The case for curiosity-driven research | Suzie Sheehy

90,159 views ・ 2018-11-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Osman SAYGINER Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
In the late 19th century, scientists were trying to solve a mystery.
0
12873
4760
19. yüzyılın sonlarına doğru, bilim insanları
bir gizemi çözmeye çalışıyorlardı.
00:18
They found that if they had a vacuum tube like this one
1
18254
3514
Ve şunu buldular; eğer bunun gibi bir vakum tüpleri olsaydı
00:21
and applied a high voltage across it,
2
21792
2627
ve içerisinden yüksek voltaj geçirilseydi,
00:24
something strange happened.
3
24443
1715
böyle ilginç bir şey meydana gelirdi.
00:36
They called them cathode rays.
4
36666
2420
Bunu katot ışını olarak adlandırdılar.
00:39
But the question was: What were they made of?
5
39531
2798
Ancak buradaki soru şu: Bu neyden oluşuyor?
00:42
In England, the 19th-century physicist J.J. Thompson
6
42858
3873
19. yüzyılda İngiltere'de bulunan fizikçi J.J. Thompson,
00:46
conducted experiments using magnets and electricity, like this.
7
46755
4267
buna benzer bir deneyi elektrik ve mıknatıslar kullanarak gerçekleştirdi.
00:57
And he came to an incredible revelation.
8
57552
2666
Ve inanılmaz bir şey açığa çıkardı.
01:00
These rays were made of negatively charged particles
9
60956
3534
Bu ışınlar, negatif yüklü parçacıklardan oluşuyordu
01:04
around 2,000 times lighter than the hydrogen atom,
10
64514
3992
ve bildikleri en küçük şey olan hidrojen atomundan
01:08
the smallest thing they knew.
11
68530
1809
neredeyse 2.000 kat daha hafifti.
01:10
So Thompson had discovered the first subatomic particle,
12
70673
4214
Yani Thompson, ilk atomaltı parçacığı keşfetmişti.
01:14
which we now call electrons.
13
74911
1866
Yani bu günümüzde bildiğimiz elektron.
01:17
Now, at the time, this seemed to be a completely impractical discovery.
14
77561
3833
Tabii, bu o zaman çok da uygulaması olmayan bir keşif gibi düşünüldü.
01:21
I mean, Thompson didn't think there were any applications of electrons.
15
81418
3572
Yani Thompson elektronlar ile pratik bir uygulamanın olmadığını düşündü.
01:25
Around his lab in Cambridge, he used to like to propose a toast:
16
85653
4273
Cambridge'teki laboratuvarı etrafındakilere kadeh kaldırırdı:
01:29
"To the electron.
17
89950
1349
"Elektrona.
01:31
May it never be of use to anybody."
18
91323
2150
Kimsenin asla kullanmayacağı bir şey!"
01:33
(Laughter)
19
93497
2031
(Gülüşmeler)
01:36
He was strongly in favor of doing research out of sheer curiosity,
20
96085
3921
Dünyayı daha derinlemesine anlayabilmek için
01:40
to arrive at a deeper understanding of the world.
21
100030
3333
safiyane bir merak ile araştırmalarını yapma taraftarıydı.
01:43
And what he found did cause a revolution in science.
22
103696
3984
Ancak bulduğu şey, bilim dünyasında devrim meydana getirdi.
01:47
But it also caused a second, unexpected revolution in technology.
23
107704
4901
Aynı zamanda teknolojide beklenmeyen ikinci büyük devrime sebep oldu.
01:53
Today, I'd like to make a case for curiosity-driven research,
24
113582
4333
Ben bugün, merak merkezli araştırma konusunda yeni bir konu açmak istiyorum,
01:57
because without it,
25
117939
1436
çünkü merak olmadan,
01:59
none of the technologies I'll talk about today
26
119399
2496
benim bugün konuşacağım teknolojilerin hiçbirisi
02:01
would have been possible.
27
121919
1666
mümkün olmazdı.
02:04
Now, what Thompson found here has actually changed our view of reality.
28
124077
4691
Burada Thompson'ın bulduğu şey aslında gerçeğe olan bakış açımızı değiştirdi.
02:08
I mean, I think I'm standing on a stage,
29
128792
2888
Demek istediğim, ben şu anda sahnede durduğumu düşünüyorum
02:11
and you think you're sitting in a seat.
30
131704
2040
ve siz de koltuklarınızda oturduğunuzu düşünüyorsunuz.
02:13
But that's just the electrons in your body
31
133768
2024
Ancak bu sadece, vücudunuzdaki elektronların
02:15
pushing back against the electrons in the seat,
32
135816
2769
yer çekimine karşı, koltuktaki elektronlara doğru
02:18
opposing the force of gravity.
33
138609
2000
bir itiş uygulaması.
02:21
You're not even really touching the seat.
34
141330
2660
Hatta koltuklara bile gerçekten dokunmuyorsunuz.
02:24
You're hovering ever so slightly above it.
35
144014
3841
Hafifçe üstünde havada duruyorsunuz.
02:29
But in many ways, our modern society was actually built on this discovery.
36
149260
3801
Ancak birçok yönden, günümüz modern toplumu aslında bu keşif üzerine kuruldu.
02:33
I mean, these tubes were the start of electronics.
37
153085
2500
Söylemeye çalıştığım şey, bu tüpler elektroniğin başlangıcıydı.
02:35
And then for many years,
38
155609
1494
Ve sonrasında yıllarca
02:37
most of us actually had one of these, if you remember, in your living room,
39
157127
3712
birçoğumuzda bunlardan bir tanesi vardı, eğer oturma odalarınızdaki
02:40
in cathode-ray tube televisions.
40
160863
2133
televizyonu hatırlıyorsanız, bunlar katot tüplüydüler.
02:43
But -- I mean, how impoverished would our lives be
41
163895
2714
Ancak söylemeye çalıştığım şey, bundan icat edilen tek buluş
02:46
if the only invention that had come from here was the television?
42
166633
3510
televizyon olsaydı, hayatlarımız ne kadar da kısırlaşırdı değil mi?
02:50
(Laughter)
43
170167
2196
(Gülüşmeler)
02:52
Thankfully, this tube was just a start,
44
172387
2682
Çok şükür ki bu tüp sadece başlangıçtı.
02:55
because something else happens when the electrons here
45
175093
2735
Çünkü elektronlar tüpün içinde bir metale çarptığı zaman,
02:57
hit the piece of metal inside the tube.
46
177852
2336
başka bir şeyler oluyor.
03:00
Let me show you.
47
180212
1150
Hadi size göstereyim.
03:04
Pop this one back on.
48
184599
1400
Bunu açalım.
03:07
So as the electrons screech to a halt inside the metal,
49
187163
3031
Elektronlar metalin içerisinde duraksadıklarında cızırdarlar,
03:10
their energy gets thrown out again
50
190218
2175
enerjileri yüksek enerjili ışık olarak
03:12
in a form of high-energy light, which we call X-rays.
51
192417
3646
dışarı atılır ve biz bunu X ışınları olarak adlandırıyoruz.
03:16
(Buzzing)
52
196087
2610
(Cızırtı sesi)
03:19
(Buzzing)
53
199793
1150
(Cızırtı sesi)
03:21
And within 15 years of discovering the electron,
54
201661
3226
Ve elektronların keşfinden itibaren 15 yıl içerisinde,
03:24
these X-rays were being used to make images inside the human body,
55
204911
4595
X-ışınları insan vücudunun içini görüntülemek için kullanılmaya başlandı,
03:29
helping soldiers' lives being saved by surgeons,
56
209530
4292
cerrahlar tarafından askerlerin vücutlarındaki mermi
03:33
who could then find pieces of bullets and shrapnel inside their bodies.
57
213846
3612
ve şarapnel parçalarını bulmak için ve hayatlarını kurtabilmek için kullanıldı.
03:38
But there's no way we could have come up with that technology
58
218236
2985
Ancak bu teknolojiye bilim insanlarına daha iyi cerrahi araçlar
03:41
by asking scientists to build better surgical probes.
59
221245
3373
geliştirmelerini söyleyerek ulaşmak mümkün değildir.
03:45
Only research done out of sheer curiosity, with no application in mind,
60
225220
4881
Herhangi bir uygulama hedefi gütmeden,
yalnızca saf merak ile yapılan araştırmalar,
03:50
could have given us the discovery of the electron and X-rays.
61
230125
3896
elektron ve X-ışınlarının keşfine yardımcı oldu.
03:54
Now, this tube also threw open the gates for our understanding of the universe
62
234990
5071
Bugün bu tüp, evrenin anlaşılması için, parçaçık fiziği alanında
04:00
and the field of particle physics,
63
240085
2198
yeni kapıların açılmasına yardımcı oluyor,
04:02
because it's also the first, very simple particle accelerator.
64
242307
4553
çünkü bu tüp aynı zamanda ilk
ve oldukça basit bir parçacık ivmelendiricisi.
04:07
Now, I'm an accelerator physicist, so I design particle accelerators,
65
247785
4174
Ben bir ivmelendirme fizikçisiyim, ivmelendiriciler tasarlıyorum
04:11
and I try and understand how beams behave.
66
251983
2510
ve ışınların davranışlarını anlamaya çalışıyorum.
04:15
And my field's a bit unusual,
67
255229
1724
Ancak benim alanım biraz alışılagelenin dışında,
04:16
because it crosses between curiosity-driven research
68
256977
3672
çünkü merak temelli araştırma ve teknoloji ile
04:20
and technology with real-world applications.
69
260673
3276
gerçek dünya uygulamalarının kesişiminde bulunuyor.
04:24
But it's the combination of those two things
70
264586
2103
Ama bu iki alanın karışımı olması
04:26
that gets me really excited about what I do.
71
266713
3207
yaptığım iş konusunde beni gerçekten çok heyecanlandırıyor.
04:30
Now, over the last 100 years,
72
270704
1731
Şimdi 100 yılın üstünde,
04:32
there have been far too many examples for me to list them all.
73
272459
2909
bugüne kadar sıralayabileceğim birçok örnek var.
04:35
But I want to share with you just a few.
74
275392
2153
Ama sizinle sadece birkaçını paylaşmak istiyorum.
04:37
In 1928, a physicist named Paul Dirac found something strange in his equations.
75
277569
5731
1928 yılında, fizikçi Paul Dirac denklemlerinde ilginç bir şey keşfetti.
04:43
And he predicted, based purely on mathematical insight,
76
283938
4405
Ve tamamen sadece saf matematik kullanarak
04:48
that there ought to be a second kind of matter,
77
288367
2770
ikinci tür bir madde olabileceğini öngördü,
04:51
the opposite to normal matter,
78
291161
2178
bu bilinen maddeye tamamen karşıt
04:53
that literally annihilates when it comes in contact:
79
293363
3467
ve tam anlamıyla temas kurulduğunda ortadan anında kaybolan:
04:57
antimatter.
80
297379
1150
Karşı-madde.
04:59
I mean, the idea sounded ridiculous.
81
299760
2214
Aslında bu fikir oldukça saçma geliyor.
05:02
But within four years, they'd found it.
82
302427
2396
Ancak takip eden dört yıl içerisinde bunu buldular.
05:04
And nowadays, we use it every day in hospitals,
83
304847
2286
Ve günümüzde bunu, hergün hastanelerde kullanıyoruz,
05:07
in positron emission tomography, or PET scans, used for detecting disease.
84
307157
4719
pozitron emisyonlu tomografide,
PET tarayıcılarda, hastalığı tanımlamak için kullanılıyor.
05:13
Or, take these X-rays.
85
313655
1666
Hatta bu X ışınlarını ele alalım.
05:15
If you can get these electrons up to a higher energy,
86
315861
2524
Eğer bu elektronlar ile daha yüksek enerjilere çıkabilirseniz,
05:18
so about 1,000 times higher than this tube,
87
318409
2727
mesela, bu tüpten yaklaşık 1.000 kat daha fazla,
05:21
the X-rays that those produce
88
321160
2825
burada üretilen X ışınları
05:24
can actually deliver enough ionizing radiation to kill human cells.
89
324009
3877
insan hücrelerini öldürebilecek kadar iyonlaştırıcı radyasyon yayabilir.
05:28
And if you can shape and direct those X-rays where you want them to go,
90
328588
3457
Ve eğer bu X ışınlarını istediğiniz yöne yönlendirebilirseniz,
05:32
that allows us to do an incredible thing:
91
332069
2984
bu inanılmaz bir şey yapabilmemize yarar:
05:35
to treat cancer without drugs or surgery,
92
335077
3079
Kanseri ilaç ve ameliyat olmadan tedavi edebiliriz.
05:38
which we call radiotherapy.
93
338180
2064
Buna biz radyoterapi diyoruz.
05:40
In countries like Australia and the UK,
94
340268
2722
Avustralya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde,
05:43
around half of all cancer patients are treated using radiotherapy.
95
343014
4436
kanser hastalarının yaklaşık yarısı radyoterapi ile tedavi edilir.
05:47
And so, electron accelerators are actually standard equipment
96
347474
4015
Ve çoğu hastanede elektron ivmelendirici de aslında oldukça
05:51
in most hospitals.
97
351513
1200
sıradan ekipmanlardandır.
05:53
Or, a little closer to home:
98
353680
2318
Ya da biraz evlerimize bakarsak:
05:56
if you have a smartphone or a computer --
99
356022
2534
Eğer akıllı telefon veya bilgisayarınız varsa --
05:58
and this is TEDx, so you've got both with you right now, right?
100
358580
4301
burası TEDx zaten, ikisi de yanınızda değil mi?
06:03
Well, inside those devices
101
363855
2060
Evet, bu cihazların içerisinde
06:06
are chips that are made by implanting single ions into silicon,
102
366720
4236
tekil iyonların silikona yerleştirildiği devreler bulunuyor.
06:10
in a process called ion implantation.
103
370980
2272
Bu işleme de iyon yerleştirme deniyor.
06:13
And that uses a particle accelerator.
104
373617
3047
Bu tamamen parçacık ivmelendirici kullanıyor.
06:18
Without curiosity-driven research, though,
105
378546
3722
Eğer merak temelli araştırmalar olmasaydı,
06:22
none of these things would exist at all.
106
382292
3729
bu cihazlar asla var olamazdı.
06:27
So, over the years, we really learned to explore inside the atom.
107
387660
5825
Yıllar boyunca atomun içini gerçekten keşfetmeyi öğrendik.
06:33
And to do that, we had to learn to develop particle accelerators.
108
393509
4163
Ama bunu öğrenebilmemiz için de,
parçacık ivmelendiricisi geliştirmemiz gerekiyordu.
06:37
The first ones we developed let us split the atom.
109
397696
3389
İlk önce geliştirilenler atomu parçalamaya izin verdi.
06:41
And then we got to higher and higher energies;
110
401474
3506
Sonra daha ve daha yüksek enerjilere ulaştık.
06:45
we created circular accelerators that let us delve into the nucleus
111
405004
4303
Hatta çekirdeğin içini de kazarak, yeni elementler oluşturmak için
06:49
and then create new elements, even.
112
409331
3520
dairesel ivmelendiriciler oluşturduk.
06:53
And at that point, we were no longer just exploring inside the atom.
113
413717
4360
Ve bu noktadan sonra, sadece atomun içerisini keşfetmiyorduk.
06:58
We'd actually learned how to control these particles.
114
418542
2738
Aslında bu parçacıkları nasıl kontrol edebileceğimizi de öğrendik.
07:01
We'd learned how to interact with our world
115
421304
2622
İnsanın görmeyeceği, dokunamayacağı, hatta orada
07:03
on a scale that's too small for humans to see or touch
116
423950
4563
bir şeyler olduğunu algılayamayacağı boyutlar ile
07:08
or even sense that it's there.
117
428537
2302
nasıl etkileşime geçilebileceğini öğrendik.
07:12
And then we built larger and larger accelerators,
118
432276
3735
Sonrasında daha da büyük ivmelendiriciler tasarladık.
07:16
because we were curious about the nature of the universe.
119
436035
3574
Çünkü evrenin doğasını merak ediyorduk.
07:19
As we went deeper and deeper, new particles started popping up.
120
439633
4674
Daha da derinlere gittikçe, yeni parçacıklar da çıkmaya başladı.
07:24
Eventually, we got to huge ring-like machines
121
444823
2921
Sonunda dev bir yüzük şeklinde makinelerimiz oldu
07:27
that take two beams of particles in opposite directions,
122
447768
3407
ve bunlarla iki parçacık ışınını, birbirine zıt yönlerde
07:31
squeeze them down to less than the width of a hair
123
451199
2468
saçın kalınlığından daha ince şekilde sıkıştırıyor
07:33
and smash them together.
124
453691
1761
ve paramparça ediyoruz.
07:35
And then, using Einstein's E=mc2,
125
455476
2592
Ve sonra Einstein'ın E=mc2 formulü ile,
07:38
you can take all of that energy and convert it into new matter,
126
458092
4160
bütün bu enerjiyi alarak yeni bir malzemeye dönüştürebilirsiniz.
07:42
new particles which we rip from the very fabric of the universe.
127
462276
5460
Evrenin kumaşından söktüğümüz yani parçacıklar.
07:48
Nowadays, there are about 35,000 accelerators in the world,
128
468791
4408
Günümüzde televizyonların dışında Dünya'da neredeyse 35.000 tane
07:53
not including televisions.
129
473223
1549
ivmelendirici var.
07:55
And inside each one of these incredible machines,
130
475450
3540
Ve bu inanılmaz makinelerin her birinin içerisinde,
07:59
there are hundreds of billions of tiny particles,
131
479014
3619
yüzlerce, milyarlarca küçük parçacık bulunuyor.
08:02
dancing and swirling in systems that are more complex
132
482657
3722
Bunlar galaksilerden bile daha karmaşık bir şekilde
08:06
than the formation of galaxies.
133
486403
2292
sistemler içerisinde akıyor ve dans ediyor.
08:08
You guys, I can't even begin to explain how incredible it is
134
488719
3401
Arkadaşlar inanın, bu yaptığımızın ne kadar inanılmaz olduğunu
08:12
that we can do this.
135
492144
1470
size açıklayamam bile.
08:14
(Laughter)
136
494125
2000
(Gülüşmeler)
08:16
(Applause)
137
496149
3291
(Alkışlar)
08:23
So I want to encourage you to invest your time and energy
138
503531
4061
Bu yüzden sizi, merak temelli araştırmalar yapan insanlara
08:27
in people that do curiosity-driven research.
139
507616
3770
zamanınızı ve enerjinizi harcamanız için cesaretlendirmek istiyorum.
08:31
It was Jonathan Swift who once said,
140
511777
2822
Jonathan Swift'in söylediği gibi,
08:34
"Vision is the art of seeing the invisible."
141
514623
3160
"Öngörü görünmezi gören bir sanattır."
08:38
And over a century ago, J.J. Thompson did just that,
142
518300
2895
Ve bir asır kadar önce, atomaltı dünyanın
08:41
when he pulled back the veil on the subatomic world.
143
521219
3413
perdesini araladığında J.J. Thompson işte bunu yaptı.
08:45
And now we need to invest in curiosity-driven research,
144
525965
3603
Şimdi biz de merak temelli araştırmalara yatırım yapmalıyız.
08:49
because we have so many challenges that we face.
145
529592
2945
Çünkü daha yüzleşmemiz gereken daha bir sürü zorluk var.
08:52
And we need patience;
146
532561
1911
Ama sakin olmalıyız;
08:54
we need to give scientists the time, the space and the means
147
534496
3532
bilim insanlarına araştırmalarına devam etmeleri için
08:58
to continue their quest,
148
538052
2286
zaman, alan ve araçlar vermeliyiz.
09:00
because history tells us
149
540362
2128
Çünkü tarih bize diyor ki;
09:02
that if we can remain curious and open-minded
150
542514
3158
araştırmaların sonuçları için meraklı ve açık görüşlü olursak,
09:05
about the outcomes of research,
151
545696
2365
yaptığımız keşifler
09:08
the more world-changing our discoveries will be.
152
548085
2913
dünyayı daha da değiştirebilir olacak.
09:11
Thank you.
153
551397
1150
Teşekkürler.
09:12
(Applause)
154
552571
2738
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7