The myth of the Sampo— an infinite source of fortune and greed - Hanna-Ilona Härmävaara

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Gözde Alpçetin

After a savage seafaring skirmish

Denizdeki bir çatışmadan

and eight long days of being battered by waves,

ve sekiz gün boyunca dalgalarla boğuştuktan sonra,

Väinämöinen— a powerful bard and sage as old as the world itself—

Väinämöinen— dünyanın kendisi kadar güçlü bir ozan—

washed up on the shores of distant Pohjola.

uzak Pohjola kıyılarına vurdu.

Unlike his home Kalevala, Pohjola was a dark and frozen land,

Evi Kalevala'nın aksine Pohjola,

“Kuzey'in aralıklı dişli cadısı” Louhi tarafından yönetilen

ruled by Louhi, “the gap-tooth hag of the North."

karanlık ve donmuş bir yerdi.

The cunning witch nursed Väinämöinen back to health

Kurnaz cadı, Väinämöinen'ı tekrar sağlığına kavuşturdu

but demanded a reward for returning him home.

ancak geri döndürdüğü için bir karşılık istedi.

Not content with mere gold or silver,

Altın veya gümüşle yetinmedi.

Louhi wanted what did not yet exist— the Sampo.

Var olmayanı— Sampo'yu istedi.

To be forged from “the tips of white-swan feathers," “the milk of greatest virtue,"

“Beyaz kuğu tüylerinin uçları,” “en büyük erdemin sütü,”

“a single grain of barley," and “the finest wool of lambskins,"

“tek bir arpa tanesi” ve “kuzuların en iyi yünleri”nden dövülecek

this artifact was said to be an endless font of wealth.

bu eserin sonsuz bir servet kaynağı olduğu söylendi.

But Väinämöinen knew that only Seppo Ilmarinen,

Ancak Väinämöinen,

gök kubbesini kendisi döven Ebedi Çekiççi Seppo Ilmarinen'in

the Eternal Hammerer who forged the sky-dome itself,

could craft such an object.

böyle bir nesne üretebileceğini biliyordu.

So he convinced Louhi to send him home and fetch the smith.

Bu yüzden Louhi'yi eve gönderdi ve demirciyi almaya ikna etti.

Though the journey was far from easy, the bard finally made it back to Kalevala.

Yolculuk kolay olmasa da ozan nihayet Kalevala'ya geri döndü.

But Ilmarinen refused to go to the gloomy North— a land of witches and man-eaters.

Ancak Ilmarinen, cadı ve insan yiyicilerin ülkesi, kasvetli Kuzey'e gitmeyi reddetti.

But keeping true to his word,

Ancak Väinämöinen, sözüne sadık kalarak

Väinämöinen tricked Ilmarinen into climbing a giant tree,

ustayı Pohjola'ya kadar taşımak için güçlü bir fırtına çağırmadan önce

before summoning a mighty storm to carry the smith all the way to Pohjola.

Ilmarinen'i dev bir ağaca tırmanmaya kandırdı.

Ilmarinen was well received in the North.

Ilmarinen, kuzeyde iyi karşılandı.

Louhi lavished her guest with extravagant hospitality

Louhi misafirini abartılı misafirperverlikle ağırladı

and promised him the hand of her beautiful daughter—

ve eğer istediği şeyi yaparsa

if he could craft what she wished.

ona güzel kızını vereceğini vaat etti.

When she finally asked if Ilmarinen was capable of forging the Sampo,

Sonunda, Ilmarinen’in Sampo’yu dövüp dövemeyeceğini sorduğunda

the powerful smith declared he could indeed accomplish the task.

güçlü demirci, gerçekten de görevi tamamlayabileceğini ilan etti.

But try as he might to bend the forge to his will,

Fakat demiri ocakta bükmeye çalışırken

its fires only produced other artifacts—

ateşleri— görünüşte güzel

beautiful in appearance but ill-mannered in nature.

fakat doğada kötü huylu başka eserler üretti.

An elegant crossbow that thirsted for blood

Kana susayan zarif bir yaylı tüfek

and a gleaming plow that ruined cultivated fields among others.

ve ekili tarlaları mahveden parıltılı bir saban.

Finally, Ilmarinen summoned the winds themselves to work the bellows,

Son olarak, Ilmarinen rüzgarları esmeleri için çağırdı

and in three days time he pulled the Sampo,

ve üç gün içinde demir ocağının alevlerinden

with its lid of many colors from the forge’s flames.

birçok renkteki kapağıyla Sampo'yu çekti.

On its sides the smith carefully crafted a grain mill, a salt mill,

Demirci; bir tahıl değirmeni, bir tuz değirmeni

ve bir para değirmenini dikkatlice üretti.

and a money mill.

Louhi was so delighted with the object’s limitless productive power

Louhi nesnenin sınırsız üretken gücünden o kadar memnun kaldı ki

that she ran off to lock her treasure inside a mountain.

hazinesini bir dağın içine saklamak için kaçtı.

But when Ilmarinen tried to claim his prize,

Ancak Ilmarinen ödülünü almaya çalıştığında

the promised maiden refused to marry him, and the smith had to return home alone.

vaat edilen genç kız evliliği reddetti ve demirci eve yalnız döndü.

Years passed, and while Pohjola prospered,

Yıllar geçti ve Pohjola gelişirken

Ilmarinen and Väinämöinen were without wives or great wealth.

Ilmarinen ve Väinämöinen'in karısı veya büyük bir serveti yoktu.

Bitter about this injustice, the bard proposed a quest to retrieve the Sampo,

Bu adaletsizlikle ilgili kötü hisseden ozan Sampo'yu geri almak için

and the two sailed north with the help of Lemminkäinen—

bir arayış önerdi ve ikisi kuzeyden, baş belası bir geçmişi olan

a beautiful young man with a history of starting trouble.

güzel bir genç adam Lemminkäinen'in yardımıyla denize açıldı.

Upon arrival, Väinämöinen requested half the Sampo’s profits as compensation—

Väinämöinen vardığında, Sampo’nun kârının yarısını tazminat olarak istedi—

or they’d take the artifact by force.

ya da eseri zorla alırlardı.

Outraged at this request, Louhi summoned her forces to fight the heroes.

Bunun üzerine öfkelenen Louhi, kahramanlar ile savaşmak için güçlerini çağırdı.

But as her army readied for war, the bard played his magic harp, Kantele,

Fakat ordusu savaşa hazırlanırken ozan sihirli arpı Kantele'yi çaldı,

entrancing all who heard it and sending Pohjola into a deep slumber.

onu duyan herkesi büyüledi ve Pohjola'yı derin bir uykuya gönderdi.

Unimpeded, the three men took the Sampo and quietly made their escape.

Üç adam engellenmeden Sampo'yu aldı ve sessizce kaçtılar.

Lemminkäinen was ecstatic at their success,

Lemminkäinen başarılarıyla çok mutluydu

and demanded that Väinämöinen sing of their triumph.

ve Väinämöinen'den zaferlerini söylemesini istedi.

The bard refused, knowing the dangers of celebrating too early.

Ozan reddetti, çok erken kutlamanın tehlikelerini biliyordu.

But after three days of traveling, Lemminkäinen’s excitement overwhelmed him,

Ancak üç günlük seyahatten sonra Lemminkäinen’in heyecanı onu çok etkiledi

and he recklessly broke out in song.

ve dikkatsizce şarkıya daldı.

His awful singing voice woke a nearby crane,

Korkunç şarkı sesi, çığlıkları Pohjolan sürüsünü

whose screeching cries roused the Pohjolan horde.

kızdıran yakındaki bir turnayı uyandırdı.

The army made chase.

Ordu onu kovaladı.

As their warship closed in, Väinämöinen raised a rock to breach their hull.

Savaş gemileri kuşatırken Väinämöinen, gövdesini kırmak için bir kaya kaldırdı.

Undeterred, Louhi transformed into a giant eagle,

Azimli Louhi dev bir kartala dönüşerek

carrying her army on her back as they attacked the heroes’ vessel.

ordusunu kahramanların gemisine saldırırken sırtına koydu.

She managed to grab the Sampo in her claw,

Pençesiyle Sampo'yu yakalamayı başardı,

but just as quickly, it dropped into the sea, shattering into pieces

ama alır almaz denize düştü,

parçalara ayrıldı ve pençesinin ulaşamayacağı derinliklere battı.

and sinking deep beyond her talon’s reach.

Buried on the ocean floor,

Okyanus tabanına gömülü olan bu güçlü aletin kalıntıları,

the remnants of this powerful device remain in the realm of Ahti, god of water—

günümüze kadar denizler için tuz öğüttükleri

where they grind salt for the seas to this very day.

su tanrısı Ahti'nin alanında kaldı.