What it takes to launch a telescope | Erika Hamden

41,724 views ・ 2019-06-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ezgi Kübra Demir Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
I'm an astronomer who builds telescopes.
0
13070
2721
Ben teleskop üreten bir gökbilimciyim.
00:16
I build telescopes because, number one, they are awesome.
1
16563
3961
Teleskop üretiyorum çünkü birincisi muazzamlar.
00:21
But number two,
2
21281
2049
İkinci sebep ise şu,
00:23
I believe if you want to discover a new thing about the universe,
3
23354
3708
bence evrenle ilgili yeni bir şey keşfetmek istediğinizde
00:27
you have to look at the universe
4
27086
1532
evrene yeni bir açıdan bakmanız gerekir.
00:28
in a new way.
5
28642
1228
00:30
New technologies in astronomy --
6
30378
1849
Astronomideki yeni teknolojiler,
00:32
things like lenses, photographic plates,
7
32251
3598
lenslerden, fotoğrafik plakalardan tutun
00:35
all the way up to space telescopes --
8
35873
2415
uzay teleskoplarına kadar,
00:38
each gave us new ways to see the universe
9
38312
3092
evreni görmek için bize yeni yollar sundu
00:41
and directly led to a new understanding
10
41428
2705
ve bulunduğumuz yere dair doğrudan
00:44
of our place in it.
11
44157
1150
yeni anlayış kazandırdı.
00:46
But those discoveries come with a cost.
12
46663
2375
Fakat bu keşiflerin bir bedeli var.
00:49
It took thousands of people and 44 years
13
49450
3641
Hubble Uzay Teleskobu fikir olmaktan çıkıp
00:53
to get the Hubble Space Telescope from an idea into orbit.
14
53115
3809
yörüngeye oturtulsun diye binlerce insan ve 44 yıl gerekti.
00:57
It takes time,
15
57380
1523
Zaman lazım,
00:58
it takes a tolerance for failure,
16
58927
1818
başarısızlığa tahammül lazım,
01:00
it takes individual people
17
60769
1938
her bir insanın her gün
01:02
choosing every day not to give up.
18
62731
2770
pes etmemeyi seçmesi lazım.
01:06
I know how hard that choice is because I live it.
19
66247
2949
Bu seçimin çok zor olduğunu biliyorum çünkü ben de yaşıyorum.
01:09
The reality of my job is that I fail almost all the time and still keep going,
20
69220
6058
İşimin gerçeği şu, neredeyse sürekli başarısız olup yine de pes etmiyorum
01:15
because that's how telescopes get built.
21
75302
2382
çünkü teleskoplar böyle üretilir.
01:18
The telescope I helped build is called
22
78754
1839
Yapılışına katkıda bulunduğum teleskop
01:20
the faint intergalactic-medium red-shifted emission balloon,
23
80617
5256
zayıf galaksiler arası ortamda kızıla kayan emisyon balonu,
01:25
which is a mouthful,
24
85897
1619
zor bir söylenişi var,
01:27
so we call it "FIREBall."
25
87540
1355
biz de ona FIREBall diyoruz.
01:28
And don't worry, it is not going to explode at the end of this story.
26
88919
3759
Bu arada merak etmeyin, hikâyenin sonunda patlamıyor.
01:34
I've been working on FIREBall for more than 10 years
27
94137
2511
FIREBall üzerinde 10 seneden fazladır çalışıyorum.
01:36
and now lead the team of incredible people who built it.
28
96672
3437
Şu anda ise üretimini gerçekleştiren harika bir ekibe liderlik ediyorum.
01:40
FIREBall is designed to observe some of the faintest structures known:
29
100481
4390
FIREBall bilinen en zayıf yapılardan birini gözlemlemek için tasarlandı:
01:44
huge clouds of hydrogen gas.
30
104895
2880
devasa hidrojen gazı bulutlarını.
01:48
These clouds are giant.
31
108435
1299
Bu bulutlar kocaman.
01:49
They are even bigger than whatever you're thinking of.
32
109758
2538
Hayal ettiğiniz her şeyden daha büyükler.
01:52
They are huge,
33
112320
1185
Devasalar.
01:53
huge clouds of hydrogen that we think flow into and out of galaxies.
34
113529
3320
Devasa hidrojen bulutları galaksilerin içine ve dışına doğru akar.
01:57
I work on FIREBall
35
117521
1848
FIREBall üzerine çalışıyorum
01:59
because what I really want is to take our view of the universe
36
119393
3184
çünkü asıl isteğim evrene bakışımızı
02:02
from one with just light from stars
37
122601
3164
yıldızların ışık saçtığı bir evrenden alıp
02:05
to one where we can see and measure every atom that exists.
38
125789
5368
var olan her atomu görüp ölçebileceğimiz bir evrene doğru çekmek.
02:11
That's all that I want to do.
39
131711
1481
Tek yapmak istediğim bu.
02:13
(Laughter)
40
133216
1992
(Gülme sesleri)
02:15
But observing at least some of those atoms
41
135232
2210
Bu atomların en azından birkaçını gözlemlemek
02:17
is crucial to our understanding of why galaxies look the way they do.
42
137466
3771
galaksilerin neden öyle göründüklerini anlamamız açısından elzem.
02:21
I want to know
43
141261
1342
Hidrojen gazının
02:22
how that hydrogen gas gets into a galaxy and creates a star.
44
142627
3988
nasıl bir galaksiye girerek yıldız oluşturduğunu bilmek istiyorum.
02:27
My work on FIREBall started in 2008,
45
147909
2607
FIREBall üzerine çalışmaya 2008 yılında başladım.
02:30
working not on the telescope but on the light sensor,
46
150540
2898
Teleskop üzerine değil, teleskopların kalbi denebilecek
02:33
which is the heart of any telescope.
47
153462
2079
ışık sensörü üzerine çalışıyordum.
02:36
This new sensor was being developed by a team that I joined
48
156153
2786
Dahil olduğum ekip, NASA'nın Jet Propulsion Laboratory merkezinde
02:38
at NASA's Jet Propulsion Laboratory.
49
158963
1904
bu yeni sensörü geliştiriyordu.
02:41
And our goal was to prove that this sensor would work really well
50
161710
4156
Amacımız bu sensörün hidrojen gazının tespitinde
02:45
to detect that hydrogen gas.
51
165890
1760
çok iyi bir iş çıkaracağını kanıtlamaktı.
02:48
In my work on this,
52
168618
1373
Bu çalışmamda
02:50
I destroyed several very, very, very expensive sensors
53
170015
6996
çok ama çok pahalı birkaç sensörü mahvettim.
02:57
before realizing that the machine I was using
54
177035
2107
Çünkü kullandığım makinanın plazma oluşturup
02:59
created a plasma that shorted out anything electrical that we put in it.
55
179166
3802
içine koyduğumuz her elektrikli şeye kısa devre yaptırdığını fark etmemiştim.
03:03
We used a different machine, there were other challenges,
56
183414
2769
Farklı bir makina kullandık, başka zorluklarla karşılaştık,
03:06
and it took years to get it right.
57
186207
1977
doğru olanı yapmak yıllarımızı aldı.
03:08
But when that first sensor worked,
58
188208
2644
Fakat ilk sensörün çalışması
03:10
it was glorious.
59
190876
2198
harikuladeydi.
03:13
And our sensors are now 10 times better than the previous state of the art
60
193098
3907
Sensörlerimiz artık önceki teknolojiden on kat daha iyi
03:17
and are getting put into all kinds of new telescopes.
61
197029
2948
ve şu an her türden yeni teleskoba yerleştiriliyorlar.
03:20
Our sensors will give us a new way to see the universe and our place in it.
62
200001
4898
Sensörlerimiz evreni ve evrendeki yerimizi yeni bir açıdan görmemizi sağlayacak.
03:26
So, sensors done,
63
206035
2085
Sensörler hallolduğuna göre
03:28
time to build a telescope.
64
208144
1326
sıra teleskop üretmedeydi.
03:29
And FIREBall is weird as far as telescopes go,
65
209494
3614
Her teleskop kadar FIREBall da garip bir yapı
03:33
because it's not in space, and it's not on the ground.
66
213132
2992
çünkü ne uzayda duruyor ne de yerde.
03:36
Instead, it hangs on a cable from a giant balloon
67
216148
3488
Onun yerine, dev bir balondan kabloyla asılı.
03:39
and observes for one night only
68
219660
3025
Sadece bir gece gözlem yapıyor,
03:42
from 130,000 feet in the stratosphere,
69
222709
2759
stratosferde kırk km yükseklikte,
03:45
at the very edge of space.
70
225492
2767
uzayın hemen sınırında bulunuyor.
03:48
This is partly because the edge of space is much cheaper than actual space.
71
228283
4876
Sebebi kısmen şu: Uzay sınırı uzayın kendisinden daha az maliyetli.
03:53
(Laughter)
72
233183
1244
(Gülüşmeler)
03:54
So building it, of course, more failures:
73
234451
3616
Yapımında tabii pek çok aksaklık yaşadık:
03:58
mirrors that failed,
74
238908
1169
Aynalar çalışmadı,
04:00
scratched mirrors that had to be remade;
75
240101
1953
çizik aynaları yeniden üretmek gerekti,
04:02
cooling system failures,
76
242666
1271
soğutma sistemi bozuldu,
04:03
an entire system that had to be remade;
77
243961
2167
sistemi baştan yapmak zorunda kaldık,
04:06
calibration failures, we ran tests again and again and again and again;
78
246731
6097
kalibrasyon arızalandı, tekrar tekrar testler yaptık.
04:12
failures when you literally least expect them:
79
252852
2414
Hayatta ummayacağınız aksaklıklar da olmadı değil:
04:15
we had an adorable but super angry baby falcon that landed
80
255290
3906
Bir gün bir baktık ki çok sevimli ama bir o kadar da öfkeli bir doğan yavrusu
04:19
on our spectrograph tank one day.
81
259220
1900
spektograf tankımıza konmuş.
04:21
(Laughter)
82
261144
1029
(Gülüşmeler)
04:22
Although to be fair, this was the greatest day
83
262197
2190
Dürüst olmak gerekirse projenin tarihindeki
04:24
in the history of this project.
84
264411
1592
en muhteşem gün o gündü.
04:26
(Laughter)
85
266027
1183
(Gülüşmeler)
04:27
I really loved that falcon.
86
267234
2266
O doğanı gerçekten çok sevmiştim.
04:30
But falcon damage fixed, we got it built
87
270209
3152
Doğanın hasarı giderildi, teleskobu yaptık
04:33
for an August 2017 launch attempt --
88
273385
2225
Ağustos 2017'de fırlatmayı denedik
04:35
and then failed to launch,
89
275634
2130
ancak New Mexico çölündeki
04:37
due to six weeks of continuous rain in the New Mexico desert.
90
277788
4780
altı hafta aralıksız süren yağış yüzünden fırlatamadık.
04:42
(Laughter)
91
282592
2528
(Gülüşmeler)
04:45
Our spirits dampened, we showed up again,
92
285144
1964
Keyfimiz kaçsa da tekrar sahaya çıktık,
04:47
August 2018, year 10.
93
287132
2603
Ağustos 2018'di. Onuncu yıldı.
04:50
And on the morning of September 22nd,
94
290247
3040
22 Eylül sabahı en sonunda
04:56
we finally got the telescope launched.
95
296611
2435
teleskobu fırlatmayı başardık.
04:59
(Applause)
96
299501
4713
(Alkış)
05:04
I have put so much of myself -- my whole life -- into this project,
97
304238
4722
Bu projeye kendimden çok şey verdim, tüm hayatımı ortaya koydum.
05:08
and I, like, still can't believe that that happened.
98
308984
2949
Ama hâlâ gerçekleştiğine inanmakta zorlanıyorum.
05:12
And I have this picture that's taken right around sunset on that day
99
312663
3717
O gün balonumuzun gün batımında çekilen bir fotoğrafı var.
05:16
of our balloon,
100
316404
2754
05:19
FIREBall hanging from it,
101
319182
1197
Ucunda FIREBall sarkıyor,
05:20
and the nearly full moon.
102
320383
1638
Ay'ın neredeyse dolunay hâli.
05:22
And I love this picture.
103
322045
1245
Bu fotoğrafa bayılıyorum.
05:23
God, I love it.
104
323314
2206
Çok seviyorum.
05:27
But I look at it,
105
327092
1152
Ama fotoğrafa baktığımda
05:28
and it makes me want to cry,
106
328268
1430
ağlayasım geliyor
05:30
because when fully inflated, these balloons are spherical,
107
330751
4262
çünkü bu balonlar tamamen şişirilince yuvarlak olurlar,
05:35
and this one isn't.
108
335037
1516
ancak bu öyle olmadı.
05:36
It's shaped like a teardrop.
109
336577
1976
Şekli gözyaşına benziyor.
05:38
And that's because there is a hole in it.
110
338577
3325
Sebebi, içerisinde bir delik olması.
05:43
Sometimes balloons fail, too.
111
343104
2029
Bazen balonlar da başarısız olur.
05:45
FIREBall crash-landed in the New Mexico desert,
112
345856
2352
FIREBall, New Mexico çölüne zorunlu iniş yaptı
05:48
and we didn't get the data that we wanted.
113
348232
2305
ve biz istediğimiz veriyi elde edemedik.
05:50
And at the end of that day, I thought to myself,
114
350561
3937
O günün sonunda kendi kendime dedim ki:
05:54
"Why am I doing this?"
115
354522
1650
"Niye yapıyorum ben bunu?"
05:57
And I've thought a lot about why since that day.
116
357545
3014
O günden beri sebebi üzerine çok düşündüm.
06:01
And I've realized that all of my work has been full of things
117
361202
4432
Sonunda şunu fark ettim, benim tüm işim
06:05
that break and fail,
118
365658
1482
bozulup başarısız olan,
06:07
that we don't understand and they fail,
119
367164
2555
anlamadığımız bir sebepten başarısız olan,
06:09
that we just get wrong the first time,
120
369743
2258
en baştaki yanlışımız yüzünden başarısız olan
06:12
and so they fail.
121
372025
1463
şeylerle alakalı.
06:13
I think about the thousands of people who built Hubble
122
373512
2573
Hubble'ı yapan binlerce insanı düşünüyorum
06:16
and how many failures they endured.
123
376109
1953
ve ne çok başarısızlığa katlandıklarını.
06:18
There were countless failures, heartbreaking failures,
124
378086
3133
Yürek parçalayıcı, sayısız başarısızlığa uğradılar,
06:21
even when it was in space.
125
381243
1682
uzaydayken bile.
06:22
And none of those failures were a reason for them to give up.
126
382949
3567
Fakat bu başarısızlıkların hiçbiri pes etmeleri için bir sebep değildi.
06:27
I think about why I love my job.
127
387541
1547
İşimi sevme nedenimi düşünüyorum
06:29
I want to know what is happening in the universe.
128
389112
2427
Evrende ne olup bittiğini öğrenmek istiyorum.
06:31
You all want to know what's happening in the universe, too.
129
391563
2796
Sizler de evrende ne olup bittiğini öğrenmek istiyorsunuz.
06:34
I want to know what's going on with that hydrogen.
130
394383
2334
O hidrojenle ilgili meseleyi öğrenmek istiyorum.
06:37
And so I've realized that discovery is mostly a process
131
397891
3479
Keşif denen şeyin çoğunlukla başarılı olmayan şeyleri
06:41
of finding things that don't work,
132
401394
1839
bulma süreci olduğunu anladım,
06:43
and failure is inevitable when you're pushing the limits of knowledge.
133
403257
3743
ve bilginin sınırlarını zorladıkça başarısızlığın kaçınılmaz olduğunu.
06:47
And that's what I want to do.
134
407024
1606
İşte yapmak istediğim şey bu.
06:49
So I'm choosing to keep going.
135
409010
2447
Bu yüzden pes etmemeyi seçiyorum.
06:51
And our team is going to do
136
411960
1682
Ekibimiz ise
06:53
what everyone who has ever built anything before us has done:
137
413666
4183
bizden önce bir şeyler üretmeyi başarmış diğer herkesin yaptığını yapacak:
06:57
we're going to try again,
138
417873
1236
Yeniden deneyecek.
06:59
in 2020.
139
419133
1180
2020 yılında.
07:00
And it might feel like a failure today -- and it really does --
140
420648
4955
Bugün bir başarısızlık gibi görünebilir, ki gerçekten öyle,
07:05
but it's only going to stay a failure
141
425627
2281
başarısızlık olarak da kalacak
07:07
if I give up.
142
427932
1606
eğer ben pes edersem.
07:09
Thank you very much.
143
429562
1228
Çok teşekkür ederim.
07:10
(Applause)
144
430814
6279
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7