Steven Johnson: The Web and the city

Şehir olarak Web Steven Johnson

19,431 views ・ 2008-10-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: merve turhan Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
I want to take you back basically to my hometown,
0
18330
3000
Aslında sizi doğduğum yere geri götürmek istiyorum
00:21
and to a picture of my hometown of the week
1
21330
2000
...ve doğduğum yerin resmine
00:23
that "Emergence" came out.
2
23330
2000
"Emergence" böyle ortaya çıktı.
00:25
And it's a picture we've seen several times.
3
25330
3000
Birkaç kez görmüştük bu resmi.
00:33
Basically, "Emergence" was published on 9/11.
4
33330
3000
Esas olarak, "Emergence" 9 eylül'de yayınlandı.
00:36
I live right there in the West Village,
5
36330
5000
Tam orada, batı köyün de yaşıyorum,
00:41
so the plume was luckily blowing west, away from us.
6
41330
5000
...duman bulutu neyse ki batıya savruluyordu, bizden uzağa.
00:46
We had a two-and-a-half-day-old baby in the house that was ours --
7
46330
7000
Evde iki ve bir buçuk günlük eski bir bebeğimiz vardı o bizimdi --
00:53
we hadn't taken it from somebody else.
8
53330
2000
...başkasından almamıştık
00:55
(Laughter)
9
55330
2000
Gülmeler
00:57
And one of the thoughts that I had dealing with these two separate emergences
10
57330
7000
Düşüncelerden biri, bu iki farklı doğumla ilgiliydi
01:04
of a book and a baby, and having this event happen so close --
11
64330
4000
...bir kitabın ve bir bebeğin, ve bu olayın çok yakın zamanda gerçekleşmesi,
01:08
that my first thought, when I was still kind of in the apartment looking out at it all
12
68330
4000
...İlk düşüncem, hala farklı apartmanlar gördüğümde
01:12
or walking out on the street and looking out on it just in front of our building,
13
72330
3000
...ya da sokak ta yürüdüğümde ve binamızın karşısındaki apartmanlara baktığımda,
01:15
was that I'd made a terrible miscalculation in the book that I'd just written.
14
75330
5000
...sadece korkunç bir yanlış hesaplamanın olduğunu yazdığım kitapta belirtmeyi istemekti.
01:20
Because so much of that book was a celebration of the power
15
80330
4000
Çünkü o kitap gücün göstergesiydi.
01:24
and creative potential of density, of largely urban density,
16
84330
4000
...ve yaratıcı potansiyel yoğunluğun, büyük kentsel yoğunluğun,
01:28
of connecting people and putting them together in one place,
17
88330
3000
...insanları birleştirmenin ve onları tek bir yerde bir araya getirmek,
01:31
and putting them on sidewalks together and having them share ideas
18
91330
3000
...ve onları kaldırımda biraraya getirmek ve onlara ait düşünceleri paylaşmak
01:34
and share physical space together.
19
94330
2000
...ve fiziksel alanda birlikte paylaşmak.
01:36
And it seemed to me looking at that -- that tower burning and then falling,
20
96330
3000
Baktığım da göründü ki -- o kule yanıyor sonra devriliyordu,
01:39
those towers burning and falling -- that in fact, one of the lessons
21
99330
2000
...o kuleler yanıyor ve devriliyorlardı -- aslında, derslerden biri
01:41
here was that density kills.
22
101330
2000
...buradaki yoğunluk öldürür olmasıydı.
01:43
And that of all the technologies that were exploited
23
103330
3000
Tüm bu teknolojilerin sömürülmesi
01:46
to make that carnage come into being,
24
106330
4000
...katliam yapma haline gelmesi için,
01:51
probably the single group of technologies that cost the most lives
25
111330
6000
...muhtemelen hayatlarına mal olan teknolojilerin tek grubudur
01:57
were those that enable 50,000 people to live in two buildings
26
117330
4000
...50,000 insanın iki binada yaşamasına izin vermek
02:01
110 stories above the ground.
27
121330
2000
...yer yüzü üzerinde 110 hikaye.
02:03
If they hadn't been crowded --
28
123330
2000
Onlar kalabalık olmasaydı --
02:05
you compare the loss of life at the Pentagon to the Twin Towers,
29
125330
2000
Pentagon' da İkiz Kuleler' de can kaybıyla karşılaşıyorsun,
02:08
and you can see that very powerfully.
30
128330
2000
...ve çok etkilenmiş bir şekilde seyredebilirsin.
02:10
And so I started to think, well, you know, density, density --
31
130330
3000
Düşünmeye başladım, evet, biliyorsun, yoğunluk--
02:13
I'm not sure if, you know, this was the right call.
32
133330
3000
Emin değilim, biliyorsun, bu doğru bir çağrışım.
02:17
And I kind of ruminated on that for a couple of days.
33
137330
3000
Ben bu konu hakkında bir kaç gün uzun uzun düşündüm.
02:20
And then about two days later, the wind started to change a little bit,
34
140330
4000
Yaklaşık 2 gün sonra, rüzgar birazcık değişmeye başladı,
02:24
and you could sense that the air was not healthy.
35
144330
3000
...ve havanın sağlıklı olmadığını hissediyordun.
02:27
And so even though there were no cars still in the West Village
36
147330
4000
Batı köyün de hala araba bile yoktu
02:31
where we lived, my wife sent me out to buy a, you know,
37
151330
3000
...nerede yaşıyorduk, eşim birşey satın almak için beni dışarıya gönderdi, biliyorsun,
02:34
a large air filter at the Bed Bath and Beyond,
38
154330
4000
...geniş hava filtresi oda banyosunda ve ötesinde,
02:38
which was located about 20 blocks away, north.
39
158330
3000
20 blok uzağa yerleştirilmiş yani, kuzeye.
02:41
And so I went out.
40
161330
2000
Dışarı çıktım.
02:43
And obviously I'm physically a very strong person, as you can tell -- (Laughter) --
41
163330
3000
Açıkçası fiziksel olarak güçlü bir insanım, söyleyebildiğin gibi,
02:47
so I wasn't worried about carrying this thing 20 blocks.
42
167330
3000
...bu 20 blok öteye taşınma taşınma beni kaygılandırmıyordu.
02:50
And I walked out, and this really miraculous thing happened to me
43
170330
4000
Dışarı çıktım, ve gerçekten mucizevi birşey oldu bana
02:54
as I was walking north to buy this air filter,
44
174330
3000
...bu hava filtrelerini almak için kuzeye yürürken,
02:57
which was that the streets were completely alive with people.
45
177330
4000
...sokaklar tamamen insanlarla hareketliydi.
03:02
There was an incredible -- it was, you know, a beautiful day,
46
182330
3000
İnanılmazdı -- güzel bir gündü,
03:05
as it was for about a week after,
47
185330
2000
...bir hafta sonra oldu gibi,
03:07
and the West Village had never seemed more lively.
48
187330
3000
...ve West Village hiçbir zaman çok canlı görünmedi.
03:10
I walked up along Hudson Street --
49
190330
2000
Uzun Hudson Caddesi boyunca yürüdüm,
03:12
where Jane Jacobs had lived and written her great book
50
192330
2000
Jane Jacobs orada yaşamıştı ve kitabını yazmıştı
03:14
that so influenced what I was writing in "Emergence" --
51
194330
2000
...ondan etkilendim bu yüzden "Emergence" i yazdım
03:16
past the White Horse Tavern,
52
196330
2000
...eski White Horse Tavernası,
03:18
that great old bar where Dylan Thomas drank himself to death,
53
198330
3000
...Dylan Thomas'ın kendini öldürmek için içtiği o mükemmel eski bar
03:21
and the Bleecker Street playground was filled with kids.
54
201330
3000
...ve Bleecker Caddesi çocuk parkı çocuklarla doluydu.
03:24
And all the people who lived in the neighborhood,
55
204330
2000
İnsanların çoğu semt de yaşıyordu,
03:26
who owned restaurants and bars in the neighborhood,
56
206330
2000
...semt te retoranları ve barları var,
03:28
were all out there -- had them all open.
57
208330
2000
...hepsi ordaydı -- herşey açıktı.
03:30
People were out.
58
210330
2000
İnsanlar dışardaydı.
03:32
There were no cars, so it seemed even better, in some ways.
59
212330
2000
Arabalar yoktu, bu yüzden bir bakıma iyi görünüyordu.
03:34
And it was a beautiful urban day,
60
214330
3000
Güzel bir şehir günüydü,
03:37
and the incredible thing about it was that the city was working.
61
217330
4000
...ve bu inanılmaz konu şehir çalışması hakkındaydı.
03:41
The city was there.
62
221330
2000
Şehir oradaydı.
03:43
All the things that make a great city successful
63
223330
2000
Tüm şeyler hepsi mükemmel bir şehir yapmak üzerine, başarılı
03:45
and all the things that make a great city stimulating --
64
225330
2000
ve tüm şeyler mükemmel bir şehir yapmak üzerine, büyüleyici --
03:47
they were all on display there on those streets.
65
227330
2000
...orada görüntüde, o caddelerdeydi hepsi.
03:49
And I thought, well, this is the power of a city.
66
229330
4000
Düşündüm ki, bu, şehrin gücü.
03:53
I mean, the power of the city --
67
233330
2000
Demek istediğim, şehrin gücü --
03:55
we talked about cities as being centralized in space,
68
235330
2000
...bu alanda merkezileşmiş olan şehirler hakkında konuştuk,
03:57
but what makes them so strong most of the time
69
237330
2000
ama ne onları çoğu zaman bu kadar güçlü kılıyor
03:59
is they're decentralized in function.
70
239330
2000
...fonksiyonda merkezsizleşmiş olmaları mı.
04:01
They don't have a center executive branch that you can take out
71
241330
2000
Merkezi idari bölümleri olmadığı için imha edebilirsin
04:03
and cause the whole thing to fail.
72
243330
2000
...ve hepsi başarısızlığa neden olmak.
04:05
If they did, it probably was right there at Ground Zero.
73
245330
3000
Yaptılarsa, muhtemelen Ground Zero da tam ordaydı
04:08
I mean, you know, the emergency bunker was right there,
74
248330
2000
Demek istediğim, acil sığınak da oradaydı,
04:10
was destroyed by the attacks,
75
250330
2000
...saldırılardan dolayı tahrip oldu,
04:12
and obviously the damage done to the building and the lives.
76
252330
2000
ve açıkçası binalara ve yaşamlara zarar verildi.
04:14
But nonetheless, just 20 blocks north, two days later,
77
254330
4000
Ama yine de, sadece 20 blok kuzey, 2 gün sonra,
04:18
the city had never looked more alive.
78
258330
3000
...şehir hiçbir zaman canlı görünmüyordu.
04:21
If you'd gone into the minds of the people,
79
261330
2000
İnsanların beynine girdiysen,
04:23
well, you would have seen a lot of trauma,
80
263330
2000
...travmaların çoğunu görebilirsin,
04:25
and you would have seen a lot of heartache,
81
265330
2000
...ve kalp ağrıların çoğunu da görebilirsin,
04:27
and you would have seen a lot of things that would take a long time to recover.
82
267330
3000
...ve iyileşmesi uzun süre alan düşüncelerin çoğunu da görebilirsin.
04:30
But the system itself of this city was thriving.
83
270330
2000
Ama şehrin kendi sistemi başarılı oldu.
04:33
So I took heart in seeing that.
84
273330
3000
Onu gördüğümde, cesaret aldım.
04:36
So I wanted to talk a little bit about the reasons why that works so well,
85
276330
6000
Neden bu kadar iyi çalıştığının nedenleri hakkında biraz konuşmak istedim,
04:42
and how some of those reasons kind of map
86
282330
2000
...ve haritanın bu tür nedenlerinin bazıları nasıl
04:44
on to where the Web is going right now.
87
284330
2000
...şimdi Web nereye gidiyor.
04:47
The question that I found myself asking to people
88
287330
2000
Soru, insanlara kendmi sormayı bulmaktı
04:49
when I was talking about the book afterwards is --
89
289330
2000
...daha sonra kitap hakkında konuştuğumda,
04:51
when you've talked about emergent behavior,
90
291330
2000
...beliren davranış hakkında konuştuğunda,
04:53
when you've talked about collective intelligence,
91
293330
2000
kolektif zeka türü hakkında konuştuğunda,
04:55
the best way to get people to kind of wrap their heads around that
92
295330
2000
...insanlara ulaşmanın en iyi yolu adeta başlarının çevresini sarmaktır
04:57
is to ask, who builds a neighborhood?
93
297330
3000
...soru, kim yapıyor bu semt'i?♪
05:00
Who decides that Soho should have this personality
94
300330
3000
Kim soho'nun bu benliğe sahip olmasına karar veriyor
05:03
and that the Latin Quarter should have this personality?
95
303330
2000
...ve Latin Quarter'ın bu benliğe sahip olmasına?
05:05
Well, there are some kind of executive decisions,
96
305330
2000
Tamam, bazı idari karar türleri var,
05:07
but mostly the answer is -- everybody and nobody.
97
307330
2000
...ama çoğu cevap -- herkes ve hiçkimse.
05:09
Everybody contributes a little bit.
98
309330
2000
Herkes birazcık katkıda bulunıyor.
05:11
No single person is really the ultimate actor
99
311330
4000
Tek bir kişi gerçek nihai aktörlerden biri değil
05:15
behind the personality of a neighborhood.
100
315330
2000
...semt benliğinin yanında.
05:17
Same thing to the question of, who was keeping the streets alive
101
317330
3000
Sorular aynı düşüncede, kim bu cadde canlılığını tutuyordu
05:20
post-9/11 in my neighborhood?
102
320330
2000
...benim semtim de 9/11 posta numarasıyla?
05:22
Well, it was the whole city.
103
322330
2000
Evet, tüm şehirdi.
05:24
The whole system kind of working on it,
104
324330
2000
Üzerinde çalışan tüm sistem türü,
05:26
and everybody contributing a small little part.
105
326330
2000
ve küçük bölümlerle yardım eden herkes.
05:28
And this is increasingly what we're starting to see on the Web
106
328330
3000
Giderek ne görmeye başlıyoruz Web de
05:31
in a bunch of interesting ways --
107
331330
2000
...ilginç yollarda bir grup.
05:33
most of which weren't around, actually,
108
333330
2000
Aslında, bunların çoğu etrafında değildi,
05:35
except in very experimental things,
109
335330
2000
...çok deneysel düşüncelerin dışında,
05:37
when I was writing "Emergence" and when the book came out.
110
337330
2000
"Emergence" yazdığımda ve kitap ortaya çıktığında.
05:39
So it's been a very optimistic time, I think,
111
339330
2000
Bu yüzden, sanırım, çok iyimser bir zamandı,
05:41
and I want to just talk about a few of those things.
112
341330
2000
...ve sadece bu düşüncelerin birkaçını konuşmak istedim.
05:43
I think that there is effectively a new kind of model of interactivity
113
343330
4000
Yeni tür etkileşim modelinin etkili olduğunu düşünüyorum
05:47
that's starting to emerge online right now.
114
347330
2000
...şimdilerde online oluşmaya başlıyor.
05:49
And the old one looked like this.
115
349330
3000
Bunun gibi gözüken yaşlı biri --
05:54
This is not the future King of England, although it looks like it.
116
354330
4000
İngiltere Krallığının geleceği değil, onun gibi görünüyor olsa da.
05:58
It's some guy, it's a GeoCities homepage of some guy that I found online
117
358330
3000
Bazıları, online bulduğum GeoCities anasayfasının bazı tipleridir
06:01
who's interested, if you look at the bottom, in soccer and Jesus
118
361330
3000
...ilgilendikleridir, zemine baktığında, futbolda ve Hz. isa
06:04
and Garth Brooks and Clint Beckham and "my hometown" -- those are his links.
119
364330
3000
...ve Garth Brooks ve Clint, memleketim de -- bunlar onun linkleridir.
06:07
But nothing really says
120
367330
2000
Ama hiçbirşey doğru söylenmiyor
06:09
this model of interactivity -- which was so exciting and captures the real,
121
369330
4000
...bu etkileşimin modelidir, çok heyecan vericiydi ve gerçeğe yakındı,
06:13
the Web Zeitgeist of 1995 -- than
122
373330
3000
...1995'in Zeitgeist web türüdür
06:16
"Click here for a picture of my dog."
123
376330
2000
"Köpeğimin resmini görmek şçin burayı tıklayın."
06:18
That is -- you know, there's no sentence
124
378330
2000
Biliyorsun ki bu bir cümle değildir
06:20
that kind of conjures up that period better than that, I think,
125
380330
3000
...ondan daha iyi olan bir dönemi anımsatan türdür, bence,
06:24
which is that you suddenly have the power to put up a picture of your dog
126
384330
3000
...köpeğinin resmini koyma gücüne sahipsin
06:27
and link to it, and somebody reading the page
127
387330
3000
...ve ona bağlan, ve bazıları sayfayı okusun
06:30
has the power to click on that link or not click on that link.
128
390330
3000
...o linke tıklama veya o linke bağlanma gücüne sahiptir.
06:33
And, you know, I don't want to belittle that. That, in a sense --
129
393330
3000
Biliyorsun ki onu küçümsemek istemiyorum, bir bakıma,
06:36
to reference what Jeff was talking about yesterday --
130
396330
3000
...örnek olarak, Jeff dün hakkında ne söylüyordu? --
06:39
that was, in a sense, the kind of interface electricity that
131
399330
2000
...bir bakıma elektrik arayüzünün bir türüydü
06:41
powered a lot of the explosion of interest in the Web:
132
401330
3000
...Web de ilginin çok artması gücüdür
06:44
that you could put up a link, and somebody could click on it,
133
404330
2000
...link verebilirsin ve bazıları onu tıklayabilir,
06:46
and it could take you anywhere you wanted to go.
134
406330
2000
...ve gitmek istediğinde seni heryere alabilir.
06:48
But it's still a very one-to-one kind of relationship.
135
408330
2000
Ama hala daha çok bire bir ilişki türüdür.
06:50
There's one person putting up the link, and there's another person
136
410330
2000
Linki koyabilen bir kişi ve diğer bir kişi var
06:52
on the other end trying to decide whether to click on it or not.
137
412330
4000
...sonunda, ona tıklanıp, tıplanmadığına karar vermeye çalışıyor.
06:57
The new model is much more like this,
138
417330
2000
Yeni model daha çok bunun gibidir,
06:59
and we've already seen a couple of references to this.
139
419330
2000
...ve bu örneğin birkaçını daha önce görmüştük.
07:01
This is what happens when you search "Steven Johnson" on Google.
140
421330
4000
Google'da "Steven Johnson" da arama yaptığında, bu ne olur.
07:05
About two months ago, I had the great breakthrough --
141
425330
4000
Yaklaşık 2 ay önce, mükemmel bir buluşum vardı
07:09
one of my great, kind of shining achievements --
142
429330
3000
...benim mükemmelimin biri, ışıltılı bir başarı türüdür,
07:12
which is that my website finally became a top result for "Steven Johnson."
143
432330
3000
...websitem sonuç olarak "Steven Jhonson" için baş arama sonucu oldu.
07:15
There's some theoretical physicist at MIT named Steven Johnson
144
435330
6000
MIT'de Steven Jhonson adlı bazı teorik fizikçiler var
07:21
who has dropped two spots, I'm happy to say.
145
441330
3000
...söylemekten mutlu olduğum, iki benek hastalığını bitiren.
07:24
(Laughter)
146
444330
1000
Gülmeler
07:25
And, you know, I mean, I'll look at a couple of things like this,
147
445330
4000
Demek istediğim, bunun gibi birkaç konuya bakacağım,
07:29
but Google is obviously the greatest technology ever invented for navel gazing.
148
449330
4000
...ama Google açıkçası bencillik için bulunan en büyük teknolojidir.
07:33
It's just that there are so many other people in your navel when you gaze.
149
453330
3000
Sürekli baktığında senin merkezinde pek çok başka insan var.
07:36
Because effectively, what's happening here,
150
456330
4000
Etkileyici bir şekilde, burada neler oluyor?,
07:41
what's creating this page, obviously -- and we all know this,
151
461330
2000
...açıkçası, bu sayfa nasıl oluşturuluyor? -- bunların hepsini biliyoruz,
07:43
but it's worth just thinking about it --
152
463330
2000
...ama sadece onun hakkında düşünen bir değer
07:45
is not some person deciding that I am the number one answer for Steven Johnson,
153
465330
4000
...bazıları Steven Johnson için bir numaralı cevap olduğuma karar veremez,
07:49
but rather somehow the entire web of people
154
469330
4000
...ama azçok nasılsa web insanlarının tümü
07:53
putting up pages and deciding to link to my page or not link to it,
155
473330
3000
...sayfaya birşeyler koyuyor ve sayfama bağlanmaya karar veriyor ya da bağlanmıyor,
07:56
and Google just sitting there and running the numbers.
156
476330
3000
...ve Google sadece orada oturuyor ve numaraları yönetiyor.
07:59
So there's this collective decision-making that's going on.
157
479330
4000
Devam eden ortaklaşa karar alma durumu var.
08:03
This page is effectively, collectively authored by the Web,
158
483330
3000
Bu sayfa Web tarafından etkili bir şekilde, müşterek olarak yazıldı
08:06
and Google is just helping us
159
486330
2000
...ve Google bize sadece yardım ediyor
08:08
kind of to put the authorship in one kind of coherent place.
160
488330
3000
...kaynak belirten türüdür bir de uyumlu yer türürdür.
08:11
Now, they're more innovative -- well, Google's pretty innovative --
161
491330
3000
Onlar daha çok yenilikçidir -- yani, Google sevimli bir yenilikçidir
08:14
but there are some new twists on this.
162
494330
2000
...ama bazı yeni değişiklikler vardır bunda.
08:17
There's this incredibly interesting new site -- Technorati --
163
497330
2000
Bir de inanılmaz ilginç yeni site var -- Technorati -
08:19
that's filled with lots of little widgets that are expanding on these.
164
499330
4000
...bunlar da genişletilen küçük ıvır zıvır türlerinin çoğuyla doldurulmuştur.
08:23
And these are looking in the blog world and the world of weblogs.
165
503330
4000
Bunlar dünya blog'una ve dünyanın web günlüğüne bakıyor.
08:27
He's analyzed basically all the weblogs out there that he's tracking.
166
507330
4000
Asıl olan orada tüm web günlüğü dışında analiz ettiklerini izliyor olması.
08:31
And he's tracking how many other weblogs linked to those weblogs,
167
511330
3000
Bu web günlüğüne diğer web günlüklerinden kaç tanesi bağlanıyor onu izliyor,
08:34
and so you have kind of an authority --
168
514330
2000
...bu yüzden yetki türlerine sahipsin
08:36
a weblog that has a lot of links to it
169
516330
2000
...web günlüğü ona bağlanan linklerin çoğuna sahip
08:38
is more authoritative than a weblog that has few links to it.
170
518330
4000
...yetkili web günlüğünden biraz daha bağlanan linklere sahip.
08:43
And so at any given time, on any given page on the Web, actually,
171
523330
2000
Herhangi bir zamanda, herhangi bir sayfa da Web de, aslında,
08:45
you can say, what does the weblog community think about this page?
172
525330
3000
...web günlüğü topluluğu bu sayfa hakkında ne düşünüyor?, diyebilirsin.
08:48
And you can get a list.
173
528330
2000
Bir liste hazırlayabilirsin.
08:50
This is what they think about my site; it's ranked by blog authority.
174
530330
3000
Bu, benim sitem hakkında ne düşünüyorlar -- blog yetkilisi tarafından sınırlandırılır.
08:53
You can also rank it by the latest posts.
175
533330
2000
Ayrıca, son postayla sıralayabilirsin.
08:55
So when I was talking in "Emergence,"
176
535330
3000
"Emergence" ı konuşuyorken,
08:58
I talked about the limitations of the one-way linking architecture
177
538330
2000
Tek yönlü yapı bağlanması sınırlaması hakkında konuştum
09:00
that, basically, you could link to somebody else
178
540330
2000
...aslında, başkasına bağlanabilirsin
09:02
but they wouldn't necessarily know that you were pointing to them.
179
542330
2000
...ama onlara gösteriyor olman, bilmelerini gerektirmez.
09:04
And that was one of the reasons why the web
180
544330
3000
"Neden web?" sebeplerden biriydi
09:07
wasn't quite as emergent as it could be
181
547330
2000
...pek ortaya çıkması gerektiği gibi değildi
09:09
because you needed two-way linking, you needed that kind of feedback mechanism
182
549330
2000
...çünkü iki yönlü bağlanmaya, geridönüşüm teknik türüne ihtiyacın vardı
09:11
to be able to really do interesting things.
183
551330
2000
...gerçekten ilginç şeyler yapabilmek.
09:13
Well, something like Technorati is supplying that.
184
553330
3000
Evet, Technorati gibi bazı şeyler onu sağlıyor.
09:16
Now what's interesting here is that this is a quote from Dave Weinberger,
185
556330
3000
Şimdi burada ilginç olan Dave Weinberger'dan aktarılan ne?
09:19
where he talks about everything being purposive in the Web --
186
559330
4000
...Web de herşeyin amaçlı olduğu hakkında nerede konuşuyor?
09:23
there's nothing artificial.
187
563330
2000
...yapay hiçbir şey yok.
09:25
He has this line where he says, you know, you're going to put up a link there,
188
565330
2000
Bu yönteme sahip olduğunu söylüyor, biliyorsun, bağlantıyı oraya koyacaksın,
09:27
if you see a link, somebody decided to put it there.
189
567330
3000
...bağlantıyı görürsen, bazıları onu oraya koymaya karar verdi.
09:30
And he says, the link to one site didn't just grow on the other page "like a tree fungus."
190
570330
5000
Bir siteye bağlantı sadece diğer sayfa da "agaç mantarı" gibi çoğalmadı.
09:35
And in fact, I think that's not entirely true anymore.
191
575330
3000
Aslında, bence artık bütünüyel doğru değil.
09:38
I could put up a feed of all those links generated by Technorati
192
578330
4000
Technorati tarafından ortaya çıkarılan bütün bu bağlantıların beslemesini koyabilirdim
09:42
on the right-hand side of my page,
193
582330
2000
...sayfamın sağ tarafında,
09:44
and they would change as the overall ecology of the Web changes.
194
584330
3000
...ve genel ekoloji web değişimleri olarak değiştirebilirlerdi.
09:47
That little list there would change.
195
587330
2000
Bu küçük liste değişti.
09:49
I wouldn't really be directly in control of it.
196
589330
2000
Gerçekten onun kontrolünde tam bulunamadım.
09:51
So it's much closer, in a way, to a data fungus, in a sense,
197
591330
3000
Bu yüzden, bir bakıma, veri mantarına çok yakın
09:54
wrapped around that page, than it is to a deliberate link that I've placed there.
198
594330
4000
...yerleştirmiş olduğum planlı bağlantıdan, o sayfanın çevresine sarıldı.
10:00
Now, what you're having here is basically a global brain
199
600330
3000
Şimdi, aslında burada küresel beyine nasıl sahip oluyorsunuz
10:03
that you're able to do lots of kind of experiments on to see what it's thinking.
200
603330
3000
...düşünülenlerin ne olduğunu gördüğünde, deney türlerinin çoğunu yapabilirsin.
10:06
And there are all these interesting tools.
201
606330
2000
Bütün ilginç araçlar var.
10:08
Google does the Google Zeitgeist,
202
608330
2000
Google, Google Zeitgeist'i yaptı,
10:10
which looks at search requests to test what's going on, what people are interested in,
203
610330
5000
...arama taleplerinde test'in nasıl gittiğine, insanların ne ile ilgilendiğine bakıyor
10:15
and they publish it with lots of fun graphs.
204
615330
2000
...ve bunu grafik fun'larının çoğuyla kurdular.
10:17
And I'm saying a lot of nice things about Google,
205
617330
2000
Google'la ilgili iyi düşüncelerin çoğunu anlatıyorum,
10:19
so I'll be I'll be saying one little critical thing.
206
619330
1000
...bu yüzden bir küçük kritik düşünce söyleyebileceğim.
10:20
There's a problem with the Google Zeitgeist,
207
620330
2000
Google Zeitgeist ile bir problem var,
10:22
which is it often comes back with news that a lot of people are searching
208
622330
4000
...arama yapan insanların çoğu hangi sıklıkla geri dönüyor haberlere
10:26
for Britney Spears pictures, which is not necessarily news.
209
626330
4000
...Britney Spears resimleri için, haber şart değil.
10:30
The Columbia blows up, suddenly there are a lot of searches on Columbia.
210
630330
4000
Kolombiya büyüyor, Kolombiya üzerinde çok aramalar var.
10:34
Well, you know, we should expect to see that.
211
634330
2000
Evet, biliyorsunuz ki, onu görmeyi beklemeliyiz.
10:36
That's not necessarily something we didn't know already.
212
636330
2000
Biz zaten bilmiyorduk bazı şeylerin şart olmadığını.
10:38
So the key thing in terms of these new tools
213
638330
2000
Bu yüzden bu yeni araçların terimlerinde ki anahtar konu
10:40
that are kind of plumbing the depths of the global brain,
214
640330
3000
...bu da küresel beynin son raddeye varan türüdür,
10:43
that are sending kind of trace dyes through that whole bloodstream --
215
643330
4000
...bütün kan dolaşımıyla renk izlerinin türünü gönderiyor
10:47
the question is, are you finding out something new?
216
647330
2000
...soru, yeni bazı şeyleri anlıyor musun?
10:49
And one of the things that I experimented with is this thing called Google Share
217
649330
3000
Konulardan biri de Google Share diye adlandırılan bu konuyla ilgili denediğimimdir
10:52
which is basically, you take an abstract term,
218
652330
4000
...aslında, soyut terimleri alır,
10:56
and you search Google for that term,
219
656330
3000
...ve o terimleri GOoogle da ararsın,
10:59
and then you search the results that you get back for somebody's name.
220
659330
3000
...sonra bazılarını isimleri için geri döndüğünde sonuçları ararsın.
11:02
So basically, the number of pages that mention this term,
221
662330
4000
Aslında, sayfaların numaraları bu terimlere değinir,
11:06
that also mention this page, the percentage of those pages
222
666330
3000
...ayrıca bu sayfaya değinir, sayfaların yüzdesi
11:09
is that person's Google Share of that term.
223
669330
2000
...kişinin Google Share terimidr.
11:11
So you can do kind of interesting contests.
224
671330
2000
İlginç bir yarışma düzenleyebilirsin.
11:13
Like for instance, this is a Google Share of the TED Conference.
225
673330
4000
Örnek vermek gerekirse, bu Ted konferansının Google Share'dir.
11:17
So Richard Saul Wurman
226
677330
3000
Richard Saul Wurman
11:20
has about a 15 percent Google Share of the TED conference.
227
680330
4000
...Ted konferansının Google Share'nin yaklaşık yüzde 15'ine sahiptir.
11:24
Our good friend Chris has about a six percent -- but with a bullet, I might add.
228
684330
5000
En iyi arkadaşımız Chris yaklaşık yüzde 6'ya sahiptir -- ama maddeyle, ben ekleyebilirim.
11:29
(Laughter)
229
689330
2000
Gülmeler
11:31
But the interesting thing is, you can broaden the search a little bit.
230
691330
3000
Ama ilginç konu, küçük aramaları genişletebilirsiniz.
11:34
And it turns out, actually, that 42 percent is the Mola mola fish.
231
694330
3000
Aslında, yüzde 42'si ay balığı olarak, oluşuyor.
11:37
I had no idea.
232
697330
2000
Bir fikrim yoktu.
11:39
No, that's not true.
233
699330
1000
Hayır, doğru değil.
11:40
(Laughter)
234
700330
3000
Gülmeler
11:43
I made that up because I just wanted to put up a slide
235
703330
2000
Uydurdum, çünkü sadece slayt koymak istedim
11:45
of the Mola mola fish.
236
705330
2000
...ay balığının.
11:47
(Laughter)
237
707330
2000
Gülmeler
11:49
I also did -- and I don't want to start a little fight in the next panel --
238
709330
3000
Ayrıca, yaptım -- ve gelecek oturum da küçük tartışmalara başlamak istemiyorum --
11:52
but I did a Google Share analysis of evolution and natural selection.
239
712330
3000
...ama Google Share analizizinin evrimini ve doğal ayıklanmayı yaptım.
11:55
So right here -- now this is a big category, you have smaller percentages,
240
715330
5000
İşte tam burada -- bu büyük bir kategori, küçük yüzdeye sahipsin,
12:00
so this is 0.7 percent -- Dan Dennett, who'll be speaking shortly.
241
720330
5000
...yüzde 0.7 -- Dan Dennett, kısaca konuşabilir.
12:05
Right below him, 0.5 percent, Steven Pinker.
242
725330
4000
Onun hemen altında, Steven Pinker, yüzde 0.5.
12:10
So Dennett's in the lead a little bit there.
243
730330
2000
Dennett küçük bir farkla ön de.
12:12
But what's interesting is you can then broaden the search
244
732330
2000
Ama ne ilginçtir ki aramayı sonra genişletebilirsiniz
12:14
and actually see interesting things and get a sense of what else is out there.
245
734330
4000
...aslında ilginç görünen konular ve bir anlamda başka ne olduğu görülmektedir.
12:18
So Gary Bauer is not too far behind --
246
738330
3000
Gary Bauer çok gerisinde değil --
12:21
has slightly different theories about evolution and natural selection.
247
741330
5000
...kısmen evrim ve doğal ayıklanmayla ilgili farklı teorileri var.
12:26
And right behind him is L. Ron Hubbard. So --
248
746330
3000
Onun hemen ardakasındaki kişi L. Ron Hubbard.
12:29
(Laughter)
249
749330
2000
Gülmeler
12:31
you can see we're in the ascot, which is always good.
250
751330
2000
...ascot da olduğumuzu görüyorsunuz, herzaman iyidir.
12:33
And by the way, Chris, that would've been a really good panel,
251
753330
2000
Bu arada, Chris, gerçekten güzel bir oturumdu,
12:35
I think, right there.
252
755330
1000
Bence, tam burada.
12:36
(Laughter)
253
756330
5000
Gülmeler
12:41
Hubbard apparently started to reach, but besides that,
254
761330
2000
Hubbard belli ki ulaşmaya başladı, ama bunun dışında,
12:43
I think it would be good next year.
255
763330
2000
Bence, gelecek yıl güzel olabilir.
12:45
Another quick thing -- this is a slightly different thing,
256
765330
2000
Diğer kesin konu -- farklı bir konu da olması,
12:47
but this analysis some of you may have seen.
257
767330
2000
...ama bu analiz görebildiğinin bazısı.
12:49
It just came out. This is bursty words,
258
769330
2000
Sadece doğdu. Bunlar patlamalı kelimelerdir,
12:51
looking at the historical record of State of the Union Addresses.
259
771330
4000
...devlet birlik adreslerinin tarihsel kayıtlarında görülüyor.
12:56
So these are words that suddenly start to appear out of nowhere,
260
776330
4000
Bu kelimeler aniden bir anda belirmeye başlar,
13:00
so they're kind of, you know, memes that start taking off,
261
780330
2000
...biliyorsunuz ki, onlar memes türleridir hareket etmeye başlayan,
13:02
that didn't have a lot of historical precedent before.
262
782330
2000
...çok tarihsel örnekleri yoktur.
13:05
So the first one is -- these are the bursty words around 1860s --
263
785330
3000
Birincisi, 1860'lı yılların civarında patlamalı kelimeler vardı,
13:08
slaves, emancipation, slavery, rebellion, Kansas.
264
788330
2000
...köleler, özgürlük, kölelik, isyan, kansas.
13:11
That's Britney Spears. I mean, you know, OK, interesting.
265
791330
2000
Bu Britney Spears'dır. Demek istediğim, biliyorsunuz ki, Evet, ilginç.
13:13
They're talking about slavery in 1860.
266
793330
2000
1860'larda ki kölelik hakkında konuşuyorlar.
13:15
1935 -- relief, depression, recovery banks.
267
795330
3000
1935, rahatlama, depresyon, kazanç bankaları.
13:18
And OK, I didn't learn anything new there as well -- that's pretty obvious.
268
798330
3000
Evet, ayrıca orada yeni hiçbirşey öğrenmedim, apaçık ortada.
13:21
1985, right at the center of the Reagan years --
269
801330
3000
1985, Reagan yılların merkezinde, sağ,
13:25
that's, we're, there's, we've, it's.
270
805330
3000
...o, biz, var, sahibiz, bu.
13:28
(Laughter)
271
808330
2000
Gülmeler
13:30
Now, there's one way to interpret this, which is to say that
272
810330
3000
Şimdi, bunu açıklamak için bir yol var, bu demek ki
13:33
"emancipation" and "depression" and "recovery" all have a lot of syllables.
273
813330
3000
..."özgürleşme" ve "depresyon" ve "verimlilik" bu kelimeler çok hecelidir.
13:36
So you know, you can actually download -- it's hard to remember those.
274
816330
3000
Biliyorsunuz ki, aslında yükleyebilirsiniz, nunu unutmak zordur.
13:41
But seriously, actually, what you can see there,
275
821330
2000
Ama ciddi olarak, aslında, orada ne görüyorsun?,
13:43
in a way that would be very hard to detect otherwise,
276
823330
2000
...bir bakıma ortaya çıkması çok zor olabilirdi,
13:45
is Reagan reinventing the political language of the country
277
825330
3000
...Reagan ülkenin siyasal dilini yeniden oluşturuyor
13:48
and shifting to a much more intimate, much more folksy, much more telegenic --
278
828330
4000
...ve çok daha fazla yakına, köy işine, telejenik'e hareketleniyor,
13:52
contracting all those verbs.
279
832330
2000
...bütün bu filler anlaşıyor.
13:54
You know, 20 years before it was still, "Ask not what you can do,"
280
834330
2000
Biliyorsunuz ki, 20 yıl önce hala "Ne yapabilirsin" diye sorulamıyordu,
13:56
but with Reagan, it's, "that's where, there's Nancy and I," that kind of language.
281
836330
5000
...ama Reaganla, bu, "benim ve Nancy'nin olduğu yerde" dilin türüdür.
14:01
And so something we kind of knew,
282
841330
3000
Bazı şeylerin bir tür olduğunu biliyorsak,
14:04
but you didn't actually notice syntactically what he was doing.
283
844330
2000
...ama, aslında onun ne yaptığını söz dizimi olarak farkedemediniz.
14:06
I'll go very quickly.
284
846330
2000
Çok çabucak gideceğim.
14:08
The question now -- and this is the really interesting question --
285
848330
2000
Şimdi sorular -- ve bunlar gerçekten ilginç sorular --
14:10
is, what kind of higher-level shape is emerging right now
286
850330
4000
...şimdi, ne tür bir üst düzey şekil ortaya çıkıyor?
14:14
in the overall Web ecosystem -- and particularly in the ecosystem of the blogs
287
854330
4000
...genel web ekosistem de -- ve özellikle blogların ekosistemin de
14:18
because they are really kind of at the cutting edge.
288
858330
3000
...çünkü onlar gerçekten kesici uç türündendir.
14:21
And I think what happens there will also happen in the wider system.
289
861330
2000
Bence ayrıca olacaksa ne olur geniş sistem de
14:23
Now there was a very interesting article by Clay Shirky
290
863330
3000
Clay Shirky'in çok ilginç bir yazısı vardı
14:26
that got a lot of attention about a month ago,
291
866330
2000
...yaklaşık 2 ay önce dikkatlerin çoğu ondaydı,
14:28
and this is basically the distribution of links
292
868330
2000
...bu aslında bağlantıların dağılımıdır
14:30
on the web to all these various different blogs.
293
870330
3000
...web de bütün bu çeşitli farklı bloglar için.
14:35
It follows a power law, so that there are a few extremely well-linked to, popular blogs,
294
875330
5000
Güçlü kanunla takip eder, birkaç iyi bağlantı var, popüler blogları,
14:40
and a long tail of blogs with very few links.
295
880330
4000
...ve blogların uzun kuyruğunu çok az bağlantıyla.
14:44
So 20 percent of the blogs get 80 percent of the links.
296
884330
3000
Blogların yüzde 20'sini bağlantıların yüzde 80'ni alın.
14:47
Now this is a very interesting thing.
297
887330
2000
Şimdi, bu çok ilginç bir konu.
14:49
It's caused a lot of controversy
298
889330
2000
Çok tartışmanın nedeniydi
14:51
because people thought that this was the ultimate kind of one man,
299
891330
2000
...çünkü insanlar bu adamın nihai tür olduğunu düşünüyordu,
14:53
one modem democracy, where anybody can get out there and get their voice heard.
300
893330
4000
...bir modem demokrasi, oraya nereden gidebilir ve seslerini duymayı başarabilir?.
14:57
And so the question is, "Why is this happening?"
301
897330
2000
Soru, "Neden böyle oluyor?"
14:59
It's not being imposed by fiat from above.
302
899330
4000
Karar üzerinden empoze edilmiyor.
15:03
It's an emergent property of the blogosphere right now.
303
903330
3000
Şimdi, kişisel web sayfasının gelişmekte olan özelliğidir.
15:06
Now, what's great about it is that people are working on --
304
906330
3000
Şimdi, insanlar ne konusunda çalışıyor?
15:09
within seconds of Clay publishing this piece, people started working on changing
305
909330
5000
...saniyeler içinde Clayin bu parçayı kurumu, insanları değişimde çalışmaya başlattı
15:14
the underlying rules of the system so that a different shape would start appearing.
306
914330
3000
...kuralların temelini oluşturan sistemin farklı şekilleri belirtmeye başlaması.
15:17
And basically, the shape appears
307
917330
2000
Aslında, şekil görünür
15:19
largely because of a kind of a first-mover advantage.
308
919330
2000
...büyük ölçüde, ilk hamle avantajı olduğu için.
15:21
if you're the first site there, everybody links to you.
309
921330
2000
...orada ilk siteysen, herkes sana bağlanır.
15:23
If you're the second site there, most people link to you.
310
923330
2000
...eğer ikinci siteysen, daha çok insan sana bağlanır.
15:25
And so very quickly you can accumulate a bunch of links,
311
925330
3000
Çok çabucak bağlantı gruplarını toplayabilirsin,
15:28
and it makes it more likely for newcomers to link to you in the future,
312
928330
2000
...gelecekte yenilikler için sana bağlanmaları daha muhtemel yapar,
15:30
and then you get this kind of shape.
313
930330
2000
...sonra bu şekil türünü elde edersin.
15:32
And so what Dave Sifry at Technorati started working on,
314
932330
3000
Dave Sifry Technorati'de nasıl çalışmaya başladı?,
15:35
literally as Shirky started -- after he published his piece --
315
935330
3000
...tam anlamıyla Shirky olarak başladı -- kendi eserini yayımladıktan sonra --
15:38
was something that basically just gave a new kind of priority to newcomers.
316
938330
4000
...aslında sadece, yeni bir tür öncelik verdi yeniliklere
15:42
And he started looking at interesting newcomers that don't have a lot of links,
317
942330
3000
İlginç yeniliklere odaklanmaya başladı, kimsede olmayan bağlantılara,
15:45
that suddenly get a bunch of links in the last 24 hours.
318
945330
4000
...son 24 saatte aniden bağlantı gruplarını topladı.
15:49
So in a sense, bursty weblogs coming from new voices.
319
949330
3000
Bir bakıma, patlamalı web günlükleri yeni seslerden geliyor.
15:52
So he's working on a tool right there that can actually change the overall system.
320
952330
5000
Genel sistemi değiştirebilme üzerine tam burada araçlarda çalışıyor.
15:57
And it creates a kind of planned emergence.
321
957330
2000
Planlı belirme türü oluşur.
15:59
You're not totally in control,
322
959330
2000
Bütünüyle kontrolde değilsin,
16:01
but you're changing the underlying rules in interesting ways
323
961330
2000
...ama ilginç yollarla temelini oluşturan kuralları değiştiriyorsunuz
16:03
because you have an end result which is
324
963330
2000
...çünkü sonucun sonuna sahipsiniz
16:05
maybe a more democratic spread of voices.
325
965330
2000
...belki seslerin yayılması daha demokratiktir.
16:07
So the most amazing thing about this -- and I'll end on this note --
326
967330
2000
Bununla ilgili çok şaşırtıcı bir konu -- ve bu notta son vereceğim --
16:09
is, most emergent systems, most self-organizing systems
327
969330
3000
...çok beliren, kendini örgütleyen bir sistem
16:12
are not made up of component parts that are capable of looking at the overall pattern
328
972330
5000
...genel modelde kabiliyetli görülen tamamlayıcı bölümlerinden ibaret değildir
16:17
and changing their behavior based on whether they like the pattern or not.
329
977330
3000
...ve model gibi olup olmadıklarına dayanılarak davranışları değişiyor.
16:21
So the most wonderful thing, I think, about this whole debate
330
981330
2000
Çok mükemmel bir konu, bence, bütün bu oturumla ilgili
16:23
about power laws and software that could change it
331
983330
2000
...değişebilir güçlü kanunlar ve yazılımlar hakkında
16:25
is the fact that we're having the conversation.
332
985330
3000
...aslında, söyleşi yapıyoruz.
16:28
I hope it continues here.
333
988330
2000
Burada, buna devam etmeyi umuyorum.
16:30
Thanks a lot.
334
990330
1000
Çok teşekkürler.

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7