You owe it to yourself to experience a total solar eclipse | David Baron

826,417 views ・ 2017-08-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozge Demirci-Richardson Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:14
Before I get to bulk of what I have to say,
0
14280
3049
Asıl bahsetmek istediğim şeye geçmeden önce,
00:17
I feel compelled just to mention a couple of things about myself.
1
17353
3560
hakkımda birkaç şey söyleme zorunluluğu hissediyorum.
00:21
I am not some mystical,
2
21564
3049
Ben, mistik veya
00:24
spiritual sort of person.
3
24637
1838
spiritüel biri değilim.
00:27
I'm a science writer.
4
27488
2028
Bilim yazarıyım.
00:29
I studied physics in college.
5
29540
2271
Üniversitede fizik okudum.
00:31
I used to be a science correspondent for NPR.
6
31835
2962
NPR'da bilim muhabiri olarak çalıştım.
00:35
OK, that said:
7
35893
1534
Tamam, şimdi:
00:38
in the course of working on a story for NPR,
8
38372
3239
NPR için bir hikaye üzerinde çalışırken,
00:41
I got some advice from an astronomer
9
41635
2278
bir gökbilimciden,
00:43
that challenged my outlook,
10
43937
2107
bakış açımı zorlayan ve açıkçası
00:46
and frankly, changed my life.
11
46068
1998
hayatımı değiştiren bir tavsiye aldım.
00:49
You see, the story was about an eclipse,
12
49012
2192
Hikaye, bir Güneş tutulması hakkındaydı,
00:51
a partial solar eclipse that was set to cross the country
13
51228
4544
Mayıs 1994'te ülke üzerinden geçecek
00:55
in May of 1994.
14
55796
1832
kısmi Güneş tutulması hakkında.
00:58
And the astronomer -- I interviewed him,
15
58171
2464
O gökbilimciyle röportaj yaptım ve
01:00
and he explained what was going to happen and how to view it,
16
60659
3277
ne olacağını, nasıl izlememiz gerektiğini açıkladı,
01:03
but he emphasized that, as interesting as a partial solar eclipse is,
17
63960
5221
ama, kısmi Güneş tutulması her ne kadar ilginç olsa da
01:09
a much rarer total solar eclipse is completely different.
18
69205
4510
daha nadir olan tam Güneş tutulmasının tamamen farklı olduğunu vurguladı.
01:14
In a total eclipse, for all of two or three minutes,
19
74319
3274
Tam Güneş tutulmasında, iki veya üç dakika boyunca,
01:17
the moon completely blocks the face of the sun,
20
77617
3331
Ay, Güneş'i tamamen kapatır,
01:20
creating what he described as the most awe-inspiring spectacle
21
80972
5240
tarif etmesine göre büyüleyici bir görüntü oluşturur
01:26
in all of nature.
22
86236
1396
tüm doğada.
01:28
And so the advice he gave me was this:
23
88580
2209
Ve bana verdiği tavsiye şuydu:
01:31
"Before you die," he said,
24
91907
2997
"Ölmeden önce," dedi,
01:34
"you owe it to yourself to experience a total solar eclipse."
25
94928
4277
"tam Güneş tutulması görmeyi kendine borçlusun."
01:39
Well honestly, I felt a little uncomfortable
26
99925
2481
Dürüst olmak gerekirse, pek tanımadığım birinden
01:42
hearing that from someone I didn't know very well;
27
102430
2408
bunu duymak beni biraz rahatsız etti;
01:44
it felt sort of intimate.
28
104862
1391
fazla samimi gibi geldi.
01:46
But it got my attention, and so I did some research.
29
106277
3731
Ama ilgimi de çekti ve böylece biraz araştırdım.
01:50
Now the thing about total eclipses is,
30
110825
2047
Şimdi, konu tam Güneş tutulmasına gelince,
01:52
if you wait for one to come to you,
31
112896
2386
eğer onun size gelmesini beklerseniz,
01:55
you're going to be waiting a long time.
32
115306
3392
uzun bir süre beklersiniz.
01:58
Any given point on earth experiences a total eclipse
33
118722
4520
Dünya'nın herhangi bir noktası, tam Güneş tutulmasını
02:03
about once every 400 years.
34
123266
3056
yaklaşık her 400 yılda bir yaşar.
02:07
But if you're willing to travel, you don't have to wait that long.
35
127244
3502
Ama seyahat etmeye istekliyseniz, o kadar uzun beklemek zorunda değilsiniz.
02:10
And so I learned that a few years later, in 1998,
36
130770
4317
Ve sonra öğrendim ki, birkaç yıl sonra, 1998'de,
02:15
a total eclipse was going to cross the Caribbean.
37
135111
2787
tam Güneş tutulması, Karayiplerden görülecekti.
02:19
Now, a total eclipse is visible only along a narrow path,
38
139021
3529
Tam Güneş tutulması yalnızca dar bir şerit boyunca görülebilir,
02:22
about a hundred miles wide,
39
142574
1680
yaklaşık 160 km genişliğinde,
02:24
and that's where the moon's shadow falls.
40
144278
2094
ve bu da Ay'ın gölgesinin düştüğü yerdir.
02:26
It's called the "path of totality."
41
146396
2131
Buna "tam tutulma şeridi" denir.
02:28
And in February 1998,
42
148551
2423
Ve Şubat 1998'de,
02:30
the path of totality was going to cross Aruba.
43
150998
3447
tam tutulma şeridi Aruba'dan geçecekti.
02:34
So I talked to my husband, and we thought: February? Aruba?
44
154469
4316
Kocamla konuştum ve düşündük, Şubat? Aruba?
02:38
Sounded like a good idea anyway.
45
158809
1719
Her türlü güzel bir fikir gibi geldi.
02:40
(Laughter)
46
160552
1072
(Kahkaha)
02:41
So we headed south,
47
161648
2635
Böylece güneye doğru yola çıktık,
02:44
to enjoy the sun and to see what would happen
48
164307
2472
Güneş'in tadını çıkartmak ve Güneş, kısa süreliğine
02:46
when the sun briefly went away.
49
166803
1815
ortadan kaybolunca ne olur görmek için.
02:49
Well, the day of the eclipse found us and many other people
50
169356
2991
Güneş tutulması bizi ve diğer birçok insanı
02:52
out behind the Hyatt Regency,
51
172371
2181
Hyatt Regency'nin arkasında,
02:54
on the beach,
52
174576
1163
sahilde,
02:55
waiting for the show to begin.
53
175763
1711
şovu beklerken buldu.
02:57
And we wore eclipse glasses with cardboard frames
54
177498
3171
Karton çerçeveli Güneş tutulması gözlüklerimizi taktik,
03:00
and really dark lenses that enabled us to look at the sun safely.
55
180693
4119
koyu lensleri sayesinde Güneş'e güvenli bir şekilde bakabildik.
03:05
A total eclipse begins as a partial eclipse,
56
185787
4235
Tam Güneş tutulması, kısmi tutulma olarak başlar,
03:10
as the moon very slowly makes its way in front of the sun.
57
190046
3776
Ay yavaşça Güneş'in önünde ilerler.
03:13
So first it looked the sun had a little notch in its edge,
58
193846
4228
Önce, Güneş'in kenarında tırtık varmış gibi göründü
03:18
and then that notch grew larger and larger,
59
198098
3121
ve ardından o tırtık daha da büyümeye başladı,
03:21
turning the sun into a crescent.
60
201243
1848
Güneş hilal şeklini alana kadar.
03:24
And it was all very interesting, but I wouldn't say it was spectacular.
61
204064
3335
Ve bütün bunlar inanılmaz ilginçti ama olağanüstüydü diyemem.
03:27
I mean, the day remained bright.
62
207423
1924
Yani, hava hala aydınlıktı.
03:29
If I hadn't known what was going on overhead,
63
209371
3010
Eğer gökyüzünde ne oluyor bilmeseydim,
03:32
I wouldn't have noticed anything unusual.
64
212405
2413
bir gariplik olduğunu fark etmezdim.
03:35
Well, about 10 minutes before the total solar eclipse was set to begin,
65
215872
4810
Tam Güneş tutulması başlamadan yaklaşık on dakika önce,
03:40
weird things started to happen.
66
220706
1791
garip şeyler olmaya başladı.
03:43
A cool wind kicked up.
67
223754
1856
Serin bir rüzgar çıktı.
03:46
Daylight looked odd, and shadows became very strange;
68
226628
3913
Gün ışığı tuhaflaştı ve gölgeler ilginç bir şekil aldı;
03:50
they looked bizarrely sharp,
69
230565
2234
ilginç bir şekilde keskin görünüyorlardı,
03:52
as if someone had turned up the contrast knob on the TV.
70
232823
3791
sanki birisi televizyonun kontrast ayarını yükseltmişti.
03:57
Then I looked offshore, and I noticed running lights on boats,
71
237587
3867
Sonra açıklara doğru baktım ve tekne ışıklarının yandığını fark ettim,
04:01
so clearly it was getting dark,
72
241478
2563
yani belli ki hava kararıyordu
04:04
although I hadn't realized it.
73
244065
1586
her ne kadar ben fark etmesem de.
04:05
Well soon, it was obvious it was getting dark.
74
245675
2273
Çok geçmeden, hava bariz kararmıştı.
04:07
It felt like my eyesight was failing.
75
247972
2144
Sanki görme duyum bozuluyordu.
04:11
And then all of a sudden,
76
251006
1774
Ve ardından, bir anda,
04:12
the lights went out.
77
252804
1364
ışık tamamen yok oldu.
04:15
Well, at that,
78
255650
1638
Bunun üzerine,
04:17
a cheer erupted from the beach,
79
257312
2617
sahilden bağrışmalar yükseldi,
04:19
and I took off my eclipse glasses,
80
259953
1893
gözlüğümü çıkardım,
04:21
because at this point during the total eclipse,
81
261870
2591
çünkü tam tulmanın bu aşamasında,
04:24
it was safe to look at the sun with the naked eye.
82
264485
3095
Güneş'e çıplak gözle bakmak güvenliydi.
04:28
And I glanced upward,
83
268185
1816
Yukarı doğru baktım ve
04:31
and I was just dumbstruck.
84
271826
2810
şaşkınlıktan dilim tutuldu.
04:37
Now, consider that, at this point, I was in my mid-30s.
85
277361
4737
Şimdi bir düşünün, o sıra 30'lu yaşlarımdayım.
04:42
I had lived on earth long enough to know what the sky looks like.
86
282122
6613
Dünya'da gökyüzü nasıl görünür bilecek kadar uzun yaşamışım.
04:49
I mean --
87
289489
1151
Yani --
04:50
(Laughter)
88
290664
1082
(Kahkaha)
04:51
I'd seen blue skies and grey skies
89
291770
3094
Mavi, gri gökyüzünü,
04:54
and starry skies and angry skies
90
294888
3941
yıldızlı, öfkeli gökyüzünü ve
04:58
and pink skies at sunrise.
91
298853
2108
gün doğumundaki pembe gökyüzünü görmüşüm.
05:01
But here was a sky I had never seen.
92
301702
3064
Ama bunu daha önce hiç görmemiştim.
05:06
First, there were the colors.
93
306137
2276
İlk önce, renkler çıktı.
05:08
Up above, it was a deep purple-grey,
94
308437
2965
Yukarda koyu mor-gri renkteydi,
05:11
like twilight.
95
311426
1413
alacakaranlık gibi.
05:12
But on the horizon it was orange,
96
312863
1710
Ama ufukta, turuncu renkteydi,
05:14
like sunset,
97
314597
1301
günbatımı gibi,
05:15
360 degrees.
98
315922
1594
360 derece.
05:18
And up above, in the twilight,
99
318246
2642
Ve alacakaranlıkta yukarda
05:20
bright stars and planets had come out.
100
320912
2425
yıldızlar ve gezegenler ortaya çıktı.
05:23
So there was Jupiter
101
323361
1602
Jüpiter,
05:24
and there was Mercury
102
324987
1736
Merkür ve
05:26
and there was Venus.
103
326747
1273
Venüs oradaydı.
05:28
They were all in a line.
104
328910
2015
Ve hepsi bir sıra halindeydi.
05:32
And there, along this line,
105
332348
2954
Ve orada, o sıra boyunca,
05:36
was this thing,
106
336108
2466
o şey,
05:38
this glorious, bewildering thing.
107
338598
3524
o ihtişamlı ve şaşırtıcı şey vardı.
05:42
It looked like a wreath woven from silvery thread,
108
342146
4751
Gümüşümsü iple işlenmiş bir çelenge benziyordu ve
05:46
and it just hung out there in space, shimmering.
109
346921
3194
orada boşlukta pırıldayarak asılı duruyordu.
05:52
That was the sun's outer atmosphere,
110
352322
3640
Güneş'in dış atmosferiydi,
05:55
the solar corona.
111
355986
1809
Güneş tacı.
05:57
And pictures just don't do it justice.
112
357819
2359
Ve hiçbir fotoğraf o görüntünün hakkını vermiyor.
06:00
It's not just a ring or halo around the sun;
113
360202
4533
Güneş'in etrafındaki, sadece bir halka veya ayla değil;
06:04
it's finely textured, like it's made out of strands of silk.
114
364759
3610
güzelce dokunmuş, sanki ipekten yapılmış gibiydi.
06:09
And although it looked nothing like our sun,
115
369583
2501
Ve her ne kadar bizim Güneş'imize benzemese de,
06:12
of course, I knew that's what it was.
116
372108
2254
tabii ki o olduğunu biliyordum.
06:14
So there was the sun, and there were the planets,
117
374386
3832
Güneş oradaydı, diğer gezegenler oradaydı ve
06:18
and I could see how the planets revolve around the sun.
118
378242
4031
gezegenlerin Güneş'in etrafında nasıl döndüğünü görebiliyordum.
06:22
It's like I had left our solar system
119
382297
2785
Sanki Güneş sistemimizden ayrılmış,
06:25
and was standing on some alien world,
120
385106
2596
yabancı bir dünyada durmuş,
06:27
looking back at creation.
121
387726
1765
olan bitene bakıyormuşum gibiydi.
06:30
And for the first time in my life,
122
390599
2391
Ve hayatımda ilk defa,
06:33
I just felt viscerally connected to the universe
123
393014
4022
duygusal olarak, evrene bağlı hissettim,
06:37
in all of its immensity.
124
397060
1621
tüm uçsuz bucaksızlına bağlı...
06:39
Time stopped,
125
399927
1508
Zaman durdu,
06:42
or it just kind of felt nonexistent,
126
402207
2548
ya da yokmuş gibiydi,
06:44
and what I beheld with my eyes --
127
404779
3084
gözlerimle gördüğüm şey --
06:47
I didn't just see it,
128
407887
1485
yalnızca görmüyordum,
06:50
it felt like a vision.
129
410255
1747
bir görüntüye bakıyordum sanki.
06:53
And I stood there in this nirvana
130
413678
2858
Ve orada nirvanaya ulaşmış duruyordum,
06:57
for all of 174 seconds -- less than three minutes --
131
417350
5636
174 saniye boyunca - 3 dakikadan kısa bir süre -
07:03
when all of a sudden, it was over.
132
423010
2383
ve birden bitiverdi.
07:05
The sun burst out,
133
425417
1351
Güneş ortaya çıktı,
07:06
the blue sky returned,
134
426792
1662
mavi gökyüzü geri döndü,
07:08
the stars and the planets and the corona were gone.
135
428478
3177
yıldızlar, gezegenler ve Güneş tacı ortadan kayboldu,
07:11
The world returned to normal.
136
431679
1817
Dünya normale döndü.
07:14
But I had changed.
137
434393
1723
Ama ben değişmiştim.
07:17
And that's how I became an umbraphile --
138
437439
3256
İşte böyle umbraphile (gölge sevici) oldum -
07:21
an eclipse chaser.
139
441401
1166
Güneş tutulması takipçisi.
07:22
(Laughter)
140
442591
1009
(Kahkaha)
07:23
So, this is how I spend my time and hard-earned money.
141
443624
4670
Zamanımı ve güçlükle kazandığım paramı böyle harcıyorum.
07:28
Every couple of years, I head off to wherever the moon's shadow will fall
142
448818
5629
Her iki yılda bir, Ay'ın gölgesi her nereye düşecekse,
07:34
to experience another couple minutes
143
454471
2390
başka bir birkaç dakikalık kozmik mutluluğu
07:36
of cosmic bliss,
144
456885
1460
yaşamak ve bu deneyimi
07:38
and to share the experience with others:
145
458369
2287
diğerleriyle paylaşmak için, oraya gidiyorum:
07:40
with friends in Australia,
146
460680
2007
Avustralya'dan arkadaşlarımla,
07:42
with an entire city in Germany.
147
462711
2553
Almanya'da bir şehrin tümüyle.
07:45
In 1999, in Munich, I joined hundreds of thousands
148
465288
4338
1999'da, Münih'te caddeleri ve terasları doldurmuş
07:49
who filled the streets and the rooftops and cheered in unison
149
469650
4761
yüzbinlerce insana katıldım, ve Güneş tacı ortaya çıktığında
07:54
as the solar corona emerged.
150
474435
1927
hep birlikte bağrıştık.
07:57
And over time, I've become something else:
151
477539
2216
Ve zamanla başka bir şey oldum:
08:00
an eclipse evangelist.
152
480318
2088
Güneş tutulması misyoneri.
08:02
I see it as my job
153
482936
1840
Yıllar önce aldığım o tavsiyeyi
08:05
to pay forward the advice that I received all those years ago.
154
485557
4828
başkalarına iletmeyi işim olarak görüyorum.
08:11
And so let me tell you:
155
491189
2029
Yani diyorum ki:
08:14
before you die,
156
494350
2233
Ölmeden önce,
08:16
you owe it to yourself to experience a total solar eclipse.
157
496607
4978
tam bir Güneş tutulmasını görmeyi, kendinize borçlusunuz.
08:21
It is the ultimate experience of awe.
158
501609
3881
Sizi dehşete düşürecek deneyimlerin son noktası.
08:26
Now, that word, "awesome," has grown so overused
159
506601
4583
"Dehşet bir şey!" aşırı kullanılmaktan
08:31
that it's lost its original meaning.
160
511208
2164
asıl anlamını kaybetmiş bir ifade.
08:33
True awe, a sense of wonder and insignificance
161
513396
4479
Gerçek dehşet, muazzam ve görkemli bir şey karşısındaki
08:37
in the face of something enormous and grand,
162
517899
2531
merak ve önemsizlik duygusu,
08:40
is rare in our lives.
163
520454
1235
çok nadir görülür hayatımızda.
08:42
But when you experience it, it's powerful.
164
522469
3072
Ama deneyimlediğinizde de, güçlüdür.
08:46
Awe dissolves the ego.
165
526304
2355
Dehşet, egoya son verir.
08:48
It makes us feel connected.
166
528683
1994
Birbirimize bağlı olduğumuzu hisettirir.
08:50
Indeed, it promotes empathy and generosity.
167
530701
3095
Nitekim, empati ve cömertliğe de teşvik eder.
08:54
Well, there is nothing truly more awesome than a total solar eclipse.
168
534740
4675
Yani, tam Güneş tutulmasından daha dehşet verici bir şey yok.
09:00
Unfortunately, few Americans have seen one,
169
540317
2385
Maalesef, az sayıda Amerikalı bunu görebildi,
09:02
because it's been 38 years
170
542726
2220
çünkü 38 yıl oldu
09:04
since one last touched the continental United States
171
544970
3170
ABD'nin küçük bir kısmında görüleli ve
09:08
and 99 years since one last crossed the breadth of the nation.
172
548164
4068
99 yıl önce de ülke boyunca görülebilmişti.
09:12
But that is about to change.
173
552976
2567
Ama bu değişmek üzere.
09:15
Over the next 35 years,
174
555567
2432
Gelecek 35 yıl içinde,
09:18
five total solar eclipses will visit the continental United States,
175
558674
4284
5 tam Güneş tutulması ABD'den görülebilecek,
09:22
and three of them will be especially grand.
176
562982
3136
ve bunlardan üçü özellikle muazzam olacak.
09:26
Six weeks from now, on August 21, 2017 --
177
566966
4674
Altı hafta sonra, 21 Ağustos 2017'de --
09:31
(Applause)
178
571664
2679
(Alkış)
09:34
the moon's shadow will race from Oregon to South Carolina.
179
574367
4086
Ay'ın gölgesi, Oregon'dan Güney Carolina'ya doğru ilerleyecek.
09:39
April 8, 2024, the moon's shadow heads north from Texas to Maine.
180
579116
5403
8 Nisan 2024'te, Ay'ın gölgesi Texas'tan kuzeye doğru Maine'e hareket edecek.
09:44
In 2045, on August 12,
181
584543
2172
12 Ağustos 2045'te,
09:46
the path cuts from California to Florida.
182
586739
2738
California'dan Florida'ya doğru olacak.
09:51
I say:
183
591278
1246
Diyorum ki;
09:53
What if we made these holidays?
184
593493
2591
Bu tarihleri tatil yapsak mesela?
09:56
What if we --
185
596108
1206
Farz edelim ki --
09:57
(Laughter)
186
597338
1028
(Kahkaha)
09:58
(Applause)
187
598390
3682
(Alkış)
10:02
What if we all stood together,
188
602096
5057
Mesela, hepimiz,
10:07
as many people as possible,
189
607177
2076
mümkün olduğunca çok sayıda insan,
10:09
in the shadow of the moon?
190
609277
1772
Ay'ın gölgesinde duruyoruz?
10:11
Just maybe, this shared experience of awe would help heal our divisions,
191
611073
5840
Belki de paylaştığımız bu deneyim ayrışmalarımızı ortadan kaldırır,
10:16
get us to treat each other just a bit more humanely.
192
616937
2896
birbirimize daha insanca davranmamızı sağlar.
10:20
Now, admittedly, some folks consider my evangelizing a little out there;
193
620738
5826
İtiraf etmeliyim, bazıları benim misyonerliğimi biraz aşırı buluyor;
10:26
my obsession, eccentric.
194
626588
2577
saplantı, eksantrik.
10:29
I mean, why focus so much attention on something so brief?
195
629812
4880
Yani, çok kısa süren bir şeye bu kadar odaklanmak niye?
10:34
Why cross the globe -- or state lines, for that matter --
196
634716
3702
Dünya'nın öbür ucuna -- ya da bu durumda başka bir eyalete --
10:38
for something that lasts three minutes?
197
638442
3017
3 dakikadan az sürecek bir şey için gitmek niye?
10:42
As I said:
198
642985
1150
Dediğim gibi:
10:44
I am not a spiritual person.
199
644726
2208
Spiritüel biri değilim.
10:47
I don't believe in God.
200
647826
2571
Tanrıya inanmıyorum.
10:50
I wish I did.
201
650421
1308
Keşke inansam.
10:52
But when I think of my own mortality --
202
652712
2239
Ama kendi faniliğimi düşündüğümde --
10:55
and I do, a lot --
203
655693
1705
ki fazlaca düşünürüm --
10:58
when I think of everyone I have lost,
204
658791
3580
kaybettiğim herkesi düşündüğümde,
11:02
my mother in particular,
205
662395
1719
özellikle de annemi,
11:05
what soothes me
206
665598
1800
beni rahatlatan
11:07
is that moment of awe I had in Aruba.
207
667422
3092
Aruba'daki o dehşet verici an.
11:11
I picture myself on that beach,
208
671416
3116
Kendimi o sahilde resmediyorum,
11:14
looking at that sky,
209
674556
1436
gökyüzüne bakarken ve
11:16
and I remember how I felt.
210
676857
2172
nasıl hissettiğimi hatırlıyorum.
11:20
My existence may be temporary,
211
680481
2612
Benim varlığım geçici olabilir,
11:23
but that's OK because, my gosh,
212
683798
2507
ama bu sorun değil,
11:26
look at what I'm a part of.
213
686329
2089
parçası olduğum şu şeye bakın.
11:30
And so this is a lesson I've learned,
214
690034
2129
Bu öğrendiğim bir ders,
11:32
and it's one that applies to life in general:
215
692187
2563
ve hayatın genelinde geçerli olan bir ders:
11:35
duration of experience does not equal impact.
216
695620
4405
Bir deneyimin süresi onun etkisine eş değer değildir.
11:40
One weekend, one conversation -- hell, one glance --
217
700049
4502
Bir haftasonu, bir sohbet ya da yalnızca bir bakış,
11:45
can change everything.
218
705253
1455
her şeyi değiştirebilir.
11:48
Cherish those moments of deep connection with other people,
219
708328
3486
Diğer insanlarla, doğal yaşamla derin bağ kurduğunuz
11:51
with the natural world,
220
711838
1411
o anların değerini bilin ve
11:53
and make them a priority.
221
713273
1739
onları önceliğiniz haline getirin.
11:55
Yes, I chase eclipses.
222
715036
2414
Evet ben tutulmanın peşinden gidiyorum.
11:57
You might chase something else.
223
717474
2017
Sen başka bir şeyin peşinden gidebilirsin.
11:59
But it's not about the 174 seconds.
224
719515
3306
Ama konu 174 saniye değil.
12:04
It's about how they change
225
724132
2688
Konu, ondan sonra gelen yılları
12:06
the years that come after.
226
726844
1567
nasıl değiştirdiği.
12:08
Thank you.
227
728934
1170
Teşekkür ederim.
12:10
(Applause)
228
730128
4633
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7