The birth of virtual reality as an art form | Chris Milk

120,716 views ・ 2016-07-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:14
When I was a kid,
0
14134
1159
Bir çocukken
00:15
I experienced something so powerful,
1
15317
2508
öyle güçlü bir şey deneyimledim ki
00:17
I spent the rest of my life searching for it,
2
17849
3074
hayatım boyunca onu aradım
00:20
and in all the wrong places.
3
20947
1512
ve bütün yanlış yerlerde.
00:23
What I experienced wasn't virtual reality.
4
23327
2593
Deneyimlediğim şey sanal gerçeklik değildi.
00:26
It was music.
5
26633
1183
Müzikti.
00:28
And this is where the story begins.
6
28251
2296
İşte hikâye burada başlıyor.
00:31
That's me,
7
31797
1370
Bu benim,
00:33
listening to the Beatles' "White Album."
8
33191
1946
Beatles'ın "Beyaz Albüm"ünü dinliyorum.
00:35
And the look on my face is the feeling
9
35161
3168
Yüzümdeki ifade
00:38
that I've been searching for ever since.
10
38353
2746
o zamandan beri aradığım şey.
00:41
Music goes straight to the emotional vein,
11
41938
2586
Müzik doğrudan duygusal damardan
00:44
into your bloodstream
12
44548
1606
kan akışınıza ve oradan da
00:46
and right into your heart.
13
46178
1331
direkt kalbinize gider.
00:48
It deepens every experience.
14
48157
2521
Her deneyimi derinleştirir.
00:51
Fellas?
15
51717
1166
Arkadaşlar?
00:53
(Music)
16
53454
4218
(Müzik)
00:59
This is the amazing McKenzie Stubbert
17
59472
2152
Bu inanılmaz McKenzie Stubbert
01:01
and Joshua Roman.
18
61648
1879
ve Joshua Roman.
01:03
Music --
19
63551
1163
Müzik --
01:04
(Applause)
20
64738
1194
(Alkış)
01:05
Yeah.
21
65956
1158
Evet.
01:08
Music makes everything have more emotional resonance.
22
68630
3825
Müzik her şeyin daha fazla duygusal rezonansının olmasını sağlar.
01:13
Let's see how it does for this talk.
23
73229
1929
Bu konuşmada neler yaptığına bakalım.
01:15
The right piece of music at the right time fuses with us
24
75825
3744
Doğru zamanda doğru müzik bizimle
01:19
on a cellular level.
25
79593
1325
hücresel seviyede kaynaşır.
01:21
When I hear that one song
26
81382
2280
O yazdan
01:24
from that one summer
27
84502
1303
o kızla ilgili
01:26
with that one girl,
28
86488
1177
bir şarkı duyduğumda,
01:28
I'm instantly transported back there again.
29
88480
2021
anında tekrar oraya dönerim.
01:31
Hey, Stacey.
30
91963
1167
Merhaba, Stacey.
01:34
Here's a part of the story, though, where I got a little greedy.
31
94908
3278
Ancak hikâyenin biraz hırs yaptığım bir bölümü var.
01:38
I thought if I added more layers on top of the music,
32
98210
3598
Eğer müziğin üzerine biraz katman eklersem,
01:42
I could make the feelings even more powerful.
33
102394
3252
duyguları daha da güçlü yapabilirim diye düşündüm.
01:45
So I got into directing music videos.
34
105670
2834
Böylece müzik videolarını yönetmeye giriştim.
01:49
This is what they looked like.
35
109432
1474
İşte bu şekilde oldular.
01:54
That's my brother, Jeff.
36
114429
1243
Bu erkek kardeşim Jeff.
01:56
Sorry about this, Jeff.
37
116799
1322
Bundan dolayı pardon Jeff.
01:58
(Laughter)
38
118145
1087
(Gülüşmeler)
01:59
Here's me, just so we're even.
39
119256
1947
İşte ben, eşit olalım diye.
02:02
Incredible moves.
40
122682
1203
İnanılmaz hareketler.
02:04
Should've been a dancer.
41
124444
1341
Dansçı olmalıydım.
02:05
(Laughter)
42
125809
1122
(Gülüşmeler)
02:06
These experiments grew,
43
126955
1312
Bu deneyler büyüdü
02:08
and in time, started to look more like this.
44
128291
2784
ve zamanla daha çok buna benzemeye başladı.
02:13
In both, I'm searching for the same thing, though,
45
133852
2640
Ancak ikisinde de şişedeki şimşeği yakalamak için
02:16
to capture that lightning in a bottle.
46
136516
2659
aynı şeyi arıyorum.
02:20
Except, I'm not.
47
140192
1673
Sadece öyle değil.
02:21
Adding moving pictures over the music added narrative dimension, yes,
48
141889
3559
Müziğin üzerine hareketli resimler eklemek öyküsel bir boyut eklese de,
02:26
but never quite equated the power
49
146261
2524
benim için hiçbir zaman sadece saf müziğin
02:28
that just raw music had for me on its own.
50
148809
2744
tek başına verdiği güce eşit olmadı.
02:32
This is not a great thing to realize when you've devoted your life
51
152795
3154
Hayatınızı ve profesyonel kariyerinizi müzik videosu yönetmeni olmaya
02:35
and professional career to becoming a music video director.
52
155973
2839
adadıysanız bunu fark etmek pek de harika bir şey değil.
02:38
I kept asking myself, did I take the wrong path?
53
158836
2301
Kendime sorup durdum, yanlış bir yol mu seçtim?
02:42
So I started thinking: if I could involve you, the audience, more,
54
162353
3851
Bu yüzden şöyle düşünmeye başladım:
Eğer sizi, dinleyiciyi daha fazla işin içine katabilirsem,
02:46
I might be able to make you feel something more as well.
55
166228
3002
daha fazla şeyler hissetmenizi de sağlayabilirim.
02:49
So Aaron Koblin and I began auditioning new technologies
56
169901
3185
Böylece Aaron Koblin ve ben sizi çalışmanın içine daha fazla katabilecek
02:53
that could put more of you inside of the work,
57
173110
3138
yeni teknolojileri değerlendirmeye başladık,
02:56
like your childhood home in "The Wilderness Downtown,"
58
176272
3634
"Yaban Şehri"ndeki çocukluk eviniz,
03:00
your hand-drawn portraits, in "The Johnny Cash Project,"
59
180750
3760
"Johnny Cash Projesi"ndeki el çizimi portreleriniz
03:05
and your interactive dreams
60
185581
1400
ve "3 Siyah Rüyası"ndaki
03:07
in "3 Dreams of Black."
61
187791
1697
interaktif rüyalarınız.
03:11
We were pushing beyond the screen,
62
191469
1957
Ekranının ötesine geçerek
03:13
trying to connect more deeply
63
193450
1981
insanların kalpleri ve hayal güçleri ile
03:15
to people's hearts and imaginations.
64
195455
2377
daha derinden bağ kurmaya çalışıyorduk.
03:18
But it wasn't quite enough.
65
198745
1346
Ama pek yeterli değildi.
03:21
It still didn't have the raw experiential power of pure music for me.
66
201258
4799
Hâlâ benim için saf müziğin saf deneysel gücü yoktu.
03:27
So I started chasing a new technology
67
207443
2061
Sadece bir bilim kurguda okuduğum
03:29
that I only had read about in science fiction.
68
209528
2699
yeni bir teknolojiyi araştırmaya başladım.
03:32
And after years of searching, I found a prototype.
69
212826
2409
Yıllarca araştırdıktan sonra bir prototip buldum.
03:35
It was a project from Nonny de la Peña in Mark Bolas's lab in USC.
70
215871
4224
USC'de Mark Bolas'ın laboratuvarında Nonny de la Peña'nın bir projesiydi.
03:41
And when I tried it, I knew I'd found it.
71
221102
3068
Bunu denediğimde bulduğumu biliyordum.
03:45
I could taste the lightning.
72
225095
1492
Şimşeği tadabilirdim.
03:47
It was called virtual reality.
73
227334
1650
Adı sanal gerçeklikti.
03:50
This was it five years ago when I ran into it.
74
230047
2256
Bu onunla karşılaştığım ben sene öncesiydi.
03:53
This is what it looks like now.
75
233530
2062
Şimdi böyle görünüyor.
03:56
I quickly started building things in this new medium,
76
236846
3905
Hemen bu yeni araçla bir şeyler yapmaya başladım
04:00
and through that process we realized something:
77
240775
2217
ve bu süreçte bir şey fark ettik:
04:03
that VR is going to play an incredibly important role
78
243664
3417
Sanal gerçeklik, araç tarihinde inanılmaz
04:07
in the history of mediums.
79
247105
1715
önemli bir rol oynayacak.
04:09
In fact, it's going to be the last one.
80
249681
2717
Aslında bu sonuncusu olacak.
04:13
I mean this because it's the first medium that actually makes the jump
81
253390
3615
Ciddiyim, çünkü aslında bir deneyimin yazarın ifadesinin
04:17
from our internalization of an author's expression
82
257029
3288
içselleştirilmesinden ilk elden yaşanmasına
04:20
of an experience,
83
260341
1670
sıçrayış yapması
04:22
to our experiencing it firsthand.
84
262035
2652
için ilk araç.
04:25
You look confused. I'll explain. Don't worry.
85
265691
2164
Kafanız karışmış gibi. Açıklayacağım. Endişelenmeyin.
04:27
(Laughter)
86
267879
1394
(Gülüşmeler)
04:29
If we go back to the origins of mediums,
87
269830
3190
Eğer araçların başlangıcına
en iyi tahminleri yaparak gidersek,
04:33
by all best guesses,
88
273044
1364
04:34
it starts around a fire, with a good story.
89
274432
2966
iyi bir hikâye ile ateşle başlar.
04:37
Our clan leader is telling us
90
277986
1465
Klan liderimiz o gün bize
04:39
about how he hunted the woolly mammoth on the tundra that day.
91
279475
3629
tundrada tüylü mamutu nasıl avladığını anlatıyordu.
04:44
We hear his words
92
284069
1339
Sözlerini duyup
04:46
and translate them into our own internal truths.
93
286090
3273
kendi iç gerçekliğimize dönüştürürüz.
04:50
The same thing happens
94
290839
1165
Hikâyenin
04:52
when we look at the cave painting version of the story,
95
292028
2642
mağara resimleri versiyonuna, mamut avı kitabına,
04:56
the book about the mammoth hunt,
96
296241
1583
oyuna, radyo yayınına,
04:58
the play,
97
298472
1234
televizyon şovuna
05:00
the radio broadcast,
98
300109
1186
veya filme
05:01
the television show
99
301749
1165
baktığımızda
05:03
or the movie.
100
303582
1155
aynı şey olur.
05:05
All of these mediums require what we call "suspension of disbelief,"
101
305532
3732
Bütün bu araçlar "inançsızlığın askıya alınması" denen şeyi gerektirir,
05:09
because there's a translation gap between the reality of the story
102
309288
4058
çünkü hikâyenin gerçekliği ile hikâyeyi
05:13
and our consciousness interpreting the story
103
313370
3422
gerçeğe aktarma bilincimiz arasında
05:16
into our reality.
104
316816
1268
tercüme boşluğu var.
05:19
I'm using the word "consciousness" as a feeling of reality that we get
105
319081
4076
Çevremizdeki dünyayı deneyimlerken hissettiğimiz
05:23
from our senses experiencing the world around us.
106
323181
3336
gerçeklik duygusu olarak "bilinç" kelimesini kullanıyorum.
05:28
Virtual reality bridges that gap.
107
328580
2797
Sanal gerçeklik o boşluğu kapatır.
05:31
Now, you are on the tundra hunting with the clan leader.
108
331985
4213
Şimdi klan lideriyle tundrada avlanıyorsunuz.
05:36
Or you are the clan leader.
109
336222
2354
Ya da siz klan liderisiniz.
05:38
Or maybe you're even the woolly mammoth.
110
338600
2702
Ya da belki de tüylü mamut.
05:41
(Laughter)
111
341326
1635
(Gülüşmeler)
05:46
So here's what special about VR.
112
346218
1612
İşte sanal gerçeklikle ilgili özel olan şey bu.
05:48
In all other mediums,
113
348726
1579
Diğer araçlarda
05:50
your consciousness interprets the medium.
114
350329
2270
bilinciniz aracı yorumlar.
05:53
In VR, your consciousness is the medium.
115
353044
4170
Sanal gerçeklikte bilinciniz araçtır.
05:58
So the potential for VR is enormous.
116
358399
2434
Yani sanal gerçekliğin potansiyeli devasadır.
06:00
But where are we now?
117
360857
1674
Ama şimdi neredeyiz?
06:02
What is the current state of the art?
118
362555
2586
Sanatın şimdiki durumu nedir?
06:06
Well,
119
366318
1150
İşte
06:08
we are here.
120
368746
1189
biz buradayız.
06:10
We are the equivalent of year one of cinema.
121
370724
3148
Sinemanın ilk senesine eşitiz.
06:13
This is the Lumière Brothers film
122
373896
1626
Bu bir söylentiye göre trenin kendilerine
06:15
that allegedly sent a theater full of people running for their lives
123
375546
3359
doğru geldiğini düşündükleri için bir tiyatro dolusu insanın hayatlarını
06:18
as they thought a train was coming toward them.
124
378929
2293
kurtarmak için kaçmasına sebep olan Lumière Brothers filmi.
06:22
Similar to this early stage of this medium,
125
382136
3276
Bu aracın erken evrelerine benzer şekilde
06:25
in VR, we also have to move past the spectacle
126
385436
3541
sanal gerçeklikte de gözlüğü geçip
06:29
and into the storytelling.
127
389001
1886
hikâye anlatımına geçmemiz gerek.
06:30
It took this medium decades
128
390911
1747
Bu aracın tercih ettiği
06:32
to figure out its preferred language of storytelling,
129
392682
2658
hikâye anlatım şeklini sinema filmi formunda
06:35
in the form of a feature film.
130
395364
1776
anlamak onlarca yıl aldı.
06:37
In VR today, we're more learning grammar
131
397164
3354
Bugün sanal gerçeklikte yazılı dilden çok
06:40
than writing language.
132
400542
1291
gramer öğreniyoruz.
06:42
We've made 15 films in the last year at our VR company, Vrse,
133
402880
3551
Geçen sene sanal gerçeklik şirketimiz Vrse ile 15 film yaptık
06:46
and we've learned a few things.
134
406455
1617
ve birkaç şey öğrendik.
06:48
We found that we have a unique, direct path into your senses,
135
408801
3315
Hislerinize, duygularınıza ve hatta vücudunuza eşsiz,
06:52
your emotions, even your body.
136
412140
2809
doğrudan bir yol olduğunu bulduk.
06:55
So let me show you some things.
137
415897
1675
O zaman size bir şeyler göstereyim.
06:57
For the purpose of this demo,
138
417596
1398
Bu gösterimin amacı olarak
06:59
we're going to take every direction that you could possibly look,
139
419018
3065
görebileceğiniz her yönü alarak,
07:02
and stretch it into this giant rectangle.
140
422107
2213
bu devasa dikdörtgene genişleteceğiz.
07:05
OK, here we go.
141
425083
1950
Tamam, işte burada.
07:09
So, first: camera movement is tricky in VR.
142
429642
4281
Öncelikle, sanal gerçeklikte kamera hareketi hassastır.
07:13
Done wrong, it can actually make you sick.
143
433947
2102
Yanlış yapılırsa sizi rahatsız edebilir.
07:16
We found if you move the camera at a constant speed in a straight line,
144
436930
4499
Ancak düz bir çizgide sabit hızda kamerayı hareket ettirseniz,
07:21
you can actually get away with it, though.
145
441453
2217
bundan kurtulabileceğinizi bulduk.
07:23
The first day in film school,
146
443694
1727
Film okulundaki ilk gün
07:25
they told me you have to learn every single rule
147
445445
2587
kuralları yıkmadan önce her kuralı öğrenmek
07:28
before you can break one.
148
448056
1758
zorunda olduğumu söylediler.
07:29
We have not learned every single rule.
149
449838
2174
Her kuralı öğrenmedik.
07:32
We've barely learned any at all,
150
452036
1528
Çok azını öğrendik,
07:33
but we're already trying to break them
151
453588
1817
ama ne tür yaratıcı şeyler başarabileceğimizi
07:35
to see what kind of creative things we can accomplish.
152
455429
2529
görmek için onları zaten bozmaya çalışıyorduk.
07:37
In this shot here, where we're moving up off the ground, I added acceleration.
153
457982
3712
Buradaki çekimde yerden uzaklaşırken hız ekledim.
07:41
I did that because I wanted to give you a physical sensation
154
461718
2833
Bunu yaptım, çünkü yerden uzaklaşmanın verdiği
07:44
of moving up off the ground.
155
464575
1383
fiziksel hissi vermek istedim.
07:45
In VR, I can give that to you.
156
465982
2493
Sanal gerçeklikte bunu size verebilirim.
07:49
(Music)
157
469797
4074
(Müzik)
07:55
Not surprisingly, music matters a lot in this medium as well.
158
475882
3547
Sürpriz değil, bu araçta da müzik çok önemli.
07:59
It guides us how to feel.
159
479842
1874
Ne hissetmemiz gerektiğiyle ilgili bize bir rehber.
08:02
In this project we made with the New York Times, Zach Richter
160
482354
3321
New York Times'la yaptığımız bu projede Zach Richter
08:05
and our friend, JR,
161
485699
1755
ve arkadaşımız JR'la
08:07
we take you up in a helicopter,
162
487478
1885
sizi helikoptere alıyoruz
08:09
and even though you're flying 2,000 feet above Manhattan,
163
489387
3938
ve Manhattan'ın 610 metre üstünde uçtuğunuz hâlde
08:13
you don't feel afraid.
164
493349
1588
korkmuyorsunuz.
08:14
You feel triumphant for JR's character.
165
494961
2908
JR'in karakteri için iftihar ediyorsunuz.
08:19
The music guides you there.
166
499022
1479
Müzik size rehberlik ediyor.
08:20
(Music)
167
500525
2000
(Müzik)
08:29
Contrary to popular belief,
168
509364
1607
Genel kanının aksine
08:30
there is composition in virtual reality,
169
510995
2666
sanal gerçeklikte kompozisyon bulunur,
08:33
but it's completely different than in film,
170
513685
2061
ama dikdörtgen çerçevelerinizin olduğu
08:35
where you have a rectangular frame.
171
515770
1725
filmdekinden tamamen farklıdır.
08:37
Composition is now where your consciousness exists
172
517519
2512
Artık kompozisyon bilincinizin var olduğu yerdir
08:40
and how the world moves around you.
173
520055
1947
ve dünyanın etrafınızda nasıl döndüğüdür.
08:42
In this film, "Waves of Grace," which was a collaboration between Vrse,
174
522927
3364
Vrse, Birleşmiş Milletler, Gabo Arora, ve İmraan İsmail ile
08:46
the United Nations, Gabo Arora, and Imraan Ismail,
175
526315
2909
bir işbirliği olan "Zerafet Dalgası" filminde
08:49
we also see the changing role of the close-up in virtual reality.
176
529248
3242
sanal gerçekliğin değişen rolünü yakından da gördük.
08:53
A close-up in VR means you're actually close up to someone.
177
533139
4213
Sanal gerçeklikte yakın çekim demek birine yakın çekim demek.
08:57
It brings that character inside of your personal space,
178
537954
2643
Karakteri genelde sevdiğiniz insanlar için
09:00
a space that we'd usually reserve for the people that we love.
179
540621
3845
ayırdığınız bir alan olan kişisel alanınıza getirir.
09:04
And you feel an emotional closeness to the character
180
544490
3170
Karaktere duygusal bir yakınlık hissedersiniz,
09:07
because of what you feel to be a physical closeness.
181
547684
2708
çünkü hissettiğiniz şey fiziksel yakınlıktır.
09:16
Directing VR is not like directing for the rectangle.
182
556639
4339
Sanal gerçekliği yönetmek dikdörtgeni yönetmek gibi değil.
09:21
It's more of a choreography of the viewer's attention.
183
561002
3084
Bu daha çok seyircinin dikkatinin koreografisi.
09:24
One tool we can use to guide your attention
184
564864
2594
Dikkatinizi yönlendirmek için kullanabileceğimiz araçlardan birine
09:27
is called "spatialized sound."
185
567482
1433
"uzamsal ses" adı verilir.
09:28
I can put a sound anywhere in front of you, to left or right,
186
568939
2968
Önünüzde, solunuzda veya sağınızda, hatta arkanızda bile,
09:31
even behind you,
187
571931
1379
herhangi bir yere ses koyabilirim
09:33
and when you turn your head, the sound will rotate accordingly.
188
573334
2996
ve başınızı çevirdiğinizde, ses ona göre dönecektir.
09:36
So I can use that to direct your attention to where I want you to see.
189
576354
3502
Bu yüzden bunu dikkatinizi görmek istediğim yere çekmek için kullanabilirim.
09:40
Next time you hear someone singing over your shoulder,
190
580308
2578
Bir daha omzunuzun arkasında şarkı söyleyen birini duyarsanız,
09:42
it might be Bono.
191
582910
1261
o Bono olabilir.
09:44
(Laughter)
192
584195
1207
(Gülüşmeler)
09:50
VR makes us feel like we are part of something.
193
590539
2755
Sanal gerçeklik bizi bir şeyin parçası gibi hissettirir.
09:54
For most of human history, we lived in small family units.
194
594459
3509
İnsanlık tarihinin büyük bölümünde küçük aile üniteleri şeklinde yaşadık.
09:57
We started in caves,
195
597992
1511
Mağaralarda başladık,
09:59
then moved to clans and tribes, then villages and towns,
196
599527
3433
sonra klanlara ve kabilelere, sonra köylere ve kasabalara taşındık
10:02
and now we're all global citizens.
197
602984
2692
ve şimdi hepimiz küresel vatandaşlarız.
10:06
But I believe that we are still hardwired to care the most
198
606211
3800
Ama inanıyorum ki hâlâ bize yerel gelen şeyleri daha çok
10:10
about the things that are local to us.
199
610035
2497
önemsemek üzere donanmışız.
10:13
And VR makes anywhere and anyone feel local.
200
613325
4958
Sanal gerçeklikse her yere ve herkese yerellik hissi veriyor.
10:18
That's why it works as an empathy machine.
201
618307
2508
Bu yüzden empati makinesi olarak çalışır.
10:20
Our film "Clouds Over Sidra" takes you to a Syrian refugee camp,
202
620839
3224
Filmimiz "Sidra Üzerinde Bulutlar" sizi bir Suriye mülteci kampına götürüyor
10:24
and instead of watching a story about people over there,
203
624087
4551
ve oradaki insanların hikâyelerini seyretmektense,
10:28
it's now a story about us here.
204
628662
3823
artık orada bizimle ilgili hikâye oluyor.
10:34
But where do we go from here?
205
634386
1510
Fakat buradan nereye gideriz?
10:36
The tricky thing is that with all previous mediums,
206
636432
2457
Garip olan şey daha önceki araçlarda
10:38
the format is fixed at its birth.
207
638913
2370
format çıktığında sabitlenmişti.
10:42
Film has been a sequence of rectangles,
208
642182
1889
Film sıralanan dikdörtgenlerdi,
10:44
from Muybridge and his horses to now.
209
644095
2839
Muybridge ve atlarından günümüze,
10:47
The format has never changed.
210
647377
1550
format hiç değişmedi.
10:49
But VR as a format, as a medium,
211
649654
3447
Ama sanal gerçeklik format olarak, araç olarak
10:54
isn't complete yet.
212
654370
1249
henüz tamamlanmış değil.
10:56
It's not using physical celluloid or paper or TV signals.
213
656767
3199
Fiziki selüloit, kâğıt veya TV sinyalleri kullanmıyor.
10:59
It actually employs what we use to make sense of the world.
214
659990
3819
Aslında dünyayı anlamlandırmak için kullandığımız şeyden yararlanıyor.
11:04
We're using your senses as the paints on the canvas,
215
664642
3903
Kanvastaki boyalar gibi sezgilerinizi kullanıyoruz,
11:08
but only two right now.
216
668569
1322
ama şimdi sadece iki tane.
11:11
Eventually, we can see if we will have all of our human senses employed,
217
671653
3840
Sonunda bütün insani hislerimizin kullanılıp kullanılmadığını göreceğiz
11:15
and we will have agency to live the story in any path we choose.
218
675517
4195
ve seçtiğimiz yoldaki hikâyemizde yaşamak için aracımız olacak.
11:20
And we call it virtual reality right now,
219
680575
2456
Ona şimdi sanal gerçeklik diyoruz,
11:23
but what happens when we move past simulated realities?
220
683055
2794
ama simule edilmiş gerçekleri geçince ne oluyor?
11:27
What do we call it then?
221
687345
1430
O zaman ona ne deriz?
11:29
What if instead of verbally telling you about a dream,
222
689503
2836
Size sözel olarak bir rüyadan bahsetmek yerine,
11:32
I could let you live inside that dream?
223
692363
2774
o rüyanın içinde yaşamanıza izin versem?
11:35
What if instead of just experiencing visiting some reality on Earth,
224
695860
3627
Dünyadaki bazı gerçek yerleri sadece ziyaret ederek deneyimlemek yerine,
11:39
you could surf gravitational waves on the edge of a black hole,
225
699511
4426
kara deliğin kenarında yerçekimsel dalgalarla sörf yapabilseniz
11:43
or create galaxies from scratch,
226
703961
2776
veya sıfırdan galaksiler yaratabilseniz
11:46
or communicate with each other not using words
227
706761
3084
veya birbirinizle kelimeleri değil,
11:49
but using our raw thoughts?
228
709869
1903
ham düşünceleri kullanarak iletişim kurabilseniz ne olurdu?
11:53
That's not a virtual reality anymore.
229
713254
2081
Bu artık sanal gerçeklik değil.
11:56
And honestly I don't know what that's called.
230
716052
2346
Dürüst söylemek gerekirse ona ne dendiğini bilmiyorum.
11:58
But I hope you see where we're going.
231
718884
2332
Ama umarım nereye doğru gittiğimizi görüyorsunuz.
12:02
But here I am, intellectualizing a medium I'm saying is experiential.
232
722629
3722
Ama işte burada, deneysel olduğunu söylediğim bir araçtan bahsediyorum.
12:06
So let's experience it.
233
726839
1426
Haydi onu deneyimleyelim.
12:08
In your hands, you hopefully hold a piece of cardboard.
234
728845
3195
Ellerinizde umarım bir mukavva parçası tutuyorsunuz.
12:13
Let's open the flap.
235
733143
1633
Haydi kanadını açalım.
12:14
Tap on the power button to unlock the phone.
236
734800
2533
Telefonu açmak için aç düğmesine basın.
12:18
For the people watching at home,
237
738145
1624
Evde seyredenler için
12:19
we're going to put up a card right now
238
739793
1836
bir kart koyarak şimdi sizlere telefonunuzda
12:21
to show you how to download this experience on your phone yourself,
239
741653
3230
kendinizin bu deneyimin nasıl yükleyeceğinizi ve onunla beraber
12:24
and even get a Google cardboard of your own to try it with.
240
744907
3301
denemek için Google Cardboard (mukavva)'u nasıl edineceğinizi göstereceğim.
12:29
We played in cardboard boxes as kids,
241
749275
2527
Çocukken mukavva kutularla oynadık
12:31
and as adults, I'm hoping we can all find a little bit of that lightning
242
751826
4584
ve büyüyünce birine tekrar kafamızı geçirip
12:36
by sticking our head in one again.
243
756434
2774
bir parça şimşek bulmamızı umuyorum.
12:41
You're about to participate
244
761615
1429
Tarihteki en büyük
12:43
in the largest collective VR viewing in history.
245
763068
4452
toplu sanal gerçeklik gösterimine katılmak üzeresiniz.
12:48
And in that classic old-timey style of yesteryear,
246
768236
3618
Geçen senenin klasik, eski zaman stilinde
12:51
we're all going to watch something
247
771878
2231
aynı zamanda, hep birlikte
12:54
at the exact same time, together.
248
774133
1997
bir şeyler seyredeceğiz.
12:57
Let's hope it works.
249
777019
1423
Umarım işe yarar.
12:58
What's the countdown look like? I can't see.
250
778466
2185
Geriye sayım nasıl oluyor? Göremiyorum.
13:04
Audience: ...15, 14, 13, 12, 11, 10, 9,
251
784564
6994
Seyirci: ...15, 14, 13, 12, 11, 10, 9,
13:11
8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1
252
791582
6864
8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1
13:22
(Birds singing)
253
802327
3828
(Kuşlar ötüyor)
13:34
(Train engine)
254
814508
2660
(Tren motoru)
13:45
Audience: (Shreiks)
255
825351
2000
Seyirci: (Çığlıklar)
14:03
(Video) JR: Let me tell you
256
843285
1290
(Video) JR: İzin verin size
14:04
how I shot the cover of the New York Times Magazine,
257
844599
2477
New York Times Magazine'nin "New York'ta Yürümek"
14:07
"Walking New York."
258
847100
2094
adlı kapağını nasıl çektiğimi anlatayım.
14:18
I just got strapped on outside the helicopter,
259
858577
3410
Helikopterin dışına bağlanmıştım
14:22
and I had to be perfectly vertical so I could grab it.
260
862011
4244
ve çekim yapmak için mükemmel dik açım olmalıydı.
14:26
And when I was perfectly above --
261
866279
1618
Tam yukarıdayken --
14:27
you know, with the wind, we had to redo it a few times --
262
867921
2737
bilirsiniz, rüzgârla beraber birkaç kere tekrarlamak zorunda kaldık --
14:30
then I kept shooting.
263
870682
1794
sonra çekim yapmaya devam ettim.
14:39
(Video) Woman's voice: Dear Lord,
264
879598
1698
(Video): Kadın sesi: Sevgili Tanrı,
14:41
protect us from evil,
265
881900
1320
bizi şeytandan koru,
14:44
for you are the Lord,
266
884654
1211
çünkü sen Tanrı'sın,
14:47
the light.
267
887044
1187
ışık.
14:53
You who gave us life took it away.
268
893824
2383
Bize hayat veren sen, geri aldın.
14:58
Let your will be done.
269
898191
1580
Bitmesine izin ver.
15:00
Please bring peace to the many who have lost loved ones.
270
900941
4564
Sevdiklerini kaybeden nicelerine lütfen huzur ver.
15:05
Help us to live again.
271
905529
1743
Tekrar yaşamamıza yardımcı ol.
15:10
(Music)
272
910564
3119
(Müzik)
15:29
(Video) (Children's voices)
273
929066
1461
(Video) (Çocukların sesleri)
15:31
Child's voice: There are more kids in Zaatari than adults right now.
274
931504
4665
Çocuk sesi: Zaatari'de şimdi yetişkinlerden daha fazla çocuk var.
15:41
Sometimes I think
275
941924
2029
Bazen bizim sorumlular
15:43
we are the ones in charge.
276
943977
2434
olduğumuzu düşünüyorum.
15:51
Chris Milk: How was it?
277
951410
1375
Chris Milk: Nasıldı?
15:52
(Applause)
278
952809
3715
(Alkış)
15:56
That was a cheap way of getting you to do a standing ovation.
279
956548
2929
Bu sizi ayakta alkışlatmanın ucuz bir yoluydu.
15:59
I just made you all stand. I knew you'd applaud at the end.
280
959501
2808
Hepinizi ayağa kaldırdım. En sonda alkışlayacağınızı biliyordum.
16:02
(Applause)
281
962333
1641
(Alkış)
16:03
I believe that everyone on Earth needs to experience
282
963998
3819
Biraz önce deneyimlediğiniz şeyi dünyadaki herkesin deneyimlemesi
16:07
what you just experienced.
283
967841
1580
gerektiğini düşünüyorum.
16:10
That way we can collectively start to shape this,
284
970036
3167
Bu şekilde bunu bir teknoloji platformu olarak değil,
16:13
not as a tech platform
285
973227
1774
bir insanlık platformu olarak birlikte
16:15
but as a humanity platform.
286
975025
1575
şekillendirmeye başlayabiliriz.
16:17
And to that end, in November of last year,
287
977498
3184
Bu amaçla, geçen sene Kasım ayında
16:20
the New York Times and Vrse made a VR project called "The Displaced."
288
980706
3286
New York Times and Vrse "Mülteci" adında bir sanal gerçeklik projesi yaptı.
16:24
It launched with one million Google Cardboards
289
984016
2346
Her Pazar abonesine gazeteleriyle birlikte
16:26
sent out to every Sunday subscriber with their newspaper.
290
986386
3473
bir milyon Google Cardboard gönderdi.
16:29
But a funny thing happened that Sunday morning.
291
989883
2518
Ama o Pazar sabahı komik bir şey oldu.
16:32
A lot of people got them
292
992425
1322
Posta adresinde adı olan alıcılar
16:33
that were not the intended recipients on the mailing label.
293
993771
4206
dışındaki bir sürü kişi onları aldı.
16:38
And we started seeing this all over Instagram.
294
998001
3544
Bunları Instagram'da görmeye başladık.
16:45
Look familiar?
295
1005059
1180
Tanıdık geliyor mu?
16:48
Music led me on a path
296
1008252
2143
Müzik çok uzun süre
16:50
of searching for what seemed like the unattainable
297
1010419
3049
bana ulaşılmaz gibi gelen şeyi
16:53
for a very long time.
298
1013492
1253
aramak için yol açtı.
16:55
Now, millions of kids just had the same formative experience
299
1015466
3971
Şimdi milyonlarca çocuk, çocukluklarında benimki
16:59
in their childhood
300
1019461
1741
gibi geliştirici bir deneyime
17:01
that I had in mine.
301
1021226
2304
sahip olmuş oldu.
17:04
Only I think this one
302
1024316
2229
Bence sadece bu
17:06
surpasses it.
303
1026569
1158
onu gölgede bırakıyor.
17:08
Let's see
304
1028358
1150
Görelim,
17:09
where this
305
1029859
1150
bu onları
17:11
leads them.
306
1031573
1150
nereye götürecek.
17:13
Thank you.
307
1033384
1151
Teşekkürler.
17:14
(Applause)
308
1034559
6482
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7