Stop Freezing in English - Speak English Confidently

Hello everyone, and welcome to English Like a Native.

Herkese merhaba ve Yerli Gibi İngilizce'ye hoş geldiniz.

I'm Anna and today we're going to dive into a topic, that many

Ben Anna ve bugün birçok dil öğrenen kişinin bağlantı kurabileceği bir konuya dalacağız

language learners can relate to.

. Yıllarca öğrendikten sonra bile

That frustrating feeling of freezing up when you try to speak,

konuşmaya çalıştığınızda hissettiğiniz o sinir bozucu donma hissi

even after years of learning.

.

So you've been learning English for quite some time, you've put in the

Yani uzun bir süredir İngilizce öğreniyorsunuz, saatler harcıyorsunuz

hours, studied the grammar, practised your vocabulary, but when it comes

, dilbilgisi üzerinde çalışıyorsunuz, kelime dağarcığı üzerinde çalışıyorsunuz, ancak gerçekten konuşma zamanı geldiğinde

time to actually speak, you freeze.

donup kalıyorsunuz.

Does that sound familiar?

Bu tanıdık geliyor mu?

Don't worry.

Merak etme.

You're not alone.

Yalnız değilsin.

Feeling blocked when speaking a foreign language, is a common

Yabancı bir dil konuşurken engellenmiş hissetmek,

struggle for many learners and there are a few reasons why it happens.

birçok öğrenci için ortak bir sorundur ve bunun olmasının birkaç nedeni vardır.

First off, let's talk about the psychology behind it.

Öncelikle bunun arkasındaki psikolojiden bahsedelim.

When we're learning a new language, our brains can sometimes get overwhelmed

Yeni bir dil öğrenirken beynimiz bazen

with all the rules and vocabulary.

tüm kurallar ve kelimeler arasında bunalıma girebiliyor.

This overload can cause our minds to go blank when we try to speak.

Bu aşırı yük, konuşmaya çalıştığımızda zihnimizin boşalmasına neden olabilir.

Almost like a computer freezing up when it's running too many programs at once.

Aynı anda çok fazla program çalıştıran bir bilgisayarın donması gibi.

Then there's the fear of making mistakes.

Sonra hata yapma korkusu var.

Many of us are perfectionists, and we hate the thought of sounding

Birçoğumuz mükemmeliyetçiyiz ve

silly or getting something wrong.

aptalca görünme veya bir şeyleri yanlış anlama düşüncesinden nefret ediyoruz.

This fear can be so strong that it paralyses us, making

Bu korku o kadar güçlü olabilir ki bizi felce uğratır ve

it difficult to speak at all.

konuşmayı tamamen zorlaştırır.

Then there's the pressure of speaking in real-time.

Sonra gerçek zamanlı konuşmanın baskısı var.

When you're having a conversation, there's no time to pause and

Bir sohbet sırasında durup

think carefully about every word.

her kelimeyi dikkatlice düşünecek vaktiniz yoktur.

It can be overwhelming, unlike when we're writing and reading, speaking requires us

Yazma ve okuma zamanımızın aksine, bunaltıcı olabilir, konuşmak

to think on our feet and respond quickly.

kendi ayakları üzerinde düşünmemizi ve hızlı tepki vermemizi gerektirir.

This can be especially challenging if we're not used to it.

Eğer alışmazsak bu özellikle zorlayıcı olabilir.

And finally, there's the issue of confidence.

Ve son olarak güven meselesi var.

Even if you know the language well, it can be daunting to put yourself out there

Dili iyi bilseniz bile, kendinizi ortaya koyup

and speak to other English speakers.

İngilizce konuşan diğer kişilerle konuşmak

But fear not, there are plenty of ways to overcome these obstacles

göz korkutucu olabilir . Ancak korkmayın, bu engelleri aşmanın

and unlock your speaking potential.

ve konuşma potansiyelinizi ortaya çıkarmanın birçok yolu var.

First and foremost, embrace the power of positive visualisation.

Her şeyden önce, pozitif görselleştirmenin gücünü kucaklayın.

Take a moment each day to not only imagine yourself having a fluent

Her gün bir dakikanızı sadece akıcı bir İngilizce konuşma

conversation in English, but also to feel the emotions associated with success.

yaptığınızı hayal etmek için değil, aynı zamanda başarı ile ilişkili duyguları da hissetmek için ayırın .

Picture yourself speaking confidently, making jokes and connecting with others.

Kendinizden emin bir şekilde konuştuğunuzu, şakalar yaptığınızı ve başkalarıyla bağlantı kurduğunuzu hayal edin.

For example, imagine you're at a cafe, ordering your favourite coffee.

Örneğin, bir kafede olduğunuzu ve en sevdiğiniz kahveyi sipariş ettiğinizi hayal edin.

Visualise yourself effortlessly communicating your order and engaging

Siparişinizi zahmetsizce ilettiğinizi ve

in small talk with the barista.

baristayla sohbet ettiğinizi hayal edin.

By visualising the scene and also feeling the emotions, you're training

Sahneyi görselleştirerek ve aynı zamanda duyguları hissederek,

your brain to associate speaking English with positive feelings.

beyninizi İngilizce konuşmayı olumlu duygularla ilişkilendirecek şekilde

Next, let's talk about the power of active listening.

eğitiyorsunuz . Şimdi aktif dinlemenin gücünden bahsedelim.

The more you expose yourself to English in real-world contexts, the more natural

Kendinizi gerçek dünyadaki bağlamlarda İngilizceye ne kadar maruz bırakırsanız,

it will feel when it's your turn to speak.

konuşma sırası size geldiğinde o kadar doğal hissedeceksiniz.

For instance, try listening to English podcasts or audiobooks

Örneğin,

during your daily commute.

günlük işe gidip gelirken İngilizce podcast'leri veya sesli kitapları dinlemeyi deneyin.

Pay attention to the intonation, rhythm and pronunciation of the speakers.

Konuşmacıların tonlamasına, ritmine ve telaffuzuna dikkat edin.

This will not only make it easier for you to understand what you hear,

Bu sadece duyduklarınızı anlamanızı kolaylaştırmakla kalmayacak,

but it will also help you to get used to how people naturally talk.

aynı zamanda insanların doğal konuşma biçimlerine alışmanıza da yardımcı olacaktır.

And finally, let's address the importance of embracing mistakes.

Ve son olarak hataları benimsemenin önemine değinelim.

Remember, making mistakes is an essential part of the learning process.

Hata yapmanın öğrenme sürecinin önemli bir parçası olduğunu unutmayın.

Instead of viewing mistakes as failures, see them as valuable

Hataları başarısızlık olarak görmek yerine, onları

opportunities for growth.

büyüme için değerli fırsatlar olarak görün.

For example, imagine you're having a conversation with a native speaker and

Örneğin, anadili İngilizce olan biriyle sohbet ettiğinizi ve

you accidentally say the wrong word.

yanlışlıkla yanlış kelimeyi söylediğinizi düşünün.

Gasp!

Nefes nefese!

Instead of thinking too much about the mistake, just smile and ask for help.

Hata hakkında çok fazla düşünmek yerine gülümseyin ve yardım isteyin.

This not only shows that you want to learn and get better, Which may

Bu sadece öğrenmek ve daha iyi olmak istediğinizi göstermekle kalmaz, bu da

encourage your speaking partner to help you more in the future, but it will

konuşma partnerinizi gelecekte size daha fazla yardım etmeye teşvik edebilir, aynı zamanda

also reduce your anxiety because you're staying relaxed and not overthinking it.

rahat olduğunuz ve fazla düşünmediğiniz için kaygınızı da azaltacaktır.

Now one additional skill that can help you overcome the fear of freezing

Donma korkusunu yenmenize yardımcı olabilecek ek bir beceri de

up is learning how to ask questions to keep the conversation going.

konuşmayı sürdürmek için nasıl soru soracağınızı öğrenmektir.

Asking questions not only shows your interest in the conversation but also

Soru sormak yalnızca konuşmaya olan ilginizi göstermekle kalmaz, aynı zamanda

but also takes the pressure off of you to constantly come up with things to say.

üzerinizdeki sürekli söyleyecek bir şeyler bulma baskısını da ortadan kaldırır.

Plus, it's a great way to learn more about the other person and

Ayrıca, diğer kişi hakkında daha fazla bilgi edinmenin ve

practice your listening skills.

dinleme becerilerinizi geliştirmenin

For instance, instead of asking questions that require a yes or no answer,

harika bir yoludur . Örneğin, evet veya hayır cevabı gerektiren sorular sormak yerine,

try asking open-ended questions that encourage the other person to share more.

karşınızdaki kişiyi daha fazla paylaşmaya teşvik edecek açık uçlu sorular sormayı deneyin. Mesela

Like, instead of saying,

"İyi bir hafta sonu geçirdin mi?"

"Did you have a good weekend?"

demek yerine.

You could ask, "What did you do over the weekend?"

"Hafta sonu ne yaptın?" diye sorabilirsiniz.

And show that you're listening by using phrases like, "I see."

Ve "Anlıyorum" gibi ifadeler kullanarak dinlediğinizi gösterin.

"That's interesting."

"İlginç."

Or, "Tell me more."

Veya "Bana daha fazlasını anlat."

These really show that you're interested in what the other person is saying.

Bunlar gerçekten diğer kişinin söyledikleriyle ilgilendiğinizi gösterir.

Another way to show that you're listening and to encourage the other

Dinlediğinizi göstermenin ve karşınızdaki

person to speak is to summarise or paraphrase what the person has said.

kişiyi konuşmaya teşvik etmenin bir başka yolu da, kişinin söylediklerini özetlemek veya başka sözcüklerle ifade etmektir.

This helps to show the person that you're talking to that you understand

Bu, konuştuğunuz kişiye anladığınızı

and you're listening intently.

ve dikkatle dinlediğinizi göstermenize yardımcı olur.

Let's look at some examples of this in practice.

Bunun pratikteki bazı örneklerine bakalım.

"I've been feeling really overwhelmed with work lately.

"Son zamanlarda işten gerçekten bunaldığımı hissediyorum.

There's just so much to do, and I'm not sure how I'll manage it all."

Yapılacak o kadar çok şey var ki ve hepsini nasıl halledeceğimden emin değilim."

"It sounds like you're feeling stressed out because of your workload.

"İş yükünüzden dolayı kendinizi stresli hissediyorsunuz gibi görünüyor.

It must be tough trying to juggle everything at once."

Her şeyi aynı anda dengelemeye çalışmak zor olmalı."

"I just gave a presentation in front of the entire team, and I

"Az önce tüm ekibin önünde bir sunum yaptım ve sanırım

think I messed up a few times.

birkaç kez işleri batırdım.

I feel really embarrassed."

Gerçekten utanıyorum."

"It takes a lot of courage to present in front of a group, and even the

"Bir grubun önünde sunum yapmak büyük cesaret gerektirir ve en

best of us make mistakes sometimes.

iyilerimiz bile bazen hata yapar.

I'm sure you did better than you think, and I admire you

Düşündüğünüzden daha iyisini yaptığınıza eminim ve

for taking on the challenge."

bu zorluğu üstlendiğiniz için size hayranım."

"I've been trying to eat healthier, but it's been really hard to resist junk food.

"Daha sağlıklı beslenmeye çalışıyorum ama abur cuburlara direnmek gerçekten çok zor.

I feel like I'm failing at this whole diet thing."

Bütün bu diyet işinde başarısız olduğumu hissediyorum."

"It sounds like you're struggling to stick to your healthy eating goals, and that

"Sağlıklı beslenme hedeflerinize bağlı kalmakta zorlanıyormuşsunuz gibi görünüyor ve bu

can be really challenging, especially when there are temptations all around.

gerçekten zorlayıcı olabilir, özellikle de etrafınızda baştan çıkarıcı şeyler varken.

But the fact that you're aware of the challenge and putting in effort shows

Ancak bu zorluğun farkında olmanız ve çaba göstermeniz,

how much you care about your health."

ne kadar çaba harcadığınızı gösteriyor.

By paraphrasing what your friend said, you're showing that you've

Sağlığınıza dikkat edin." Arkadaşınızın söylediklerini başka kelimelerle ifade ederek,

listened and understood their concerns and you've offered support.

onun endişelerini dinlediğinizi, anladığınızı ve destek sunduğunuzu göstermiş olursunuz .

This encourages them to continue sharing their thoughts and

Bu onların düşüncelerini ve duygularını sizinle paylaşmaya teşvik eder

feelings with you and it boosts their confidence at the same time.

ve aynı zamanda kendilerine olan güvenlerini de artırır.

So the next time you find yourself freezing up when you try to speak

Bu nedenle, bir dahaki sefere İngilizce konuşmaya çalıştığınızda kendinizi donakalırken bulduğunuzda

English, remember too visualise success, listen actively, embrace mistakes,

, başarıyı gözünüzde canlandırmayı, aktif olarak dinlemeyi, hataları kabul etmeyi

and don't forget to ask questions to keep the conversation flowing.

ve sohbetin akıcı olmasını sağlamak için sorular sormayı unutmayın.

The important thing is to keep pushing yourself outside of your comfort zone.

Önemli olan kendinizi konfor alanınızın dışına itmeye devam etmektir.

Practice equals progress.

Pratik eşittir ilerleme.

My recommendation is to find a safe and encouraging place to

Benim tavsiyem , İngilizce konuşma pratiği yapmak

practice your English speaking.

için güvenli ve teşvik edici bir yer bulmanızdır

A place where you won't be judged but supported.

. Yargılanmayacağınız ancak destekleneceğiniz bir yer.

Meet regularly and decide what you will talk about in advance so that you can

Düzenli olarak görüşün ve ne hakkında konuşacağınıza önceden karar verin, böylece

be prepared to talk about that topic.

o konu hakkında konuşmaya hazırlanabilirsiniz.

Good preparation reduces the chances of freezing when it's your turn to

İyi bir hazırlık, konuşma sırası size geldiğinde donma olasılığını azaltır,

speak which will make your experience a positive one and increase your confidence.

bu da deneyiminizi olumlu hale getirecek ve güveninizi artıracaktır.

Now my conversation club provides you with everything you need to practice and

Artık konuşma kulübüm size pratik yapmanız ve

improve your English-speaking confidence.

İngilizce konuşma güveninizi geliştirmeniz için ihtiyacınız olan her şeyi sağlıyor.

You can access hundreds of classes in a year, covering lots of

Bir yılda çok çeşitli ve heyecan verici konuları kapsayan ve harika öğretmenlerin verdiği

varied and exciting topics and facilitated by fantastic teachers.

yüzlerce derse erişebilirsiniz . Bunun da ötesinde

On top of this you also get access to other fantastic resources that

, hareket halindeyken günlük sohbetler için

will help you to improve your English including my Telegram group

Telegram grubum da dahil olmak üzere İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olacak

for daily chit chat on the go.

diğer harika kaynaklara da erişebileceksiniz

The award-winning ELAN community is an engaging space that you

. Ödüllü ELAN topluluğu,

will love being a part of.

parçası olmaktan keyif alacağınız ilgi çekici bir alandır.

To find out more, head to englishlikeanative.co.uk.

Daha fazlasını öğrenmek için englishlikeanative.co.uk adresine gidin.

Until next time, take very good care and goodbye.

Bir dahaki sefere kadar kendinize çok iyi bakın ve hoşçakalın.