The unpaid work that GDP ignores -- and why it really counts | Marilyn Waring

76,924 views ・ 2020-02-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Didem Tari Gözden geçirme: Can Boysan
00:13
(In Maori: My mountain is Taupiri.)
0
13046
2698
(Maori'de: Dağım Taupiri.)
00:15
(Waikato is my river.)
1
15744
2259
(Waikato benim nehrim.)
00:18
(My name is Marilyn.)
2
18048
2350
(İsmim Marilyn.)
00:20
(Hello.)
3
20643
1190
(Merhaba.)
00:22
As you've heard, when I was very young,
4
22728
2842
Duymuş olduğunuz üzere, ben çok küçükken,
00:25
I was elected to the New Zealand Parliament.
5
25594
3620
Yeni Zelanda Parlamentosu'na seçildim.
00:30
And at that age, you learn mostly by listening to others' stories.
6
30496
5284
Ve o yaşta, çoğunlukla başkalarının hikâyelerini dinleyerek öğrenirsiniz.
00:37
I remember a woman who'd been injured in a farm accident,
7
37290
5469
Bir çiftlik kazasında yaralanan bir kadını hatırlıyorum,
00:42
and it was coming up to shearing time
8
42783
2714
çiftlikte yün kırkma zamanı yaklaşıyordu
00:45
on the farm,
9
45521
1158
ve bir çoban ile,
00:47
and she had to be replaced by a shepherd,
10
47639
3408
00:51
by a rousie in the woolshed,
11
51071
3057
yerinin doldurulması gerekiyordu
00:54
and of course there was still someone needed to manage the household
12
54152
5297
ve elbette hâlâ evi yönetmesi
00:59
and to prepare the food for the shearing gangs.
13
59473
3270
ve kırkma ekibine yiyecek hazırlaması gereken birileri vardı.
01:03
And her mother came to help with that.
14
63307
3374
Annesi bu duruma yardım etmeye geldi.
01:08
But the family got no compensation for the mother,
15
68909
3229
Ancak ailede, annenin çalışması karşılığında ödenen bir para yoktu
01:12
because that's what mothers and family members are supposed to do.
16
72162
4545
çünkü annelerin ve aile üyelerinin yapması gereken buydu.
01:18
One year, a company called Gold Mines New Zealand
17
78468
4701
Bir yıl, Gold Mines New Zealand isimli bir şirket,
01:23
applied for a prospecting license on our beautiful Mt. Pirongia.
18
83193
5701
güzel Mt. Pirongiamız üzerinde maden arama için lisans başvurusunda bulundu.
01:30
It is a mountain
19
90500
1396
Orası, olağanüstü ekosistemlerle,
01:32
full of extraordinary ecosystems,
20
92841
5565
yemyeşil, bakir doğal ormanlarla dolu
01:38
of verdant, virgin native forests.
21
98430
4430
bir dağdır.
01:44
It produced oxygen, it was a carbon sink,
22
104144
3237
Oksijen üretiyordu, bir karbon yutağıydı,
01:47
it was a home for endangered species and for pollinating species
23
107405
4605
nesli tükenmekte olan türler için
ve etrafındaki tarıma elverişli arazilerde polen yayan türler için bir evdi.
01:52
in the farmland around.
24
112034
2225
01:55
And the mining company put up this great economic prospectus
25
115176
5517
Maden şirketi,
02:00
that was about how much money could be made
26
120717
5268
dağımızın madenciliğinden ne kadar para kazanılabileceğine
02:06
from mining our mountain,
27
126009
3054
ve Yeni Zelanda'nın bütçe tahminlerinde
02:09
about all the growth and development
28
129087
3703
görülecek büyüme ve gelişmenin tamamına ilişkin
02:12
that would show in New Zealand's budgetary forecasts,
29
132814
4079
o büyük ekonomi prospektüsünü ortaya koydu
02:17
and we were just left with the language
30
137969
3302
ve biz sadece,
02:21
of all that we valued about our mountain.
31
141295
3776
dağımız hakkında hepimizin değer verdiği dil ile kaldık.
02:26
Fortunately, we stopped.
32
146333
3290
Neyse ki durduk.
02:31
And then I remembered
33
151092
1442
Ve sonra
02:33
a woman who had three children under five
34
153486
3335
beş yaşından küçük üç çocuğu olan
02:38
who was caring for her elderly parents,
35
158028
2666
ve yaşlı ebeveynlerine bakan bir kadını hatırladım,
02:41
and nobody seemed to think that at some stage
36
161812
3675
hiç kimse, bir noktada, çocuk bakımı konusunda
02:45
she might actually need some assistance with childcare,
37
165511
5145
gerçekten yardıma ihtiyacı olabileceğini düşünmüyordu
02:50
because she wasn't in the paid workforce.
38
170680
2626
çünkü ücretli işgücünde değildi.
02:54
And there began to be a pattern in all of these stories I was being told.
39
174803
5273
Ve bu, bana anlatılan tüm bu hikâyelerde bir kalıp olmaya başladı.
03:00
And I started to ask enough questions
40
180916
2179
Ve tüm bu hikâyelerin bir parçası olan
03:03
to try and track to the core of this pattern of values
41
183119
6469
bu değer kalıplarının özünü takip etmeye çalışmak için
03:09
that was part of all of these stories.
42
189612
3480
yeterli sorular sormaya başladım.
03:14
And I found it
43
194619
1436
Ve bunu
03:17
in an economic formula called the "gross domestic product,"
44
197036
5950
"gayri safi yurtiçi hasıla" veya GSYİH adı verilen
03:23
or the GDP.
45
203010
1586
ekonomik bir formülde buldum.
03:25
Most of you will have heard of it.
46
205395
1746
Birçoğunuz bunu duymuşsunuzdur.
03:27
Many of you won't have any idea what it actually means.
47
207695
5026
Çoğunuzun ise bunun ne anlama geldiğine dair bir fikri yoktur.
03:33
The rules were drawn up by Western-educated men in 1953.
48
213784
5922
Kurallar 1953'te Batılı eğitimli erkekler tarafından hazırlandı.
03:41
They established a boundary of production
49
221548
5527
Bu kuralları hazırlarken
03:47
in drawing up these rules.
50
227099
1805
bir üretim sınırı oluşturdular.
03:48
What they were keen to measure
51
228928
1814
Ölçmek istedikleri,
03:50
was everything that involved a market transaction.
52
230766
3661
bir piyasa işlemiyle ilgili her şeydi.
03:55
So on one side of the boundary,
53
235076
2649
Yani sınırın bir tarafında,
03:57
everything where there was a market exchange was counted.
54
237749
3256
piyasada mübadelesi olan her şey sayıldı.
04:01
It doesn't matter whether the exchange is legal or illegal.
55
241678
3682
Mübadelenin yasal veya yasa dışı olması ise önemli değildir.
04:06
Market exchange in the illegal trade in armaments, [munitions],
56
246063
4865
Aşağıdakilerle ilgili yasa dışı ticarette piyasa mübadelesi, silahlanma, [mühimmat],
04:10
drugs, endangered species,
57
250952
2677
uyuşturucu, nesli tükenmekte olan türler,
04:13
trafficking of people --
58
253653
2220
insan kaçakçılığı --
04:15
all of this is great for growth
59
255897
2811
bunların hepsi büyüme için harikadır
04:18
and it all counts.
60
258732
1482
ve hepsi sayılmaktadır.
04:21
On the other side of the boundary of production,
61
261102
3687
Üretim sınırının diğer tarafında ise
“birincil olmayan üreticiler” olarak adlandırdıkları insanların yaptıkları işin
04:24
there was this extraordinary phrase in the rules
62
264813
3645
04:30
that the work done by the people they called "nonprimary producers"
63
270244
6435
"çok az olduğu veya hiç olmadığı" şeklinde
04:36
was "of little or no value."
64
276703
3445
olağanüstü bir ifade vardı kurallarında.
04:41
So I thought, let's see how many nonprimary producers we have here today.
65
281287
4605
Bugün burada kaç tane birincil olmayan üretici olduğunu görelim diye düşündüm.
04:46
So in the last week or so,
66
286489
2800
Geçen hafta içinde
04:49
how many of you have transported members of your household or their goods
67
289313
5108
kaçınız ev mensuplarınızı veya mallarını
04:54
without payment?
68
294445
1504
ücret almadan taşıdınız?
04:57
How many of you have done a bit of cleaning, a bit of vacuuming,
69
297021
3456
Kaçınız biraz temizlik biraz süpürme silme
05:00
a bit of sweeping, a bit of tidying up the kitchen?
70
300501
3105
biraz mutfağı toparlama yaptınız?
05:04
Yeah?
71
304281
1226
Evet?
05:05
How about going shopping for members of the household?
72
305531
3859
Peki ev mensupları için alışverişe gitmek?
05:10
Preparing food? Cleaning up afterwards?
73
310004
3719
Yemek hazırlamak? Arkasını toparlamak?
05:13
Laundry? Ironing?
74
313747
2620
Çamaşır? Ütü?
05:17
(Laughter)
75
317917
2643
(Gülüşmeler)
05:21
Well, as far as economics is concerned,
76
321661
4805
Ekonomiye sorarsak
05:26
you were at leisure.
77
326490
1650
boş zaman geçiriyordunuz.
05:28
(Laughter)
78
328164
3082
(Gülüşmeler)
05:31
(Applause and cheers)
79
331270
4304
(Alkış ve tezahürat)
05:38
Now, how about the women
80
338101
2532
Peki hamile olan
05:40
who have been pregnant and who have had children?
81
340657
3435
ve çocukları olan kadınlara ne dersiniz?
05:44
Yes.
82
344838
1191
Evet.
05:46
Now, I really hate to tell you this,
83
346696
2489
Bunu söylemekten gerçekten nefret ediyorum
05:49
because it might well have been hard labor,
84
349209
2968
çünkü o da gayet tabi ağır iş olabilirdi
05:52
but at that moment, you were unproductive.
85
352201
2546
ama o esnada siz verimsizdiniz.
05:54
(Laughter)
86
354771
2818
(Gülüşmeler)
05:58
And some of you may have breastfed your infant.
87
358454
4087
Bazılarınız bebeğinizi emzirmiş olabilir.
06:03
Now, in the New Zealand national accounts --
88
363153
4333
Yeni Zelanda ulusal hesaplarında
06:07
that's what the figures are called, that's where we get the GDP --
89
367510
4833
-rakamlar bu şekilde adlandırılır, GSYİH'ye buradan ulaşıyoruz-
06:12
in the New Zealand national accounts,
90
372367
2429
Yeni Zelanda ulusal hesaplarında,
06:14
the milk of buffalo, goats, sheep and cows
91
374820
3036
manda, keçi, koyun ve inek sütü
06:17
is of value
92
377880
1156
bir değeri haizdir
06:19
but not human breast milk.
93
379060
2154
ancak anne sütü değildir.
06:21
(Laughter)
94
381238
1313
(Gülüşmeler)
06:23
It is the very best food on the planet.
95
383506
2712
Gezegendeki en iyi besindir.
06:26
It is the very best investment that we can make in the future health
96
386940
4027
Bir çocuğun gelecekteki sağlığına ve eğitimine yönelik
06:30
and education of that child.
97
390991
2471
yapabileceğimiz en iyi yatırımdır.
06:33
It doesn't count at all.
98
393486
1821
Ama bu hiç hesaba katılmamaktadır.
06:35
All of those activities are on the wrong side of the production boundary.
99
395918
5342
Bu faaliyetlerin tamamı üretim sınırının yanlış tarafındadır.
06:42
And something that's very important to know
100
402136
2895
Ve bu muhasebe yapısı hakkında
06:45
about this accounting framework:
101
405055
2256
bilinmesi gereken çok önemli bir şey var:
06:47
they call it "accounts,"
102
407335
1568
buna "hesaplar" diyorlar
06:48
but there's no debit side.
103
408927
2412
ama borç tarafı yok.
06:52
We just keep market exchanges going,
104
412278
4319
Sadece piyasa mübadelelerini sürdürüyoruz
06:56
and it's all good for growth.
105
416621
1878
ve büyüme için her şey iyi.
06:58
We're in Christchurch,
106
418523
1657
İnsanların yıkıcı bir doğal afet atlattığı
07:01
where people have lived through a devastating natural disaster
107
421172
6395
ve toparlandığı
07:07
and recovered.
108
427591
1171
Christchurch'teyiz.
07:10
And ever since that time,
109
430611
1888
Ve o zamandan beri, Yeni Zelanda'ya
07:13
New Zealand has been told
110
433517
2134
büyüme rakamlarımızın harika olduğu
07:16
our growth figures are great, because we're rebuilding Christchurch.
111
436524
5036
çünkü Christchurch'ün yeniden inşa edildiği söyleniyor.
07:23
Nothing was ever lost
112
443028
2013
Ulusal muhasebe yapısından
07:25
from the national accounting framework
113
445065
3345
hiçbir şey kaybedilmedi
07:28
because of the loss of lives,
114
448434
1698
zira sadece can kaybı,
07:30
the loss of land,
115
450156
1900
arazi kaybı,
07:32
the loss of buildings,
116
452080
1679
bina kaybı,
07:33
the loss of special spaces.
117
453783
2245
özel alanların kaybı oldu.
07:37
Now, it might also be becoming obvious to you
118
457155
4038
Sizin de gözünüze çarpmaya başlıyor olabilir ki
07:41
that this boundary of production works in terms of our environment.
119
461217
4851
bu üretim sınırı, çevremiz açısından da işlemektedir.
07:47
When we're mining it,
120
467307
1979
Madencilik yaparken,
07:49
when we're deforesting,
121
469310
2117
ormanları keserken,
07:51
when we're deleting our environment,
122
471451
3803
çevremizi silerken,
07:55
when we're fishing out our marine resources,
123
475278
4480
deniz kaynaklarımızı avlanıp tüketirken
07:59
legal or illegal,
124
479782
2044
yasal veya yasa dışı
08:01
as long as market is exchanged, it's all good for growth.
125
481850
3296
piyasa mübadelesi olduğu sürece büyüme için her şey iyidir.
08:05
To leave our natural environment alone,
126
485821
3204
Doğal çevremizi kendi haline bırakmak,
08:09
to sustain it, to protect it,
127
489049
3158
sürdürmek, korumak ise,
08:12
is apparently worth nothing.
128
492231
2915
görünüşe göre, beş para etmemektedir.
08:18
Now, how and what can we do about this?
129
498009
4821
Peki bu konuda neyi nasıl yapabiliriz?
08:22
Well, I wrote first about it 30 years ago.
130
502854
2898
Bu konu hakkında ilk olarak 30 yıl önce yazdım.
08:26
Then in 2008, after the global financial crisis,
131
506387
3986
Daha sonra, 2008 yılında, küresel mali krizden sonra,
08:30
President Sarkozy of France
132
510397
1893
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy,
08:32
asked three men who had all won Nobel Prizes in Economics --
133
512314
4383
hepsi Nobel Ekonomi Ödülü kazanmış üç kişiden
08:36
Sen, Fitoussi and Stiglitz --
134
516721
2954
(Sen, Fitoussi ve Stiglitz)
08:39
to discover what I'd written about
135
519699
1922
30 yıl önce yazdıklarımı
08:41
30 years ago.
136
521645
1487
keşfetmelerini istedi.
08:43
(Laughter)
137
523156
1462
(Gülüşmeler)
08:44
(Applause)
138
524642
4992
(Alkış)
08:53
"Relying on per capita GDP, relying on these growth figures," they said,
139
533143
4993
"Kişi başına düşen GSYİH'ye güvenerek, bu büyüme rakamlarına dayanarak," dediler,
08:58
"doesn't appear to be the best way to proceed
140
538160
3810
"kamu politikası yapmaya devam etmenin
09:01
to make public policy."
141
541994
2055
en iyi yolu gibi görünmüyor."
09:04
And I totally agree with them.
142
544073
2261
Onlara tamamen katılıyorum.
09:06
(Laughter)
143
546358
3035
(Gülüşmeler)
09:10
One of the things that you notice about these rules --
144
550666
3230
Bu kurallara dair fark ettiğiniz şeylerden biri şu ki:
09:13
they are revised; 1968 they were revised, 1993, 2008 --
145
553920
6993
-1968 yılında, 1993'te, 2008'de revize edildiler-
09:21
is that the revisions are mostly done by statisticians,
146
561644
2978
revizyonlar çoğunlukla istatistikçiler tarafından yapılıyor
09:24
and the statisticians do know what is wrong with the data,
147
564646
4677
ve istatistikçiler verilerde neyin yanlış olduğunu biliyorlar
09:29
but hardly any of the economists ever stop to ask that same question.
148
569347
4709
ancak ekonomistlerin neredeyse hiçbiri aynı soruyu sormayı bırakmıyorlar.
09:34
So, in 2019,
149
574686
3674
Böylelikle, 2019 yılında
09:38
the GDP is in even worse shape.
150
578384
3240
GSYİH daha da kötü durumda.
09:42
You see, to measure GDP,
151
582279
2022
Görüyorsunuz ki GSYİH'yi ölçmek için,
09:44
you have to assume that some kind of production
152
584325
3316
bir ulus devlet içinde bir tür üretim
09:47
or service delivery or consumption
153
587665
3195
veya hizmet sunumu
09:50
occurs inside a nation-state,
154
590884
2505
veya tüketiminin gerçekleştiğini
09:53
and you know where that is.
155
593413
2354
ve bunun nerede olduğunu bildiğinizi varsaymalısınız.
09:56
But trillions of dollars are circling the globe,
156
596616
4466
Ancak küçük Google'larımızdan, Facebook'larımızdan, Twitter'larımızdan
10:02
in many part from our Googles, our Facebooks, our Twitters,
157
602392
6305
bir dizi vergi koruması ile süzülerek aktarılan
10:08
siphoned through a number of tax shelters,
158
608721
4664
trilyonlarca dolar dünyayı dolaşıyor,
böylece bilgisayarımızda bir şeyleri tıkladığımızda
10:13
so that when we click on our computer
159
613409
2379
10:15
and go to download some software,
160
615812
2853
ve bazı yazılımları indirmeyi seçtiğimizde
10:18
we don't know where it was produced,
161
618689
2466
onların nerede üretildiğini bilmiyoruz
10:21
and frankly, no one knows where we are as we're consuming it, either.
162
621179
5616
ve açıkçası, hiç kimse de bizim onu nerede kullandığımızı bilmiyor.
10:27
These tax-free havens
163
627737
2826
Bu vergiden muaf sığınaklar
10:30
distort the GDP to such an extent
164
630587
3931
GSYİH'yi o kadar çok bozuyor ki
10:34
that about three years ago,
165
634542
2151
yaklaşık üç yıl önce
10:36
Europe looked askance at Ireland
166
636717
2710
Avrupa İrlanda'ya bir göz attı
10:39
and said, "We don't think you're reporting correctly,"
167
639451
2988
ve "Doğru bir şekilde raporladığınızı düşünmüyoruz" dedi
10:42
and in the next year, their GDP went up 35 percent.
168
642463
3653
ve bir sonraki yıl, GSYİH'leri yüzde 35 yükseldi.
10:47
Now, all that work that you're doing
169
647343
3351
Şimdi, boşa geçirdiğiniz
10:51
when you were at leisure and unproductive,
170
651731
3314
ve verimsiz olduğunuz zamanlarda yaptığınız tüm o işler,
10:55
we can measure this,
171
655069
1839
bunları ölçebiliriz
10:56
and we can measure this in time use surveys.
172
656932
2922
ve zaman kullanım araştırmalarında bunları ölçebiliriz.
11:00
When we look at the amount of time that's taken
173
660459
2947
Karşılıksız sektörde geçen süreye baktığımızda,
11:03
in the unpaid sector,
174
663430
2719
bulduğumuz şey şu ki
11:06
what we find is that in almost every country where I've ever seen the data,
175
666173
4914
verileri gördüğüm hemen hemen her ülkede,
11:11
it is the single largest sector of the nation's economy.
176
671111
3805
ülke ekonomisinin en büyük tek sektörüdür.
11:15
In the last three years, for example,
177
675826
2767
Örneğin, son üç yılda,
11:18
the UK statistician has declared
178
678617
2914
Birleşik Krallık istatistikçisi,
11:21
that all of that unpaid work is the equivalent of all manufacturing
179
681555
4814
karşılıksız emeğin tamamının Birleşik Krallık'taki perakendecilik
ve imalatın tamamına eşdeğer olduğunu ilan etti.
11:26
and all retailing in the UK.
180
686393
2709
11:30
In Australia,
181
690242
1234
Avustralya'da,
11:31
the single largest sector of Australia's economy is unpaid childcare,
182
691500
6788
bankacılık ve sigorta ve finansal aracılık hizmetleri
11:38
and the second-largest sector is all the rest of the unpaid work,
183
698312
4466
piyasa sektörünün en büyük bölümünde iş başı yapmadan önce
11:42
before banking and insurance and financial intermediation services
184
702802
4928
Avustralya ekonomisinin en büyük tek sektörü, karşılıksız çocuk bakımı
11:47
clock in at the largest part of the market sector.
185
707754
4417
ve ikinci en büyük sektörse karşılıksız emeğin geri kalan kısmıdır.
11:52
Just last year, the Premier of the Victoria state of Australia
186
712195
4630
Sadece geçen yıl, Avustralya'nın Victoria eyaletinin Başbakanı,
11:56
declared that half of that state's GDP
187
716849
3894
bu eyaletin GSYİH'sinin yarısının
12:00
was, in fact, the value of all the unpaid work.
188
720767
3345
aslında karşılıksız emeğin tamamının değeri olduğunu ilan etti.
12:04
Now, as a policy maker,
189
724631
1501
Bir politika belirleyici olarak,
12:06
you cannot make good policy
190
726156
3678
eğer ülke ekonominizin en büyük tek sektörü
12:09
if the single largest sector of your nation's economy
191
729858
3417
görünür değilse
12:13
is not visible.
192
733299
1604
iyi bir politika yapamazsınız.
12:15
You can't presume to know where the needs are.
193
735761
5218
İhtiyaçların nerede olduğunu bilemezsiniz.
12:21
You can't locate time poverty.
194
741003
3617
Zaman yoksulluğunu konumlandıramazsınız.
12:25
You can't address the most critical issues of need.
195
745454
5462
En kritik ihtiyaç konularını ele alamazsınız.
12:32
So what can go in the place of GDP?
196
752430
3474
Peki GSYİH'nin yerine neler gelebilir?
12:36
Well, GDP has got many other problems, OK?
197
756471
5701
GSYİH'nin başka birçok sorunu var.
12:43
We don't behave in a way that assists GDP.
198
763450
3942
GSYİH'yi destekleyecek şekilde davranmıyoruz.
12:47
Large numbers of people around the planet
199
767416
2057
Gezegendeki çok sayıda insan şu sıralar Uber için,
12:49
are now using household assets -- their cars, their homes, themselves --
200
769497
4924
Airbnb için ev varlıklarını -arabalarını, evlerini, kendilerini-
12:54
for Uber, for Airbnb.
201
774445
2500
kullanıyorlar.
12:56
And no, we're not supposed to use assets from the unpaid sector
202
776969
4416
Hayır, karşılıksız sektöre ait varlıkları
piyasa sektöründe para kazanmak için kullanmamamız gerekiyor.
13:01
to make money in the market sector.
203
781409
2409
13:03
This is confusing!
204
783842
1841
Bu kafa karıştırıyor!
13:05
(Laughter)
205
785707
2098
(Gülüşmeler)
13:08
And very difficult to measure.
206
788311
3175
Ve ölçülmesi çok zor.
13:12
So economists don't want to know
207
792399
2848
Bu yüzden, ekonomistler kendileri için en önemli şey olan GSYİH'lerinde
13:15
what's wrong with their most important GDP,
208
795271
3696
neyin yanlış olduğunu bilmek istemiyorlar
13:18
and I think they've got so many problems, they can just move off to a quiet corner
209
798991
4781
ve bence oldukça fazla problemleri var.
13:23
and continue to publish that
210
803796
1932
Yalnızca sessiz bir köşeye çekilip
13:25
and not come anywhere near the rest of us
211
805752
2844
geride kalan bizlerin yakınına hiç gelmeyerek
13:28
with this talk of capitals
212
808620
2548
bu sermayeler, doğal varlıklar
ve hayatımızın geri kalanını sömürgeleştirmenin diğer yollarına
13:31
and natural assets
213
811192
2856
13:34
and other ways in which to colonize the rest of our lives.
214
814072
4644
dair konuşmalarıyla bunu yayınlamaya devam edebilirler.
13:39
I think time use is the most important indicator going forward.
215
819291
3771
Bence zaman kullanımı, ilerlemede en önemli göstergedir.
13:43
Every one of us has exactly the same amount of it.
216
823086
3968
Her birimiz aynı miktarda zamana sahibiz.
13:47
If there are going to be critical issues as we move forward,
217
827078
5820
Eğer ilerledikçe kritik sorunlar olacaksa
13:52
we need a solid database,
218
832922
3397
sağlam bir veritabanına ihtiyacımız var
13:56
because whatever we change away from the GDP,
219
836343
4273
çünkü GSYİH'deki neyi değiştirirsek değiştirelim,
14:00
we're going to be stuck with it for about 50 years,
220
840640
2746
yaklaşık 50 yıl boyunca onunla sıkışıp kalacağız
14:03
and we need something that's solid and immutable
221
843410
3156
bu yüzden sağlam, değişmez ve herkesin anlayacağı
14:06
and that everybody understands,
222
846590
2033
bir şeye ihtiyacımız var
14:08
because if I put time use data in front of you,
223
848647
2941
çünkü, eğer zaman kullanımı verilerini önünüze koysam
14:11
you'll immediately start nodding.
224
851612
2565
hemen başınızı sallamaya başlarsınız.
14:14
You'll immediately start recognizing what it means.
225
854201
3939
Bunun ne anlama geldiğini hemen anlamaya başlarsınız.
14:18
And, honestly,
226
858164
1480
Dürüst olmak gerekirse,
14:19
if I put the GDP data in front of you,
227
859668
3462
GSYİH verilerini önünüze koysam
14:23
a lot of you would prefer to leave for morning tea.
228
863154
3673
çoğunuz sabah çayı için dışarı çıkmayı tercih edersiniz.
14:27
(Laughter)
229
867128
1453
(Gülüşmeler)
14:29
We also need to be looking at the quality of our environment.
230
869233
6101
Ayrıca çevremizin kalitesine de bakmamız gerekiyor.
14:36
As every year goes past, we get much better
231
876760
3997
Her geçen yılla birlikte,
14:40
at measuring the devastation of it,
232
880781
3166
yıkımını ölçmede, artık ne kadar az koruduğumuzu ölçmede
14:43
of measuring how little we protect anymore.
233
883971
3787
çok daha iyi hale geliyoruz.
14:48
And yet, with climate change,
234
888687
2285
Ve yine de, iklim değişikliği ile
14:50
we don't all have to be scientists to see, to feel, to know
235
890996
5628
güzel gezegenimize neler olduğunu görmek, hissetmek, bilmek için
14:56
what is happening to our beautiful planet.
236
896648
2500
bilim insanı olmak zorunda değiliz.
15:00
We need, in this country,
237
900616
2472
Bu ülkede,
15:03
the paramountcy of what we can learn from kaitiakitanga,
238
903882
4888
kaitiakitanga'dan, whanaungatanga'dan,
15:08
from whanaungatanaga,
239
908794
1810
yüzyıllardır burada olan Maori'den
15:10
from what Maori, who have been here for centuries, can teach us.
240
910628
4642
öğrenebileceğimiz şeylerin üstünlüğüne ihtiyacımız var.
15:17
When you're in parliament,
241
917651
2515
Parlamentodayken
15:21
and you're not in an economist's frame of mind,
242
921333
2977
ve bir ekonomistin düşünce yapısında değilken,
15:25
you make decisions across a range of data.
243
925246
3815
bir dizi veri üzerinden karar verirsiniz.
15:29
You look at the trade-offs.
244
929806
1853
Getiri götürüsüne bakarsınız.
15:32
You think deeply about implications
245
932009
2937
GSYİH'nin artış veya azalış eğiliminde olup olmadığının
15:34
way beyond whether or not GDP is up or down.
246
934970
5500
çok ötesindeki sonuçları derinlemesine düşünürsünüz.
15:41
Economists want to turn everything into a monetary exchange,
247
941761
6204
Ekonomistler her şeyi, zaman kullanımı verisini bile,
15:47
even time use data,
248
947989
2376
parasal mübadeleye çevirmek istiyorlar,
15:50
so that they can carry on trying to decide
249
950389
3802
böylece GSYİH'nin yükseldiği veya düştüğüne dair
15:54
whether GDP is up or down.
250
954215
3153
karar vermeye çalışmayı sürdürebilirler.
15:58
That's not a great way to go.
251
958602
1794
Bu harika bir gidiş yolu değil.
16:00
And others have said to me,
252
960853
1330
Ve diğerleri bana dedi ki
16:02
"Marilyn, why don't you just work on a system
253
962207
2791
"Marilyn, neden sadece GSYİH içindeki
16:05
that includes all the unpaid work
254
965022
2261
tüm karşılıksız emeği, hamileliği,
16:07
and the pregnancy and the birth and the lactation
255
967307
3147
doğumu ve emzirmeyi içeren
16:10
in the GDP?"
256
970478
1622
bir sistem üzerinde çalışmıyorsunuz?"
16:14
There's a very important moral and ethical answer to that,
257
974187
4166
Bunun çok önemli, ahlakî ve etik bir yanıtı var
16:19
and it is that I do not want the most valuable things on earth,
258
979551
4921
şöyle ki dünyadaki en değerli şeyleri, çok kıymet verdiğim şeyleri,
16:24
the things I treasure,
259
984496
1794
savaşın büyüme için harika olduğunu
16:26
sitting in an accounting framework that thinks that war is great for growth.
260
986314
4633
düşünen bir muhasebe yapısında oturmak istemiyorum.
16:31
(Applause and cheers)
261
991463
4631
(Alkış ve tezahürat)
16:40
So from now on,
262
1000653
1237
Bu yüzden, bundan sonra,
16:41
whenever you listen to the news,
263
1001914
2150
haberleri her dinlediğinizde,
16:44
you're not going to go blank when they say GDP.
264
1004088
2686
GSYİH dendiğinde boş bakmayacaksınız.
16:47
You're going to think,
265
1007418
1164
"Ne hakkında konuştuklarını biliyorum,
16:48
"I know what they're talking about, and it's not good."
266
1008606
2620
ve bu iyi bir şey değil." diye düşüneceksiniz.
16:51
(Laughter)
267
1011250
1991
(Gülüşmeler)
16:54
I know that there are alternatives,
268
1014114
3258
Alternatifler olduğunu
16:57
and I'm going to spend my time correcting people,
269
1017396
4152
ve zamanımı insanları düzelterek
17:01
talking to them about this value base
270
1021572
3232
onlarla bu değer altlığı
17:04
and talking to them about what the alternatives can be,
271
1024828
4182
ve alternatiflerin ne olabileceği hakkında konuşarak geçireceğimi biliyorum
17:09
because humankind
272
1029034
1786
çünkü insanlığın
17:10
and our planet
273
1030844
1516
ve gezegenimizin
17:12
need another way.
274
1032384
1447
başka bir yola ihtiyacı var.
17:14
Thank you.
275
1034505
1152
Teşekkürler.
17:15
(Applause and cheers)
276
1035681
2644
(Alkış ve tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7