Black life at the intersection of birth and death | Mwende "FreeQuency" Katwiwa

41,142 views ・ 2018-02-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zisan Bas Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
My name is Mwende Katwiwa
0
12560
2159
Benim adım Mwende Katwiwa
00:15
and I am a poet,
1
15680
1456
ve ben bir şair
00:17
a Pan-Africanist
2
17160
1416
Pan-Afrikanist
00:18
and a freedom fighter.
3
18600
1480
ve özgürlük savaşçısıyım
00:21
I was 23 years old
4
21000
1376
Üreme Adaletini ilk duyduğumda
00:22
when I first heard about Reproductive Justice.
5
22400
2280
23 yaşındaydım.
00:25
I was working at Women with a Vision,
6
25440
2136
"Vizyon Sahibi Kadınlar" da çalışıyordum
00:27
where I learned that Reproductive Justice was defined by Sister Song as:
7
27600
4056
orada Sister Song'un tanımıyla Üreme Adaletinin ne olduğunu öğrendim:
00:31
One: A woman's right to decide if and when she will have a baby
8
31680
4416
Bir: Bir kadının ne zaman çocuk istediğini karar verme hakkı
00:36
and the conditions under which she will give birth.
9
36120
2616
ve doğum yapma şartlarını kendi belirlemesi.
00:38
Two: A woman's right to decide if she will not have a baby
10
38760
3576
İki: Bir kadının çocuk yapmamayı seçme hakkı ve bunu nasıl
00:42
and her options for preventing or ending a pregnancy.
11
42360
3096
önleyeceğini veya hamileliğini nasıl sonlandıracağını seçmesi.
00:45
And three: A woman's right to parent the children she already has
12
45480
4136
Ve üç: Bir kadının sahip olduğu çocuğa güvenli ve sağlıklı
00:49
in safe and healthy environments
13
49640
1776
bir ortamda ebeveynlik yapması.
00:51
without fear of violence
14
51440
1696
Herhangi birinden veya devletten
00:53
from individuals or the government.
15
53160
2080
şiddet görme korkusu yaşamadan.
00:56
I've always wanted to be a mother.
16
56320
1680
Hep anne olmak istemişimdir.
00:59
Growing up, I heard all about the joys of motherhood.
17
59440
3456
Büyürken, anne olmanın ne kadar büyük bir mutluluk olduğu hakkında şeyler duyardım.
01:02
I used to dream of watching my womb weave wonder into this world.
18
62920
3400
Rahmimin bu dünyaya bir mucize getireceğini hayal ederdim.
01:07
See, I knew I was young.
19
67040
1696
Küçük olduğumu biliyordum
01:08
But I figured,
20
68760
1216
ama fark ettim ki bu kadar büyük bir şeyi
01:10
it couldn't hurt to start planning for something so big, so early.
21
70000
3520
erkenden planlamaya başlamak kimseye zarar vermezdi.
01:15
But now,
22
75200
1200
Ama şimdi
01:17
I'm 26 years old.
23
77319
1441
26 yaşındayım.
01:19
And I don't know if I have what it takes to stomach motherhood in this country.
24
79400
3760
Ama bu ülkede annelik yapabilecek güce sahip olduğuma emin değilim.
01:23
See, over the years, America has taught me more about parenting
25
83760
2976
Yıllardır, Amerika bana ebeveynlik hakkında bu konuyu ele alan
01:26
than any book on the subject.
26
86760
1776
herhangi bir kitaptan daha fazla şey öğretti.
01:28
It has taught me how some women give birth to babies
27
88560
2456
Bana bazı kadınların bebeklere, bazı kadınların ise
01:31
and others to suspects.
28
91040
1896
şüpheli şahıslara doğum yaptığını öğretti.
01:32
It has taught me that this body will birth kin
29
92960
2576
Bana bu vücudun üniversite mezunu çocuklar yerine
01:35
who are more likely to be held in prison cells
30
95560
2576
hapse girmeye daha yatkın çocuklar
01:38
than to hold college degrees.
31
98160
2000
doğuracağını öğretti.
01:40
There is something about being Black in America
32
100720
3736
Amerika'da siyah biri olmakta
01:44
that has made motherhood seem
33
104480
1400
anneliği zormuş gibi gösteren
01:47
complicated.
34
107160
1200
bir şey var.
01:49
Seem like,
35
109480
1216
Yani, çocuklarımı hayatta tutmak
01:50
I don't know what to do to raise my kids right
36
110720
2176
ve iyi yetiştirmek için
01:52
and keep them alive.
37
112920
1336
ne yapmam gerektiğini bilmiyormuşum gibi görünüyor.
01:54
Do I tell my son not to steal because it is wrong,
38
114280
2536
Oğluma çalmanın kötü bir şey olduğunu mu
01:56
or because they will use it to justify his death?
39
116840
2320
yoksa onu öldürmek için bir sebep olduğunu mu söyleyeceğim?
01:59
Do I tell him
40
119800
1216
Ona şekerinin ve çayının
02:01
that even if he pays for his Skittles and sweet tea
41
121040
2576
fiyatını ödese bile yinede onu izleyenlerin olacağını
02:03
there will still be those who will watch him
42
123640
2096
02:05
and see a criminal before child;
43
125760
2496
onu bir çocuk yerine bir suçlu olarak göreceklerini
02:08
who will call the police and not wait for them to come.
44
128280
2936
polisi arayıp gelmesini bekleyemeceklerini söyleyecek miyim?
Polisin gelmesini istiyor muyum ki?
02:11
Do I even want the police to come?
45
131240
2216
02:13
Too many Sean Bells go off in my head when I consider calling 911.
46
133480
4016
911'i aramayı düşündüğümde kafamda bir sürü Sean Bell'ler beliriyor.
02:17
I will not take it for Oscar Grant-ed that they will not come and kill my son.
47
137520
3880
Oscar Grant gibi oğlumu öldürmeyeceklerinden emin olamayacağım.
02:21
So, we may have gotten rid of the nooses,
48
141919
2177
İlmeklerden kurtulmuş olabiliriz
ama ben yinede siyah çocukları öldürüp
02:24
but I still consider it lynching when they murder Black boys
49
144120
2856
vücutlarını dört saat boyunca güneşin altında bırakmaya linç etmek diyorum.
02:27
and leave their bodies for four hours in the sun.
50
147000
2320
02:30
As a historical reminder
51
150040
2176
Tarihi bir hatırlatma olarak
02:32
that there is something about being Black in America
52
152240
3616
Amerika'da siyah biri olmak
02:35
that has made motherhood sound
53
155880
1896
anneliği yas tutmak gibi
02:37
like mourning.
54
157800
1360
hissettiriyor.
02:39
Sound like one morning I could wake up
55
159880
1856
Sanki bir gün uyanıp, oğlumu
02:41
and see my son as a repeat of last week's story.
56
161760
3056
geçen haftanın haberlerinin tekrarında görebilirim.
02:44
Sound like I could wake up and realize
57
164840
1896
Sanki bir gün uyanıp kızımın
02:46
the death of my daughter wouldn't even be newsworthy.
58
166760
2496
ölüm haberinin haber olmaya bile değmediğini görebilirim.
02:49
So you can't tell me that Sandra Bland is the only Black woman
59
169280
3216
Bu yüzden bana sessizliğimizden daha fazlasını hak eden
tek siyah kadının Sandra Bland olduğunu söyleyemezsiniz.
02:52
whose violence deserves more than our silence.
60
172520
2576
Ya ölümlerini hatırlamamız gerekecek olan
02:55
What about our other dark-skinned daughters in distress
61
175120
2616
02:57
whose deaths we have yet to remember?
62
177760
1776
diğer acı içindeki koyu tenli kızlarımız?
02:59
What about our children
63
179560
1216
Ya hayatları sizin cinsinize benzemeyen çocuklarımız?
03:00
whose lives don't fit neatly between the lives of your genders?
64
180800
2976
03:03
See, apparently, nothing is a great protector
65
183800
2136
Görünüşe göre, böyle bir vücuda sahip olunca
03:05
if you come out of a body that looks like this.
66
185960
2280
hiçbir şey yeterince iyi bir koruyucu değil.
03:08
See, there is something about being Black in America
67
188720
3896
Amerika'da siyah biri olmakta
03:12
that has made motherhood sound
68
192640
1936
bana anne olmayı isteyip istemediğimden
03:14
like something I'm not sure I look forward to.
69
194600
2160
şüphe duyurtacak bir şey var.
03:17
I've written too many poems about dead Black children to be naïve
70
197920
5616
Ölü siyah çocuklar hakkında o kadar çok şiir yazdım ki ve bir gün
kendi çocuklarımın hakkında da şiirler yazılabileceğinin farkındayım.
03:23
about the fact that there could one day be a poem written about my kids.
71
203560
4360
03:28
But I do not want to be a mother who gave birth to poems.
72
208600
3120
Ama ben şiirler doğuran bir anne olmak istemiyorum.
03:32
I do not want a stanza for a son
73
212480
2576
Bir çocuk yerine bir kıta istemiyorum
03:35
nor a line for a little girl
74
215080
2176
ya da küçük bir kız yerine bir satır
03:37
nor a footnote for a child who doesn't fit into this world.
75
217280
3000
ya da bu dünyaya uymayan bir çocuk yerine bir dipnot.
03:40
No.
76
220960
1216
Hayır.
Şiir sayfalarında yıllarca yaşayacak ama benden bile daha fazla
03:42
I do not want children who will live forever
77
222200
2216
03:44
in the pages of poetry,
78
224440
1736
yaşamayacak olan çocuklar istemiyorum.
03:46
yet can't seem to outlive
79
226200
2136
03:48
me.
80
228360
1216
03:49
(Applause)
81
229600
6520
(Alkışlar)
03:58
I was invited to the TEDWomen conference
82
238720
2256
TEDKadınlar konferansına bir şiir okumak
04:01
to perform a poem.
83
241000
1200
için çağırılmıştım
04:03
But for me, poetry is not about art and performance.
84
243240
3520
ama benim için şiir sanat veya bir performans değil.
04:07
It is a form of protest.
85
247440
2120
O bir protesto şekli.
04:10
Yesterday,
86
250640
1256
Dün
04:11
during rehearsal,
87
251920
1656
provalarda
04:13
I was told that there had been
88
253600
2056
bana siyahların hayatının önemi hakkında
04:15
two to three recent TED Talks about Black Lives Matter.
89
255680
3240
yakınlarda iki, üç tane daha TED konuşması yapıldığı
04:19
That maybe I should cut down my TED Talk
90
259960
3496
ve belki de TED konuşmamı kısaltmam gerektiği söylendi.
04:23
so it could "just" be about Reproductive Justice.
91
263480
2600
Böylece sadece Üreme Hakkı ile alakalı olacaktı
04:27
But that poem and this talk
92
267280
2376
ama o şiir ve bu konuşmam
04:29
is fundamentally about my inability to separate the two.
93
269680
3080
esasen benim bu iki konuyu ayıramamam hakkında.
04:33
I was 21 years old --
94
273920
1216
21 yaşındaydım.
04:35
(Applause)
95
275160
7000
(Alkışlar)
04:43
I was 21 years old when Trayvon Martin was murdered.
96
283360
2920
Trayvon Martin öldürüldüğünde 21 yaşındaydım.
04:47
Trayvon Martin, a 17-year-old Black boy,
97
287360
3696
Trayvon Martin, 17 yaşında bir siyah erkek
04:51
a Black child,
98
291080
1536
bir siyah çocuk
04:52
reminded me
99
292640
1536
bana hatırlattı ki
04:54
reminded us
100
294200
1536
bize hatırlattı ki
04:55
how little this nation actually values Black life.
101
295760
2880
bu ülke siyahların hayatına çok az değer veriyor.
04:59
The hashtag #BlackLivesMatter
102
299760
2216
#BlackLivesMatter etiketi
05:02
became the most recognized call
103
302000
2456
siyah insanlar ve çocuklarımız için
05:04
for Black people and our children
104
304480
2496
en tanınan çağrı hâline geldi
05:07
to live in safe environments and healthy communities
105
307000
2856
güvenli bir çevrede ve sağlıklı bir toplum içinde yaşamak için
05:09
without fear
106
309880
1336
insanlar veya devletten gelecek şiddetten korkmadan.
05:11
from violence from individuals or the state or government.
107
311240
3360
05:15
Months later,
108
315960
1496
Aylar sonra
05:17
when George Zimmerman was not held responsible
109
317480
2176
George Zimmerman, Travyon Martin cinayetinde
05:19
for murdering Trayvon Martin,
110
319680
2056
suçlu bulunmadığı zaman
05:21
I heard Sybrina Fulton,
111
321760
1536
Trayvon Martin'in annesi
05:23
Trayvon Martin's mother, speak.
112
323320
1560
Sybrina Fulton'un konuşmasını dinledim.
05:26
Her testimony so deeply impacted me
113
326160
3056
İfadesi beni o kadar derinden etkiledi ki
05:29
that I found myself constantly asking,
114
329240
2000
bu ten rengi ile Amerika'da annelik
05:32
what would it mean to mother in the United Stated of America
115
332280
2816
yapmak ne anlama gelir diye kendi kendime sormaya başladım.
05:35
in this skin?
116
335120
1200
05:37
What does motherhood really mean,
117
337040
1816
Bana benzeyen birçok kişi için
05:38
when for so many who look like me
118
338880
2136
annelik gerçekten ne anlama geliyor
yas tutmakla eş anlamlı mı?
05:41
it is synonymous with mourning?
119
341040
2000
05:45
Without realizing it,
120
345400
1296
Farkında olmadan
05:46
I had begun to link the Reproductive Justice framework
121
346720
3136
Üreme Adaletinin yapısını
05:49
and the Movement for Black Lives.
122
349880
1840
ve Siyah Hayatlar Hareketini birleştirmeye başlamıştım.
05:52
As I learned more about Reproductive Justice
123
352800
2096
Üreme Adaleti hakkında Vizyon Sahibi Kadınlarda
05:54
at Women With A Vision,
124
354920
1376
daha çok şey öğrendikçe
05:56
and as I continued to be active in the Movement for Black Lives,
125
356320
3736
ve Siyah Hayatlar Hareketinde aktif olmaya devam ettiğimde
bu benzerlikleri başkalarınında görmesini ve hissetmesini istedim.
06:00
I found myself wanting others to see and feel these similarities.
126
360080
3800
06:04
I found myself asking:
127
364760
2016
Kendime sormaya başladım.
06:06
Whose job is it in times like this
128
366800
2776
Böyle zamanlarda fikirleri, gerçekleri
06:09
to connect ideas realities and people?
129
369600
3160
ve insanları birleştirmek kimin görevidir?
06:14
I want to dedicate this talk and that poem
130
374280
2576
Bu konuşmayı ve şiiri
06:16
to Constance Malcolm.
131
376880
1440
vakti gelmeden öldürülen ve
başka bir siyah çocuk olan Ramarley Graham'ın annesi
06:19
She is the mother of Ramarley Graham
132
379080
2616
Constance Malcolm'a ithaf etmek istiyorum.
06:21
who was another Black child
133
381720
1576
06:23
who was murdered before their time.
134
383320
1680
06:26
She reminded me once over dinner,
135
386320
1696
Bir akşam yemeğinde
ben o şiiri yazmak için uğraşırken
06:28
as I was struggling to write that poem,
136
388040
2256
bana dedi ki: "sanatçının işi
06:30
that it is the artist's job
137
390320
1896
insanların gömmeye çalıştığı hikâyeleri
06:32
to unearth stories that people try to bury
138
392240
2696
06:34
with shovels of complacency and time.
139
394960
2480
sevinç ve zaman kürekleriyle gün yüzüne çıkarmaktır."
06:38
Recently,
140
398840
1296
Geçenlerde
Toni Morrison şöyle yazmıştı:
06:40
Toni Morrison wrote,
141
400160
1240
06:42
"In times of dread,
142
402360
1776
"Korku dolu zamanlarda
sanatçılar asla sessiz kalmayı seçmemeli
06:44
artists must never choose to remain silent.
143
404160
2400
06:47
There is no time for self-pity,
144
407400
2136
kendine acımaya vakit yok
06:49
no room for fear."
145
409560
1360
ve korkuya yer yok."
Dün, provalarda
06:52
Yesterday, during rehearsal,
146
412200
1936
06:54
when I was told that I should
147
414160
1416
siyah insanları anlatan kısmı konuşmamdan çıkarmam
06:55
"maybe cut the Black Lives Matter portion from my talk,"
148
415600
3376
gerektiği söylendiğinde, bir an içimi korku kapladı.
06:59
I found myself fearful for a moment.
149
419000
1880
07:01
Fearful that again our stories were being denied
150
421800
2536
Hikâyelerimizin yine anlatılmayı hak ettiği
sahnelerde reddedildiğinden korktum.
07:04
the very stages they deserve to be told on.
151
424360
2120
07:07
And then I remembered the words I had just spoken.
152
427600
2680
Sonra biraz önce söylediğim sözleri hatırladım:
07:11
"In times of dread,
153
431320
1856
"Korku dolu zamanlarda
07:13
artists must never choose to remain silent.
154
433200
2920
sanatçılar asla sessiz kalmayı seçmemeli
07:17
There is no time for self-pity.
155
437120
2216
kendine acımaya vakit yok
07:19
(Applause)
156
439360
6760
(Alkışlar)
07:27
There is no time for self-pity.
157
447600
2616
kendine acımaya vakit yok
07:30
And no room for fear."
158
450240
1600
ve korkuya yer yok."
07:32
And I have made my choice.
159
452560
2096
Ve ben kararımı aldım
07:34
And I am always choosing.
160
454680
1900
ve her zaman bir seçim yapıyorum.
07:37
Thank you.
161
457120
1456
Teşekkürler.
(Alkışlama)
07:38
(Applause)
162
458600
6480
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7