
which means I was so wrong
146
499360
3216
demek ki çok yanılmışım,
08:22
and which means that my generation,
147
502600
2776
demek ki benim jenerasyonum,
08:25
your generation,
148
505400
1200
sizin jenerasyonunuz,
08:27
the best-educated female generation in history,
149
507680
3520
tarihteki en eğitimli kadın jenerasyonu
08:32
we have just not made it.
150
512520
1416
beceremedi.
08:33
We have failed to achieve leadership in significant numbers.
151
513960
4496
Büyük farkla bu liderlik posizyonlarını kaybettik.
08:38
Education just did not translate into leadership.
152
518480
2920
Eğitim bu pozisyonlara yansımadı.
08:42
Now, that was a painful realization for me
153
522720
3096
Bunu fark etmek benim için üzücü oldu.
08:45
and made me realize,
154
525840
2136
Ve fark ettim ki,
08:48
if we want to change this,
155
528000
2296
bunu değiştirmek istersek,
08:50
we need to engage, and we need to do better.
156
530320
2359
birlik olmalı ve daha iyisini yapmalıyız.
08:54
Now, what to do?
157
534200
2360
Ne yapmalıyız?
08:57
Achieving more than 20 percent women in leadership
158
537320
3536
%20'nin üstünde lider pozisyonda kadın,
09:00
seems like a daunting task to many,
159
540880
2376
çoğumuza zor bir iş gibi geliyor.
09:03
understandably, given the track record.
160
543280
2480
Sayılara bakılacak olursa, bu anlaşılabilir.
09:07
But it's doable,
161
547080
1216
Ama yapılabilir.
09:08
and there are many companies today that are making progress there
162
548320
3256
Gününmüzde, bu konuda ilerleme kaydeden bir sürü şirket var
09:11
and doing it successfully.
163
551600
1616
ve başarıyorlar da.
09:13
Let's take SAP, the software company, as an example.
164
553240
3456
Bir yazılım firması SAP'ı ele alalım mesela.
09:16
They had, in 2011, 19 percent women in leadership,
165
556720
4656
2011'de kadın liderliği %19'du,
09:21
yet they decided to do better,
166
561400
1856
yine de daha iyisi için çalıştılar,
09:23
and they did what you do in any other area of business
167
563280
3176
başka iş alanlarında gelişmek istediğinizde
09:26
where you want to improve.
168
566480
1536
yapmanız gereken şeyi yaptılar.
09:28
They set themselves a measurable target.
169
568040
2480
Kendilerine ölçülebilir bir hedef koydular.
09:31
So they set themselves a target of 25 percent for 2017,
170
571440
4896
2017 için %25 hedefi koydular,
09:36
which they have just achieved.
171
576360
1600
bunu da başardılar.
09:39
The goals made them think more creatively about developing leaders
172
579120
3416
Hedefler, lider yetiştirmek için daha yaratıcı düşünmelerini
09:42
and tapping new recruiting pools.
173
582560
2456
ve yeni işe alım alanları açmalarını sağladı.
09:45
They now even set a target of 30 percent women in leadership for 2022.
174
585040
4360
2022 için %30 hedefi koydular bile.
09:50
So experience shows it's doable,
175
590480
2456
Yani tecrübeler, bunun yapılabilir olduğunu gösteriyor,
09:52
and at the end of the day,
176
592960
1976
ve netice olarak,
09:54
it all boils down to two decisions that are taken every day
177
594960
4136
her şey, her şirkette, çoğumuz tarafından
09:59
in every organization by many of us:
178
599120
2760
her gün alınan iki karara bakıyor:
10:03
who to hire and who to develop and promote.
179
603640
3400
kimi işe almalı ve kimi geliştirip terfi ettirmeli?
10:08
Now, nothing against women's programs,
180
608000
2576
Kadınlara yönelik programlara, bağlantı kurmalarına,
10:10
networks, mentoring, trainings.
181
610600
2336
akıl hocalığına veya eğitim almalarına karşı değiliz.
10:12
All is good.
182
612960
1200
Bunlar iyi şeyler.
10:15
But it is these two decisions
183
615320
1936
Ama neticede,
10:17
that at the end of the day send the most powerful change signal
184
617280
4016
her şirkette en güçlü değişim sinyalini
10:21
in any organization.
185
621320
1520
işte bu iki karar veriyor.
10:25
Now, I never set out to be a diversity advocate.
186
625040
3056
Çeşitliliğin avukatlığını yapmaya çalışmıyorum.
10:28
I am a business advisor.
187
628120
1720
Ben yönetim danışmanıyım.
10:30
But now my goal is to change the face of leadership,
188
630720
4976
Artık benim amacım liderliğin yüzünü değiştirmek,
10:35
to make it more diverse --
189
635720
1440
daha çeşitli hale getirmek --
10:38
and not so that leaders can check a box
190
638080
2496
lider pozisyondakiler kutucuğu yapıldı diye işaretlesin
10:40
and feel like they have complied with something
191
640600
2976
veya bir şeye uymuş ya da bir grubu incitmemek adına
10:43
or they have been politically correct.
192
643600
2536
bir şey yapmış gibi hissetsinler diye değil.
10:46
But because they understand,
193
646160
1696
Onun yerine, çeşitliliğin,
10:47
they understand that diversity is making their organization
194
647880
3496
şirketlerini daha iyi ve yenilikçi yaptığını
10:51
more innovative, better.
195
651400
1400
anlasınlar diye.
10:53
And by embracing diversity, by embracing diverse talent,
196
653680
3856
Çeşitliliği kucaklayarak, çeşitli yetenekleri kucaklayarak
10:57
we are providing true opportunity for everyone.
197
657560
2320
herkese için gerçek fırsat sunuyoruz.
11:00
Thank you. Thank you so much.
198
660520
1656
Teşekkürler. Çok Teşekkür ederim.
11:02
(Applause)
199
662200
2640
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7