How Africa can keep rising | Ngozi Okonjo-Iweala

98,261 views ・ 2016-09-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zelal Dogan Gözden geçirme: Suleyman Cengiz
00:12
The narrative of a rising Africa is being challenged.
0
12480
3856
Yükselen Afrika'nın öyküsünü anlatmak gittikçe zorlaşıyor.
00:16
About 10 years ago, I spoke about an Africa,
1
16360
4456
Yaklaşık 10 yıl önce, bir tür Afrika'dan bahsetmiştim.
00:20
an Africa of hope and opportunity,
2
20840
2696
Umut ve fırsatın Afrika'sından
00:23
an Africa of entrepreneurs,
3
23560
1936
girişimcilerin Afrika'sından.
00:25
an Africa very different from the Africa that you normally hear about
4
25520
3456
Normalde duyduğunuz ölüm, yoksulluk ve hastalıkların Afrika'sından
çok farklı bir Afrika.
00:29
of death, poverty and disease.
5
29000
2776
00:31
And that what I spoke about,
6
31800
2056
Bahsetmiş olduğum şey
00:33
became part of what is known now as the narrative of the rising Africa.
7
33880
5456
şu anda yükselen Afrika öyküsünün bilinen bir parçasıdır.
00:39
I want to tell you two stories about this rising Africa.
8
39360
3336
Size yükselen Afrika ile ilgili iki hikaye anlatacağım.
00:42
The first has to do with Rwanda,
9
42720
1776
İlki, birçok sıkıntılı evreden geçen
00:44
a country that has gone through many trials and tribulations.
10
44520
3416
Ruanda ile ilgili.
00:47
And Rwanda has decided to become the technology hub, or a technology hub
11
47960
4496
Ruanda, kıtanın teknoloji merkezi olmaya
karar veren bir ülke.
00:52
on the continent.
12
52480
1336
00:53
It's a country with mountainous and hilly terrain,
13
53840
3016
Buraya benzer şekilde
dağlık ve tepelik bir araziye sahip.
00:56
a little bit like here,
14
56880
1216
Yani insanlara hizmet ulaştırmak oldukça zor.
00:58
so it's very difficult to deliver services to people.
15
58120
3176
Peki Ruanda bu duruma nasıl cevap verdi?
01:01
So what has Rwanda said?
16
61320
1696
Ulaşılması zor yerde yaşayan hayatları kurtarmak için,
01:03
In order to save lives, it's going to try using drones
17
63040
3656
gerekli ilaçları, aşıları ve kanı ulaştırmak için
01:06
to deliver lifesaving drugs, vaccines and blood
18
66720
3216
01:09
to people in hard-to-reach places
19
69960
2016
drone kullanmayı deneyecekler. Zipline adında bir şirket ile, UPS ile
01:12
in partnership with a company called Zipline,
20
72000
2496
ve küresel aşı ittifakı Gavi ile
01:14
with UPS, and also with the Gavi, a global vaccine alliance.
21
74520
4536
ortaklık kurdular.
Bunu yapmak birçok hayat kurtaracak.
01:19
In doing this, it will save lives.
22
79080
2376
01:21
This is part of the type of innovation we want to see in the rising Africa.
23
81480
5296
Bu, yükselen Afrika'da görmek istediğimiz türden bir yenilik.
01:26
The second story has to do with something
24
86800
2536
İkinci hikaye ise, pek çoğunuzun
01:29
that I'm sure most of you have seen or will remember.
25
89360
3016
bildiği ya da anımsayacağı bir şeyle ilgili.
01:32
Very often, countries in Africa suffer drought and floods,
26
92400
3896
Afrika'daki ülkelerin çoğu kuraklık ve sellerden acı çeker.
01:36
and it's getting more frequent because of climate change effects.
27
96320
3696
Ve bunlar iklim değişikliği yüzünden daha sık meydana gelmeye başladı.
Normalde bunlar olduğunda, para toplanması için uluslararası çağrıda bulunulur.
01:40
When this happens, they normally wait for international appeals to raise money.
28
100040
5696
01:45
You see pictures of children with flies on their faces,
29
105760
3376
Yüzünde sivrisinekler olan çocuklar,
ölü hayvanlar gibi içeriği olan fotoğraflar görürsünüz.
01:49
carcasses of dead animals and so on.
30
109160
2496
01:51
Now these countries, 32 countries, came together
31
111680
3016
Şimdilerde, 32 ülke Afrika Birliği himayesi altında
01:54
under the auspices of the African Union
32
114720
2456
bir araya geldiler ve
01:57
and decided to form an organization called the African Risk Capacity.
33
117200
5016
Afrika Risk Kapasitesi adlı bir organizasyon kurmaya karar verdiler.
02:02
What does it do?
34
122240
1216
Peki bu kurum ne yapar?
02:03
It's a weather-based insurance agency,
35
123480
2096
Hava koşullarına dayalı bu sigorta kurumu
02:05
and what these countries do is to pay insurance each year,
36
125600
4376
bu ülkelerden sigorta karşılığı olarak kendi kaynaklarından
02:10
about 3 million dollars a year of their own resources,
37
130000
2936
yılda yaklaşık 3 milyon dolar alıyor.
02:12
so that in the event they have a difficult drought situation or flood,
38
132960
4816
Böylece çetin bir kuraklık durumu ya da sel
olduğunda bu para onlara verilecek
02:17
this money will be paid out to them,
39
137800
2616
ki yardımın gelmesini beklemektense, haklarıyla
02:20
which they can then use to take care of their populations,
40
140440
2736
02:23
instead of waiting for aid to come.
41
143200
2776
ilgilenecek paraları bulunsun.
Geçen yıl, Afrika Risk Kapasitesi Moritanya, Senegal ve Nijerya'ya
02:26
The African Risk Capacity last year paid 26 million dollars
42
146000
4216
02:30
to Mauritania, Senegal and Niger.
43
150240
2496
toplamda 26 milyon dolar ödeme yaptı.
02:32
This enabled them to take care of 1.3 million people affected by drought.
44
152760
5456
Bu parayla, kuraklıktan mağdur olan 1,3 milyon insana yardım edilebildi.
02:38
They were able to restore livelihoods,
45
158240
2336
İnsanlar, geçim kaynaklarını yenileyebilme,
02:40
buy fodder for cattle, feed children in school
46
160600
2696
hayvanlarına yem verebilme, çocuklarını besleyebilme imkanı buldular.
02:43
and in short keep the populations home instead of migrating out of the area.
47
163320
5776
Kısaca göç etmek yerine evlerinde kalabildiler.
Bunlar, Afrika'nın kendi sorumluluğunu alabilmeye hazır olduğunu
02:49
So these are the kinds of stories
48
169120
1856
02:51
of an Africa ready to take responsibility for itself,
49
171000
3616
ve problemleri için kendi çözümlerini arayabileceğini
02:54
and to look for solutions for its own problems.
50
174640
3176
gösteren örnekler.
02:57
But that narrative is being challenged now
51
177840
2496
Fakat bu hikaye şu an bazı sorunlarla karşılaşıyor,
03:00
because the continent has not been doing well in the last two years.
52
180360
4816
çünkü kıta son 2 yıldır pek de iyi idare edemiyor.
03:05
It had been growing at five percent per annum
53
185200
2936
Geçtiğimiz 5-10 yıldır
senelik %5 büyüme gösterirken
03:08
for the last one and a half decades,
54
188160
1936
bu yılın tahminleri %3. Peki neden?
03:10
but this year's forecast was three percent. Why?
55
190120
2776
03:12
In an uncertain global environment, commodity prices have fallen.
56
192920
4176
Değişken küresel ortamda emtia fiyatları düştü.
Birçok ekonomi hala emtia güdümlü olduğundan
03:17
Many of the economies are still commodity driven,
57
197120
3176
03:20
and therefore their performance has slipped.
58
200320
2560
performansları kötüye gitti.
03:23
And now the issue of Brexit doesn't make it any easier.
59
203480
3976
Şu sıralar Brexit, işleri pekte kolaylaştırmadı.
03:27
I never knew that the Brexit could happen
60
207480
3616
Brexit'in olabileceğini hiç düşünmemiştim
ve bu, bizde olduğu gibi küresel çapta belirsizliğe
03:31
and that it could be one of the things that would cause global uncertainty
61
211120
4136
neden olabilecek bir faktör.
03:35
such as we have.
62
215280
1296
03:36
So now we've got this situation,
63
216600
2176
Ortada böyle bir hal var
03:38
and I think it's time to take stock
64
218800
2856
ve bence şu an stok yapma
ve Afrika ülkelerinin doğru yaptığı şeyler nelerdi sorusunu sorma zamanı.
03:41
and to say what were the things that the African countries did right?
65
221680
4856
03:46
What did they do wrong?
66
226560
1640
Neyi yanlış yaptılar?
03:48
How do we build on all of this and learn lessons
67
228840
2456
Bu kadar şeyi nasıl oluşturduk ve nasıl dersler aldık?
03:51
so that we can keep Africa rising?
68
231320
2800
Bunlarla Afrika'nın büyümeye devam etmesini nasıl sağlarız?
03:54
So let me talk about six things that I think we did right.
69
234720
3360
Bana göre doğru yaptığımız 6 şeyi size söyleyeyim.
03:58
The first is managing our economies better.
70
238720
3296
İlk olarak ekonomimizi daha iyi yönettik.
80'ler ve 90'lar kayıp yıllardı. Afrika pek iyi gitmiyordu.
04:02
The '80s and '90s were the lost decades, when Africa was not doing well,
71
242040
4256
04:06
and some of you will remember an "Economist" cover
72
246320
3616
Bazılarınız "Economist" dergisinin "Kayıp Kıta" adlı
04:09
that said, "The Lost Continent."
73
249960
2016
kapağını hatırlar.
Fakat 2000'lere gelindiğinde
04:12
But in the 2000s, policymakers learned
74
252000
4096
politika belirleyiciler istikrarı korumak, enflasyonu
04:16
that they needed to manage the macroeconomic environment better,
75
256120
4256
tek haneli rakamlarda tutmak,
04:20
to ensure stability,
76
260400
1536
04:21
keep inflation low in single digits,
77
261960
2616
bütçe açığını GSYİH'in %3'ünün altında tutmak için,
04:24
keep their fiscal deficits low, below three percent of GDP,
78
264600
5576
makroekonomiyi daha iyi yönetmeleri gerektiğini öğrendiler.
04:30
give investors, both domestic and foreign,
79
270200
3896
Ayrıca yerli ve yabancı yatırımcılara
kararlı bir ekonomi ve bu ekonomilere yatırım yapmak için güven verdiler.
04:34
some stability so they'll have confidence to invest in these economies.
80
274120
3816
04:37
So that was number one.
81
277960
1496
Bu birinciydi.
04:39
Two, debt.
82
279480
1336
İkicisi: Borç.
04:40
In 1994, the debt-to-GDP ratio of African countries was 130 percent,
83
280840
5696
1994'te Afrika ülkelerinde borcun GSYH'ye oranı %130'du
04:46
and they didn't have fiscal space.
84
286560
2256
ve mali olanakları yoktu.
04:48
They couldn't use their resources to invest in their development
85
288840
3016
Kaynaklarını gelişmek için kullanamıyorlardı,
04:51
because they were paying debt.
86
291880
1456
çünkü borç ödüyorlardı.
04:53
There may be some of you in this room who worked to support African countries
87
293360
4736
Belki aranızda Afrika ülkelerinin borçlarının hafifletilmesi için
destek vermiş olanlarınız vardır.
04:58
to get debt relief.
88
298120
1296
04:59
So private creditors, multilaterals and bilaterals came together
89
299440
4456
Böylece borç veren özel kurumlar, ikili veya çoklu biraraya geldiler.
05:03
and decided to do the Highly Indebted Poor Countries Initiative
90
303920
3616
Ağır Borç Yükü Altındaki Fakir Ülkeler İnsiyatifini oluşturdular
05:07
and give debt relief.
91
307560
1256
ve borçları hafiflettiler.
05:08
So this debt relief in 2005
92
308840
2096
2005'teki bu borç rahatlaması
05:10
made the debt-to-GDP ratio fall down to about 30 percent,
93
310960
3936
borcun GSYH'ye oranını %30'lara kadar düşürdü.
05:14
and there was enough resources to try and reinvest.
94
314920
3896
Böylece tekrardan yatırım yapabilmek için yeterli kaynak oluştu.
05:18
The third thing was loss-making enterprises.
95
318840
2456
Üçüncü şey zarar eden girişimler.
05:21
Governments were involved in business
96
321320
2056
Hükümetler yürümeyen işlere
05:23
which they had no business being in.
97
323400
2256
dahil oldular.
05:25
And they were running businesses, they were making losses.
98
325680
3096
İşleri idare ediyorlardı, zarar da ediyorlardı.
05:28
So some of these enterprises were restructured,
99
328800
2736
Bu yüzden bu girişimlerden bazıları yeniden yapılandırıldı,
05:31
commercialized, privatized or closed,
100
331560
2416
ticarileştirildi, özelleştirildi veya kapatıldı.
Böylece hükümetlerin yükleri azaltıldı.
05:34
and they became less of a burden on government.
101
334000
3200
Dördüncüsü oldukça ilginç.
05:38
The fourth thing was a very interesting thing.
102
338080
2400
05:41
The telecoms revolution came,
103
341200
2296
Telekomünikasyon devrimi oldu
05:43
and African countries jumped on it.
104
343520
2576
ve Afrika ülkelerinde hemen kabul gördü.
2000'de,11 milyon telefon hattı vardı.
05:46
In 2000, we had 11 million phone lines.
105
346120
2616
05:48
Today, we have about 687 million mobile lines on the continent.
106
348760
5336
Bugün, kıtada yaklaşık 687 milyon hata sahibiz.
Bu bize, Afrika'nın
05:54
And this has enabled us
107
354120
1816
05:55
to go, move forward with some mobile technology
108
355960
2656
gerçekten liderlik ettiği mobil teknoloji ile
05:58
where Africa is actually leading.
109
358640
2616
ileriye gitme olanağı tanıdı.
06:01
In Kenya, the development of mobile money --
110
361280
2536
Kenya'da geliştirilen hepinizin bildiği,
06:03
M-Pesa, which all of you have heard about --
111
363840
2776
mobil para M-pesa'yı ve bu teknolojide Afrika'nın
06:06
it took some time for the world to notice that Africa was ahead
112
366640
3456
önlerde olduğunu dünyanın farketmesi
biraz zaman aldı.
06:10
in this particular technology.
113
370120
1536
06:11
And this mobile money is also providing a platform
114
371680
3216
Ayrıca bu mobil para alternatif enerjiye
06:14
for access to alternative energy.
115
374920
2456
ulaşmak için bir platform görevi de görüyor.
06:17
You know, people who can now pay for solar
116
377400
3496
Bildiğiniz gibi, güneş enerjisine ödeme yapan insanlar
06:20
the same way they pay for cards for their telephone.
117
380920
4216
aynı zamanda telefonları için kartlarına ödeme yapıyorlar.
Yani bu iyi giden, çok başarılı bir gelişmeydi.
06:25
So this was a very good development, something that went right.
118
385160
4520
06:30
We also invested more in education and health, not enough,
119
390240
4496
Yeterli olmasa da eğitime ve sağlığa da yatırım yaptık
06:34
but there were some improvements.
120
394760
1656
ve bazı gelişmeler sağlandı.
06:36
250 million children were immunized in the last one and a half decades.
121
396440
5520
Son 5-10 yıl içerisinde 250 milyon çocuğa bağışıklık kazandırıldı.
06:42
The other thing was that conflicts decreased.
122
402520
3376
Başka bir ilerleme ise iç çatışmaların azalmasıydı.
06:45
There were many conflicts on the continent.
123
405920
2056
Kıtada birçok çekişme vardı.
Birçoğunuz farkındasınızdır.
06:48
Many of you are aware of that.
124
408000
1456
06:49
But they came down, and our leaders even managed to dampen some coups.
125
409480
4816
Bunlar azaltıldı. Hatta liderlerimiz bazı darbe girişimlerini bile önledi.
06:54
New types of conflicts have emerged, and I'll refer to those later.
126
414320
4056
Yeni türlerde anlaşmazlıklar da ortaya çıktı, bunlara daha sonra değineceğim.
06:58
So based on all this, there's also some differentiation on the continent
127
418400
3616
Bunlardan yola çıkarak, bilmenizi isterim ki
kıtada bazı ayrılıklar olsa da
07:02
that I want you to know about,
128
422040
1456
07:03
because even as the doom and gloom is here,
129
423520
2496
bütün bu kötü talihe ve sıkıntıya rağmen
Fildişi Sahili, Kenya, Etiyopya, Tanzanya ve Senegal
07:06
there are some countries -- Côte d'Ivoire, Kenya, Ethiopia,
130
426040
3976
gibi ülkeler nispeten iyi performans sergiliyorlar.
07:10
Tanzania and Senegal are performing relatively well at the moment.
131
430040
4280
Fakat neyi yanlış yaptık?
07:15
But what did we do wrong?
132
435120
2136
07:17
Let me mention eight things.
133
437280
1376
8 şeyden bahsedeyim.
07:18
You have to have more things wrong than right.
134
438680
2176
Doğrularınızdan daha fazla yanlışınız olmalı.
07:20
(Laughter)
135
440880
1456
(Gülüşmeler)
07:22
So there are eight things we did wrong.
136
442360
2376
Yaptığımız 8 tane yanlış var.
07:24
The first was that even though we grew, we didn't create enough jobs.
137
444760
3520
İlki, büyüme göstermemize rağmen yeni iş alanları geliştirmedik.
07:28
We didn't create jobs for our youth.
138
448800
1896
Gençler için iş üretmedik.
07:30
Youth unemployment on the continent is about 15 percent,
139
450720
2936
Kıtadaki genç nüfusun işsizlik oranı %15 civarlarında
07:33
and underemployment is a serious problem.
140
453680
3040
ve istihdam yetersizliği ciddi bir problem.
07:37
The second thing that we did is that the quality of growth was not good enough.
141
457400
5536
Yaptığımız ikinci hata ise yeterince nitelikli bir büyüme sağlayamamamızdı.
07:42
Even those jobs we created were low-productivity jobs,
142
462960
3536
Bizim ürettiğimiz işler bile düşük verimli işlerdi.
07:46
so we moved people from low-productivity agriculture
143
466520
3496
Bu yüzden, insanları düşük verimli tarımdan
şehirlerdeki düşük verimli ticarete ve gayri resmi
07:50
to low-productivity commerce and working in the informal sector
144
470040
3936
sektörlere yönlendirdik.
07:54
in the urban areas.
145
474000
1720
07:56
The third thing is that inequality increased.
146
476240
3800
Üçüncü yanlış eşitsizliğin artmasıydı.
08:00
So we created more billionaires.
147
480600
4976
Daha fazla milyarder ortaya çıktı.
08:05
50 billionaires worth 96 billion dollars
148
485600
2696
Kıtada 96 milyon dolara sahip 50 milyoner,
08:08
own more wealth than the bottom 75 million people on the continent.
149
488320
4840
toplumun alt tabakasındaki 75 milyon vatandaştan daha fazla varlığa sahip.
08:13
Poverty,
150
493920
1576
Dördüncü sorun olan yoksulluğun,
08:15
the proportion of people in poverty -- that's the fourth thing -- did decrease,
151
495520
4376
halk içindeki oranı azaldı, fakat sayısı
08:19
but the absolute numbers did not because of population growth.
152
499920
4096
nüfus büyümesinden dolayı değişmedi.
Ve kıtadaki bu nüfus büyümesi
08:24
And population growth is something
153
504040
2576
08:26
that we don't have enough of a dialogue about on the continent.
154
506640
3416
üstünde çok fazla diyaloğun kurulmadığı bir konu.
Bence bunun üstünde durmalıyız,
08:30
And I think we will need to get a handle on it,
155
510080
3136
08:33
particularly how we educate girls.
156
513240
3256
özellikle kızların eğitimi konusu.
08:36
That is the road to really working on this particular issue.
157
516520
4640
Bu meselede izlenmesi gereken, işe yarar yol bu.
08:41
The fifth thing is that we didn't invest enough in infrastructure.
158
521880
6816
Beşinci hata altyapı sistemlerine yeterince yatırım yapmamamız.
08:48
We had investment from the Chinese.
159
528720
2096
Çin'den yatırım aldık.
08:50
That helped some countries, but it's not enough.
160
530840
3216
Bu yatırım bazı ülkelere yardımcı oldu, fakat yeterli değil.
Sahra altındaki Afrika ülkelerinin
08:54
The consumption of electricity in Africa on the continent
161
534080
3336
elektrik tüketimi İspanya'nınki ile eşdeğer.
08:57
in Sub-Saharan Africa is equivalent to Spain.
162
537440
3576
Toplam tüketim İspanya'nın tüketimi kadar.
09:01
The total consumption is equivalent to that of Spain.
163
541040
3456
09:04
So many people are living in the dark,
164
544520
2656
Yani birçok insan karanlıkta yaşıyor
09:07
and as the President of the African Development Bank said recently,
165
547200
3576
ve Afrika Kalkınma Bankası başkanının da söylediği gibi
09:10
Africa cannot develop in the dark.
166
550800
2280
Afrika karanlıkta gelişemez.
Yapmadığımız bir diğer şey ise
09:14
The other thing we have not done
167
554120
2136
09:16
is that our economies retain the same structure
168
556280
5416
on yıllardır aynı ekonomi yapısını
sürdürüyor olmamız.
09:21
that we've had for decades.
169
561720
1616
09:23
So even though we've been growing,
170
563360
1656
Yani yükselişte olduğumuz halde
ekonominin yapısı pek fazla değişmedi.
09:25
the structure of the economies has not changed very much.
171
565040
2696
09:27
We are still exporting commodities,
172
567760
2576
Hala emtia ihraç ediyoruz.
09:30
and exporting commodities is what? It's exporting jobs.
173
570360
3856
Emtia ihracı ne demek? İş ihraç etmek demek.
09:34
Our manufacturing value-added is only 11 percent.
174
574240
3296
Üretim katma değerleri sadece %11.
09:37
We are not creating enough decent manufacturing jobs for our youth,
175
577560
4536
Gençler için yeterli uygun üretim işleri sağlamıyoruz
ve kendi aramızda ticaret oranları düşük.
09:42
and trade among ourselves is low.
176
582120
2616
09:44
Only about 12 percent of our trade is among ourselves.
177
584760
3496
Ticaretin sadece %12'si kendi aramızda gerçekleşiyor.
09:48
So that's another serious problem.
178
588280
2696
İşte bu diğer ciddi bir problem.
Sonra yönetim.
09:51
Then governance.
179
591000
2096
Yönetim ciddi bir mesele.
09:53
Governance is a serious issue.
180
593120
2416
09:55
We have weak institutions,
181
595560
2216
Güçsüz kurumlarımız var
09:57
and sometimes nonexistent institutions, and I think this gives way for corruption.
182
597800
5016
ve aslında var olmayan kurumlara sahibiz. Bence bu durum yolsuzluğun önünü açıyor.
10:02
Corruption is an issue that we have not yet gotten a good enough handle on,
183
602840
5216
Yolsuzluk, henüz yeterince iyi çözüm bulamadığımız bir problem.
Bununla dişimizi canımıza takarak mücadele etmemiz gerek.
10:08
and we have to fight tooth and nail,
184
608080
2616
10:10
that and increased transparency in the way we manage our economies
185
610720
3576
Ekonomi ve maliyeyi yönetim biçimimizde
10:14
and the way we manage our finances.
186
614320
2456
saydamlığı arttırmalıyız.
10:16
We also need to be wary of new conflicts,
187
616800
4736
Diğer bir yandan da yeni türden anlaşmazlıklara
karşı ihtiyatlı davramamız gerek.
10:21
new types of conflicts,
188
621560
1936
10:23
such as we have with Boko Haram in my country, Nigeria,
189
623520
3216
Örnek olarak benim ülkem Nijerya'daki Boko Haram ve Kenya'daki
10:26
and with Al-Shabaab in Kenya.
190
626760
2056
Eş-Şebab arasındaki çekişme gibi.
10:28
We need to partner with international partners,
191
628840
3336
Buna karşı birlikte savaşacağımız ortağa ihtiyacımız var,
10:32
developed countries, to fight this together.
192
632200
2856
uluslararası ortaklar, gelişmiş ülkeler.
Aksi takdirde yükselen Afrika'da
10:35
Otherwise, we create a new reality
193
635080
1896
istemediğimiz tarzda yeni bir gerçeklik ortaya çıkacak.
10:37
which is not the type we want for a rising Africa.
194
637000
3256
10:40
And finally, the issue of education.
195
640280
3536
Ve son olarak, eğitim sorunu.
10:43
Our education systems in many countries are broken.
196
643840
3296
Birçok ülkemizde eğitim sistemi çökmüş durumda.
İleride ihtiyacımız olacak iş gücünü eğitmiyoruz.
10:47
We are not creating the types of skills needed for the future.
197
647160
4536
10:51
So we have to find a way to educate better.
198
651720
2640
Yani daha iyi eğitebilmek için yeni bir yola ihtiyacımız var.
10:54
So those are the things that we are not doing right.
199
654920
2720
Bunlar doğru yapmadığımız şeyler.
10:58
Now, where do we go from there?
200
658240
2400
Peki buradan nereye gideceğiz?
11:01
I believe that the way forward is to learn to manage success.
201
661240
4696
İlerlemenin yolunun başarıyı yönetmekten geçtiğine inanıyorum.
11:05
Very often, when people succeed or countries succeed,
202
665960
3736
İnsanlar veya ülkeler başarıya ulaştıklarında,
11:09
they forget what made them succeed.
203
669720
2200
onları neyin başarıya götürdüğünü sıklıkla unutuyorlar.
11:12
Learning what you're successful at,
204
672680
2536
Neyde başarılı olduğunu öğrenmek
ve bunu yönetip sürdürebilmek bizler için hayati değer taşıyor.
11:15
managing it and keeping it is vital for us.
205
675240
2416
11:17
So all those things I said we did right,
206
677680
2216
Bu yüzden doğru yaptığımızı söylediğim şeyleri
11:19
we have to learn to do it right again, keep doing it right.
207
679920
3896
tekrar yapmayı ve bunu sürdürmeyi öğrenmemiz gerek.
11:23
Managing the economy while creating stability is vital,
208
683840
3576
Ekonomiyi idare ederken kararlılığı sağlamak çok önemli.
11:27
getting prices right, and policy consistency.
209
687440
3496
Fiyatlar istenildiği gibi olmalı ve politikalarda istikrar sağlanmalı.
11:30
Very often, we are not consistent.
210
690960
2376
Çok sıklıkla kararsız davranıyoruz.
11:33
One regime goes out, another comes in
211
693360
2256
Bir rejim gidip diğeri geldiğinde
11:35
and they throw away even the functioning policies that were there before.
212
695640
3456
işlevsel olan politikaları bile bir köşeye atıyor.
Bu durum ne ile sonuçlanır?
11:39
What does this do?
213
699120
1256
11:40
It creates uncertainty for people, for households,
214
700400
2376
İnsanlar için, ev halkı için, işletmeler için
11:42
uncertainties for business.
215
702800
1376
istikrarsızlık doğar.
11:44
They don't know whether and how to invest.
216
704200
2696
Yatırım yapılır mı ya da nasıl yapılır bilmiyorlar.
11:46
Debt: we must manage the success we had in reducing our debt,
217
706920
4336
Borçları azaltma hususunda başarımızı idare etmemiz gerekirken
11:51
but now countries are back to borrowing again,
218
711280
2536
bazı ülkeler tekrar borçlanmaya başladı.
11:53
and we see our debt-to-GDP ratio beginning to creep up,
219
713840
3416
Borçların GSYH'ye oranının iyiye gitmediğini görüyoruz.
11:57
and in certain countries,
220
717280
1456
Ve belli başlı bazı ülkelerde,
11:58
debt is becoming a problem, so we have to avoid that.
221
718760
2496
borçlar problem olmaya başladı. Bunu önlememiz gerek.
12:01
So managing success.
222
721280
1456
Bu yüzden başarı yönetilmeli.
12:02
The next thing is focusing with a laser beam
223
722760
2656
Bir sonraki şey, iyi olmadığımız şeylere
12:05
on those things we did not do well.
224
725440
1856
gerçekten odaklanmak.
12:07
First and foremost is infrastructure.
225
727320
1856
İlki ve en baştaki: Altyapı.
12:09
Yes, most countries now recognize they have to invest in this,
226
729200
3576
Evet, bazı ülkeler bu konuda yaptığı yatırımlarla anılıyor
12:12
and they are trying to do the best they can to do that.
227
732800
2616
ve yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışıyorlar.
12:15
We must.
228
735440
1216
Yapmamız gerek.
12:16
The most important thing is power.
229
736680
1656
En önemli şey enerji.
12:18
You cannot develop in the dark.
230
738360
2256
Karanlıkta geleceğe doğru yürüyemezsiniz.
12:20
And then governance and corruption:
231
740640
2256
Mücadele etmemiz gereken bir diğer şey
12:22
we have to fight.
232
742920
1216
yönetim biçimi ve yolsuzluk.
Ülkelerimiz yapılan şeylerde saydam olmalı
12:24
We have to make our countries transparent.
233
744160
2776
12:26
And above all, we have to engage our young people.
234
746960
3576
ve bunlardan da önemlisi genç nüfusu kullanmalıyız.
12:30
We have genius in our young people.
235
750560
2216
Gençlerimiz arasında dehalar yatıyor.
12:32
I see it every day.
236
752800
1256
Onları her gün görüyorum.
Sabah uyanıp, gitmeye hazır hissetmemi sağlayan şey bu.
12:34
It's what makes me wake up in the morning and feel ready to go.
237
754080
3536
12:37
We have to unleash the genius of our young people,
238
757640
2376
Genç beyinleri serbest bırakmalıyız, önlerini açıp
yeni şeyler üretmeleri ve geliştirmeleri için onları desteklemeliyiz
12:40
get out of their way, support them to create and innovate
239
760040
3256
12:43
and lead the way.
240
763320
1216
ve yol göstermeliyiz.
12:44
And I know that they will lead us in the right direction.
241
764560
2696
Bizi doğru yere yönlendireceklerini biliyorum.
Konu kadınlarımız ve kızlarımıza geldiğinde ise,
12:47
And our women, and our girls:
242
767280
2176
12:49
we have to recognize that girls and women are a gift.
243
769480
3056
onların birer lütuf olduğunun farkında olmalıyız.
12:52
They have strength,
244
772560
1496
Onlar çok güçlüler.
Bu gücü serbest bırakmalıyız ki
12:54
and we have to unleash that strength
245
774080
2136
12:56
so that they can contribute to the continent.
246
776240
2936
kıta için katkıda bulunabilsinler.
12:59
I strongly believe that when we do all of these things,
247
779200
3816
Gerçekten inanıyorum ki eğer bunları yaparsak
yükselen Afrika'nın öyküsünün
13:03
we find that the rising Africa narrative
248
783040
3216
13:06
is not a fluke.
249
786280
1576
talih olmadığını göreceğiz.
13:07
It's a trend.
250
787880
1240
Bir trend.
13:09
It's a trend, and if we continue, if we unleash our youth,
251
789720
3816
Bu bir trend ve bazen geriye gitsek de,
13:13
if we unleash our women,
252
793560
1336
bazen yana doğru kaysak da,
13:14
we may step backwards sometimes,
253
794920
2016
kadınların ve gençliğin gücünü
13:16
we may even step sideways,
254
796960
1896
açığa çıkardığımız sürece,
13:18
but the trend is clear.
255
798880
1616
bir trend olacaktır.
13:20
Africa will continue to rise.
256
800520
2016
Afrika büyümeye devam edecek.
13:22
And I tell you businesspeople in the audience,
257
802560
3736
Seyircilerin arasındaki iş insanlarına söylüyorum,
Afrika'ya yatırım yapmanın, bugün veya yarın için getirisi olmayabilir.
13:26
investment in Africa is not for today, is not for tomorrow,
258
806320
3456
13:29
it's not a short-term thing, it's a longer term thing.
259
809800
3256
Afrika'ya yapılacaklar, uzun vadede bir yatırımdır.
Fakat Afrika'ya yatırım yapmazsanız,
13:33
But if you are not invested in Africa,
260
813080
2416
13:35
then you will be missing
261
815520
1416
dünyadaki yeni ve en önemli
13:36
one of the most important emerging opportunities in the world.
262
816960
4256
fırsatlardan birini kaçırmış olacaksınız.
13:41
Thank you.
263
821240
1216
Teşekkür Ederim.
13:42
(Applause)
264
822480
2520
Alkışlar
13:51
Kelly Stoetzel: So you mentioned corruption in your talk,
265
831227
2669
Kelly Stoetzel: Konuşmanda yolsuzluktan bahsettin
13:53
and you're known, well-known as a strong anticorruption fighter.
266
833920
3496
ve yolsuzluğa karşı savaşan, güçlü, tanınmış bir kişiliksin.
13:57
But that's had consequences.
267
837440
2536
Fakat bunun doğurduğu sonuçlar da var.
İnsanlar mücadele verdi ve senin annen kaçırıldı.
14:00
People have fought back, and your mother was kidnapped.
268
840000
2936
14:02
How have you been handling this?
269
842960
1560
Bununla nasıl başa çıkabildin?
14:05
Ngozi Okonjo-Iweala: It's been very difficult.
270
845280
2176
Ngozi Okonjo-Iweala: Bu çok zor oldu.
14:07
Thank you for mentioning the issue of the kidnap of my mother.
271
847480
4336
Annemin kaçırılma konusunu açtığın için teşekkür ederim.
14:11
It's a very difficult subject.
272
851840
2576
Bu ağır bir mesele.
14:14
But what it means is that when you fight corruption,
273
854440
3856
Fakat yolsuzlukla savaşırken para çalan insanların ceplerine
14:18
when you touch the pockets of people who are stealing money,
274
858320
3416
dokunduğunuz zaman,
14:21
they don't just keep quiet.
275
861760
1856
sadece susup oturmuyorlar.
14:23
They fight back, and the issue for you is when they try to intimidate you,
276
863640
3656
Buna karşı koyuyorlar. Burada asıl mesele, gözünü korkutmaya çalıştıklarında
14:27
do you give up, or do you fight on?
277
867320
3456
mücadele etmeye devam mı edeceksin, yoksa elini çekecek misin?
14:30
Do you find a way to stay on and fight back?
278
870800
3136
Ayakta kalmanın bir yolunu bulup savaşmaya devam edecek misin?
14:33
And the answer that I had with the teams I worked with
279
873960
4256
Ve takımımla beraber bunun cevabını
mücadeleye devam etmek zorundayız şeklinde verdik.
14:38
is we have to fight on.
280
878240
1776
Bu kurumları kurmak zorundayız.
14:40
We have to create those institutions.
281
880040
1816
14:41
We have to find ways to stop these people
282
881880
3216
Gelecek mirasımızı sömüren bu insanları
durdurmanın yollarını bulmak zorundayız.
14:45
from taking away the heritage of the future.
283
885120
3176
14:48
And so that's what we did.
284
888320
1896
Ve biz de bunu yaptık.
14:50
And even out of government, we continued to make that point.
285
890240
3616
Hükümet dışı olsa bile bunu yapmaya devam ettik.
14:53
In our countries, nobody, nobody is going to fight corruption
286
893880
3976
Bizim ülkelerimizde, yolsuzluk için bizden başka kimse,
14:57
for us but us.
287
897880
1536
hiç kimse savaşmayacak.
14:59
And therefore, that comes with consequences,
288
899440
2216
Bu durum bir takım bedeller içeriyor
15:01
and we just have to do the best we can.
289
901680
1896
ve biz elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
15:03
But I thank you and thank TED for giving us a voice
290
903600
3416
Bize, bu insanlara kazanamayacaklarını
ve bizim korkup çekilmeyeceğimizi söyleme şansı
15:07
to say to those people, you will not win,
291
907040
3296
verdiğiniz için size ve TED'e çok teşekkür ederim.
15:10
and we will not be intimidated.
292
910360
2336
15:12
Thank you.
293
912720
1216
Teşekkür Ederim.
15:13
(Applause)
294
913960
1216
(Alkışlar)
Kelly Stoetzel: Harika konuşma ve önemli çalışmalarınız için ben teşekkür ederim.
15:15
Kelly Stoetzel: Thank you so much for your great talk and important work.
295
915200
3466
15:18
(Applause)
296
918690
3370
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7