Technology that knows what you're feeling | Poppy Crum

137,981 views ・ 2018-07-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
What happens when technology knows more about us than we do?
0
12881
4456
Teknoloji bizim bildiğimizden daha fazlasını bilirse ne olur?
00:17
A computer now can detect our slightest facial microexpressions
1
17992
3672
Mesela en belirsiz mimiklerimizi dahi fark edebilen
00:21
and be able to tell the difference between a real smile and a fake one.
2
21688
3611
ve gerçek bir gülümsemeyle sahtesi arasındaki farkı bilen bir bilgisayar.
00:25
That's only the beginning.
3
25323
1734
Bu yalnızca bir başlangıç olur.
00:27
Technology has become incredibly intelligent
4
27466
2865
Teknoloji inanılmaz zeki bir hâle geldi
00:30
and already knows a lot about our internal states.
5
30355
3400
ve içsel durumumuz hakkında zaten çok şey biliyor.
00:34
And whether we like it or not,
6
34085
2286
Biz bunu sevsek de sevmesek de
00:36
we already are sharing parts of our inner lives
7
36395
3499
iç dünyamızın bir kısmını paylaşıyoruz,
00:39
that's out of our control.
8
39918
1733
bu kontrolümüz dışında.
00:43
That seems like a problem,
9
43413
1421
Bir sorun gibi görünüyor,
00:44
because a lot of us like to keep what's going on inside
10
44858
3246
çünkü pek çoğumuz iç dünyamızda yaşadıklarımızı
00:48
from what people actually see.
11
48128
1647
insanlardan saklı tutmak istiyoruz.
00:50
We want to have agency over what we share and what we don't.
12
50323
4420
Ne paylaşıp paylaşmayacağımız konusunda yetkimiz olsun istiyoruz.
00:55
We all like to have a poker face.
13
55473
2321
İfadesiz bir yüze sahip olmayı seviyoruz.
00:59
But I'm here to tell you that I think that's a thing of the past.
14
59584
3346
Ancak bunun artık geçmişte kaldığını anlatmak için buradayım.
01:03
And while that might sound scary, it's not necessarily a bad thing.
15
63347
4770
Kulağa ne kadar korkunç gelse de bu kötü bir şey olmak zorunda değil.
01:09
I've spent a lot of time studying the circuits in the brain
16
69030
2770
Her birimizde var olan eşsiz algısal gerçeklikleri yaratan
01:11
that create the unique perceptual realities that we each have.
17
71824
3693
beyin devrelerini araştırarak oldukça çok zaman geçirdim.
01:16
And now I bring that together
18
76110
1405
Şimdi ise üzerinde çalıştığım,
01:17
with the capabilities of current technology
19
77539
2062
mevcut teknolojinin yetileriyle
01:19
to create new technology that does make us better,
20
79625
2537
bizi daha iyi kılacak bir teknoloji yaratmak,
daha fazla hissetmemizi ve bağlanmamızı sağlamak.
01:22
feel more, connect more.
21
82186
1600
01:24
And I believe to do that,
22
84482
1786
Bunu yapabilmek için
01:26
we have to be OK losing some of our agency.
23
86292
2749
yetkilerimizin bir kısmını kaybetmemiz gerektiğine inanıyorum.
01:30
With some animals, it's really amazing,
24
90149
2523
Bazı hayvanlar üzerinde harika sonuç alıyoruz.
01:32
and we get to see into their internal experiences.
25
92696
3474
Onların içsel tecrübelerinizi görebiliyoruz.
01:36
We get this upfront look at the mechanistic interaction
26
96649
3722
Dış dünyaya verdikleri tepki
01:40
between how they respond to the world around them
27
100395
2817
ve biyolojik sistemlerinin durumu arasındaki
mekanik etkileşimi bariz şekilde gözlemliyoruz.
01:43
and the state of their biological systems.
28
103236
2008
01:45
This is where evolutionary pressures like eating, mating
29
105268
3809
Bu noktada, yemek yemek, çiftleşmek
01:49
and making sure we don't get eaten
30
109101
1762
ve avlanmamak gibi evrimsel dürtülerin
01:50
drive deterministic behavioral responses to information in the world.
31
110887
4157
karar mekanizmalı davranışsal tepkimeler sonucu olabildiğini gösteriyor.
01:55
And we get to see into this window,
32
115806
2794
Biz bu pencereden bakarak
01:58
into their internal states and their biological experiences.
33
118624
3636
iç dünyaları ve biyolojik deneyimlerine göz atabiliyoruz.
02:02
It's really pretty cool.
34
122284
1642
Gerçekten güzel bir şey.
02:03
Now, stay with me for a moment -- I'm a violinist, not a singer.
35
123950
4103
Bir dakika durun, ben şarkıcı değilim, viyolonistim.
02:08
But the spider's already given me a critical review.
36
128077
3590
Ama örümcek performansımı eleştirdi bile.
02:16
(Video) (Singing in a low pitch)
37
136907
2060
(Video) (Düşük tonda şarkı söylüyor)
02:19
(Singing in a middle pitch)
38
139868
2888
(Orta tonda şarkı söylüyor)
02:23
(Singing in a high pitch)
39
143800
2505
(Yüksek tonda şarkı söylüyor)
02:27
(Singing in a low pitch)
40
147069
1421
(Düşük tonda şarkı söylüyor)
02:29
(Singing in a middle pitch)
41
149236
1600
(Orta tonda şarkı söylüyor)
02:31
(Singing in a high pitch)
42
151403
1777
(Yüksek tonda şarkı söylüyor)
02:33
(Laughter)
43
153204
1150
(Kahkahalar)
02:36
Poppy Crum: It turns out, some spiders tune their webs like violins
44
156387
3198
Poppy Crum: Görünüşe göre bazı örümcekler ağlarını viyolin gibi kullanarak
02:39
to resonate with certain sounds.
45
159609
2158
belli sesleri yankı yapıyorlar.
02:41
And likely, the harmonics of my voice as it went higher
46
161791
2771
Muhtemelen ses tonum yükselirken oluşan harmoni
02:44
coupled with how loud I was singing
47
164586
1730
yüksek sesle söylememle birleşince
02:46
recreated either the predatory call of an echolocating bat or a bird,
48
166340
4467
ekolokasyondan yararlanan bir yarasa veya bir kuşun avcı algısını yarattı
02:50
and the spider did what it should.
49
170831
1881
ve örümcek yapması gerekeni yaptı.
02:53
It predictively told me to bug off.
50
173300
2817
Beni geri çekilmem konusunda uyardı.
02:56
I love this.
51
176824
1150
Buna bayıldım.
02:58
The spider's responding to its external world
52
178546
3309
Örümceğin dış dünyaya verdiği tepkiyi
03:01
in a way that we get to see and know what's happening to its internal world.
53
181879
4350
iç dünyasında neler olduğunu anlayacak şekilde görebiliyoruz.
03:07
Biology is controlling the spider's response;
54
187069
2206
Örümceğin tepkimesini biyoloji kontrol ediyor;
03:09
it's wearing its internal state on its sleeve.
55
189299
2776
İç dünyasını bacağında görebiliyorsunuz.
03:13
But us, humans --
56
193768
1655
Ama biz insanlar...
03:16
we're different.
57
196184
1150
biz farklıyız.
03:17
We like to think we have cognitive control over what people see, know and understand
58
197899
5735
İnsanların iç dünyamızla ilgili gördükleri ve anladıkları şeyler konusunda
bilişsel kontrolümüz olduğunu düşünürüz,
03:23
about our internal states --
59
203658
1409
03:25
our emotions, our insecurities, our bluffs, our trials and tribulations --
60
205091
4303
duygularımız, kaygılarımız, korkularımız, iç çekişmelerimiz ve sıkıntılarımız
03:29
and how we respond.
61
209418
1267
ve bunlara nasıl tepki verdiğimiz.
03:31
We get to have our poker face.
62
211927
2282
İfadesiz yüzümüzü kullanıyoruz.
03:35
Or maybe we don't.
63
215799
1200
Ama belki de kullanmıyoruz.
03:37
Try this with me.
64
217728
1182
Şunu bir deneyin.
03:38
Your eye responds to how hard your brain is working.
65
218934
2690
Gözleriniz beyninizin ne kadar çalıştığına göre yanıt veriyor.
03:42
The response you're about to see is driven entirely by mental effort
66
222363
3230
Şimdi göreceğiniz tepkime tamamen zihinsel çabayla oluşturuldu
03:45
and has nothing to do with changes in lighting.
67
225617
2635
ve ışıklandırmayla hiçbir ilgisi yok.
03:48
We know this from neuroscience.
68
228276
1650
Bunu nörobilimden zaten biliyoruz.
03:49
I promise, your eyes are doing the same thing as the subject in our lab,
69
229950
4560
Sizi temin ederim sizin gözleriniz de denekle aynı tepkiyi veriyor,
03:54
whether you want them to or not.
70
234534
1734
siz isteseniz de istemeseniz de.
03:56
At first, you'll hear some voices.
71
236292
2173
Önce bazı sesler duyacaksınız.
03:58
Try and understand them and keep watching the eye in front of you.
72
238489
3278
Anlamaya çalışın ve önünüzdeki gözlere bakın.
04:01
It's going to be hard at first,
73
241791
1498
İlk başta biraz zor olabilir,
04:03
one should drop out, and it should get really easy.
74
243313
2391
bırakmak isteyebilirsiniz ama kolaylaşması lazım.
04:05
You're going to see the change in effort in the diameter of the pupil.
75
245728
3325
Söz konusu değişikliği göz bebeğinin çapında göreceksiniz.
04:10
(Video) (Two overlapping voices talking)
76
250140
2567
(Video) (Birbirine geçen iki konuşma)
04:12
(Single voice) Intelligent technology depends on personal data.
77
252731
2963
(Tek ses) Akıllı teknoloji kişisel verilere dayanıyor.
04:15
(Two overlapping voices talking)
78
255718
2446
(Birbirine geçen iki konuşma)
04:18
(Single voice) Intelligent technology depends on personal data.
79
258188
2976
(Tek ses) Akıllı teknoloji kişisel verilere dayanıyor.
04:21
PC: Your pupil doesn't lie.
80
261680
1326
PC: Göz bebeğiniz yalan söylemez.
04:23
Your eye gives away your poker face.
81
263030
2400
Göz bebeğiniz duygularınızı ele veriyor.
04:25
When your brain's having to work harder,
82
265990
1913
Beyniniz daha çok çalışmak zorunda kalınca
04:27
your autonomic nervous system drives your pupil to dilate.
83
267927
2785
oto sinir sisteminiz göz bebeğinizi genişletiyor.
04:30
When it's not, it contracts.
84
270736
1555
Tersi durumda küçülüyor.
04:32
When I take away one of the voices,
85
272680
1691
Seslerden birin çıkardığımda
04:34
the cognitive effort to understand the talkers
86
274395
2262
konuşanları anlamaya yönelik bilişsel çaba
04:36
gets a lot easier.
87
276681
1158
çok daha kolaylaşıyor.
04:37
I could have put the two voices in different spatial locations,
88
277863
3000
İki sesi iki farklı alandan gelecek şekilde ayarlayıp
04:40
I could have made one louder.
89
280887
1666
birini daha yükses sesli yapabilirdim.
04:42
You would have seen the same thing.
90
282577
1738
Yine aynı şey olurdu.
04:45
We might think we have more agency over the reveal of our internal state
91
285006
4786
Duygularımızı dışa göstermede
bu örümcekten daha fazla yetkimiz olduğunu düşünüyor olabiliriz
04:49
than that spider,
92
289816
1579
04:51
but maybe we don't.
93
291419
1266
ama belki de öyle değil.
04:53
Today's technology is starting to make it really easy
94
293021
2969
Günümüz teknolojisi bizi ele veren sinyalleri görmeyi
04:56
to see the signals and tells that give us away.
95
296014
2690
gerçekten çok kolaylaştırmaya başladı.
04:59
The amalgamation of sensors paired with machine learning
96
299109
3294
Sensörlerin alaşımlanmasıyla birlikte üzerimizdeki ve çevremizdeki
05:02
on us, around us and in our environments,
97
302427
2413
makine öğrenimi birleştiğinde
05:04
is a lot more than cameras and microphones tracking our external actions.
98
304864
4653
kamera ve mikrofonların hareketlerimizi takip etmesinden çok dafa fazlası oluyor.
05:12
Our bodies radiate our stories
99
312529
2818
Fizyolojimizdeki ısı değişklikleriyle
05:15
from changes in the temperature of our physiology.
100
315371
2666
bedenlerimiz, hikâyelerimizi dışarı saçıyor.
05:18
We can look at these as infrared thermal images
101
318546
2261
Arkamda beliren bu görsellere
infrared ısı görselleri olarak bakabiliriz,
05:20
showing up behind me,
102
320831
1160
05:22
where reds are hotter and blues are cooler.
103
322015
2070
kırmızıların daha sıcak, maviler daha soğuk.
05:24
The dynamic signature of our thermal response
104
324458
3183
Sıcaklık tepkimemizin dinamik gösterimi
05:27
gives away our changes in stress,
105
327665
3031
stres değişikliklerimiz,
05:30
how hard our brain is working,
106
330720
2008
beynimizin ne kadar çalıştığı,
05:32
whether we're paying attention
107
332752
1936
dikkatimizi verip vermediğimiz
05:34
and engaged in the conversation we might be having
108
334712
2627
ve sohbetin içine girip girmediğimiz
05:37
and even whether we're experiencing a picture of fire as if it were real.
109
337363
4095
hatta bir yangın resmini gerçekmiş gibi görüp görmediğimizi bile gösteriyor.
05:41
We can actually see people give off heat on their cheeks
110
341482
2643
Bir yangın resmine tepki olarak
insanların yanaklarındaki kızarıklıktan vücut ısılarının arttığını görebiliyoruz.
05:44
in response to an image of flame.
111
344149
2200
05:48
But aside from giving away our poker bluffs,
112
348013
2929
Ancak poker blöflerini bir yana bırakalım,
05:50
what if dimensions of data from someone's thermal response
113
350966
4746
ya bir kişinin termal tepkimesinden edinilen veriler bütünü
05:55
gave away a glow of interpersonal interest?
114
355736
2659
o kişinin kişilerle ilgili çıkarlarını açığa çıkarırsa?
05:58
Tracking the honesty of feelings in someone's thermal image
115
358966
3532
Bir kişinin termal görseli üzerinden hislerinin dürüstlüğünü izlemek
06:02
might be a new part of how we fall in love and see attraction.
116
362522
3626
birinden hoşlanmak ve aşık olmak konusunda yeni bir sayfa açacaktır.
06:06
Our technology can listen, develop insights and make predictions
117
366172
3693
Teknolojimiz fiziksel ve ruhsal sağlığımız hakkında
06:09
about our mental and physical health
118
369889
2095
bizi dinliyor, görüş bildiriyor ve tahminlerde bulunuyor,
06:12
just by analyzing the timing dynamics of our speech and language
119
372008
4000
bunu da sadece mikrofonla topladığı
konuşma ve dilin zamanlama dinamiklerini analiz ederek yapıyor.
06:16
picked up by microphones.
120
376032
1443
06:18
Groups have shown that changes in the statistics of our language
121
378038
3880
Grup çalışmaları, dilimizin istatistiklerine dair değişikliklerin
06:21
paired with machine learning
122
381942
1420
makine öğrenimiyle birlikte
06:23
can predict the likelihood someone will develop psychosis.
123
383386
3161
birinin psikoz geçirme ihtimalini tahmin edebildiğini gösterdi.
06:27
I'm going to take it a step further
124
387442
1751
Bir adım daha ileriye giderek
06:29
and look at linguistic changes and changes in our voice
125
389217
2587
çok farklı koşullarda ortaya çıkan dilbilimsel değişikliklere
06:31
that show up with a lot of different conditions.
126
391828
2239
ve sesimizdeki değişikliklere göz atacağım.
06:34
Dementia, diabetes can alter the spectral coloration of our voice.
127
394091
4367
Demans ve diyabet sesimizdeki spektral renklenmeyi değiştirebilir.
06:39
Changes in our language associated with Alzheimer's
128
399205
3119
Dilimizde Alzheimer ile ilişkilendirilen değişiklikler
06:42
can sometimes show up more than 10 years before clinical diagnosis.
129
402348
4365
teşhis edilmeden önce 10 yıla kadar kendini gösterebilir.
06:47
What we say and how we say it tells a much richer story
130
407236
3960
Ne söylediğimiz ve nasıl söylediğimiz daha önce düşündüğümüzden
çok daha zengin bir durum ortaya koyuyor.
06:51
than we used to think.
131
411220
1254
06:53
And devices we already have in our homes could, if we let them,
132
413022
4047
İzin versek evlerimizdeki cihazlarımız da
06:57
give us invaluable insight back.
133
417093
2134
bize çok değerli görüşlerde bulunacak.
06:59
The chemical composition of our breath
134
419998
2978
Nefesimizdeki kimyasal bileşenler
07:03
gives away our feelings.
135
423959
1354
hislerimiz ele veriyor.
07:06
There's a dynamic mixture of acetone, isoprene and carbon dioxide
136
426363
4478
Nefesimizde aseton, izopren ve karbondioksit karışımı var,
07:10
that changes when our heart speeds up, when our muscles tense,
137
430865
3384
bu oran, kalp atışımız hızlanıp kaslarımız gerildiğinde
07:14
and all without any obvious change in our behaviors.
138
434809
2897
davranışımızda hiçbir değişiklik olmasa dahi değişiyor.
07:18
Alright, I want you to watch this clip with me.
139
438268
2738
Bu klibi benimle izlemenizi rica ediyorum.
07:21
Some things might be going on on the side screens,
140
441030
3119
Yan taraftaki ekranlarda başka bir şeyler oluyor
07:24
but try and focus on the image in the front
141
444173
3777
ama siz asıl görsele odaklanmaya çalışın,
07:27
and the man at the window.
142
447974
1463
penceredeki adama.
07:31
(Eerie music)
143
451633
2658
(Ürkütücü müzik)
07:39
(Woman screams)
144
459767
1437
(Kadın çığlık atıyor)
07:50
PC: Sorry about that. I needed to get a reaction.
145
470692
2395
PC: Kusura bakmayın. Tepkinizi ölçmem gerekiyordu.
07:53
(Laughter)
146
473111
1785
(Kahkahalar)
07:55
I'm actually tracking the carbon dioxide you exhale in the room right now.
147
475412
4972
Aslında şu an salona saldığınız karbon dioksiti takip ediyorum.
08:01
We've installed tubes throughout the theater,
148
481903
3293
Salonun her yanına tüp yerleştirdik,
08:05
lower to the ground, because CO2 is heavier than air.
149
485220
2595
yere yakınlar, çünkü karbondioksit havadan daha ağır.
08:07
But they're connected to a device in the back
150
487839
2667
Bu tüpler arka tarafta bir cihaza bağlı,
08:10
that lets us measure, in real time, with high precision,
151
490530
3287
bu cihaz, sürekli değişen karbondioksit konsantrasyonunu
08:13
the continuous differential concentration of CO2.
152
493841
2922
yüksek doğruluk oranıyla gerçek zamanda ölçmeye yarıyor.
08:17
The clouds on the sides are actually the real-time data visualization
153
497246
5508
Yan kısımlarda gördüğünüz bulutlar aslında karbondioksit yoğunluğunun
08:22
of the density of our CO2.
154
502778
1998
gerçek zamanlı veri gösterimi.
08:25
You might still see a patch of red on the screen,
155
505374
3699
Ekranda bir ton kırmızı görmeye devam edebilirsiniz,
08:29
because we're showing increases with larger colored clouds,
156
509097
3705
çünkü daha geniş renkli bulutlarla artışları gösteriyoruz,
08:32
larger colored areas of red.
157
512826
2196
kırmızılı daha büyük alanlar.
08:35
And that's the point where a lot of us jumped.
158
515046
2559
İşte bu aşamada çoğumuz sıçradık.
08:38
It's our collective suspense driving a change in carbon dioxide.
159
518173
4915
Karbon dioksit değişikliğine yön veren toplu hâlde heyecanlı bekleyişimiz.
08:43
Alright, now, watch this with me one more time.
160
523649
2722
Şimdi bir kez daha izleyelim.
08:46
(Cheerful music)
161
526395
2238
(Neşeli müzik)
08:54
(Woman laughs)
162
534553
2137
(Kadın gülüyor)
09:05
PC: You knew it was coming.
163
545344
1349
PC: Ne olacağını biliyordunuz.
09:06
But it's a lot different when we changed the creator's intent.
164
546717
3363
Ancak yapımcının niyetini değiştirdiğimiz zaman durum çok farklı.
09:10
Changing the music and the sound effects
165
550776
2769
Müziği ve ses efektlerini değiştirmek
09:13
completely alter the emotional impact of that scene.
166
553569
3603
bu sahnenin duygusal etkisini tamamen değiştiriyor.
09:17
And we can see it in our breath.
167
557196
2134
Bunu nefesimizde de görebiliyoruz.
09:20
Suspense, fear, joy
168
560196
2262
Heyecan, korku, zevk...
09:22
all show up as reproducible, visually identifiable moments.
169
562482
4507
Bunların tümü yeniden üretilebilir, görsel olarak tanımlanabilir anlar.
09:27
We broadcast a chemical signature of our emotions.
170
567473
4151
Duygularımıza dair kimyasal bir gösterim sunuyoruz.
09:35
It is the end of the poker face.
171
575249
2133
İfadesiz yüzün sonuna geldik.
09:38
Our spaces, our technology will know what we're feeling.
172
578582
3566
Teknolojimiz ne hissettiğimizi anlayacak.
09:42
We will know more about each other than we ever have.
173
582736
2785
Daha önce olduğundan daha fazla birbirimizi tanıyacağız.
09:45
We get a chance to reach in and connect to the experience and sentiments
174
585911
4307
Duygusal ve sosyal bir şekilde biz insanların hislerinde yer eden
09:50
that are fundamental to us as humans
175
590242
1742
tecrübeler ve duygusal anlara
09:52
in our senses, emotionally and socially.
176
592008
2410
daha fazla yönelip bağlanma şansını elde ediyoruz.
09:55
I believe it is the era of the empath.
177
595482
2540
Empati çağına girdiğimizi düşünüyorum.
09:58
And we are enabling the capabilities that true technological partners can bring
178
598046
5222
Gerçek teknolojik ortaklarımızın birbirimizle ve teknolojiyle
10:03
to how we connect with each other and with our technology.
179
603292
3047
nasıl bağlanacağımıza yönelik yeteneklerine artık izin veriyoruz.
10:06
If we recognize the power of becoming technological empaths,
180
606363
3389
Teknolojik empati uzmanlarına dönüşme gücünü anlarsak
10:09
we get this opportunity
181
609776
1936
öyle bir fırsat ediniyoruz ki
10:11
where technology can help us bridge the emotional and cognitive divide.
182
611736
4424
teknoloji duygusal ve bilişsel ayrım arasında köprü görevi görüyor.
10:16
And in that way, we get to change how we tell our stories.
183
616680
2723
Bu şekilde hikâyelerimizi anlatma şansı elde ediyoruz.
10:19
We can enable a better future for technologies like augmented reality
184
619427
3580
Artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerle daha iyi bir gelecek kurabilir
10:23
to extend our own agency and connect us at a much deeper level.
185
623031
4193
ve kendi yetkilerimizi genişleterek çok daha sağlam bağlantılar kurabiliriz.
10:27
Imagine a high school counselor being able to realize
186
627625
2547
Lisede bir rehber öğretmenin neşeli görünen bir öğrencinin
10:30
that an outwardly cheery student really was having a deeply hard time,
187
630196
3826
aslında çok zor durumda olduğunu anladığını düşünün,
10:34
where reaching out can make a crucial, positive difference.
188
634046
3180
bu durumda ona yardımcı olmak çok önemli pozitif bir etki yapacaktır.
10:37
Or authorities, being able to know the difference
189
637766
3230
Yetkili makamların bir sinir krizi ile
10:41
between someone having a mental health crisis
190
641020
2325
başka tür bir agresiflik arasındaki farkı
10:43
and a different type of aggression,
191
643369
1826
anlayabildiklerini
10:45
and responding accordingly.
192
645219
1800
ve ona göre davrandıklarını düşünün.
10:47
Or an artist, knowing the direct impact of their work.
193
647609
3273
Eserinin doğrudan etkisini anlayabilen bir sanatçı düşünün.
10:52
Leo Tolstoy defined his perspective of art
194
652173
2643
Leo Tolstoy sanata olan bakış açısını
10:54
by whether what the creator intended
195
654840
1785
eserle tanışan kişinin
10:56
was experienced by the person on the other end.
196
656649
2586
sanatçının niyetini anlayıp anlamaması olarak tanımlamıştı.
10:59
Today's artists can know what we're feeling.
197
659259
2566
Günümüzün sanatçıları ne hissettiğimizi anlayabilir.
11:02
But regardless of whether it's art or human connection,
198
662204
3005
Ancak konu sanat veya insan ilişkileri olsun,
11:06
today's technologies will know and can know
199
666608
2802
günümüzün teknolojileri diğer taraftan ne tecrübe ettiğimizi
11:09
what we're experiencing on the other side,
200
669434
2048
anlayabilir ve anlayacak,
11:11
and this means we can be closer and more authentic.
201
671506
2618
bu da daha yakın ve otantik olabileceğimiz anlamına geliyor.
11:14
But I realize a lot of us have a really hard time
202
674498
4293
Ancak pek çoğumuz verilerimizi paylaşma konusunda
11:18
with the idea of sharing our data,
203
678815
2267
çok zorluk çekiyoruz,
11:21
and especially the idea that people know things about us
204
681673
3111
özellikle de aktif olarak paylaşmayı tercih etmediğimiz şeylerin
11:24
that we didn't actively choose to share.
205
684808
2321
başka insanlar tarafından bilinmesi konusunda.
11:28
Anytime we talk to someone,
206
688728
2216
Biriyle ne zaman konuşsak
11:31
look at someone
207
691946
1555
birine ne zaman baksak
11:33
or choose not to look,
208
693525
1468
veya bakmamayı tercih etsek
11:35
data is exchanged, given away,
209
695017
2647
veri alışverişi gerçekleşiyor,
11:38
that people use to learn,
210
698533
2205
insanlar bunu kullanmayı öğreniyor,
11:40
make decisions about their lives and about ours.
211
700762
3267
hem kendi hayatları hem de bizimki hakkında kararlar veriyorlar.
11:45
I'm not looking to create a world where our inner lives are ripped open
212
705469
3968
İç dünyamızın herkese açıldığı bir dünya yaratma peşinde değilim
11:49
and our personal data and our privacy given away
213
709461
2348
ve kişisel verilerimizin veya gizliliğimizin
11:51
to people and entities where we don't want to see it go.
214
711833
2713
istemediğimiz şahıs ve kurumlara gitmesini savunmuyorum.
11:55
But I am looking to create a world
215
715117
2762
Yaratmak istediğim dünya,
11:57
where we can care about each other more effectively,
216
717903
3408
birbirimizi daha etkili bir şekilde önemseyebileceğimiz bir dünya,
12:01
we can know more about when someone is feeling something
217
721335
3060
birisi dikkat vermemiz gereken bir şeyler hissettiği zaman
12:04
that we ought to pay attention to.
218
724419
1872
daha iyi anlayabileceğimiz bir dünya.
12:06
And we can have richer experiences from our technology.
219
726800
3335
Teknolojimiz sayesinde daha kapsamlı tecrübeler elde edebiliriz.
12:10
Any technology can be used for good or bad.
220
730887
2357
Her teknoloji iyilik ve kötülük için kullanılabilir.
12:13
Transparency to engagement and effective regulation
221
733268
2412
Bunun kullanımı ve düzenlemesi için
12:15
are absolutely critical to building the trust for any of this.
222
735704
3120
şeffaflık, güven yaratma konusunda çok önemli bir husus.
12:20
But the benefits that "empathetic technology" can bring to our lives
223
740106
4834
Ancak ''empati kuran teknoloji''nin hayatlarımıza getireceği faydalar
12:24
are worth solving the problems that make us uncomfortable.
224
744964
3891
bizi rahatsız eden sorunları çözmeye değer.
12:29
And if we don't, there are too many opportunities and feelings
225
749315
4025
Şayet çözemezsek...
çok fazla duygu ve çok fırsat kaçıracağız.
12:33
we're going to be missing out on.
226
753364
1695
12:35
Thank you.
227
755083
1175
Teşekkürler.
12:36
(Applause)
228
756282
2479
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7