Jorge Ramos: Why journalists have an obligation to challenge power (with English subtitles) | TED

108,195 views ・ 2017-07-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Selda Yener
00:13
I'm a journalist,
1
13620
1247
Ben bir gazeteciyim
00:14
and I'm an immigrant.
2
14891
1939
ve bir göçmenim.
00:16
And these two conditions define me.
3
16854
3230
Bu iki husus beni tanımlıyor.
00:20
I was born in Mexico,
4
20108
1418
Meksika'da doğdum
00:21
but I've spent more than half my life reporting in the United States,
5
21550
3726
ama hayatımın yarısından çoğu
ABD'de gazetecilik yaparak geçti,
00:25
a country which was itself created by immigrants.
6
25300
2984
kendisi de göçmenler tarafından oluşturulmuş bir ülke.
00:28
As a reporter
7
28308
2910
Gazeteci olarak,
00:31
and as a foreigner,
8
31242
1702
bir yabancı olarak,
00:32
I've learned that neutrality,
9
32968
2339
şunu öğrendim ki tarafsızlık,
00:36
silence
10
36139
1197
sessiz kalmak
00:37
and fear aren't the best options --
11
37844
2882
ve korku iyi tercihler değil,
00:40
not in journalism, nor in life.
12
40750
2204
ne gazetecilikte ne de hayatta.
00:42
Neutrality
13
42978
1179
Tarafsızlık,
00:45
is often an excuse that we journalists use
14
45046
3206
pek çok kez biz gazetecilerin, asıl sorumluluklarımızı saklamak için
00:48
to hide from our true responsibility.
15
48276
3309
kullandığımız bir bahanedir.
00:51
What is that responsibility?
16
51609
1814
Peki bu sorumluluk nedir?
00:54
It is to question
17
54120
1239
Güç sahibi kişileri
00:56
and to challenge
18
56052
1513
sorgulamak
00:57
those in positions of power.
19
57589
1357
ve onlara meydan okumak.
00:58
That's what journalism is for.
20
58970
1459
Gazeteciliğin amacı budur.
01:00
That's the beauty of journalism:
21
60453
1775
Gazeteciliğin güzel yanı da budur:
01:02
to question and challenge the powerful.
22
62252
2493
Güçlüye karşı meydan okumak.
01:05
Of course, we have the obligation to report reality as it is,
23
65401
3437
İşte bu yüzden gerçeği olduğu gibi bildirmeye mecburuz,
01:08
not how we would like it to be.
24
68862
1738
istediğimiz şekilde değil.
01:10
In that sense, I agree with the principle of objectivity:
25
70624
3456
Bu açıdan nesnellik ilkesine katılıyorum;
01:14
if a house is blue, I say that it's blue.
26
74104
2458
bir ev maviyse eğer, mavi derim.
01:16
If there are a million unemployed people, I say there are a million.
27
76586
3228
Bir milyon işsiz varsa, bir milyon derim.
01:19
But neutrality
28
79838
1280
Ancak tarafsızlık
01:21
won't necessarily lead me to the truth.
29
81142
3262
bizi her zaman doğruya götürmüyor.
01:25
Even if I'm unequivocally scrupulous,
30
85021
3539
İnanılmaz detaycı olsam bile,
01:28
and I present both sides of a news item --
31
88584
3669
ki bir haberin her zaman iki yüzünü birden sunarım,
01:32
the Democratic and the Republican,
32
92928
2111
Demokrat ve Cumhuriyetçi,
01:35
the liberal and the conservative,
33
95063
1637
liberal ve muhafazakar,
01:36
the government's and the opposition's --
34
96724
1949
hükümet ve muhalefet,
01:38
in the end, I have no guarantee,
35
98697
2459
sonunda ne benim ne de sizin için
01:41
nor are any of us guaranteed that we'll know what's true
36
101180
3191
neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair hiçbir garanti yok.
01:44
and what's not true.
37
104395
1408
01:45
Life is much more complicated,
38
105827
1901
Hayat bundan çok dafa fazla karmaşık,
01:47
and I believe journalism should reflect that very complexity.
39
107752
5015
ve bence gazetecilik bu karmaşıklığı aynı şekilde yansıtabilmeli.
01:53
To be clear: I refuse
40
113522
2494
Şunu açıklığa kavuşturayım:
01:57
to be a tape recorder.
41
117154
1342
Kayıt cihazı olmayacağım.
01:58
I didn't become a journalist to be a tape recorder.
42
118520
2409
Kayıttan haberci olmak için gazeteci olmadım.
02:00
I know what you're going to say: no one uses tape recorders nowadays.
43
120953
3308
Şunu diyeceğinizi biliyorum: Artık kimse kayıt cihazı kullanmıyor.
02:04
(Laughter)
44
124285
1067
(Kahkahalar)
02:05
In that case, I refuse to take out my cell phone
45
125376
3790
Bu yüzden telefonumu çıkarıp
02:09
and hit the record button
46
129190
2429
kayıt tuşuna dokunmak
02:11
and point it in front of me as if I were at a concert,
47
131643
2630
ve bir konserdeymişim gibi önüme koymak istemiyorum,
02:14
like a fan at a concert.
48
134297
1475
tıpkı konsere giden bir hayran gibi.
02:16
That is not true journalism.
49
136346
2570
Bu gerçek gazetecilik değil.
02:18
Contrary to what many people think,
50
138940
2380
Çoğunuzun düşündüğünün aksine,
02:21
journalists are making value judgments all the time,
51
141344
4549
gazeteciler her zaman değer yargılarıyla karşı karşıya kalıyor;
02:25
ethical and moral judgments.
52
145917
1849
etik ve ahlâki değer yargıları.
02:27
And we're always making decisions that are exceedingly personal
53
147790
5154
Bizse her zaman son derece kişisel
ve olağanüstü öznel
02:33
and extraordinarily subjective.
54
153642
2165
kararlar veriyoruz.
02:35
For example:
55
155831
1204
Örneğin:
02:37
What happens if you're called to cover a dictatorship,
56
157797
2579
Şili'de Augusto Pinochet'in veya Küba'da Fidel Castro'nun
02:40
like Augusto Pinochet's regime in Chile
57
160400
2065
diktatörlüğü gibi bir durumu
02:42
or Fidel Castro's in Cuba?
58
162489
2820
örtbas etmeniz istense ne olur?
02:45
Are you going to report only what the general and commander want,
59
165333
3749
Yalnızca kumandanın veya generalin istediğini mi haber yapacaksınız
02:49
or will you confront them?
60
169106
1420
yoksa onlarla yüzleşecek misiniz?
02:50
What happens if you find out that in your country
61
170997
3131
Diyelim ki ülkenizde veya komşu ülkede
02:54
or in the country next door,
62
174919
1818
öğrencilerin kaybolduğunu,
02:56
students are disappearing
63
176761
3012
ve gizli mezarların ortaya çıktığını
02:59
and hidden graves are appearing,
64
179797
2001
veya bütçeden milyonların kaybolduğunu
03:01
or that millions of dollars are disappearing from the budget
65
181822
2968
ve sanki sihirli bir şekilde
03:04
and that ex-presidents are magically now multimillionaires?
66
184814
4410
eski devlet başkanlarının multi milyoner olduğunu
fark etseniz ne olur?
03:09
Will you report only the official version?
67
189248
2049
Sadece resmi açıklamayı mı iletirsiniz?
03:11
Or what happens
68
191321
1226
Veya şu olsa ne olur;
03:13
if you're assigned to cover
69
193445
1325
en önemli süper gücün başkanlık seçimlerini haber yapacaksınız
03:15
the presidential elections of the primary superpower,
70
195766
5023
ve adaylardan biri
03:20
and one of the candidates makes comments that are racist,
71
200813
4383
ırkçı, seksist ve yabancı düşmanı söylemler yapıyor
ve sizden beklenen
03:26
sexist
72
206397
1175
bunu örtbas etmeniz.
03:28
and xenophobic?
73
208064
1251
03:31
That happened to me.
74
211004
1237
Bu benim başıma geldi.
03:33
And I want to tell you what I did,
75
213098
1876
Size ne olduğunu anlatmak istiyorum,
03:34
but first, let me explain where I'm coming from,
76
214998
2568
fakat önce izninizle, tepkimi anlayabilmeniz için
03:37
so you can understand my reaction.
77
217590
2146
nereden geldiğimi açıklayayayım.
03:42
I grew up in Mexico City, the oldest of five brothers,
78
222510
2884
Mexico City'de büyüdüm. Beş kardeşin en büyüğüydüm.
03:45
and our family simply couldn't afford to pay for all of our college tuition.
79
225418
4672
Hepimizin üniversite masraflarını karşılamak için
yeterli paramız yoktu,
03:50
So I studied in the morning, and worked in the afternoon.
80
230114
3414
o yüzden gündüzleri okula gider, geceleri çalışırdım.
03:53
Eventually,
81
233552
1493
Çok zaman sonra,
03:55
I got the job I had always wanted:
82
235838
3113
bana her zaman aradığım işi verdiler:
03:58
television reporter.
83
238975
1325
televizyon muhabiri.
04:00
It was a big opportunity.
84
240324
1700
Büyük bir fırsattı.
04:02
But as I was working on my third story, I ended up
85
242048
2749
Ancak üçüncü haberimde
04:05
criticizing the president,
86
245645
1404
kendimi başkanı
04:07
and questioning the lack of democracy in Mexico.
87
247676
3454
ve Meksika'daki demokrasi noksanlığını eleştirirken buldum.
04:11
In Mexico, from 1929 to 2000, elections were always rigged;
88
251154
4871
1929'dan 2000 yılına kadar Meksika'da seçimler hep hileliydi.
04:16
the incumbent president would hand-pick his successor.
89
256049
4144
Başkan, halefini
kendi eliyle seçerdi.
04:20
That's not true democracy.
90
260217
3362
Bu gerçek bir demokrasi değildi.
04:23
To me it seemed like a brilliant idea to expose the president,
91
263603
3005
Bana göre başkanı ifşa etmek harika bir fikirdi,
04:26
but to my boss --
92
266632
1227
fakat işverenim...
04:27
(Laughter)
93
267883
1833
(Kahkahalar)
04:29
My boss didn't think it was such a great idea.
94
269740
2206
İşverenim harika olduğunu düşünmüyordu.
04:31
At that time, the presidential office, Los Pinos, had issued a direct censor
95
271970
3727
O zamanlar Los Pinos Başkanlığı medyaya karşı
04:35
against the media.
96
275721
1474
bir sansür kararı çıkarmıştı,
04:37
My boss, who, aside from being in charge of the show I worked for,
97
277219
3762
çalıştığım programın yetkilisi işverenim
04:41
was also in charge of a soccer team.
98
281005
3855
aynı zamanda bir futbol takımının sorumlusuydu
04:44
I always suspected that he was more interested in goals
99
284884
2808
ve her zaman haberlerden ziyade atılan gollerle ilgili olduğunu düşündüm.
04:47
than in the news.
100
287716
1378
04:49
He censored my report.
101
289118
1318
Haberimi sansürlemişti.
04:50
He asked me to change it, I said no,
102
290950
2121
Değiştirmemi istedi, kabul etmedim,
04:53
so he put another journalist on the story
103
293095
2936
o da yazılması beklenen şeyi yazması için
04:56
to write what I was supposed to say.
104
296055
2553
başka bir gazeteciyi görevlendirdi.
04:59
I did not want to be a censored journalist.
105
299809
3565
Sansürlü bir gazeteci olmak istemiyordum.
05:03
I don't know where I found the strength,
106
303398
2255
O gücü nasıl bıulduğumu bilmiyorum,
05:05
but I wrote my letter of resignation.
107
305677
1768
istifa mektubumu yazdım,
05:07
And so at 24 years of age -- just 24 --
108
307972
4306
böylelikle henüz 24 yaşındayken
05:12
I made the most difficult and most transcendental decision of my life.
109
312302
3372
hayatımın en zor ve en büyük kararını verdim.
05:15
Not only did I resign from television,
110
315698
2153
Yalnızca televizyondan değil,
05:17
but I had also decided to leave my country.
111
317875
2879
ülkeden de ayrılma kararıydı bu.
05:21
I sold my car, a beat-up little red Volkswagen,
112
321328
3717
Arabamı sattım,
kırık dökük kırmızı bir Volkswagen,
05:25
came up with some money
113
325069
1791
biraz para buldum
05:26
and said goodbye to my family,
114
326884
1774
ve aileme, arkadaşlarıma,
05:28
to my friends,
115
328682
1199
05:29
to my streets,
116
329905
1356
sokaklarıma, kaldığım evlere
05:31
to my favorite haunts -- to my tacos --
117
331285
2089
ve tabii takolarıma hoşçakal dedim.
05:33
(Laughter)
118
333398
1277
(Kahkahalar)
05:34
and I bought a one-way ticket
119
334699
2197
Los Angeles, Kaliforniya'ya
05:36
to Los Angeles, California.
120
336920
1522
tek yön gidiş bileti aldım.
05:39
And so I became
121
339123
1227
Böylelikle dünyadaki
05:41
one of the 250 million immigrants that exist in the world.
122
341052
4826
250 milyon göçmenden
birine dönüştüm.
05:45
Ask any immigrant
123
345902
1816
Herhangi bir göçmene
05:47
about the first day they arrived in their new country,
124
347742
2546
yeni ülkelerindeki ilk günlerini sorun,
05:50
and you'll find that they remember absolutely everything,
125
350312
2727
her şeyi hatırlıyor olacaklardır,
05:53
like it was a movie with background music.
126
353063
2058
tıpkı arka planında müzik olan bir film gibi.
05:55
In my case, I arrived in Los Angeles, the sun was setting,
127
355145
3992
Los Angeles'a vardım, güneş parlıyordu
05:59
and everything I owned --
128
359161
1741
ve sahip olduğum her şey
06:00
a guitar, a suitcase and some documents --
129
360926
2608
bir gitar, bir valiz ve bir deste belgeden ibaretti.
06:03
I could carry all of it
130
363558
1861
İki elimle taşıyabileceğim
06:05
with my two hands.
131
365959
1159
tüm her şey.
06:07
That feeling of absolute freedom,
132
367142
2942
O nihai özgürlük duygusunu
06:10
I haven't experienced since.
133
370108
1781
bir daha asla hissetmedim.
06:11
And I survived with what little I had.
134
371913
2651
Sahip olduklarımla yaşadım.
06:15
I obtained a student visa; I was studying.
135
375350
4035
Öğrenci vizesi almıştım,
okuyordum.
06:19
I ate a lot of lettuce and bread, because that's all I had.
136
379976
2955
Bol bol marul ve ekmek yerdim, çünkü fazlasını alamıyordum.
06:22
Finally, in 1984,
137
382955
2079
Sonunda 1984'te
06:26
I landed my first job as a TV reporter in the United States.
138
386008
4223
televizyon habercisi olarak
ABD'de ilk işime girdim.
06:30
And the first thing I noticed was that in the US,
139
390255
4047
Fark ettiğim ilk şey Amerika'daki iş arkadaşlarımın
06:34
my colleagues criticized -- and mercilessly --
140
394326
2183
o zamanki başkan Donald Reagan'ı çok sert bir dille eleştirmeleriydi
06:36
then president Ronald Reagan,
141
396533
1485
ve hiçbir şey olmuyordu;
06:38
and absolutely nothing happened; no one censored them.
142
398042
2888
kimse sansür koymuyordu
06:40
And I thought:
143
400954
1240
ve kendime dedim ki:
06:42
I love this country.
144
402666
1498
Bu ülkeye bayıldım!
06:44
(Laughter)
145
404188
2934
(Kahkahalar)
06:47
(Applause)
146
407146
3372
(Alkışlar)
06:50
And that's how it's been
147
410542
1538
Böylece
06:52
for more than 30 years:
148
412709
1600
tamamen özgür habercilikle
06:55
reporting with total freedom,
149
415181
1930
30 yılı geride bıraktım
06:57
and being treated as an equal despite being an immigrant --
150
417135
2906
ve göçmen olmama rağmen eşit koşullarda çalışıyordum,
07:00
until, without warning,
151
420065
1650
taa ki kısa bir süre önce
07:01
I was assigned to cover the recent US presidential election.
152
421739
4575
geçtiğimiz başkanlık seçimlerini haber yapmakla görevlendirilene kadar.
07:08
On June 16, 2015,
153
428356
3046
16 Temmuz 2015'te
07:12
a candidate who would eventually become the president of the United States
154
432148
4093
en sonunda ABD başkanı
olacak bir aday
07:16
said that Mexican immigrants
155
436265
2986
meksikalı göçmenlerin suçlu,
07:20
were criminals,
156
440268
1598
uyuşturucu satıcısı
07:23
drug traffickers
157
443096
1808
ve tecavüzcü
07:24
and rapists.
158
444928
1160
olduğunu söyledi.
07:26
And I knew
159
446112
1184
Biliyordum,
07:28
that he was lying.
160
448125
1152
yalan söylüyordu.
07:29
I knew he was wrong for one very simple reason:
161
449301
2841
Yalan söylediğini tek bir sebepten biliyordum:
07:32
I'm a Mexican immigrant.
162
452166
1512
Ben Meksikalı bir göçmenim
07:34
And we're not like that.
163
454277
1359
ve biz böyle değiliz.
07:35
So I did what any other reporter would have done:
164
455660
3358
Ben de her gazetecinin yapacağı bir şey yaptım:
07:39
I wrote him a letter by hand
165
459933
1885
Kendisine bir mektup yazdım,
07:42
requesting an interview,
166
462993
1771
röportaj talebinde bulundum
07:44
and I sent it to his Tower in New York.
167
464788
2378
ve mektubu New York'taki kulesine gönderdim.
07:47
The next day
168
467190
1230
Ertesi gün,
07:49
I was at work,
169
469105
1199
ofisteydim ve ansızın
07:50
and I suddenly began to receive hundreds of calls and texts
170
470328
3573
telefonuma yüzlerce arama ve mesaj gelmeye başladı,
07:53
on my cell phone,
171
473925
1489
07:55
some more insulting than others.
172
475438
1542
hepsi hakaret içeriyordu.
07:57
I didn't know what was happening until my friend came into my office
173
477004
3497
Neler olduğunu anlayamadım,
taa ki iş arkadaşım ofise varıp
08:00
and said, "They published your cell number online."
174
480525
3768
''Telefon numaranı internette yayınlamışlar.'' diyene kadar.
08:05
They actually did that.
175
485428
1445
Bunu gerçekten yaptılar.
08:07
Here's the letter they sent
176
487764
3374
İşte numaramı ifşa ederek
08:11
where they gave out my number.
177
491162
2218
gönderdikleri yazı.
08:13
Don't bother writing it down, OK? I already changed it.
178
493800
2662
Boşuna uğraşmayın, numarayı çoktan değiştirdim.
08:16
(Laughter)
179
496486
1512
(Kahkahalar)
08:18
But I learned two things.
180
498022
1608
Bundan iki şey öğrendim.
08:19
The first one is that you should never, never, ever
181
499654
3539
Birincisi asla, asla ve asla
08:24
give your cell number to Donald Trump.
182
504129
2865
telefon numaranızı
Donald Trump'a vermeyin.
08:27
(Laughter)
183
507018
2804
(Kahkahalar)
08:29
(Applause)
184
509846
3376
(Alkışlar)
08:33
The second lesson was that I needed to stop being neutral
185
513246
4337
İkinci şey ise artık tarafsız olmaktan
08:37
at that point.
186
517607
1161
vazgeçmem gerektiğiydi.
08:38
From then on, my mission as a journalist changed.
187
518792
2681
O andan itibaren gazetecilik misyonum değişti.
08:41
I would confront the candidate
188
521497
2622
Adayla yüzleşecek ve ona
08:44
and show that he was wrong,
189
524143
1649
Amerika'daki göçmenler hakkında
08:45
that what he said about immigrants in the US was not true.
190
525816
3350
söylediklerinin doğru olmadığını
gösterecektim.
08:49
Let me give you some figures.
191
529190
1418
Bazı veriler paylaşayım.
08:50
Ninety-seven percent of all undocumented people in the United States
192
530632
4170
Amerika'daki kayıtsız insanların
% 97'si
08:54
are good people.
193
534826
1308
iyi insanlar.
08:56
Less than three percent have committed a serious crime,
194
536158
2853
Yüzde 3'ünden daha azı ciddi bir suç işlemişler,
08:59
or "felony," as they say in English.
195
539035
1732
buna İngilizcede ''felony'' deniyor.
09:00
In comparison, six percent of US citizens have committed a serious crime.
196
540791
4570
Buna karşın,
Amerikalıların yüzde 6'sı ciddi bir suç işlemiş.
09:05
The conclusion is that undocumented immigrants behave much better
197
545385
5838
Karşılaştırma gösteriyor ki
kayıtsız göçmenler Amerikalılara kıyasla
09:11
than US citizens.
198
551247
1513
çok daha az suç işliyor.
09:12
Based on that data, I made a plan.
199
552784
2844
Bu verilerden sonra bir plan yaptım.
09:15
Eight weeks after they published my cell number,
200
555652
3325
Numaramı yayınladıktan sekiz hafta sonra,
09:19
I obtained a press pass for a press conference
201
559874
2715
bir basın toplantısına giriş izni aldım,
09:22
for the candidate gaining momentum in the polls.
202
562613
3424
anketlerde öne çıkan adayla
09:26
I decided to confront him
203
566062
1537
bizzat yüzleşme kararı
09:28
in person.
204
568361
1175
almıştım.
09:30
But ...
205
570340
1154
Fakat...
09:32
things didn't turn out exactly as I had planned; watch:
206
572192
3555
İşler tam olarak beklendiği gibi gitmedi:
09:37
[Donald Trump Press Conference Dubuque, Iowa]
207
577349
2902
[Donald Trump basın toplantısı - Dubuque, Iowa]
09:42
(Video) Jorge Ramos: Mr. Trump, I have a question about immigration.
208
582709
3200
Jorge Ramos: Sayın Trump, göçmenlikle ilgili bir sorum var.
09:45
Donald Trump: Who's next? Yes, please.
209
585933
1866
Donald Trump: Sıradaki? Evet, lütfen.
09:47
JR: Your immigration plan is full of empty promises.
210
587823
2437
JR: Göçmenlikle ilgili planınız boş vaatlerle dolu.
09:50
DT: Excuse me, you weren't called. Sit down. Sit down!
211
590284
2533
DT: Otur. Sana söz hakkı verilmedi. JR: Gazeteciyim.
09:52
JR: I'm a reporter; as an immigrant and as a US citizen,
212
592841
2678
Gazeteci ve ABD vatandaşı olarak soru sorma hakkım var.
09:55
I have the right to ask a question.
213
595543
1675
DT: Hayır, sana söz hakkı verilmedi. JR: Soru sorma hakkım --
09:57
DT: No you don't. JR: I have the right to ask --
214
597242
2283
DT: Univision'a geri dön.
09:59
DT: Go back to Univision.
215
599549
1193
10:00
JR: This is the question:
216
600766
1196
Soru şu:
10:01
You cannot deport 11 million people.
217
601986
2432
11 milyon insanı ülkeden çıkaramazsınız.
10:04
You cannot build a 1900-mile wall.
218
604828
3163
3,000 km'lik bir duvar inşa edemezsiniz.
10:08
You cannot deny citizenship to children in this country.
219
608015
3685
Bu ülkedeki çocukları vatandaşlıktan mahrum edemezsiniz.
10:11
DT: Sit down. JR: And with those ideas --
220
611724
1941
DT: Otur yerine lütfen. JR: Bu fikirler --
10:13
DT: You weren't called.
221
613689
1152
10:14
JR: I'm a reporter and I have -- Don't touch me, sir.
222
614865
2643
DT: Söz hakkı verilmedi.
JR: Ben gazeteciyim ve -- Bana dokunmayın.
10:17
Guard 1: Please don't disrupt. You're being disruptive.
223
617913
2598
Koruma 1: Lütfen bölmeyin. Bölüyorsunuz.
10:20
JR: I have the right to ask a question. G1: Yes, in order. In turn, sir.
224
620535
3558
JR: Soru sorma hakkım var. K1: Evet, sırayla, sıranızı bekleyin.
10:24
Guard 2: Do you have your media credential?
225
624117
2021
Koruma 2: Basın kimliğiniz var mı?
10:26
JR: I have the right --
226
626162
1153
JR: Soru sorma hakkım --
10:27
G2: Where? Let me see. JR: It's over there.
227
627339
2009
K2: Nerede? Görmek istiyorum. JR: Orada.
10:29
Man: Whoever's coming out, stay out.
228
629372
1730
Başka biri: Çıkın dışarı.
K2: Sıranızı beklemeniz gerek.
10:31
G2: You've just got to wait your turn.
229
631126
1842
10:32
Man: You're very rude. It's not about you.
230
632992
2027
O kişi: Kabasınız. Bu sizinle ilgili değil.
O kişi: Ülkemden gidin!
10:35
JR: It's not about you -- Man: Get out of my country!
231
635043
2528
O kişi: Konu sizinle ilgili değil.
10:37
Man: It's not about you.
232
637595
1169
10:38
JR: I'm a US citizen, too.
233
638788
1252
Ben de ABD vatandaşıyım.
Her neyse. Univison. Olmaz. Konu sizle ilgili değil.
10:40
Man: Well ...whatever. No, Univision. It's not about you.
234
640064
2677
10:42
JR: It's not about you. It's about the United States.
235
642765
2639
JR: Konu sizle de ilgili değil, ABD ile ilgili.
10:48
(Applause)
236
648095
2913
(Alkışlar)
(Alkışlar)
10:59
(Applause ends)
237
659181
1900
11:02
Whenever I see that video,
238
662771
1835
Bu videoyu ne zaman izlesem
11:04
the first thing I always think is that hate
239
664630
3290
ilk düşündüğüm şey şu olur:
11:07
is contagious.
240
667944
1269
Nefret bulaşıcıdır.
11:09
If you notice, after the candidate says, "Go back to Univision" -- that's code;
241
669237
4290
Adayın ''Univision'a geri dön'' deyişini fark ettiyseniz eğer,
bu sözler kod gibi;
11:13
what he's telling me is, "Get out of here."
242
673551
2195
aslında bana ''git buradan'' diyor,
11:15
One member of his entourage, as if he had been given permission, said,
243
675770
3837
korumalarından biri
sanki buna izni varmış gibi
11:19
"Get out of my country,"
244
679631
2395
''Ülkemden git'' diyor,
11:22
not knowing that I'm also a US citizen.
245
682050
2804
benim de Amerikan vatandaşı olduğumdan habersiz.
11:26
After watching this video many times,
246
686903
2513
Bu videoyu defalarca seyrettikten sonra anladım ki
11:29
I also think that in order to break free from neutrality --
247
689440
2994
tarafsızlıktan kopmak için,
11:32
and for it to be a true break --
248
692458
1549
gerçekten kopmak için
11:34
one has to lose their fear,
249
694031
2172
korkularımızı aşmamız
11:36
and then learn how to say, "No;
250
696227
2205
ve ''Hayır'' demeyi öğrenmemiz gerek. ''Hayır susmayacağım.
11:38
I'm not going to be quiet.
251
698456
1489
11:40
I'm not going to sit down.
252
700568
1534
Oturmayacağım
11:42
And I'm not going to leave."
253
702899
1349
ve gitmeyeceğim.''
11:44
The word "no" --
254
704795
1485
''Hayır'' kelimesi
11:46
(Applause)
255
706304
4605
(Alkışlar)
11:50
"no" is the most powerful word that exists in any language,
256
710933
3872
''Hayır'' tüm dillerde
en güçlü kelime
11:54
and it always precedes any important change in our lives.
257
714829
3272
ve her zaman hayatımızda her önemli değişiklikte var.
11:58
And I think there's enormous dignity
258
718125
2193
Bence gruptan ayrılıp direnmek
12:00
and it generates a great deal of respect
259
720342
1930
ve ''hayır'' diyebilmek için
12:02
to be able to step back
260
722296
1529
büyük itibar
12:03
and to push back and say,
261
723849
1611
ve saygınlık
12:06
"No."
262
726009
1166
gerekiyor.
12:07
Elie Wiesel -- Holocaust survivor,
263
727199
2582
Yahudi soykırımından sağ kalan,
12:09
Nobel Peace Prize recipient
264
729805
1334
Nobel Barış Ödülü alan
12:11
and who, unfortunately, we lost very recently --
265
731163
2814
ve kısa süre önce kaybettiğimiz
Elia Wiesel
12:14
said some very wise words:
266
734001
2327
çok bilgece sözler söylemişti:
12:16
"We must take a side.
267
736352
1409
''Taraf tutmalıyız.
12:18
Neutrality helps only the oppressor,
268
738776
2516
Tarafsızlık yalnızca zalime yardım eder,
12:21
never the victim."
269
741316
1151
mağdura değil.''
12:22
And he's completely right.
270
742491
1245
Tamamen haklı.
12:23
We journalists are obligated to take sides in certain circumstances;
271
743760
3842
Biz gazeteciler belli koşullar altında taraf tutmak zorundayız.
12:27
in cases of racism,
272
747626
1429
Irkçılık durumlarında,
12:29
discrimination,
273
749476
1202
ayrımcılık,
12:31
corruption,
274
751246
1371
yozlaşma,
12:32
lying to the public,
275
752641
1484
kamu yalanları,
12:34
dictatorships and human rights,
276
754149
1912
diktatörlük ve insan hakları durumunda,
12:36
we need to set aside neutrality and indifference.
277
756085
2927
tarafsızlık ve kaygısızlığı bir kenara bırakmamız gerek.
12:39
Spanish has a great word
278
759616
1976
İspanyolca'da gazetecilerin sahip olması
12:42
to describe the stance that journalists should take.
279
762140
4039
gereken tutumu tarif eden çok güzel bir kelime var.
12:46
The word is "contrapoder [anti-establishment]."
280
766203
2238
Contrapoder (güç karşıtı).
12:48
Basically, we journalists should be on the opposite side
281
768465
3261
Gazeteciler gücün olduğu yerin
12:52
from those in power.
282
772386
1592
diğer tarafında olmalılar.
12:54
But if you're in bed with politicians,
283
774002
2574
Çünkü bir politikacıyla birlik halindeyseniz,
12:56
if you go to the baptism or wedding of the governor's son
284
776600
2697
valinin oğlunun vaftiz töreni veya düğünü olsun
12:59
or if you want to be the president's buddy,
285
779321
2049
ya da başkanla arkadaş olmak isterseniz,
13:01
how are you going to criticize them?
286
781394
1841
onu nasıl eleştireceksiniz?
13:03
When I'm assigned to interview a powerful or influential person,
287
783259
3289
Güç sahibi insanlarla ne zaman röportaj yapacak olsam
13:06
I always keep two things in mind:
288
786572
1749
her zaman iki şey düşünürüm:
13:08
if I don't ask this difficult and uncomfortable question,
289
788345
2744
Eğer o zor ve rahatsız edici soruyu ben sormazsam,
13:11
no one else is going to;
290
791113
1280
başka kimse sormayacak.
13:13
and that I'm never going to see this person again.
291
793718
2943
Üstelik o kişiyi
bir daha asla görmeyeceğim.
13:16
So I'm not looking to make a good impression
292
796685
3140
O yüzden iyi intiba bırakma
13:20
or to forge a connection.
293
800772
1304
veya bir bağ kurma amacım yok.
13:22
In the end, if I have to choose between being the president's friend
294
802100
3243
Sonuç olarak, başkanın dostu veya düşmanı olmak arasında seçim yapmak gerekse,
13:25
or enemy,
295
805367
1158
13:26
I always prefer to be their enemy.
296
806549
2824
düşmanı olmayı tercih ederim.
13:31
In closing:
297
811001
1166
Kısacası,
13:33
I know this is a difficult time to be an immigrant and a journalist,
298
813160
4894
hem bir göçmen hem de bir gazeteci olmanın çok zor olduğu bir zamandayız
13:38
but now more than ever,
299
818078
1878
ama eskisine nazaran yeri geldiğinde
13:39
we need journalists who are prepared,
300
819980
3161
tarafsızlığını bırakmaya hazır
13:43
at any given moment,
301
823165
1571
daha fazla gazeteciye
13:44
to set neutrality aside.
302
824760
1794
ihtiyacımız var.
13:47
Personally, I feel like I've been preparing for this moment
303
827177
2838
Şahsen, her zaman bu ana hazırmışım gibi hissediyorum.
13:50
my whole life.
304
830039
1154
13:51
When they censored me when I was 24,
305
831217
2286
24 yaşında işime sansür koyduklarında
13:53
I learned that neutrality, fear and silence often make you an accomplice
306
833527
6670
tarafsızlık, korku ve sessizliğin,
pek çok kez suç, suistimal
14:00
in crime, abuse
307
840221
1857
ve adaletsizliğe
14:02
and injustice.
308
842667
1547
yardım ettiğini öğrendim.
14:04
And being an accomplice to power
309
844238
2025
Güce yardım etmek
14:06
is never good journalism.
310
846287
2540
hiçbir zaman iyi gazetecilik değildir.
14:09
Now, at 59 years old,
311
849394
2670
Bugün 59 yaşında,
14:12
I only hope to have a tiny bit
312
852088
1814
24 yaşında sahip olduğum
14:14
of the courage and mental clarity I had at 24,
313
854910
4007
değerler ve kararlılığın sadece küçük bir kısmına sahip olmayı
14:18
and that way, never again
314
858941
1473
ve böylelikle asla
14:21
remain quiet.
315
861285
1373
sessiz kalmamayı umuyorum.
14:22
Thank you very much.
316
862682
1268
Çok teşekkür ederim.
14:23
(Applause)
317
863974
2639
(Alkışlar)
14:26
Thank you.
318
866637
1183
Teşekkürler.
14:27
(Applause)
319
867844
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7