The "opportunity gap" in US public education -- and how to close it | Anindya Kundu

127,208 views ・ 2020-01-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Can Boysan
00:12
My first job out of college was as an academic researcher
0
12500
3934
Üniversiteden sonraki ilk işim ülkedeki en büyük çocuk cezaevlerinden birinde
00:16
at one of the largest juvenile detention centers in the country.
1
16458
4351
akademik araştırmacı olmaktı.
00:20
And every day I would drive to this building
2
20833
2101
Her gün Chicago'nun Batı Yakası'ndaki bu binaya giderdim,
00:22
on the West Side of Chicago,
3
22958
1435
00:24
go through the security checkpoint
4
24417
1809
güvenlik kontrolünden geçerdim
00:26
and walk down these brown, brick hallways as I made my way down to the basement
5
26250
4976
ve kahverengi tuğla koridorlardan geçip
00:31
to observe the intake process.
6
31250
2518
içeri alım sürecini izlemek için bodruma inerdim.
00:33
The kids coming in were about 10 to 16 years old,
7
33792
3226
Alınan çocuklar 10-16 yaşları arasındaydı,
00:37
usually always black and brown,
8
37042
2101
genelde siyahi ve Latin asıllılardı,
00:39
most likely from the same impoverished South and West Sides of Chicago.
9
39167
4434
büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.
00:43
They should've been in fifth to tenth grade,
10
43625
3059
Beş ile onuncu sınıfta olmaları gerekirken
00:46
but instead they were here for weeks on end
11
46708
2435
burada haftalardır çeşitli suçlar yüzünden mahkemelerini bekliyorlardı.
00:49
awaiting trial for various crimes.
12
49167
2767
00:51
Some of them came back to the facility 14 times before their 15th birthday.
13
51958
4709
Bazıları daha on beş yaşına girmeden önce on dört kere buraya gelmişlerdi.
00:57
And as I sat there on the other side of the glass from them,
14
57375
3101
Orada camın diğer tarafında otururken
01:00
idealistic with a college degree,
15
60500
2559
idealist bir üniversite mezunu olarak kendi kendime düşünüyordum:
01:03
I wondered to myself:
16
63083
1685
01:04
Why didn't schools do something more to prevent this from happening?
17
64792
4208
Neden okullar bunu engellemek için daha fazla çabalamıyor?
01:10
It's been about 10 years since then,
18
70042
1726
Bunun üzerinden yaklaşık on yıl geçti
01:11
and I still think about how some kids get tracked towards college
19
71792
3226
ve bazı öğrenciler üniversiteye giderken
bazılarının cezaevlerine gitmeleri hakkında hâlâ düşünüyorum
01:15
and others towards detention,
20
75042
2726
01:17
but I no longer think about schools' abilities to solve these things.
21
77792
4392
ama artık bu sorunu çözmede okulların yeterliklerini sorgulamıyorum.
01:22
You see, I've learned that so much of this problem is systemic
22
82208
3560
Fark ettim ki bu sorunun büyük bir kısmı sistemle ilgili
01:25
that often our school system perpetuates the social divide.
23
85792
5059
ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,
01:30
It makes worse what it's supposed to fix.
24
90875
3226
iyileştirmesi gerekirken daha da kötüleştiriyor.
01:34
That's as crazy or controversial
25
94125
1768
Bu, sağlık hizmetimizin hastalığı önlemek yerine
01:35
as saying that our health care system isn't preventative
26
95917
2642
bir şekilde hasta olmamızı sağlayarak
01:38
but somehow profits off of keeping us sick ...
27
98583
2976
kazanç elde ettiğini söylemek kadar çılgınca ve tartışmalı,
01:41
oops.
28
101583
1268
eyvah.
01:42
(Laughter)
29
102875
1018
(Gülüşmeler)
01:43
I truly do believe though that kids can achieve great things
30
103917
2851
Tüm kalbimle inanıyorum ki
olanaksızlıklara rağmen bu çocuklar harika şeyler başarabilirler.
01:46
despite the odds against them,
31
106792
1476
01:48
and in fact, my own research shows that.
32
108292
2976
Üstelik araştırmam da bunu doğruluyor.
01:51
But if we're serious about helping more kids from across the board
33
111292
3892
Daha fazla çocuğun bir şeyler başarmasına
01:55
to achieve and make it in this world,
34
115208
2935
tüm toplumu kapsayarak yardım etmekte ciddiysek
01:58
we're going to have to realize that our gaps in student outcomes
35
118167
3101
öğrenci kazanımındaki farkın olanakla ilgili olduğu kadar
02:01
are not so much about achievement as much as they are about opportunity.
36
121292
4708
başarıyla ilgili olmadığını anlamamız gerekir.
02:06
A 2019 EdBuild report showed
37
126667
2684
Bir 2019 EdBuild raporu gösterdi ki
02:09
that majority-white districts receive about 23 billion dollars more
38
129375
4518
hemen hemen aynı sayıda öğrenciye hizmet verdikleri hâlde
02:13
in annual funding than nonwhite districts,
39
133917
2601
çoğunluğu beyaz olan bölgeler, beyazların olmadığı bölgelere kıyasla
02:16
even though they serve about the same number of students.
40
136542
2976
yaklaşık 23 milyar dolar daha fazla yıllık fon alıyor.
02:19
Lower resource schools are dealing with lower quality equipment,
41
139542
3101
Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,
02:22
obsolete technology
42
142667
1476
eski teknoloji kullanıyorlar
02:24
and paying teachers way less.
43
144167
1851
ve öğretmenlere çok daha az ücret veriyorlar.
02:26
Here in New York,
44
146042
1517
Aynı zamanda burada, New York'ta,
02:27
those are also the schools most likely to serve
45
147583
2226
böyle okulların hizmet verdiği ilkokul öğrencilerinin onda biri
02:29
the one in 10 elementary school students
46
149833
2476
02:32
who will most likely have to sleep in a homeless shelter tonight.
47
152333
3500
bu gece büyük ihtimalle evsizler barınağında uyuyacak.
02:36
The student, parent and teacher are dealing with a lot.
48
156542
3851
Öğrenci, ebeveyn ve öğretmen birçok sorunla uğraşıyor.
02:40
Sometimes places are misplacing the blame back on them.
49
160417
4101
Bazen bazıları suçu onlarda buluyor.
02:44
In Atlanta, we saw that teachers felt desperate enough
50
164542
3392
Atlanta'da, sınavlarda öğrencilerin kopya çekmesine yardım edecek kadar
02:47
to have to help their students cheat on standardized tests
51
167958
3560
çaresiz kalan öğretmenler gördük çünkü bu, aldıkları fonu etkileyecekti.
02:51
that would impact their funding.
52
171542
1809
02:53
Eight of them went to jail for that in 2015
53
173375
2851
2015'te bu öğretmenlerden sekizi bu yüzden hapse girdi
02:56
with some sentences as high as 20 years,
54
176250
3559
ve yirmi yıla varan cezalar aldılar
02:59
which is more than what many states give for second-degree murder.
55
179833
3417
ki bu ceza, birçok eyalette ikinci derece cinayete verilen cezadan daha fazla.
03:04
The thing is though, in places like Tulsa,
56
184375
2684
Tulsa gibi yerlerde durum çok zor
öğretmenlerin aldıkları ücret o kadar düşük ki
03:07
teachers' pay has been so bad
57
187083
1976
03:09
that these people have had to go to food pantries
58
189083
2310
karınlarını doyurabilmek için aşevlerine gitmek zorunda kalıyorlar.
03:11
or soup kitchens just to feed themselves.
59
191417
2934
03:14
The same system will criminalize a parent who will use a relative's address
60
194375
4893
Yine aynı sistem, çocuğunun daha iyi bir okula gidebilmesi için
bir akrabasının adresini kullanan ebeveyne suçlu muamelesi yapıyor.
03:19
to send their child to a better school,
61
199292
2892
03:22
but for who knows how long authorities have turned a blind eye
62
202208
2935
Ama rüşvet vererek en seçkin ve en güzel üniversitelere girenlere
03:25
to those who can bribe their way
63
205167
1892
03:27
onto the most elite and beautiful college campuses.
64
207083
3667
yetkililer kim bilir ne kadar uzun süredir göz yumuyorlar.
03:31
And a lot of this feels pretty heavy to be saying --
65
211792
2642
Bunlar hakkında konuşmak oldukça güç,
03:34
and maybe to be hearing --
66
214458
1768
bunları dinlemek de zor olmalı.
03:36
and since there's nothing quite like economics talk to lighten the mood --
67
216250
4726
Havayı yumuşatmak için ekonomiden daha iyi bir konu olamaz, değil mi?
03:41
that's right, right?
68
221000
1726
03:42
Let me tell you about some of the costs
69
222750
1893
Öğrencilerimizin potansiyellerinden
03:44
when we fail to tap into our students' potential.
70
224667
3017
faydalanamamamızın bedelleriyle ilgili konuşayım.
03:47
A McKinsey study showed that if in 1998
71
227708
2935
Bir McKinsey araştırması gösteriyor ki farklı etnik gruplardan
03:50
we could've closed our long-standing student achievement gaps
72
230667
3226
veya farklı gelir düzeylerinden öğrenciler arasındaki
03:53
between students of different ethnic backgrounds
73
233917
2267
uzun süredir var olan başarı farkını 1998'de kapatabilseydik
03:56
or students of different income levels,
74
236208
2560
03:58
by 2008, our GDP --
75
238792
2726
2008'e geldiğimizde GSYİH -- kullanılmamış ekonomik kazancımız --
04:01
our untapped economic gains --
76
241542
1809
04:03
could have gone up by more than 500 billion dollars.
77
243375
3518
500 milyar dolar artabilirdi.
04:06
Those same gaps in 2008,
78
246917
2517
2008'de ABD'deki ve dünyadaki öğrenciler arasındaki o aynı farklar
04:09
between our students here in the US and those across the world,
79
249458
4185
04:13
may have deprived our economy
80
253667
1642
ekonomimizi 2,3 trilyon dolar ekonomik kazançtan mahrum bırakmış olabilir.
04:15
of up to 2.3 trillion dollars of economic output.
81
255333
5084
04:21
But beyond economics, numbers and figures,
82
261375
2601
Ama ekonomiden, sayı ve verilerden öte
04:24
I think there's a simpler reason that this matters,
83
264000
2601
bunu önemli kılan, sistemimizi düzeltmemiz için daha basit bir neden var.
04:26
a simpler reason for fixing our system.
84
266625
2809
04:29
It's that in a true democracy,
85
269458
2143
Gerçek demokraside,
04:31
like the one we pride ourselves on having --
86
271625
2101
hani sahip olmakla övündüğümüz -- bunu bazen haklı olarak yapıyoruz --
04:33
and sometimes rightfully so --
87
273750
2643
04:36
a child's future should not be predetermined
88
276417
2101
bir çocuğun geleceği, doğum şartlarına bağlı olarak önceden belirlenmemeli.
04:38
by the circumstances of their birth.
89
278542
2142
04:40
A public education system should not create a wider bottom and more narrow top.
90
280708
6226
Devletin eğitim sistemi, geniş bir taban ve dar bir tavan oluşturmamalı.
04:46
Some of us can sometimes think
91
286958
1518
Bazılarımız, bu konuların kendilerine uzak olduğunu düşünebilir
04:48
that these things aren't that close to home,
92
288500
2476
ama görüşümüzü genişletirsek aslında yakınlar.
04:51
but they are if we broaden our view,
93
291000
2268
04:53
because a leaky faucet in our kitchen,
94
293292
2726
Çünkü mutfağımızdaki damlatan musluk, koridordaki akan kalorifer,
04:56
broken radiator in our hallway,
95
296042
2517
04:58
those parts of the house that we always say we're going to get to next week,
96
298583
3893
hep bir sonraki hafta halledeceğimizi söylediğimiz evin böyle bölümleri
05:02
they're devaluing our whole property.
97
302500
2042
mülkümüzün değerini düşürüyor.
05:05
Instead of constantly looking away to solutions like privatization
98
305250
4684
Özelleştirme veya sözleşmeli okullar gibi çözümler üretmek yerine
05:09
or the charter school movement to solve our problems,
99
309958
2976
05:12
why don't we take a deeper look at public education,
100
312958
2685
neden devlet okullarına daha dikkatle bakmıyoruz,
05:15
try to take more pride in it
101
315667
2017
onunla daha çok gurur duymuyoruz
05:17
and maybe use it to solve some of our social problems.
102
317708
4435
ve hatta bazı sosyal sorunlarımızın çözümünde onu kullanmıyoruz?
05:22
Why don't we try to reclaim the promise of public education
103
322167
4226
Neden devlet okullarının verdiği umudu iyileştirmeyi denemiyoruz
05:26
and remember that it's our greatest collective responsibility?
104
326417
3625
ve bunun, en büyük toplumsal sorumluluğumuz olduğunu hatırlamıyoruz?
05:30
Luckily some of our communities are doing just that.
105
330917
3476
Şanslıyız ki bazı topluluklar tam da bunu yapıyor.
05:34
The huge teacher strikes in the spring of 2019 in Denver and LA --
106
334417
4976
2019'un baharında Denver ve LA'deki muazzam öğretmen grevleri,
05:39
they were successful because of community support
107
339417
3101
daha az mevcutlu sınıflar, danışmanların okullarda işe alınması
05:42
for things like smaller class sizes
108
342542
2059
05:44
and getting things into schools like more counselors
109
344625
3018
ve öğretmen ücretleri gibi konulardaki topluluk desteği sayesinde başarılı oldu.
05:47
in addition to teacher pay.
110
347667
2101
05:49
And sometimes for the student,
111
349792
1892
Öğrenciler için yenilik, sadece sağduyuyu uygulayacak kadar cesur olmaktır bazen.
05:51
innovation is just daring to implement common sense.
112
351708
4101
05:55
In Baltimore a few years ago,
113
355833
1435
Birkaç yıl önce Baltimore'da
05:57
they enacted a free breakfast and lunch program,
114
357292
2809
ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği programı başlatıldı.
06:00
taking away the stigma of poverty and hunger
115
360125
2268
Bu, bazı öğrenciler için yoksulluk ve açlık utancını ortadan kaldırdı
06:02
for some students
116
362417
1517
06:03
but increasing achievement in attendance for many others.
117
363958
4060
ama aynı zamanda birçok başka öğrencinin okula devamlılığını da artırdı.
06:08
And in Memphis,
118
368042
1267
Ayrıca Memphis'te üniversite, bölgedeki tutkulu lise öğrencilerini topluyor
06:09
the university is recruiting local, passionate high school students
119
369333
3393
06:12
and giving them scholarships to go teach in the inner city
120
372750
3268
ve üniversite harç sıkıntıları olmadan şehir içine gidip eğitim almaları için
06:16
without the burden of college debt.
121
376042
2851
onlara burs veriyor.
06:18
And north of here in The Bronx,
122
378917
1517
The Bronx'un kuzeyinde lise, meslek yüksekokulu ve yerel şirketlerin
06:20
I recently researched these partnerships being built
123
380458
2476
06:22
between high schools, community colleges and local businesses
124
382958
3268
kurmaya başladıkları iş birliğini yakın zamanda araştırdım.
06:26
who are creating internships in finance, health care and technology
125
386250
4393
Bu şirketler, varlıklı olmayan öğrenciler için
06:30
for students without "silver spoon" connections
126
390667
2851
finans, sağlık ve teknolojide staj imkânları sağlıyor,
06:33
to gain important skills
127
393542
1934
onların önemli beceriler geliştirmelerine
06:35
and contribute to the communities that they come from.
128
395500
2625
ve içinden geldikleri topluma katkı sağlamalarına yardım ediyor.
06:39
So today I don't necessarily have the same questions about education
129
399500
4018
İdealist ve belki de deneyimsiz bir üniversite mezunu olarak
06:43
that I did when I was an idealistic, perhaps naïve college grad
130
403542
4351
cezaevi bodrumunda çalıştığım zamanlarda eğitimle ilgili sorduğum soruları
06:47
working in a detention center basement.
131
407917
2434
artık pek de sormuyorum.
06:50
It's not: Can schools save more of our students?
132
410375
3893
Soru, "Okullar daha fazla öğrenciyi kurtarabilir mi?" değil.
06:54
Because I think we have the answer to that --
133
414292
2209
Çünkü sanırım buna cevabımız var
06:56
and it's yes they can, if we save our schools first.
134
416535
4191
ve cevabımız "Evet, kurtarabilirler, eğer önce biz okullarımızı kurtarırsak."
07:00
We can start by caring about the education of other people's children ...
135
420750
3625
Başka insanların çocuklarının eğitimini önemsemekle işe başlayabiliriz.
07:05
And I'm saying that as someone who doesn't have kids yet
136
425750
2726
Bunu, henüz çocuğu olmayan ama olduğunda gelecekle ilgili
07:08
but wants to worry a little bit less about the future when I do.
137
428500
3292
daha az endişelenmek isteyen biri olarak söylüyorum.
07:13
Cultivating as much talent as possible,
138
433000
2476
Olabildiğine çok yetenek yetiştirmek,
07:15
getting as many girls as we can from all over
139
435500
2851
olabildiğince çok kızı bilim ve mühendisliğe yönlendirmek,
07:18
into science and engineering,
140
438375
2018
07:20
as many boys as we can into teaching --
141
440417
3767
olabildiğince çok erkeği öğretmenliğe yönlendirmek.
07:24
those are investments for our future.
142
444208
3143
Bunlar, gelecek için yatırım.
07:27
Our students are like our most valuable resource,
143
447375
3434
Öğrencilerimiz, en değerli kaynağımız
07:30
and when you put it that way,
144
450833
1768
ve böyle düşündüğümüzde öğretmenlerimiz de onların parlamasına yardımcı olmayı uman
07:32
our teachers are like our modern-day diamond and gold miners,
145
452625
3434
07:36
hoping to help make them shine.
146
456083
2226
günümüz elmas veya altın madencileri.
07:38
Let's contribute our voices,
147
458333
1976
Sadece hayatta kalmak için değil, umutla gelişebilmek
07:40
our votes and our support
148
460333
2435
07:42
to giving them the resources that they will need
149
462792
2642
ve bizim de gelişebilmemizi sağlamak için ihtiyaç duyacakları kaynakları vermeye
07:45
not just to survive
150
465458
2185
07:47
but hopefully thrive,
151
467667
1476
seslerimizle, oylarımızla ve desteğimizle katkı sağlayalım.
07:49
allowing all of us to do so as well.
152
469167
3059
07:52
Thank you.
153
472250
1268
Teşekkür ederim.
07:53
(Applause and cheers)
154
473542
3291
(Alkışlar ve tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7