How women are revolutionizing Rwanda | Agnes Binagwaho

33,278 views ・ 2020-04-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Selin Güleroğlu Gözden geçirme: Can Boysan
00:12
I came back to my home of Rwanda
0
12579
4730
Tutsilere karşı 1994 katliamından iki yıl sonra
00:17
two years after the 1994 genocide against the Tutsi.
1
17333
4095
evim Ruanda'ya geri döndüm.
00:22
The country was devastated.
2
22333
2333
Ülke tahrip edildi.
00:25
The children I was caring for in the hospitals
3
25168
3428
Hastanede baktığım çocuklar,
00:28
were dying from treatable conditions,
4
28620
3020
tedavi edilebilir hastalıklardan ölüyorlardı
00:31
because we didn't have equipment or medicine to save them.
5
31664
6081
çünkü onları kurtaracak ilaç ya da malzememiz yoktu.
00:39
I was tempted to pack my bag and run away.
6
39586
4539
Çantamı topladım ve kaçmak istedim.
00:45
But I debated with myself.
7
45075
1867
Ama kendimle çatıştım.
00:47
And because I'm really dedicated to social justice and equity,
8
47568
6041
Çünkü kendimi gerçekten sosyal eşitliğe ve adalete adamıştım
00:53
and there were only five pediatricians in total
9
53633
4285
ve Ruanda'daki milyonlarca çocuk için
00:57
for millions of children in Rwanda,
10
57942
2960
toplamda sadece 5 çocuk doktoru vardı.
01:02
I decided to stay.
11
62197
1603
Bu yüzden kalmaya karar verdim.
01:05
But among the people who have motivated my decision to stay,
12
65050
6359
Ama insanlar arasında, kalma kararımda beni motive eden,
01:11
there were some fantastic women of Rwanda,
13
71433
3282
katliamla yüzleşmiş ve hayatta kalmış
01:15
some women who had faced the genocide and survived it.
14
75427
6954
Ruanda'nın bazı şahane kadınları vardı.
01:23
They had to overcome unbelievable pain and suffering.
15
83355
6238
Onlar, inanılmaz acı ve ıstırabın üstesinden gelmek zorundaydı.
01:29
Some of them were raising children conceived through rape.
16
89617
6907
Bazıları, tecavüzle hamile kalmış çocukları büyütüyordu.
01:37
Others were dying slowly with HIV
17
97301
4174
Diğerleri ise yavaşça HIV'den ölüyordu
01:41
and forgave the perpetrators, who voluntarily infected them
18
101499
5643
ve tecavüzü ile HIV'i silah olarak kullanıp
01:47
using HIV and rape as a weapon.
19
107166
2829
onlara kasten bulaştıran insanları affettiler.
01:51
So, they inspired me.
20
111937
2412
Bu yüzden onlar bana ilham verdiler.
01:54
If they can do that,
21
114373
1556
Eğer onlar bunu yapabiliyorsa
01:55
I can stay and try to do my best.
22
115953
2872
kalabilirim ve en iyisini yapmak için uğraşabilirim.
02:00
Those ladies were really activists
23
120336
4079
Bu kadınlar, gerçekten de
02:04
of peace and reconciliation.
24
124439
2738
uzlaşma ve barışın aktivistiydi.
02:07
They show us a way to rebuild a country
25
127201
3387
Bize, çocuklarımız ve bir gün sahip olacağımız torunlarımız için,
02:10
for our children and grandchildren to have, one day,
26
130612
3993
evleri olarak adlandırabilecekleri bir ülkeyi,
02:14
a place they can call home, with pride.
27
134629
3284
yeniden inşa etmenin yolunu gururla gösteriyorlar.
02:19
And you can ask yourself
28
139691
3510
Zihniyetin bu denli değişiminin ülkemizi nereye getirdiğini
02:24
where this shift of mindset has brought our country.
29
144318
4190
kendinize sorabilirsiniz.
02:30
Today in Rwanda,
30
150288
1967
Bugün Ruanda'da
02:32
we have the highest percentage of women in parliament.
31
152279
6627
Parlamentodaki kadınların en yüksek yüzdesine sahibiz.
02:39
(Applause)
32
159823
2238
(Alkış)
02:42
Wait till I tell you the percentage --
33
162085
2849
Durun daha yüzdeyi söylemedim.
02:44
sixty-one percent.
34
164958
2103
%61.
02:47
(Applause)
35
167085
3064
(Alkış)
02:50
Today, we have the best campaign for the vaccination of children
36
170173
5642
Bugün, çocukların aşısı için en iyi kampanyaya sahibiz,
02:55
with, among our success, 93 percent of our girls vaccinated against HPV --
37
175839
6682
başarılarımız arasında, kızlarımızın %93'ü HPV'ye karşı aşılandı
03:02
(Applause)
38
182982
1848
(Alkış)
03:04
to protect them against cervical cancer.
39
184854
3261
çünkü rahim ağzı kanserine karşı korunmalarını istiyoruz.
03:08
In this country, it's 54.
40
188567
2222
Bu ülkede oran 54.
03:11
(Laughter)
41
191305
1476
(Gülüşmeler)
03:13
We have reduced child mortality by 75 percent,
42
193425
4385
Çocuk ölüm oranını %75'e kadar,
03:18
maternal mortality by 80 percent.
43
198429
2801
anne ölüm oranını %80'e kadar azalttık.
03:21
In early 2000s,
44
201659
1857
2000'lerin başında,
03:23
there were nine women who were dying every day
45
203540
3965
doğum ve gebelikten
03:27
around delivery and pregnancy.
46
207529
3117
her gün 9 kadın ölüyordu.
03:31
Today, it's around two.
47
211006
1761
Bugün ise yaklaşık 2 kişi ölüyor.
03:33
It's an unfinished agenda.
48
213517
1841
Bu aslında bitmemiş bir gündem.
03:35
We still have a long way to go.
49
215382
2214
Hâlâ ilerlemek için çok uzun yolumuz var.
03:37
Two is still too much.
50
217620
1817
2 kişi hâlâ çok fazla.
03:42
But, do I believe that those results
51
222915
6278
Ama güçlü pozisyonlarda bulunan kadınlara
03:49
are because we had a big number of women
52
229217
5135
çok sayıda sahip olduğumuzdan,
03:54
in power positions?
53
234376
1504
bu sonuçlara inanıyor muyum?
03:56
I do.
54
236749
1174
Tabii ki.
03:57
(Laughter)
55
237947
1651
(Gülüşmeler)
03:59
There is -- yes --
56
239622
1256
Evet.
04:00
(Applause)
57
240902
1589
(Alkış)
04:02
there is a study in the developing world
58
242515
2600
Gelişen dünyadaki bir çalışma gösteriyor ki,
04:05
that shows that if you improve the status of women,
59
245139
5716
eğer kadınların statüsünü geliştirirseniz
04:10
you improve the status of the community where they live.
60
250879
3849
onların yaşadığı toplumun statüsünü geliştirirsiniz.
04:15
Up to 47 percent of decrease in child mortality.
61
255601
5204
Çocuk ölümündeki azalma %47.
04:21
And even in this country where we are now,
62
261574
2801
Şu anda bulunduğumuz ülkede bile,
04:24
it's true.
63
264399
1150
bu doğru.
04:26
There is a study by a lady called Patricia Homan,
64
266018
4392
Patricia Homan adında bir kadının
04:30
who projected that if women and men
65
270434
4540
tasarladığı bir çalışma var ki;
04:34
were at parity in state legislatures,
66
274998
4158
eğer kadınlar ve erkekler parlamentoda eşit olsaydı
04:39
there would be a drop of 14.5 percent in child mortality --
67
279180
5245
Amerika'daki çocuk ölümünde
%14,5 oranında düşüş olurdu.
04:44
in America!
68
284449
1318
04:46
So we know that women,
69
286990
4420
Bu yüzden o kadını biliyoruz.
04:51
when they use their skills in leadership positions,
70
291434
3836
Onlar liderlik pozisyonlarında hünerlerini kullandıklarında,
04:55
they enhance the entire population they are in charge of.
71
295294
3817
sorumlu oldukları tüm nüfusu geliştirirler.
05:00
And imagine what would happen
72
300093
3381
Kadınlar ile erkekler tüm dünyada eşit olsaydı
05:03
if women were at parity with men all over the world.
73
303498
4730
ne olurdu hayal edin.
05:08
What a huge benefit we could expect.
74
308252
2943
Ümit edebileceğimiz ne büyük bir fayda.
05:11
Hmm?
75
311790
1150
Hmm?
05:13
Oh, yeah.
76
313282
1151
Evet ya.
05:14
(Applause)
77
314457
1563
(Alkış)
05:16
Because in general,
78
316044
2293
Çünkü genellikle,
05:18
we have a different style of leadership:
79
318361
2381
biz liderliğin farklı bir tarzına sahibiz:
05:21
more inclusive,
80
321457
1707
daha kapsamlı,
05:23
more empathetic,
81
323188
1746
daha anlayışlı,
05:24
more caring for little children.
82
324958
2706
küçük çocuklarla daha çok ilgilenen.
05:28
And this makes the difference.
83
328450
2000
Bu da farklılık yaratır.
05:32
Unfortunately, this ideal doesn't exist in the world,
84
332294
5547
Maalesef bu ideal, dünyada mevcut değil
05:37
and the difference between men and women in leadership positions
85
337865
5501
ve liderlik pozisyonlarında,
kadınlarla erkekler arasındaki farklılık çok büyük.
05:43
is too big.
86
343390
1992
05:45
Gender inequity is the norm in the majority of professions,
87
345768
5176
Cinsiyet eşitsizliği, mesleklerin çoğunda bir kural,
05:50
even in global health.
88
350968
2007
global sağlıkta bile böyle.
05:55
I have learned that if we focus on women's education,
89
355380
5232
Öğrendim ki, eğer kadınların eğitimine odaklanırsak
06:02
we improve their life positively
90
362110
3325
onların refahını geliştirmenin yanı sıra
06:05
as well as the well-being of their community.
91
365459
2928
hayatlarını da olumlu yönde geliştiririz.
06:08
This is why now I dedicate my life to education.
92
368793
5237
Bu nedenle hayatımı şimdi eğitime adıyorum
06:14
And this is totally aligned with my sense of equity
93
374658
5571
ve bu tamamen, eşitlik anlayışıma
06:20
and my pursuit of social justice,
94
380253
3237
ve de sosyal adalet arayışıma uygun hale geliyor
06:23
because if you want to increase access to health services,
95
383514
6531
çünkü eğer sağlık servislerine erişimi arttırmak istiyorsanız
06:30
you need first to increase access to health education.
96
390069
3737
ilk önce sağlık eğitimine erişimi arttırmaya ihtiyacınız var.
06:34
So with friends and partners, we are building a beautiful university
97
394538
4865
Bu yüzden, arkadaşlarımız ve ortaklarımızla
Ruanda'nın kuzey kırsalında güzel bir üniversite inşa ediyoruz.
06:39
in the rural north of Rwanda.
98
399427
1866
06:41
We educate our students
99
401895
3257
Kimseyi dışta bırakmadan ve savunmasızlara odaklanarak,
06:45
to provide quality, equitable, holistic care
100
405176
6056
özellikle tarih boyunca
hizmetin en son verildiği kadınlara ve çocuklara
06:51
to everyone, leaving no one out,
101
411256
3047
06:55
focusing on the vulnerable, especially women and children,
102
415034
4264
kaliteyi, eşitliği ve bütünsel bakımı sağlamak için
07:00
who are historically the last to be served.
103
420280
3547
öğrencilerimizi eğitiyoruz.
07:05
We transform them into leaders
104
425284
2308
Bulunacakları toplumda,
07:07
and give them managerial skills and advocacy skills
105
427616
4192
kusursuz bir "değişim yaratan" olmaları için,
07:11
for them to be smooth changemakers
106
431832
3834
yönetimsel beceriler ve savunma becerileri kazandırıyoruz
07:15
in the society where they will be,
107
435690
2118
ve onları liderlere dönüştürüyoruz.
07:17
so that they can build health systems
108
437832
2595
Böylece, savunmasızlarla ilgilenmelerine izin veren
07:20
that allow them to care about the vulnerable where they are.
109
440451
3925
sağlık sistemleri kurabiliyorlar.
07:25
And it's really transformative.
110
445235
2192
Bu gerçekten de dönüştürücü.
07:28
Because currently,
111
448234
2820
Çünkü şu anda,
07:32
medical education, for example,
112
452362
2072
örneğin tıp eğitimi,
07:34
is given in institutions based in cities,
113
454458
4318
kaliteli sağlık hizmetlerine,
07:38
focused on quality health services and skills, clinical skills,
114
458800
6492
becerilere ve klinik becerilere odaklanmış
07:46
to be given in institutions.
115
466650
2666
kent merkezli enstitülerde verilmektedir.
07:50
We also focus on quality clinical skills
116
470498
4900
Biz, kaliteli klinik becerilere de odaklanıyoruz
07:55
but with biosocial approach to the condition of patient,
117
475422
5484
ancak bunu, yalnızca gerekli olduğu zaman
08:00
for care to be given in communities where the people live,
118
480930
5183
ve hastanede tedavi uygulayarak insanların yaşadığı toplumda,
hastanın durumuna göre verilen tedavi ve biyososyal yaklaşımla yapıyoruz.
08:06
with hospitalization only when necessary.
119
486137
3214
08:11
And also,
120
491066
1202
Ayrıca, kentlerdeki klinik eğitimden 4 ile 7 yıl sonra
08:12
after four to seven years of clinical education in cities,
121
492292
6118
08:18
young graduates don't want to go back to rural area.
122
498434
3818
genç mezunlar kırsal alana geri gitmeyi istemiyorlar.
08:23
So this is why we have built the University of Global Health Equity,
123
503729
6627
İşte bu yüzden, "UGHE" olarak adlandırılan
08:30
an initiative of Partners in Health, called UGHE,
124
510380
3816
Küresel Sağlık Eşitliği Üniversitesi'ni
08:34
in the rural north of Rwanda.
125
514220
2118
Kuzey Ruanda'nın kırsalında kurduk.
08:37
(Applause)
126
517172
5262
(Alkış)
08:42
Our students
127
522982
1519
Gidip dünyayı değiştirecek olan
08:45
are meant to go and change the world.
128
525610
2801
öğrencilerimizden bahsediyoruz.
08:49
They will come from all over -- it's a global university --
129
529498
4190
Dünyanın her yerinden gelecekler -- burası küresel bir üniversite --
08:53
and will get the medical education for free
130
533712
3191
ve bir koşulu sağlarlarsa tıbbi eğitimi ücretsiz alacaklar:
08:56
at one condition:
131
536927
1977
08:58
they have to serve the vulnerable across the world
132
538928
4047
Dünya çapında, altı ile dokuz yıl boyunca
09:02
during six to nine years.
133
542999
2047
savunmasızlara hizmet etmek zorundalar.
09:05
They will keep the salary for themselves and their families
134
545070
3515
Onlar, aileleri ve kendileri için maaşlarını saklayacaklar.
09:08
but turn the education we give in quality clinical services,
135
548609
4079
Ancak eğitim dönüşünde biz özellikle savunmasızlar için
09:12
especially for the vulnerable.
136
552712
1867
kaliteli klinik hizmetleri vereceğiz.
09:15
And doing so,
137
555839
3159
Ve böyle yaparak
09:19
they sign an agreement at the start that they will do that,
138
559022
5301
bunu uygulayacaklarına dair
başlangıçta, bağlayıcı bir antlaşma imzalıyorlar.
09:24
a binding agreement.
139
564347
2048
09:26
We don't want money.
140
566419
1547
Biz para istemiyoruz.
09:27
We have to go and mobilize the money.
141
567990
2467
Gidip parayı hareketlendirmek zorundayız.
09:30
But they will turn this in quality service delivery for all.
142
570919
5544
Ancak onlar bunu herkes için kaliteli hizmete çevirecekler.
09:39
For this, of course,
143
579426
1627
Bunun için, güçlü bir cinsiyet eşitliği gündemine
09:41
we need a strong gender equity agenda.
144
581077
3476
tabii ki ihtiyacımız var.
09:45
And in all our classes, master's course,
145
585141
3491
Tüm sınıflarımızda, yüksek lisans bölümünün
09:48
minimum of 50 percent of women.
146
588656
2706
minimum %50'si kadınlardan oluşuyor.
09:52
(Applause)
147
592474
3763
(Alkış)
09:56
And I'm proud to say
148
596261
2024
Ve 5 ay önce başlayan tıp okulu için
09:58
that for the medical school that started five months ago,
149
598309
4174
kızların %70'ini kaydettiğimizi
10:02
we have enrolled 70 percent girls.
150
602507
3518
söylemekten gurur duyuyorum.
10:06
(Applause)
151
606049
3285
(Alkış)
10:09
This is a statement against the current inequity
152
609358
4135
Bu, şu anki eşitsizliğe karşı,
10:13
for women to access medical education in our continent.
153
613517
4561
kıtamızda kadınların tıp eğitimine erişmesi için bir beyanat.
10:20
I believe in women's education.
154
620245
4802
Kadınların eğitimine inanıyorum.
10:25
This is why I applaud African ladies who go all over the world
155
625071
5069
Bu yüzden eğitimlerini, becerilerini, bilgilerini arttırmak için
10:30
to increase their education, their skills and their knowledge.
156
630164
3524
dünyanın her yerine giden Afrikalı kadınları alkışlıyorum.
10:33
But I hope they will bring that back to Africa
157
633712
3359
Ama umutluyum ki, onlar bunu, kıtayı daha güçlü yapmak
10:37
to build the continent
158
637095
2236
ve inşa etmek için
10:39
and make the continent a strong continent,
159
639355
2817
Afrika'ya geri getirecek.
10:42
because I'm sure
160
642196
1652
Çünkü eminim ki,
10:45
a stronger Africa will make the world stronger.
161
645101
3452
daha güçlü bir Afrika daha güçlü bir dünya yaratacak.
10:50
(Applause)
162
650602
4367
(Alkış)
10:57
Twenty-three years ago,
163
657088
2310
23 yıl önce,
10:59
I went back to Rwanda,
164
659422
3071
şu an hala fakir bir ülke olan
11:02
to a broken Rwanda,
165
662517
1801
ve yıkılmış Ruanda'ya
11:04
that now is still a poor country
166
664342
2238
geri döndüm.
11:06
but shining with a bright future.
167
666604
3645
Ama parlak bir gelecekle ışıldayan Ruanda'ya geri döndüm.
11:10
And I am full of joy to have come back,
168
670667
2796
İnsanlar ölürken ve işler iyi gitmezken
11:13
even if some days were very difficult,
169
673487
2287
bir çözüm bulamadığım için,
11:15
and even if some days I was depressed, because I didn't find a solution
170
675798
4146
bazı günler çok üzgün olsam da
11:19
and people were dying,
171
679968
1370
ve çok zor günler olsa bile,
11:21
or things were not moving enough.
172
681362
2512
geri döndüğüm için neşe doluydum.
11:25
But I'm so proud to have contributed to improve my community.
173
685519
4484
Ancak halkımın gelişmesine katkı sağladığım için çok gururluydum
11:30
And this makes me full of joy.
174
690995
2563
ve bu beni neşe dolu yapıyordu.
11:34
So, African women from the diaspora,
175
694395
3777
Bu yüzden, diaspora halindeki Afrikalı kadınlar,
11:39
if you hear me,
176
699418
1651
eğer beni duyuyorsanız,
11:41
never forget your homeland.
177
701093
2841
asla vatanınızı unutmayın
11:44
And when you are ready, come back home.
178
704955
2787
ve hazır olduğunuzda, geri dönün.
11:49
I did so.
179
709645
1150
Ben de yaptım.
11:51
It has fulfilled my life.
180
711971
2515
Bu, hayatımı tamamladı.
11:54
So, come back home.
181
714889
2582
Bu yüzden, evinize geri dönün.
11:57
Thank you.
182
717802
1174
Teşekkürler.
11:59
(Applause)
183
719000
3730
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7