Ingrid Betancourt: What six years in captivity taught me about fear and faith (w/ subtitles) | TED

214,787 views

2017-08-16 ・ TED


New videos

Ingrid Betancourt: What six years in captivity taught me about fear and faith (w/ subtitles) | TED

214,787 views ・ 2017-08-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Muhammed Boğatekin Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:13
The first time
1
13518
1302
Hayatımda ilk kez korktuğumda
00:15
I felt fear
2
15422
1422
00:17
I was 41 years old.
3
17841
1263
kırk bir yaşındaydım.
00:20
People have always said I was brave.
4
20502
2414
Sürekli bana çok cesur olduğumu söylerlerdi.
00:23
When I was little, I'd climb the highest tree,
5
23499
2619
Küçüklüğümden beri yüksek yüksek ağaçlara tırmanır
00:26
and I'd approach any animal fearlessly.
6
26142
2520
her hayvana hiç korkmadan yaklaşırım.
00:29
I liked challenges.
7
29821
1555
Bir şeylere kafa tutmayı severdim.
00:32
My father used to say,
8
32106
1334
Babam hep şöyle derdi:
00:34
"Good steel can withstand any temperature."
9
34622
4424
"Çeliğin sağlamı her türlü ateşe dayanandır."
00:40
And when I entered into Colombian politics,
10
40153
3003
Ben de Kolombiya siyasetine atıldığımda
00:44
I thought I'd be able to withstand any temperature.
11
44265
2481
her türlü ateşe dayabileceğimi sanmıştım.
00:46
I wanted to end corruption;
12
46770
2171
Ülkedeki yolsuzluğun
00:48
I wanted to cut ties between politicians and drug traffickers.
13
48965
4179
ve devlet-uyuşturucu mafyası arasındaki ilişkinin kökünü kurutmayı istiyordum.
00:53
The first time I was elected,
14
53168
2658
Dokunulamaz denilen siyasetçilerin yaptıkları yolsuzlukları
00:55
it was because I called out, by name,
15
55850
2683
direk isimleriyle ifşa ettim diye olsa gerek
00:58
corrupt and untouchable politicians.
16
58557
3021
ilk kez seçilmiştim.
01:02
I also called out the president
17
62172
2346
Uyuşturucu mafyalarıyla olan bağlarından ötürü
01:05
for his ties to the cartels.
18
65388
2910
Cumhurbaşkanıyla da hesaplaştım.
01:09
That's when the threats started.
19
69460
2127
Tam da bundan olsa gerek artık ölüm tehditleri almaya başladım.
01:12
I had to send my very young children out of the country one morning,
20
72449
5332
Daha ufacık çocuklarımı
bir sabah gizlice uçağa binmeleri için
01:17
hidden, all the way to the airport, in the French ambassador's armored car.
21
77805
4162
Fransız büyükelçisinin zırhlı aracıyla kaçırmak zorunda kaldım.
01:22
Days later,
22
82425
1380
Yetmedi saldırıya uğradım.
01:24
I was the victim of an attack, but emerged unharmed.
23
84742
2623
Neyse ki kıl payı atlattım.
01:28
The following year,
24
88944
1323
Bir sonraki sene
01:31
the Colombian people elected me with the highest number of votes.
25
91135
3507
Kolombiya halkı büyük bir oy çoğunluğuyla beni senatör olarak seçti.
01:35
I thought people applauded me because I was brave.
26
95755
3483
Cesaretim için beni ödüllendirdiklerini düşünmüştüm.
01:40
I, too, thought I was brave.
27
100224
2127
Ben de cesur olduğumu düşünmüyor değildim
01:43
But I wasn't.
28
103279
1404
ama öyle değildi.
01:46
I had simply never before experienced
29
106714
3552
Aslında gerçek korku nedir
01:50
true fear.
30
110905
2240
hiç görmemiş ve yaşamamıştım.
01:54
That changed
31
114557
1176
Bu devran,
01:57
on February 23, 2002.
32
117066
2381
23 Şubat 2002'de değişti.
02:01
At the time, I was a presidential candidate in Colombia
33
121066
3280
O sıralar Cumhurbaşkanı adayıydım
02:05
promoting my campaign agenda,
34
125029
3348
ve seçim kampanyamızı yürütüyorduk
02:08
when I was detained by a group of armed men.
35
128401
3233
ta ki bir grup silahlı
02:12
They were wearing uniforms with military garments.
36
132222
2815
ve askeri üniformalı adam
bizi gözaltına alana kadar.
02:16
I looked at their boots; they were rubber.
37
136410
2753
Botlarına baktım, kauçuktandı.
02:19
And I knew
38
139187
1409
Halbuki Kolombiya ordusu deri bot giyerdi.
02:20
that the Colombian army wore leather boots.
39
140620
2301
02:23
I knew that these were FARC guerrillas.
40
143767
3674
Onların FARC gerillaları olduklarını anlamıştım.
02:28
From that point on, everything happened very quickly.
41
148068
2730
Her şey göz açıp kapayıncaya kadar bir anda oluverdi.
02:33
The commando leader ordered us to stop the vehicle.
42
153457
3506
Komutan arabayı durdurun dedi.
02:37
Meanwhile, one of his men stepped on an antipersonnel mine
43
157891
4131
Demeye kalmadan adamlarından biri mayına basıp
02:42
and flew through the air.
44
162704
2124
havaya uçtu
02:45
He landed, sitting upright,
45
165574
2000
ve tam da önüme oturur vaziyette düşüverdi.
02:48
right in front of me.
46
168256
1649
02:49
We made eye contact
47
169929
2000
Onunla göz göze geldik
02:52
and it was then that the young man understood:
48
172841
2349
ve tam o anda genç adam
02:56
his rubber boot with his leg still in it
49
176246
2483
kauçuk botun içindeki ayağının kopup uzaklara düştüğünü fark etti.
02:58
had landed far away.
50
178753
1445
03:01
(Sighs)
51
181744
1190
(İç çeker)
03:04
He started
52
184823
1231
Avaz avaz
03:08
screaming like crazy.
53
188689
2253
bağırmaya başladı.
03:12
And the truth is,
54
192972
1169
İnanın
03:14
I felt -- as I feel right now, because I'm reliving these emotions --
55
194816
6144
o gün ne hissettiysem
şimdi de aynısını hissediyorum
çünkü o anda yaşadığım duygularım yeniden canlanıyor.
03:20
I felt at that moment that something inside of me was breaking
56
200984
3633
O an sanki içimde bir şeyler kırıldı.
03:25
and that I was being infected with his fear.
57
205540
2903
Onun korkusunun bana da bulaştığını hissedebiliyordum.
03:28
My mind went blank and couldn't think;
58
208467
2864
Beynim durmuş gözlerimin önüne bir perde inmişti,
03:31
it was paralyzed.
59
211355
1175
felç olmuş gibiydim.
03:33
When I finally reacted,
60
213243
1693
Şoku atlatır atlatmaz
03:36
I said to myself,
61
216879
1459
içimden ilk şunu dedim:
03:38
"They're going to kill me,
62
218716
1277
"Buraya kadarmış, beni öldürecekler.
03:41
and I didn't say goodbye to my children."
63
221128
2341
Çocuklarıma bir veda bile edemedim."
03:46
As they took me into the deepest depths of the jungle,
64
226798
4053
Beni ormanın derinliklerine doğru kaçırırlarken
03:52
the FARC soldiers announced
65
232796
1607
FARC militanları
03:55
that if the government didn't negotiate,
66
235169
2000
eğer hükümet pazarlığa yanaşmazsa
03:58
they'd kill me.
67
238406
1244
beni öldüreceklerini söylediler.
04:00
And I knew
68
240674
1750
Hükümetin de
04:03
that the government wouldn't negotiate.
69
243269
3152
buna asla yanaşmayacağından emindim.
04:07
From that point on,
70
247865
1303
O günden sonra
04:09
I went to sleep in fear every night --
71
249898
3092
her gece korkarak uyudum.
04:13
cold sweats,
72
253014
1420
Soğuk soğuk terler akıttım,
04:15
shaking,
73
255039
1283
tir tir titredim,
04:17
stomach ache,
74
257187
2000
karnıma sancılar girdi,
04:19
insomnia.
75
259211
1257
gözüme uyku girmedi...
04:21
But worse than that was what was happening to my mind,
76
261793
2580
Olan en çok da kafama oldu
04:24
because my memory was being erased: all the phone numbers,
77
264397
4499
çünkü hafızamdan bildiğim tüm telefon numaraları,
04:28
addresses,
78
268920
1487
tüm adresler,
04:30
names of very dear people,
79
270431
2069
eşin dostun isimleri,
04:32
even significant life events.
80
272524
3679
hayatımdaki önemli olaylar
hepsi silinip gitmişti.
04:38
And so,
81
278386
1322
Artık akıl sağlığımdan şüphe etmeye başlamıştım.
04:40
I began to doubt myself, to doubt my mental health.
82
280410
2984
04:44
And with doubt came desperation,
83
284862
2973
Şüphe umutsuzluğu,
04:48
and with desperation came depression.
84
288565
2094
umutsuzluk da depresyonu beraberinde getirmişti.
04:51
I was suffering notorious behavioral changes
85
291787
2778
Hal ve hareketlerim değişiyordu,
04:54
and it wasn't just paranoia in moments of panic.
86
294589
3627
paranoya olmuştum deyip geçmek bunun yanında basit kalır.
04:58
It was distrust,
87
298969
2762
Bu; bir çeşit güvensizlik,
05:02
it was hatred,
88
302692
1250
nefret
05:04
and it was also the urge to kill.
89
304716
1921
ve hatta öldürme isteği gibi bir şeydi.
05:07
This, I realized
90
307574
2267
Bunun farkına beni boynumdan bir ağaca zincirlediklerinde fark ettim.
05:09
when they had me chained by the neck to a tree.
91
309865
4561
05:15
They kept me outside that day,
92
315767
3287
O gün beni dışarıda,
bardaktan boşanırcasına yağan tropik yağmurun altında bıraktılar.
05:20
during a tropical downpour.
93
320086
1735
05:23
I remember feeling an urgent need to use the bathroom.
94
323058
5300
Çok sıkışmıştım
ve bir an önce tuvalete gitmem gerekiyordu.
05:32
"Whatever you have to do,
95
332832
1537
"Tuvalete gitmek istiyorsan
05:36
you'll do in front of me,
96
336616
2000
karşımda
05:43
bitch,"
97
343481
1214
kaşarlık yap"
05:50
the guard screamed at me.
98
350871
1539
diye bağırdı nöbetçi.
06:01
And I
99
361121
1161
Ben
06:04
decided at that moment
100
364797
2609
işte tam o anda
06:16
to kill him.
101
376660
1233
onu öldürmeye karar verdim.
06:22
And for days,
102
382155
2668
Günler boyunca
06:26
I was planning, trying to find the right moment, the right way to do it,
103
386426
4113
doğru yer ve zamanda onu nasıl öldürebilirimi planladım.
06:30
filled with hatred,
104
390563
1485
Nefret köpürüyordum,
06:32
filled with fear.
105
392072
1174
korkuyordum da.
06:33
Then suddenly,
106
393984
1792
Ta ki bir durup,
06:35
I rose up,
107
395800
1260
düşünüp
06:37
snapped out of it
108
397084
1348
kendime
06:39
and thought:
109
399209
1213
şunu diyene kadar:
06:41
"I'm not going to become one of them.
110
401405
2104
"Onlara benzemeyeceğim.
06:43
I'm not going to become an assassin.
111
403533
2000
Onlar gibi katil olmayacağım."
06:46
I still have enough freedom
112
406470
4318
En azından
hala kim olmak istediğime
06:52
to decide
113
412756
1409
karar verebiliyordum.
06:55
who I want to be."
114
415327
1394
06:59
That's when I learned that fear
115
419832
1813
Tam o anda
07:04
brought me face to face with myself.
116
424134
2000
korkumla yüzleşmeyi öğrendim.
07:07
It forced me
117
427047
1183
Tüm gücümü,
07:09
to align my energies,
118
429212
2462
tüm enerjimi toplamaya çalışıyordum.
07:11
to align my meridians.
119
431698
2568
07:15
I learned that facing fear
120
435321
2713
Korkuyla yüzleşip daha güçlü olmak için
07:19
could become a pathway to growth.
121
439717
3532
korkuyu kendime bir basamak yaptım.
07:25
A lot of emotions arise when I talk about all of this,
122
445550
2698
Şöyle bir dönüp düşündüğümde
07:28
but when I think back,
123
448938
2187
içime birçok his doluyor
07:32
I'm able to identify
124
452601
1450
ama o gün başarmak için yaptığım her şeyi çok iyi hatırlıyorum.
07:34
the steps I took to do it.
125
454979
2458
07:38
I want to share three of them with you.
126
458093
3401
Bunların üçünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
07:41
The first
127
461518
2074
Bunların ilki:
07:45
was to be guided by principles.
128
465383
2100
İlkelerimden şaşmadım
07:48
Because I realized
129
468426
1178
çünkü şunu farkettim ki
07:49
that in the midst of panic and mental block,
130
469628
2816
o panik ve şok halinde bile
07:53
if I followed my principles,
131
473309
3301
ilkelerimden taviz vermedim.
07:56
I acted correctly.
132
476634
1679
Doğru olan da buydu.
08:00
I remember the first night
133
480265
3171
İlk gecemi çok iyi hatırlıyorum.
08:03
in a concentration camp that the guerrillas had built
134
483460
3848
Gerillaların ormanın tam ortasında yaptığı bir toplama kampındaydık.
08:07
in the middle of the jungle,
135
487332
1338
08:09
with 12-foot-high bars,
136
489448
3354
4 metre yüksekliğinde duvarlar
08:12
barbed wire,
137
492826
1605
ve üstünde dikenli teller,
08:14
lookouts in the four corners
138
494455
2340
gözetleme kulesinde bekçiler
08:16
and armed men pointing guns at us 24 hours a day.
139
496819
3372
ve sürekli namlularını bize uzatmış silahlı adamlar vardı.
08:21
That morning, the first morning,
140
501318
2161
Orada uyandığımız ilk sabah
08:24
some men arrived, yelling:
141
504678
2707
birkaç adam bağırarak geldi:
08:27
"Count off! Count off!"
142
507409
1833
"Sağ baştan say, sağ baştan say!"
08:30
My fellow hostages woke up, startled,
143
510567
4179
Arkadaşlarım korkuyla uyandılar
08:34
and began to identify themselves in numbered sequence.
144
514770
3328
ve bir bir saymaya başladılar
08:38
But when it was my turn,
145
518637
1651
ama sıra bana geldiğinde
08:41
I said,
146
521732
1153
ben saymadım.
08:43
"Ingrid Betancourt.
147
523858
1345
"Ingrid Betancourt.
08:45
If you want to know if I'm here, call me by my name."
148
525227
3038
Madem yoklama alıyorsunuz beni ismimle çağırabilirsiniz" dedim.
08:49
The guards' fury
149
529386
1999
Arkadaşlarım
08:52
was nothing compared to that of the other hostages,
150
532669
2468
gerillalardan daha çok kızmıştı bana.
08:55
because, obviously they were scared --
151
535840
3075
Çünkü hepsi çok korkmuştu.
08:58
we were all scared --
152
538939
1409
Korkmuştuk
09:00
and they were afraid that, because of me, they would be punished.
153
540372
3410
ve benim yüzümden onlar da
cezalandıracaklar sanmışlardı
09:04
But for me,
154
544476
1271
ama benim için kimliğimi savunmak
09:05
beyond fear was the need to defend my identity,
155
545771
6661
korkudan önce geliyordu
09:12
to not let them turn me into a thing or a number.
156
552456
3547
ve beni basit bir sayı yerine koymalarına izin vermeyecektim.
09:16
That was one of the principles:
157
556027
1570
Bu, benim ilkemdi.
09:18
to defend
158
558138
2000
Aynı zamanda
09:21
what I considered to be human dignity.
159
561416
2440
benliğimi ve onurumu da savunuyordum.
09:25
But make no mistake:
160
565277
1903
Gelin görün ki
09:27
the guerrillas had it all
161
567204
2000
o gerilla bir insan sarrafıydı
09:30
very well analyzed --
162
570534
1647
ve ne yaptığını çok iyi biliyordu,
09:32
they had been kidnapping for years,
163
572205
2191
senelerdir adam kaçırıyorlardı
09:34
and they had developed a technique
164
574420
3477
ve artık bir teknik geliştirmişlerdi:
09:38
to break us,
165
578865
1605
Bizi birbirimize düşürme
09:40
to defeat us, to divide us.
166
580494
1760
ve kırdırma tekniği.
09:42
And so,
167
582835
1227
Şimdi geldik ikinci aşamaya:
09:44
the second step
168
584708
1662
09:47
was to learn how to build supportive trust,
169
587977
3007
Güven ve dayanışmayı sağlayıp
09:51
to learn how to unite.
170
591008
2404
birleşmeyi öğrenmeye.
09:55
The jungle is like a different planet.
171
595268
3083
Orman bambaşka bir dünyaydı.
09:59
It's a world
172
599533
2585
Böyle...
sis, pus,
10:04
of shadows, of rain,
173
604023
2343
yağmur, nem,
10:07
with the hum of millions of bugs --
174
607937
4590
majiña karıncası, mermi karınca,
10:12
majiña ants, bullet ants.
175
612551
2205
eşek arısı, sürüyle haşere... Ne ararsanız var.
10:15
I didn't stop scratching a single day while I was in the jungle.
176
615496
3275
Kendimi kaşımadığım tek bir gün geçmedi.
10:21
And of course, there were tarantulas, scorpions, anacondas ...
177
621032
4587
Tarantula mı dersiniz akrep mi
anakonda mı...
10:25
I once came face to face with a 24-foot long anaconda
178
625643
4203
Bir keresinde 8 metrelik bir anakondayla karşı karşıya geldik.
10:29
that could have swallowed me in one bite.
179
629870
2154
İstese beni tek lokmada yutabilirdi.
10:32
Jaguars ...
180
632048
1182
Ya jaguarlara ne demeli...
10:33
But I want to tell you
181
633921
2000
Ama gelin görün ki
10:35
that none of these animals did us as much harm
182
635945
4047
bu hayvanların hiçbiri
insanoğlunun verdiği kadar zarar vermedi bize.
10:40
as the human beings.
183
640741
1317
10:46
The guerrillas terrorized us.
184
646979
2226
Gerillalar bizi korkuttukları yetmezmiş gibi
10:49
They spread rumors.
185
649665
3183
birbirimize de düşürüyordu.
Yalan yanlış dedikoduları arkadaşlar arasında yayıp
10:53
Among the hostages, they sparked betrayals,
186
653514
2894
10:57
jealousy,
187
657087
1468
kıskançlık, kin ve güvensizlik yaratıyorlardı.
10:59
resentment,
188
659111
1293
11:01
mistrust.
189
661135
1251
11:03
The first time I escaped for a long time was with Lucho.
190
663595
6474
İlk defa
Lucho ile beraber
uzun bir süre firar edebildim.
11:10
Lucho had been a hostage for two years longer than I had.
191
670093
2809
Lucho benden iki sene önce kaçırılmıştı.
11:13
We decided to tie ourselves up
192
673557
3032
Pirana ve timsah dolu
11:17
with ropes
193
677510
1647
karanlık sularda
11:19
to have the strength to lower ourselves into that dark water
194
679181
4417
birbirimizden güç alabilmek için
11:23
full of piranhas and alligators.
195
683622
3024
kendimizi birbirimize iple bağlamaya karar verdik.
11:28
What we did was, during the day, we would hide in the mangroves.
196
688271
4471
Sabahları bataklığa girip saklanıyor,
11:33
And at night,
197
693702
1667
geceleri de nehre girip yol alıyorduk.
11:35
we would leave, get in the water,
198
695393
2053
11:38
and we would swim and let the current carry us.
199
698377
3235
Bazen yüzüyor bazen de kendimizi akıntıya bırakıyorduk.
11:42
That went on for several days.
200
702778
2194
Birçok günümüz böyle geçti.
11:45
But Lucho
201
705615
1777
Maalesef Lucho
11:49
became sick.
202
709004
1358
hastalandı.
11:50
He was diabetic,
203
710386
1314
Diyabetti
11:52
and he fell into a diabetic coma.
204
712410
1679
ve şeker komasına girdi.
11:55
So the guerrillas captured us.
205
715148
4208
Öyle olunca da
gerillalar bizi yakaladı ama olsun.
12:00
But after having lived through that with Lucho,
206
720618
3221
Lucho'yla yaşadığımız bu maceradan
12:04
after having faced fear together, united,
207
724702
2676
ve korkuyla ikimiz beraber yüzleşdikten sonra
12:08
not punishment, not violence -- nothing --
208
728371
3548
ne verdikleri cezalar ne de şiddet,
hiçbir şey
12:12
could ever again divide us.
209
732711
3314
bir daha bizi ayırmayı başaramadı.
12:19
What's certain is,
210
739128
1786
Şurası kesin:
12:20
all the guerrillas' manipulation was so damaging to us
211
740938
3796
Gerillaların yaptığı onca manipülasyon bize epey bir zarar verdi.
12:26
that even today,
212
746057
1782
Bugün bile hala
12:28
among some of the hostages
213
748888
2000
kaçırılan arkadaşlar arasında
12:32
from back then,
214
752586
1302
ta o zamanlardan kalan
12:35
tensions linger,
215
755531
1565
dargınlık
12:38
passed down from all that poison
216
758104
3475
ve küskünlükler var.
Bunların hepsi
12:43
that the guerrillas created.
217
763586
2000
gerillaların eseri.
12:47
The third step
218
767745
1302
Üçüncü adım ise
12:50
is very important to me,
219
770459
2397
benim için çok önemli
12:52
and it's a gift that I want to give to you.
220
772880
2360
ve bunu sizlere de armağan etmek istiyorum.
12:56
The third step is to learn how to develop faith.
221
776163
4562
Üçüncü adım
inanmayı öğrenmek.
13:02
I want to explain it like this:
222
782994
3767
Yaşadığım bir örnekten gidelim:
13:07
Jhon Frank Pinchao
223
787610
1455
Jhon Frank Pinchao
13:09
was a police officer
224
789929
2328
bir polis memuruydu.
13:12
who had been a hostage for more than eight years.
225
792281
2420
Sekiz seneden fazladır esir tutuluyordu.
13:15
He was famous for being the biggest scaredy-cat of us all.
226
795385
3906
"Korkak tavuk" olarak nam salmıştı aramızda
13:22
But Pincho -- I called him "Pincho" --
227
802163
2755
ama Pincho,
ben ona öyle diyorum,
13:24
Pincho decided that he wanted to escape.
228
804942
4655
Pincho kaçmaya karar verdi
13:30
And he asked me to help him.
229
810192
1363
ve benden yardım etmemi istedi.
13:31
By that point, I basically had a master's degree in escape attempts.
230
811579
3505
Ne de olsa ben o sıralar kaçmanın kitabını yazmıştım.
13:35
(Laughter)
231
815108
1425
(Gülüşmeler)
13:37
So
232
817012
1232
Neyse...
13:40
we got started but we had a delay,
233
820014
1735
İşe koyulacağız ama bir sıkıntımız vardı.
13:41
because first, Pincho had to learn how to swim.
234
821773
2659
Pincho yüzme bilmiyordu ve öğrenmesi lazımdı.
13:45
And we had to carry out all these preparations in total secrecy.
235
825257
4892
Yapacağımız her hazırlığı
gizlice yapmamız gerekiyordu.
13:50
Anyway, when we finally had everything ready,
236
830855
3378
Yaptık da.
En sonunda artık kaçmaya hazırdık.
13:54
Pincho came up to me one afternoon and said,
237
834257
4170
Pincho gecenin bir yarısı yanıma yaklaşıp:
13:58
"Ingrid, suppose I'm in the jungle,
238
838451
3159
"Ingrid, diyelim ki ormandayım
14:01
and I go around and around in circles, and I can't find the way out.
239
841634
3621
dönüp dönüp duruyorum ama bir türlü çıkışı bulamıyorum
Ne yapacağım?" diye sordu.
14:05
What do I do?"
240
845279
1170
14:07
"Pincho,
241
847846
1177
"Pincho,
14:10
you grab a phone,
242
850571
1307
o zaman ellerini açıyor
14:13
and you call the man upstairs."
243
853060
1619
ve yukarıdakinden yardım istiyorsun" dedim.
14:15
"Ingrid, you know I don't believe in God."
244
855831
3127
"Ingrid,
biliyorsun ki Allah'a inanmıyorum" dedi.
14:23
"God doesn't care. He'll still help you."
245
863577
2709
"Farketmez,
yine de Allah sana yardım eder."
14:29
(Applause)
246
869079
3098
(Alkış)
14:35
It rained all night that night.
247
875447
2521
O gece hiç durmadan yağmur yağdı
14:39
The following morning,
248
879024
1481
ve ertesi sabah,
14:41
the camp woke up to a big commotion,
249
881738
2075
bütün kamp büyük bir sürprizle uyandı,
14:43
because Pincho had fled.
250
883837
2684
Pincho kaçmıştı.
14:46
They made us dismantle the camp, and we started marching.
251
886545
2761
Bizleri gruplara ayırıp yürütmeye başladılar
14:49
During the march,
252
889330
1263
ve yürüyüş boyunca
14:52
the head guerrillas told us that Pincho had died,
253
892149
4556
çete elebaşları Pincho'nun öldüğünü,
14:56
and that they had found his remains
254
896729
3135
bir Anakonda'nın onu yediğini
ve cesedinin kalan parçalarını bulduklarını söylediler.
14:59
eaten by an anaconda.
255
899888
1531
15:04
Seventeen days passed --
256
904379
1694
Tam 17 gün sonra,
15:06
and believe me, I counted them, because they were torture for me.
257
906097
5351
inanın bana saydım,
çünkü benim için bir işkence gibiydi.
15:13
But on the seventeenth day,
258
913980
2000
Tam 17'nci günde kokusu çıktı,
15:18
the news exploded from the radio:
259
918003
1916
radyo haberleri bas bas bağırıyordu:
15:19
Pincho was free and obviously alive.
260
919943
3214
Pincho kaçmıştı
ve hayattaydı.
15:24
And this was the first thing he said:
261
924024
3504
Pincho radyoda ilk şunu söyledi:
15:28
"I know my fellow hostages are listening.
262
928872
2000
"Arkadaşlarımın beni duyduğunu biliyorum.
15:31
Ingrid,
263
931633
1494
Ingrid
15:33
I did what you told me.
264
933151
1722
dediğin şeyi yaptım.
15:34
I called the man upstairs,
265
934897
1671
Yukarıdakinden yardım istedim
15:36
and he sent me the patrol that rescued me from the jungle."
266
936592
3541
ve beni ormandan kurtaran o ekibi gönderdi."
15:43
That was an extraordinary moment,
267
943284
3013
Çok ama çok değişik bir duyguydu benim için
15:46
because ...
268
946321
1166
çünkü
15:48
obviously fear is contagious.
269
948098
2000
korku bulaşıcı olduğu kadar
15:50
But faith is, too.
270
950729
1430
inanç da bulaşıcıydı.
15:52
Faith isn't rational or emotional.
271
952183
2639
İnanç öyle bir şey ki ne mantıksal ne duygusal.
15:55
Faith
272
955631
1182
İnanç
15:57
is an exercise of the will.
273
957860
2616
bir çeşit irade işi.
16:01
It's the discipline of the will.
274
961087
2634
İrade olmadan olmuyor.
16:04
It's what allows us to transform everything that we are --
275
964173
3471
Bu da bizim tüm zayıf noktalarımızı
ve güçsüz taraflarımızı
16:07
our weaknesses, our frailties,
276
967668
2298
bizi daha da kuvvetlendiren
16:09
into strength, into power.
277
969990
1590
bir güce çeviriyordu.
16:11
It's truly a transformation.
278
971604
2000
Bu gerçekten bir dönüşümdü.
16:14
It's what gives us the strength
279
974641
2861
Bu bize güç veriyor,
16:17
to stand up
280
977526
1381
ayakta tutuyor,
16:20
in the face of fear
281
980264
1205
korkuyla başa çıkıp
16:22
look above it,
282
982484
1724
bizi bir adım daha öteye taşıyor,
16:24
and see beyond it.
283
984232
1398
daha da uzağı görmemizi sağlıyordu.
16:28
I hope you remember that,
284
988042
2000
Umarım sizler de bunu hiç unutmazsınız
16:31
because I know we all need
285
991605
1835
çünkü şunu biliyorum ki
16:34
to connect with that strength we have inside of us
286
994463
2994
hayatımızın çalkantılı zamanlarında
16:38
for the times when there's a storm raging around our boat.
287
998057
4442
ihtiyacımız olan güç
tam da bizde, içimizdedir.
16:43
Many, many, many, many years passed
288
1003260
4409
Seneler seneler seneler geçti,
16:49
before I could return to my house.
289
1009399
4609
evimden yurdumdan uzakta...
16:55
But when they took us, handcuffed, into the helicopter
290
1015936
5029
Ama sonunda bizi ormandan kurtarıp
ellerimiz kelepçeli helikoptere bindirdiler ve kurtardılar.
17:00
that finally took us out of the jungle,
291
1020989
2055
Her şey göz açıp kapayıncaya kadar oldu ve bitti.
17:03
everything happened as quickly as when they kidnapped me.
292
1023068
3245
Tıpkı beni kaçırdıkları gün olduğu gibi.
17:07
In an instant,
293
1027797
1632
Bir an,
17:09
I saw the guerrilla commander at my feet,
294
1029453
4023
önümde yerde
ağzı bağlanmış
17:13
gagged,
295
1033500
1225
gerilla elebaşını
17:15
and the rescue leader,
296
1035566
2266
ve "Biz Kolombiya Ordusuyuz
17:19
yelling:
297
1039010
1164
ve sizler artık özgürsünüz!"
17:20
"We're the Colombian army!
298
1040927
3415
17:24
You are free!"
299
1044367
2379
diye bağıran ekip komutanını gördüm.
17:28
The shriek
300
1048303
1538
O gün
17:30
that came out of all of us
301
1050620
2072
özgür olduğumuzu duyunca
17:32
when we regained our freedom,
302
1052716
1991
sevinçten attığımız o çığlık,
17:35
continues to vibrate in me to this day.
303
1055201
4571
sanki dünmüş gibi hala kulağımda yankılanıyor.
17:42
Now,
304
1062089
1171
Artık
17:44
I know they can divide all of us,
305
1064363
3207
şunu anladım ki herkes ve her şey bizi bölüp
17:47
they can manipulate us all with fear.
306
1067594
2417
yarattığı korkuyla yönetebilir.
17:52
The "No" vote on the peace referendum in Colombia;
307
1072646
4268
Kolombiya Barış Referandumundaki "hayır" oyu da,
17:56
Brexit;
308
1076938
1769
Brexit de,
17:58
the idea of a wall between Mexico and the United States;
309
1078731
3747
Amerika-Meksika sınırına duvar örme fikri de,
18:03
Islamic terrorism --
310
1083143
1682
Radikal İslam da...
18:04
they're all examples of using fear politically
311
1084849
4297
Bunların hepsi
bizi bölmek ve ayırmak isteyen
18:09
to divide and recruit us.
312
1089855
2582
siyasi korkutmalardır.
18:14
We all feel fear.
313
1094190
2000
Şu anda hepimiz korkuyoruz
18:16
But we can all avoid being recruited
314
1096912
3367
ama ilkelerimize ve inançlarımıza
18:21
using the resources we have -- our principles, unity, faith.
315
1101254
5112
sıkı sıkıya bağlanırsak bizi parmağının ucunda oynatamazlar.
18:27
Yes, fear is part of the human condition,
316
1107659
3608
Korku tabii ki de insani bir şeydir.
18:31
as well as being necessary for survival.
317
1111291
3279
Ayrıca hayatta kalabilmemiz için de gereklidir
18:35
But above all,
318
1115205
1739
ama daha da önemlisi
18:36
it's the guide by which each of us builds
319
1116968
4756
her birimizin kimliğimizi ve kişiliğimizi
18:42
our identity, our personality.
320
1122574
3168
oluşturmasını sağlayan bir çeşit rehberdir.
18:48
It's true, I was 41 years old the first time I felt fear,
321
1128649
6980
Evet, doğru.
İlk kez korktuğumda 41 yaşındaydım
18:55
and feeling fear was not my decision.
322
1135653
3580
ve korkmak benim seçimim değildi
19:00
But it was my decision what to do with that fear.
323
1140061
4692
ama korkuyla birlikte ne yapacağım benim seçimimdi.
19:07
You can survive
324
1147054
3412
Korkunun peşinde sürüklenerek
19:11
crawling along, fearful.
325
1151460
2821
yaşamak mümkün
19:14
But you can also
326
1154898
1480
ama korkuyu yenip
19:17
rise above the fear,
327
1157847
2535
kanatlanarak göğe çıkmak
19:20
rise up, spread your wings,
328
1160406
2812
ve yükseğe,
19:23
and soar, fly high, high, high, high, until you reach the stars,
329
1163242
4677
yükseğe, daha da yükseğe
hepimizin gitmek istediği yıldızlara uzanabilmek de mümkün.
19:27
where all of us want to go.
330
1167943
3026
19:33
Thank you.
331
1173367
1152
Teşekkürler.
19:34
(Applause)
332
1174543
3808
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7