These companies with no CEO are thriving

286,455 views ・ 2022-09-20

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Abdulmecit Çelik Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:07
There's a grocery store in Brooklyn, New York,
0
7754
2252
Brooklyn, New York’ta bulunan bir marketin
00:10
with sales per square foot 4 times as high as any other grocery store
1
10006
4171
metrekare başı satış oranı bölgedeki diğer marketlerden
00:14
in the area.
2
14177
1084
4 kat fazla.
00:15
10,000 people work there, and it doesn’t have a CEO.
3
15261
3962
Burada 10 bin kişi çalışıyor ancak başlarında bir CEO bulunmuyor.
00:19
This place is the Park Slope Food Co-op,
4
19682
2211
Bu yer, Park Slope Yiyecek Kooperatifi
00:21
and it’s one of 3 million cooperatives, or co-ops for short, around the world.
5
21893
4462
ve dünyadaki 3 milyon kooperatiften biri.
00:27
Co-ops are a big part of the global economy:
6
27440
2669
Kooperatifler küresel ekonominin büyük bir parçasıdır:
00:30
they employ 280 million people— 10% of the world’s workforce
7
30109
4254
280 milyon kişiye, yani küresel işgücünün %10′una istihdam sağlar.
00:34
and the equivalent of over $2 trillion flow through their doors every year.
8
34363
4171
Bu da her yıl kapılarından 2 trilyon doların girmesi anlamına gelir.
00:39
How is it possible that a business with 10,000 workers doesn’t have a CEO?
9
39243
4547
10 bin kişinin çalıştığı bir işletmede nasıl oluyor da CEO bulunmuyor?
00:45
To answer that, we have to talk about what a co-op is and why they were founded.
10
45083
4212
Bunun için kooperatiflerin ne olduğunu ve neden kurulduklarını konuşmamız gerekiyor.
00:49
Let’s rewind to 1844.
11
49796
2210
Şimdi 1844 yılına bir gidelim.
00:52
A group of 28 weavers in Rochdale, England
12
52006
3045
Rochdale, İngiltere’de yaşayan 28 dokumacı
00:55
came together to create and co-own a store.
13
55051
3420
ortak bir mağaza açmak için bir araya geldi.
00:58
By buying in bulk directly from suppliers, they could negotiate prices,
14
58471
3795
Tedarikçilerden toptan mal satın alarak fiyatlarda pazarlık yapabiliyorlardı.
01:02
which allowed all of them to buy stuff they couldn't otherwise afford.
15
62266
3504
Bu da satın alamayacakları malları almalarını sağlıyordu.
01:06
They ran the store collectively and democratically,
16
66145
2670
Ortaklaşa ve demokratik olarak dükkanı işletiyorlardı
01:08
which was remarkable at the time.
17
68815
1751
ve bu, o dönemde kayda değerdi.
01:11
The Rochdale Society of Equitable Pioneers wasn't the world's first co-op,
18
71234
4212
Rochdale Adil Öncüleri Derneği, dünyanın ilk kooperatifi değildi
01:15
but it was the first to publicize its principles—
19
75446
2753
ancak bugün kooperatiflere yol gösteren ilkeleri
01:18
principles that guide co-ops to this day.
20
78199
2544
ilan eden ilk kooperatifti.
01:20
Today, there are all kinds of co-ops:
21
80868
1919
Günümüzde birçok kooperatif türü var:
01:22
REI in the US and S-Group in Finland are large consumer co-ops.
22
82787
4087
ABD’de REI ve Finlandiya’da S-Group, büyük tüketici kooperatifleridir.
01:26
Credit unions and mutual insurance companies are financial sector co-ops.
23
86999
3838
Kredi birlikleri ve karşılıklı sigorta şirketleri finans kooperatifleridir.
01:30
And when farmers or other producers come together, that's a producer co-op.
24
90837
3753
Çiftçiler veya diğer üreticiler ise üretici kooperatiflerini oluşturur.
01:35
And then there are worker co-ops,
25
95133
1626
İspanya’da Mondragon
01:36
like Mondragon in Spain or The Cheeseboard in Berkeley, California,
26
96759
3587
veya Kaliforniya, Berkeley’de Cheeseboard gibi işçi kooperatifleri ise
01:40
which are founded to provide jobs to people in the community.
27
100346
3003
topluma istihdam sağlamak için kurulmuşlardır.
01:43
Some consumer co-ops, like Park Slope,
28
103766
2044
Park Slope gibi tüketici kooperatifleri
01:45
require their members to work shifts in the store.
29
105810
2669
üyelerinin mağazada mesai yapmalarını şart koşar.
01:48
In exchange for their work, members pay 15 to 50% less for groceries,
30
108479
4588
Üyeler karşılığında yiyecek ürünlerine %15 ila %50 daha az ücret öderler
01:53
and they influence what products are— or aren’t— sold there.
31
113192
3295
ve hangi ürünün satılıp satılmayacağına etki ederler.
01:57
Three crucial things to know about co-ops:
32
117572
2168
Kooperatiflerle ilgili 3 önemli bilgi:
01:59
first, all co-ops are jointly owned by their members,
33
119740
3587
Öncelikle bütün kooperatiflerde üyeler kooperatife ortaktır.
02:03
whether those members are consumers, producers, workers, or whoever.
34
123327
3295
Bu üyeler tüketici, üretici, işçi veya herhangi biri olabilir.
02:07
Unlike traditional companies, which can have outside shareholders,
35
127123
3503
Dışarıdan ortakları olan geleneksel şirketlerin aksine,
02:10
all owners of a co-op are also members.
36
130626
2670
kooperatiflerin bütün sahipleri aynı zamanda üyedir.
02:14
Second, co-ops are not founded to maximize profit.
37
134255
3503
İkinci olarak, kooperatifler azami kâr elde etmek için kurulmazlar.
02:17
Many do turn a significant profit, but that’s not their core mission.
38
137758
3754
Birçoğu yüksek kâr eder ancak bu onların temel görevi değildir.
02:21
So evaluating a co-op purely by traditional business metrics
39
141637
3337
Kooperatifleri geleneksel işletme ölçütlerine göre değerlendirmek
02:24
ignores the most important reason for their existence:
40
144974
3086
en önemli varlık sebeplerini göz ardı ediyor:
02:28
how well do they serve their members?
41
148102
2252
Üyelerine ne kadar yararları var?
02:30
And third: co-ops are controlled democratically by their members.
42
150813
3921
Üçüncü olarak, kooperatifler üyeleri tarafından demokratik olarak yönetilir.
02:34
But how do decisions get made?
43
154859
2252
Ancak kararlar nasıl alınıyor?
02:37
It varies.
44
157111
1043
Değişiyor.
02:38
At a small worker co-op like The Cheeseboard,
45
158154
2210
Cheeseboard gibi küçük bir işçi kooperatifinde,
02:40
day-to-day operational decisions are just made by the workers.
46
160364
3963
gündelik işlerle ilgili kararlar işçiler tarafından alınıyor.
02:44
As co-ops get larger, they do institute some form of leadership or management.
47
164869
4254
Kooperatifler büyüdükçe, liderlik veya idare gibi bir yapı oluşturur.
02:49
Park Slope has a general manager who leads the 80 or so employees.
48
169457
4045
Park Slope’ta yaklaşık 80 çalışanı yöneten bir genel müdür bulunmaktadır.
02:53
And the largest network of worker and consumer co-ops in the world,
49
173502
3212
Dünyanın en büyük işçi ve tüketici kooperatifleri ağı Mondragon’da
02:56
Mondragon, has a president and managers who lead
50
176714
2669
yaklaşık 30 bin işçi-hissedarı
02:59
the roughly 30,000 worker-owners and 50,000 contract workers.
51
179383
4380
ve 50 bin sözleşmeli işçiyi yöneten bir başkan ve müdürler bulunuyor.
03:04
But leadership roles in a co-op are very different than in a traditional company.
52
184055
4087
Ancak kooperatiflerdeki liderlik rolleri geleneksel şirketlerden çok farklıdır.
03:08
The leadership implements policies that its members or worker-owners
53
188601
3462
Liderlik, üyelerin veya işçi-hissedarların oy kullanarak
03:12
have agreed upon, by vote.
54
192063
1877
anlaştıkları politikaları uygular.
03:13
And at Mondragon workers, can vote to fire the president.
55
193940
2836
Mondragon’da işçiler, oy kullanarak başkanı kovabilir.
03:17
At a co-op, there’s no single person
56
197860
2169
Geleneksel şirketlerde CEO’nun sahip olduğu,
03:20
with overarching, top-down power over everyone else,
57
200029
3086
herkesi kapsayan, baskın bir güce
03:23
like a CEO would have in a traditional company.
58
203115
2878
kooperatiflerde tek bir kişi sahip değildir.
03:26
Meanwhile, in both co-ops and traditional companies,
59
206577
2503
Hem kooperatiflerde hem de geleneksel şirketlerde,
03:29
major company-wide decisions are made by voting.
60
209080
3128
şirket çapında büyük kararlar oylama ile alınır.
03:32
But who votes and how is wildly different.
61
212208
2878
Ama kimin, nasıl oy verdiği ise son derece farklıdır.
03:35
In a traditional company, voting rights usually come with shares of stock.
62
215419
4129
Geleneksel şirketlerde oy hakkı genellikle hisse senetlerine göre belirlenir.
03:39
The more shares you own, the more votes you have.
63
219548
2420
Ne kadar hisseniz varsa o kadar çok oyunuz olur.
03:42
Take Alphabet, the parent company of Google:
64
222426
2294
Mesela, Google’ın ana şirketi Alphabet’te,
03:44
there are thousands of shareholders,
65
224720
1794
binlerce hissedar var
03:46
but the two founders control 51% of the votes
66
226514
2753
ama iki kurucu oyların %51′ini oluşturuyor
03:49
and therefore the direction of the company.
67
229267
2085
ve böylece şirketin yönünü belirliyor.
03:51
In a co-op, every member has the right to vote,
68
231811
2586
Kooperatiflerde her üyenin oy hakkı vardır
03:54
and in most co-ops, every member gets one vote.
69
234397
2794
ve çoğu kooperatifte her üye bir oy verebilir.
03:57
That difference results in radically different policies
70
237400
2627
Bu fark, geleneksel şirketlere göre radikal politikalar
04:00
than you’d find at traditional companies.
71
240027
2044
üretilmesine neden olur.
04:02
For example, Mondragon limits the salaries of its management
72
242280
3503
Örneğin, Mondragon’da yönetimin maaşları,
04:05
to about 6 times what the lowest paid worker makes.
73
245783
3086
en düşük ücretli işçininkinden en fazla 6 kat ile sınırlanıyor.
04:09
In Spain, CEOs of traditional companies make, on average,
74
249245
3295
İspanya’da geleneksel şirket CEO’ları
04:12
143 times as much as a typical worker.
75
252540
2961
normal işçilerden ortalama 143 kat fazla kazanıyor.
04:15
At Park Slope, there’s a monthly general meeting,
76
255918
2378
Park Slope’ta, her üyenin gelip oy kullandığı
04:18
where any member can show up to vote,
77
258296
1793
aylık toplantılar yapılır.
04:20
and a motion needs a simple majority to pass.
78
260089
2419
Bir önergenin kabulü ise basit çoğunlukla sağlanır.
04:22
It then gets taken up by the Board of directors,
79
262550
2252
Sonrasında kooperatif üyelerinden oluşan
04:24
which is composed of co-op members, for official approval.
80
264802
3337
yönetim kurulunda resmi onay için değerlendirilir.
04:28
At The Cheeseboard, the worker-owners try to reach consensus on major decisions.
81
268264
4713
Cheeseboard’da işçi-hissedarlar, büyük kararlarda uzlaşmaya çalışır.
04:32
This means that some decisions can take a long time.
82
272977
2961
Yani bazı kararların alınması uzun sürebilir.
04:36
For example, in the late 1970s,
83
276147
2169
Örneğin, 1970′lerin sonlarında,
04:38
the workers debated whether to post a sign outside declaring
84
278316
3253
işçiler bir buçuk yıl boyunca, dışarıya Cheeseboard’un
04:41
that The Cheeseboard was a collective for one and a half years.
85
281569
3920
ortak bir girişim olduğunu beyan eden bir tabela asma konusunu tartıştılar.
04:45
But the extensive discussion, and disagreements,
86
285656
2336
Ancak bu karardaki tartışma ve anlaşmazlıklar
04:47
around that decision made it a solid one—
87
287992
2294
onu sağlam bir karara dönüştürdü:
04:50
The Cheeseboard still advertises the fact that it’s a collective
88
290536
3212
Cheeseboard, 50 yıl sonra bile hâlâ ortak bir girişim olduğunun
04:53
almost 50 years later.
89
293748
1793
reklamını yapıyor.
04:55
And that’s not all that’s working well at co-ops.
90
295875
2419
Kooperatiflerde iyi giden tek şey bunlar değil.
04:58
Studies in the UK show that co-op start-ups are almost half as likely
91
298544
3545
Birleşik Krallık’taki araştırmalara göre, kooperatif girişimlerin
05:02
to close within five years as traditional businesses.
92
302089
3128
beş yıl içinde kapanma olasılığı geleneksel şirketlerin yarısı.
05:05
And in one study, researchers polled 600 workers
93
305676
2586
Bir çalışmada araştırmacılar, iki evde bakım şirketinde
05:08
at two in-home healthcare businesses:
94
308262
2211
600 çalışana anket yaptılar:
05:10
one was a worker co-op and the other was a traditional company.
95
310473
3295
Biri işçi kooperatifi, diğeri geleneksel şirketti.
05:13
The workers did similar work with similar salaries.
96
313768
2669
Çalışanlar benzer maaşlarla benzer işler yapıyorlardı.
05:16
The biggest difference?
97
316437
1376
En büyük fark ne miydi?
05:17
Co-op workers were about 40% happier with their jobs.
98
317813
3712
Kooperatif çalışanları işlerinden %40 daha çok memnundular.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7