David Agus: A new strategy in the war against cancer

David Agus: Kansere karşı savaşta yeni bir strateji

76,668 views

2010-02-04 ・ TED


New videos

David Agus: A new strategy in the war against cancer

David Agus: Kansere karşı savaşta yeni bir strateji

76,668 views ・ 2010-02-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayşe Demirel Gözden geçirme: Isil Arican
00:15
I'm a cancer doctor, and I walked out of my office
0
15260
3000
Ben bir kanser doktoruyum, 3-4 yıl önce ofisimden çıkıp
00:18
and walked by the pharmacy in the hospital three or four years ago,
1
18260
4000
hastane içindeki eczanenin önünden geçerken, eczanenin vitrininde
00:22
and this was the cover of Fortune magazine
2
22260
3000
Fortune dergisini gördüm
00:25
sitting in the window of the pharmacy.
3
25260
2000
kapağında da bu vardı.
00:27
And so, as a cancer doctor, you look at this,
4
27260
2000
Ve bir kanser doktoru olarak böyle bir şeye
00:29
and you get a little bit downhearted.
5
29260
2000
bakarken birazcık kalbiniz kırılıyor.
00:31
But when you start to read the article by Cliff,
6
31260
3000
Cliff tarafından yazılmış bu makaleyi okumaya
00:34
who himself is a cancer survivor,
7
34260
2000
başladığınızdaysa, bu arada Cliff
00:36
who was saved by a clinical trial
8
36260
2000
klinik bir deney sayesinde kanseri yenmiş,
00:38
where his parents drove him from New York City to upstate New York
9
38260
4000
ailesi onu New York şehrinden kırsala götürüp deneysel bir tedaviye
00:42
to get an experimental therapy for --
10
42260
2000
katılmasını sağlamış-- ki
00:44
at the time -- Hodgkin's disease, which saved his life,
11
44260
3000
o dönemde Hodgkin lenfomasıymış, bu da hayatını kurtarmış.
00:47
he makes remarkable points here.
12
47260
3000
Burada dikkate değer noktalara değiniyor.
00:50
And the point of the article was that we have gotten
13
50260
3000
Makalede bahsedilen nokta da şuydu;
00:53
reductionist in our view of biology,
14
53260
3000
biyolojiye bakış açımızın kısıtlılığı
00:56
in our view of cancer.
15
56260
2000
kansere bakış açımızı da etkiliyor.
00:58
For the last 50 years, we have focused on treating
16
58260
3000
Son 50 yıldır tek bir genin tedavisine
01:01
the individual gene
17
61260
2000
odaklandık,
01:03
in understanding cancer, not in controlling cancer.
18
63260
3000
ve kanseri anlamaya çalıştık, kontrol etmeye değil.
01:06
So, this is an astounding table.
19
66260
3000
Yani bu şaşırtıcı bir tablo.
01:09
And this is something that sobers us in our field everyday
20
69260
3000
Bu aynı zamanda alanımızda bizi hergün üzen bir şey,
01:12
in that, obviously, we've made remarkable impacts
21
72260
2000
yani örneğin kardiyovasküler hastalıklar konusunda
01:14
on cardiovascular disease,
22
74260
2000
çok bariz başarılar elde edildi.
01:16
but look at cancer. The death rate in cancer
23
76260
3000
Ama kansere bir bakın. Son 50 yılda kanserden
01:19
in over 50 years hasn't changed.
24
79260
3000
ölüm hızında bir değişim yok.
01:22
We've made small wins in diseases like chronic myelogenous leukemia,
25
82260
4000
Kronik myelositer lösemi gibi hastalıklarda küçük başarılarımız var,
01:26
where we have a pill that can put 100 percent of people in remission,
26
86260
3000
bir hapla insanları %100 remisyona (iyileşme dönemi) sokabiliyoruz.
01:29
but in general, we haven't made an impact at all in the war on cancer.
27
89260
6000
Ama genel anlamda, kanser karşısında bir başarı kazanmış değiliz.
01:35
So, what I'm going to tell you today,
28
95260
3000
Yani bugün size anlatmak istediğim şey
01:38
is a little bit of why I think that's the case,
29
98260
3000
bunun neden böyle olduğu ile ilgili,
01:41
and then go out of my comfort zone
30
101260
2000
daha sonra da içinde bulunduğum "rahat alanımdan"
01:43
and tell you where I think it's going,
31
103260
3000
çıkıp bu işin nereye gittiğinden bahsedeceğim,
01:46
where a new approach -- that we hope to push forward
32
106260
3000
yani kanser tedavisi ile ilgili zorlayıp denemeyi umduğumuz
01:49
in terms of treating cancer.
33
109260
4000
yeni bir yaklaşımdan.
01:53
Because this is wrong.
34
113260
3000
Çünkü bu çok hatalı.
01:56
So, what is cancer, first of all?
35
116260
2000
İlk olarak, kanser nedir?
01:58
Well, if one has a mass or an abnormal blood value, you go to a doctor,
36
118260
5000
Birinde bir kitle veya anormal bir kan sonucu olursa doktora gider.
02:03
they stick a needle in.
37
123260
2000
Bir iğne sokarlar.
02:05
They way we make the diagnosis today is by pattern recognition:
38
125260
4000
Bugün bizler hastalık tanılarını patern tanıyarak koyuyoruz.
02:09
Does it look normal? Does it look abnormal?
39
129260
4000
Bu normal gözüküyor mu? Anormal mi gözüküyor?
02:13
So, that pathologist is just like looking at this plastic bottle.
40
133260
3000
Yani patolog bu plastik şişeye sadece bakıyor.
02:16
This is a normal cell. This is a cancer cell.
41
136260
3000
Bu normal bir hücre. Bu kanserli bir hücre.
02:19
That is the state-of-the-art today in diagnosing cancer.
42
139260
5000
Günümüzde kanser tanısında kullanılan son teknoloji bu durumda.
02:24
There's no molecular test,
43
144260
3000
Moleküler bir test yok.
02:27
there's no sequencing of genes that was referred to yesterday,
44
147260
3000
Düne göre referans alınan bir Gen sekansı (dizilimi) yapılmıyor.
02:30
there's no fancy looking at the chromosomes.
45
150260
3000
Kromozomlara baktığımız da yok.
02:33
This is the state-of-the-art and how we do it.
46
153260
3000
Kuulandığımız en son teknoloji yöntem bundan ibaret.
02:36
You know, I know very well, as a cancer doctor, I can't treat advanced cancer.
47
156260
6000
Ben bir kanser doktoru olarak biliyorum ki, ilerlemiş kanseri tedavi edemem.
02:42
So, as an aside, I firmly believe in the field of trying to identify cancer early.
48
162260
7000
Yani bir tarafı destekleyeceksem, kanserin tanısını erken koyan tarafı tutarım.
02:49
It is the only way you can start to fight cancer, is by catching it early.
49
169260
5000
Bu kanserle savaşabilmenin tek yolu, yani erken tanı konmalı
02:54
We can prevent most cancers.
50
174260
3000
Pek çok kanseri önleyebiliriz.
02:57
You know, the previous talk alluded to preventing heart disease.
51
177260
3000
Bir önceki konuşmada kalp hastalıklarından korunma yolları anlatılmıştı.
03:00
We could do the same in cancer.
52
180260
2000
Kanser için de aynısını yapabiliriz.
03:02
I co-founded a company called Navigenics,
53
182260
2000
Navigenics adında bir şirketin kurucularındanım,
03:04
where, if you spit into a tube --
54
184260
2000
burada bir tüpe tükürüyorsunuz
03:06
and we can look look at 35 or 40 genetic markers for disease,
55
186260
6000
ve bunda hastalıklara ilişkin 30-40 tane genetik marker tarayabiliyoruz,
03:12
all of which are delayable in many of the cancers --
56
192260
2000
ki bunların tamamı pekçok kanserin ön hastalıkları.
03:14
you start to identify what you could get,
57
194260
4000
Neyin başına gelebileceğinizi anladığınızda,
03:18
and then we can start to work to prevent them.
58
198260
3000
onlardan korunmanın yollarını aramaya başlayabiliriz.
03:21
Because the problem is, when you have advanced cancer,
59
201260
3000
Çünkü problem ilerlemiş kanserle geldiğinizde
03:24
we can't do that much today about it, as the statistics allude to.
60
204260
4000
yapabileceğimiz çok bir şey olmayışı. İstatistikler de böyle söylüyor.
03:28
So, the thing about cancer is that it's a disease of the aged.
61
208260
4000
Kanser ile ilgili şeylerden birisi de yaşlanmayla alakası.
03:32
Why is it a disease of the aged?
62
212260
2000
Neden yaşlıların hastalığı?
03:34
Because evolution doesn't care about us after we've had our children.
63
214260
4000
Çünkü çocuk sahibi olduktan sonra evrim bizi umursamıyor.
03:39
See, evolution protected us during our childbearing years
64
219260
3000
Gördünüz mü, çocuk doğurma çağlarında, evrim bizi koruyor,
03:42
and then, after age 35 or 40 or 45,
65
222260
4000
sonrasında da 35-40-45 yaşlarında,
03:46
it said "It doesn't matter anymore, because they've had their progeny."
66
226260
4000
artık öneminiz yok diyor, artık soyunuz devam edecek.
03:50
So if you look at cancers, it is very rare -- extremely rare --
67
230260
5000
Yani eğer kanserlere bakarsanız, çocukluk çağı kanserleri
03:55
to have cancer in a child, on the order of thousands of cases a year.
68
235260
5000
gerçekten de çok çok az, senede 1000 tane ile ifade edilecek kadar.
04:00
As one gets older? Very, very common.
69
240260
4000
Ama yaşlandıkça, çok çok yaygınlaşıyor.
04:04
Why is it hard to treat?
70
244260
2000
Tedavi etmek neden zor?
04:06
Because it's heterogeneous,
71
246260
2000
Çünkü heterojen.
04:08
and that's the perfect substrate for evolution within the cancer.
72
248260
5000
ve bu da kanserin içindeki evrim süreci için mükemmel bir malzeme.
04:13
It starts to select out for those bad, aggressive cells,
73
253260
4000
Bu kötü saldırgan hücreleri seçerek başlıyor,
04:17
what we call clonal selection.
74
257260
4000
buna klonal seçim diyoruz.
04:21
But, if we start to understand
75
261260
3000
Ama eğer kanserin sadece
04:24
that cancer isn't just a molecular defect, it's something more,
76
264260
5000
moleküler bir hata olmadığını, daha fazlası olduğunu anlamaya
04:29
then we'll get to new ways of treating it, as I'll show you.
77
269260
4000
başlarsak, tedavi edebilecek yeni yollar bulabiliriz, size göstereceğim.
04:33
So, one of the fundamental problems we have in cancer
78
273260
2000
yani kanserdeki ana sorunlardan birisi işte bu,
04:35
is that, right now, we describe it by a number of adjectives, symptoms:
79
275260
4000
onu bir takım sıfatlar ve belirtilerle tarif ediyoruz.
04:39
"I'm tired, I'm bloated, I have pain, etc."
80
279260
3000
Yorgunum, şişkinim, ağrım var vb...
04:42
You then have some anatomic descriptions,
81
282260
2000
Sonra bazı anatomik tanımlarınız var.
04:44
you get that CT scan: "There's a three centimeter mass in the liver."
82
284260
4000
Bu BT yi çektiriyorsunuz, karaciğerinizde 3 cm bir kitle var.
04:48
You then have some body part descriptions:
83
288260
3000
Sonrasında bazı vücut bölümü tanımları var.
04:51
"It's in the liver, in the breast, in the prostate."
84
291260
2000
Kanser karaciğerde, memede, prostatta gibi.
04:53
And that's about it.
85
293260
3000
Ve tümü bundan ibaret.
04:56
So, our dictionary for describing cancer is very, very poor.
86
296260
4000
Kanseri tanımlama lugatımız bile çok ama çok zayıf.
05:00
It's basically symptoms.
87
300260
2000
Tamamen semptomlara dayalı.
05:02
It's manifestations of a disease.
88
302260
3000
Bir hastalığın belirtileri yani.
05:05
What's exciting is that over the last two or three years,
89
305260
3000
Son iki üç sene içinde heyecan verici olansa
05:08
the government has spent 400 million dollars,
90
308260
2000
hükümetin 400 milyon dolar harcamış olması,
05:10
and they've allocated another billion dollars,
91
310260
3000
ve ekstra bir milyon doları da ismine
05:13
to what we call the Cancer Genome Atlas Project.
92
313260
2000
Kanser Genom Atlası Projesi dediğimiz şeye harcadılar.
05:15
So, it is the idea of sequencing all of the genes in the cancer,
93
315260
4000
Bu kanserdeki genlerin sekanlamasını (dizilimini) yapma fikri,
05:19
and giving us a new lexicon, a new dictionary to describe it.
94
319260
5000
böylece bize yeni bir sözlük, tarif etmemiz için yeni sözcükler verecekler.
05:24
You know, in the mid-1850's in France,
95
324260
3000
Fransa'da 1850'lerde,
05:27
they started to describe cancer by body part.
96
327260
3000
kanseri vücut parçalarına göre tanımlamaya başladılar.
05:30
That hasn't changed in over 150 years.
97
330260
4000
Ve bu 150 yıldır değişmedi.
05:34
It is absolutely archaic that we call cancer
98
334260
4000
Hala prostat, meme, kas
05:38
by prostate, by breast, by muscle.
99
338260
4000
kanseri dememiz bile tarihi.
05:42
It makes no sense, if you think about it.
100
342260
3000
Düşünürseniz hiç bir mantığı yok.
05:45
So, obviously, the technology is here today,
101
345260
3000
Aşikar olan günümüzdeki teknolojinin,
05:48
and, over the next several years, that will change.
102
348260
3000
ve önümüzdeki yıllardaki teknolojinin değişeceği.
05:51
You will no longer go to a breast cancer clinic.
103
351260
2000
Artık bir meme kanseri kliniğine gitmeyeceksiniz.
05:53
You will go to a HER2 amplified clinic, or an EGFR activated clinic,
104
353260
5000
HER2 amplifiye kliniğveya aktive olmuş EGFR kliniğine gideceksiniz.
05:58
and they will go to some of the pathogenic lesions
105
358260
2000
ve onlar da bu bireysel kanserin oluşmasına yol açan
06:00
that were involved in causing this individual cancer.
106
360260
4000
patolojik lezyona gidecekler.
06:04
So, hopefully, we will go from being the art of medicine
107
364260
3000
Yani umuyoruz ki, tıbbı sanat olmaktan çıkarıp bilim yapma
06:07
more to the science of medicine,
108
367260
2000
yolunda bir ilerleme göstereceğiz.
06:09
and be able to do what they do in infectious disease,
109
369260
3000
enfeksiyon hastalıklarında ne yapılabiliyorsa bizde yapacağız
06:12
which is look at that organism, that bacteria,
110
372260
3000
örneğin organizmalara, bakterilere bakıyorlar,
06:15
and then say, "This antibiotic makes sense,
111
375260
3000
sonra da bu antibiyotik daha anlamlı olur diyorlar,
06:18
because you have a particular bacteria that will respond to it."
112
378260
4000
çünkü bu bakteri ancak bu antibiyotiğe cevap veriyor.
06:22
When one is exposed to H1N1, you take Tamiflu,
113
382260
4000
H1N1'e maruz kalan kişiye Tamiflu veriyorlar,
06:26
and you can remarkably decrease the severity of symptoms
114
386260
3000
böylece semptomların şiddeti bariz şekilde azaltılıyor
06:29
and prevent many of the manifestations of the disease.
115
389260
3000
ve hastalığın pek çok belirtisi engelleniyor.
06:32
Why? Because we know what you have, and we know how to treat it --
116
392260
5000
Neden? Çünkü sizin neyiniz var biliyoruz, nasıl tedavi edeceğimizi de,
06:37
although we can't make vaccine in this country, but that's a different story.
117
397260
4000
her ne kadar bu ülkede henüz aşı yapamamış olsak da, ama bu başka bir hikaye.
06:41
The Cancer Genome Atlas is coming out now.
118
401260
3000
Kanser Genom Atlası artık çıkıyor.
06:44
The first cancer was done, which was brain cancer.
119
404260
4000
İlk kanser yapıldı, bu beyin kanseriydi.
06:48
In the next month, the end of December, you'll see ovarian cancer,
120
408260
4000
Önümüzdeki ay, Aralık sonunda, yumurtalık kanseri görülecek,
06:52
and then lung cancer will come several months after.
121
412260
4000
pek çok ay sonrasında da akciğer kanseri.
06:56
There's also a field of proteomics that I'll talk about in a few minutes,
122
416260
3000
Bir de proteom (protein) alanı var, bundan da birkaç dakika bahsedeceğim.
06:59
which I think is going to be the next level
123
419260
3000
ki ben bunun bir sonraki aşama olacağına inanıyorum
07:02
in terms of understanding and classifying disease.
124
422260
4000
özellikle kanseri anlama ve sınıflama konusunda.
07:06
But remember, I'm not pushing genomics,
125
426260
2000
Ama anımsayın, genom ve proteomu
07:08
proteomics, to be a reductionist.
126
428260
3000
kısıtlayıcı olmak için zorlamıyorum.
07:11
I'm doing it so we can identify what we're up against.
127
431260
3000
Bunları karşımızdaki şeyin ne olduğunu tanımlayabilmemiz için söylüyorum.
07:14
And there's a very important distinction there that we'll get to.
128
434260
4000
Ve buradaki çok önemli ayrıma da birazdan geleceğim.
07:18
In health care today, we spend most of the dollars --
129
438260
3000
Bugünkü sağlık hizmetlerinde milyonlarca doları
07:21
in terms of treating disease --
130
441260
3000
hastalık tedavisine harcıyoruz--
07:24
most of the dollars in the last two years of a person's life.
131
444260
4000
harcanan paranın çoğu bir insanın ömrünün son iki yılına gidiyor.
07:28
We spend very little, if any, dollars in terms of identifying what we're up against.
132
448260
5000
Ve karşı karşıya olduğumuz şeyin ne olduğunu tanımlamak için çok az harcıyoruz.
07:33
If you could start to move that, to identify what you're up against,
133
453260
4000
Eğer bunu değiştirebilirsek, kanseri tanıyabilirsek çok daha
07:37
you're going to do things a hell of a lot better.
134
457260
3000
hem de çok çok daha fazlasını başarabiliriz.
07:40
If we could even take it one step further and prevent disease,
135
460260
4000
Eğer becerebilirsek bir adım daha atıp önlemeyi başarabiliriz,
07:44
we can take it enormously the other direction,
136
464260
3000
ve bu durumu tamamen diğer tarafa yönlendirebiliriz.
07:47
and obviously, that's where we need to go, going forward.
137
467260
4000
Açıkçası gitmemiz gereken yön de öbür taraf zaten, ileri gideceğiz.
07:51
So, this is the website of the National Cancer Institute.
138
471260
3000
İşte Ulusal Kanser Enstitüsünün web sitesi.
07:54
And I'm here to tell you, it's wrong.
139
474260
3000
Ve ben size bunun yanlış olduğunu söylemek için buradayım.
07:57
So, the website of the National Cancer Institute
140
477260
2000
Ulusal Kanser enstitüsü web sitesi kanserin
07:59
says that cancer is a genetic disease.
141
479260
4000
genetik bir hastalık olduğunu söylüyor.
08:03
The website says, "If you look, there's an individual mutation,
142
483260
4000
Web sitesinin dediğine göre, eğer bakarsanız tek bir tane mutasyon varmış,
08:07
and maybe a second, and maybe a third,
143
487260
2000
sonrada bir ikinci, sonra da bir üçüncü,
08:09
and that is cancer."
144
489260
2000
ve işte kansersiniz.
08:11
But, as a cancer doc, this is what I see.
145
491260
4000
Ama bir kanser doktoru olarak benim gördüğüm şu:
08:15
This isn't a genetic disease.
146
495260
2000
Bu genetik bir hastalık değil.
08:17
So, there you see, it's a liver with colon cancer in it,
147
497260
3000
İşte, bu içinde barsak kanseri olan bir karaciğer,
08:20
and you see into the microscope a lymph node
148
500260
2000
mikroskopta bakıyorsunuzi bir lenf nodu var
08:22
where cancer has invaded.
149
502260
2000
kanser buraya invaze olmuş (yayılmış)
08:24
You see a CT scan where cancer is in the liver.
150
504260
4000
BT'ye (Bilg. Tomo.) bakıyorsunuz, karaciğer kanseri.
08:28
Cancer is an interaction of a cell
151
508260
3000
Kanser, artık büyümesi çevresi tarafından
08:31
that no longer is under growth control with the environment.
152
511260
5000
kontrol edilemeyen bir hücreler etkileşimidir.
08:36
It's not in the abstract; it's the interaction with the environment.
153
516260
4000
Bu teorikte yer almaz; bu çevreyle olan etkileşimdir.
08:40
It's what we call a system.
154
520260
3000
Biz buna bir sistem diyoruz.
08:43
The goal of me as a cancer doctor is not to understand cancer.
155
523260
4000
Bir kanser doktoru olarak benim amacım kanseri anlamak değil.
08:47
And I think that's been the fundamental problem over the last five decades,
156
527260
3000
Ve bunun son 50 yıldır süregelen asıl sorun olduğunu düşünüyorum.
08:50
is that we have strived to understand cancer.
157
530260
3000
Mücadele ettiğimiz şey kanseri anlamak mı?
08:53
The goal is to control cancer.
158
533260
3000
Amaç kanseri kontrol etmek.
08:56
And that is a very different optimization scheme,
159
536260
2000
Ve bu çok farklı bir optimizasyon tasarısı,
08:58
a very different strategy for all of us.
160
538260
3000
hepimiz için çok farklı bir strateji.
09:01
I got up at the American Association of Cancer Research,
161
541260
2000
Amerika Kanser Araştırmaları Birliğinde ayağa kalktım,
09:03
one of the big cancer research meetings, with 20,000 people there,
162
543260
4000
ki bu en büyük kanser araştırma toplantılarından biridir, 20.000 kişi vardı
09:07
and I said, "We've made a mistake.
163
547260
3000
ayağa kalktım ve hata yaptığımızı söyledim.
09:10
We've all made a mistake, myself included,
164
550260
3000
Ben de dahil hepimizin hata yaptığını,
09:13
by focusing down, by being a reductionist.
165
553260
2000
aşağıya odaklanıp, kısıtlayıcı olarak hata yaptığımızı söyledim.
09:15
We need to take a step back."
166
555260
2000
Bir adım geri atmak zorundayız.
09:17
And, believe it or not, there were hisses in the audience.
167
557260
2000
Ve ister inanın ister inanmayın, seyircilerden ıslık çalanlar oldu.
09:19
People got upset, but this is the only way we're going to go forward.
168
559260
4000
İnsanlar bozuldu, ama ileriye gidebilmemizin tek yolu bu.
09:23
You know, I was very fortunate to meet Danny Hillis a few years ago.
169
563260
4000
Biliyorsunuz, birkaç sene önce Danny Hillis ile tanışma fırsatım olmuştu.
09:27
We were pushed together, and neither one of us really wanted to meet the other.
170
567260
4000
Bir şekilde bir araya gelmiştik ve aslında birbirimizle tanışmayı ikimiz de istemiyorduk.
09:31
I said, "Do I really want to meet a guy from Disney, who designed computers?"
171
571260
4000
Kendime "Disney'den bilgisayar dizaynı yapan bir adamla tanışmayı istiyor muyum?" diye sordum.
09:35
And he was saying: Does he really want to meet another doctor?
172
575260
3000
Ve o da gerçekten başka bir doktorla daha tanışmam gerekli mi diyordu.
09:38
But people prevailed on us, and we got together,
173
578260
2000
Ama araya giren kişiler bizi bir araya getirdiler.
09:40
and it's been transformative in what I do, absolutely transformative.
174
580260
5000
ve bu yaptığım şey konusunda dönüşümümü sağladı, çok dönüştürücü oldu.
09:46
We have designed, and we have worked on the modeling --
175
586260
3000
Birlikte tasarladık ve model çıkarma üstünde çalıştık--
09:49
and much of these ideas came from Danny and from his team --
176
589260
4000
fikirlerin çoğu Danny'den geldi, ve onun ekibinden--
09:53
the modeling of cancer in the body as complex system.
177
593260
3000
vücudumuzdaki kanseri kompleks bir sistem olarak modelledik.
09:56
And I'll show you some data there
178
596260
2000
Ve size bazı verileri göstereceğim,
09:58
where I really think it can make a difference and a new way to approach it.
179
598260
4000
ki bu noktalar gerçekten de bir fark yaratabilir ve yaklaşımımızı değiştirebilir.
10:02
The key is, when you look at these variables and you look at this data,
180
602260
4000
Anahtar ise bu değişkenlere ve bu verilere baktığınızda
10:06
you have to understand the data inputs.
181
606260
4000
veri girdilerini anlamak zorunda oluşunuz.
10:10
You know, if I measured your temperature over 30 days,
182
610260
4000
Yani vücut sısınızı 30 günden uzun zaman boyunca ölçersem,
10:14
and I asked, "What was the average temperature?"
183
614260
2000
ve ortalaması neydi diye sorarsam,
10:16
and it came back at 98.7, I would say, "Great."
184
616260
4000
98.7 F sonucuna bakıp, harika! derim.
10:20
But if during one of those days
185
620260
2000
Ama bu günlerden birisinde
10:22
your temperature spiked to 102 for six hours,
186
622260
3000
vücut ısınız 6 saatliğine 102 F'a çıkarsa
10:25
and you took Tylenol and got better, etc.,
187
625260
2000
sizde Tylenol alıp iyileşirseniz vs vs...
10:27
I would totally miss it.
188
627260
2000
İşte bu noktayı tamamen atlamış olurum.
10:29
So, one of the problems, the fundamental problems in medicine
189
629260
3000
Yani tıptaki ana sorunlardan birisi, sizin,
10:32
is that you and I, and all of us,
190
632260
2000
aslında hepimizin
10:34
we go to our doctor once a year.
191
634260
2000
doktora senede bir defa gitmemiz.
10:36
We have discrete data elements; we don't have a time function on them.
192
636260
4000
Farklı veri parçacıkları var; bunlar üstünde de zamanın fonksiyonu yok.
10:40
Earlier it was referred to this direct life device.
193
640260
3000
Eskiden bu durumda bu küçük hayat cihazına yöneliniyordu.
10:43
You know, I've been using it for two and a half months.
194
643260
3000
Bilirsiniz, şu an bunu iki buçuk aydır kullanıyorum.
10:46
It's a staggering device, not because it tells me
195
646260
2000
İnanılmaz bir alet, sadece bana günde kaç
10:48
how many kilocalories I do every day,
196
648260
3000
kilokalori yaktığımı söylediği için değil,
10:51
but because it looks, over 24 hours, what I've done in a day.
197
651260
4000
ama 24 saat boyunca, bütün gün ne yaptığıma da baktığı için.
10:55
And I didn't realize that for three hours I'm sitting at my desk,
198
655260
3000
Masamda üç saat boyunca oturduğumu farkmemiştim,
10:58
and I'm not moving at all.
199
658260
2000
ve hiç hareket etmiyormuşum.
11:00
And a lot of the functions in the data that we have as input systems here
200
660260
5000
Ve verilerdeki pek çok fonksiyonu da giriş sistemine ekledik, bunlar
11:05
are really different than we understand them,
201
665260
3000
anladıklarımızdan çok daha farklı,
11:08
because we're not measuring them dynamically.
202
668260
2000
çünkü bunları dinamik olarak ölçmüyoruz.
11:10
And so, if you think of cancer as a system,
203
670260
5000
Yani eğer kanseri bir sistem olarak düşünürseniz,
11:15
there's an input and an output and a state in the middle.
204
675260
4000
bir veri girişi, bir veri çıkışı ve arada da bir orta durum olmalı.
11:19
So, the states, are equivalent classes of history,
205
679260
3000
Yani, bu durumlar geçmiş hikayelerle eşdeğer,
11:22
and the cancer patient, the input, is the environment,
206
682260
3000
ve kanser hastasında veri girişi de ortam,
11:25
the diet, the treatment, the genetic mutations.
207
685260
4000
diet, tedavi, genetik mutasyonlar.
11:29
The output are our symptoms:
208
689260
3000
Veri çıkışları da semptomlar.
11:32
Do we have pain? Is the cancer growing? Do we feel bloated, etc.?
209
692260
4000
Ağrımız mı var? Kanser büyüyor mu? Şişkin mi hissediyoruz? vs vs
11:36
Most of that state is hidden.
210
696260
4000
Bu durumların pek çoğu saklı.
11:40
So what we do in our field is we change and input,
211
700260
3000
Biz de alanımızda veri girdisini değiştiriyoruz
11:43
we give aggressive chemotherapy,
212
703260
2000
agresif kemoterapi veriyoruz.
11:45
and we say, "Did that output get better? Did that pain improve, etc.?"
213
705260
5000
Sonra soruyoruz, veri çıkışı düzeldi mi? Ya da ağrı azaldı mı?
11:50
And so, the problem is that it's not just one system,
214
710260
4000
Ama problem şu ki bu sadece tek bir sistem değil.
11:54
it's multiple systems on multiple scales.
215
714260
3000
Pek çok ölçekte pek çok sistem söz konusu.
11:57
It's a system of systems.
216
717260
3000
Sistemlerden oluşan bir sistem.
12:00
And so, when you start to look at emergent systems,
217
720260
2000
Yani yeni doğan sistemlere bakmaya başladığınızda,
12:02
you can look at a neuron under a microscope.
218
722260
3000
bir nörona mikroskop altında bakabilirsiniz.
12:05
A neuron under the microscope is very elegant
219
725260
2000
Mikroskop altında bir nöron çok zarif duruyor,
12:07
with little things sticking out and little things over here,
220
727260
3000
şuralarından birşeyler çıkıyor, buralarında birşeyler var,
12:10
but when you start to put them together in a complex system,
221
730260
4000
ama kompleks bir sistemde onları bir araya getirmeye kalktığınızda,
12:14
and you start to see that it becomes a brain,
222
734260
2000
ve onun bir beyine dönüşmeye başladığını görebilirsiniz,
12:16
and that brain can create intelligence,
223
736260
3000
ve beyin anlayış yaratabilme gücüne sahiptir,
12:19
what we're talking about in the body,
224
739260
2000
vücut hakkında konuşmaya başladığımızda da
12:21
and cancer is starting to model it like a complex system.
225
741260
3000
kanser kompleks bir sistem gibi modellenmeye başlıyor.
12:24
Well, the bad news is that these robust --
226
744260
3000
Yani, kötü haber bu işler çok zorlu--
12:27
and robust is a key word --
227
747260
2000
ve zorlu da anahtar kelimemiz--
12:29
emergent systems are very hard to understand in detail.
228
749260
4000
oluşan yeni sistemleri detaylıca anlamak çok zor.
12:33
The good news is you can manipulate them.
229
753260
3000
İyi haber ise onları manipule edebiliyorsunuz
12:36
You can try to control them
230
756260
2000
Onların her bir bileşenini
12:38
without that fundamental understanding of every component.
231
758260
3000
esaslıca anlamadan da onları kontrol etmeyi deneyebilirsiniz.
12:41
One of the most fundamental clinical trials in cancer
232
761260
3000
Şimdiye kadar yapılmış en temel kanser klinik çalışmalarından birisi
12:44
came out in February in the New England Journal of Medicine,
233
764260
3000
New England Journal of Medicine'de Şubat ayında yayınlandı,
12:47
where they took women who were pre-menopausal with breast cancer.
234
767260
4000
meme kanseri olan pre-menapozal dönemdeki kadınlarla çalıştılar.
12:51
So, about the worst kind of breast cancer you can get.
235
771260
3000
Yani bu olabileceğiniz en kötü türde kanserlerdendir.
12:54
They had gotten their chemotherapy,
236
774260
2000
Kemoterapilerini aldılar,
12:56
and then they randomized them,
237
776260
2000
ve sonra onları randomize ettiler,
12:58
where half got placebo,
238
778260
2000
bunlardan yarısı plasebo aldı,
13:00
and half got a drug called Zoledronic acid that builds bone.
239
780260
4000
diğer yarısı da kemik yapıcı Zoledronic acid adında bir ilaç aldı.
13:04
It's used to treat osteoporosis,
240
784260
2000
osteoporoz tedavisinde kullanılır,
13:06
and they got that twice a year.
241
786260
2000
senede iki defa bundan aldılar.
13:08
They looked and, in these 1,800 women,
242
788260
4000
Bakıldığında bu 1800 kadında
13:12
given twice a year a drug that builds bone,
243
792260
3000
yani senede 2 defa kemik yapan ilaç alanlarda
13:15
you reduce the recurrence of cancer by 35 percent.
244
795260
5000
kanser rekürrensinin (nüks etmek) %35 azaldığı saptandı.
13:21
Reduce occurrence of cancer by a drug
245
801260
2000
Kansere hiç dokunmayan bir ilaç ile elde edilen
13:23
that doesn't even touch the cancer.
246
803260
2000
azalmış bir nüks oranı.
13:25
So the notion, you change the soil, the seed doesn't grow as well.
247
805260
5000
Buradaki fikir, toprağı değiştirirseniz, tohum iyi yetişmez.
13:30
You change that system,
248
810260
3000
Sistemi değiştirdiniz,
13:33
and you could have a marked effect on the cancer.
249
813260
2000
ve kanser üzerinde bir etki sağlamış oldunuz.
13:35
Nobody has ever shown -- and this will be shocking --
250
815260
3000
Şimdiye dek hiç kimse--bu şok edici olabilir--
13:38
nobody has ever shown that most chemotherapy
251
818260
3000
hiç kimse yapılan kemoterapinin bir kanser hücresine
13:41
actually touches a cancer cell.
252
821260
2000
dokunduğunu gösterebilmiş değil.
13:43
It's never been shown.
253
823260
2000
Bu hiç gösterilemedi.
13:45
There's all these elegant work in the tissue culture dishes,
254
825260
3000
Doku kültür kaplarında yapılan onca zarif çalışma var, bunlar
13:48
that if you give this cancer drug, you can do this effect to the cell,
255
828260
3000
eğer bu kanser ilacını verirseniz, kanser hücresine şu etkisi olur diyor,
13:51
but the doses in those dishes are nowhere near
256
831260
3000
ama o kaplarda kullanılan dozlarla vücutta oluşan
13:54
the doses that happen in the body.
257
834260
4000
dozajın hiç alakası yok.
13:58
If I give a woman with breast cancer a drug called Taxol
258
838260
3000
Eğer meme kanseri olan bir kadına her üç haftada bir
14:01
every three weeks, which is the standard,
259
841260
2000
Taxol adında bir ilaç verirseniz, ki bu standart uygulamadır,
14:03
about 40 percent of women with metastatic cancer
260
843260
2000
metastatik kanseri olan kadınlardan %40'ının
14:05
have a great response to that drug.
261
845260
3000
bu ilaca yanıtı çok iyi olur.
14:08
And a response is 50 percent shrinkage.
262
848260
2000
Ve yanıtta %50'ye varan bir küçülmedir.
14:10
Well, remember that's not even an order of magnitude,
263
850260
2000
Ve, anımsayın ki bu vaka sayısına bağlı değil,
14:12
but that's a different story.
264
852260
2000
ama bu ayrı bir hikaye tabii.
14:14
They then recur, I give them that same drug every week.
265
854260
4000
Sonra nüks olur, ben de aynı ilacı her hafta vermeye başlarım.
14:18
Another 30 percent will respond.
266
858260
3000
Bir %30'u daha tedaviye olumlu yanıt verir.
14:21
They then recur, I give them that same drug
267
861260
2000
Ve sonra yeniden nüks olur, bu defa aynı ilacı 96 saat
14:23
over 96 hours by continuous infusion,
268
863260
3000
boyunca damardan sürekli infüzyon şeklinde veririm,
14:26
another 20 or 30 percent will respond.
269
866260
3000
ki %20-30'u da bu tedaviye cevap verir.
14:29
So, you can't tell me it's working by the same mechanism in all three size.
270
869260
4000
Yani bana bunun her üç dozajda da aynı mekanizma ile çalıştığını söyleyemezsiniz.
14:33
It's not. We have no idea the mechanism.
271
873260
3000
Çünkü öyle değil. Mekanizma hakkında hiç bir fikrimiz yok.
14:36
So the idea that chemotherapy may just be disrupting
272
876260
3000
Yani kemoterapi fikri bu kompleks sistemi dağıtmak
14:39
that complex system,
273
879260
3000
da olabilir,
14:42
just like building bone disrupted that system and reduced recurrence,
274
882260
5000
aynı kemik yapan ilacın sistemi dağıtması ve nüksü azaltması gibi,
14:47
chemotherapy may work by that same exact way.
275
887260
3000
kemoterapi de aynı şekilde çalışıyor olabilir.
14:50
The wild thing about that trial also,
276
890260
3000
Bu deney hakkındaki en müthiş şeyse,
14:53
was that it reduced new primaries, so new cancers, by 30 percent also.
277
893260
7000
yeni kanser odaklarını da küçültmüş olması, %30 oranında.
15:02
So, the problem is, yours and mine, all of our systems are changing.
278
902260
5000
Yani sorun, sizin ve benim sorunumuz şu, hepimizin sistemleri değişiyor.
15:07
They're dynamic.
279
907260
2000
Sistemlerimiz dinamik.
15:09
I mean, this is a scary slide, not to take an aside,
280
909260
3000
Demek istediğim bu korkutucu bir değişim,
15:12
but it looks at obesity in the world.
281
912260
2000
ama dünyadaki obeziteye bir bakın.
15:14
And I'm sorry if you can't read the numbers, they're kind of small.
282
914260
3000
Sayıları okuyamazsanız kusura bakmayın, bayağı küçükler.
15:17
But, if you start to look at it, that red, that dark color there,
283
917260
4000
Ama baktığınızda, bu kırmızı, buradaki bu koyu renk,
15:21
more than 75 percent of the population
284
921260
3000
nüfusun %75'inden fazlası obez olan
15:24
of those countries are obese.
285
924260
3000
ülkeler.
15:27
Look a decade ago, look two decades ago: markedly different.
286
927260
4000
On yıl öncesine bakın, yirmi yıl öncesine, farklı işaretlenmiş.
15:31
So, our systems today are dramatically different
287
931260
3000
Yani şimdiki sistemlerimizin dinamiği on veya
15:34
than our systems a decade or two ago.
288
934260
4000
yirmi yıl öncesinden farklı.
15:38
So the diseases we have today,
289
938260
3000
Yani bugünkü hastalıklarımız,
15:41
which reflect patterns in the system over the last several decades,
290
941260
4000
ki bunlar geçmiş pek çok on-yıllarımızın sistemimizdeki yansımasını gösteriyor,
15:45
are going to change dramatically over the next decade or so
291
945260
4000
buna benzer şeylere dayalı olarak önümüzdeki on yıl içinde
15:49
based on things like this.
292
949260
3000
dinamik olarak değişecek.
15:52
So, this picture, although it is beautiful, is a 40-gigabyte picture
293
952260
10000
Yani bu fotoğraf, ne kadar güzel de olsa, 40 GB lık bu fotoğraf
16:02
of the whole proteome.
294
962260
2000
tüm bir proteomun fotoğrafı.
16:04
So this is a drop of blood that has gone through a superconducting magnet,
295
964260
4000
Yani bu süper iletken bir mıknatıstan geçmiş bir kan damlasından
16:08
and we're able to get resolution
296
968260
2000
bir çözünürlük elde edebiliyoruz,
16:10
where we can start to see all of the proteins in the body.
297
970260
4000
bu şekilde de vücuttaki tüm proteinleri görebiliyoruz.
16:14
We can start to see that system.
298
974260
2000
Sistemi görmeye başlayabiliyoruz.
16:16
Each of the red dots are where a protein has actually been identified.
299
976260
4000
Her bir kırmızı nokta tanımlanabilmiş bir proteini gösteriyor.
16:20
The power of these magnets, the power of what we can do here,
300
980260
2000
Bu mıknatısların gücü, burada yapabileceklerimizi gücü
16:22
is that we can see an individual neutron with this technology.
301
982260
5000
bu teknoloji sayesinde "bireysel bir nötronu" görmemize dayalı.
16:27
So, again, this is stuff we're doing with Danny Hillis
302
987260
3000
Yani, Danny Hillis ve Uygulamalı Proteomik adındaki
16:30
and a group called Applied Proteomics,
303
990260
2000
ekip ile yapmakta olduğumuz şey,
16:32
where we can start to see individual neutron differences,
304
992260
4000
bu bireysel nötron değişikliklerini görebilir hale gelmemiz,
16:36
and we can start to look at that system like we never have before.
305
996260
4000
ve böylece sisteme daha önce hiç bakmadığımız bir şekilde bakabiliyoruz.
16:40
So, instead of a reductionist view, we're taking a step back.
306
1000260
4000
Yani kısıtlayıcı bakış yerine bir adım geri atıyoruz.
16:44
So this is a woman, 46 years old,
307
1004260
4000
İşte bu 46 yaşında bir kadın
16:48
who had recurrent lung cancer.
308
1008260
3000
nüks eden akciğer kanseri hastası.
16:51
It was in her brain, in her lungs, in her liver.
309
1011260
4000
Kanser beyninde, akciğerlerinde, karaciğerindeydi.
16:55
She had gotten Carboplatin Taxol, Carboplatin Taxotere,
310
1015260
4000
Carboplatin Taxol, Carboplatin Taxotere, Gemcitabene,
16:59
Gemcitabine, Navelbine:
311
1019260
2000
Navelbine tedavisi aldı.
17:01
Every drug we have she had gotten, and that disease continued to grow.
312
1021260
5000
Bilinen her ilaç denedi, ve hastalık ilerlemeye devam etti.
17:06
She had three kids under the age of 12,
313
1026260
4000
12 yaş altında 3 çocuğu vardı,
17:10
and this is her CT scan.
314
1030260
2000
ve buda BT taraması.
17:12
And so what this is, is we're taking a cross-section of her body here,
315
1032260
3000
Yani bu nedir? BuradavVücudundan kesitsel görüntüler alıyoruz.
17:15
and you can see in the middle there is her heart,
316
1035260
3000
Burada ortada kalbi görebilirsiniz,
17:18
and to the side of her heart on the left there is this large tumor
317
1038260
4000
kalbin hemen yanında solda bütük bir tümor var.
17:22
that will invade and will kill her, untreated, in a matter of weeks.
318
1042260
6000
bu tedavi olmazsa saldırıya geçip onu haftalar içinde öldürecek.
17:28
She goes on a pill a day that targets a pathway,
319
1048260
5000
Bir kimyasal yolu hedefleyen tek bir ilaç almaya başlıyor,
17:33
and again, I'm not sure if this pathway was in the system, in the cancer,
320
1053260
4000
ve tekrar belirteyim, bu yolun kanserin içindeki sisteme dahil olduğundan emin değilim,
17:37
but it targeted a pathway, and a month later, pow, that cancer's gone.
321
1057260
6000
ama bir yola hedeflenen bir ilaç, ve işte bir ay sonrası, kanser yok oldu.
17:43
Six months later it's still gone.
322
1063260
3000
Altı ay sonra, hala yok.
17:46
That cancer recurred, and she passed away three years later from lung cancer,
323
1066260
5000
Bu kanser nüksetti ve bu hasta üç sene sonraakciğer kanserinden vefat etti,
17:51
but she got three years from a drug
324
1071260
4000
ama bir ilaç sayesinde üç yıl kazanmış oldu
17:55
whose symptoms predominately were acne.
325
1075260
2000
ve ilacın semptomları ağırlıklı olarak sivilceydi.
17:57
That's about it.
326
1077260
2000
Konu bundan ibarettir.
17:59
So, the problem is that the clinical trial was done,
327
1079260
4000
Yani, problem şu, klinik çalışma tamamlandı,
18:03
and we were a part of it,
328
1083260
2000
ve bizler de parçasıydık,
18:05
and in the fundamental clinical trial --
329
1085260
2000
ve klinik deneylerin temelinde,
18:07
the pivotal clinical trial we call the Phase Three,
330
1087260
2000
ana klinik deneyde, ki biz buna faz 3 diyoruz,
18:09
we refused to use a placebo.
331
1089260
3000
placebo kullanmayı reddettik.
18:12
Would you want your mother, your brother, your sister
332
1092260
2000
Anne veya kardeşlerinizin ilerlemiş seviyede
18:14
to get a placebo if they had advanced lung cancer and had weeks to live?
333
1094260
4000
akciğer kanseri olsaydı ve yaşamak için de bir kaç haftası, plasebo ister miydiniz?
18:18
And the answer, obviously, is not.
334
1098260
2000
Cevap elbette hayır olacaktır.
18:20
So, it was done on this group of patients.
335
1100260
2000
Bu nedenle çalışma bu hasta grubunda yapıldı
18:22
Ten percent of people in the trial had this dramatic response that was shown here,
336
1102260
6000
Grubun %10'unda bu dramatik yanıt gözlendi, burada gösteriliyor,
18:28
and the drug went to the FDA,
337
1108260
3000
ilaç da FDA'ya gitti,
18:31
and the FDA said, "Without a placebo,
338
1111260
2000
ve FDA de plasebo çalışması olmadan
18:33
how do I know patients actually benefited from the drug?"
339
1113260
5000
bu ilacın hastalara gerçekten faydalı olduğunu nasıl anlayacağım diye sordu.
18:38
So the morning the FDA was going to meet,
340
1118260
2000
Ve FDA'in toplantı yapacağı sabah,
18:40
this was the editorial in the Wall Street Journal.
341
1120260
3000
Wall Street Journal'daki başmakale buydu.
18:43
(Laughter)
342
1123260
2000
(kahkahalar)
18:45
And so, what do you know, that drug was approved.
343
1125260
4000
Ve, biliyor musunuz, o ilaç onaylandı.
18:49
The amazing thing is another company did the right scientific trial,
344
1129260
4000
Şaşırtıcı olan şu, başka bir şirket doğru bir klinik deneyi yaptı,
18:53
where they gave half placebo and half the drug.
345
1133260
3000
hastaların yarısına placebo, diper yarısına da ilaçtan verdiler.
18:56
And we learned something important there.
346
1136260
2000
Burada önemli birşey öğrenmiş olduk.
18:58
What's interesting is they did it in South America and Canada,
347
1138260
3000
İlginç olan bu çalışmayı Güney Amerika ve Kanada'da
19:01
where it's "more ethical to give placebos."
348
1141260
3000
"plasebo vermenin daha etik olduğu" yerde yapmış olmaları,
19:04
They had to give it also in the U.S. to get approval,
349
1144260
2000
onay alabilmek için U.S'de de yapmak zorunda kaldılar,
19:06
so I think there were three U.S. patients
350
1146260
2000
yani sanıyorum, denekler arasında New York kırsallarından
19:08
in upstate New York who were part of the trial.
351
1148260
2000
katılan sadece üç tane US vatandaşı yer aldı.
19:10
But they did that, and what they found
352
1150260
2000
Ama bunu yaptılar, ve buldukları da şu oldu,
19:12
is that 70 percent of the non-responders
353
1152260
3000
ilaca cevap vermeyenlerden %70 'i
19:15
lived much longer and did better than people who got placebo.
354
1155260
5000
plasebo alanlardan çok daha iyiydi ve çok daha uzun yaşadılar.
19:20
So it challenged everything we knew in cancer,
355
1160260
3000
Yani bu deney kanser hakkında bildiğimiz herşeye
19:23
is that you don't need to get a response.
356
1163260
2000
meydan okudu, ilaca yanıt alma zorunluluğunuz da yok.
19:25
You don't need to shrink the disease.
357
1165260
2000
Hastalığı "küçültmeniz" de gerekmiyor.
19:27
If we slow the disease, we may have more of a benefit
358
1167260
4000
Hastalığı yavaşlatabilirsek, hastanın kalan yaşam süresi
19:31
on patient survival, patient outcome, how they feel,
359
1171260
4000
bu sürenin kalitesi ve hastaların nasıl hissetiği hakkında
19:35
than if we shrink the disease.
360
1175260
2000
daha faydalı sonuçlar elde edebiliriz.
19:37
The problem is that, if I'm this doc, and I get your CT scan today
361
1177260
3000
Problem şu, ben bir doktorum, bugün BT taramanıza bakıyorum,
19:40
and you've got a two centimeter mass in your liver,
362
1180260
3000
karaciğerinizde 2 cm kitle görüyorum,
19:43
and you come back to me in three months and it's three centimeters,
363
1183260
3000
üç ay sonra geri geldiğinizdeyse bu 3 cm olmuş,
19:46
did that drug help you or not?
364
1186260
2000
ilaç size faydalı oldu mu olmadı mı?
19:48
How do I know?
365
1188260
2000
Nereden bileceğim?
19:50
Would it have been 10 centimeters, or am I giving you a drug
366
1190260
4000
Vermeseydim 10 cm mi olacaktı, yada size verdiğim ilaç
19:54
with no benefit and significant cost?
367
1194260
3000
belirgin bir faydası veya zararı olmayan bir ilaç mı?
19:57
So, it's a fundamental problem.
368
1197260
2000
Bu çok temel bir sorun.
19:59
And, again, that's where these new technologies can come in.
369
1199260
5000
Ve yeniden, yeni teknoloji burada devreye giriyor.
20:04
And so, the goal obviously is that you go into your doctor's office --
370
1204260
4000
Yani aşikar olan şey, doktorun ofisine girdiğinizde--
20:08
well, the ultimate goal is that you prevent disease, right?
371
1208260
3000
yani, esas amaç nihai amaç bu hastalığın önlenmesi, değil mi?
20:11
The ultimate goal is that you prevent any of these things from happening.
372
1211260
4000
Nihai amaç bütün bunların olmasına en baştan engel olmak.
20:15
That is the most effective, cost-effective,
373
1215260
3000
Bu en etkili, en ucuz ve
20:18
best way we can do things today.
374
1218260
2000
başarabileceğimiz en iyi şey.
20:20
But if one is unfortunate to get a disease,
375
1220260
3000
Ama birisi hastalanacak kadar şanssızsa,
20:23
you'll go into your doctor's office, he or she will take a drop of blood,
376
1223260
3000
doktorun ofisine gidecek, bir damla kan verecek,
20:26
and we will start to know how to treat your disease.
377
1226260
4000
ve hastalığınızı nasıl tedavi edeceğimizi anlamaya başlayacağız.
20:31
The way we've approached it is the field of proteomics,
378
1231260
3000
Bu konuya proteomik açıdan yaklaşacağız,
20:34
again, this looking at the system.
379
1234260
2000
yeniden, bu şekilde sisteme bakacağız.
20:36
It's taking a big picture.
380
1236260
2000
Bu büyük fotoğrafı görmek.
20:38
The problem with technologies like this is
381
1238260
3000
Bu çeşit teknolojilerdeki sorun ise
20:41
that if one looks at proteins in the body,
382
1241260
2000
vücuttaki proteinlere baktığınızda
20:43
there are 11 orders of magnitude difference
383
1243260
3000
yüksek çoklu ve düşük çoklu proteinler arasında
20:46
between the high-abundant and the low-abundant proteins.
384
1246260
3000
11 ayrı düzeyde büyüklük farklılığı olması.
20:49
So, there's no technology in the world that can span 11 orders of magnitude.
385
1249260
5000
Dünyada henüz ayrı 11 düzeyde büyüklük ölçebilecek bir teknoloji yok.
20:54
And so, a lot of what has been done with people like Danny Hillis and others
386
1254260
5000
Yani Danny Hillis ve ekibiyle yapılmış olan şeylerin çoğu
20:59
is to try to bring in engineering principles, try to bring the software.
387
1259260
4000
mühendislik ilkelerini kullanarak yazılımı oluşturmaya sağlamaktan ibaret.
21:03
We can start to look at different components along this spectrum.
388
1263260
5000
Bu spektruma farklı bölümlerinden bakmaya başlayabiliriz.
21:08
And so, earlier was talked about cross-discipline, about collaboration.
389
1268260
5000
Daha önce çapraz disipliner iş birliğinden bahsettik.
21:13
And I think one of the exciting things that is starting to happen now
390
1273260
3000
Ve bence oluşan heyecan verici şeylerden biri de
21:16
is that people from those fields are coming in.
391
1276260
3000
bu alanlardan yeni insanların buna katılıyor olması.
21:19
Yesterday, the National Cancer Institute announced a new program
392
1279260
3000
Dün, Ulusal Kanser Enstitüsü yeni bir program açıkladı
21:22
called the Physical Sciences and Oncology,
393
1282260
3000
İsmi, onkoloji ve fiziksel bilimler,
21:25
where physicists, mathematicians, are brought in to think about cancer,
394
1285260
4000
fizikçiler, matematikçiler kanser hakkında düşünmeleri için davet ediliyorlar,
21:29
people who never approached it before.
395
1289260
3000
bu konuyla daha önce teması olmamış kişiler.
21:32
Danny and I got 16 million dollars, they announced yesterday,
396
1292260
3000
Danny ve ben bu problemi yüklenmek için 16 milyon dolar aldık,
21:35
to try to attach this problem.
397
1295260
2000
bu bize dün bildirildi.
21:37
A whole new approach, instead of giving high doses of chemotherapy
398
1297260
4000
Tamamen yeni bir yaklaşım, farklı mekanizmalarla yüksek dozlarda
21:41
by different mechanisms,
399
1301260
2000
kemoterapi vermek yerine
21:43
to try to bring technology to get a picture of what's actually happening in the body.
400
1303260
6000
teknolojiyi kullanarak aslında vücutta neler olup bittiğinin resmini alabilmek için.
21:49
So, just for two seconds, how these technologies work --
401
1309260
4000
Şimdi 2 dakika bu teknolojilerin nasıl çalıştığı--
21:53
because I think it's important to understand it.
402
1313260
3000
çünkü bunu anlamamız gerçekten önemli.
21:56
What happens is every protein in your body is charged,
403
1316260
3000
Olan şey şu, her bir proteininiz elektriksel bir yük taşıyor,
21:59
so the proteins are sprayed in, the magnet spins them around,
404
1319260
4000
yani proteinleriniz serpilmiş durumda, manyetik alan onları etraflarında döndürüyor,
22:03
and then there's a detector at the end.
405
1323260
2000
ve en sonda da bir dedektör var.
22:05
When it hit that detector is dependent on the mass and the charge.
406
1325260
5000
Bu dedektöre ne zaman çarpacakları kütle ve elektrik yüklerine bağlı.
22:10
And so we can accurately -- if the magnet is big enough,
407
1330260
3000
Ve eğer mıknatıs yeterince büyükse,
22:13
and your resolution is high enough --
408
1333260
2000
ve sizin de çözünürlüğünüz yeterince yüksekse,
22:15
you can actually detect all of the proteins in the body
409
1335260
3000
gerçekten vücudunuzda yer alan bütün proteinleri hassas olarak saptayabilir
22:18
and start to get an understanding of the individual system.
410
1338260
4000
ve bu sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlayabilirsiniz.
22:22
And so, as a cancer doctor,
411
1342260
2000
Ben, bir kanser doktoru olarak,
22:24
instead of having paper in my chart, in your chart, and it being this thick,
412
1344260
5000
dosyalarımda ya da sizin dosyanızda, duran bu kalınlıkta kağıtlar yerine,
22:29
this is what data flow is starting to look like in our offices,
413
1349260
4000
ofisimdeki veri akışı artık buna benzemeye başladı,
22:33
where that drop of blood is creating gigabytes of data.
414
1353260
3000
bir tek damla kandan GB'lar dolusu veri alınıyor.
22:36
Electronic data elements are describing every aspect of the disease.
415
1356260
4000
Elektronik veri elemanları hastalığın her yönünü tasvir ediyorlar.
22:40
And certainly the goal is we can start to learn from every encounter
416
1360260
4000
Ve elbette ki amacımız karşılaştığımız durumlardan temel bir şey öğrenmeden
22:44
and actually move forward, instead of just having encounter and encounter,
417
1364260
5000
yeniden, yeniden bu durumlarla karşılaşmaktansa, her bir karşılaşmadan
22:49
without fundamental learning.
418
1369260
2000
yeni bir çey öğrenerek ileriye doğru gitmek.
22:51
So, to conclude, we need to get away from reductionist thinking.
419
1371260
6000
Sonuç olarak kısıtlayıcı bu bakış açısından kurtulmalıyız.
22:57
We need to start to think differently and radically.
420
1377260
4000
Daha farklı ve daha radikal düşünmeye başlamalıyız.
23:01
And so, I implore everyone here: Think differently. Come up with new ideas.
421
1381260
4000
Buradaki herkese rica ediyorum, farklı düşünmeye çalışın. Yeni fikirler üretin.
23:05
Tell them to me or anyone else in our field,
422
1385260
3000
Bunları bana veya kendi alanınızda başkalarına söyleyin,
23:08
because over the last 59 years, nothing has changed.
423
1388260
3000
çünkü son 59 yıldır değişen hiçbir şey olmadı.
23:11
We need a radically different approach.
424
1391260
3000
Radikal anlamda farklı yaklaşımlara ihtiyacımız var.
23:14
You know, Andy Grove stepped down as chairman of the board at Intel --
425
1394260
3000
Biliyorsunuz, Andy Grove Intel'deki başkanlığından indiği zaman--
23:17
and Andy was one of my mentors, tough individual.
426
1397260
3000
ve Andy akıl hocalarımdan birisidir, çetin birisidir--
23:20
When Andy stepped down, he said,
427
1400260
2000
Andy görevini bıraktığında, şöyle demişti,
23:22
"No technology will win. Technology itself will win."
428
1402260
3000
"Hiç bir teknoloji kazanmayacak. Teknolojinin kendisi kazanacak"
23:25
And I'm a firm believer, in the field of medicine and especially cancer,
429
1405260
4000
Ve bende tıp alanı ve kanser konusunda teknolojinin geniş alanda
23:29
that it's going to be a broad platform of technologies
430
1409260
3000
kullanılacağına, bunun ileriye doğru gitmemizde yardımcı olacağına
23:32
that will help us move forward
431
1412260
2000
inanan birisi olarak, çok yakın gelecekte
23:34
and hopefully help patients in the near-term.
432
1414260
2000
bu hastalara yardımcı olabileceğimizi düşünüyorum.
23:36
Thank you very much.
433
1416260
2000
Çok teşekkür ediyorum.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7