The world doesn't need more nuclear weapons | Erika Gregory

84,227 views ・ 2017-01-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: EDA KADAYIFÇIOĞLU Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
Let me ask you all a question.
1
12714
2730
Müsaadenizle sizlere bir soru soracağım.
00:16
How much weapons-grade nuclear material do you think it would take
2
16282
3864
San Francisco gibi bir şehri yok etmek için
ne kadarlık nükleer malzemeye gerek var?
00:20
to level a city the size of San Francisco?
3
20170
2759
00:23
How many of you think it would be an amount
4
23554
2032
Kaçınız bu miktarın
00:25
about the size of this suitcase?
5
25610
2384
bir valiz kadar olduğunu düşünüyor?
00:29
OK. And how about this minibus?
6
29685
3166
Peki bu minibüs kadar olduğunu düşünen?
00:34
All right.
7
34327
1153
Peki.
00:35
Well actually, under the right circumstances,
8
35504
2694
Aslında normal şartlar altında,
00:38
an amount of highly enriched uranium about the size of your morning latte
9
38222
5451
sabah içtiğiniz latte kadar zenginleştirilmiş yüksek uranyum miktarı
00:43
would be enough to kill 100,000 people
10
43697
2918
100.000 kişiyi anında öldürmek için
00:46
instantly.
11
46639
1226
yeterlidir.
00:48
Hundreds of thousands of others would become horribly ill,
12
48522
3506
Yüz binlerce insan ağır hastalanır,
00:52
and parts of the city would be uninhabitable for years,
13
52616
3025
şehrin bazı kısımlarında yıllarca,
00:55
if not for decades.
14
55665
1447
belki onlarca yıl yaşanamaz.
00:57
But you can forget that nuclear latte,
15
57993
2563
Nükleer latteyi unutabilirsiniz,
01:00
because today's nuclear weapons are hundreds of times more powerful
16
60580
5970
çünkü bugünkü nükleer silahlar
Hiroşima'ya ve Nagazaki'ye atılanlardan daha da etkili.
01:06
even than those we dropped on Hiroshima and Nagasaki.
17
66574
3672
01:10
And even a limited nuclear war involving, say, tens of nuclear weapons,
18
70891
5319
Onlarca nükleer silahın kullanıldığı bir nükleer savaş
01:16
could lead to the end of all life on the planet.
19
76234
4152
gezegendeki tüm hayatı bitirebilir.
01:21
So it's really important that you know
20
81609
3274
Şu anda
15.000'den daha fazla nükleer silahın dokuz ülkenin
01:24
that right now we have over 15,000 nuclear weapons
21
84907
5081
elinde olduğunu bilmeniz çok önemli.
01:30
in the hands of nine nations.
22
90012
2215
01:32
And if you live in a city or near a military facility,
23
92251
4629
Şehirde ya da askeri bölge yakınında yaşıyorsanız,
01:36
one is likely pointed right at you.
24
96904
2995
bu silahlardan birisi size doğrultulmuştur.
01:40
In fact, if you live in any of the rural areas
25
100523
2891
Herhangi bir kırsal bölgede yaşıyorsanız,
01:43
where nuclear weapons are stored globally,
26
103438
2482
nükleer silahlar bu bölgelerde depolanmıştır ve
01:45
one is likely pointed at you.
27
105944
1623
birisi size doğrultulmuştur.
01:48
About 1,800 of these weapons are on high alert,
28
108188
4482
Bu silahlardan 1800'ü yüksek alarmdadır.
01:52
which means they can be launched within 15 minutes
29
112694
3690
Bunun anlamı, 15 dakika içinde
başkanlık emriyle devreye sokulabilecek olmalarıdır.
01:56
of a presidential command.
30
116408
2236
02:00
So I know this is a bummer of an issue,
31
120228
3567
Bunun rahatsız edici bir konu olduğunu biliyorum
02:03
and maybe you have that -- what was it? -- psychic fatigue
32
123819
2813
belki de biraz önce dinlediğimiz şeylerden ötürü
02:06
that we heard about a little bit earlier.
33
126656
2065
ruhsal bir yorgunluk hissediyorsunuz.
02:08
So I'm going to switch gears for just a second,
34
128745
2303
Bu yüzden biraz konuyu değiştireceğim
ve adı Jasmine olan
02:11
and I'm going to talk about my imaginary friend,
35
131072
2386
02:13
who I like to think of as Jasmine,
36
133482
2786
hayali arkadaşımdan
02:16
just for a moment.
37
136292
1346
biraz bahsedeceğim.
02:17
Jasmine, at the age of 25,
38
137662
2517
Jasmine 25 yaşında.
02:20
is part of a generation that is more politically and socially engaged
39
140203
4355
Politik ve sosyal olarak
son 50 yılda gördüğümüz en aktif nesilden biri.
02:24
than anything we've seen in 50 years.
40
144582
2405
O ve arkadaşları kendilerini
02:27
She and her friends think of themselves
41
147011
1939
02:28
as change agents and leaders and activists.
42
148974
3249
değişim ajanı, lider ve eylemci olarak görüyor.
02:32
I think of them as Generation Possible.
43
152247
3142
Bana göre ise onlar Neslin Kurtarıcıları.
02:36
They regularly protest about the issues they care about,
44
156317
3081
İlgilendikleri konuları düzenli olarak protesto ediyorlar ama
02:39
but nuclear weapons are not one of them, which makes sense,
45
159422
3408
nükleer silahlar bunlardan biri değil.
Bu anlaşılabilir, çünkü Jasmine 1991 yılında Soğuk Savaş'ın sonunda doğdu.
02:42
because Jasmine was born in 1991, at the end of the Cold War.
46
162854
4198
Nükleer silahlardan bahsedildiğini çok fazla duymadı.
02:47
So she didn't grow up hearing a lot about nuclear weapons.
47
167076
3106
02:50
She never had to duck and cover under her desk at school.
48
170206
3583
Okulda nükleer saldırı tatbikatı yapmadı.
02:53
For Jasmine, a fallout shelter is an app in the Android store.
49
173813
4291
Jasmine için sığınak, Android'deki bir uygulama ismi.
Nükleer silahlar, oyunları kazanmaya yarayan şeyler.
02:58
Nuclear weapons help win games.
50
178128
2695
03:00
And that is really a shame,
51
180847
2434
Bu gerçekten çok utanç verici,
03:03
because right now, we need Generation Possible
52
183305
3274
çünkü şimdi, nükleer silahlarla ilgili
03:06
to help us make some really important decisions about nuclear weapons.
53
186603
4291
önemli kararlar vermek için Neslin Kurtarıcıları'na ihtiyacımız var.
03:11
For instance, will we further reduce our nuclear arsenals globally,
54
191545
6436
Örneğin, küresel olarak nükleer silah depolarımızı azaltacak mıyız,
yoksa milyarlarca
03:18
or will we spend billions,
55
198005
2916
03:20
maybe a trillion dollars,
56
200945
2223
belki de trilyonlarca doları
03:23
to modernize them so they last throughout the 21st century,
57
203192
3322
21. yüzyılda silahları modernize etmek için mi harcayacağız?
03:26
so that by the time Jasmine is my age, she's talking to her children
58
206538
3299
Jasmine benim yaşıma geldiğinde
çocuklarına belki torunlarına
03:29
and maybe even her grandchildren
59
209861
1931
03:31
about the threat of nuclear holocaust?
60
211816
2631
nükleer soykırım tehlikesinden bahsedecek.
Siber saldırıları dikkate alıyorsanız,
03:35
And if you're paying any attention at all to cyberthreats,
61
215098
2906
Stuxnet virüsü hakkında bilginiz ya da
03:38
or, for instance, if you've read about the Stuxnet virus
62
218028
3967
e-posta veya Yahoo hesabınız varsa ya da
03:42
or, for God's sake, if you've ever had an email account or a Yahoo account
63
222019
3865
03:45
or a phone hacked,
64
225908
2048
telefonunuz heklendiyse
03:47
you can imagine the whole new world of hurt that could be triggered
65
227980
4152
siber saldırıların olduğu bir dönemde, modernizasyonun
tüm dünyaya zarar verebileceğini düşünebilirsiniz.
03:52
by modernization in a period of cyberwarfare.
66
232156
3165
03:55
Now, if you're paying attention to the money,
67
235944
2217
Parayı dikkate alıyorsanız,
03:58
a trillion dollars could go a long way
68
238185
3061
bir trilyon dolar, insanların beslenmesi
04:01
to feeding and educating and employing people,
69
241270
2843
eğitimi ve istihdamı için olumlu sonuçlar doğurabilir.
Bu da her şeyden önce nükleer savaş riskini azaltabilir.
04:04
all of which could reduce the threat of nuclear war to begin with.
70
244137
3735
04:08
So --
71
248691
1154
Yani --
04:09
(Applause)
72
249869
3022
(Alkışlar)
04:12
This is really crucial right now,
73
252915
2453
Şu anda bu, çok önemli bir mesele,
04:15
because nuclear weapons -- they're vulnerable.
74
255392
2787
çünkü nükleer silahlar tehlikede.
04:19
We have solid evidence
75
259274
1587
Teröristlerin
04:20
that terrorists are trying to get ahold of them.
76
260885
2890
onları ele geçirmek istediğine dair somut delillerimiz var.
04:24
Just this last spring,
77
264551
1321
Geçen bahar,
04:25
when four retirees and two taxi drivers were arrested
78
265896
4706
dört emekli ve iki taksi şoförü
04:30
in the Republic of Georgia
79
270626
1599
Gürcistan'da
04:32
for trying to sell nuclear materials for 200 million dollars,
80
272249
3725
200 milyon dolara nükleer madde satmaya çalıştıklarından dolayı tutuklandı.
04:35
they demonstrated that the black market for this stuff is alive and well.
81
275998
3768
Bu bize karaborsanın iyi durumda olduğunu gösterdi.
Bu gerçekten çok önemli,
04:40
And it's really important,
82
280111
1261
04:41
because there have been dozens of accidents
83
281396
3797
çünkü nükleer silahlarla ilgili
onlarca kaza meydana geldi
04:45
involving nuclear weapons,
84
285217
1281
04:46
and I bet most of us have never heard anything about them.
85
286522
3041
ve eminim ki birçoğumuz bunların hiçbirini duymadı.
04:49
Just here in the United States,
86
289587
1542
Sadece burada ABD'de,
Carolinalar'a iki kere nükleer silah bıraktık.
04:51
we've dropped nuclear weapons on the Carolinas twice.
87
291153
3498
04:55
In one case, one of the bombs,
88
295203
2326
İlkinde bombalardan biri
04:57
which fell out of an Air Force plane,
89
297553
2172
Hava Kuvvetleri uçağından bırakıldı,
04:59
didn't detonate
90
299749
1199
patlamadı,
05:00
because the nuclear core was stored somewhere else on the plane.
91
300972
3113
çünkü nükleer çekirdek uçağın bir başka bölmesinde saklanıyordu.
İkincisinde, silah yere düştüğünde faaliyete geçmedi,
05:04
In another case, the weapon did arm when it hit the ground,
92
304109
4036
çünkü patlamayı engelleyecek sigortalardan beşi çalışmadı.
05:08
and five of the switches designed to keep it from detonating failed.
93
308169
4171
05:12
Luckily, the sixth one didn't.
94
312935
1667
Şans eseri, altıncısı çalıştı.
05:15
But if that's not enough to get your attention,
95
315521
2317
Bunlar dikkatinizi çekmek için yeterli değilse,
05:18
there was the 1995 Black Brant incident.
96
318973
3087
1995 Black Brant olayı var.
05:22
That's when Russian radar technicians saw
97
322655
2279
Rus radar teknisyenleri
05:24
what they thought was a US nuclear missile
98
324958
2519
ABD nükleer roketi olduğunu düşündükleri cismin,
05:27
streaking towards Russian airspace.
99
327501
2647
Rusya hava sahasına doğru geldiğini gördüler.
Daha sonra bu cismin, kuzeyden gelen ışıkları inceleyen
05:30
It later turned out to be a Norwegian rocket
100
330172
2720
05:32
collecting data about the northern lights.
101
332916
2582
bir Norveç roketi olduğu ortaya çıktı.
05:35
But at that time,
102
335522
1154
Ama o esnada,
05:36
Russian President Boris Yeltsin came within five minutes
103
336700
3771
Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, beş dakika içinde
05:40
of launching a full-scale retaliatory nuclear attack
104
340495
4152
ABD'ye karşı tam ölçekli misilleme niteliğinde bir nükleer saldırı
05:44
against the United States.
105
344671
1832
emri verdi.
05:48
So, most of the world's nuclear nations
106
348924
4042
Bu yüzden, dünyanın nükleer sahibi uluslarının çoğu,
05:52
have committed to getting rid of these weapons of mass destruction.
107
352990
3465
kitleleri yok eden bu silahları ortadan kaldırmayı ahdettiler.
05:57
But consider this:
108
357352
1476
Ancak şunu da bilin:
05:59
the Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Weapons,
109
359835
3324
190 imzayla tarihteki en büyük ölçüde kabul edilen
06:03
which is the most widely adopted arms control treaty in history
110
363183
3437
silah kontrol anlaşması olan
06:06
with 190 signatories,
111
366644
2143
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması
06:09
sets no specific date by which the world's nuclear-armed nations
112
369398
5294
dünyanın nükleer silahlı uluslarının bu silahlarından kurtulacağı
06:14
will get rid of their nuclear weapons.
113
374716
2207
kesin bir tarihi içermiyor.
06:17
Now, when John F. Kennedy sent a man to the moon
114
377692
2770
John F. Kennedy aya bir adam gönderip
06:20
and decided to bring him back, or decided to do both those things,
115
380486
3171
onu geri getirmeye ya da her ikisini de yapmaya karar verdiğinde
06:23
he didn't say, "Hey, whenever you guys get to it."
116
383681
2920
"Ne zaman isterseniz o zaman işe koyulun." demedi.
06:26
He gave us a deadline.
117
386625
2007
Bize bir süre verdi.
06:28
He gave us a challenge
118
388656
1822
Bize verdiği görev
06:30
that would have been incredible just a few years earlier.
119
390502
3507
birkaç yıl öncesine kadar inanılmaz bir görevdi.
Bu zor görevle,
06:34
And with that challenge,
120
394033
1502
06:35
he inspired scientists and marketers,
121
395559
2875
bilim adamları, pazarlamacılar,
06:38
astronauts and schoolteachers.
122
398458
2670
astronotlar ve okul öğretmenlerinin ilham kaynağı oldu.
Bize bir vizyon verdi.
06:41
He gave us a vision.
123
401152
2033
06:43
But along with that vision,
124
403928
1975
Fakat bu vizyonla birlikte,
06:45
he also tried to give us -- and most people don't know this, either --
125
405927
3544
- çoğu insan bunu bilmiyor-
06:49
he tried to give us a partner
126
409495
1984
en sert Soğuk Savaş rakibimiz olan
06:51
in the form of our fiercest Cold War rival, the Soviet Union.
127
411503
5421
Sovyetler Birliği ile anlaşma yapmaya çalıştı.
06:56
Because part of Kennedy's vision for the Apollo program
128
416948
3034
Apollo programı için Kennedy'nin vizyonunun bir kısmı
Sovyetlerle bir rekabet içinde değil, bir işbirliği içindeydi.
07:00
was that it be a cooperation, not a competition, with the Soviets.
129
420006
3787
07:03
And apparently, Nikita Khrushchev, the Soviet Premier, agreed.
130
423817
3553
Sovyet Başbakanı Nikita Kruşçev de işbirliğinden yanaydı.
Ancak bu işbirliği gerçekleşmeden önce
07:08
But before that cooperation could be realized,
131
428007
3316
07:11
Kennedy was assassinated,
132
431347
1671
Kennedy suikaste kurban gitti ve
vizyonun bir kısmı ertelendi.
07:13
and that part of the vision was deferred.
133
433042
2349
07:16
But the promise of joint innovation between these two nuclear superpowers
134
436581
5179
Bu iki nükleer güç arasında ortaklık sözü
07:21
wasn't totally extinguished.
135
441784
1872
tamamen sonlanmamıştı.
07:24
Because in 1991, which is the year that Jasmine was born
136
444305
3893
Jasmine'in doğduğu ve Sovyetler Birliği'nin dağıldığı yıl olan
07:28
and the Soviet Union fell,
137
448222
2486
1991'de,
07:30
these two nations engaged in a project
138
450732
2773
bu iki ülke kelimenin tam anlamıyla
07:33
that genuinely does seem incredible today
139
453529
2557
bugün imkânsız gibi görünen bir projeyle
uğraştığı için
07:36
in the truest sense of that word,
140
456110
2046
07:38
which is that the US sent cash to the Russians when they needed it most,
141
458812
4596
ABD, nükleer materyalleri güvence altına almak ve
07:43
to secure loose nuclear materials
142
463432
2755
işsiz nükleer bilim adamlarını çalıştırmak için
07:46
and to employ out-of-work nuclear scientists.
143
466211
3205
en çok ihtiyaçları olduğu zaman Ruslara nakit para yolladı.
07:49
They worked alongside American scientists to convert weapons-grade uranium
144
469440
6703
Amerikalı bilim adamlarının yanında, silah kalitesinde uranyumu,
nükleer enerji yerine kullanılabilen yakıt türlerine dönüştürmeye çalıştılar.
07:56
into the type of fuel that can be used for nuclear power instead.
145
476167
3879
08:00
They called it, "Megatons to Megawatts."
146
480464
3009
Bunu "Megaton'dan Megavat'a" diye adlandırdılar.
08:04
So the result is that for over 20 years,
147
484202
3136
Sonuç olarak, 20 yılı aşkın bir süredir,
08:07
our two nations had a program
148
487362
2807
iki ülke de, Amerika'da
08:10
that meant that one in 10 lightbulbs in the United States
149
490193
3813
10 ampülden birinin eski Rus savaş başlıkları tarafından
yakılarak çalıştırıldığı bir programa sahipti.
08:14
was essentially fueled by former Russian warheads.
150
494030
4206
08:19
So, together these two nations did something truly audacious.
151
499530
3771
Bu iki ulus gerçekten harika işler başardı.
08:23
But the good news is, the global community has the chance
152
503905
4069
Ancak iyi haber şu ki, küresel toplum hâlâ
08:27
to do something just as audacious today.
153
507998
3002
harika işler yapmak için bir fırsata sahip.
08:32
To get rid of nuclear weapons
154
512897
2527
Bazı uzmanlar, nükleer silahlardan kurtulmanın ve
08:35
and to end the supply of the materials required to produce them,
155
515448
4538
onların üretimi için gereken malzemelerin tedariğini sonlandırmanın
30 yıl sürebileceğini söylüyor.
08:40
some experts tell me would take 30 years.
156
520010
2692
08:43
It would take a renaissance of sorts,
157
523219
2467
Bunun için nükleer silah üreten Manhattan Projesi ve
08:45
the kinds of innovation that, for better or worse,
158
525710
2415
Megaton'tan Megavat'a geçişi destekleyen türden
bir rönesans, daha iyi ya da daha kötü olan
08:48
underpinned both the Manhattan Project, which gave rise to nuclear weapons,
159
528149
3974
bir yenilik gerekiyordu.
08:52
and the Megatons to Megawatts program.
160
532147
2412
Bunun için ise tasarım kısıtlamaları gerekiyordu.
08:55
It would take design constraints.
161
535019
2622
08:57
These are fundamental to creativity,
162
537665
2718
Şu gibi şeyler yaratıcılık için mühimdir:
09:00
things like a platform for international collaboration;
163
540407
4016
Uluslararası işbirliği için bir platform;
09:04
a date certain, which is a forcing mechanism;
164
544447
3692
zorlayıcı olması için kesin bir tarih
09:08
and a positive vision that inspires action.
165
548925
3249
ve eyleme ilham veren olumlu bir vizyon.
09:12
It would take us to 2045.
166
552735
2463
Bu bizi 2045'e götürecekti.
09:16
Now, 2045 happens to be the 100th anniversary
167
556468
4481
2045 yılı New Mexico çölünde
09:20
of the birth of nuclear weapons in the New Mexico desert.
168
560973
3274
nükleer silahların doğuşunun 100. yıl dönümü olacaktır.
09:25
But it's also an important date for another reason.
169
565247
2724
Bu tarih başka bir nedenle de önemlidir.
09:28
It's predicted to be the advent of the singularity,
170
568458
3863
Yapay zekâ ve insan zekâsı arasındaki çizginin net olmadığı,
programlama ve insan zihninin
09:33
a new moment in human development,
171
573011
2396
09:35
where the lines between artificial intelligence and human intelligence blur,
172
575431
5120
neredeyse ayırt edilemez hâlde ve ileri teknolojilerin
21. yüzyılın en büyük sorunlarını çözmemize yardımcı olduğu:
09:41
where computing and consciousness become almost indistinguishable
173
581106
4429
09:45
and advanced technologies help us solve the 21st century's greatest problems:
174
585559
5632
Açlık, enerji, yoksulluk ve bolluk dönemi başlatarak
09:51
hunger, energy, poverty,
175
591215
2332
insan gelişiminde yeni bir döngü olan
tekilliklerin ortaya çıkması bekleniyor.
09:54
ushering in an era of abundance.
176
594133
3285
09:58
And we all get to go to space
177
598318
1582
Hepimiz çok gezegenli bir tür
09:59
on our way to becoming a multi-planetary species.
178
599924
2859
olma yolunda uzaya gidiyoruz.
Bu görüşe gerçekten inanan insanların ilk şöyle söyleyeceklerdir:
10:04
Now, the people who really believe this vision are the first to say
179
604039
3852
10:07
they don't yet know precisely how we're going to get there.
180
607915
3023
Oraya nasıl gideceklerini tam olarak bilmiyorlar.
10:11
But the values behind their vision
181
611618
2792
Ancak vizyonlarının ardındaki değerler ve
10:14
and the willingness to ask "How might we?"
182
614434
3331
"Nasıl yapabiliriz?" sorusunu sorma isteği
10:17
have inspired a generation of innovators.
183
617789
2501
yenilikçi bir nesile ilham kaynağı olmuştur.
10:20
They're working backward from the outcomes they want,
184
620884
3472
İşbirlikçi tasarımın yaratıcı problem çözme tekniklerini kullanarak,
10:24
using the creative problem-solving methods of collaborative design.
185
624380
4204
istedikleri sonuçları elde etmek için planlı çalışıyorlar.
10:28
They're busting through obstacles.
186
628608
2240
Engelleri delip geçiyorlar.
10:30
They're redefining what we all consider possible.
187
630872
3714
Mümkün olacağını düşündüğümüz şeyleri yeniden tanımlıyorlar.
10:35
But here's the thing:
188
635513
1208
Ama işin aslı:
10:37
that vision of abundance isn't compatible
189
637706
4210
Bu verimlilik vizyonu
"karşılıklı garantili yok etme" diye adlandırılan
10:41
with a world that still relies on a 20th-century nuclear doctrine
190
641940
6205
20. yüzyılın nükleer doktrinine dayanan bir dünya ile uyumlu değil.
10:48
called "mutually assured destruction."
191
648169
3561
10:52
It has to be about building the foundations for the 22nd century.
192
652945
5477
Mesele 22. yüzyılın temellerini oluşturmak olmalı.
10:58
It has to be about strategies for mutually assured prosperity
193
658446
5806
Karşılıklı garantili refah için stratejiler veya en azından
11:04
or, at the very least, mutually assured survival.
194
664276
3980
karşılıklı garantili hayatta kalma olmalıdır.
Her gün, nükleer tehditler alanında
11:09
Now, every day, I get to meet people who are real pioneers
195
669175
5223
11:14
in the field of nuclear threats.
196
674422
1917
gerçek öncülerle tanışıyorum.
11:16
As you can see, many of them are young women,
197
676363
3501
Gördüğünüz gibi, bunların çoğu genç bayanlar
11:19
and they're doing fiercely interesting stuff,
198
679888
2576
ve Mareena Robinson Snowden gibi
11:22
like Mareena Robinson Snowden here, who is developing new ways,
199
682488
4503
uluslararası silahsızlanma gibi kritik bir sorunun
üstesinden gelmemize yardımcı olacak,
11:27
better ways, to detect nuclear warheads,
200
687015
2662
nükleer savaş başlıklarının tespiti için yeni ve daha iyi yollar geliştirmek gibi
11:29
which will help us overcome a critical hurdle
201
689701
2223
11:31
to international disarmament.
202
691948
1934
çok enteresan şeyler yapıyorlar.
11:33
Or Melissa Hanham, who is using satellite imaging
203
693906
2869
Veya Melissa Hanham gibi, uzaktaki nükleer sitelerin çevresinde
11:36
to make sense of what's going on around far-flung nuclear sites.
204
696799
4105
neler olduğunu anlamak için uydu görüntülerini kullanıyor.
11:41
Or we have Beatrice Fihn in Europe,
205
701358
2697
Ya da Avrupa'da, uluslararası mahkemelerde
nükleer silahları yasadışı yapma mücadelesi veren
11:44
who has been campaigning to make nuclear weapons illegal
206
704079
4273
11:48
in international courts of law,
207
708376
1684
ve geçen hafta BM'de büyük bir zafer kazanan
11:50
and just won a big victory at the UN last week.
208
710084
2892
Beatrice Fihn'e sahibiz.
(Alkışlar)
11:53
(Applause)
209
713000
3178
11:56
And yet,
210
716202
1214
Yine de,
11:57
and yet,
211
717942
1189
yine de,
11:59
with all of our talk in this culture about moon shots,
212
719797
3418
aya yolculuk kültürü hakkındaki o kadar konuşmamıza rağmen
12:03
too few members of Generation Possible and those of us who mentor them
213
723239
4728
Nesil Kurtarıcıları'nın çok az sayıda üyesi ve onlara rehberlik edenler
12:07
are taking on nuclear weapons.
214
727991
1966
nükleer silahlara karşı duruyorlar.
12:10
It's as if there's a taboo.
215
730524
1937
Sanki bir tabu var gibi.
12:13
But I remember something Kennedy said that has really stuck with me,
216
733898
4675
Kennedy'nin aklıma kazınmış bir sözünü hatırlıyorum
12:18
and that is something to the effect
217
738597
1758
ve bu sözü, biz insanların
12:20
that humans can be as big as the solutions
218
740379
2142
yarattığımız tüm sorunların çözümü kadar
12:22
to all the problems we've created.
219
742545
1858
büyük olabileceği hususunda.
12:24
No problem of human destiny, he said,
220
744427
3234
İnsanoğlunun hiçbir problemi, dedi,
12:27
is beyond human beings.
221
747685
2645
kendisinden daha büyük değildir.
12:31
I believe that.
222
751296
1383
Buna inanıyorum.
12:33
And I bet a lot of you here believe that, too.
223
753376
2268
Birçoğunuzun da buna inandığına eminim.
12:36
And I know Generation Possible believes it.
224
756535
2627
Neslin Kurtarıcıları'nın da buna inandığını biliyorum.
12:40
So it's time to commit to a date.
225
760646
3219
Bu yüzden bir tarih verme zamanı geldi.
12:45
Let's end the nuclear weapons chapter
226
765183
3528
Nükleer silah bölümünü,
12:48
on the 100th anniversary of its inception.
227
768735
3185
kuruluşunun 100. yıldönümünde sonlandıralım.
Sonuçta, 2045'e kadar milyarlarca insanı
12:53
After all, by 2045, we will have held billions of people hostage
228
773119
4726
12:57
to the threat of nuclear annihilation.
229
777869
2274
nükleer imha tehditi için rehin almış olacağız.
Elbette, bunun için 100 yıl yeterli olacaktır.
13:00
Surely, 100 years will have been enough.
230
780167
2266
13:03
Surely, a century of economic development
231
783512
3679
Elbette, bir asırlık ekonomik kalkınma
13:07
and the development of military strategy
232
787215
3395
ve askeri stratejinin gelişimi
13:10
will have given us better ways to manage global conflict.
233
790634
3664
bize küresel çatışmayı yönetmenin daha iyi yollarını verecektir.
13:14
Surely, if ever there was a global moon shot worth supporting,
234
794802
4131
Elbette, desteklenmeye değecek bir küresel ay çekimi olsaydı,
13:19
this is it.
235
799759
1182
bu, o olurdu.
13:21
Now, in the face of real threats --
236
801846
2614
Şimdi, gerçek tehditler karşısında --
13:24
for instance, North Korea's recent nuclear weapons tests,
237
804484
2996
Örneğin, Kuzey Kore'nin yaptırımları hiçe sayarak geçenlerde gerçekleştirdiği
13:27
which fly in the face of sanctions --
238
807504
2280
nükleer silah denemeleri --
13:29
reasonable people disagree
239
809808
2300
Makul insanlar
saldırıları caydırma amacıyla
13:32
about whether we should maintain some number of nuclear weapons
240
812132
3899
elimizde belli sayıda silah bulundurulması gerektiğine katılmıyor.
13:36
to deter aggression.
241
816055
1527
13:38
But the question is: What's the magic number?
242
818550
2904
Soru şu: Sihirli numara kaç?
13:42
Is it a thousand?
243
822205
1396
Bin mi?
Yüz mü? On mu?
13:44
Is it a hundred? Ten?
244
824140
2481
Ve sonra şunu sormak zorundayız:
13:47
And then we have to ask:
245
827246
1427
13:49
Who should be responsible for them?
246
829395
1957
Bundan kim sorumlu olmalı?
Şu var ki, bunlardan 15 bin tanesine sahip olmanın, Jasmine'in nesline
13:52
I think we can agree, however,
247
832038
1858
13:53
that having 15,000 of them represents a greater global threat
248
833920
4049
bir umuttan çok büyük bir tehdit olduğunu konusunda
13:57
to Jasmine's generation than a promise.
249
837993
2381
herkes hemfikirdir.
14:01
So it's time we make a promise
250
841184
3158
Bu nedenle, nükleer silahların
14:04
of a world in which we've broken the stranglehold
251
844366
2713
hayal gücümüzle olan boğuşmalarını kırdığımız
bir dünya sözü vermenin zamanı geldi;
14:07
that nuclear weapons have on our imaginations;
252
847103
3498
14:10
in which we invest in the creative solutions
253
850625
2612
umutsuzca istediğimiz geleceğin gerisinde çalışarak
14:13
that come from working backward from the future we desperately want,
254
853261
3730
yaratıcı çözümlere yatırım yaptığımız bir dünya,
geçmişin tüm zihinsel modellerini
14:17
rather than plodding forward from a present
255
857015
2534
14:19
that brings all of the mental models and biases of the past with it.
256
859573
4360
ve önyargılarını getiren günümüzden ağır aksak ilerlediğimiz bir dünya değil.
14:24
It's time we pledge our resources as leaders across the spectrum
257
864392
5302
Kaynaklarımızı, bu eski sorunu yeni yollarla araştırmak,
14:29
to work on this old problem in new ways,
258
869718
2889
"Nasıl yapabiliriz?" diye sormak için
lider olarak göstermenin tam zamanı.
14:33
to ask, "How might we?"
259
873146
2085
Nükleer silah ötesi bir dünyada
14:36
How might we make good on a promise
260
876001
2303
14:38
of greater security for Jasmine's generation
261
878328
3577
Jasmine'in nesili için nasıl daha iyi bir güvenlik
14:41
in a world beyond nuclear weapons?
262
881929
2965
vaadinde bulunabiliriz?
Bize katılacağınızı umuyorum.
14:46
I truly hope you will join us.
263
886116
2753
14:49
Thank you.
264
889782
1163
Teşekkür ederim.
14:50
(Applause)
265
890969
3302
(Alkışlar)
Teşekkür ederim.
14:54
Thank you.
266
894295
1673
14:55
(Applause)
267
895992
2150
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7