Listening and Reading Practice - British English Podcast

Hello and welcome to the English Like a Native podcast, the podcast

Merhaba , İngilizce öğrenenler ve İngilizceyi sevenler için tasarlanmış olan

that's designed for learners and lovers of the English language.

English Like a Native podcast'ine hoş geldiniz

I'm your host, Anna, and today we are making a splash talking about swimming.

. Ben sunucunuzum Anna ve bugün yüzme hakkında konuşacağız.

Now, when you think about swimming, I'm sure most of you consider a nice

Şimdi, yüzmeyi düşündüğünüzde, eminim ki çoğunuz güzel,

warm day, the sun caressing your skin.

sıcak bir günü, güneşin teninizi okşadığını düşünürsünüz.

You're lying by the side of a glistening pool.

Parıldayan bir havuzun yanında uzanıyorsun.

There're a few people maybe splashing around in the pool and you stand

Havuzda su sıçratan birkaç kişi olabilir ve siz

up, stretch, show off your swimming outfit before diving gracefully into

ayağa kalkıp gerinip yüzme kıyafetinizi sergileyerek zarif bir şekilde suya dalın

the water and having a wonderful, relaxing swimming experience.

ve harika, rahatlatıcı bir yüzme deneyimi yaşayın.

Well, I hope that's what you have in mind.

Peki, umarım aklınızdan geçen budur.

I'm hoping that's your experience.

Umarım bu senin tecrübendir.

If, however, you've experienced swimming in the UK, it's very different.

Bununla birlikte, Birleşik Krallık'ta yüzme deneyimi yaşadıysanız, bu çok farklıdır.

We don't really have many outdoor pools.

Aslında çok fazla açık havuzumuz yok.

Now, an outdoor pool in the UK is often referred to as a lido.

Şimdi, Birleşik Krallık'ta bir açık havuza genellikle lido denir.

In fact, I should look up the difference between an outdoor pool, and a lido.

Aslında, açık havuz ile lido arasındaki farka bakmalıyım.

I'm going to do it right now.

Hemen şimdi yapacağım.

Okay!

Tamam aşkım!

I looked it up and I'm still none the wiser.

Baktım ve hala daha akıllı değilim.

If you are none the wiser, then you are no more clued up.

Daha akıllı değilseniz, o zaman artık bilgi sahibi değilsiniz.

You're no more wise than you were before.

Eskisinden daha akıllı değilsin.

I'm none the wiser.

Ben daha akıllı değilim.

It suggests that technically a lido is an outdoor pool that is close to a natural

Teknik olarak bir lido'nun göl veya plaj gibi

body of water, like a lake or a beach.

doğal bir su kütlesine yakın bir açık havuz olduğunu öne sürüyor

So if there is a man-made area for swimming, close to a beach where you

. Bu nedenle, denizin olduğu bir kumsala yakın, insan yapımı bir yüzme alanı varsa

have the sea, then that is probably a lido as opposed to an outdoor pool.

, o zaman bu muhtemelen bir açık havuzun aksine bir lidodur.

However, it does also point out that there are city lidos as we have in London.

Ancak, Londra'da olduğu gibi şehir lidolarının da olduğuna işaret ediyor.

We have a lido in Tooting Beck, places like that, that aren't near a natural

Tooting Beck'te bir lidomuz var, bunun gibi doğal bir su kütlesinin yakınında olmayan yerler

body of water, but they are called a lido.

ama bunlara lido denir.

So, I'm not a hundred percent sure, and it seems neither is Google.

Yani yüzde yüz emin değilim ve görünüşe göre Google da değil.

So, yes, we don't have many outdoor pools in the UK because

Yani, evet, Birleşik Krallık'ta çok fazla açık havuzumuz yok çünkü

we don't have the weather for it.

buna uygun havamız yok.

We do have a lot of indoor pools, although many of them that are, I

Pek çok kapalı havuzumuz var, ancak birçoğu,

would say council-run pools, so kind of public pools that are available to

bir spor salonunun parçası olan veya sadece üyelere özel havuzların aksine,

everyone, as opposed to pools that are part of a gym or a members-only club.

belediye tarafından işletilen havuzlar, yani herkesin kullanımına açık olan halka açık havuzlar diyebilirim. kulüp.

Those would be, you know, exclusive pools, pools specifically for

Bunlar, bilirsiniz, özel havuzlar, özellikle üyeler için havuzlar olabilir

members, but a public pool is a pool where you can just turn up.

, ancak halka açık bir havuz, hemen açabileceğiniz bir havuzdur.

It doesn't matter who you are, you just turn up with your

Kim olduğunuz önemli değil, sadece paranızla gelirsiniz

money and you pay to go in.

ve girmek için para ödersiniz.

These public pools mostly are subsidised by the government, and in recent

Bu halka açık havuzlar çoğunlukla devlet tarafından sübvanse edilir ve son yıllarda

years, many of them have closed down because these buildings and facilities

birçoğu bu binalar ve tesisler maliyetli olduğu için kapanmıştır.

cost a lot of money to run and the government is running out of money.

kaçacak çok para var ve hükümetin parası tükeniyor.

So they've been closing many of them down, which is unfortunate.

Bu yüzden birçoğunu kapatıyorlar ki bu talihsiz bir durum.

But swimming in the UK is mostly an indoor activity and as more and more

Ancak Birleşik Krallık'ta yüzmek çoğunlukla kapalı alanda yapılan bir aktivitedir ve giderek daha fazla sayıda

pools close down, these few remaining pools that that are still available

havuz kapandıkça, halen mevcut olan bu az sayıdaki havuza talep

tend to be a little bit oversubscribed.

biraz fazla olma eğilimindedir.

So they tend to be quite busy.

Bu yüzden oldukça meşgul olma eğilimindedirler.

Now when you jump into a pool, you have the choice of different types of strokes.

Artık bir havuza atladığınızda, farklı vuruş türleri arasından seçim yapabilirsiniz.

Now, a stroke is basically the style of swimming that you choose.

Şimdi, kulaç temel olarak seçtiğiniz yüzme stilidir.

So the most common strokes that you would come across are my personal

Karşılaşacağınız en yaygın vuruşlar benim kişisel

favourite, the breaststroke.

favorim olan kurbağalamadır.

The breaststroke.

Kurbağalama.

The breaststroke is like, you're on your front and you are basically making a

Kurbağalama şuna benzer, önünüzdesiniz ve temel olarak

kind of circular motion with your arms, and you are doing frog's legs, so you're

kollarınızla bir tür dairesel hareket yapıyorsunuz ve kurbağa bacağı yapıyorsunuz, yani

doing that kind of wide, kicking out, big circles with your legs as well.

bacaklarınızla bu tür geniş, büyük daireler çiziyorsunuz. ilave olarak.

So I call it frog's legs and circle arms.

Bu yüzden ona kurbağa bacağı ve yuvarlak kollar diyorum.

This is breaststroke and it's my stroke of choice.

Bu kurbağalama ve benim seçimim.

Now.

Şimdi.

I used to be terrible at swimming where you put your head under the water.

Başını suyun altına soktuğun yerde yüzmekte berbattım.

And so I used to do breaststroke just with my head, constantly above the water,

Ve bu yüzden, sadece kafamla, sürekli suyun üzerinde kurbağalama yapardım,

but I'd find that I'd get neck ache.

ama boynumun ağrıdığını fark ederdim.

So after a while I thought, well, I need to rest my head

Bu yüzden bir süre sonra düşündüm ki, eğer çok uzunluk yapıyorsam

if I'm doing lots of lengths.

kafamı dinlendirmem gerekiyor .

So we talk about swimming lengths.

Bu yüzden yüzme uzunlukları hakkında konuşuyoruz.

So you swim a length from one end of the pool to the other is one length.

Yani havuzun bir ucundan diğer ucuna yüzdüğünüz bir uzunlukta bir uzunluk var.

Now, depending on the size of the pool, a length could be a long

Şimdi, havuzun büyüklüğüne bağlı olarak, bir uzunluk uzun bir

way or it could be quite short.

yol olabilir veya oldukça kısa olabilir.

I'm not quite sure the average size of a pool, I'm guessing it's around

Bir havuzun ortalama büyüklüğünden pek emin değilim,

25 metres for the average pool.

ortalama bir havuz için 25 metre civarında olduğunu tahmin ediyorum.

So you talk about swimming lengths, if you are an adult and a competent swimmer.

Yani bir yetişkinseniz ve yetkin bir yüzücüyseniz, yüzme uzunluklarından bahsediyorsunuz.

Beginners and children might talk about swimming widths,

Yeni başlayanlar ve çocuklar yüzme genişlikleri hakkında konuşabilir,

widths, it's such a mouthful.

genişlikler, çok ağız dolusu.

I'm not gonna say this too many times, widths.

Bunu çok fazla söylemeyeceğim, genişlikler.

That word is so tricky because you have a D, a T H and then an S.

Bu kelime çok aldatıcı çünkü bir D, bir TH ve sonra bir S'niz var.

So your tongue goes from the alveolar ridge through the teeth

Yani diliniz alveolar çıkıntıdan dişlerin arasından

back to the alveolar ridge, width.

alveolar sırta, genişliğe gider.

Yeah, tricky.

Evet, zor.

So you either swim a width or you swim a length.

Yani ya bir genişlikte yüzersiniz ya da bir boyda yüzersiniz.

Okay.

Tamam aşkım.

And when you are younger, when you are, you are learning to swim,

Ve daha gençken, daha gençken, yüzmeyi öğreniyorsun,

there are badges up for grabs.

yakalanacak rozetler var.

So when you do your first width, you get a badge, and when you do your first

Yani ilk eninizi yaptığınızda rozet, ilk boyunuzu yaptığınızda

length, you get your 25 metre badge.

25 metre rozetinizi alıyorsunuz.

And then when you do two lengths without stopping, you get your 50 metre badge

Ve sonra durmadan iki uzunluk yaptığınızda, 50 metrelik rozetinizi alırsınız

and so on, until you have lots and lots of swimming badges that your parents

ve bu böyle devam eder, ta ki anne babanızın onlarla ne yapacağı hakkında hiçbir fikri olmadığı

have no idea what to do with them.

bir sürü yüzme rozetiniz olana kadar .

You can sew them onto your swimming costume perhaps.

Belki onları mayonuzun üzerine dikebilirsiniz.

I talked about the breaststroke being my stroke of choice.

Kurbağalamanın benim tercihim olduğundan bahsettim.

Now, I did learn eventually to dip my head under the water with each stroke.

Şimdi, sonunda her vuruşta başımı suyun altına sokmayı öğrendim.

So with each stroke, I'd dip down and then push my hands forward.

Böylece her vuruşta aşağı iner ve sonra ellerimi ileri doğru iterdim.

And as I was then propelling my body forward, I'd lift my head back up and,

Ve o sırada vücudumu ileri doğru iterken, başımı tekrar yukarı kaldırırdım

and wearing goggles meant that this was quite easy and not a problem at all.

ve gözlük takmak, bunun oldukça kolay olduğu ve hiç sorun olmadığı anlamına geliyordu.

Now, the next most popular stroke is called the front crawl.

Şimdi, bir sonraki en popüler vuruşa ön tarama denir.

You might sometimes hear this referred to as freestyle, and you are lifting each

Bazen bunun serbest stil olarak adlandırıldığını duyabilirsiniz ve

arm one at a time, out of the water over your head, and putting your hand back in

her seferinde bir kolunuzu sudan başınızın üzerine kaldırıyorsunuz ve

the water to then push yourself through.

sonra kendinizi itmek için elinizi tekrar suya koyuyorsunuz.

So you're bringing your arms one at a time over the head, continuously.

Yani kollarınızı birer birer sürekli olarak başınızın üzerine getiriyorsunuz.

And your legs are together and you're just kicking your little feet.

Ve bacaklarınız bir arada ve sadece küçük ayaklarınızı tekmeliyorsunuz.

Kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick, kick.

Tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme, tekme.

I didn't learn this stroke until literally about a year ago.

Bu vuruşu kelimenin tam anlamıyla yaklaşık bir yıl öncesine kadar öğrenmemiştim.

I could never do it.

Bunu asla yapamam.

This is because your head is often in the water the whole time, and

Bunun nedeni, kafanızın sürekli olarak suyun içinde olmasıdır ve

so you have to lift your head every few strokes to breathe.

bu nedenle, nefes almak için birkaç vuruşta bir başınızı kaldırmanız gerekir.

And I found I couldn't get my breathing technique right.

Ve nefes tekniğimi doğru yapamadığımı fark ettim.

I would start to panic.

Paniklemeye başlardım.

I'd lift my head up out of the water and lots of water would go up my

Başımı sudan kaldırdığımda burnuma çok su geliyor

nose, and then I'd start to choke and then I'd panic and I'd have to stop.

, sonra boğulmaya başlıyor, sonra paniğe kapılıyor ve durmak zorunda kalıyordum.

So I just felt a little bit silly trying to learn that.

Bu yüzden bunu öğrenmeye çalışırken kendimi biraz aptal hissettim.

But recently I was watching some documentary on free diving and about

Ama geçenlerde serbest dalış ve nefes kontrolü ve nasıl panik yapılmaması gerektiği hakkında bir belgesel izliyordum

breath control and how you shouldn't panic, and I went to the pool and taught

ve havuza gittim ve

myself how to do this breathing technique to get my front crawl and I've done it.

kendi kendime bu nefes alma tekniğini nasıl yapacağımı öğrettim ve yaptım.

Yay.

Yay.

Now I can swim a couple of lengths of front crawl without

Artık çok fazla nefesim kesilmeden birkaç metre yüzebiliyorum

getting too breathless.

.

The next stroke is on your back and it's called backstroke.

Bir sonraki vuruş sırtınızda ve buna sırtüstü denir.

Nice and easy to remember backstroke.

Sırtüstü güzel ve hatırlaması kolay.

So it's like front crawl, in the sense that you are lifting one arm

Yani önden sürünmeye benzer, yani her seferinde bir kolunuzu sudan çıkarıp kulağınızın yanından

at a time out of the water, past your ear, and then back around.

geçiriyorsunuz ve sonra geri dönüyorsunuz.

So you're making these big circles with your arms one at a time.

Yani bu büyük daireleri kollarınızla birer birer yapıyorsunuz.

And that's backstroke.

Ve bu sırtüstü.

And your feet, again, are just kicking.

Ve ayakların yine tekmeliyor.

This is quite a relaxing stroke.

Bu oldukça rahatlatıcı bir hareket.

Except for the part where you are getting close to the end of the

Boyun sonuna yaklaştığınız

length and you are not quite sure where the edge of the pool is.

ve havuzun kenarının nerede olduğundan tam olarak emin olmadığınız kısım hariç.

So there's that nervousness of whether you are going to bang your head on

Yani kafanızı havuzun kenarına mı vuracaksınız

the edge of the pool or hit your hand against the edge of the pool.

yoksa elinizi havuzun kenarına mı vuracaksınız gibi bir gerginlik var.

So I always feel a little bit nervous at that point, but otherwise

Bu yüzden o noktada her zaman biraz gergin hissediyorum, ama bunun dışında

it's quite a relaxing stroke.

oldukça rahatlatıcı bir vuruş.

Now, if you are a super duper keen swimmer, then you

Şimdi, eğer süper kandırılan keskin bir yüzücüyseniz, o zaman

may have tried butterfly.

kelebek denemiş olabilirsiniz.

Butterfly is one of those strokes that's so hard, takes so much energy

Kelebek, o kadar zor olan, o kadar çok enerji

and knowledge of the technique that if anyone swims the butterfly stroke in a

ve teknik bilgisi gerektiren vuruşlardan biridir ki, eğer biri

public pool, everyone else is aware of it.

halka açık bir havuzda kelebek vuruşunda yüzerse, herkes bunun farkındadır.

Everyone else stops and gawps at the person doing butterfly.

Diğer herkes durur ve kelebek yapan kişiye bakar.

And it's such a big deal doing a butterfly to be able to do it properly

Ve bunu düzgün bir şekilde yapabilmek için bir kelebek yapmak o kadar büyük bir mesele

that I'm so nervous to even try it in front of other people because I would

ki, bunu diğer insanların önünde denemek bile o kadar gerginim çünkü

probably just look like I'm drowning.

muhtemelen boğuluyormuş gibi görüneceğim.

So I might alert the lifeguard and cause a fuss.

Böylece cankurtaranı uyarabilir ve ortalığı karıştırabilirim.

But, you know, everyone's watching you and when you are a complete beginner at

Ama, bilirsiniz, herkes sizi izliyor ve bir şeyde tamamen acemi, tamamen acemi olduğunuzda

something, a complete novice, you don't want everyone watching you as you fail.

, başarısız olurken herkesin sizi izlemesini istemezsiniz.

So it's one of those things that if I'm with lots of friends, I'm feeling

Pek çok arkadaşımla beraberken hissettiğim şeylerden biri de bu.

confident, then I might give it a go.

güveniyorum, o zaman deneyebilirim.

But I generally don't feel confident enough to try.

Ama genellikle deneyecek kadar kendime güvenmiyorum.

Now when I was researching this podcast and looking for the correct terms for

Şimdi bu podcast'i araştırırken ve

these strokes, just to make sure that I have been using the right terms all

bu vuruşlar için doğru terimleri ararken, sırf hayatım boyunca doğru terimleri kullandığımdan emin olmak için

my life, I learned about a different stroke that I've never heard of before,

, daha önce hiç duymadığım farklı bir vuruş öğrendim

and it's called the side stroke where you are lying on your side, you have

ve bu yan vuruş denilen, yan yattığınız,

your head turned up out of the water, your lowest arm, the one that's nearest

başınız sudan dışarı çıkmış, alt kolunuz,

the bottom of the pool is out ahead of you and you are kind of gliding.

havuzun dibine en yakın olan önünüzde ve bir nevi süzülüyorsunuz.

And you are propelling yourself with a kick and a push with your arm, but

Ve kolunuzla bir tekme ve itme ile kendinizi itiyorsunuz, ama

you are always on your side, and this is known as a resting stroke, that's

her zaman yanınızdasınız ve bu dinlenme vuruşu olarak biliniyor, bu

good for, you know, if you are in trouble in the water, you need to rest.

iyi, bilirsiniz, suda başınız beladaysa, ihtiyacınız var dinlenmek.

Maybe you're not such a confident swimmer and you are in trouble.

Belki de kendine güvenen bir yüzücü değilsin ve başın belada. Bu

This is a good way to continue to glide and propel yourself through

, vücudunuzu dinlendirirken süzülmeye ve suda ilerlemeye devam etmenin iyi bir yoludur

the water while resting your body.

.

I've never heard of it before, but it looks really interesting,

Daha önce hiç duymadım ama gerçekten ilginç görünüyor,

so I might have to try that one.

bu yüzden onu denemem gerekebilir.

Okay, so let's talk about pools in the UK.

Tamam, İngiltere'deki havuzlar hakkında konuşalım.

I said the majority of pools are indoor pools and often people learn

Havuzların çoğunun kapalı havuz olduğunu ve insanların genellikle

how to swim here through school, they'll go and use the public pools,

okul aracılığıyla burada yüzmeyi öğrendiklerini, gidip halka açık havuzları kullanacaklarını

and that's my experience, when I was at school, we would go to the local

söyledim ve bu benim deneyimim, ben okuldayken, yerel

public pool and they're not fancy.

halka açık havuza giderdik ve süslü değiller.

There's definitely a smell of like mildew and mould in some of the corners.

Bazı köşelerde kesinlikle küf ve küf kokusu var.

The water is heavily chlorinated.

Su çok klorlu.

So there's a lot of chlorine being used to clean the water, and this is quite typical

Suyu temizlemek için çok fazla klor kullanılıyor ve bu,

of pools, to be cleaned with chlorine.

klorla temizlenen havuzlar için oldukça tipik bir durum.

But some, some fancy pools use different methods these days.

Ama bazıları, bazı süslü havuzlar bugünlerde farklı yöntemler kullanıyor.

I think the pool in my local gym actually uses UV filters, so they use

Sanırım yerel spor salonumdaki havuz aslında UV filtreleri kullanıyor, bu yüzden

like sunlight to clean the water, which I thought was interesting and very

suyu temizlemek için güneş ışığı gibi kullanıyorlar , bence bu ilginç ve çok

nice because chlorine stings your eyes.

güzeldi çünkü klor gözlerinizi yakıyor.

Stings your eyes something rotten.

Gözlerini çürümüş bir şey sokar.

But when the water is cleaned with UV filters, it doesn't have that awful

Ama su UV filtreleri ile temizlendiğinde o korkunç

chemical smell or irritation to your skin.

kimyasal kokuyu ya da cildinizi tahriş etmez .

So in most pools there are segregated changing rooms.

Bu nedenle çoğu havuzda ayrılmış soyunma odaları vardır.

It depends on the pools.

Havuzlara göre değişir.

Some of them have one big open changing area, one for men, one for women, and

Bazılarının büyük bir açık soyunma alanı vardır, biri erkekler, diğeri kadınlar içindir ve bir

you'll just have lots of wooden benches, maybe some hooks to hang your things on.

sürü ahşap bankınız, belki de eşyalarınızı asmak için birkaç kancanız olur.

Other places will have not segregated areas for men and

Diğer yerlerde erkekler ve kadınlar için ayrılmış alanlar olmayacak

women, but they will have cubicles.

, ancak bölmeler olacak. Bu yüzden

So it'll just be one big changing area with lots and lots of cubicles

, üzerinizi değiştirebileceğiniz kendi küçük özel alanınıza sahip olabilmeniz için

so you can have your own little private space to get changed.

çok sayıda kabinin olduğu büyük bir soyunma alanı olacak

Often they are a little bit too small.

. Genellikle biraz fazla küçüktürler.

There's hardly any room to get your clothes on and off.

Giysilerinizi giyip çıkarmak için neredeyse hiç yer yok.

But you know, you manage, and then there will always be some form of

Ama bilirsin, idare edersin ve sonra soyunma odalarının hemen yanında

locker area just by the changing rooms.

her zaman bir tür soyunma alanı olacaktır .

And lockers will either be something you have to put money into, so you'll

Ve kilitli dolaplar ya içine para koymanız gereken bir şey olacak, bu yüzden

need to have a loose coin, like a pound or a 50 pence piece or something,

bir pound ya da 50 peni ya da başka bir şey gibi başıboş bir madeni paraya ihtiyacınız olacak

and you put that in and it will release the key and allow you to lock.

ve onu koyacaksınız ve anahtarı serbest bırakacak ve size izin verecek. kilit.

Since the pandemic, coins have become less, well, they're not as

Pandemiden bu yana madeni paralar azaldı, pekala,

much in use these days, so lots of places have been moving to remove

bu günlerde pek kullanılmıyorlar, bu nedenle pek çok yer madeni para gerektiren mekanizmaları

mechanisms that require coins.

kaldırmak için hareket ediyor

So like parking meters and lockers that require coins are just problematic

. Yani bozuk para gerektiren parkmetreler ve kilitli dolaplar sadece sorunlu

because people don't carry money anymore.

çünkü insanlar artık para taşımıyor.

So sometimes you will have a key that doesn't require any money.

Yani bazen hiç para gerektirmeyen bir anahtarınız olur.

So it's just a key that has a band that you then put around your wrist or your

Yani bu sadece bir bandı olan bir anahtar, sonra bileğinize veya ayağınıza geçiriyorsunuz

foot and, you know, you just take the key.

ve, bilirsiniz, anahtarı alıyorsunuz. Ya da içeri girdiğinizde size verilen

Or they might have like a little digital system where you have a band

bir bandın olduğu küçük bir dijital sisteme sahip olabilirler

that you are given when you go in.

.

So when you pay you're given a band and then you press that against any

Yani ödeme yaptığınızda size bir bant verilir ve sonra onu

of the open lockers, and then that locks your locker and then you just

açık dolaplardan herhangi birine bastırırsınız ve sonra bu, cihazınızı kilitler. dolap ve sonra

have to remember which one was yours.

hangisinin senin olduğunu hatırlaman gerekiyor.

We have had it before where we've come out of a swimming pool with the children and

Daha önce çocuklarla bir yüzme havuzundan çıktığımızda ve

not remembered which locker was ours, and you're just walking around pressing your

hangi dolabın bizim olduğunu hatırlamadığımızda, bilekliğinizi her bir dolaba bastırarak dolaşıp

wristband against every single locker, trying to find the one that's yours.

size ait olan dolabı bulmaya çalışırken yaşadık.

Anyway, so you have your changing rooms, then you have your lockers.

Her neyse, soyunma odalarınız var, sonra dolaplarınız var.

Then some places will get you to walk through a cold pool of water, so a

Sonra bazı yerler sizi soğuk bir su havuzundan geçirir, yani bir

little like puddle of water, and this is to clean your feet before you go in,

küçük bir su birikintisi gibi, bu da içeri girmeden önce ayaklarınızı temizlemek için

and there will also be a shower section that you walk through because one of the

ve ayrıca içinden geçeceğiniz bir duş bölümü olacak çünkü

rules here is to shower before you enter.

buradaki kurallardan biri de girmeden önce duş almak.

Not everybody does it.

Herkes yapmaz.

I have noticed some people will just happily walk straight in,

Bazı insanların mutlu bir şekilde doğruca içeri gireceğini fark ettim,

say, I'm not cleaning my body.

vücudumu temizlemiyorum.

But yes, we try and treat our pools like a shared body of

Ama evet, havuzlarımızı küvet yerine ortak bir su kütlesi gibi ele almaya çalışıyoruz

water rather than a bathtub.

.

It's not a bathtub.

Küvet değil.

You're not here to clean your body, clean your body before you get in.

Buraya vücudunuzu temizlemek için gelmediniz, içeri girmeden önce vücudunuzu temizleyin.

So let's talk about some other rules that we have in the UK.

O halde Birleşik Krallık'ta uyguladığımız diğer bazı kurallardan bahsedelim.

I'm sure they're going to be shared rules across the world, but in case

Eminim dünya çapında ortak kurallar olacaklar, ama eğer

they're not, let me touch on them.

değilseler de onlara değinmeme izin verin.

Children must be supervised.

Çocuklar gözetim altında tutulmalıdır.

So I'm not sure if there's an actual age limit, but generally children should

Bu nedenle, gerçek bir yaş sınırı olup olmadığından emin değilim, ancak genellikle

be supervised for obvious reasons.

bariz nedenlerle çocuklar denetlenmelidir.

Once they are competent swimmers, obviously it makes it a little bit

Becerikli yüzücüler olduklarında, tabii ki bu biraz daha kolaylaşır

easier, but if they are not competent, if they can't swim, then an adult

, ancak eğer becerikli değillerse, yüzemiyorlarsa, o zaman

must be there with them in the pool.

havuzda yanlarında bir yetişkinin olması gerekir.

There's also a rule for babies.

Bebekler için de bir kural var.

So if your child is not potty trained, then they must wear

Bu nedenle, çocuğunuz lazımlık eğitimi almamışsa,

proper swim nappies in the pool.

havuzda uygun yüzücü bezi kullanmalıdır .

So these, these swim nappies, when you are a first time

Yani bunlar, bu yüzücü bezleri, ilk kez ebeveyn olduğunuzda

parent, they can catch you out.

, sizi yakalayabilirler.

You put the nappy on them believing it acts just like any ordinary nappy.

Sıradan bir bebek bezi gibi davrandığına inanarak bezi onlara giydirirsiniz.

But it doesn't, a swim nappy will hold debris, if you know what I mean.

Ama öyle değil, ne demek istediğimi anlıyorsan yüzücü bezi artıkları tutacaktır.

But it will not hold liquid.

Ancak sıvı tutmayacaktır.

I mean, it makes sense, right?

Demek istediğim, mantıklı, değil mi?

You don't want to get into the water and your nappy soak up the pool water,

Suya girmek istemezsiniz ve bebek beziniz havuz suyunu emer,

and so you've got this huge nappy that's no good for anything weighing

bu yüzden hiçbir işe yaramayan bu kocaman bezin ağırlığını kaldırmaz

you down, pulling your child to the bottom of the pool so they don't hold

, çocuğunuzu havuzun dibine çeker, böylece onlar da tutmaz. Yüzme

water, which is a problem if you put your swim nappy on your child too early.

bezini çocuğunuza çok erken giydirirseniz bu sorun olabilir.

For example, if you're at home thinking, I'll get us ready for swimming, I'll

Örneğin, evdeyseniz, ben bizi yüzmeye hazırlarım,

put my child in their swimwear straight away, and then all I have to do is

çocuğuma hemen mayosunu giydiririm ve sonra tek yapmam gereken

take off their coat and their shoes and we can go straight into the pool.

montunu ve ayakkabılarını çıkarmak olur ve biz yaparız. direk havuza git

But then you've got to do the drive from home to the pool and get through

Ama sonra evden havuza gitmeniz ve

the reception area and into the pool.

resepsiyon alanından geçerek havuza girmeniz gerekir.

And if you don't realise that these swim nappies don't hold water and your

Ve bu yüzücü bezlerinin su tutmadığını ve çocuğunuzun çişini yaptığını bilmiyorsanız

child has a wee, then you're gonna have a little puddle to deal with.

, o zaman uğraşmanız gereken küçük bir su birikintisi olacaktır.

So children who are not potty trained must wear swim nappies.

Bu nedenle, lazımlık eğitimi olmayan çocuklar yüzücü bezi kullanmalıdır.

In terms of swimwear, swimwear is required.

Mayo açısından, mayo gereklidir.

You can't go in there in your ordinary clothes.

Oraya sıradan kıyafetlerinle giremezsin.

You have to be wearing a swimming costume or a bikini, or for chaps, you might be

Yüzme kostümü veya bikini giyiyor olmalısınız veya erkekler için

wearing swim shorts or swimming trunks.

mayo veya mayo giyiyor olabilirsiniz.

We often also talk about wearing Speedos.

Sık sık Speedo giymekten de bahsederiz.

When we say Speedos, we might be referring to the brand Speedo, but

Speedos dediğimizde, Speedo markasına atıfta bulunuyor olabiliriz, ancak

often we are just referring to what are lovingly called budgie smugglers,

genellikle sadece muhabbet kuşu kaçakçıları olarak adlandırılan ve

which is a slang term for Speedos.

Speedo'lar için argo bir terim olan

So these very tight briefs that men wear for swimming, they are Speedos, just in

kişilere atıfta bulunuyoruz . Erkeklerin yüzerken giydiği bu çok dar külotlar,

the same way that we use the brand name Hoover to talk about vacuum cleaners.

tıpkı elektrikli süpürgeler hakkında konuşmak için Hoover markasını kullanmamız gibi, Speedo'lardır

Even if a vacuum cleaner is not the Hoover brand, it might be a

. Bir elektrikli süpürge Hoover markası olmasa bile Dyson elektrikli süpürge olabilir

Dyson vacuum cleaner, but we might still refer to it as a Hoover.

ama yine de Hoover olarak anabiliriz. Bu , belirli bir şeyle

It's just one of those brand names that has become synonymous

eşanlamlı hale gelen marka isimlerinden sadece biri

with that particular thing.

.

So these budgie smuggler type swim briefs are known as Speedos.

Yani bu muhabbet kuşu kaçakçısı tipi yüzücü külotları Speedos olarak bilinir.

Okay, other rules.

Tamam, diğer kurallar.

Very simple.

Çok basit.

Don't run, no running at the side of the pool.

Koşmayın, havuz kenarında koşmak yok.

You don't want to slip and bang your head as you, as you

Beceriksizce havuza düşerken

fall clumsily into the pool.

kayıp kafanızı çarpmak istemezsiniz .

No shouting.

Bağırmak yok.

No food, no drink, no photography, which is understandable, people

Yiyecek yok, içecek yok, fotoğraf yok, bu anlaşılabilir bir şey, insanlar

are wearing their skimpies, they've got a lot of skin on show.

cimri iç çamaşırlarını giymişler, teşhirde çok fazla tenleri var.

They don't want people taking photographs of them.

İnsanların fotoğraflarını çekmesini istemiyorlar.

But if you've got little ones, then it's really sad when you're not

Ama eğer küçükleriniz varsa,

allowed to film them in the water, 'cause they look so cute in the water.

onları suda çekmenize izin verilmemesi gerçekten üzücü çünkü suda çok sevimli görünüyorlar.

Anyway, no rough play, so no fighting, no dunking.

Her neyse, kaba oyun yok, yani kavga yok, smaç yok.

When I was younger, oh, my brothers used to love trying to dunk me under the water.

Ben daha gençken, ah, erkek kardeşlerim beni suyun altına sokmaya bayılırdı.

I hated it.

Ondan nefret ettim.

But you're not allowed to do it really in public pools.

Ama bunu gerçekten halka açık havuzlarda yapmanıza izin verilmiyor.

You will incite the wrath of the lifeguard.

Cankurtaran gazabını kışkırtacaksınız.

They will blow their whistle hard and tell you off for misbehaving

Sert düdük çalarlar ve yaramazlık yaptığınız için sizi azarlarlar

because that's what lifeguards do.

çünkü cankurtaranların yaptığı budur.

If they see you doing something you shouldn't be doing, they blow

Senin yapmaman gereken bir şey yaptığını görürlerse

their whistle and they shake their finger, they wag their finger at you.

düdük çalarlar, parmaklarını sallarlar, sana parmaklarını sallarlar.

No dunking, no rough play.

Smaç yok, kaba oyun yok.

Another obvious one is no going to the toilet in the pool, so don't wee in the

Bir diğer bariz olan ise havuzda tuvalete gidilmemesi yani havuza çiş yapmayın

pool, guys, go to use the actual toilets.

arkadaşlar gidin gerçek tuvaletleri kullanın.

Although the toilets in a swimming pool area tend to be horrid because

Bir yüzme havuzu alanındaki tuvaletler sırılsıklam oldukları için korkunç olma eğiliminde olsalar da

they're soaking wet, there's water everywhere and you just don't know.

, her yerde su var ve siz anlamıyorsunuz.

Is it pool water?

Havuz suyu mu?

Has someone missed the target and weed on the seat.

Birisi hedefi ıskaladı ve koltukta ot mu kaldı?

And then there's usually wet tissue paper everywhere, isn't there?

Ve sonra genellikle her yerde ıslak kağıt mendil olur, değil mi?

It's just, it's just a mess.

Sadece, sadece bir karmaşa.

An absolute mess.

Mutlak bir karmaşa.

Anyway, I'm complaining a lot about swimming, aren't I?

Her neyse, yüzmekten çok şikayetçiyim, değil mi?

Another rule is no bombing.

Başka bir kural bombalama olmamasıdır.

So to dive bomb is when you jump and you bring your knees up to your chest

Yani dalış bombası, zıpladığınızda ve dizlerinizi göğsünüze çekip sanki

and hold onto your knees as if you are a ball, and then you, when you

bir topmuşsunuz gibi dizlerinizi tuttuğunuzda ve sonra

hit the water, You make a huge splash.

suya çarptığınızda büyük bir sıçrama yaptığınız zamandır.

This is called bombing, dive bombing, so don't dive bomb.

Buna bombalama, dalış bombalaması denir, bu yüzden bomba dalışı yapmayın.

It's dangerous.

Tehlikeli.

No diving in the shallow end.

Sığ uçta dalış yapılmaz.

I don't know if I've already mentioned that.

Bundan daha önce bahsettim mi bilmiyorum.

The shallow end is the end of the pool that is not very deep.

Sığ uç, havuzun çok derin olmayan ucudur.

You can normally stand up in the shallow end.

Normalde sığ uçta ayağa kalkabilirsiniz.

The shallow end is where the children and the non-swimmers should congregate.

Sığ uç, çocukların ve yüzme bilmeyenlerin bir araya gelmesi gereken yerdir.

And opposing the shallow end is the deep end.

Ve sığ ucun karşısında derin uç vardır.

Okay, so you swim from the shallow end over to the deep end.

Tamam, yani sığ uçtan derin uca yüzüyorsunuz.

Only competent swimmers are allowed in the deep end, and you can only dive

Derin uçta yalnızca yetkin yüzücülere izin verilir ve yalnızca

from the deep end if diving is allowed.

dalışa izin veriliyorsa derin uçtan dalış yapabilirsiniz.

Some pools don't allow diving.

Bazı havuzlar dalışa izin vermemektedir.

Some pools actually have diving boards and diving platforms, so

Bazı havuzlarda aslında dalış tahtaları ve dalış platformları vardır, bu nedenle

you could do some proper diving.

düzgün bir dalış yapabilirsiniz.

If you want everyone to look at you, hopefully you won't belly flop, which is

Herkesin size bakmasını istiyorsanız, umarım göbekten düşmezsiniz ki bu

very painful and quite dangerous actually.

aslında çok acı verici ve oldukça tehlikelidir.

If you try to dive and you do it wrong and you end up belly flopping.

Dalmaya çalışırsan ve yanlış yaparsan, sonunda göbek düşersin.

Belly flopping is when you hit the water with like your body is kind of

Göbek sallama, suya sanki vücudunuz suya karşı yataymış

horizontal against the water, so all of your body hits the water at the same

gibi vurduğunuzda , yani tüm vücudunuz aynı

time and it makes a big smack sound.

anda suya vurur ve büyük bir şaplak sesi çıkarır.

And it can be quite dangerous.

Ve oldukça tehlikeli olabilir.

It can cause some damage, but it's painful, mostly, and embarrassing, if

Bir miktar hasara neden olabilir, ancak bunun gibi şeylerden utanırsanız

you get embarrassed by things like that.

, çoğunlukla acı verici ve utanç vericidir

So the other rule would be only swim in the designated areas.

. Yani diğer kural sadece belirlenmiş alanlarda yüzmek olacaktır.

Often public pools are sectioned off, so there'll be a a section

Genellikle halka açık havuzlar bölümlere ayrılmıştır, bu nedenle

that's for swimmers only.

yalnızca yüzücüler için bir bölüm olacaktır.

So you'll find that there are a few lanes that have been sectioned off with

Böylece , ciddi yüzücüler için alanlar olduğunu herkese işaret etmek için iple

rope to signal to everyone these are the areas for the serious swimmers.

ayrılmış birkaç şerit olduğunu göreceksiniz . Ve gittiğim bazı havuzlar,

And some of the pools that I go to, they'll actually put signs up

hangi kulvara gireceğinizi bilmeniz için

saying fast lane and slow lane, or fast swimming, slow swimming so

hızlı şerit ve yavaş şerit veya hızlı yüzme, yavaş yüzme diyen

that you know which lane to go in.

tabelalar asacaklar

And then they'll be the free swimming area.

. Ve sonra bunlar serbest yüzme alanı olacak .

A lot of swimming pools will also have designated times for families.

Birçok yüzme havuzunun da aileler için belirlenmiş saatleri olacaktır.

So if you like to take your children swimming, it's always best to check

Bu nedenle, çocuklarınızı yüzmeye götürmeyi seviyorsanız,

that there is what we would call open swim or family swim times.

açık yüzme veya aile yüzme saatleri dediğimiz zamanların olup olmadığını kontrol etmek her zaman en iyisidir.

A rule that I always found quite funny, if I see it on the rule

Her zaman oldukça komik bulduğum bir kural, eğer onu kural tahtasında görürsem

board, is no heavy petting.

, aşırı sevişme değildir.

This basically means like no kissing and fondling each other in the pool.

Bu temelde havuzda öpüşmemek ve birbirini okşamamak anlamına gelir.

If you are there with your lover, your boyfriend or your girlfriend, and you

Eğer sevgiliniz, erkek arkadaşınız veya kız arkadaşınızla birlikteyseniz ve

are getting a little bit frisky in the pool, it's not appropriate guys.

havuzda biraz hareketleniyorsanız, bu uygun değil beyler.

Keep that to yourselves.

Bunu kendine sakla.

Don't do it in the pool.

Havuzda yapmayın.

You will have the lifeguard blowing the whistle.

Cankurtaran düdüğü çalacak.

So don't do it.

O yüzden yapma.

Keep your hands to yourself.

Ellerine hakim ol.

So I talked about swimwear briefly, but the other things that you might

Bu yüzden kısaca mayodan bahsettim ama

take with you are a swimming cap.

yanınıza alabileceğiniz diğer şeyler bir bone.

You might like to don a beautiful swimming cap.

Güzel bir yüzme şapkası takmak isteyebilirsiniz.

I've got a big purple one that I look very silly in when I wear it.

Giydiğimde çok aptalca göründüğüm büyük mor bir tane var.

But it's good to protect your hair, especially when you have lots of long

Ama saçlarınızı korumakta fayda var, özellikle benim gibi çok uzun saçlarınız varsa

hair like I do, and I think it also makes you a little faster in the pool

ve bence bu sizi havuzda biraz daha hızlı yapıyor,

if you don't have the drag of your hair.

eğer saçınızı sürüklemiyorsa.

Not that I'm timing myself these days.

Bugünlerde kendime zamanlama yaptığımdan değil.

Then of course, you will need goggles if you're doing some serious swimming

O zaman tabii ki ciddi bir şekilde yüzüyorsanız gözlüğe ihtiyacınız olacak.

or if you're playing with the children and you are messing around, diving

ya da çocuklarla oynuyorsanız ve ortalığı karıştırıyorsanız,

under the water, trying to retrieve toys from the bottom of the pool, then

suyun altına dalıyorsanız, havuzun dibinden oyuncakları almaya çalışıyorsanız, o zaman

you're going to need your goggles so you can see, and so that you don't get

görebilmeniz için gözlüğünüze ihtiyacınız olacak.

really sore eyes from all the chlorine.

Tüm klordan gözleri gerçekten ağrıyor .

You might also need to take buoyancy aids.

Ayrıca yüzdürme yardımcıları almanız gerekebilir.

To be buoyant is to float, to pop up to the top of the water.

Yüzer durumda olmak, suyun üstüne çıkabilmek, yüzebilmektir.

So buoyancy aids are things that help you to float.

Yani yüzdürme yardımcıları, yüzmenize yardımcı olan şeylerdir.

The most common buoyancy aid is armbands.

En yaygın kaldırma yardımcısı kol bantlarıdır.

So these inflatable armbands that children wear.

Yani çocukların giydiği bu şişirilebilir kolluklar.

These days there are lots of other options for buoyancy with children,

Bu günlerde çocuklarla yüzerlik için pek çok başka seçenek var,

so you have like different types of jackets that you can put on, which I

bu yüzden giyebileceğiniz farklı türde ceketler var,

prefer actually, because I think it, rather than making them float from

aslında bunu tercih ediyorum, çünkü bence onları kollarından uçurmaktan çok

their arms, they are floating from their core, from their chest, and I

, havada süzülüyorlar. çekirdeklerinden, göğüslerinden ve bence

think that's much more appropriate to help them to learn how to swim.

bu onların yüzmeyi öğrenmelerine yardımcı olmak için çok daha uygun.

There are also kind of like backpack buoyancy aids that they can wear.

Ayrıca giyebilecekleri sırt çantası gibi yüzdürme yardımcıları da vardır.

Some really fun ones shaped like shark fins and crocodile fins.

Köpekbalığı yüzgeçleri ve timsah yüzgeçleri gibi bazı gerçekten eğlenceli olanlar.

They're quite fun.

Oldukça eğlenceliler.

And you might also need a foot protector.

Ayrıca bir ayak koruyucusuna da ihtiyacınız olabilir.

If you have something like a verruca or a wart or something

Siğil veya siğil gibi bir şeyiniz varsa veya bulaşıcı veya sızıntı yapan

that is infectious or seeping.

bir şeyiniz varsa .

If it's open, if it's an open wound, then you'll need to protect that.

Açıksa, açık bir yaraysa, onu korumanız gerekir.

So some people wear these kinds of like socks.

Yani bazı insanlar bu tür çoraplar giyerler.

Special kind of swim socks or verruca socks, if that's a word, actually.

Aslında özel bir tür yüzücü çorabı ya da siğil çorabı.

I don't know if that's a term that we actually use, verruca socks, but

Bu aslında kullandığımız bir terim mi bilmiyorum, siğil çorabı ama

they are special socks to protect your feet and protect everybody

ayaklarınızı korumak ve siğil varsa diğer

else if you do have verrucas.

herkesi korumak için özel çoraplar

Now if you are with children or learners, there will be some

. Şimdi, çocuklarla veya öğrencilerle birlikteyseniz,

equipment that you could also take.

yanınıza alabileceğiniz bazı ekipmanlar olacaktır.

You might take a kickboard, which I've always known as a float.

Her zaman bir şamandıra olarak bildiğim bir kickboard alabilirsin.

But sometimes it's referred to as a kickboard.

Ancak bazen kickboard olarak anılır.

I think kickboards, more specifically, have little handholds in the board.

Bence kickboard'ların, daha spesifik olarak, tahtada çok az tutamağı var.

But this is basically like a piece of foam shaped like a square or a rectangle, and

Ama bu temel olarak kare veya dikdörtgen şeklinde bir köpük parçası gibidir ve

you hold it in your hands and you push it out in front of you, almost like you

onu ellerinizde tutarsınız ve sanki yardım için biraz üzerine eğiliyormuşsunuz

are leaning on it a little bit for aid.

gibi önünüze doğru itersiniz .

And then you kick your feet.

Ve sonra ayaklarını tekmeliyorsun.

So you use this when you're learning how to swim.

Yani yüzmeyi öğrenirken bunu kullanıyorsun.

With children, you might put it under their chests to give their chest a little

Çocuklarla birlikte, suda nasıl tekme atılacağını ve özgüvenli olmayı öğrenirken

bit of buoyancy while they're learning how to kick and be confident in the water.

göğüslerine biraz kaldırma kuvveti vermek için göğüslerinin altına koyabilirsiniz

Recently, pool noodles have become very popular.

. Son zamanlarda havuz erişteleri çok popüler hale geldi.

We have two pool noodles in our house, pool noodles.

Evimizde iki tane havuz eriştesi var, havuz eriştesi.

It's quite a mouthful actually.

Aslında oldukça ağız dolusu.

Pool noodles are quite useful for a number of things.

Havuz erişteleri birçok şey için oldukça faydalıdır.

You can put them across your chest and rest your arms over them.

Onları göğsünüzün üzerine koyabilir ve kollarınızı üzerlerine yaslayabilirsiniz.

Or you can treat it like a horse.

Ya da ona bir at gibi davranabilirsin.

We play horsey with it, so you put it between your legs and then it is like

Onunla at gibi oynarız, bu yüzden onu bacaklarının arasına koyarsın ve sonra sanki

a U-shape comes up to your chest and the bit up behind you, and you ride

bir U şekli göğsüne gelir ve biraz arkana gelir ve

it like a horse and you, you know, sing nursery rhymes with the children.

ona bir at gibi binersin ve sen, bilirsin, tekerlemeler söylersin çocuklarla

You can pull your child along with the pool noodle or you know, play around,

Çocuğunuzu havuz eriştesiyle birlikte çekebilirsiniz ya da bilirsiniz,

bash each other on the heads with them.

onlarla oyun oynayabilir, birbirinizin kafasına vurabilirsiniz.

They are very useful for swimming.

Yüzmek için çok faydalıdırlar.

And then of course there are all sorts of different toys and watering

Ve tabii ki,

cans and rubber ducks that you might like to take along to the pool to

çocuklarla havuz zamanının tadını çıkarmak

enjoy some pool time with the kids.

için havuza götürmek isteyebileceğiniz her türden farklı oyuncak, sulama tenekeleri ve lastik ördekler

Now let's move on.

var. Şimdi devam edelim.

Let's move away from the equipment and move on to talk

Ekipmandan uzaklaşalım ve

about some fun and interesting facts about swimming in the UK.

Birleşik Krallık'ta yüzme hakkında bazı eğlenceli ve ilginç gerçeklerden bahsedelim.

Fact number one, swimming made its debut at the Olympic Games in 1896, and it's

Bir numaralı gerçek, yüzme 1896'da Olimpiyat Oyunlarında ilk kez sahneye çıktı ve

been part of the Olympics ever since.

o zamandan beri Olimpiyatların bir parçası oldu.

The oldest public lido in the UK was built in 1815, and it's still going today.

İngiltere'deki en eski halka açık lido 1815'te inşa edildi ve bugün hala devam ediyor.

It's Cleveland Pools, which is in Bath.

Bath'ta bulunan Cleveland Havuzları.

Funnily enough, the city called Bath that has lots of Roman baths in it actually.

İşin garibi, aslında içinde çok sayıda Roma hamamı bulunan şehrin adı Bath.

But also is home to the oldest public lido.

Ama aynı zamanda en eski halka açık lidoya da ev sahipliği yapıyor.

Now since 1994, swimming and water safety has been a statutory element

Şimdi 1994'ten beri, yüzme ve su güvenliği İngiltere'de ulusal beden eğitimi müfredatının

of the national curriculum for physical education in England.

yasal bir unsuru olmuştur .

So if you go to school in the UK, then you are required to learn how to swim.

Yani Birleşik Krallık'ta okula giderseniz, yüzmeyi öğrenmeniz gerekir.

Each pupil must learn how to do the following.

Her öğrenci aşağıdakileri nasıl yapacağını öğrenmelidir. Zor

They must learn how to perform safe self rescue in difficult

su bazlı durumlarda güvenli kendi kendine kurtarmayı nasıl gerçekleştireceklerini öğrenmelidirler

water-based situations.

.

So that's things like learning how to float, learning how

Yani bu, nasıl yüzüleceğini öğrenmek, nasıl yapılacağını öğrenmek gibi şeyler.

to turn over in the water.

suda ters çevirmek.

So if you fall in the water, you can turn over and float on your back.

Yani suya düşerseniz, dönebilir ve sırt üstü yüzebilirsiniz.

Learn how to reach out and grab onto the side, and then

Uzanıp kenardan tutunmayı ve sonra

haul yourself out of the water.

kendinizi sudan çıkarmayı öğrenin.

Because that takes a little bit of doing, doesn't it?

Çünkü bunu yapmak biraz zaman alıyor, değil mi?

It's not that easy to get yourself out of the water if you are at the deep

En dipteyseniz ve basamak ya da korkuluk yoksa

end and there are no steps or rails.

kendinizi sudan çıkarmak o kadar kolay değil

Every student must be able to swim competently, confidently, and proficiently

. Her öğrenci , en az 25 metrelik bir mesafeyi

over a distance of at least 25 metres.

yetkin, güvenli ve ustalıkla yüzebilmelidir

So one length.

. Yani bir uzunluk.

And every student must use a range of strokes effectively, like front crawl.

Ve her öğrenci, ön tarama gibi bir dizi vuruşu etkili bir şekilde kullanmalıdır.

Backstroke and breaststroke.

Sırtüstü ve kurbağalama.

So obviously I failed in terms of this particular set of requirements

Açıkçası, bu belirli gereksinimler açısından başarısız oldum

'cause I wasn't able to do the front crawl when I left my school.

çünkü okuldan ayrıldığımda ön taramayı yapamadım.

Now the next fact is the Serpentine Swimming Club, which was founded in

Şimdi bir sonraki gerçek, 1864 yılında kurulan Serpentine Yüzme Kulübü,

1864, is one of the oldest swimming clubs in the UK and it hosts a very

Birleşik Krallık'ın en eski yüzme kulüplerinden biridir ve Noel Günü çok ünlü bir yüzme yarışına ev sahipliği yapar

famous swimming race on Christmas Day, and it's hosted in Serpentine Lake,

ve Hyde Park'ta bulunan Serpentine Gölü'nde düzenlenir.

which is in Hyde Park where members brave the cold for a traditional dip.

üyelerin geleneksel bir dalış için soğuğa göğüs gerdiği yer.

I love that phrase.

To brave the cold, it means you go out in the cold weather and you are braving it.

Bu cümleyi seviyorum.

Soğuğa göğüs germek, soğuk havada dışarı çıkmak ve buna göğüs germek demektir.

You are brave to tackle that cold weather.

Bu soğuk havanın üstesinden gelmek için cesursunuz.

And it's not just Serpentine Lake where this happens, there are a number

Ve bunun olduğu yer sadece Serpentine Gölü değil,

of traditions around the UK where people go, take off their clothes

Birleşik Krallık'ta insanların

in the coldest depths of winter, and plunge themselves into the sea

kışın en soğuk derinliklerinde kıyafetlerini çıkarıp büyük bir topluluk olarak kendilerini denize veya göllere attıkları bir dizi gelenek var

or into lakes as one big community.

.

Loads of people do it sometimes in fancy dress as well, but yeah, often

Bir sürü insan bazen bunu süslü elbiselerle yapıyor, ama evet, genellikle

raising money for charity or just because it's the tradition, everyone does it.

hayır işleri için para topluyor ya da sadece gelenek olduğu için herkes yapıyor.

They brave the cold.

Soğuğa göğüs gererler.

Anyway, so the Serpentine Swimming Club's, Christmas morning handicap,

Her neyse, Serpentine Yüzme Kulübü'nün Noel sabahı handikapı,

it's called a handicap, is swum over a hundred yard course, and

buna handikap deniyor, yüz yardadan fazla yüzüyor ve

they do it for the Peter Pan Cup.

bunu Peter Pan Kupası için yapıyorlar.

So that's the actual name of the race is the Peter Pan Cup.

Demek yarışın gerçek adı Peter Pan Kupası.

That's what they are competing for.

Bunun için yarışıyorlar.

Now, this race has been held every year since 1864.

Şimdi, bu yarış 1864'ten beri her yıl yapılıyor.

And in the early years it was customary for the winner to

Ve ilk yıllarda kazanana madalya verilmesi

be presented with a medal.

adettendi .

Then author JM Barry, do you know JM Barry?

O halde yazar JM Barry, JM Barry'yi tanıyor musunuz?

He is famous for writing Peter Pan.

Peter Pan'ı yazdığı için ünlüdür.

He became associated with the Christmas Day race in 1903.

1903'te Noel Günü yarışıyla ilişkilendirildi.

So it had already been going for quite a while by that point.

Yani o zamana kadar epey bir süredir devam ediyordu.

And then he became associated with it because he first donated the Peter Pan

Ve sonra , bir madalya yerine

Cup to be presented rather than a medal.

Peter Pan Kupasını takdim edilmek üzere ilk kez bağışladığı için onunla ilişkilendirildi

Now this coincided with his play debuting on the London stage.

. Şimdi bu, oyununun Londra sahnesine çıkışıyla aynı zamana denk geldi.

So his play, Peter Pan, made its debut on the London stage in 1903.

Böylece oyunu Peter Pan, 1903'te Londra sahnesinde ilk kez sahneye çıktı.

And like the fictional boy who never grew up, the race has

Ve hiç büyümeyen hayali çocuk gibi, yarış da

taken on a legendary appeal.

efsanevi bir cazibe kazandı.

JM Barry continued to present this cup to the winner every year up

JM Barry, her şeyin değiştiği 1932 yılına kadar

until 1932 when things changed.

bu kupayı her yıl kazanana sunmaya devam etti

Now the Serpentine Christmas Day race for the Peter Pan Cup is probably the oldest,

. Şimdi Peter Pan Kupası için Serpentine Noel Günü yarışı

continuously swum race in the world, having been raced every year since 1864.

, 1864'ten beri her yıl yarışılan, muhtemelen dünyanın en eski,

With the exception of 2020 when it was cancelled.

sürekli yüzen yarışıdır . İptal edildiği 2020 hariç.

We all know why, because of government regulations around the pandemic.

Salgınla ilgili hükümet düzenlemeleri nedeniyle hepimiz bunun nedenini biliyoruz.

And next to the Olympic 100 metre freestyle race is almost the only swimming

Ve Olimpik 100 metre serbest stil yarışının yanı sıra,

race reported on throughout the world, with the winner's name appearing in

kazananın adı

media from America through to Malaysia.

Amerika'dan Malezya'ya kadar medyada yer alan, dünya çapında bildirilen neredeyse tek yüzme yarışıdır.

So it's quite a big deal.

Yani bu oldukça büyük bir anlaşma.

Only members of the club can take part.

Sadece kulüp üyeleri katılabilir.

So if you are London based and you love swimming and you'd like to take part on

Londra'da yaşıyorsanız ve yüzmeyi seviyorsanız ve

Christmas Day, then head to the Serpentine Swimming Club and become a member.

Noel Günü'nde yer almak istiyorsanız Serpentine Yüzme Kulübü'ne gidin ve üye olun.

The final fact is the biggest and deepest pool in the world will

Son gerçek şu ki, dünyanın en büyük ve en derin havuzu olacak

be, it isn't yet, but it will be the Blue Abyss pool in the UK.

, henüz değil, ama Birleşik Krallık'taki Blue Abyss havuzu olacak. Yani bu İngiliz şirketi

So this UK company is going to build the world's biggest and deepest pool

, İngiliz astronot Tim Peak tarafından desteklenen yeni bir projede

in a new project that is being backed by a British astronaut, Tim Peak.

dünyanın en büyük ve en derin havuzunu inşa edecek

Now it's called the Blue Abyss.

. Şimdi adı Mavi Uçurum.

An abyss is an immeasurably deep gulf or great space.

Bir uçurum, ölçülemeyecek kadar derin bir uçurum veya büyük bir alandır.

You can't measure it.

Onu ölçemezsiniz.

It's just huge.

Sadece çok büyük.

So this is the Blue Abyss and it's going to be built in Cornwall, which is

Burası Blue Abyss ve İngiltere'nin güneybatısında güzel bir bölge

a beautiful area in southwest England.

olan Cornwall'da inşa edilecek

And this pool is going to hold 42 million litres of water.

. Ve bu havuz 42 milyon litre su alacak.

I mean, that's really hard to, how much is that, I don't know.

Yani, bu gerçekten zor, bu ne kadar, bilmiyorum.

It's a lot.

Bu çok fazla.

But it's equivalent to 17 Olympic size swimming pools, or, and this is good

Ama 17 olimpik yüzme havuzuna eşdeğer, ya da, ve bu

for the Brits, 168 million cups of tea.

İngilizler için iyi, 168 milyon bardak çay.

Can you imagine that?

Bunu hayal edebiliyor musun?

I still can't imagine it.

Hala hayal edemiyorum.

So this pool's going to be 50 metres deep and about, well, 50 metres long.

Yani bu havuz 50 metre derinliğinde ve yaklaşık 50 metre uzunluğunda olacak.

And 40 metres wide.

Ve 40 metre genişliğinde.

So it's gonna be huge and it's designed not for people to just go

Yani çok büyük olacak ve insanların öylece gidip

and pay a money and put on their buoyancy aids and have a splash around

para ödemeleri ve yüzdürme yardımcılarını takmaları ve etrafta

dunking each other and dive bombing.

birbirlerine smaç basıp dalış bombalamaları yapmaları için tasarlanmadı.

No, this place is not for the average swimmer.

Hayır, burası ortalama bir yüzücü için değil.

This is to stimulate, stimulate.

Bu teşvik etmek, teşvik etmektir.

This is to simulate, little slip of the tongue there.

Bu simüle etmek içindir, orada küçük bir dil sürçmesi.

This pool is designed to simulate extreme environments, so it will be set up for

Bu havuz, zorlu ortamları simüle etmek için tasarlanmıştır, bu nedenle

testing underwater technology, including sub-sea robotics and mini submersibles.

, deniz altı robotları ve mini dalgıçlar da dahil olmak üzere su altı teknolojisinin test edilmesi için kurulacaktır

The pool will also help to train astronauts and deep sea divers

. Havuz ayrıca astronotların ve derin deniz dalgıçlarının

with hyperbaric and hyperbaric.

hiperbarik ve hiperbarik ile eğitilmesine yardımcı olacaktır.

I don't know actually what the difference in pronunciation there is.

Aslında telaffuzdaki farkın ne olduğunu bilmiyorum.

Hypo, hyperbaric and hyperbaric chambers.

Hipo, hiperbarik ve hiperbarik odalar.

So hyperbaric, h y p e r baric means there's greater or

Yani hiperbarik, hiper barik

higher than normal pressure.

, normalden

So the pressure is greater, whereas hypobaric, H Y P O baric,

daha yüksek veya daha yüksek basınç olduğu anlamına gelir . Yani basınç daha fazladır, oysa hipobarik, HYPO barik,

there's less than normal pressure.

normalden daha az basınç vardır.

So it's all about pressure.

Yani her şey baskıyla ilgili.

So one is greater pressure than normal.

Yani biri normalden daha fazla baskı yapıyor.

One is less pressure than normal.

Biri normalden daha az basınçtır.

And they're also going to have microgravity suites as well.

Ayrıca mikro yerçekimi süitlerine de sahip olacaklar.

So it's gonna be a really technical, fascinating place to be.

Yani gerçekten teknik, büyüleyici bir yer olacak.

But unfortunately most of us common folk won't get a chance to see it.

Ama ne yazık ki biz sıradan insanların çoğu onu görme şansı bulamayacağız.

But very exciting that something so unique is coming to Cornwall.

Ama bu kadar benzersiz bir şeyin Cornwall'a gelmesi çok heyecan verici.

And 50 metres is a long way down.

Ve 50 metre çok uzun bir yol.

I have done some diving in my time and I did my deep sea diving

Zamanında biraz dalış yaptım ve

qualification thing that you have to do to be able to go on deeper dives.

daha derin dalışlar yapabilmek için yapmanız gereken derin deniz dalış kalifikasyonu yaptım.

I can't remember the depth.

Derinliği hatırlayamıyorum.

I think an ordinary dive, when you do your ordinary diving

Bence sıradan bir dalış, normal dalış eğitiminizi yaptığınızda

training, you can go to 12 metres.

12 metreye kadar çıkabiliyorsunuz.

But I think when you do your deep sea stuff, I think you can go to 30 metres.

Ama bence derin deniz işini yaptığında 30 metreye kadar gidebilirsin.

But, so 50 metres is crazy.

Ancak, yani 50 metre çılgınca.

It's, and it can be very dangerous.

Bu ve çok tehlikeli olabilir.

So you always have to be super careful.

Bu yüzden her zaman çok dikkatli olmalısın.

Anyway.

Her neyse.

Now we're getting onto a completely different topic.

Şimdi tamamen farklı bir konuya geçiyoruz.

I'm just scrolling now through my notes if you can hear my mouse.

Faremi duyabiliyorsanız, şimdi notlarım arasında geziniyorum.

And it seems we have come to the end of my notes.

Ve görünüşe göre notlarımın sonuna geldik.

So what I'm going to do now is go and create the bonus episode where I'm

Şimdi yapacağım şey, gidip

going to talk about 10 water-based, swim based idioms that are used in

günlük İngilizcede yaygın olarak kullanılan 10 su bazlı, yüzme temelli deyim hakkında konuşacağım

common day-to-day English language.

bonus bölümü oluşturmak.

And if you are a Plus member, then uh, make sure you check out the episode.

Ve eğer bir Plus üyesiyseniz, bölümü kontrol ettiğinizden emin olun.

Thank you so much for joining me, guys.

Bana katıldığınız için çok teşekkür ederim çocuklar.

I do hope you found today interesting.

Umarım bugünü ilginç bulmuşsundur.

If you did, remember to leave a review or a rating and don't forget

Yaptıysanız, bir inceleme veya derecelendirme bırakmayı unutmayın ve

to join me in the next episode.

bir sonraki bölümde bana katılmayı unutmayın.

Until next time, take care and goodbye.

Bir dahaki sefere kadar kendinize iyi bakın ve hoşçakalın.