The story we tell about millennials -- and who we leave out | Reniqua Allen

87,258 views ・ 2019-07-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Nazlıcan Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
So on the surface,
0
12894
1928
Görünüşte
00:14
Troy is the kind of millennial that think pieces are made of.
1
14846
3317
Troy, her şeyin mümkün olduğunu düşünen bir Y kuşağı insanı.
00:18
He's arrogant, self-centered
2
18187
2238
Kibirli, benmerkezci,
00:20
and convinced that he is smarter than people give him credit for.
3
20449
3089
insanların düşündüğünden daha zeki olduğuna ikna olmuş.
00:23
His favorite topics of conversation are girls, sneakers and cars --
4
23562
4803
Favori sohbet konuları kızlar, spor ayakkabılar ve arabalar --
00:28
not a surprise for someone who was a teenager just a few years ago.
5
28389
3399
sadece birkaç yıl önce ergen olan biri için büyük bir sürpriz değil.
00:32
But Troy's mannerisms --
6
32340
1678
Ama Troy'un kişisel özellikleri --
00:34
they reveal the patterns of someone who is scared,
7
34042
3858
korkmuş, sıkıntılı ve gelecekten emin olmayan birinin
00:37
troubled and unsure of the future.
8
37924
2237
izlerini ortaya çıkarıyor.
00:40
Now Troy also embodies the many positive qualities
9
40617
4310
Troy aynı zamanda jenerasyonunun bilinen birçok pozitif özelliğini de
00:44
his generation is known for.
10
44951
1837
bünyesinde barındırıyor.
00:46
An entrepreneurial spirit,
11
46812
1710
Girişimci bir ruh,
00:48
an independent streak
12
48546
1447
bağımsız bir özellik
00:50
and a dedication to his parents.
13
50017
2132
ve ebeveynlerine bağlılık.
00:52
He believes in hard work
14
52173
1456
Sıkı çalışmaya inanıyor,
00:53
and has tried gigs in both the licit and underground economies,
15
53653
4420
hem yasal hem de kayıt dışı ekonomilerde işler denemiş
00:58
but he hasn't had any luck
16
58097
1371
ama bir şansı olmamış
00:59
and is just trying to find his way
17
59492
1763
ve sadece yolunu bulmaya çalışıp
01:01
and still dances between both worlds.
18
61279
2120
hâlâ iki dünya arasında dans ediyor.
01:04
When I met Troy a few years ago,
19
64055
2524
Birkaç yıl önce Troy ile tanıştığımda
01:06
he had been employed as a golf caddy at a local country club,
20
66603
2898
yerel bir golf kulübünde takım taşıyıcılığı yapıyordu,
01:09
carrying bags for rich men and women
21
69525
2323
çoğunlukla varlığının farkında bile olmayan
01:11
who often never even acknowledged his existence.
22
71872
2823
zengin insanların çantalarını taşıyordu.
01:14
Before that, he sold sneakers on Facebook.
23
74719
2828
Ondan önce Facebook'ta spor ayakkabı satıyordu.
01:17
He even tried selling candy bars and water bottles,
24
77571
3529
Çubuk şeker ve su satmayı bile denedi
01:21
but he wasn't making enough money to help his parents out
25
81124
3429
ama ailesine yardım edebilecek veya bir araba alacak
01:24
or save up for a car any time soon.
26
84577
2663
yeterli parayı biriktirmekten çok uzaktı.
01:27
So Troy saw how hard his immigrant mother from Jamaica worked
27
87570
4107
Troy, Jamaikalı göçmen annesinin ne kadar çalıştığını
01:31
and how little she got back in return,
28
91701
2247
ve ne kadar az karşılık aldığını gördü
01:33
and he vowed --
29
93972
1234
ve bir ant içti --
01:35
Troy vowed to take a different path.
30
95230
1784
farklı bir yönde gitmeye ant içti.
01:37
So he ended up selling drugs.
31
97038
1653
Kendini uyuşturucu satarken buldu.
01:38
And then he got caught,
32
98715
1199
Sonra yakalandı
01:39
and right now, he's trying to figure out his next steps.
33
99938
2936
ve şimdi sonraki adımlarını planlamaya çalışıyor.
01:43
In a country where money equals power,
34
103533
2891
Paranın güce eşdeğer olduğu bir ülkede,
01:46
quick money, at least for a while, gives young men and women like him
35
106448
4694
hızlı para, kısa süreliğine de olsa onun gibi genç insanlara
01:51
a sense of control over their lives,
36
111166
2456
hayatları üzerinde kontrol hissi veriyor
01:53
though he said he mainly did it because he wanted stability.
37
113646
3223
ama o, bunu daha çok istikrar istediği için yapmıştı.
01:57
"I wanted a good life," he told me.
38
117310
1868
Bana "İyi bir hayat istedim" dedi.
01:59
"I got greedy and I got caught."
39
119202
2213
"Açgözlü davrandım ve yakalandım."
02:01
Yet the amazing thing about Troy
40
121439
2703
Ama Troy ile ilgili harika olan şey
02:04
is that he still believes in the American dream.
41
124166
2591
hâlâ Amerikan rüyasına inanıyor olması.
02:06
He still believes that with hard work,
42
126781
2141
Hâlâ sıkı çalışarak,
02:08
despite being arrested,
43
128946
1689
tutuklanmış olmasına rağmen,
02:10
that he can move on up.
44
130659
1727
yükselebileceğine inanıyor.
02:13
Now, I don't know if Troy's dreams came true.
45
133287
3016
Troy'un hayalleri gerçekleşti mi bilmiyorum.
02:16
He disappeared from the program for troubled youth that he was involved in
46
136947
3614
Girdiği sorunlu gençler programında ortadan kayboldu
02:20
and slipped through the cracks,
47
140585
1664
ve unutulmaya yüz tuttu
02:22
but on that day that we spoke,
48
142273
1775
ama konuştuğumuz o günde,
02:24
I could tell that more than anything,
49
144072
2868
şunu söyleyebilirim ki Troy her şeyden çok
02:26
Troy was happy that someone listened to his dreams
50
146964
3116
biri hayallerini dinlediği ve geleceğini sorduğu için
02:30
and asked him about his future.
51
150104
1941
mutluydu.
02:32
So I think about Troy and his optimism
52
152839
2463
Bu yüzden ne zaman bir sürü genç, siyahi Y kuşağının
02:35
when I think of the reality that so many young, black millennials face
53
155326
4259
hayallerini gerçekleştirmek için yüzleştiği gerçekliği düşünsem
02:39
when it comes to realizing their dreams.
54
159609
2163
Troy ve iyimserliğini düşünüyorum.
02:41
I think about all the challenges
55
161796
1579
Onlara sıkı çalıştıkları sürece
02:43
that so many black millennials have to endure
56
163399
2986
istedikleri her şey olabileceklerini söyleyen
02:46
in a world that tells them they can anything they want to be
57
166409
3473
ama gerçekten oturup onların hayallerini dinlemeyen,
02:49
if they work hard,
58
169906
1210
mücadelelerini anlamayan bir dünyada
02:51
but actually doesn't sit down to listen to their dreams
59
171140
2861
bir sürü siyahi Y kuşağı gencin
02:54
or hear stories about their struggle.
60
174025
2522
katlanmak zorunda olduğu tüm zorlukları düşünüyorum.
02:56
And we really need to listen to this generation
61
176571
3229
Eğer ilerleyen, sağlıklı ve medeni bir toplum istiyorsak
02:59
if we hope to have a healthy and civil society going forward,
62
179824
3415
bu jenerasyonu gerçekten dinlememiz gerekiyor
03:03
because millienials of color,
63
183263
1870
çünkü beyaz ırktan olmayan Y kuşağı,
03:05
they make up a fair chunk of the US and the world population.
64
185157
5367
ABD ve dünya nüfusunun büyük bir bölümünü onlar oluşturuyor.
03:11
Now when we talk about millennials,
65
191133
1675
Y kuşağı hakkında konuşurken
03:12
a group that is often labeled as entitled, lazy, overeducated,
66
192832
3980
yani sıklıkla ayrıcalıklı olduğunu düşünen, tembel, fazla eğitimli,
03:16
noncommittal and narcissistic,
67
196836
1988
suya sabuna dokunmayan ve narsist olarak etiketlenen bir grup,
03:18
the conversations often swirl around avocado toast,
68
198848
2707
konuşmalar genelde avokadolu tost, pahalı latteler
03:21
overpriced lattes and fancy jobs abroad --
69
201579
2643
ve yurt dışında havalı işler etrafında dönüyor --
03:24
you probably have heard all these things before.
70
204246
2261
tüm bunları muhtemelen daha önce duydunuz.
03:26
But millennials are not a monolith.
71
206531
1989
Ama Y kuşağı, tamamen birbirine benzeyen bireylerden oluşmuyor.
03:28
Actress Lena Dunham may be the media's representation
72
208891
4093
Oyuncu Lena Dunham
bu jenarasyonun medyadaki temsilcisi olabilir
03:33
of this generation,
73
213008
1436
03:34
but Troy and other voices like his are also part of the story.
74
214468
4390
ama Troy ve onunki gibi sesler de hikâyenin parçası.
03:38
In fact, millennials are the largest and most diverse adult population
75
218882
4738
Hatta Y kuşağı bu ülkedeki en geniş ve en kapsamlı
03:43
in this country.
76
223644
1242
yetişkin popülasyonu.
03:44
44 percent of all American millennials are nonwhite,
77
224910
3948
Amerikalı Y jenerasyonunun yüzde 44'ü beyaz ırktan değil
03:48
but often, you wouldn't even know it at all.
78
228882
2316
ama genellikle bunu hiç bilmezsiniz bile.
03:51
Now sure, there are similarities within this population
79
231638
3039
Tabii, 1981 ve 1996 arası doğan bu popülasyon içinde
03:54
born between 1981 and 1996.
80
234701
2781
benzerlikler var.
03:57
Perhaps many of us do love avocado toast and lattes --
81
237914
2962
Belki birçoğumuz avokadolu tostu ve latteleri seviyoruz --
04:00
I know I do, right?
82
240900
1346
ben seviyorum, değil mi?
04:02
But there are also extreme differences,
83
242712
2814
Ama aynı zamanda olağanüstü farklılıklar da var,
04:05
often between millennials of color and white millennials.
84
245550
3532
genelde beyaz olmayan ve beyaz Y kuşağı arasında.
04:09
In fact, all too often,
85
249106
1804
Hatta hepsinden çok,
04:10
it seems as though we're virtually living in different worlds.
86
250934
3076
neredeyse farklı dünyalarda yaşıyormuşuz gibi görünüyor.
04:14
Now black millennials,
87
254613
1151
Siyahi Y kuşağı,
04:15
a group that I have researched for a book I recently wrote,
88
255788
3935
son zamanlarda yazdığım bir kitap için araştırdığım bir grup,
04:19
are the perfect example of the blind spot that we have
89
259747
3153
bu gruba geldiğimizde mükemmel örnek
04:22
when it comes to this group.
90
262924
1777
veya sahip olduğumuz kör nokta.
04:24
For example,
91
264725
1730
Örneğin,
04:26
we have lower rates of homeownership,
92
266479
2301
ev sahipliği oranımız daha düşük,
04:29
we have higher student debt,
93
269651
1693
öğrenci borcumuz daha yüksek,
04:31
we get ID'd more at voter registration booths,
94
271933
3157
seçmen kaydı kabinlerinde daha çok kimlik sorgulamamız var,
04:35
we are incarcerated at higher rates ...
95
275629
2119
daha yüksek oranda hapse atılıyoruz...
04:39
we make less money,
96
279557
1476
daha az para kazanıyoruz,
04:42
we have higher numbers of unemployment --
97
282183
2112
işsizlik oranımız daha yüksek --
04:45
even when we do go to college, I should say --
98
285075
2405
üniversiteye gitsek bile, bunu söylemeliyim--
04:47
and we get married at lower rates.
99
287504
2197
ve daha az oranda evleniyoruz.
04:49
And honestly, that's really just the beginning.
100
289725
2563
Dürüstçe, bu aslında sadece başlangıç.
04:52
Now, none of these struggles are particularly new, right?
101
292671
2667
Bu sıkıntıların hiçbiri özellikle yeni değil, değil mi?
04:55
Young black people in America have been fighting,
102
295362
3081
Amerika'daki genç siyahi insanlar hikâyelerini anlatmak için
04:58
really fighting hard to get their stories told for centuries.
103
298467
2959
yüzyıllardır gerçekten mücadele ediyor.
05:01
After the Civil War in the 1800s,
104
301864
2571
1800'lerdeki İç Savaş'tan sonra
05:04
Reconstruction failed to deliver the equality
105
304459
2813
Yeniden Yapılanma, köleliğin bitişiyle gelecek olan
05:07
that the end of slavery should have heralded,
106
307296
2096
eşitliği sağlamakta başarısız oldu,
05:09
so young people moved to the North and the West
107
309416
2586
bu yüzden genç insanlar ayrımcı Jim Crow politikasından
05:12
to escape discriminatory Jim Crow policies.
108
312026
2456
kaçmak için Kuzey'e ve Batı'ya taşındı.
05:14
Then, as segregation raged in much of the country,
109
314800
3307
Sonra, ülkenin büyük kısmında ayrımcılık şiddetle devam ederken
1950 ve 1960'larda genç siyahiler insan hakları mücadelelerine
05:18
young black people helped spearhead civil rights campaigns
110
318131
2749
05:20
in the 1950s and 1960s.
111
320904
2189
öncülük ederek yardımcı oldular.
05:23
After that, some people embraced black power and then became Black Panthers
112
323117
4786
Ondan sonra, bazı insanlar siyah gücünü benimseyip Kara Panterler oldular
05:27
and then the next generation,
113
327927
1384
ve sonraki jenerasyon,
05:29
they turned to hip-hop to make sure their voices were heard.
114
329335
2874
seslerinin duyulduğundan emin olmak için hip-hop'a başvurdu.
05:32
And then Barack Obama,
115
332233
1180
Sonra Barack Obama,
05:33
hopeful that he, too, may bring about change.
116
333437
2290
o da bir fark yaratmayı umuyordu.
05:35
And when that failed,
117
335751
1464
Bu başarısız olduğunda,
05:37
when we realized we were still brutalized and battered,
118
337239
2742
hâlâ vahşice hırpalandığımızı fark ettiğimizde,
05:40
we had to let the world know that our lives still mattered.
119
340005
3519
dünyaya bizim hayatlarımızın hâlâ önemli olduğunu haber vermek zorundaydık.
05:43
Now, when technology allows more video of our pain and struggle
120
343950
5823
Şimdi, teknoloji, acımızın ve mücadelemizin
05:49
to be broadcast to the world,
121
349797
1821
dünyaya yayınlanmasına izin verdiğinde
05:51
we wonder, like, what is next?
122
351642
2468
merak ediyoruz, sırada ne var?
05:54
Our country feels more polarized than ever,
123
354134
3050
Ülkemiz her zamankinden daha kutuplaşmış
05:57
yet we are still being told to pull up our pants,
124
357208
3335
ama bize hâlâ pantolonumuzu yukarı çekmemizi,
06:00
be respectable, be less angry,
125
360567
2494
saygı göstermemizi, daha az kızgın olmamızı,
06:03
smile more and work harder.
126
363085
2458
daha çok gülmemizi, sıkı çalışmamızı söylüyorlar.
06:05
Even the attitudes of millennials themselves are overdue for an update.
127
365567
5163
Y jenerasyonunun kendi tavırlarının bile güncellemesi gecikmiş.
06:10
Research done by the Washington Post in 2015 about this supposedly "woke" group
128
370754
6195
Bu "uyanık" grup hakkında 2015'te Washington Post'un yaptığı araştırmada
06:16
found that 31 percent of white millennials think that blacks are lazier than whites,
129
376973
5413
beyaz Y jenerasyonunun %31'inin siyahilerin daha tembel olduğunu düşündüğü
06:22
and 23 percent say they're not as intelligent.
130
382410
3206
ve %23'ünün siyahilerin, onlar kadar zeki olmadığını söylediği bulundu.
06:26
These are, like, surprising things to me, and shocking.
131
386295
2783
Bunlar benim için şaşırtıcı ve şok edici şeyler.
06:29
And these responses are not that much different
132
389102
2229
Ve bu cevaplar, geçmişteki jenerasyonlardan
06:31
than generations in the past,
133
391355
1453
çok da farklı değil,
06:32
and it shows that unfortunately,
134
392832
1622
bu da maalesef gösteriyor ki
06:34
this generation is repeating the same old stereotypes
135
394478
3783
bu jenerasyon, geçmişteki basma kalıp yargıları ve klişeleri
06:38
and tropes of the past.
136
398285
1582
tekrar ediyor.
06:39
Now, a study conducted by David Binder Research and MTV in 2014 --
137
399891
4755
2014'te David Binder ve MTV tarafından yürütülen bir araştırma --
06:44
it found that 84 percent of young millennials were taught by their families
138
404670
4455
ailelerinin, genç Y jenerasyonunun %84'üne herkesin eşit olması gerektiğini
06:49
that everyone should be equal.
139
409149
1635
öğrettiğini ortaya çıkardı.
06:50
This is a really great thing, a really positive step.
140
410808
3076
Bu çok güzel bir şey, gerçekten pozitif bir adım.
06:53
But only 37 percent in that group
141
413908
2537
Ama bu grubun sadece yüzde 37'si
06:56
actually talked about race with their families.
142
416469
2346
aileleriyle gerçekten ırk hakkında konuşmuş.
06:59
So I could understand why things may be confusing to some.
143
419176
3395
Bir şeylerin neden bazı insanlara karışık geldiğini anlayabiliyorum.
07:02
There are definitely black millennials who are succeeding.
144
422595
3001
Kesinlikle başarı elde eden siyahi Y jenerasyonlular var.
07:05
Marvel's "Black Panther,"
145
425620
1846
Marvel'ın "Kara Panter"i,
07:07
directed by black millennial Ryan Coogler and showcasing many others,
146
427490
3946
siyahi bir Y jenerasyonlu Ryan Coogler yönetti, başkaları sergilendi,
07:11
broke all sorts of records.
147
431460
1564
türlü türlü rekor kırdı.
07:13
There's a crop of television shows by creatives like Donald Glover,
148
433048
3645
Donald Glover, Lena Waithe, Issa Rae gibi yaratıcıların
07:16
Lena Waithe and Issa Rae.
149
436717
1794
televizyon dizileri var.
07:18
Beyoncé is, like, the queen, right?
150
438535
1722
Beyoncé tam bir kraliçe, değil mi?
07:20
She is, like, everything.
151
440282
1628
O her şey.
07:22
Young black authors are winning awards,
152
442352
1955
Genç siyahi yazarlar ödüller kazanıyor,
07:24
Serena Williams is still dominating on the tennis court
153
444331
3367
Serena Williams hâlâ tenis kortlarına hükmediyor,
07:27
despite all her haters,
154
447722
1556
onu sevmeyenlere rağmen
07:29
and there's a crop of new politicians and activists running for office.
155
449302
3445
ve adaylığını koyan bir sürü yeni siyasetçi ve aktivist var.
07:33
So I don't want to, like, kill these moments of black joy
156
453381
2817
Ben de zevk aldığım tüm bu siyahi neşe anlarını
07:36
that I too revel in,
157
456222
1885
öldürmek istemiyorum
07:38
but I want to make it clear
158
458131
1579
ama şunu açıklamak istiyorum,
07:39
that these wins are too few and far between
159
459734
3127
bu kazançlar, 400 yıldır burada olan insanlar için
07:42
for a people that's been here for over 400 years.
160
462885
2656
fazla seyrek.
07:45
Like, that's insane, right?
161
465565
1612
Bu çılgınca, değil mi?
07:47
And most people still don't really understand the full picture, right?
162
467201
4086
Ve çoğu insan hâlâ büyük resmi anlayamıyor, değil mi?
07:51
Our stories are still misunderstood,
163
471311
2239
Hikâyelerimiz hâlâ yanlış anlaşılmış,
07:53
our bodies are still taken advantage of,
164
473574
2007
vücutlarımızdan hâlâ faydalanılıyor
07:55
and our voices?
165
475605
1151
ve sesimiz?
07:56
Our voices are silenced
166
476780
1444
Her gün verdiğimiz mücadeleyi
07:58
in a world that still shows little concern for our everyday struggles.
167
478248
3946
hâlâ pek de önemsemeyen bir dünyada sesimiz susturuluyor.
08:02
So our stories need to be told
168
482541
1898
Bu yüzden hikâyelerimiz anlatılmalı,
08:04
in a multitude of ways
169
484463
1831
çok çeşitli şekillerle,
08:06
by a range of voices
170
486318
1493
bir dizi ses tarafından,
08:07
talking about diverse and nuanced topics,
171
487835
2506
çeşitli ve incelikli konularda konuşulmalı
08:10
and they really need to be listened to.
172
490365
1868
ve gerçekten dinlenmeliler.
08:12
And it is not just here in America, right?
173
492257
2459
Üstelik sadece Amerika'da değil, değil mi?
08:14
It's all around the world.
174
494740
1461
Tüm dünyada böyle.
08:16
Millennials make up 27 percent of the world's population.
175
496225
3656
Y jenerasyonu, dünya popülasyonunun yüzde 27'sini oluşturuyor.
08:19
That's around two billion people.
176
499905
2315
Bu yaklaşık iki milyar insan demek.
08:22
And with countries like India, China, Indonesia and Brazil,
177
502244
3885
Birleşmiş Milletler'in yanı sıra Hindistan'da, Çin'de,
08:26
along with the United States,
178
506153
1871
Endonezya'da, Bali'de
08:28
accounting for 50 percent of the world's millennials,
179
508048
2858
dünyadaki Y jenerasyonunun %50'sini oluşturan bu yerlerde,
08:30
it's clear that the white, often male, heterosexual narrative of the millennial
180
510930
5220
Y jenerasyonunun beyaz, genelde erkek, heteroseksüel hikâyesi,
08:36
is only telling half the story.
181
516174
2238
hikâyenin sadece yarısını anlatıyor.
08:38
Now, there's many people trying to broaden the palette.
182
518436
2593
Paleti genişletmeye çalışan bir sürü insan var.
08:41
They're fighting to get their stories told and bust the millennial stereotype.
183
521053
3740
Hikâyelerini anlatmaya ve Y jenerasyonu kalıp yargısını kırmaya çalışıyorlar.
08:44
Whether it's students in South Africa protesting statues of Cecil Rhodes,
184
524817
4242
Güney Afrika'da Cecil Rhodes heykellerini protesto eden öğrenciler de,
08:49
Michaela Coel making us laugh from the UK,
185
529083
2996
İngiltere'den bizi güldüren Michaela Coel de,
08:52
or Uche Eze, who's framing views about Nigerian life, online.
186
532103
3888
Nijeryalı hayatı hakkındaki görüşleri online olarak şekillendiren Uche Eze de.
08:56
But I want to make it clear --
187
536511
1452
Ama şunu belirtmek istiyorum--
08:57
I want to make it really clear to everyone
188
537987
2013
şunu herkese açıklamak istiyorum,
09:00
that just because things look more equal than they did
189
540024
2767
bir şeylerin 20. yüzyılda olduğundan
09:02
in the 20th century,
190
542815
1330
daha eşit görünmesi,
09:04
doesn't mean that things are equitable at all.
191
544169
2914
her şeyin adil olduğu anlamına gelmiyor.
09:07
It doesn't mean our experiences are equitable,
192
547107
2265
Deneyimlerimizin adil olduğu anlamına gelmiyor
09:09
and it certainly doesn't mean that a post-racial society,
193
549396
3257
ve kesinlikle ırkçılığı aşmış bir toplumun,
09:12
that thing that we talked about so much,
194
552677
1996
hakkında bu kadar çok konuştuğumuz şeyin,
09:14
ever became close to being a reality.
195
554697
2368
gerçekleşmeye yaklaştığı anlamına gelmiyor.
09:17
I think of Joelle,
196
557943
1151
Joelle'i düşünüyorum,
09:19
a middle-class 20-something who did everything the "right way,"
197
559118
3680
orta sınıflı 20 yaşlarında her şeyi "doğru yoldan" yapan biri
09:22
but she couldn't go to her dream school, because it was simply too expensive.
198
562822
3882
ama hayallerindeki okula gidemedi çünkü çok pahalıydı.
09:26
Or Jalessa,
199
566728
1262
Veya Jalessa,
09:28
who knows she can't be mediocre at her job
200
568014
2620
beyaz yaşıtları gibi işini orta derecede yapamayacağını
09:30
the same way that her white peers can.
201
570658
2897
bilen biri.
09:34
Or Trina, who knows that people judge her unconventional family choices
202
574202
4221
Veya Trina, eğer beyaz bir kadın olsaydı insanların alışılmadık ailevi kararlarını
09:38
in a different way than if she were a white woman.
203
578447
2679
daha farklı yargılayacağını bilen biri.
09:41
Or actor AB,
204
581150
1564
Veya oyuncu AB,
09:42
who knows that the roles he takes and gets in Hollywood are different
205
582738
3856
Hollywood'da aldığı rollerin ten rengi yüzünden farklı olduğunu
09:46
because of his skin color.
206
586618
1390
bilen biri.
09:49
And then there's Simon.
207
589140
1470
Bir de Simon var.
09:50
So Simon, by all means, would be an example of someone who's made it.
208
590634
4221
Simon, şüphesiz bir şekilde bir başarı örneği olurdu.
09:54
He's a CFO at a tech company in San Francisco,
209
594879
3211
San Francisco'da bir teknoloji şirketinin mali işler müdürü,
09:58
he has a degree from MIT
210
598114
2241
MIT'den mezun olmuş
10:00
and he's worked at some of the hottest tech companies in the world.
211
600379
3335
ve dünyanın en yeni teknoloji şirketlerinin bazılarında çalışmış.
10:04
But when I asked Simon if he had achieved the American dream,
212
604487
6309
Ama Simon'a Amerikan rüyasına ulaşıp ulaşamadığını sorduğumda
10:10
it took him a while to respond.
213
610820
2314
cevap vermesi biraz zaman aldı.
10:14
While acknowledging that he had a really comfortable life,
214
614185
3406
Gerçekten rahat bir hayatı olduğunu kabul ederken,
10:17
he admitted that under different circumstances,
215
617615
2971
kabul etti ki farklı şartlar altında
10:20
he might have chosen a different path.
216
620610
2008
daha farklı bir yol seçebilirdi.
10:23
Simon really loves photography,
217
623038
1957
Simon fotoğrafçılığı çok seviyor
10:25
but that was never a real option for him.
218
625851
2367
ama bu, onun için hiç gerçek bir seçenek olmamış.
10:29
"My parents weren't able to subsidize me
219
629185
1933
"Ailem bana böyle bir şey için
10:31
through that sort of thing," Simon said.
220
631142
2002
para yardımı yapamazdı," dedi Simon.
10:33
"Maybe that's something my children could do."
221
633509
2172
"Belki bunu çocuklarım yapabilir."
10:36
So it's these kinds of stories --
222
636355
1731
İşte bu tarz hikâyeler --
10:38
the quieter, more subtle ones --
223
638110
2183
daha sessiz olan, göze çarpmayanlar --
10:40
that reveal the often unique and untold stories of black millennials
224
640317
4328
genelde Y jenerasyonunun eşsiz ve söylenmemiş hikâyelerini ortaya çıkarıp
10:44
that show how even dreaming may differ between communities.
225
644669
4112
topluluklar arasında hayal etmenin bile nasıl farklı olduğunu gösteriyor.
10:48
So we really need to listen and hear the stories of this generation,
226
648805
3812
Bu yüzden bu jenerasyonun hikâyelerini gerçekten dinlemeli ve duymalıyız,
10:52
now more than ever,
227
652641
1532
her zamankinden çok şimdi,
10:54
as the baby boomers age and millennials come to prominence.
228
654197
3304
1946-1964 arası doğanlar yaşlanıp Y jenerasyonu öne çıkarken.
10:57
We can talk all we want to about pickling businesses in Brooklyn
229
657525
6156
İstediğimiz kadar Brooklyn'de iş paklamaları veya avokadolu tostlar
11:03
or avocado toast,
230
663705
1784
hakkında konuşabiliriz
11:05
but leaving out the stories and the voices of black millennials,
231
665513
3009
ama siyahi Y jenerasyonunun, nüfusun büyük bir kısmının
11:08
large swaths of the population --
232
668546
1689
seslerini ve hikâyelerini duymazdan gelmek
11:10
it will only increase divisions.
233
670259
1844
sadece bölünmeyi arttıracaktır.
11:12
So stories of black millennials, brown millennials
234
672127
2343
Bu yüzden siyahi ve beyaz olmayan Y jenerasyonunun
11:14
and all millennials of color
235
674494
1390
ve tüm renklerdeki insanların
11:15
really need to be told,
236
675908
1162
hikâyeleri anlatılmalı
11:17
and they also need to be listened to.
237
677094
1858
ve aynı zamanda dinlenmeli.
11:18
We'd be a far better-off country and world.
238
678976
3018
Ülkemiz ve dünyamız çok daha iyi bir durumda olur.
11:22
Thank you.
239
682448
1151
Teşekkürler.
11:23
(Applause)
240
683623
3583
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7