Bruce McCall: Nostalgia for a future that never happened

Bruce McCall'un yapay nostaljisi

87,673 views ・ 2009-03-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mustafa İsmail ALKAN Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
I don't know what the hell I'm doing here.
0
16160
3000
Burada ne halt yediğimi bilmiyorum.
00:19
I was born in a Scots Presbyterian ghetto in Canada,
1
19160
3000
Kanada'da, bir İskoç Presbiteryen gettosunda doğdum,
00:22
and dropped out of high school. I don't own a cell phone,
2
22160
4000
ve liseden terkim. Bir cep telefonum yok,
00:26
and I paint on paper using gouache, which hasn't changed in 600 years.
3
26160
6000
ve guaj boya kullanarak kağıt üzerine resim yapıyorum, 600 yıldır değişmemiş bir teknik.
00:32
But about three years ago I had an art show in New York,
4
32160
5000
Ama yaklaşık üç sene önce New York'ta bir sergim oldu,
00:37
and I titled it "Serious Nonsense."
5
37160
3000
ve onu "Serious Nonsense" ("Ciddi Saçmalık") olarak adlandırdım.
00:40
So I think I'm actually the first one here -- I lead.
6
40160
4000
Bu yüzden, ben gerçekten bu alandaki ilk kişiyim diye düşünüyorum -- Öncülük ediyorum.
00:44
I called it "Serious Nonsense" because on the serious side,
7
44160
3000
Bunu ciddi saçmalık olarak tanımlıyorum; çünkü ciddi tarafta,
00:47
I use a technique of painstaking realism of editorial illustration
8
47160
6000
Yazınsal resimlemenin itinalı bir gerçekçilik tekniğini kullanıyorum,
00:53
from when I was a kid. I copied it and I never unlearned it --
9
53160
3000
çocukluğumdan kalma. Onu kopyaladım ve hiç bir zaman unutmadım --
00:56
it's the only style I know. And it's very kind of staid and formal.
10
56160
5000
aslında tek bildiğim stil. Ve daha çok resmi ve ağırbaşlı.
01:01
And meanwhile, I use nonsense, as you can see.
11
61160
4000
Ve bu esnada, gördüğümüz gibi saçmalığı kullanıyorum.
01:05
This is a Scottish castle where people are playing golf indoors,
12
65160
4000
Bu, insanların içinde golf oynayabilecekleri bir İskoç kalesi,
01:09
and the trick was to bang the golf ball off of suits of armor --
13
69160
4000
ve buradaki numara, golf topunu bir zırhın üzerinden havalandırmak --
01:13
which you can't see there.
14
73160
1000
orada göremediğiniz bir şey.
01:14
This was one of a series called "Zany Afternoons," which became a book.
15
74160
4000
Bu sonradan kitaplaştırılan "Zany Afternoons" serisindendi.
01:18
This is a home-built rocket-propelled car. That's a 1953 Henry J --
16
78160
4000
Bu, ev yapımı, roket-itkili bir araba. Bir 1953 Henry J -
01:22
I'm a bug for authenticity -- in a quiet neighborhood in Toledo.
17
82160
4000
Hakikiliğe çok düşkünüm - Toledo'da sessiz bir mahallede.
01:26
This is my submission for the L.A. Museum of Film.
18
86160
5000
Bu, Los Angeles Film Müzesi için yolladığım ürün.
01:31
You can probably tell Frank Gehry and I come from the same town.
19
91160
3000
Muhtemelen Frank Gehry ile aynı kasabadan olduğumu anlayabilirsiniz.
01:34
My work is so personal and so strange
20
94160
4000
İşim o kadar kişisel ve o kadar garip ki
01:38
that I have to invent my own lexicon for it.
21
98160
2000
kendi sözlüğümü yaratmak durumunda kalıyorum.
01:40
And I work a lot in what I call "retrofuturism,"
22
100160
4000
Ve 'retrofuturism' (geçmişçi gelecekçilik) diye adlandırdığım alanda çok çalışıyorum,
01:44
which is looking back to see how yesterday viewed tomorrow.
23
104160
4000
yaptığım şey, geçmişte insanlar geleceği nasıl görüyordu diye maziyi yoklamak.
01:48
And they're always wrong, always hilariously, optimistically wrong.
24
108160
5000
Ve onlar her seferinde yanılıyorlar, hep inanılmaz ve iyimser bir biçimde yanılıyorlar.
01:53
And the peak time for that was the 30s,
25
113160
3000
Bu hareketin tavan yaptığı yıllar 30'lardı,
01:56
because the Depression was so dismal
26
116160
2000
çünkü Büyük Buhran o kadar iç karartıcıydı ki,
01:58
that anything to get away from the present into the future ...
27
118160
3000
bizi içinde bulunduğumuz andan uzaklaştırıp, geleceğe götürecek her şey
02:01
and technology was going to carry us along.
28
121160
3000
ve teknoloji bizi taşıyabilirdi.
02:04
This is Popular Workbench. Popular science magazines in those days --
29
124160
3000
Bu 'Popular Workbench'. O günlerdeki popüler tarih dergileri --
02:07
I had a huge collection of them from the '30s --
30
127160
2000
30'lu yıllara ait olanlardan devasa bir kolleksiyonum vardı --
02:09
all they are is just poor people being asked to make sunglasses
31
129160
4000
aslında sadece palto askılarından güneş gözlüğü yapmaları istenen,
02:13
out of wire coat hangers and everything improvised
32
133160
3000
fakir insanlar ve her şey doğaçlama...
02:16
and dreaming about these wonderful giant radio robots
33
136160
3000
ve saatte 300 mil hızla buz hokeyi oynayan,
02:19
playing ice hockey at 300 miles an hour --
34
139160
2000
bu olağanüstü dev radyo robotların hayalini kuruyorlar --
02:21
it's all going to happen, it's all going to be wonderful.
35
141160
3000
bütün bunlar gerçekleşek, her şey harika olacak.
02:24
Automotive retrofuturism is one of my specialties.
36
144160
4000
Otomotiv 'retrofuturism', uzmanlık alanlarımdan biri.
02:28
I was both an automobile illustrator and an advertising automobile copywriter,
37
148160
5000
Hem bir otomobil resimleyicisi, hem de bir araba reklam metni yazarı olarak çalıştım,
02:33
so I have a lot of revenge to take on the subject.
38
153160
5000
bu yüzden, bu konudan fazlasıyla öç almam gerek.
02:38
Detroit has always been halfway into the future -- the advertising half.
39
158160
3000
Detroit hep yarı yarıya gelecekte var olmuştur -en azından reklamcı kısmı-
02:41
This is the '58 Bulgemobile: so new, they make tomorrow look like yesterday.
40
161160
5000
bu, 58' Bulgemobile: o kadar yeni ki, yarını dünmüş gibi gösteriyor.
02:46
This is a chain gang of guys admiring the car.
41
166160
4000
Bunlar da arabaya hayranlık duyan prangalı mahkumlar.
02:50
That's from a whole catalog -- it's 18 pages or so --
42
170160
2000
Bu, Lampoon günlerinde çıkan tüm bir katalogdan alındı --yaklaşık 18 sayfalık bir katalog
02:52
ran back in the days of the Lampoon, where I cut my teeth.
43
172160
4000
işin temelini aldığım yer.
02:56
Techno-archaeology is digging back and finding past miracles that never happened --
44
176160
8000
Tekno-arkeoloji kazıya kazıya hiç gerçekleşmemiş geçmiş mucizeleri buluyor --
03:04
for good reason, usually.
45
184160
2000
çoğunlukla iyi bir nedenle.
03:06
The zeppelin -- this was from a brochure about the zeppelin
46
186160
4000
Zeplin -- bu belirgib bir biçimde Hindenburg'den ilham almış
03:10
based, obviously, on the Hindenburg.
47
190160
2000
bir zeplin hakkında bir broşürdendi.
03:12
But the zeppelin was the biggest thing that ever moved made by man.
48
192160
5000
Ama, zeplin insan tarafınan yapılmış hareket eden en büyük şeydi.
03:17
And it carried 56 people at the speed of a Buick at an altitude you could hear dogs bark,
49
197160
6000
Ve bir Buick hızında, köpek havlamalarını duyabileceğiniz bir yükseklikte, 56 kişi taşıyabiliyordu,
03:23
and it cost twice as much as a first-class cabin on the Normandie to fly it.
50
203160
4000
ayrıca bu, Normandiya'da birinci sınıf bir kamara fiyatının iki katına mal oluyordu.
03:27
So the Hindenburg wasn't, you know, it was inevitable it was going to go.
51
207160
3000
Hindenburg da olmayacaktı, biliyorsunuz, o kaçınılmazdı gitmeyecekti.
03:30
This is auto-gyro jousting in Malibu in the 30s.
52
210160
6000
Bu 1930'larda Malibu daki otojir ile yapılan mızrak düellosu.
03:36
The auto-gyro couldn't wait for the invention of the helicopter,
53
216160
4000
Otojir helikopterin icadını bekleyemedi,
03:40
but it should have -- it wasn't a big success.
54
220160
2000
fakat beklemeliydi -- o büyük bir başarı değildi.
03:42
It's the only Spanish innovation, technologically, of the 20th century, by the way.
55
222160
5000
Bu arada, bu sadece 20. yüzyılın İspanyol yeniliği, teknolojisi.
03:47
You needed to know that.
56
227160
2000
Bunu bilmeniz gerekir.
03:49
The flying car which never got off the ground -- it was a post-war dream.
57
229160
4000
Hiçbir zaman yereden havalanamayan uçan arabayı -- bu savaş sonrası hayaldi.
03:53
My old man used to tell me we were going to get a flying car.
58
233160
3000
Babam bana , bir uçan araba alacağımızı anlatırdı.
03:56
This is pitched into the future from 1946,
59
236160
2000
Bu geleceğin içine 1946 yılında atılmış bütün Amerikan,
03:58
looking at the day all American families have them.
60
238160
3000
ailelerinin bu arabalara sahip olacağını beklediği gün.
04:01
"There's Moscow, Shirley. Hope they speak Esperanto!"
61
241160
5000
"Burası Moskova, Shirley.
04:06
Faux-nostalgia, which I'm sort of -- not, say, famous for, but I work an awful lot in it.
62
246160
5000
Yalan-özlem , benim birz olduğum gibi -- meşur olduğu- ama ben bunun içinde çok çalıştım.
04:11
It's the achingly sentimental yearning for times that never happened.
63
251160
5000
O çok büyük bir özlem o zamanlar için ama onlar gerçekleşmedi.
04:16
Somebody once said that nostalgia is the one utterly most useless human emotion --
64
256160
7000
Bir zamalar bir kişi özlem için tamamıyla en yarasız insan hissi dedi --
04:23
so I think that’s a case for serious play.
65
263160
3000
dolayısıyla bende bunu ciddi bir mesele olarak düşündüm.
04:26
This is emblematic of it -- this is wing dining,
66
266160
4000
Bu düşünce onun bir sembolü -- bu bir lokanta kanadı,
04:30
recalling those balmy summer days somewhere over France in the 20s,
67
270160
5000
Fransa üzerinde 1920'lerdeki sıcacık yaz günlerini hatırlayarak,
04:35
dining on the wing of a plane. You can't see it very well here,
68
275160
3000
uçağın kanadı üzerinde yemek. Buradan iyi göremezsiniz,
04:38
but that's Hemingway reading some pages from his new novel
69
278160
3000
ama Hemingway pervanenin oluşturduğu akım kendisini kanattan atasıya kadar
04:41
to Fitzgerald and Ford Madox Ford until the slipstream blows him away.
70
281160
4000
Fitzgerald ve Ford Madox'a kendi yeni hikaye kitabından birkaç sayfa okuyor.
04:45
This is tank polo in the South Hamptons.
71
285160
7000
Bu güney Hamptons taki polo tankları.
04:52
The brainless rich are more fun to make fun of than anybody. I do a lot of that.
72
292160
6000
Beyinsiz zenginler diğer kişilerden komiklik yapma konusunda daha komiklerdir. Ben bunu çok yapıyorum.
04:58
And authenticity is a major part of my serious nonsense.
73
298160
5000
Ve orjinallik benim ciddi saçma kısmın önemli bir parçası.
05:03
I think it adds a huge amount.
74
303160
2000
Biliyorum ki bu büyük bir miktar ekliyor.
05:05
Those, for example, are Mark IV British tanks from 1916.
75
305160
4000
Bunlar, örnek olarak, 1916'dan Mark IV İngiliz tankları.
05:09
They had two machine guns and a cannon,
76
309160
2000
Bu tanklar iki tane makineli tüfek ve bir tane topa ve
05:11
and they had 90 horsepower Ricardo engines.
77
311160
3000
90 beygir güce sahip Ricardo motarlara sahiptir.
05:14
They went five miles an hour and inside it was 105 degrees in the pitch dark.
78
314160
5000
8 km/s hızla giderlerdi ve içerisi 105 derecede zifiri karanlıktı.
05:19
And they had a canary hung inside the thing
79
319160
3000
Ve onların içinde Almanların gaz kullanmayacakları konusunda
05:22
to make sure the Germans weren't going to use gas.
80
322160
4000
emin olmak için tankların içine kanarya asarlardı.
05:26
Happy little story, isn't it?
81
326160
1000
Mutlu kısa bir hikaye değil mi?
05:27
This is Motor Ritz Towers in Manhattan in the 30s,
82
327160
3000
Bu 1930'lardaki Manhattan da bulunan Motor Ritz kuleleri,
05:30
where you drove up to your front door, if you had the guts.
83
330160
4000
ön kapınıza kadar arabayla gittiniz yer , tabiki eğer cesaretiniz varsa.
05:34
Anybody who was anybody had an apartment there.
84
334160
4000
Herkimse kimse ise orada bir dairesi vardı.
05:38
I managed to stick in both the zeppelin and an ocean liner out of sheer enthusiasm.
85
338160
3000
Hem zeplin hem de transatlantiği sırf zevkine sokmayı başardım.
05:41
And I love cigars -- there's a cigar billboard down there.
86
341160
3000
Ve ben sigaraya bayılırım -- işte şurada aşağıda bir sigara ilanı var.
05:44
And faux-nostalgia works even in serious subjects like war.
87
344160
5000
Yapay özlem savaş gibi ciddi olaylarda dahi çalışabiliyor.
05:49
This is those wonderful days of the Battle of Britain in 1940,
88
349160
4000
Bu, Messerschmitt ME109'un avam tabakasının evlerini patlattığı ve bu evlere
05:53
when a Messerschmitt ME109 bursts into the House of Commons
89
353160
3000
yanlızca şurada aşağıda biryerde olan Churchill'i kızdırmak için
05:56
and buzzes around, just to piss off Churchill, who's down there somewhere.
90
356160
5000
yakın uçtuğu İngiliz savaşının şaşılacak günleridir.
06:01
It's a fond memory of times past.
91
361160
3000
Bu geçmiş zamanın sevgi dolu hatıraları.
06:04
Hyperbolic overkill is a way of taking exaggeration to the absolute ultimate limit,
92
364160
7000
Fazla öldürme abartmayı en uç noktaya sırf eğlencesine taşımaktır.
06:11
just for the fun of it. This was a piece I did -- a brochure again --
93
371160
6000
Bu da benim yaptığım bir eser -- yine bir broşür --
06:17
"RMS Tyrannic: The Biggest Thing in All the World."
94
377160
3000
RMS Tyrannic, dünyadaki en büyük şey.
06:20
The copy, which you can't see because it goes on and on for several pages,
95
380160
4000
Sayfalarca devam ettiğinden dolayı göremediğiniz kopya şunu diyor,
06:24
says that steerage passengers can't get their to bunks before the voyage is over,
96
384160
7000
gemide üçünçü sınıf yolcuları seyehat bitmeden önce uyumak için yerlerini alamıyorlar,
06:31
and it's so safe it carries no insurance.
97
391160
3000
ve bu sigorta gerektirmediği için çok güvenli.
06:34
It's obviously modeled on the Titanic.
98
394160
3000
Bu açıkca Titanic üzerinde modellendi.
06:37
But it's not a cri de coeur about man's hubris in the face of the elements.
99
397160
4000
Bu insanın gururunu protesto eden bir şey değil --
06:41
It's just a sick, silly joke.
100
401160
3000
O sadece kötü, aptalca bir şaka.
06:44
Shamelessly cheap is something, I think -- this will wake you up.
101
404160
3000
Utanmaksızcasına ucuz birşeydir, bence -- bu sizi uyandıracak.
06:47
It has no meaning, just -- Desoto discovers the Mississippi,
102
407160
4000
Onun hiçbir anlamı yok sadece -- Desoto Mississippi'yi keşfediyor,
06:51
and it's a Desoto discovering the Mississippi.
103
411160
4000
ve şuda Mississippi'yi keşfeden bir Desoto.
06:55
I did that as a quick back page -- I had like four hours to do a back page
104
415160
6000
Ben bunu hızlı bir arka sayfa olarak yaptım -- Lampoon'un bir konusu için bu arka,
07:01
for an issue of the Lampoon, and I did that,
105
421160
2000
sayfayı yapmak 4 saatimi aldı, ben bunu yaptım,
07:03
and I thought, "Well, I'm ashamed. I hope nobody knows it."
106
423160
2000
ve düşündüm, "Güzel, rezil oldum. Umarım hiçkimse bunu bilmez."
07:05
People wrote in for reprints of that thing.
107
425160
4000
insanlar bu şeyin kopyalarını yazdılar.
07:09
Urban absurdism -- that's what the New Yorker really calls for.
108
429160
4000
Kent absürdlüğü -- New Yorker'ın gerçekten yaptığı şey.
07:13
I try to make life in New York look even weirder than it is with those covers.
109
433160
5000
New York'ta şu kapaklardan daha garip görünen kapaklarla yaşam yapmayı deniyorum.
07:18
I've done about 40 of them, and I'd say 30 of them are based on that concept.
110
438160
5000
Bunların 40 kadarını yaptım, ve söyleyebilirim ki bunların 30 tanesi bu düşünce üzerine kurulu.
07:23
I was driving down 7th Avenue one night at 3 a.m.,
111
443160
3000
Bir gece 7. caddeden araba ile geçiyordum,
07:26
and this steam pouring out of the street, and I thought, "What causes that?" And that --
112
446160
8000
ve bu buhar sokaktan etrafa yayılıyordu, ve
07:34
who’s to say?
113
454160
2000
"Buna ne sebep oluyor?" diye düşündüm.
07:36
The Temple of Dendur at the Metropolitan in New York -- it's a very somber place.
114
456160
5000
New York Metropolitan da bulunan Dendur tapınağı, kasvetli bir yer.
07:41
I thought I could jazz it up a bit, have a little fun with it.
115
461160
2000
Bununla biraz jaz yaparak az da olsa eğlenebilirim diye düşündüm.
07:43
This is a very un-PC cover. Not in New York.
116
463160
6000
Bu hiç bilgisayar kapağı gibi durmuyor. En azından New York'ta.
07:49
I couldn't resist, and I got a nasty email from some environmental group saying,
117
469160
5000
Dayanamadım, ve bazı çevreci gruplardan "Bu eğlenmek için çok ciddi ve kutsaldır.
07:54
"This is too serious and solemn to make fun of. You should be ashamed,
118
474160
4000
Utanmalısın, lütfen bizim web sitemiz üzerinden özür dileyiniz",
07:58
please apologize on our website."
119
478160
2000
diye yazan kötü emailler aldım.
08:00
Haven't got around to it yet but -- I may.
120
480160
6000
Daha özürdilemedim ama yapabilirim.
08:06
This is the word side of my brain.
121
486160
3000
Bu benim beynimin kelime kısmı.
08:09
(Laughter)
122
489160
1000
(Kahkaha)
08:10
I love the word "Eurotrash."
123
490160
2000
Eurotrash(Amerikada yaşayan genç, sağlıklı Avrupalı insanlar) kelimesine bayılıyorum.
08:12
(Laughter)
124
492160
5000
(kahkaha)
08:17
That's all the Eurotrash coming through JFK customs.
125
497160
5000
Bütün Amerikada yaşayan, genç sağlıklı Avrupalı insanlar JFK gümrük kapısına doğru geliyor.
08:22
This was the New York bike messenger meeting the Tour de France.
126
502160
5000
Bu Fransa bisiklet turuna katılan New Yorklu bisikletli postacı.
08:27
If you live in New York, you know how the bike messengers move.
127
507160
3000
Eğer New York'ta yaşıyorsanız bisikletli postacıların nasıl haraket ettiğiniz biliyorsunuzdur.
08:30
Except that he's carrying a tube for blueprints and stuff -- they all do --
128
510160
4000
Postacının proje dosyası gibi vb. şeyler taşıması yanında -- hepsi bunu yapar --
08:34
and a lot of people thought that meant it was a terrorist
129
514160
3000
ve bir çok insan bunun anlamının Fransa bisiklet turunda roket atmak
08:37
about to shoot rockets at the Tour de France --
130
517160
2000
üzere olan bir terörist olduğunu düşünmüştür --
08:39
sign of our times, I guess.
131
519160
3000
sanırım, bizim zamanın işareti.
08:42
This is the only fashion cover I've ever done.
132
522160
2000
Bu moda ile ilgili yapmış olduğum tek kapak.
08:44
It's the little old lady that lives in a shoe, and then this thing --
133
524160
3000
Bu yaşlı bayan bir ayakkabının içinde yaşıyor, ve --
08:47
the title of that was, "There Goes the Neighborhood."
134
527160
3000
bunun başlığı " İşte komşuluk gidiyor."
08:50
I don't know a hell of a lot about fashion --
135
530160
4000
Ben moda ile ilgili bir halt bilmiyorum --
08:54
I was told to do what they call a Mary Jane,
136
534160
2000
Mary Jane olarak anlandırılan şeyi yapmam söylendi,
08:56
and then I got into this terrible fight between the art director and the editor saying:
137
536160
5000
ve daha sonra kendimi Sanat Direktörü ile Editör arasındaki onun üzerine band koy,
09:01
"Put a strap on it" -- "No, don't put a strap on it" -- "Put a strap on it -- "Don't put a strap on it" --
138
541160
4000
onun üzerine band koyma, band koy, koyma diye geçen korkunç kavganın içinde buldum,
09:05
because it obscures the logo and looks terrible and it's bad and --
139
545160
3000
çünkü band logonun görülmesini zorlaştırıyor ve görüntüsü berbart ve bad kötü --
09:08
I finally chickened out and did it for the sake of the authenticity of the shoe.
140
548160
4000
ve sonunda tırstığımdan ve ayakkabının orjinalliği uğruna onu yaptım.
09:12
This is a tiny joke -- E-ZR pass. One letter makes an idea.
141
552160
10000
Bu ufak bir şaka -- E-ZR geçişi. Bir harf bir fikir verebiliyor.
09:22
This is a big joke.
142
562160
4000
Bu ise büyük bir şaka.
09:26
This is the audition for "King Kong."
143
566160
3000
Bu "King Kong" için giriş sınavı.
09:29
(Laughter)
144
569160
6000
(kahkaha)
09:35
People always ask me, where do you get your ideas, how do your ideas come?
145
575160
3000
İnsanlar daima bu düşünceleri nerden bulduğumu, fikirlerinin nereden geldiğini soruyorlar.
09:38
Truth about that one is I had a horrible red wine hangover,
146
578160
4000
Gerçek ise şu kırmızı şarap şisesi vardır yanımda,
09:42
in the middle of the night, this came to me like a Xerox -- all I had to do was write it down.
147
582160
3000
gecenin bir vakti bana bir Xerox gibi gelir -- yapmam gereken tekşey yazmaktır.
09:45
It was perfectly clear. I didn't do any thinking about it.
148
585160
4000
Bu tamamiyle açık. Onun hakkında düşünmek gibi birşey yapmadım.
09:49
And then when it ran, a lovely lady, an old lady named Mrs. Edgar Rosenberg --
149
589160
5000
Ve yağmur yağdıktan sonra, ismi Edgar Rosenber -- ismi biliyorsanız -- olan,
09:54
if you know that name -- called me and said she loved the cover, it was so sweet.
150
594160
4000
sevimli, yaşlı bayan bana seslendi ve kapakları beğendiğini söyledi, bu çok güzeldi.
09:58
Her former name was Fay Wray, and so that was --
151
598160
5000
Bayanın geçmişteki ismi Fay Wray, ve öyleki --
10:03
I didn't have the wit to say, "Take the painting."
152
603160
2000
"Kapağı alabilirsiniz" diyecek bir inceliğim yoktu.
10:05
Finally, this was a three-page cover, never done before,
153
605160
4000
Sonunda, bu önceden yapmadığım üç sayfalık bir kapak,
10:09
and I don't think it will ever be done again --
154
609160
1000
ve bunun tekrardan yapılacağını düşünmüyorum --
10:10
successive pages in the front of the magazine.
155
610160
3000
derginin önündeki başarılı sayfalar.
10:13
It's the ascent of man using an escalator, and it's in three parts.
156
613160
7000
Bu bir adamın asansör kullanarak tırmanışı, ve üç parça içerisinde.
10:20
You can't see it all together, unfortunately, but if you look at it enough,
157
620160
3000
Ne yazıkki hepsini bir arada göremezsiniz, eğer iyi bakarsanız,
10:23
you can sort of start to see how it actually starts to move.
158
623160
4000
gerçekten nasıl hareket ettiğini fazlasıyla görmeye başlarsınız.
12:17
(Applause)
159
737160
4000
(Alkış)
12:21
Pretty elegant. Nothing like a crash to end a joke. That completes my oeuvre.
160
741160
12000
Çok şık. Bir şakayı bitirmek için kaza gibisi yok. Şu benim eserlerimi tamamlıyor.
12:33
I would just like to add a crass commercial --
161
753160
3000
Sadece bir tane duygusuz bir reklam eklemek istiyorum --
12:36
I have a kids' book coming out in the fall called "Marvel Sandwiches,"
162
756160
4000
Sonbaharda çıkacak olan "Mücize Sandiviçler" isminde bir çocuk kitabım var,
12:40
a compendium of all the serious play that ever was,
163
760160
4000
bütün ciddi oyunların içinde bulunduğu bir özet,
12:44
and it’s going to be available in fine bookstores, crummy bookstores,
164
764160
2000
ve kitabı ekim ayında iyi kitap marketlerde, kötü kitap marketlerde,
12:46
tables on the street in October.
165
766160
3000
sokaklardaki masalarda bulabilirsiniz.
12:49
So thank you very much.
166
769160
2000
Çok teşekkür ederim.

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7