Robert Wright: The evolution of compassion

37,410 views ・ 2015-07-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mustafa Yatağan Gözden geçirme: Ayşe Demirel
00:13
I'm going to talk about compassion and the golden rule
0
13000
4000
Merhamet ve karşılıklılık etiği (Altın Kural) hakkında
00:17
from a secular perspective and even from a kind of scientific perspective.
1
17000
6000
sekular ve hatta bilmsel bakış açısından konuşacağım.
00:23
I'm going to try to give you a little bit of a natural history
2
23000
3000
Merhamet ve karşılıklılık etiğinin
00:26
of compassion and the golden rule.
3
26000
2000
tarihçesi biraz anlatmaya çalışacağım
00:28
So, I'm going to be sometimes using kind of clinical language,
4
28000
5000
Bunu anlatırken bazen klinik dil kullanacağım
00:33
and so it's not going to sound as warm and fuzzy
5
33000
2000
ve bir kısmı sizin merhamet ile ilgili konuşmalarınıza
00:35
as your average compassion talk.
6
35000
2000
yabancı gelebilir.
00:37
I want to warn you about that.
7
37000
3000
Bu konuda sizi uyarmak isterim.
00:40
So, I do want to say, at the outset, that I think compassion's great.
8
40000
4000
Öncelikle sölemek isterim ki merhametin çok iyi bir şey.
00:44
The golden rule is great. I'm a big supporter of both.
9
44000
3000
Karşılıklılık etiği de çok iyi bir şey, ikisinin büyük destekcisiyim.
00:47
And I think it's great that
10
47000
2000
ve bence de dünya dinlerinin
00:49
the leaders of the religions of the world
11
49000
3000
ve bu dinlerin liderlerinin
00:52
are affirming compassion and the golden rule as fundamental principles
12
52000
5000
merhamet ve karşılıklılık etiğini inançlarının temel ilkeleri olarak
00:57
that are integral to their faiths.
13
57000
3000
benimsemelerini çok iyi buluyorum.
01:00
At the same time, I think religions don't deserve all the credit.
14
60000
3000
Ama aynı zamanda da dinlerin bu konuda bütün itibarı hakketmediğini düşünüyorum.
01:03
I think nature gave them a helping hand here.
15
63000
4000
Doğanın onlara burada yardım elini uzattığını düşünüyorum.
01:07
I'm going to argue tonight that compassion and the golden rule
16
67000
5000
Bu gece, merhamet ve karşılıklılık etiğini
01:12
are, in a certain sense, built into human nature.
17
72000
3000
insan doğasından kaynaklandığını göstermeye çalışacağım.
01:15
But I'm also going to argue
18
75000
2000
Ama merhamet ve karşılıklılık etiğinin
01:17
that once you understand the sense in which they are built into human nature,
19
77000
4000
insan doğasından kaynaklandığını anlayıp
01:21
you realize that just affirming compassion,
20
81000
4000
daha sonra bu ikisini olumlamak
01:25
and affirming the golden rule, is really not enough.
21
85000
3000
gerçekten yeterli değildir.
01:28
There's a lot of work to be done after that.
22
88000
3000
Bundan sonra yapılacak çok şey var.
01:31
OK so, a quick natural history, first of compassion.
23
91000
5000
Şimdi kısa bir tarihçe
01:36
In the beginning, there was compassion,
24
96000
3000
Başlangıçta merhamet vardı,
01:39
and I mean not just when human beings first showed up,
25
99000
3000
ve burda demek istediğim sadece insanoğlu ilk gözüktüğünde değil
01:42
but actually even before that.
26
102000
2000
aslında ondan önce de vardı.
01:44
I think it's probably the case that, in the human evolutionary lineage,
27
104000
4000
Muhtemelen, insan evrim sürecinde
01:48
even before there were homo sapiens,
28
108000
3000
hatta homo sapiens'lerin ortaya çıkmasından önce
01:51
feelings like compassion and love and sympathy
29
111000
2000
merhamet, sevgi ve sempati gibi duygular
01:53
had earned their way into the gene pool,
30
113000
4000
bir şekilde gen havuzuna aktarılıyordu,
01:57
and biologists have a pretty clear idea of how this first happened.
31
117000
3000
ve biyologların bunun ilk nasıl olduğu konusunda gayet net fikirleri var.
02:00
It happened through a principle known as kin selection.
32
120000
4000
Bu olay akraba seçilimi olarak bilinen bir prensibe göre gerçekleşiyor.
02:04
And the basic idea of kin selection is that,
33
124000
6000
Ve akraba seçilimini temel düşüncesi ise şu:
02:10
if an animal feels compassion for a close relative,
34
130000
3000
Eğer bir hayvan yakın akrabası için merhamet hissediyorsa,
02:13
and this compassion leads the animal to help the relative,
35
133000
4000
bu his hayvanın yakın akrabasına yardım etmesi ile sonuçlanır.
02:17
then, in the end, the compassion actually winds up helping the genes
36
137000
5000
ve sonunda, merhamet aslında genlere yardım ederek
02:22
underlying the compassion itself.
37
142000
3000
kendi temelini oluşturuyor.
02:25
So, from a biologist's point of view, compassion is actually
38
145000
4000
Bir biyologun bakış açısından, merhamet aslında
02:29
a gene's way of helping itself. OK.
39
149000
4000
genin kendine yardım etme yolu.
02:33
I warned you this was not going to be very warm and fuzzy.
40
153000
4000
Bunun size yakın gelmeyeceği konusunda sizi uyarmıştım.
02:37
I'll get there -- I hope to get a little fuzzier.
41
157000
3000
O noktaya geleceğim. Biraz belirsizleşecek.
02:40
This doesn't bother me so much,
42
160000
2000
Bana göre belirsiz değil, beni de rahatsız etmeyecek ki
02:42
that the underlying Darwinian rationale of compassion
43
162000
4000
merhametin Darwinci açıklamasının altında yatan neden
02:46
is kind of self-serving at the genetic level.
44
166000
2000
genler düzeyinde bir çeşit kendine yardım etme şekli.
02:48
Actually, I think the bad news about kin selection
45
168000
3000
Aslında, akraba seçilimi ile ilgili kötü haber
02:51
is just that it means that this kind of compassion
46
171000
4000
akraba seçilimi içindeki merhametin
02:55
is naturally deployed only within the family.
47
175000
3000
sadece aile içinde geçerli olması.
02:58
That's the bad news. The good news is compassion is natural.
48
178000
3000
Bu kötü haber. İyi haber ise merhamet doğal bir durum.
03:01
The bad news is that this kin selected compassion
49
181000
3000
Kötü haber akraba seçen merhamet anlayışı
03:04
is naturally confined to the family.
50
184000
2000
doğal olarak sadece aile içinde sınırlı.
03:06
Now, there's more good news that came along later in evolution,
51
186000
4000
Şimdi, evrim sonrasında gelen birçok iyi haber var,
03:10
a second kind of evolutionary logic.
52
190000
3000
evrimsel mantığın ikinci bir çeşidi.
03:13
Biologists call that "reciprocal altruism." OK.
53
193000
3000
Biyologlar buna karşılıklı altruizm diyorlar.
03:16
And there, the basic idea is that
54
196000
3000
Ve temel düşünce ise,
03:19
compassion leads you to do good things for people who then will return the favor.
55
199000
8000
merhamet sizi daha sonra size iyilikle dönecek insanlara, iyi şeyler yapmaya yönlendiriyor.
03:27
Again, I know this is not as inspiring a notion of compassion
56
207000
5000
Ve yine, geçmişte duyduğunuz gibi
03:32
as you may have heard in the past,
57
212000
2000
bu, ilham veren bir merhamet kavramı değil,
03:34
but from a biologist's point of view, this reciprocal altruism kind of compassion
58
214000
5000
ama bir biyologun bakış açısından, bu merhametin karşılıklı altruizm çeşidi
03:39
is ultimately self-serving too.
59
219000
3000
sonuç olarak yine kendi kendine yardım etmektir.
03:42
It's not that people think that, when they feel the compassion.
60
222000
2000
İnsanların merhameti hissederken düşündükleri şey bu değil.
03:44
It's not consciously self-serving, but to a biologist, that's the logic.
61
224000
5000
Bilinçli olarak bir kendi kendine yardım değil; ama bir biyologa göre, mantık budur.
03:49
And so, you wind up most easily extending compassion to friends and allies.
62
229000
6000
Ve merhameti en kolay şekilde dostlarımıza ve arkadaşlarımıza genişletebiliriz.
03:55
I'm sure a lot of you, if a close friend has something really terrible happen to them,
63
235000
6000
Eminim ki pek çoğunuz yakın bir arkadaşınızın başına kötü bir şey geldiğinde
04:01
you feel really bad.
64
241000
2000
siz kendinizi kötü hissedersiniz.
04:03
But if you read in the newspaper
65
243000
1000
Ama gazetede okuduğunuz
04:04
that something really horrible happened to somebody you've never heard of,
66
244000
3000
ve adını hiç duymadığınız birinin başına kötü bir şey geldiğinde
04:07
you can probably live with that.
67
247000
2000
bunun için aynı üzüntüyü duymazsınız.
04:09
That's just human nature.
68
249000
2000
Bu tamamıyla insan doğasıdır.
04:11
So, it's another good news/bad news story.
69
251000
2000
Sırada başka iyi ve kötü haberler.
04:13
It's good that compassion was extended beyond the family
70
253000
2000
Merhametin aile ötesine genişlemesi
04:15
by this kind of evolutionary logic.
71
255000
2000
bu tür bir evrimsel mantıkla açıkladığımızda olumludur.
04:17
The bad news is this doesn't bring us universal compassion by itself.
72
257000
5000
Kötü haber ise bizi evrensel merhametin açıklamasına getirmiyor.
04:22
So, there's still work to be done.
73
262000
2000
Hala yapılacak işler var.
04:24
Now, there's one other result of this dynamic called reciprocal altruism,
74
264000
5000
Karşılıklı altruizmin dinamiğinin bir diğer sonucu
04:29
which I think is kind of good news,
75
269000
2000
ki bence bu iyi bir haber
04:31
which is that the way that this is played out in the human species,
76
271000
4000
insan türünün oynadığı bu oyun
04:35
it has given people an intuitive appreciation of the golden rule.
77
275000
4000
insanların karşılıklılık etiğini sezgisel olarak kazanmasını sağlıyor.
04:39
I don't quite mean that the golden rule itself is written in our genes,
78
279000
4000
Karşılıklılık etiğinin genlerimizde yazılı olduğunu söylemiyorum,
04:43
but you can go to a hunter gatherer society
79
283000
4000
ama büyük dini geleneklerinden herhangi birine
04:47
that has had no exposure to any of the great religious traditions,
80
287000
3000
ve ahlak felsefesine maruz kalmayan
04:50
no exposure to ethical philosophy,
81
290000
2000
avcı toplayıcı topluluklara gidebilirsiniz,
04:52
and you'll find, if you spend time with these people,
82
292000
2000
ve eğer bu insanlarla vakit geçirirseniz bulacağınız şey
04:54
that, basically, they believe that one good turn deserves another,
83
294000
3000
temel olarak, bu topluluklar iyilik yapanın iyilik bulduğuna
04:57
and that bad deeds should be punished.
84
297000
2000
ve kötülük edenlerin cezalandırılması gerektiğine inanırlar.
04:59
And evolutionary psychologists think that these intuitions have a basis in the genes.
85
299000
6000
Ve evrimsel psikologlar bu sezgilerin genlere dayandığına düşünüyorlar.
05:05
So, they do understand that if you want to be treated well,
86
305000
4000
Böylece, bu insanlar eğer kendine iyi davranılmasını istiyorsan, diğer insanlara
05:09
you treat other people well.
87
309000
2000
iyi davranmanın gerektiğini anlıyorlar.
05:11
And it's good to treat other people well.
88
311000
2000
Ve diğer insanlara iyi davranmanın iyi bir şey olduğunu.
05:13
That's close to being a kind of built-in intuition.
89
313000
4000
Bu sezginin içinde oluşturulmasına yakın bir şey.
05:17
So, that's good news. Now, if you've been paying attention,
90
317000
3000
Bunlar iyi haberlerdi. Şimdi
05:20
you're probably anticipating that there's bad news here;
91
320000
3000
muhtemelen, kötü haberleri de bekliyorsunuz,
05:23
we still aren't to universal love,
92
323000
2000
şudur ki biz hala evrensel sevgiye doğru yönelmiyoruz.
05:25
and it's true because, although an appreciation of the golden rule is natural,
93
325000
5000
ve bu gerçek, çünkü karşılıklılık etiğinin öneminin doğal bir şey olmasına rağmen
05:30
it's also natural to carve out exceptions to the golden rule.
94
330000
5000
karşılıklılık etiğine aykırı durumların oluşmuş olması da doğal bir şey.
05:35
I mean, for example, none of us, probably, want to go to prison,
95
335000
4000
Yani, örneğin, hiçbirimiz muhtemelen hapise girmek istemez,
05:39
but we all think that there are some people who should go to prison. Right?
96
339000
3000
ama hepimiz düşünüyoruz ki bazı insanlar hapise girmeli. Değil mi?
05:42
So, we think we should treat them differently than we would want to be treated.
97
342000
4000
Böylece, kendimize davranıldığından daha farklı muhamele edilmesinin gerektiğini düşünüyoruz..
05:46
Now, we have a rationale for that.
98
346000
2000
Şimdi, bunun için bir gerekçemiz var.
05:48
We say they did these bad things that make it just that they should go to prison.
99
348000
5000
Bu insanların kötü şeyler yaptığı için hapse gitmeleri gerektiğini söylüyoruz.
05:53
None of us really extends the golden rule in truly diffuse and universal fashion.
100
353000
4000
Hiçbirimiz karşılıklılık etiğini evrensel biçimde düzenli dağıtarak gerçekten genişleterek kullanmıyor.
05:57
We have the capacity to carve out exceptions,
101
357000
3000
insanları özel kategorilere ayırarak, istisnalar oluşturma
06:00
put people in a special category.
102
360000
2000
kapasitesine sahibiz.
06:02
And the problem is that -- although in the case of sending people to prison,
103
362000
4000
Ve problem şudur ki, insanları hapse gönderme durumuna rağmen
06:06
you have this impartial judiciary
104
366000
3000
günlük yaşantımızda
06:09
determining who gets excluded from the golden rule --
105
369000
4000
kimin karşılıklılık etiğinden dışlanacağı
06:13
that in everyday life, the way we all make these decisions
106
373000
4000
kararını alırken
06:17
about who we're not going to extend the golden rule to,
107
377000
3000
daha sert ve hazır bir formul kulanıp belirleyerek
06:20
is we use a much rougher and readier formula.
108
380000
3000
onları tarafsız yargılama hakkına sahipsiniz,
06:23
Basically it's just like, if you're my enemy, if you're my rival --
109
383000
4000
ve esas olarak bu kurallar eğer benim düşmanımsan, rakibimsen
06:27
if you're not my friend, if you're not in my family --
110
387000
2000
arkadaşım değilsen, ailemde değilsen şeklinde gibidir.
06:29
I'm much less inclined to apply the golden rule to you.
111
389000
5000
Karşılıklılık etiğini uygulama konusunda sizi daha az yönlendirme eğilimindeyim.
06:34
We all do that,
112
394000
2000
Tüm dünya da görüyorsunuz
06:36
and you see it all over the world.
113
396000
3000
hepimiz bunu yapma eğilimindeyiz.
06:39
You see it in the Middle East:
114
399000
3000
Orta Doğuda bunu görebilirsiniz.
06:42
people who, from Gaza, are firing missiles at Israel.
115
402000
3000
Gazzeliler İsraile roket atıyorlar.
06:45
They wouldn't want to have missiles fired at them, but they say,
116
405000
2000
Kendileri de roket atmak istemezlerdi,
06:47
"Well, but the Israelis, or some of them have done things
117
407000
2000
"Ama Israilliler veya onların bazıları, onları bu
06:49
that put them in a special category."
118
409000
2000
kategorileri koycak şeyler yaptılar." diyor Gazzeliler.
06:51
The Israelis would not want to have an economic blockade imposed on them,
119
411000
3000
İsrailliler onların üzerine ekonomik abluka dayatmak istemezlerdi,
06:54
but they impose one on Gaza, and they say,
120
414000
2000
ama Gazzeye bunu uyguladılar ve dediler ki,
06:56
"Well, the Palestinians, or some of them, have brought this on themselves."
121
416000
3000
"Filistinliler veya onlardan birkaçı bunu kendilerine uygulamayı zorlattılar."
06:59
So, it's these exclusions to the golden rule that amount to a lot of the world's trouble.
122
419000
8000
Böylece, bu şekilde karşılıklılık etiğinin haricinde tutulanlar dünyada sorunları çoğuna neden oldu.
07:07
And it's natural to do that.
123
427000
3000
Ve bunu yapmak doğal bir şey.
07:10
So, the fact that the golden rule is in some sense built in to us
124
430000
3000
Gerçek şu ki bizim içimizdeki karşılıklılık etiği, tek başına,
07:13
is not, by itself, going to bring us universal love.
125
433000
6000
bize evrensel sevgiyi getiremeyecektir.
07:19
It's not going to save the world.
126
439000
2000
Dünyayı kurtaramayacaktır.
07:21
Now, there's one piece of good news I have that may save the world. Okay.
127
441000
5000
Şimdi, dünyayı kurtaracak iyi bi haber vereceğim.
07:26
Are you on the edges of your seats here?
128
446000
3000
Burda oturduğun koltukların uç kısımlarında mısınız?
07:29
Good, because before I tell you about that good news,
129
449000
2000
Bu iyi, çünkü iyi haberi anlatmadan önce,
07:31
I'm going to have to take a little excursion through some academic terrain.
130
451000
5000
akademik alanda sizi biraz gezintiye çıkarmak zorundayım.
07:36
So, I hope I've got your attention with this promise of good news
131
456000
3000
Umarım dünyayı kurtarabilecek bu iyi haber vaadiyle
07:39
that may save the world.
132
459000
3000
dikkatinizi çekebilmişimdir.
07:42
It's this non-zero-sumness stuff you just heard a little bit about.
133
462000
3000
Bu biraz hakkında duyduğunuz sıfır toplamsızlar hakkında.
07:45
It's just a quick introduction to game theory.
134
465000
3000
Oyun teorisine hızlı bir giriş
07:48
This won't hurt. Okay.
135
468000
2000
İncitmiyecek sizi.
07:50
It's about zero-sum and non-zero-sum games.
136
470000
2000
Sıfır toplamlı ve sıfır toplamsız oyunlar hakkında
07:52
If you ask what kind of a situation
137
472000
4000
İnsanlar arkadaş ve müttefiği olmayı olanak sağlayabilecek
07:56
is conducive to people becoming friends and allies,
138
476000
3000
bir durumun ne olabileceğini sorarsanız,
07:59
the technical answer is a non-zero-sum situation.
139
479000
3000
teknik cevap bir sıfırsız toplam durumudur.
08:02
And if you ask what kind of situation
140
482000
2000
Ve insanlara düşman olmalarına neden olabilecek
08:04
is conducive to people defining people as enemies,
141
484000
2000
bir durum nedir diye sorarsanız,
08:06
it's a zero-sum situation.
142
486000
2000
bu bir çeşit sıfır toplam durumudur.
08:08
So, what do those terms mean?
143
488000
2000
Peki, bu terimler neyi ifade etmektedirler.
08:10
Basically, a zero-sum game is the kind you're used to in sports,
144
490000
3000
Basitçe, sıfır toplam oyunu, spor karşılaşmalarında da kullanıldığı gibi
08:13
where there's a winner and a loser.
145
493000
2000
kazananın ve kaybedenin olduğu durumdur.
08:15
So, their fortunes add up to zero.
146
495000
3000
Böylece toplam sanşlarını, varlıklarının sıfırdır.
08:18
So, in tennis, every point is either good for you and bad for the other person,
147
498000
5000
Örneğin teniste, her puan sizin için iyi diğer taraflar için kötüdür
08:23
or good for them, bad for you.
148
503000
2000
veya diğerleri için iyi, sizin için kötüdür.
08:25
Either way, your fortunes add up to zero. That's a zero-sum game.
149
505000
3000
İki şekilde de, şanslarınızın toplamı sıfırdır. bu bir sıfır toplam oyunudur.
08:28
Now, if you're playing doubles,
150
508000
2000
Ve iki misli oynuyorsanız,
08:30
then the person on your side of the net
151
510000
2000
o zaman netin sizin tarafınızdaki kişisi
08:32
is in a non-zero-sum relationship with you,
152
512000
3000
sizinle sıfır toplamsız bir ilişkidedir,
08:35
because every point is either good for both of you -- positive, win-win --
153
515000
3000
çünkü her puan ikiniz içinde iyidir, Olumlu olarak, kazanç kazanç,
08:38
or bad for both of you, it's lose-lose.
154
518000
2000
ya da ikiniz içinde kötüdür ve kaybetme kaybetme durumudur.
08:40
That's a non-zero-sum game.
155
520000
2000
Bu bir sıfırsız toplam oyunu.
08:42
And in real life, there are lots of non-zero-sum games.
156
522000
3000
Ve gerçek hayatta, bir çok sıfırsız toplam oyunu vardır
08:45
In the realm of economics, say, if you buy something:
157
525000
3000
Örneğin ekonomi alanında, eğer bir şey alırsanız,
08:48
that means you'd rather have the merchandise than the money,
158
528000
3000
bunun anlamı parayı ticaret eşyasına çevirmiş olursunuz,
08:51
but the merchant would rather have the money than the merchandise.
159
531000
3000
ama tüccar da para kazanmış olur böylece.
08:54
You both feel you've won.
160
534000
2000
İkiniz de iyi hissedersiniz.
08:56
In a war, two allies are playing a non-zero-sum game.
161
536000
3000
Savaşta, iki müttefik de sıfırsız toplam oyunu oynar.
08:59
It's going to either be win-win or lose-lose for them.
162
539000
3000
Kazanç-kazanç veya kaybetme-kaybetme olcaktır ikisi içinde.
09:02
So, there are lots of non-zero-sum games in real life.
163
542000
7000
Böylece gerçek hayatta bi sürü sıfırsız toplam oyunları vardır.
09:09
And you could basically reformulate what I said earlier,
164
549000
4000
ve şimdi, önceden, merhametin ve karşılıklılık etiğinin mevzilendiği
09:13
about how compassion is deployed and the golden rule is deployed,
165
553000
3000
hakkında söylediğimi yeniden biçimlendirebilirsiniz,
09:16
by just saying, well, compassion most naturally flows along non-zero-sum channels
166
556000
6000
şöyle ki, insanların olanak dahilinde kendilerini arkadaş veya müttefikleriyle
09:22
where people perceive themselves as being in a potentially win-win situation
167
562000
3000
kazanç kazanç durumunda algıladıları merhamet, doğal olarak
09:25
with some of their friends or allies.
168
565000
3000
sıfırsız toplam kanallarıyla işliyor.
09:28
The deployment of the golden rule
169
568000
2000
Karşılıklılık etiğinin mevzilendirilmesi de,
09:30
most naturally happens along these non-zero-sum channels.
170
570000
3000
çoğunlukla doğal olarak bu sıfırsız toplam kanalarıyla işliyor.
09:33
So, kind of webs of non-zero-sumness
171
573000
2000
Böylece, sıfırsız toplam ağları
09:35
are where you would expect compassion and the golden rule
172
575000
4000
merhamet ve karşılıklılık etiğinin sihirini
09:39
to kind of work their magic.
173
579000
2000
umabileceğiniz durumlardır.
09:41
With zero-sum channels you would expect something else.
174
581000
2000
Sıfır toplam kanallarıyla başka bir şeyler umarsınız.
09:43
Okay. So, now you're ready for the good news that I said might save the world.
175
583000
4000
Şimdi , dünyayı kurtaracağını söylediğim haber için hazırsınız.
09:47
And now I can admit that it might not too,
176
587000
3000
Ve şimdi şunu kabul edebilirim ki, aynı zamanda öyle de olmayabilir,
09:50
now that I've held your attention for three minutes of technical stuff.
177
590000
6000
3 dakikalığına sizi teknik şeylerle dikkattinizi aldım.
09:56
But it may. And the good news is that history
178
596000
5000
Ama öyle olabilir. İyi haber şudur
10:01
has naturally expanded these webs of non-zero-sumness,
179
601000
4000
tarih, bu toplamsız sıfır ağlarını doğal olarak genişletti.
10:05
these webs that can be these channels for compassion.
180
605000
4000
Bu kanallar, merhabet için varolan kanallar olabilir.
10:09
You can go back all the way to the stone age:
181
609000
3000
Taş devrine geri dönebilirsiniz,
10:12
technological evolution -- roads, the wheel, writing,
182
612000
8000
değiştirilemez bir şekilde yapılmış olan
10:20
a lot of transportation and communication technologies --
183
620000
3000
teknolojik devrimden, yollar, tekerlelek, yazı
10:23
has just inexorably made it so that more people
184
623000
3000
ve bi sürü ulaşım ve iletişim teknolojisi sayesinde
10:26
can be in more non-zero-sum relationships
185
626000
3000
Kişiler, daha uzak ve büyük uzaklıklarla ve daha fazla kişiyle olan
10:29
with more and more people at greater and greater distances.
186
629000
3000
sıfırsız toplam ilişkiler içinde olmaya başladı.
10:32
That's the story of civilization.
187
632000
3000
Bu bir tür uygarlık hikayesi.
10:35
It's why social organization has grown from the hunter-gatherer village
188
635000
5000
Bu bir neden sosyal organizasyonların avcı toplayacı köylerden
10:40
to the ancient state, the empire, and now here we are in a globalized world.
189
640000
3000
ilkçağ devletlerine, imparatorluklara kadar oluştuğuna dair ve şimdi küreselleşmiş dünya içinde oldumuza dair.
10:43
And the story of globalization is largely a story of non-zero-sumness.
190
643000
4000
Ve küreselleşmenin hikayesi büyük çoğunlukla sıfırsız toplamlar hikayesidir.
10:47
You've probably heard the term "interdependence"
191
647000
2000
Muhtemelen modern dünyaya uygulanmış 'dayanışma'
10:49
applied to the modern world. Well, that's just another term for non-zero-sum.
192
649000
4000
terimini duymuşssunuzdur. Aslında, dayanışma sıfırsız toplamlar için başka bir terimdir.
10:53
If your fortunes are interdependent with somebody,
193
653000
3000
Eğer talihiniz şansınız başka biri ile karşılıklı bağlılık (dayanışma) içindeyse
10:56
then you live in a non-zero-sum relationship with them.
194
656000
3000
onlarla sıfırsız toplam ilişkisi içindesinizdir.
10:59
And you see this all the time in the modern world.
195
659000
2000
Bunlar her zaman modern dünyada gördüklerinizdir.
11:01
You saw it with the recent economic crash,
196
661000
2000
Bunu son ekonomideki de kötü şeyler
11:03
where bad things happen in the economy --
197
663000
3000
olduğunda görebilirdiniz.
11:06
bad for everybody, for much of the world.
198
666000
3000
herkes için dünyanın çoğu için kötüydü.
11:09
Good things happen, and it's good for much of the world.
199
669000
3000
Eğer dünyanın çoğu için iyi şeyler olursa, iyi şeyler olabilir
11:12
And, you know, I'm happy to say, I think there's really evidence
200
672000
3000
Ve , şunu söylediğim için mutluyum, bu sıfırsız toplamların
11:15
that this non-zero-sum kind of connection
201
675000
3000
bağlantıları, ahlaksal sahayı genişletebileceğine
11:18
can expand the moral compass.
202
678000
3000
dair destekleyici şeyler var.
11:21
I mean, if you look at the American attitudes
203
681000
3000
Yani, ikinci dünya savaşı sırasında
11:24
toward Japanese during World War II --
204
684000
4000
Amerikanların Japonlara karşı tavırlarına bakarsanız,
11:28
look at the depictions of Japanese
205
688000
2000
American medyasının
11:30
in the American media as just about subhuman,
206
690000
2000
insanlık düzeyinde olmayan Japon tasvirlemelerinde görebilirsiniz
11:32
and look at the fact that we dropped atomic bombs,
207
692000
2000
ve gerçeğe bakın ki fazla düşünmeden
11:34
really without giving it much of a thought --
208
694000
3000
bombaları da atan bizdik.
11:37
and you compare that to the attitude now,
209
697000
2000
Ve şimdi tavırları karşılaştırdığınızda
11:39
I think part of that is due to a kind of economic interdependence.
210
699000
3000
Bunun bir kısmının ekonomik dayanışmaya bağlı olduğunu düşünüyorum.
11:42
Any form of interdependence, or non-zero-sum relationship
211
702000
3000
Dayanışmanın sıfırsız toplam ilişkilerinin her türü,
11:45
forces you to acknowledge the humanity of people.
212
705000
3000
insanların insaniyetini onaylamaya zorluyor sizi.
11:48
So, I think that's good.
213
708000
2000
Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.
11:50
And the world is full of non-zero-sum dynamics.
214
710000
3000
Ve dünya sıfırsız toplam dinamikleriyle dolu.
11:53
Environmental problems, in many ways, put us all in the same boat.
215
713000
4000
Çevresel sorunlar, pek çok zaman, bizi aynı botun içine koyuyor.
11:57
And there are non-zero-sum relationships that maybe people aren't aware of.
216
717000
5000
Ve insanların farkında olmadığı daha birçok sıfırsız toplam ilişkileri var.
12:02
For example, probably a lot of American Christians
217
722000
4000
Örneğin muhtemelen bir çok Amerikan Hristiyan
12:06
don't think of themselves as being in a non-zero-sum relationship
218
726000
4000
dünyadaki yarı yolda kendilerini müslümanlarla
12:10
with Muslims halfway around the world,
219
730000
2000
sıfırsız toplam ilişkisinde olmayı düşünemezler,
12:12
but they really are, because if these Muslims become happier and happier
220
732000
5000
ama gerçekte öyledirler çünkü eğer bu Müslümanlar dünyadaki kendi yerlerinde
12:17
with their place in the world and feel that they have a place in it,
221
737000
3000
çok mutlu olurlarsa ve orda yerleri olduğunu düşünürlerse,
12:20
that's good for Americans, because there will be fewer terrorists
222
740000
3000
Bu Amerikalılar için iyi bir şey olur çünkü daha az terörist
12:23
to threaten American security.
223
743000
2000
Amerika güvenliğini tehdit eder.
12:25
If they get less and less happy, that will be bad for Americans.
224
745000
4000
Eğer gittikçe mutsuz olurlarsa, bu Amerikanlar için kötü bir şey olucaktır.
12:29
So, there's plenty of non-zero-sumness.
225
749000
3000
Böylece bir sürü sıfırsız toplamlar var.
12:32
And so, the question is: If there's so much non-zero-sumness,
226
752000
5000
Ve mesele şudur ki: Bu kadar çok sıfırsız toplamlar olduğu halde
12:37
why has the world not yet been suffused in love, peace, and understanding?
227
757000
4000
neden dünya sevgi, barış ve anlayış ile kaplı değil.
12:41
The answer's complicated. It's the occasion for a whole other talk.
228
761000
3000
Bunun cevabı karışıktır. Başka bi konuşmanın konusu olabilir.
12:44
Certainly, a couple of things are that,
229
764000
4000
ama tabiki bi kaç şey vardır,
12:48
first of all, there are a lot of zero-sum situations in the world.
230
768000
4000
öncelikle, dünyada sıfır toplamlı bir çok durum vardır.
12:52
And also, sometimes people don't recognize
231
772000
4000
Ve bilirsiniz, bazen insanlar dünyadaki sıfırsız toplam
12:56
the non-zero-sum dynamics in the world.
232
776000
5000
dinamiklerini kabul etmezler.
13:01
In both of these areas,
233
781000
2000
Ve bence, bu iki alan içinde de
13:03
I think politicians can play a role.
234
783000
3000
Siyasetçiler bir rol oynayabilir.
13:06
This isn't only about religion.
235
786000
2000
Bu sadece dinle ilgili bir durum değil.
13:08
I think politicians can help foster non-zero-sum relationships,
236
788000
5000
Bence politikacılar sıfırsız toplam ilişkilerini teşvik edilmesine yardımcı olabilirler,
13:13
Economic engagement is generally better than blockades and so on,
237
793000
3000
bilirsiniz, ekonomik sözleşmeler, ablukalardan genellikle daha iyidir, vs.
13:16
in this regard.
238
796000
2000
Bence bu bakımdan
13:18
And politicians can be aware, and should be aware that,
239
798000
3000
ve dünyadaki insanlar politikacılara baktıklarında
13:21
when people around the world are looking at them,
240
801000
2000
aslında onların uluslarına baktıklarının
13:23
are looking at their nation
241
803000
2000
farkında olabilirler, olmalıdırlar da.
13:25
and picking up their cues
242
805000
2000
ve Amerika ya da başka bir ulus gibi
13:27
for whether they are in a zero-sum or a non-zero-sum relationship with a nation --
243
807000
4000
bir ulusla sıfır toplam veya sıfırsız toplam ilişkisi ile ilgili
13:31
like, say, America, or any other nation --
244
811000
3000
ipuçları toplayabilirler.
13:34
human psychology is such that they use cues like:
245
814000
3000
insan psikolojisi şu şekilde ipuçlarını kullanabilir:
13:37
Do we feel we're being respected?
246
817000
2000
Saygı duyulduğumuzu hissedebilir miyiz?
13:39
Because, you know, historically, if you're not being respected,
247
819000
3000
Çünkü, tarihte, saygı duyulmadıysan
13:42
you're probably not going to wind up in a non-zero-sum,
248
822000
3000
karşılıklı olarak kazançlı bulunduğun insanlarla
13:45
mutually profitable relationship with people.
249
825000
3000
muhtemelen sıfırsız toplam içinde olamayacaksındır.
13:48
So, we need to be aware of what kind of signals we're sending out.
250
828000
5000
Ne şekilde bir işaret gönderdiğimizin farkında olmalıyız.
13:53
And some of this, again, is in the realm of political work.
251
833000
5000
Ve tekrar, bunların bir kısmı, politik işler içindedir.
13:58
If there's one thing I can encourage everyone to do,
252
838000
2000
Eğer bunu yapmak için herkesi cesaretlendirebilecek tek bir şey varsa,
14:00
politicians, religious leaders, and us,
253
840000
3000
politikacıları, dini liderleri ve bizi,
14:03
it would be what I call "expanding the moral imagination" --
254
843000
5000
Ahlaksal hayal gücünü geliştirmek diye adlandırdığım şey olabilir.
14:08
that is to say, your ability to put yourself in the shoes
255
848000
3000
Başka bir deyişle, sizin çok farklı durumlarda, kendinizi
14:11
of people in very different circumstances.
256
851000
3000
başkalarının yerine koyma yeteneğiniz ile ilgilidir.
14:14
This is not the same as compassion,
257
854000
2000
Bu merhametle aynı şey değil fakat,
14:16
but it's conducive to compassion. It opens the channels for compassion.
258
856000
6000
merhamete yardımcı olan bir şey. Merhamet için gerekli kanalları açar.
14:22
And I'm afraid we have another good news/bad news story,
259
862000
3000
Ve korkarım ki, burada yine bir iyi haber kötü haber hikayesi durumundayız
14:25
which is that the moral imagination is part of human nature.
260
865000
3000
ahlaksal hayal gücü insan doğasının bir parçası olması ile ilgili.
14:28
That's good, but again we tend to deploy it selectively.
261
868000
5000
Bu iyi ama yine bunu seçerek konuşlandırma eğilimindeyizdir.
14:33
Once we define somebody as an enemy,
262
873000
2000
Bi kere birini düşman olarak tanımladığımızda
14:35
we have trouble putting ourselves in their shoes, just naturally.
263
875000
5000
doğal olarak kendimizi onların yerine koymakta zorluk çekeriz.
14:40
So, if you want to take a particularly hard case for an American:
264
880000
4000
Örneğin zor bir durumu ele almak isterseniz, bir Amerikan
14:44
somebody in Iran who is burning an American flag, and you see them on TV.
265
884000
4000
ve Amerikan bayrağı yakan bir iranlı için diyelim ve onları tv de gördünüz.
14:48
Well, the average American is going to resist
266
888000
3000
Ortalama bir Amerikan kendini onları yerine koyma
14:51
the moral exercise of putting themselves in that person's head
267
891000
4000
ahlaksal alıştırmasına karşı koyacaktır
14:55
and is going to resist the idea that they have much in common with that person.
268
895000
3000
ve onlarla birçok ortak yönü olduğu fikrine de karşı koyacaktır.
14:58
And if you tell them, "Well, they think America disrespects them
269
898000
4000
Ve eğer İranlılara anlatırsanız, İranlılar Amerikanın kendilerin saygısız olduğunu
15:02
and even wants to dominate them, and they hate America.
270
902000
3000
ve hatta onlara hakim olmak istediğini düşünücekler ve Amerikadan nefret ediceklerdir.
15:05
Has there ever been somebody who disrespected you so much
271
905000
2000
Size saygı göstermeyen birinden
15:07
that you kind of hated them briefly"?
272
907000
2000
nefret ettiğiniz oldu mu?
15:09
You know, they'll resist that comparison and that's natural, that's human.
273
909000
3000
Onlar bu karşılaştırmaya da dayanamayacaklar ve bu doğal insansı bir şey.
15:12
And, similarly, the person in Iran:
274
912000
2000
Ve aynı şekilde İrandaki bir insana karşı
15:14
when you try to humanize somebody in America who said that Islam is evil,
275
914000
4000
İslam kötüdür diyen Amerikadaki birini insanileştirmeye çalışırsanız
15:18
they'll have trouble with that.
276
918000
2000
sorun yaşayacaksınızdır.
15:20
So, it's a very difficult thing to get people to expand the moral imagination
277
920000
5000
Bu insanları ahlaksal hayal etmeleri artırmak için bir yerlere getirmek
15:25
to a place it doesn't naturally go.
278
925000
3000
zor bir şeydir, doğal olarak ilerlemez.
15:28
I think it's worth the trouble because,
279
928000
3000
Bence bu soruna değerdir, çünkü
15:31
again, it just helps us to understand.
280
931000
2000
tekrar, bu bizim anlamamıza yardımcı olur,
15:33
If you want to reduce the number of people who are burning flags,
281
933000
2000
eğer bayrakları yakan insan sayısını düşürmek istersek,
15:35
it helps to understand what makes them do it.
282
935000
2000
bu, onların neyi bunu yapmaya zorladığını anlamaya yardımcı olur.
15:37
And I think it's good moral exercise.
283
937000
3000
Ve bence bu ahlaksal egzersiz için iyi bir şeydir.
15:40
I would say here is where religious leaders come in,
284
940000
3000
Burada tekrar söylüyorum, din liderlerinin bu işin içinde bulunmasını,
15:43
because religious leaders are good at reframing issues for people,
285
943000
7000
çünkü dini liderler bu sorunları daha farklı bir şekilde anlatabilirler, biliyorsunuz.
15:50
at harnessing the emotional centers of the brain
286
950000
2000
beynin duygu merkezlerini kullanarak
15:52
to get people to alter their awareness and reframe the way they think.
287
952000
5000
insanlarını farkındalığını değiştirmek and düşündükleri şekilleri yeniden ifade etmek.
15:57
I mean, religious leaders are kind of in the inspiration business.
288
957000
4000
Yani dini liderler, esinlenme vazifesi içindeler.
16:01
It's their great calling right now,
289
961000
2000
Din adamlarının, Tüm dünyadaki insanları ahlaksal hayal güçlerini arttırması
16:03
to get people all around the world better at expanding their moral imaginations,
290
963000
4000
konusunda, onların aynı botun içinde olduğunu farklı şekillerde anlatıp,
16:07
appreciating that in so many ways they're in the same boat.
291
967000
4000
daha iyi bir yere getirmek için şu anda çağrı yapmaları çok mükemmel bir şey.
16:11
I would just sum up the way things look, at least from this secular perspective,
292
971000
6000
Merhametin ve karşılıklılık etiğinin bir şekilde insan doğası içinde kurulu olduğunun
16:17
as far as compassion and the golden rule go,
293
977000
4000
iyi bir haber olduğunu söyleyerek, merhametin
16:21
by saying that it's good news that compassion and the golden rule
294
981000
6000
ve karşılıklılık etiğinin olabildiğince gidebileceğini, en azında bir seküler bir
16:27
are in some sense built into human nature.
295
987000
5000
bakış açısından toparlamak istedim.
16:32
It's unfortunate that they tend to be selectively deployed.
296
992000
5000
Ne yazık ki, bir şekilde seçilerek yayılmış durumdalar.
16:37
And it's going to take real work to change that.
297
997000
4000
Ve bunu değiştirmek samimi işler gerektirecek.
16:41
But, nobody ever said that doing God's work was going to be easy. Thanks.
298
1001000
5000
Ama hiç kimse Tanrının işini yapmanın kolay bir şey olacağanı söylemedi.
16:46
(Applause)
299
1006000
2000
Teşekkürler. (Alkışlamalar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7