Why you should be a climate activist | Luisa Neubauer

Çeviri: Tuğçe Arman Gözden geçirme: Gözde Alpçetin

I never planned to become a climate activist.

İklim aktivisti olacağımı hiç düşünmemiştim.

But things have changed,

Ama bir şeyler değişti

and now, standing here as a climate activist,

ve şimdi bir iklim aktivisti olarak huzurlarınızda bulunuyor,

I ask you all to become one, too.

sizi de aramıza davet ediyorum.

Here's why,

Şimdi nedenine,

and most importantly, how.

daha da önemlisi nasılına değineceğim.

Ten years ago, when I was 13 years old,

Bundan 10 sene önce 13 yaşımdayken,

I first learned about the greenhouse effect.

ilk kez sera etkisini öğrenmiştim.

Back then, we spent 90 minutes on this issue,

Bu konu üzerinde 90 dakika harcamıştık

and I remember finding it quite irritating

ve bu denli mühim bir konunun

that something so fundamental

sadece tek bir coğrafya dersine sıkıştırılıyor olmasından

would be squeezed into a single geography lesson.

oldukça rahatsız olmuştum.

Some of this irritation remained, so when I graduated from high school,

Bu rahatsızlığı tamamıyla üzerimden atamadım ki lisenin ardından,

I decided to study geography,

bütün bu iklim değişikliği hakkında

just to make sure I was on the right track with this whole climate change thing.

doğru yolda olduğumdan emin olmak adına coğrafya okumaya karar verdim.

And this is when everything changed.

Her şey tam da o zaman değişti.

This was the first time I looked at the data,

Bu iklim krizinin ardındaki bilime, verilere ilk baktığımda

at the science behind the climate crisis,

and I couldn't believe what I was reading.

okuduklarıma inanamadım.

Like many of you,

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

I thought that the planet wasn't really in a good state.

dünyanın pek de iyi durumda olmadığını düşünmüştüm.

I had no idea that we are rushing into this self-made disaster

Koşar adımlarla, kendi ellerimizle yarattığımız bir faciaya

sürüklendiğimizden haberim yoktu.

in such a rapid pace.

There was also the first time I understood what difference it makes

Aynı zamanda bu büyük resmi göz önüne alınca farkı anladığım ilk zamandı.

when you consider the bigger picture.

Take the CO2 concentration in the atmosphere, for instance,

Örneğin, atmosferdeki CO2 yoğunluğunu,

the number one driver for global warming.

küresel ısınmanın bir numaralı sebebini, ele alalım.

Yes, this looks bad.

Evet, kötü görünüyor.

This looks like we are on a pretty bad track.

Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.

But it's only once you don't just consider the last 60 years

Ancak sadece geçtiğimiz 60 seneye değil de

but the last 10,000 years

son 10.000 seneye bakarsak

that you understand how terrifying this really is.

durumun ciddiyetini anlayabiliriz.

And this is just one aspect of the crisis we're seeing.

Bu, gördüğümüz krizin yalnızca bir tarafı.

I'm not going to get into details here, but let me tell you so much:

Burada detaylara inmeyeceğim fakat şu kadarını söyleyebilirim:

we are in a point of history

Tarihte dünya üzerindeki en yıkıcı gücün

that the most destructive force on the planet is humanity itself.

insanlık olduğu bir noktaya geldik.

We are in a point of history

Tarihte hiçbir bilim insanının

that no scientist could guarantee you that you will survive this.

bundan sağ çıkabileceğimizin sözünü veremediği bir noktaya geldik.

We are in a point of history

Tarihte, insanlığın insanlar için artık güvenli olmayan

that humanity is creating an environment

bir ortam yarattığı bir noktaya geldik.

that's not safe for humans anymore.

Yeah, there I was,

İşte, ben Coğrafya'da ilk senemdeydim

first year of geography,

and felt pretty overwhelmed.

ancak oldukça bunalmıştım.

But ...

Ama...

there was good news.

İyi haberler de vardı.

The very same year I first learned about all this,

Bütün bunları öğrendiğim o ilk senede,

leaders from across the globe came together in Paris

dünyanın dört bir yanından liderler küresel ısınmayı 2 derecenin altında

to decide on the common target to limit global warming to below two degrees.

tutmak için ortak bir hedefte karar kılmak adına Paris'te bir araya geldi.

Pictures went around the world,

Fotoğraflar tüm dünyaya yayıldı,

and I was told that history was made that day.

bana o gün bir tarih yazıldığı söylendi.

How relieving, right?

Ne kadar da rahatlatıcı, değil mi?

Except ...

Fakat teorinin aksine pratikte bir şeyler yürümedi.

something didn't quite work out about this.

After this agreement was signed,

Anlaşmanın imzalanmasının ardından,

things didn't really get better.

bir şeyler daha iyiye gitmedi.

Actually, they got much worse.

Hatta daha kötüye gitti.

Decision makers and industries, leaders and politicians,

Karar mercileri ve işletmeciler, liderler ve politikacılar

they went back to business as usual,

Paris Anlaşmasında karar verilenin aksine

exploiting our livelihoods like there is literally no tomorrow,

gündelik işlerine geri döndüler;

building coal power plants again and again,

yarınları yokmuş gibi geçim kaynaklarımızı sömürmeye

even though we know that needs to stop,

ve durmadan kömür santralleri inşa etmeye devam ettiler.

according to the Paris Agreement.

So while there are also good developments, of course --

Elbette iyi gelişmeler de yok değil,

there are installations of wind and solar energy all over the globe, yes --

dünyanın her yanında rüzgar ve güneş enerjisi panelleri bulunmakta

but these positive changes are slow -- too slow, in fact.

ancak bu olumlu gelişmeler yavaş, haddinden de yavaş gerçekleşmekte.

So since the Paris Agreement was signed,

Paris Anlaşması imzalandığı günden beri,

climate graphs keep racing to the top,

iklim grafikleri her sene rekorlar kırarak

smashing records every year.

zirveye doğru hızla ilerlemeye devam etti.

The five hottest years ever recorded

Şimdiye kadarki en sıcak 5 sene,

were the previous five years,

geçtiğimiz 5 sene oldu

and at no time have global emissions been higher than today.

ve küresel emisyonlar tavan yaptı.

So there I was,

İşte, ben bir yandan bilimi görüp anlarken

seeing and understanding the science on the one side,

but not seeing answers, not seeing the action, on the other side.

bir diğer yandan yanıtlara rastlayamıyor, harekete geçildiğini görmüyordum.

At that point, I had enough.

O noktada, canıma tek etmişti.

I wanted to go to the UN Climate Conference myself,

Bizzat Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na,

that very place that was created to bring people together

insanların, sözüm ona, iklimi düzeltmek adına

to fix the climate --

bir araya geldiği o yere gitmek istedim.

except not really, apparently.

This was last year.

Bu, geçen seneydi.

I traveled to the Climate Conference and wanted to find out

İklim Değişikliği Konferansı'na gidip görmek,

bunun aslında nasıl ve ne üzerine olduğunu bilmek istedim.

what this is really like, what this is about.

For political realists, this might be no surprise,

Bu, politik gerçekçiler için çok şaşırtıcı bir durum olmasa da

but I found it hard to bear:

fosil yakıt işletmelerinin ve politik liderlerin

that fossil fuel industries and political leaders

asıl değişimin gerçekleşmemesi ellerinden geleni yaptıklarına inanamadım.

are doing everything, everything to prevent real change from happening.

They are not keen to set targets that are ambitious enough

Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte

to put us on a below-two-degree pathway.

pek de hevesli değillerdi.

After all, these are the only ones who benefit from this climate crisis, right?

Sonuçta bu küresel krizden tek faydalananlar onlar, değil mi?

The fossil fuel industry generates profits,

Fosil yakıt endüstrisi kar amacı güderken

and political leaders, well, they look at the next election,

politik liderler de sonraki seçimlerle,

onları popüler yapacak şeylerle ilgilenir diyebiliriz;

at what makes them popular,

and I guess that's not asking the inconvenient questions.

zahmetli soruları sormak ise bunların arasında olmasa gerek.

There is no intention for them to change the game.

Düzeni değiştirmek gibi bir gayeleri yok.

There is no country in the world where either companies or political powers

Dünya üzerinde hiçbir ülkede iklimi mahvettiği için yaptırıma uğratılan

are sanctioned for wrecking the climate.

şirketler ve politik güçler bulunmuyor.

With all the strangeness and the sadness about this conference,

Bu konferansın tüm hüsranı ve garipliğine rağmen

there was one someone who was different,

farklı olan, oldukça endişeli görünen biri vardı:

someone who seemed to be quite worried,

and that was Greta Thunberg.

Greta Thunberg.

I decided right there that everything else seemed hopeless

Orada her şeyin umutsuz göründüğüne

ve hiçbir şeyin mantıklı gelmediğine karar verdim

and didn't seem to make sense,

so I joined her climate strike right there at the conference.

ve bu yüzden onun o konferanstaki iklim grevine katıldım.

It was my very first climate strike ever

Bu, benim ilk iklim grevimdi

and an incredibly strange setting,

ve oldukça garip bir ortamda,

just me and her sitting there at this conference hall,

takımlar içindeki bizimle ne yapacağını bilemeyen kalabalığın

surrounded by this busyness of the suit-wearing conference crowd

meşguliyetiyle çevrili bir şekilde salonda birlikte oturuyorduk.

who had no idea what to do with us.

And yet, this felt more powerful

Buna rağmen uzun zamandır beklediğim her şeyden

than anything I had expected in a very long time.

daha güçlü hissettim o an.

And it was right there that I felt it was maybe time

O anda, belki de Almanya'da grevlere başlamanın zamanı gelmiştir diye düşündüm.

to start striking in Germany.

I was now certain that no one else was going to fix this for us,

O an bizden başkasının bunu düzeltmeyeceğine emin olmuştum

and if there was just the slightest chance that this could make a difference,

ve fark yaratmak için en ufak bir şansımız varsa

it seemed almost foolish not to give it a go.

değerlendirmemek aptalca görünürdü.

So I --

Bu yüzden ben --

(Applause)

(Alkışlar)

So I traveled back to Berlin.

Bu yüzden Berlin'e geri döndüğümde

I found allies who had the same idea at the same time,

benimle aynı fikre sahip destekçiler buldum

and together we thought we'd give this "Fridays For Future" thing a go.

ve birlikte bu "Fridays For Future" işine bir şans vermemiz gerektiğini düşündük.

Obviously, we had no idea what we were getting into.

Elbette, nasıl bir işin içine girdiğimizin farkında değildik.

Before our first strike, many of us, including me,

İlk grevimizden önce, ben de dahil olmak üzere bir çoğumuz,

had never organized a public demonstration or any kind of protest before.

hiç sokak eylemi planlamamıştık.

We had no money, no resources

Hiç paramız, kaynağımız yoktu

and absolutely no idea what climate striking really is.

ve iklim grevin aslında ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrimiz yoktu.

So we started doing what we were good at:

Bu yüzden en iyi olduğumuz şeyi yapmaya başladık:

we started texting,

Mesajlaşmaya.

texting en masse, night and day, everyone we could reach,

Ulaşabildiğimiz herkesle gece gündüz topluca mesajlaşarak

organizing our first climate strike via WhatsApp.

WhatsApp üzerinden ilk iklim grevimizi organize ettik.

The night before our first strike, I was so nervous I couldn't sleep.

İlk grevden önceki gece o kadar gergindim ki uyuyamadım.

I didn't know what to expect, but I expected the worst.

Nasıl bir beklentide olmam gerektiğini bilmesem de en kötüsüne hazırdım.

Maybe it was because we weren't the only ones

Belki de gençlerin bakış açılarını

karar mercine dahil etmeyi unutmuş gibi görünen bir politik çevrede

who had been longing to have a voice in a political environment

that had seemingly forgotten how to include young people's perspective

sesini duyurmaya çabalayan başkalarının da olmasındandı.

into decision-making, maybe.

But somehow this worked out.

Ama bir şekilde işe yaradı.

And from one day to the other,

Günler birbirini kovalarken

we were all over the place.

artık her yerdeydik.

And I, from one day to the other,

Ben de birbirini kovalayan günler sonucu

became a climate activist.

bir iklim aktivisti oldum.

Usually,

Genellikle,

in these kind of TED Talks,

bu tarz TED konuşmalarında,

I would now say how it's overly hopeful,

bunun oldukça umut vadedici olduğunu,

how we young people are going to get this sorted,

gençler olarak bunu nasıl çözeceğimizi,

how we're going to save the future and the planet and everything else,

geleceğimizi, dünyayı ve geri kalan şeyi nasıl kurtaracağımızı,

how we young people striking for the climate

iklim grevindeki gençlerin her şeyi düzelteceğini söylemeliydim.

are going to fix this.

Usually.

Genellikle.

But this is not how this works.

Ama bu böyle işlemiyor.

This is not how this crisis works.

Kriz bu şekilde işlemez.

Here's a twist:

İşte, bir sürpriz:

today, three and a half years after that Paris Agreement was signed,

Bundan üç sene önce bugün Paris Anlaşması imzalandı

when we look at the science,

ve işin matematiğine baktığımızda

we find it's still possible to keep global warming

küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmanın

to below two degrees --

hala teknik olarak imkansızlığının farkındayız.

technically.

And we also see it's still possible to hold other disastrous developments

Aynı zamanda kitlesel yok oluş ve toprak dejenerasyonu gibi

we're seeing, such as mass extinction and soil degradation --

başka korkunç gelişmelerin de

hala mümkün olduğunun "teknik olarak" farkındayız.

yes, technically.

It's just incredibly, incredibly unlikely.

İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.

And in any case,

Her koşulda,

the world would have to see changes

dünya daha önce hiç deneyimlemediğimiz

which we have never experienced before.

değişimleri görmek zorunda.

We'd have to fully decarbonize our economies by 2050

2050'ye kadar ekonomilerimizi tamamen karbondan arındırmalı

and transform the distribution of powers

ve hali hazırda fosil yakıt devlerinin ve liderlerinin

that is currently allowing those fossil fuel giants and political leaders

düzenin zirvesinde kalmalarını sağlayan güç dağılımlarını dönüştürmeliyiz.

to stay on top of the game.

We are talking of nothing less than the greatest transformation

Sanayi Devrimi'nden bu yana gerçekleşen

en büyük dönüşüm gibi bir şeyden bahsediyoruz.

since the Industrial Revolution.

We are talking, if you want to put it that way,

Şöyle söylemek gerekirse

we are talking of a climate revolution

en kısa zamanda gerçekleşecek

in a minimum amount of time.

bir iklim devriminden bahsediyoruz.

We wouldn't have a single further year to lose.

Önümüzde kaybedecek tek bir sene bile yok.

And in any case, for any of that change to happen,

Herhangi bir durumda, herhangi bir değişimin gerçekleşmesi için

the world needs to stop relying on

dünya bir iki ya da üç milyon okullu grevcinin

one or two or three million school strikers to sort this out.

bunu çözeceğine güvenmeyi bırakmalı.

Yes, we are great, we are going to keep going,

Evet, bizler harikayız, ilerlemeye

and we are going to go to places no one ever expected us, yes.

ve hiç kimsenin bizi beklemediği yerlerde olmaya devam edeceğiz.

But we are not the limit;

Ama bizler sınır değil;

we are the start.

başlangıcız.

This is not a job for a single generation.

Bu, yalnız bir neslin işi değil.

This is a job for humanity.

Bu, tüm insanlığın görevi.

And this is when all eyes are on you.

Bu, bütün gözlerin üzerinize çevrildiği an.

For this change to happen,

Bu değişim adına bir milyon şeyi çözmemiz gerekiyor.

we will have to get one million things sorted.

It's an incredibly complex thing, after all.

Sonuçta oldukça karmaşık bir durum.

But ...

Fakat...

there are some things that everyone can get started with.

herkesin başlangıç olarak yapabileceği şeyler var.

Bad news first: if you thought I would tell you now to cycle more

Önce kötü haber: Eğer daha fazla ikinci el alışverişi ve geri dönüşüm yapmanız

or eat less meat, to fly less, or to go secondhand shopping,

veya daha az et yemeniz, daha az uçmanız gerektiğini söyleyeceğimi sandıysanız

sorry, this is not that easy.

üzgünüm, o kadar kolay değil.

But here comes the good news:

Ama iyi haberler şu ki:

you are more than consumers and shoppers,

Endüstri sizi tüketici ve müşteri olarak sınırlamak istiyor olsa da

even though the industry would like you to keep yourselves limited to that.

siz bundan çok daha fazlasısınız.

No; me and you -- we are all political beings,

Hayır, sen ve ben, politik canlılarız

and we can all be part of this answer.

ve hepimiz bu cevabın bir parçası olabiliriz.

We can all be something that many people call climate activists.

Hepimiz insanların iklim aktivisti dediği bir şey olabiliriz.

Yay?

Yaşasın?

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So what are the first steps?

Peki, ilk adımlar neler?

Four first steps that are essential to get everything else done,

Her şeyi halletmek için esas olan dört ilk adım,

four first steps that everyone can get started with,

herkesin başlayabileceği dört ilk adım,

four first steps that decide about everything that can happen after.

sonrasında olacaklara karar verebilecek dört ilk adım.

So what's that?

Peki, bunlar neler?

Number one:

Birinci adım:

we need to drastically reframe our understanding of a climate activist,

İklim aktivistinin tanımına ve bunun cevabının kim olacağına karşı

our understanding of who can be the answer to this.

bakış açımızı şiddetle değiştirmeliyiz.

A climate activist isn't that one person that's read every single study

Bir iklim aktivisti her denemeyi okuyan

and is now spending every afternoon handing out leaflets about vegetarianism

ya da her öğleden sonra alışveriş merkezlerinde

vejeteryanlık üzerine broşürler dağıtarak geçiren kişi değildir.

in shopping malls.

No.

Hayır.

A climate activist can be everyone,

Herkes bir iklim aktivisti olabilir,

everyone who wants to join a movement of those who intend to grow old

birkaç kişinin çıkarları adına dünyayı ve iklimi mahvetmektense

on a planet that prioritizes protection of natural environments

doğal çevrelerin korunmasını, mutluluğu ve sağlığı öncelik alan

and happiness and health for the many

bir dünyada yaşlanmayı hedefleyenlerin bulunduğu

over the destruction of the climate and the wrecking of the planet

bir harekete katılmak isteyen herkes.

for the profits of the few.

And since the climate crisis is affecting every single part of our social,

İklim krizi sosyal, politik ve özel hayatımızın

of our political and of our private life,

her bir kısmını etkilediğinden

we need climate activists everywhere on every corner,

sadece her odada değil,

not only in every room,

her yerde,

but also in every city and country and state and continent.

her şehir, ülke, bölge ve kıtada iklim aktivistlerine ihtiyacımız var.

Second:

İkinci adım:

I need you to get out of that zone of convenience,

Geleceği olmayan o alışılmış işlerden uzak bir şekilde,

away from a business as usual that has no tomorrow.

rahatlık alanınızdan çıkmanızı istiyorum.

All of you here, you are either a friend or a family member,

Burada hepiniz, ya bir arkadaşsınız ya da bir aile mensubu.

you are a worker, a colleague, a student, a teacher

Bir işçi veya meslektaş, öğretmen veya öğrencisiniz.

or, in many cases, a voter.

Birçok durumda oy verensiniz.

All of this comes along with a responsibility

Bunların her biri size kriz adına

that this crisis requires you to grow up to.

kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.

There's the company that employs you

Diyelim ki sizi işe alan veya size sponsor olan bir şirket var.

or that sponsors you.

Is it on track of meeting the Paris Agreement?

Paris Anlaşmasına uygunluğunu önemsiyor mu?

Does your local parliamentarian know that you care about this,

İl milletvekilleriniz bunu önemsediğinizi,

her seçimde bir öncelik olmasını istediğinizi biliyor mu?

that you want this to be a priority in every election?

Does your best friend know about this?

En iyi arkadaşınız bunu biliyor mu?

Do you read a newspaper or write a newspaper? Great.

Gazete okuyor veya bir gazetede yazıyor musunuz? Harika.

Then let them know you want them to report on this in every issue,

O halde onlardan her sayıda bu konuda bir rapor talebinde bulun.

and that you want them to challenge decision makers in every single interview.

Her röportajda karar mercilerinin ilgisini uyandırmalarını söyle.

If you're a singer, sing about this. If you're a teacher, teach about this.

Eğer bir müzisyensen, bunu söyle. Öğretmensen, bunu öğret.

And if you have a bank account, tell your bank you're going to leave

Eğer banka hesabın varsa, fosil yakıta yatırım yapmaya devam ederlerse

if they keep investing in fossil fuels.

hesabını kapatacağını söyle.

And, of course, on Fridays, you should all know what to do.

Elbette, cumaları ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Thirdly:

Üçüncü adım:

leaving that zone of convenience works best when you join forces.

Rahatlık alanınızı bırakmanız el ele verdiğinizde daha etkilidir.

One person asking for inconvenient change

Bir kişinin zahmetli bir değişimi talep etmesi

is mostly inconvenient.

genellikle zahmetlidir.

Two, five, ten, one hundred people asking for inconvenient change

İki, beş, on, yüz kişinin zahmetli bir değişimi talep etmesini ise

are hard to ignore.

görmezden gelmek zordur.

The more you are, the harder it gets for people to justify

Sayınız fazlalaştıkça

insanların geleceği olmayan bir sistemi meşrulaştırması da zorlaşır.

a system that has no future.

Power is not something that you either have or don't have.

Güç sizde bulunan veya bulunmayan bir şey değildir.

Power is something you either take or leave to others,

Güç aldığınız veya diğerlerine bıraktığınız bir şeydir

and it grows once you share it.

ve paylaşıldıkça artar.

We young people on the streets, we school strikers,

Biz sokaklardaki gençler, okullu grevciler olarak

we are showing how this can work out.

bunun nasıl işleyeceğini gösteriyoruz.

One single school striker will always be one single school striker --

Bir okullu grevci her zaman öyle kalacaktır --

well, Greta Thunberg.

yani, Greta Thunberg.

Two, five, ten, one thousand people striking school are a movement,

İki, beş, on, bin insanın okullarda grev yapması bir harekettir

ve her yerde ihtiyacımız olan şey de bu.

and that's what we need everywhere.

No pressure.

Baskı yok tabii.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And number four, finally --

Nihayet, dördüncü adım,

and this is probably the most important aspect of all of this --

muhtemelen de en önemli kısmı:

I need you to start taking yourselves more seriously.

Kendinizi ciddiye almaya başlamanızı istiyorum.

If there's one thing I've learned

7 aylık iklim eylemleri düzenleme sürecimden öğrendiğim bir şey var:

during seven months of organizing climate action,

it's that if you don't go for something,

Bir şeyin peşine düşmezseniz

chances are high that no one else will.

muhtemelen başka kimse onun peşine düşmez.

The most powerful institutions of this world

Dünyadaki en güçlü kuruluşların

have no intention of changing the game they're profiting from most,

ana kar alanları olan düzeni değiştirmeye hiç niyeti yokken

so there's no point in further relying on them.

onlara güvenmenin bir anlamı yok.

That's scary, I know.

Bu korkunç, farkındayım.

That's a huge responsibility, a huge burden on everyone's shoulders, yes.

Evet, bu büyük bir sorumluluk, omuzlarımızda büyük bir yük.

But this also means,

Ama bu aynı zamanda şu anlama geliyor:

if we want to,

Eğer istersek

we can have a say in this.

bu konuda bir söz hakkımız olabilir.

We can be part of that change. We can be part of that answer.

Bu değişimin, bu cevabın bir parçası olabiliriz.

And that's quite beautiful, right?

Bu oldukça güzel, değil mi?

So let's give it a try, let's rock and roll,

O halde hadi başlayalım, deneyelim

let's flood the world with climate activists.

ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

Let's get out of the zones of convenience

Rahatlık alanlarımızdan kurtulup

and join forces and start taking ourselves more seriously.

el ele vererek kendimizi daha ciddiye almaya başlayalım.

Imagine what this world would look like,

Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri

where children would grow up,

bir diğer macera olarak gördükleri

knowing their future was this one great adventure to look forward to

ve korkacak hiçbir şeyleri olmadıkları bir yerken

nasıl görüneceğini düşünün.

and nothing to be scared of,

what this world would look like when the next climate conference

Bir sonraki İklim Değişikliği Konferansı'nda

is this great happening of people who come together,

milyonların sesini duymuş

ve asıl değişim adına kollarını sıvamış insanlar

who had heard the voices of millions,

who would then roll up their sleeves, ready to create real change.

bir araya geldiğinde dünyanın nasıl olacağını düşünün.

You know,

Anlarsınız ya,

I dream of this world

coğrafya derslerinde

where geography classes teach about the climate crisis

iklim krizinin bizler gibi kaybedecek hiçbir şey olmadığını

as this one greatest challenge

ancak kazanacak çok şey olduğunu anlamış insanlar tarafından

that was won by people like you and me,

who had started acting in time

tam vaktinde davranılarak aşılmış

because they understood they had nothing to lose

bir zorluk olarak öğretildiği

and everything to win.

bir dünyanın hayalini kuruyorum.

So why not give it a go?

Öyleyse neden denemeyelim?

No one else will save the future for us.

Kimse bizim için geleceğimizi kurtarmayacak.

This is more than an invitation. Spread the word.

Bu bir davetten daha fazlası.

Bu emri yayın.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)