Vusi Mahlasela: "Thula Mama"

Vusi Mahlasela "Thula Mama" yı söylüyor.

Çeviri: osman oguz ahsen Gözden geçirme: Sancak Gülgen

I’d like to dedicate this one to all the women in South Africa --

Bu şarkıyı Güney Afrika'daki tüm kadınlara adamak istiyorum.

those women who refused to dwindle in the midst of apartheid.

ayrımcılığın ortasında küçük düşürülmeyi reddeden kadınlara

And, of course, I’m dedicating it also to my grandmother,

tabii ki büyük anneme de adıyorum.

whom I think really played quite a lot of important roles,

Özellikle aktivist olduğum ve polis tarafından baskı gördüğüm zamanlarda

especially for me when I was an activist, and being harassed by the police.

benim için çok önemli bir rol oynadı.

You will recall that in 1976, June 16, the students of South Africa boycotted

Hatırlarsanız 16 Haziran 1976'da Güney Afrikada öğrenciler

the language of Afrikaans as the medium of the oppressor,

Afrikaans dilini zalimciliğe aracı olduğu için boykot ettiler.

as they were sort of like really told

bildiğiniz gibi onlara her şeyi

that they must do everything in Afrikaans --

Afrikaans dilinde yapmaları söylenmişti--

biology, mathematics -- and what about our languages?

-- biyoloji, matematik -- peki diğer dillere ne olacak ?

And the students wanted to speak to the government,

Öğrenciler yöneticiler ile konuşmak istediler

and police answered with bullets.

ve polisler mermilerle karşılık verdiler.

So every year, June 16, we will commemorate

Bu yüzden her yıl 16 Haziran'da orada ölen

all those comrades or students who died.

öğrenci ve insanları anıyoruz.

And I was very young then. I think I was 11 years,

O zamanlar sanırım 11 yaşındaydım, çok gençtim

and I started asking questions,

ve sorular sormaya başladım,

and that’s when my political education started.

ve işte o zaman benim politik eğitimim başladı.

And I joined, later on, the youth organization

Daha sonra Afrika Ulusal Kongresi

under the African National Congress.

adı altındaki gençlik örgütüne katıldım.

So as part of organizing this and whatever,

İşleri ayarlamanın bir parçası olarak

this commemoration, the police will round us up

polis bizi bir araya toplar

as they call us leaders.

ve bizi liderler gibi hitap ederlerdi.

And I used to run away from home,

Haziran'ın 10'da filan polisin

when I know that maybe the police might be coming

gelme ihtimaline karşı

around the ninth or 10th of June or so.

evden kaçardım.

And my grandmother one time said,

Ve büyük annem bir keresinde şöyle dedi,

"No, look, you’re not going to run away.

"Hayır, evden kaçmayacaksın.

This is your place, you stay here."

Burası senin yerin, burada dur. "

And indeed, the police came -- because they’ll just arrest us

Ve gerçekten de polis geldi-- çünkü bizi hapse atıp

and put us in jail and release us whenever they feel like, after the 20th or so.

20'sinden sonra filan salıvermek istiyordular.

So it was on the 10th of June, and they came, and they surrounded the house,

Böylece 10 Haziran'da geldiler, evi sardılar

and my grandmother switched off all the lights in the house,

ve büyük annem bütün ışıkları södürdü,

and opened the kitchen door.

ve mutfağın kapısını açtı.

And she said to them, "Vusi's here, and you're not going to take him tonight.

Ve onlara şöyle dedi, "Vusi burada ve siz onu bu gece almayacaksınız.

I'm tired of you having to come here, harassing us,

Sizin çocuklarınız evinizde yatıp uyurken

while your children are sleeping peacefully in your homes.

buraya gelip bizi rahatsız etmenizden bıktım.

He is here, and you're not going to take him.

O burada ve siz onu almayacaksınız.

I've got a bowl full of boiling water -- the first one who comes in here, gets it."

Bir tas kaynar suyum var ve buraya ilk gelenin üzerine dökeceğim."

And they left.

Ve gittiler.

(Applause) (Music)

(Alkışlar)

♫ Thula Mama, Thula Mama, Thula Mama, Thula Mama. ♫

♫ Thula Mama, Thula Mama, Thula Mama. ♫

♫ Through the mist of the tears in your eyes on my childhood memory, ♫

♫ Çocukluk anılarımın ortasındaki yaşlı gözlerinin içinden ♫

♫ I know the truth in your smile, ♫

♫ gülüşündeki hakikatı biliyorum ♫

♫ I know the truth in your smile, ♫

♫ Cahilliğimi delip geçen ♫

♫ piercing through the gloom of my ignorance. ♫

♫ gülüşündeki hakikatı biliyorum ♫

♫ Oh, there is a mama lying down sleeping ♫

♫ Oh, annem orada uyuyor ♫

♫ you're very ill and your heart crying. ♫

♫ sen çok hastasın ve kalbin ağlıyor. ♫

♫ Wondering, wondering, wondering, wondering where is this world coming to. ♫

♫ Bu dünyanın nereye gittiğine şaşırıyorsun, şaşırıyorsun, şaşırıyorsun. ♫

♫ Is it right the children have to fend for themselves? No, no, no, no, no. no. ♫

♫ Çocukların kendilerine bakmaları zorunluluğu doğru mu? Hayır, hayır, hayır, hayır. ♫

♫ Is it right heaping trouble on an old lady's head? ♫

♫ Zorlukları yaşlı bir teyzenin üzerine yıkmak doğru mu? ♫

♫ So unlucky faceless people. ♫

♫ Bu kadar yüzsüz şanssız insanlar. ♫

♫ Thula Mama Mama, Thula Mama. Thula Mama Mama. ♫

♫ Thula Mama Mama, Thula Mama. Thula Mama Mama. ♫

♫ Thula Mama, Thula Mama, Thula Mama Mama, Thula Mama ♫

♫ Thula Mama Mama, Thula Mama. Thula Mama Mama. ♫

♫ Tomorrow it’s going to be better. ♫

♫ Yarın daha iyi olacak. ♫

♫ Tomorrow it's going to be better to climb, Mama. ♫

♫ Yarın yükselmesi daha kolay olacak. ♫

♫ Thula Mama, Thula Mama. ♫

♫ Thula Mama, Thula Mama. ♫

♫ Am I to break into the song like the blues man or troubadour. ♫

♫ Blues adamı ya da ozan gibi şarkının içine zorla girecek miyim? ♫

♫ And then from long distance in no blues club am I to sing, ♫

♫ Sonra uzun mesafelerden blues klubü dışında sarkı söylemem lazım ♫

♫ baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby. ♫

♫ bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim. ♫

♫ Should I now stop singing of love, ♫

♫ Şimdi hafızalarım kan ile çevrelendiği zaman ♫

♫ now that my memory’s surrounded by blood? ♫

♫ Aşkı çalmayı bırakmalı mıyım? ♫

♫ Sister, why oh why do we at times mistake a pimple for a cancer? ♫

♫ Kardeşim, neden bazen bir sivilceyle tümörü karıştırıyoruz? ♫

♫ So who are they who says, no more love poems now? ♫

♫ Bu söyleyenler kimler, neden aşk şiiri yok? ♫

♫ I want to sing a song of love ♫

♫ Bir aşk şarkısı söylemek istiyorum ♫

♫ for that woman who jumped the fences pregnant ♫

♫ hamile olarak çitleri atlayan o kadın için ♫

♫ and still gave birth to a healthy child. ♫

♫ ve hala sağlıklı bir çocuk doğurdu. ♫

♫ Softly I walk into the sun rays of the smile ♫

♫ Yavaşca benim aşk şarkımı, hayatımın şarkısını yakacak ♫

♫ that will ignite my love song, my song of life, ♫

♫ gülüşünün güneş ışınlarına yavaşca yürüyorum ♫

♫ my song of love, my song of life, my song of love, ♫

♫ aşkımın şarkısı, aşkımın şarkısı, aşkımın şarkısı, ♫

♫ my song of life, my song of love, my song of life. ♫

♫ aşkımın şarkısı, aşkımın şarkısı, aşkımın şarkısı, ♫

♫ Ooh, I’ve not tried to run away from song, ♫

♫ Ooh, şarkıdan kaçmaya çalışmadım ♫

♫ I hear a persistent voice, more powerful than the enemy bombs. ♫

♫ Düşman bombalarından daha güçlü ısrarlı bir ses duyuyorum ♫

♫ The song that washed our lives and the rains of our blood. ♫

♫ Hayatımızı ve kan yağmurlarını yıkayan o şarkı ♫

♫ My song of love and my song of life, my song of love, ♫

♫ aşkımın şarkısı, hayatımın şarkısı, aşkımın şarkısı, ♫

♫ my song of life, my song of love, ♫

♫ hayatımın şarkısı, aşkımın şarkısı ♫

♫ my song of life, my song of love -- I want everybody to sing with me -- ♫

♫ hayatımın şarkısı, aşkımın şarkısı -- herkesin benle söylemesini istiyorum -- ♫

♫ my song of life, my song of love, my song of life -- everybody sing with me -- ♫

♫ hayatımın şarkısı, aşkımın şarkısı -- herkesin benle söylemesini istiyorum -- ♫

♫ my song of life, my song of love -- I can’t hear you -- ♫

♫ hayatımın şarkısı, aşkımın şarkısı -- sizi duyamıyorum -- ♫

♫ my song of love, my song of life -- you can do better -- ♫

♫ aşkımın şarkısı, hayatımın şarkısı -- daha iyisini yapabilirsiniz -- ♫

♫ my song of life, my song of love -- keep singing, keep singing -- ♫

♫ aşkımın şarkısı, hayatımın şarkısı -- söylemeye devam edin, söylemeye devam edin -- ♫

♫ my song of love, my song of life, yes, my song of love -- ♫

♫ aşkımın şarkısı, hayatımın şarkısı, evet, aşkımın şarkısı -- ♫

♫ you can do better than that -- ♫

♫ daha iyisini yapabilirsiniz -- ♫

♫ my song of life, yes, my song of love, my song of life, my song of love -- ♫

♫ aşkımın şarkısı, hayatımın şarkısı, aşkımın şarkısı, hayatımın şarkısı ♫

♫ keep singing, keep singing, keep singing -- my song of love. ♫

♫ söylemeye devam edin, söylemeye devam edin, söylemeye devam edin -- aşkımın şarkısı. ♫

♫ Oh yeah. My song of -- a love song, my song of life. Sing. A love song, my song of life. Sing. ♫

♫ Oh evet. Benim şarkım -- aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. Söyleyin. Aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. Söyleyin. ♫

♫ Love song, my song of life. Sing. Love song, my song of life. Sing. ♫

♫ Aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. Söyleyin. Aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. Söyleyin. ♫

♫ Love song, my song of life. Sing. Love song, my song of life. ♫

♫ Aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. Söyleyin. Aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. ♫

♫ Love song, my song of life. ♫

♫ Aşk şarkısı, hayatımın şarkısı. ♫

(Applause)

(Alkışlar)