Can we choose to fall out of love? | Dessa

214,146 views ・ 2019-09-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Osman Özer Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
Hello, my name is Dessa,
0
12395
2373
Merhaba, benim adım Dessa
00:14
and I'm a member of a hip-hop collective called Doomtree.
1
14792
3504
ve "Doomtree" adındaki bir hip-hop topluluğuna üyeyim.
00:18
I'm the one in the tank top.
2
18728
1778
Şu atletli olan benim.
00:20
(Laughter)
3
20530
1658
(Gülüşmeler)
00:22
And I make my living as a performing, touring rapper and singer.
4
22212
5042
Geçimimi performans gösterici, rapçi ve şarkıcı olarak sağlıyorum.
00:27
When we perform as a collective, this is what our shows look like.
5
27278
3214
Grup olarak gösteri yaptığımızda gösterimiz bu şekilde görünüyor.
00:30
I'm the one in the boots.
6
30875
1679
Ben botlu olanım.
00:32
There's a lot of jumping. There's a lot of sweating.
7
32578
2430
Bir sürü zıplama, bir sürü terleme var.
00:35
It's loud. It's very high-energy.
8
35032
2027
Çok gürültülü. Çok yüksek enerjili.
00:37
Sometimes there are unintentional body checks onstage.
9
37083
3831
Bazen sahnede istemsiz perdelemeler oluyor.
00:40
Sometimes there are completely intentional body checks onstage.
10
40938
3439
Bazen de tamamen kasten oluyor.
00:44
It's kind of a hybrid between an intramural hockey game and a concert.
11
44401
4795
Bu, hokey ve konserin bir tür birleşimi.
00:50
However, when I perform my own music as a solo artist,
12
50364
3114
Ancak solo sanatçı olarak kendi müziğimi sahnelerken
00:53
I tend to gravitate towards more melancholy sounds.
13
53502
2768
daha fazla melankolik melodilere yönelmeye meyilliyim.
00:56
A few years ago, I gave my mom the rough mixes of a new album,
14
56685
4241
Birkaç yıl önce, anneme yeni bir albümün kaba karışımlarını verdim
01:00
and she said, "Baby, it's beautiful, but why is it always so sad?"
15
60950
4524
ve dedi ki "Tatlım, çok güzel ama neden hep bu kadar hüzünlü?"
01:05
(Laughter)
16
65498
1143
(Gülüşmeler)
01:06
"You always make music to bleed out to."
17
66665
2333
"Müziğini hep kanatmak için yapıyorsun."
01:09
And I thought, "Who are you hanging out with that you know that phrase?"
18
69022
3509
"Sen kimlerle takılıyorsun da bu cümleyi biliyorsun?" diye düşündüm.
01:12
(Laughter)
19
72555
1926
(Gülüşmeler)
01:14
But over the course of my career, I've written so many sad love songs
20
74505
3475
Kariyerim boyunca o kadar fazla hüzünlü aşk şarkısı besteledim ki
01:18
that I got messages like this from fans:
21
78004
1952
takipçilerimden şöyle mesajlar alıyordum:
01:19
"Release new music or a book. I need help with my breakup."
22
79980
2852
"Yeni bir müzik ya da kitap çıkar. Ayrılığımla ilgili yardıma ihtiyacım var."
01:22
(Laughter)
23
82856
2538
(Gülüşmeler)
01:26
And after performing and recording and touring those songs for a long time,
24
86346
4189
Bu şarkıları uzun bir süre sahneleyip, kaydedip turlara çıkmamın ardından
01:30
I found myself in a position
25
90559
2481
kendimi esasında romantik bir yıkımın olduğu bir konumda buldum.
01:33
in which my professional niche was essentially romantic devastation.
26
93064
5257
01:39
What I hadn't been public about, however,
27
99335
2323
Bununla beraber halka açıklamadığım bir şey de
01:41
was the fact that most of these songs had been written about the same guy.
28
101682
3530
bu şarkıların çoğunun aynı adama yazılmış olduğuydu.
01:45
And for two years, we tried to sort ourselves out,
29
105962
3043
İki yıl boyunca aramızı düzeltmeye çalıştık,
01:49
and then for five
30
109029
1976
sonra beş yıl boyunca...
01:51
and on and off for 10.
31
111029
1653
ve aralıklı olarak 10 yıl.
01:53
And I was not only heartbroken,
32
113389
2691
Yalnızca kalbim kırılmadı,
01:56
but I was kind of embarrassed that I couldn't rebound
33
116104
4482
diğerlerinin kolayca düzeltebildiklerini kendim yapamadığım için utandım.
02:00
from what other people seemed to recover from so regularly.
34
120610
3975
02:06
And even though I knew it wasn't doing either of us any good,
35
126474
2921
İkimizin de işe yaramadığımızı bilmeme rağmen
02:09
I just couldn't figure out how to put the love down.
36
129419
4300
sadece aşkı nasıl bırakacağımı bulamamıştım.
02:15
Then, drinking white wine one night,
37
135494
1765
Daha sonra, bir gece şarap içerken
02:17
I saw a TED Talk by a woman named Dr. Helen Fisher,
38
137283
3447
Dr. Helen Fisher adındaki bir kadının TED konuşmasını gördüm.
02:20
and she said that in her work, she'd been able to map the coordinates of love
39
140754
4918
Yaptığı işte beyindeki sevginin yerini haritalayabildiğini söyledi.
02:25
in the human brain.
40
145696
1192
02:26
And I thought, well, if I could find my love in my brain,
41
146912
3741
Ben de düşündüm ki: "Eğer beynimdeki aşkı bulabilirsem
02:30
maybe I could get it out.
42
150677
1447
belki onu dışarı çıkarabilirdim."
02:32
So I went to Twitter.
43
152148
1390
Bu yüzden Twitter'a geçtim.
02:34
"Anybody got access to an fMRI lab,
44
154231
2120
"Gece yarısında falan fMRI laboratuvarına erişimi olan var mı?
02:36
like at midnight or something?
45
156375
1479
02:37
I'll trade for backstage passes and whiskey."
46
157878
2516
Gizlice girmeme karşılık viski vereceğim."
02:40
(Laughter)
47
160418
1593
(Gülüşmeler)
02:42
And that's Dr. Cheryl Olman,
48
162035
1652
Bu da Dr. Cheryl Olman.
02:43
who works at the University of Minnesota's Center for Magnetic Resonance Research.
49
163711
4097
Minnesota Üniversitesi Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi'nde çalışıyor.
02:47
She took me up on it.
50
167832
1515
Beni oraya götürdü.
02:49
I explained Dr. Fisher's protocol,
51
169371
3457
Ona Dr. Fisher'in protokolünü anlattım
02:52
and we decided to recreate it with a sample size of one, me.
52
172852
3551
ve bir tane denekle, yani benle, örnek yapmaya karar verdik.
02:56
(Laughter)
53
176427
1130
(Gülüşmeler)
02:57
So I got decked out in a pair of forest green scrubs,
54
177581
4367
Yeşil bir ameliyat önlüğü giydim,
03:03
and I was laid on a gurney
55
183455
1963
bir sedyeye atladım
03:05
and wheeled into an fMRI machine.
56
185442
1858
ve fMRI makinesine girdim.
03:07
If you're unfamiliar with that technology,
57
187324
2040
Eğer bu teknolojiye yabancıysanız
03:09
essentially, an fMRI machine is a big, tubular magnet
58
189388
3293
özünde fMRI makinesi; büyük, tüp şeklinde olan
03:12
that tracks the progress of deoxygenated iron in your blood.
59
192705
4467
oksijensiz demirin kandaki ilerleyişini izleyen bir mıknatıstır.
03:17
So it's essentially figuring out what parts of your brain
60
197196
2708
Yani, basitçe o esnada beyninizin hangi bölümünün çalıştığını bulmaya yarıyor.
03:19
are making the biggest metabolic demand at any given moment.
61
199928
2860
03:22
And in that way, it can figure out
62
202812
1666
Bu sayede, hangi yapının hangi görevle ilgili olduğunu anlayabiliyoruz.
03:24
which structures are associated with a task,
63
204502
2097
03:26
like tapping your finger, for example, will always light up the same region,
64
206623
3619
Örneğin, parmağınızla dokunmak hep aynı bölgeyi yakar
03:30
or in my case,
65
210266
1480
ya da benim durumumda
03:31
looking at pictures of your ex-boyfriend
66
211770
2948
eski erkek arkadaşımın fotoğraflarına bakıp
03:34
and then looking at pictures of a dude who just sort of resembled my ex-boyfriend
67
214742
3832
sonrasında ona benzeyen
ancak bir şey hissetmediğim bir adamın fotoğraflarına bakmaktı.
03:38
but for whom I had no strong feelings.
68
218598
1844
03:40
He was the control.
69
220466
1326
O, kontroldü.
03:41
(Laughter)
70
221816
1323
(Gülüşmeler)
03:43
And when I left the machine,
71
223841
1362
Makineden çıktığımda
03:45
we had these really high-resolution images of my brain.
72
225227
3408
beynimin gerçekten yüksek kaliteli görüntülerini elde etmiştik.
03:50
We could cleave the two halves apart.
73
230359
2882
İki yapıyı birbirinden ayırabiliyoruz.
03:53
We could inflate the cortex to see inside all of the wrinkles, essentially,
74
233265
5823
Dr. Cheryl Olman'ın "beyin derisi halısı" adını verdiği
03:59
in a view that Dr. Cheryl Olman called the "brain skin rug."
75
239112
3587
beyin kırışıklıklarını görmek için merkezi şişirebilirdik.
04:02
(Laughter)
76
242723
2005
(Gülüşmeler)
04:04
And we could see how my brain had behaved when I looked at images of both men.
77
244752
5679
Bu iki adamın görüntülerine baktığımda beynimin nasıl davrandığını görebilirdik.
04:11
And this was important.
78
251105
1517
Bu, önemliydi.
04:12
We could track all of the activity
79
252646
2487
Kontrole ve eski sevgilime baktığımdaki bütün hareketleri takip edebiliyorduk.
04:15
when I looked at the control and when I looked at my ex,
80
255157
3202
04:18
and it was in comparing these data sets that we'd be able to find the love alone,
81
258383
4289
Bu iki veriyi karşılaştırırken de sadece sevgiyi bulabilecektik.
04:22
in the same way that, if I were to step on a scale fully dressed
82
262696
3976
Bu, aynı şey gibi:
Eğer bir tartıda giyinik halde ve sonra çıplak tartılırsam
04:26
and then step on it again naked,
83
266696
2343
04:29
the difference between those numbers would be the weight of my clothing.
84
269063
3443
aradaki fark giysilerimin ağırlığı olacaktır.
04:32
So when we did that data comparison, we subtracted one from the other,
85
272530
3691
Veri karşılaştırmasını yaptık ve birbirlerinden çıkardık,
04:36
we found activity in exactly the regions that Dr. Fisher would have predicted.
86
276245
4076
Dr. Fisher'in tam da tahmin ettiği hareketleri gördük.
04:42
That's me.
87
282170
1220
Bu, benim.
04:44
And that's my brain in love.
88
284343
2078
Bu da aşık olan beynim.
04:47
There was activity in that little orange dot, the ventral tegmental area,
89
287350
3571
Küçük turuncu bölgede, ventral tegmental alanda hareket vardı.
04:50
that kind of loop of red is the anterior cingulate
90
290945
3405
Kırmızı renkli bölge anterior singulat,
04:54
and that golden set of horns is the caudates.
91
294374
4085
altın boynuzlar da kuyruklardı.
04:59
After she had had time to analyze the data with her team
92
299214
2835
Takımı ve birkaç ortağı Andrea ve Phil ile bir süre veriyi analiz ettikten sonra
05:02
and a couple of partners, Andrea and Phil,
93
302073
2030
05:04
Cheryl sent me an image, a single slide.
94
304127
2708
Cheryl bana tek bir görüntü gönderdi.
05:08
It was my brain in cross section,
95
308018
3580
Bu, beynimin enine kesilmiş hali
05:11
with one bright dot of activity
96
311622
1700
ve bu adama olan duygularımı temsil eden parlak bir hareketlilik noktası vardı.
05:13
that represented my feelings for this dude.
97
313346
3041
05:18
And I'd known I was in love,
98
318354
1966
Aşık olduğumu biliyordum,
05:20
and that's the whole reason I was going to these outrageous lengths.
99
320344
3618
zaten bu kadar aşırı uzatmamın sebebi de buydu.
05:23
But having an image that proved it felt like such a vindication,
100
323986
4079
Fakat bunu kanıtlayan bir görüntüye sahip olmak, bir hakaret gibi hissettirdi.
05:28
like, "Yeah, it's all in my head, but now I know exactly where."
101
328089
3774
"Evet, hepsi kafamın içinde ama şimdi tam olarak nerede olduğunu biliyorum."
05:31
(Laughter)
102
331887
3069
(Gülüşmeler)
05:35
And I also felt like an assassin who had her mark.
103
335971
3169
Ayrıca hedefinin izini süren bir suikastçı gibi hissettim.
05:39
That was what I had to annihilate.
104
339164
2641
İşte, bu yok etmem gereken şey.
05:42
So I decided to embark on a course of treatment
105
342299
4472
Bu yüzden "nöroterapi" adı verilen bir tedavi sürecine girmeye karar verdim.
05:46
called "neurofeedback."
106
346795
2335
05:49
I worked with a woman named Penijean Gracefire,
107
349154
3638
Penijean Gracefire adında bir kadınla çalıştım.
05:52
and she explained that what we'd be doing was training my brain.
108
352816
3965
Bana, yapacağımız şeyin beynimi eğitmek olduğunu söyledi.
05:56
We're not lobotomizing anything.
109
356805
1617
Hiçbir şeyi kesip biçmiyoruz,
05:58
We're training it in the way that we would train a muscle,
110
358446
2749
bunu; kasları çalıştırır gibi çalıştıracağız
06:01
so that it would be flexible enough and resilient enough
111
361219
2790
böylece durumuma uygun şekilde cevap verebilecek kadar esnek olacak.
06:04
to respond appropriately to my circumstances.
112
364033
2557
06:07
So when we're on the treadmill, we would anticipate
113
367164
3592
Yani, biz koşu bandındayken
06:10
that our heart would beat and pound,
114
370780
2488
kalbimizin daha hızlı atmasını
06:13
and when we're asleep, we would ask that that muscle slow.
115
373292
3312
ve uyurken de daha yavaş atmasını bekleriz.
06:17
Similarly, when I'm in a long-term, viable, loving romantic relationship,
116
377195
4681
Benzer şekilde; uzun vadeli, romantik bir ilişki içindeyken
06:21
the emotional centers of my brain should engage,
117
381900
2724
beynimin duygu merkezleri harekete geçecek
06:24
and when I'm not in a long-term, viable, emotional, loving relationship,
118
384648
3558
ve ben uzun vadeli, romantik bir ilişki içinde değilken de gevşemeliler.
06:28
they should eventually chill out.
119
388230
3111
06:32
So she came over with a set of electrodes just smaller than a dime
120
392579
4592
Bu yüzden bir kuruştan daha küçük bir elektrot seti ile geldi.
06:37
that were sensitive enough to detect my brainwaves
121
397195
2392
Bunlar, beyin dalgalarımı
06:39
through my bone and hair and scalp.
122
399611
2992
kemik, saç ve saç derimden algılayacak kadar hassastı.
06:42
And when she rigged me up, I could see my brain working in real time.
123
402627
4081
Beni bağladığı zaman, beynimin çalıştığını gerçek zamanlı olarak görebiliyordum.
06:49
And in another view that she showed me,
124
409299
1950
Gösterdiği başka bir görüntüde de
06:51
I could see exactly which parts of my brain were hyperactive,
125
411273
3965
beynimin tam olarak hangi bölümünün hiperaktif görebiliyordum,
06:55
here displayed in red;
126
415262
1163
burada kırmızı renkli;
06:56
hypoactive, here displayed in blue;
127
416449
2257
hipoaktif burada maviyle görünüyor;
06:58
and the healthy threshold of behavior,
128
418730
3214
sağlıklı davranış eşiği,
07:01
the green zone, the Goldilocks zone,
129
421968
2414
yeşil olan "Goldilocks bölgesi"
07:04
which is where I wanted to go.
130
424406
1524
ki istediğim yer de burasıydı.
07:05
And we can, in fact, isolate just those parts of my brain
131
425954
2956
Fisher deneyinde tanımladığımız,
07:08
that were associated with the romantic regulation
132
428934
2702
beynimin sadece romantik düzenlemeyle ilişkili yerlerini ayrıştırabiliyoruz.
07:11
that we'd identified in the Fisher study.
133
431660
2166
07:14
So Penijean, several times,
134
434686
5085
Penijean, birkaç kez
elektrotlarını bana bağladı
07:19
hooked me up with all her electrodes,
135
439795
1874
07:22
and she explained that I didn't have to do or think anything.
136
442573
3226
ve hiçbir şey yapmama veya düşünmeme gerek olmadığını söyledi.
07:25
I just essentially had to hold pretty still
137
445823
2567
Aslında sadece düzgünce durmam,
07:28
and stay awake
138
448414
1859
uyanık kalmam
07:30
and watch.
139
450297
1278
ve izlemem gerekiyordu.
07:33
(Harp and vibraphone sounds play)
140
453791
3823
(Arp ve vibrafon sesleri çalıyor)
07:37
So I did.
141
457638
1641
Ben de öyle yaptım.
07:39
And every time my brain operated in that healthy threshold,
142
459303
2959
Beynim o sağlıklı eşikte her çalıştığında
07:42
I got a little run of harp or vibraphone music.
143
462286
4661
biraz harp ya da vibrafon sesi alıyordum.
07:48
And I just watched my brain rotate at roughly the speed of a gyro machine
144
468145
4405
Beynimin bir kabaca bir jiroskop makinesinin hızında döndüğünü
07:52
on my dad's flat-screen TV.
145
472574
1918
babamın düz ekran televizyonundan izledim.
07:55
And that was counterintuitive.
146
475219
1622
Bu, bir nevi mantık dışıydı.
07:57
She said the learning would be essentially unconscious.
147
477340
2630
Öğrenmenin temelde bilinçsiz olacağını söyledi.
07:59
But then I thought about the other things I had learned
148
479994
2706
Ama sonra zihnimi harekete geçirmeden öğrendiğim şeyleri düşündüm.
08:02
without actively engaging my conscious mind.
149
482724
2099
08:04
When you ride a bike,
150
484847
1468
Bisiklete binerken
08:06
I don't really know what, like, my left calf muscle is doing,
151
486339
3954
sol baldır kasımın nasıl çalıştığını ya da "latissimus dorsi"nin
08:10
or how my latissimus dorsi knows to engage when I wobble to the right.
152
490317
3551
yalpaladığım zaman harekete geçmesini nereden anladığını bilmiyorum.
08:13
The body just learns.
153
493892
1200
Beden öğreniyor işte.
08:15
And similarly, Pavlov's dogs probably don't know a lot about, like,
154
495116
4117
Benzer şekilde Pavlov'un köpeklerinin
protein yapıları ya da zilin dalga formu ile ilgili pek fazla bilgileri yoktur
08:19
protein structures or the waveform of a ringing bell,
155
499257
3869
08:23
but they salivate nonetheless because the body paired the stimuli.
156
503150
3620
ama yine de salya salgılarlar çünkü vücut, uyarıcıları eşleştiriyor.
08:27
Finished the sessions,
157
507713
1305
Seansları bitirince
08:29
went back to Dr. Cheryl Olman's fMRI machine,
158
509878
3367
Dr. Cheryl Olman'ın fMRI makinesine gittim
08:33
and we repeated the protocol,
159
513269
1676
ve protokolü tekrarladık.
08:34
the same images --
160
514969
1193
Bilimin yararı için eski sevgilim ve kontrolün aynı fotoğraflarıyla yaptık.
08:36
of the ex, of the control and, in the interest of scientific rigor,
161
516186
4563
08:40
Cheryl and her team didn't know who was who,
162
520773
2231
Cheryl ve takımı kimin kim olduğunu bilmiyordu
08:43
so that they couldn't influence the results.
163
523028
2152
bu sayede sonuçları etkileyemeyeceklerdi.
08:47
And after she had time to analyze that second set of data,
164
527170
4450
Bir süre ikinci veriyi de inceledikten sonra
08:51
she sent me that image.
165
531644
1523
bana şu görüntüyü gönderdi.
08:53
She said,
166
533968
1560
Dedi ki:
08:55
"Dude A's dominance of your brain
167
535552
2812
"A kişisinin beynindeki etkisi,
08:58
seems to essentially have been eradicated.
168
538388
2170
ortadan kaldırıldı gibi görünüyor.
09:00
I think this is the desired result," comma, yes, question mark.
169
540582
4182
Sanırım istenen sonuç da buydu." virgül, evet, soru işareti.
09:04
(Laughter)
170
544788
2379
(Gülüşmeler)
09:07
And that was the exactly the desired result.
171
547984
2132
Bu, tam da istenen sonuçtu.
09:10
And finally, I allowed myself a moment to introspect,
172
550140
3549
Sonunda kendime gözlem yapmak için biraz zaman ayırdım:
09:13
like, how did I feel?
173
553713
2283
Mesela, nasıl hissediyordum?
09:17
And in one way, it felt like
174
557316
1699
Bir şekilde içimde
09:20
it was the same inventory of feelings that I'd had at the outset.
175
560452
3692
başlamadan önceki hislerimin aynıları vardı.
09:24
This isn't "Eternal Sunshine of the Spotless Mind."
176
564168
2524
Bu, "Sil Baştan" değildi.
09:26
The dude wasn't a stranger.
177
566716
1874
Bu adam, yabancı değildi.
09:28
But I'd had love and jealousy and amity and attraction and respect
178
568614
6915
Ama ben sevgi ve kıskançlık, dostluk, çekicilik ve saygı duyuyordum
09:35
and all those complicated feelings that you amass after long-term love.
179
575553
4819
ve tüm bu karmaşık hisleri uzun süreli ilişkiden sonra biriktiriyorsunuz.
09:40
But it felt like the benevolent feelings had risen to the surface,
180
580396
5359
Ama iyi hislerin yüzeye çıkmasını sağladı,
09:46
and the feelings of fixation and the less-generous feelings
181
586651
4556
düşkünlük hissiyatı ve daha az asil hisler
09:52
weren't quite so present.
182
592310
1689
çok da görünürde değildi.
09:54
And that sounds like a small thing in some way,
183
594602
2248
Hislerin yeniden düzenlenmesi küçük bir şeymiş gibi gelebilir
09:56
this resequencing of feelings,
184
596874
1511
09:58
but to me it felt like the biggest thing.
185
598409
2251
ama benim için en büyük şeydi.
10:00
Like, if I told you,
186
600684
1778
Misal, size eğer deseydim ki
10:02
"I'm going to anesthetize you,
187
602486
2000
"Seni uyuşturacağım
10:04
and I'm also going to take out your wisdom teeth,"
188
604510
2626
ve yirmilik dişlerini çekeceğim,"
10:07
it would really matter to you the sequence in which I did those two things.
189
607160
3558
bu iki şeyi hangi sırada yapacağım sizin için büyük bir önem arz ederdi.
10:10
(Laughter)
190
610742
2494
(Gülüşmeler)
10:14
And I also felt like
191
614266
1878
Aynı zamanda
10:16
I'd had this really unusual philosophical privilege
192
616168
4425
aşkı anlayabilmek için sıra dışı felsefi ayrıcalığa sahip olduğumu hissettim.
10:20
to understand love.
193
620617
2664
10:24
The lab offered to 3D-print my caudate.
194
624940
3710
Laboratuvar, boynuzları 3 boyutlu yazdırmayı teklif etti.
10:29
I got to hold love in my hand.
195
629358
2073
Aşkı elimde tutabilecektim.
10:31
(Laughter)
196
631455
1367
(Gülüşmeler)
10:33
And then I bronzed it,
197
633201
1167
Sonra onu bronzlaştırdım
10:34
and I made it into a necklace and sold it at the merch table at my shows.
198
634392
3471
ve kolye haline getirip gösterilerimde sattım.
10:37
(Laughter)
199
637887
2782
(Gülüşmeler)
10:40
(Applause)
200
640693
6347
(Alkışlar)
10:47
And then, with the help of a couple of friends back in Minneapolis,
201
647819
3664
Sonra, Minneapolis'ten birkaç arkadaşla,
10:51
one of them Becky,
202
651507
1657
birisi Becky'di,
10:53
we made an enormous disco ball of it --
203
653188
2571
bundan kocaman bir disko topu yaptık.
10:55
(Laughter)
204
655783
1464
(Gülüşmeler)
10:57
that could descend from the ceiling at my big shows.
205
657271
3007
Büyük gösterilerimde tavandan sarkacaktı.
11:01
And I felt like I'd had the opportunity to better understand love,
206
661057
3948
Aşkı zorlayıcı bölümleriyle birlikte anlama şansına sahip olduğumu hissettim.
11:05
even the compulsive parts.
207
665029
4187
11:09
It isn't a neat, symmetrical Valentine's heart.
208
669240
3696
Düzgün, simetrik bir Sevgililer Günü kalbi değildi.
11:12
It's bodily, it's systemic,
209
672960
2134
Bedensel, sistemik,
11:15
it is a hideous pair of ram's horns buried somewhere deep within your skull,
210
675118
4996
kafanın derinliklerinde bir yere gömülü, çılgınca bir çift koç boynuzu,
11:20
and when that special boy walks by,
211
680138
2320
sonra özel bir adam gelip
11:22
it lights up,
212
682482
1429
burayı yakıyor,
11:23
and if he likes you back and you make each other happy,
213
683935
2926
eğer o da sizden hoşlanırsa birbirinizi mutlu ediyorsunuz,
11:26
then you fan the flames.
214
686885
1619
daha sonra da iyice harlıyorsunuz.
11:28
And if he doesn't,
215
688528
1422
Ama eğer hoşlanmazsa
11:29
then you assemble a team of neuroscientists
216
689974
2051
bir nörolog takımı toplar
ve onları hislerinizi öldürtmeye zorlarsınız.
11:32
to snuff them out by force.
217
692049
1634
11:33
(Laughter)
218
693707
1910
(Gülüşmeler)
11:35
Thanks.
219
695641
1235
Teşekkürler.
11:36
(Applause)
220
696900
2505
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7