How one journalist risked her life to hold murderers accountable - Christina Greer

1,175,440 views ・ 2019-02-04

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Beril Marhan Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:06
In March of 1892,
0
6658
1990
Mart 1892'de
00:08
three Black grocery store owners in Memphis, Tennessee,
1
8648
2770
Memphis, Tennessee'deki üç siyahi market sahibi
00:11
were murdered by a mob of white men.
2
11418
2700
beyaz adamlardan oluşan bir çete tarafından öldürüldü.
00:14
Lynchings like these were happening all over the American South,
3
14118
3290
Amerika'nın güneyinde bu tür linçler gerçekleşiyordu
00:17
often without any subsequent legal investigation
4
17408
2640
ve genelde adli inceleme yapılmıyordu
00:20
or consequences for the murderers.
5
20048
2590
ya da katillere hukuki yaptırım uygulanmıyordu.
00:22
But this time,
6
22638
990
Fakat bu kez,
00:23
a young journalist and friend of the victims
7
23628
2300
genç bir gazeteci ve kurbanların arkadaşı,
00:25
set out to expose the truth about these killings.
8
25928
2750
bu ölümlerle ilgili gerçeği ortaya çıkarmayı amaçladı.
00:28
Her reports would shock the nation
9
28678
1900
Raporları ülkeyi şok etmişti
00:30
and launch her career as an investigative journalist,
10
30578
2580
ve kariyerini de araştırmacı gazeteci, yurttaş lider
00:33
civic leader, and civil rights advocate.
11
33158
2810
ve insan hakları avukatı olarak değiştirdi.
00:35
Her name was Ida B. Wells.
12
35968
2460
İsmi Ida B. Wells'di.
00:38
Ida Bell Wells was born into slavery in Holly Springs, Mississippi
13
38428
3630
Ida Bell Wells 16 Temmuz 1862'de Holy Springs, Mississippi'de
00:42
on July 16, 1862, several months before the Emancipation Proclamation
14
42058
5030
köle olarak doğmuştu ve bu, Özgürlük Bildirgesi kendisini ve ailesini
00:47
released her and her family.
15
47088
2400
özgür bırakmadan birkaç ay önceydi.
00:49
After losing both parents and a brother to yellow fever at the age of 16,
16
49488
4300
16 yaşında sarı hummadan ebeveynlerini ve erkek kardeşini
00:53
she supported her five remaining siblings
17
53788
2180
kaybettikten sonra, Memphis, Tennessee'de
00:55
by working as a schoolteacher in Memphis, Tennessee.
18
55968
3290
öğretmen olarak çalışarak hayatta kalan beş kardeşini destekledi.
00:59
During this time,
19
59258
910
Bu esnada,
01:00
she began working as a journalist.
20
60168
1930
gazeteci olarak çalışmaya başladı.
01:02
Writing under the pen name “Iola,”
21
62098
1990
"Lola" takma adıyla yazarken
01:04
by the early 1890s she gained a reputation
22
64088
2470
1890'ların başında ırksal adaletsizliğe karşı
01:06
as a clear voice against racial injustice
23
66558
2660
açık konuşan bir ses olarak ün kazandı
01:09
and become co-owner and editor
24
69218
2198
ve Memphis Free Speech
01:11
of the Memphis Free Speech and Headlight newspaper.
25
71416
3210
ve Headlight gazetesinin ortağı ve editörü oldu.
01:14
She had no shortage of material:
26
74626
1790
Materyal sıkıntısı çekmiyordu:
01:16
in the decades following the Civil War,
27
76416
1990
İç savaşı takip eden on yılda
01:18
Southern whites attempted to reassert their power
28
78406
2370
güneyli beyazlar, siyahilere karşı suç işleyerek
01:20
by committing crimes against Black people
29
80776
2020
güçlerini göstermeye kalktılar.
01:22
including suppressing their votes,
30
82796
1790
Suçlar arasında siyahilerin oylarını yok etmek,
01:24
vandalizing their businesses, and even murdering them.
31
84586
3540
iş yerlerini yakıp yıkmak ve hatta onları öldürmek vardı.
01:28
After the murder of her friends,
32
88126
1650
Arkadaşlarının ölümünün ardından,
01:29
Wells launched an investigation into lynching.
33
89776
3150
Wells linçe karşı inceleme başlattı.
01:32
She analyzed specific cases through newspaper reports and police records,
34
92926
3730
Gazete ve polis raporları aracılığıyla belli vakaları inceledi
01:36
and interviewed people who had lost friends and family to lynch mobs.
35
96656
3950
ve arkadaş ile ailelerini linç çeteleri yüzünde kaybetmiş insanlarla konuştu.
01:40
She risked her life to get this information.
36
100606
2720
Bu bilgiyi elde edebilmek için hayatını riske attı.
01:43
As a Black person investigating racially motivated murders,
37
103326
3000
Irk yüzünden meydana gelen cinayetleri inceleyen siyahi bir insan olarak
01:46
she enraged many of the same southern white men involved in lynchings.
38
106326
4250
linçlere dahil olan birçok güneyli beyaz erkeği öfkelendirdi.
01:50
Her bravery paid off.
39
110576
1462
Cesurca başardı.
01:52
Most whites had claimed and subsequently reported
40
112038
2520
Birçok beyaz, linçlerin siyahilerin işlediği suçların
01:54
that lynchings were responses to criminal acts by Black people.
41
114558
3400
karşılığı olduğunu iddia ve rapor etti.
01:57
But that was not usually the case.
42
117958
2050
Fakat genellikle konu bu değildi.
02:00
Through her research,
43
120008
1210
Araştırmasında
02:01
Wells showed that these murders were actually a deliberate,
44
121218
3070
bu cinayetlerin aslında kasti olduğunu ortaya koydu.
02:04
brutal tactic to control or punish black people who competed with whites.
45
124288
5110
Beyazlarla rekabet eden siyahileri kontrol edip cezalandırmak için taktikti.
02:09
Her friends, for example,
46
129398
1352
Örneğin, arkadaşları
02:10
had been lynched when their grocery store
47
130750
1950
marketleri yeterince popüler olup
02:12
became popular enough to divert business from a white competitor.
48
132700
4480
beyaz rakiplerinden iş çaldıklarında lince uğradılar.
02:17
Wells published her findings in 1892.
49
137180
2713
Wells bulduklarını 1892''de yayınladı.
02:19
In response, a white mob destroyed her newspaper presses.
50
139893
3400
Cevaben, beyazlardan oluşan bir çete gazete baskısını yok etti.
02:23
She was out of town when they struck,
51
143293
1760
Saldırdıklarında kasaba dışındaydı
02:25
but they threatened to kill her if she ever returned to Memphis.
52
145053
3440
ama bir daha Memphis'e dönerse onu öldüreceklerini söylediler.
02:28
So she traveled to New York,
53
148493
1730
Bunun ardından New York'a seyahat etti
02:30
where that same year she re-published her research in a pamphlet titled
54
150223
4040
ve aynı yıl araştırmayı Güneyin Dehşeti: Her Yönüyle Linç Kanunu
02:34
Southern Horrors: Lynch Law in All Its Phases.
55
154263
4239
adlı bir broşürde tekrar yayımladı.
02:38
In 1895, after settling in Chicago,
56
158502
3152
Chicago'ya yerleştikten sonra 1895'te
02:41
she built on Southern Horrors in a longer piece called The Red Record.
57
161654
4710
Southern Horrors'a ekleme yaparak The Red Record adlı bir eser üretti.
02:46
Her careful documentation of the horrors of lynching
58
166364
2524
Linç felaketleri hakkındaki detaylı belgeleri
02:48
and impassioned public speeches drew international attention.
59
168888
4000
ve coşkulu halk konuşmaları uluslararası dikkat topladı.
02:52
Wells used her newfound fame to amplify her message.
60
172888
3050
Eline geçen bu yeni ünü, mesajını kuvvetlendirmek için kullandı.
02:55
She traveled to Europe,
61
175938
1100
ABD hükûmetinin ve halkının
02:57
where she rallied European outrage against racial violence in the American South
62
177038
4310
onların izinden geleceği umuduyla Amerika'nın güneyindeki
03:01
in hopes that the US government and public would follow their example.
63
181348
4150
ırksal şiddete karşı gösterilere katılmak üzere Avrupa'ya gitti.
03:05
Back in the US,
64
185498
1110
ABD'de
03:06
she didn’t hesitate to confront powerful organizations,
65
186608
2900
güçlü organizasyonlarla yüzleşmekten çekinmedi.
03:09
fighting the segregationist policies of the YMCA
66
189508
2480
Genç Hristiyan Erkekler Birliği'nin ırkçı politikaları ile savaştı
03:11
and leading a delegation to the White House
67
191988
2060
ve iş yerlerindeki ırkçılığa karşı
03:14
to protest discriminatory workplace practices.
68
194048
3160
Beyaz Saray'a bir delegasyon iletti.
03:17
She did all this while disenfranchised herself.
69
197208
2950
Bütün bunları oy kullanma hakkından mahrumken yaptı.
03:20
Women didn’t win the right to vote until Wells was in her late 50s.
70
200158
3460
Wells 50'lerinin sonuna gelene dek kadınlar oy kullanamadılar.
03:23
And even then, the vote was primarily extended to white women only.
71
203618
4350
O zaman bile oy kullanma hakkı sadece beyaz kadınlarla sınırlıydı.
03:27
Wells was a key player in the battle for voting inclusion,
72
207968
2961
Chicago'da Siyah kadınların oy kullanma hakkı organizasyonunun
03:30
starting a Black women’s suffrage organization in Chicago.
73
210929
2980
kurulmasına öncülük eden Wells oy kullanma savaşında önemliydi.
03:33
But in spite of her deep commitment to women’s rights,
74
213909
2570
Fakat kadın haklarına duyduğu derin bağlılığına rağmen
03:36
she clashed with white leaders of the movement.
75
216479
2740
hareketin liderleri ile karşı karşıya geldi.
03:39
During a march for women’s suffrage in Washington D.C.,
76
219219
2820
Washington D.C.'deki kadın hakları yürüyüşünde
03:42
she ignored the organizers’ attempt to placate Southern bigotry
77
222039
3520
organizatörlerin güneyli bağnazları yatıştırmak için
03:45
by placing Black women in the back,
78
225559
1850
en arkaya siyahi kadınları koymasını takmadı
03:47
and marched up front alongside the white women.
79
227409
3130
ve beyaz kadınlarla beraber en önde yürüdü.
03:50
She also chafed with other civil rights leaders,
80
230539
2300
Aynı zamanda onu tehlikeli bir radikal olarak gören
03:52
who saw her as a dangerous radical.
81
232839
2540
diğer insan hakları liderleri ile de sürtüşmeler yaşadı.
03:55
She insisted on airing, in full detail, the atrocities taking place in the South,
82
235379
4640
Güney'de yaşanan vahşeti tüm detaylarıyla anlatmakta ısrar etti.
04:00
while others thought doing so would be counterproductive
83
240019
2893
Diğerleri ise bunun beyaz politikacılarla yapılan anlaşmalara
04:02
to negotiations with white politicians.
84
242912
2860
zarar vereceğini düşündü.
04:05
Although she participated in the founding of the NAACP,
85
245772
3090
Siyahi İnsanların Gelişmesi için Ulusal Birliğin kurulmasında
04:08
she was soon sidelined from the organization.
86
248862
2880
rol oynasa da yakın zamanda organizasyonun gözünden düştü.
04:11
Wells’ unwillingness to compromise any aspect of her vision of justice
87
251742
3790
Wells'in adalet görüşünden hiçbir şekilde ödünç vermemesi
04:15
shined a light on the weak points of the various rights movements,
88
255532
3290
haklarla ilgili diğer hareketlerin zayıf noktalarına ışık tuttu.
04:18
and ultimately made them stronger—
89
258822
1870
Bu hareketler güçlendi
04:20
but also made it difficult for her to find a place within them.
90
260692
3810
fakat onların içinde kendisi için yer bulması zorlaştı.
04:24
She was ahead of her time,
91
264502
1640
Zamanın ilerisindeydi
04:26
waging a tireless struggle for equality and justice
92
266142
3100
insanlar mümkün olduğunu bile düşünemezken
04:29
decades before many had even begun to imagine it possible.
93
269242
4000
eşitlik ve adalet adına zorlu bir mücadele verdi.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7