Mark Roth: Suspended animation is within our grasp

Mark Roth: Geçici ölüm çok yakınımızda

94,211 views ・ 2010-03-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hamdi Kellecioglu Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:16
I'm going to talk to you today about my work on suspended animation.
0
16260
3000
Bugün size geçici ölüm üzerine yaptığım çalışmalardan bahsedeceğim.
00:19
Now, usually when I mention suspended animation,
1
19260
3000
Normalde geçici ölümden bahsettiğimde
00:22
people will flash me the Vulcan sign and laugh.
2
22260
3000
insanlar bana Vulcan işareti yapıp gülerler.
00:25
But now, I'm not talking about gorking people out
3
25260
4000
Ancak ne kadar eğlenceli olsa da benim bahsettiğim şey
00:29
to fly to Mars or even Pandora,
4
29260
3000
Mars'a ya da Pandora'ya uçmak için
00:32
as much fun as that may be.
5
32260
2000
insanları uyutmak değil.
00:34
I'm talking about
6
34260
3000
Benim bahsettiğim şey
00:37
the concept of using suspended animation
7
37260
3000
travma geçiren insanlara yardımcı olmak için
00:40
to help people out in trauma.
8
40260
3000
geçici ölümü kullanmak.
00:43
So what do I mean
9
43260
2000
Peki, "geçici ölüm" dediğimde
00:45
when I say "suspended animation"?
10
45260
3000
neyi kastediyorum?
00:48
It is the process by which
11
48260
3000
Bu işlem
00:51
animals de-animate,
12
51260
3000
hayvanların cansızlaşmaları,
00:55
appear dead
13
55260
2000
ölü gibi görünmeleri,
00:57
and then can wake up again without being harmed.
14
57260
3000
sonra da herhangi bir zarar görmeden uyanmalarıdır.
01:00
OK, so here is the sort of big idea:
15
60260
4000
Bu konunun arkasındaki büyük fikir şu.
01:04
If you look out at nature,
16
64260
3000
Doğaya bakarsanız,
01:07
you find that
17
67260
2000
geçici ölümün olduğu yerlerde
01:09
as you tend to see suspended animation,
18
69260
3000
ölümsüzlüğün olduğunu
01:12
you tend to see immortality.
19
72260
4000
görebilirsiniz.
01:16
And so, what I'm going to tell you about
20
76260
3000
Size anlatacağım şey ise şu
01:19
is a way to tell a person who's in trauma --
21
79260
5000
travma geçiren bir kişiyi
01:24
find a way to de-animate them a bit
22
84260
3000
biraz öldürerek
01:27
so they're a little more immortal
23
87260
2000
geçirdiği kalp krizini atlatıp
01:29
when they have that heart attack.
24
89260
2000
ölümsüz olmasını sağlamak.
01:31
An example of an organism or two
25
91260
3000
Ölümsüz organizmalara birkaç
01:34
that happens to be quite immortal
26
94260
3000
örnek vermek gerekirse
01:37
would be plant seeds
27
97260
2000
bitki tohumlarını
01:39
or bacterial spores.
28
99260
2000
veya bakteri sporlarını sayabiliriz.
01:41
These creatures are
29
101260
2000
Bu yaratıklar
01:43
some of the most immortal life forms on our planet,
30
103260
3000
gezegenimizdeki en ölümsüz yaşam biçimleri,
01:46
and they tend to spend most of their time
31
106260
3000
ve ömürlerinin büyük bir kısmını
01:49
in suspended animation.
32
109260
3000
geçici ölü olarak geçiriyorlar.
01:52
Bacterial spores are thought now by scientists
33
112260
3000
Bilim adamları bakteri sporlarını
01:55
to exist as individual cells
34
115260
2000
250 milyon yıl boyunca
01:57
that are alive, but in suspended animation
35
117260
3000
geçici ölüm durumunda kalan
02:00
for as long as 250 million years.
36
120260
3000
yaşayan canlı hücreler olarak görüyor.
02:03
To suggest that this all, sort of, about little, tiny creatures,
37
123260
5000
Bu küçük yaratıkları bir kenara bırakarak
02:08
I want to bring it close to home.
38
128260
2000
biraz daha tanıdık bir alana gelmek istiyorum.
02:10
In the immortal germ line
39
130260
3000
İnsan yumurtaları
02:13
of human beings --
40
133260
2000
bir kadının ömrü içinde
02:15
that is, the eggs that sit in the ovaries --
41
135260
3000
yumurtalıklarda 50 yıl boyunca
02:18
they actually sit there in a state of suspended animation
42
138260
4000
bir çeşit geçici ölüm
02:22
for up to 50 years in the life of each woman.
43
142260
3000
halinde beklerler.
02:26
So then there's also my favorite example
44
146260
3000
Bir de benim en sevdiğim
02:29
of suspended animation.
45
149260
2000
geçici ölüm örneği var.
02:31
This is Sea-Monkeys.
46
151260
2000
Sea Monkeys'den bahsediyorum.
02:33
Those of you with children,
47
153260
2000
Aranızda çocuğu olanlar
02:35
you know about them.
48
155260
2000
bu küçük yaratıkları bilir.
02:37
You go to the pet store or the toy store,
49
157260
2000
Bir oyuncakçıya veya petshopa gidip
02:39
and you can buy these things.
50
159260
2000
bu küçük şeylerden alabilirsiniz.
02:41
You just open the bag, and you just dump them
51
161260
2000
Sonra paketi açıp bunları plastik bir
02:43
into the plastic aquarium,
52
163260
2000
akvaryuma koyuyorsunuz,
02:45
and in about a week or so, you'll have little shrimps swimming around.
53
165260
3000
ve yaklaşık bir hafta içinde etrafta yüzen küçük karidesleriniz oluyor.
02:48
Well, I wasn't so interested in the swimming.
54
168260
3000
Beni ilgilendiren kısım yüzmeleri değil.
02:51
I was interested in what was going on in the bag,
55
171260
3000
Beni paketin içinde olan şey ilgilendiriyor,
02:54
the bag on the toy store shelf
56
174260
2000
oyuncakçının rafında paketinde dururken
02:56
where those shrimp sat
57
176260
2000
bu karidesler sınırsız bir süre için
02:58
in suspended animation indefinitely.
58
178260
3000
geçici ölüm halinde bekliyorlar.
03:01
So these ideas of suspended animation
59
181260
5000
Bu geçici ölüm fikri sadece
03:06
are not just about cells and weird, little organisms.
60
186260
3000
hücreler ve küçük garip organizmalar için değil.
03:09
Occasionally, human beings
61
189260
2000
Arada sırada insanların da
03:11
are briefly de-animated,
62
191260
2000
basitçe söylemek gerekirse cansızlaşabildikleri oldu,
03:13
and the stories of people who are briefly de-animated
63
193260
3000
bu kısa bir süre cansızlaşan insanları anlatan hikayeler arasında
03:16
that interest me the most
64
196260
2000
beni en çok ilgilendiren
03:18
are those having to do with the cold.
65
198260
2000
içinde soğuk geçenler.
03:20
Ten years ago, there was a skier in Norway
66
200260
3000
10 yıl önce, Norveç'te buzlu bir şelaleye
03:23
that was trapped in an icy waterfall,
67
203260
3000
kısılıp kalan bir kayakçı vardı.
03:26
and she was there for two hours before they extracted her.
68
206260
3000
Bu kadın kurtarılmadan önce orada iki saat boyunca kaldı.
03:29
She was extremely cold,
69
209260
2000
Vücudu o kadar soğumuştu ki
03:31
and she had no heartbeat --
70
211260
2000
kalp atışları tamamen durmuştu.
03:33
for all intents and purposes she was dead, frozen.
71
213260
2000
Kelimenin tam anlamıyla donarak ölmüştü.
03:35
Seven hours later,
72
215260
3000
Yedi saat sonra,
03:38
still without a heartbeat,
73
218260
2000
hala kalbi atmıyorken
03:40
they brought her back to life, and she went on to be
74
220260
2000
hayata geri döndürdüler ve hayatının devamında
03:42
the head radiologist
75
222260
2000
tedavi gördüğü hastanenin
03:44
in the hospital that treated her.
76
224260
2000
radyoloji bölümüne şef oldu.
03:46
A couple of years later --
77
226260
2000
Birkaç yıl sonra --
03:48
so I get really excited about these things --
78
228260
2000
bu konular beni gerçekten heyecanlandırıyor --
03:50
about a couple of years later,
79
230260
2000
birkaç yıl sonra,
03:52
there was a 13-month-old, she was from Canada.
80
232260
3000
13 aylık Kanadalı bir bebek,
03:55
Her father had gone out in the wintertime; he was working night shift,
81
235260
2000
babası gece vardiyası için giderken üzerinde sadece bebek beziyle
03:57
and she followed him outside in nothing but a diaper.
82
237260
3000
babasının peşinden dışarı çıktı.
04:00
And they found her hours later,
83
240260
2000
Ve küçük kızı saatler sonra
04:02
frozen, lifeless,
84
242260
2000
donmuş olarak buldular.
04:04
and they brought her back to life.
85
244260
2000
Ve bu küçük kızı da hayata geri döndürmeyi başardılar.
04:06
There was a 65-year-old woman
86
246260
2000
Geçtiğimiz yıl
04:08
in Duluth, Minnesota last year
87
248260
2000
Dulut, Minnesota'da 65 yaşında bir kadın
04:10
that was found frozen and without a pulse
88
250260
2000
evinin ön bahçesinde donmuş,
04:12
in her front yard one morning in the winter,
89
252260
3000
nabzı atmaz halde bulundu,
04:15
and they brought her back to life.
90
255260
2000
ve hayata geri döndürüldü.
04:17
The next day, she was doing so well, they wanted to run tests on her.
91
257260
2000
Ertesi gün o kadar iyi durumdaydı ki üzerinde test yapmak istediler.
04:19
She got cranky and just went home.
92
259260
2000
Teyze huysuzlandı ve evine gitti.
04:21
(Laughter)
93
261260
2000
(Gülüşmeler)
04:23
So, these are miracles, right?
94
263260
2000
Bunların her biri mucize değil mi?
04:25
These are truly miraculous things that happen.
95
265260
3000
Bunlar gerçekten yaşanmış mucizevi olaylar.
04:28
Doctors have a saying
96
268260
2000
Doktorların söylediğine göre
04:30
that, in fact, "You're not dead until you're warm and dead."
97
270260
3000
sıcak ve ölü değilseniz ölmemişsinizdir.
04:33
And it's true. It's true.
98
273260
3000
Ve bu doğru. Doğru.
04:36
In the New England Journal of Medicine,
99
276260
2000
New England Tıp Dergisi'nde
04:38
there was a study published that showed
100
278260
2000
yayınlanan bir çalışmada
04:40
that with appropriate rewarming,
101
280260
2000
üç saat kalbi atmadığı halde
04:42
people who had suffered without a heartbeat for three hours
102
282260
3000
düzgün bir şekilde yeniden ısıtılan
04:45
could be brought back to life without any neurologic problems.
103
285260
3000
insanlar herhangi bir nörolojik sorun yaşanmadan hayata dönebilmişler.
04:48
That's over 50 percent.
104
288260
2000
Bu oran %50'den fazla.
04:50
So what I was trying to do is think of a way
105
290260
3000
Buradan yola çıkarak yapmak istediğim şey
04:53
that we could study
106
293260
2000
geçici ölüm hakkında
04:55
suspended animation
107
295260
2000
çalışmalar yaparak
04:57
to think about a way
108
297260
2000
kayakçının başına gelenleri
04:59
to reproduce, maybe,
109
299260
2000
kontrollü bir şekilde
05:01
what happened to the skier.
110
301260
2000
tekrar yapmak.
05:03
Well, I have to tell you something very odd,
111
303260
2000
Garip bir şey söyleyim,
05:05
and that is that being exposed to low oxygen
112
305260
3000
düşük oksijen seviyesine maruz kalmak
05:08
does not always kill.
113
308260
3000
her zaman öldürmez.
05:11
So, in this room, there's 20 percent oxygen or so,
114
311260
3000
Bu odada yaklaşık yüzde 20 oksijen vardır.
05:14
and if we reduce the oxygen concentration,
115
314260
2000
Ve oksijen konsantrasyonunu düşürürsek
05:16
we will all be dead.
116
316260
2000
hepimiz ölürüz.
05:18
And, in fact, the animals we were working with in the lab --
117
318260
3000
Aslına bakarsanız, laboratuvarda üzerinde çalıştığımız
05:21
these little garden worms, nematodes --
118
321260
2000
küçük bahçe solucanları, nematodlar da
05:23
they were also dead when we exposed them to low oxygen.
119
323260
3000
düşük oksijen seviyelerinde ölürler.
05:26
And here's the thing that should freak you out.
120
326260
2000
Ama sizi şaşırtacak şey şu.
05:28
And that is that, when we lower the oxygen concentration further
121
328260
3000
Oksijen konsantrasyonunu
05:31
by 100 times, to 10 parts per million,
122
331260
4000
100 kat azaltarak 10 ppm seviyesine azaltırsak,
05:35
they were not dead,
123
335260
2000
ölmüyorlar.
05:37
they were in suspended animation,
124
337260
2000
Bunun yerine geçici ölüm durumuna geçiyorlar
05:39
and we could bring them back to life without any harm.
125
339260
3000
ve herhangi bir zarar görmeden bu canlıları tekrar hayata döndürebiliyoruz.
05:43
And this precise oxygen concentration,
126
343260
2000
Ve bu net oksijen konsantrasyonu seviyesiyle
05:45
10 parts per million,
127
345260
2000
milyonda 10 parça,
05:47
that caused suspended animation,
128
347260
2000
sağlanan geçici ölüm
05:49
is conserved.
129
349260
2000
sürdürülebiliyor.
05:51
We can see it in a variety of different organisms.
130
351260
2000
Bunu farklı organizmalarda da görebiliyoruz.
05:53
One of the creatures we see it in
131
353260
2000
Bunu gördüğümüz yaratıklardan birisi de
05:55
is a fish.
132
355260
2000
bir balık.
05:57
And we can turn its heartbeat on and off by going in and out
133
357260
3000
Ve bu canlının kalp atışlarını geçici ölüme sokup çıkararak
06:00
of suspended animation like you would a light switch.
134
360260
3000
bir çeşit ışık düğmesi gibi çalıştırıp durdurabiliyoruz.
06:03
So this was pretty shocking to me,
135
363260
3000
Bunu yapabiliyor olmak
06:08
that we could do this.
136
368260
2000
beni çok derinden etkiledi.
06:10
And so I was wondering, when we were trying
137
370260
2000
Kayakçının başına gelenleri
06:12
to reproduce the work with the skier,
138
372260
2000
tekrarlamaya çalışırken,
06:14
that we noticed that, of course,
139
374260
3000
bu arada onun da oksijen tüketimi sıfırdı
06:17
she had no oxygen consumption,
140
377260
2000
ve muhtemelen bir tür
06:19
and so maybe she was in a similar state of suspended animation.
141
379260
3000
geçici ölüm halindeydi.
06:22
But, of course, she was also extremely cold.
142
382260
2000
Tabi uç noktada soğuk hava şartlarına da maruz kalmıştı.
06:24
So we wondered what would happen
143
384260
2000
Aklımıza şu soru geldi
06:26
if we took our suspended animals and exposed them to the cold.
144
386260
2000
geçici ölüm halindeki hayvanları soğuğa maruz bıraksak ne olur.
06:28
And so, what we found out
145
388260
2000
Buradan bulduğumuz şey
06:30
was that, if you take animals
146
390260
2000
eğer hayvanları
06:32
that are animated like you and I,
147
392260
2000
benim, sizin gibi canlı olanları,
06:34
and you make them cold -- that is, these were the garden worms --
148
394260
3000
soğutursanız -- bu durumda bahçe solucanları oluyor --
06:37
now they're dead.
149
397260
2000
ölüyorlar.
06:39
But if you have them in suspended animation,
150
399260
2000
Ancak geçici ölüm durumuna sokup
06:41
and move them into the cold, they're all alive.
151
401260
3000
soğutursanız, yaşamaya devam ediyorlar.
06:44
And there's the very important thing there:
152
404260
2000
Buradaki önemli nokta şu:
06:46
If you want to survive the cold,
153
406260
2000
Eğer donmaktan kurtulmak istiyorsanız
06:48
you ought to be suspended. Right?
154
408260
2000
geçici ölüm haline geçmelisiniz. Değil mi?
06:50
It's a really good thing.
155
410260
2000
Bu gerçekten iyi bir şey.
06:53
And so, we were thinking about that,
156
413260
2000
Biz de buradan,
06:55
about this relationship between these things,
157
415260
2000
olaylar arasındaki ilişkilerden yola çıkarak,
06:57
and thinking about whether or not that's what happened to the skier.
158
417260
3000
kayakçının başına gelenin bu olup olmadığını merak ettik.
07:00
And so we wondered: Might there be some agent
159
420260
3000
Ve içimizde var olan bir şeyin
07:03
that is in us, something that we make ourselves,
160
423260
2000
temelde bizi biz yapan bir şeyin
07:05
that we might be able to regulate our own metabolic flexibility
161
425260
3000
kendi metabolizmamızın esnekliğini
07:08
in such a way as to be able to survive
162
428260
2000
çok soğuk ortamlarda hayatta kalacak şekilde
07:10
when we got extremely cold, and might otherwise pass away?
163
430260
3000
düzenleyebildiğini düşündük.
07:14
I thought it might be interesting to sort of hunt for such things.
164
434260
3000
Bu tür bir mekanizmayı aramanın ilginç olacağını düşündüm.
07:17
You know?
165
437260
2000
Şundan da kısaca bahsetmeliyim,
07:19
I should mention briefly here
166
439260
3000
Bu tür şeyleri
07:22
that physiology textbooks that you can read about
167
442260
3000
fizyoloji ders kitaplarında ararsanız
07:25
will tell you that this is a kind of heretical thing to suggest.
168
445260
3000
bunların genel inanışa ters olduğunu görürsünüz.
07:28
We have, from the time we are slapped on the butt
169
448260
3000
Popomuza şaplağı yediğimiz andan
07:31
until we take our last dying breath --
170
451260
2000
son nefesimizi verinceye kadar --
07:33
that's when we're newborn to when we're dead --
171
453260
2000
yani doğumdan ölüme kadar --
07:35
we cannot reduce our metabolic rate
172
455260
2000
metabolizma hızımızı bazal metabolizma denilen
07:37
below what's called a standard,
173
457260
2000
belirli bir standardın
07:39
or basal metabolic rate.
174
459260
2000
altına indiremeyiz.
07:42
But I knew that there were examples
175
462260
2000
Ancak bazı hayvanların
07:44
of creatures, also mammals,
176
464260
2000
hatta sincap ve ayı gibi memelilerin,
07:46
that do reduce their metabolic rate
177
466260
2000
metabolizma hızlarını
07:48
such as ground squirrels and bears,
178
468260
2000
azaltabildiklerini biliyoruz.
07:50
they reduce their metabolic rate
179
470260
2000
Kış uykusuna yatacakları zaman
07:52
in the wintertime when they hibernate.
180
472260
2000
metabolizmalarını düşürüyorlar.
07:54
So I wondered: Might we be able to find some agent or trigger
181
474260
3000
Aklıma şu soru geldi: Acaba benzeri bir durumu insan bünyesinde
07:57
that might induce such a state in us?
182
477260
3000
tetikleyecek bir şey var mıdır?
08:00
And so, we went looking for such things.
183
480260
3000
Ve bu tür şeyleri aramaya başladık.
08:03
And this was a period of time when we failed tremendously.
184
483260
3000
Bu aşamada sürekli yanlış yollara saptık.
08:06
Ken Robinson is here. He talked about the glories of failure.
185
486260
2000
Ken Robinson burada. Başarısızlığın güzelliğinden bahsetti.
08:08
Well, we had a lot of them.
186
488260
2000
Bizim bolca başarısızlığımız oldu.
08:10
We tried many different chemicals and agents,
187
490260
2000
Pek çok farklı kimyasal denedik,
08:12
and we failed over and over again.
188
492260
3000
ve tekrar tekrar başarısız olduk.
08:15
So, one time, I was at home
189
495260
2000
Bir keresinde evde
08:17
watching television on the couch
190
497260
2000
televizyon izliyordum,
08:19
while my wife was putting our child to bed,
191
499260
4000
eşim de çocukları yatırıyordu
08:23
and I was watching a television show.
192
503260
2000
ben de bir televizyon programı izliyordum.
08:25
It was a television show --
193
505260
2000
PBS'te yayınlanan
08:27
it was a NOVA show on PBS --
194
507260
3000
NOVA'ydı ve Meksika'daki bir
08:30
about caves in New Mexico.
195
510260
2000
mağaradan bahsediyordu.
08:32
And this particular cave was Lechuguilla,
196
512260
2000
Bu mağaranın adı Lechuguilla'ydı
08:34
and this cave is incredibly toxic to humans.
197
514260
3000
ve bu mağara insanlar için son derece zehirliydi.
08:37
The researchers had to suit up just to enter it.
198
517260
2000
Araştırmacılar sadece girebilmek için özel elbiseler giyiyorlardı.
08:39
It's filled with this toxic gas,
199
519260
2000
Tamamen zehirli bir gaz olan
08:41
hydrogen sulfide.
200
521260
2000
hidrojen sülfitle doluydu.
08:43
Now, hydrogen sulfide is curiously present in us.
201
523260
4000
Hidrojen sülfit ilginç bir şekilde vücudumuzda bulunur.
08:47
We make it ourselves.
202
527260
2000
Bunu kendimiz üretiriz.
08:49
The highest concentration is in our brains.
203
529260
3000
En yoğun konsantrasyon ise beyindedir.
08:52
Yet, it was used
204
532260
2000
Evet, Birinci Dünya Savaşı'nda
08:54
as a chemical warfare agent in World War I.
205
534260
3000
kimyasal silah olarak kullanılmıştı.
08:59
It's an extraordinarily toxic thing.
206
539260
2000
Bu madde son derece zehirli bir şey.
09:01
In fact, in chemical accidents,
207
541260
2000
Ancak bazı kimyasal kazalarda,
09:03
hydrogen sulfide is known to --
208
543260
4000
eğer çok fazla hidrojen sülfit solursanız
09:07
if you breathe too much of it, you collapse to the ground,
209
547260
3000
yere düşüp bayılırsınız
09:11
you appear dead,
210
551260
2000
ve ölü gibi görünürsünüz
09:13
but if you were brought out into room air, you can be reanimated without harm,
211
553260
3000
ancak hemen odadan dışarı çıkarılırsanız herhangi bir zarar görmeden
09:16
if they do that quickly.
212
556260
2000
hayata dönüldüğü fark edilmiş.
09:18
So, I thought, "Wow, I have to get some of this."
213
558260
4000
Hemen, vav, bundan biraz bulmalıyım dedim.
09:22
(Laughter)
214
562260
2000
(Gülüşmeler)
09:24
Now, it's post-9/11 America,
215
564260
6000
Tabi, artık 9/11 sonrası Amerika'sında yaşıyoruz,
09:30
and when you go into the research institute,
216
570260
3000
bir araştırma enstitüsüne gidip
09:33
and you say, "Hi.
217
573260
2000
"Merhaba,
09:35
I'd like to buy some concentrated,
218
575260
2000
bir miktar yoğunlaştırılmış
09:37
compressed gas cylinders
219
577260
2000
sıkıştırılmış öldürücü
09:39
of a lethal gas
220
579260
2000
gaz silindirleri alabilir miyim?
09:41
because I have these ideas, see,
221
581260
2000
İnsanları geçici ölüm durumuna
09:43
about wanting to suspend people.
222
583260
2000
sokmak gibi bir fikrim var.
09:45
It's really going to be OK."
223
585260
2000
Gerçekten bir sorun olmayacak." derseniz.
09:47
So that's kind of a tough day,
224
587260
2000
Zor bir gün geçireceksiniz demektir
09:49
but I said, "There really is
225
589260
3000
ancak bunu neden istediğimi açıklayan
09:52
some basis for thinking why you might want to do this."
226
592260
4000
ciddi düşüncelerim vardı.
09:56
As I said, this agent is in us,
227
596260
2000
Dediğim gibi bu madde içimizde var,
09:58
and, in fact, here's a curious thing,
228
598260
2000
ve aslında, ilginç bir şekilde
10:00
it binds to the very place inside of your cells
229
600260
3000
bu madde hücrelerimizin içinde oksijenin bağlanarak
10:03
where oxygen binds, and where you burn it,
230
603260
2000
vücudumuza gereken enerjiyi sağlamak için
10:05
and that you do this burning to live.
231
605260
2000
yakıldığı yere bağlanıyor.
10:07
And so we thought, like in a game of musical chairs,
232
607260
3000
Biz de aynı sandalye kapmaca oyununda olduğu gibi,
10:10
might we be able to give a person
233
610260
5000
bir insana hidrojen sülfit
10:15
some hydrogen sulfide,
234
615260
2000
vererek oksijenin bağlanması gereken yeri
10:17
and might it be able to occupy that place
235
617260
2000
sandalye kapmacada olduğu gibi
10:19
like in a game of musical chairs where oxygen might bind?
236
619260
3000
işgal edebiliriz diye düşündük.
10:22
And because you can't bind the oxygen,
237
622260
2000
Oksijeni bağlayamadığınız için de
10:24
maybe you wouldn't consume it,
238
624260
2000
onu tüketmezsiniz.
10:26
and then maybe it would reduce your demand for oxygen.
239
626260
3000
Bu sayede oksijene olan ihtiyacınız azalabilir.
10:29
I mean, who knows?
240
629260
2000
Yani, kim bilir?
10:31
So -- (Laughter)
241
631260
3000
(Gülüşmeler)
10:34
So, there's the bit about the dopamine
242
634260
3000
Biraz dopamin
10:37
and being a little bit, what do you call it, delusional,
243
637260
3000
biraz da hayal gücü ile
10:40
and you might suggest that was it.
244
640260
2000
bunun böyle olacağını iddia edebilirsiniz.
10:42
And so, we wanted to find out
245
642260
2000
Sonuç olarak, soğuk bir ortamda
10:44
might we be able to use
246
644260
3000
hidrojen sülfit ile
10:47
hydrogen sulfide in the presence of cold,
247
647260
3000
kayakçının içinde bulunduğu hali
10:50
and we wanted to see whether we could
248
650260
2000
bir memelide yeniden
10:52
reproduce this skier in a mammal.
249
652260
2000
oluşturup oluşturamayacağımızı merak ettik.
10:55
Now, mammals are warm-blooded creatures,
250
655260
4000
Memeliler sıcak kanlı yaratıklardır,
10:59
and when we get cold, we shake and we shiver, right?
251
659260
3000
üşüdüğümüzde titreriz değil mi?
11:02
We try to keep our core temperature at 37 degrees
252
662260
3000
Oksijen yakarak
11:05
by actually burning more oxygen.
253
665260
3000
çekirdek sıcaklığımızı 37 derecede tutmaya çalışırız.
11:10
So, it was interesting for us
254
670260
2000
Bir fareye
11:12
when we applied hydrogen sulfide
255
672260
3000
vücudu soğukken
11:15
to a mouse when it was also cold
256
675260
4000
hidrojen sülfit verdiğimizde
11:19
because what happened is the core temperature
257
679260
2000
farenin çekirdek sıcaklığının da düştüğünü görmek
11:21
of the mouse got cold.
258
681260
2000
gerçekten şaşırtıcıydı.
11:23
It stopped moving.
259
683260
2000
Hareket etmeyi durdurdu.
11:25
It appeared dead.
260
685260
2000
Ölü gibi görünüyordu.
11:27
Its oxygen consumption rate
261
687260
2000
Oksijen kullanım oranı
11:29
fell by tenfold.
262
689260
2000
on katına kadar azaldı.
11:31
And here's the really important point.
263
691260
3000
Ve asıl önemli olan nokta.
11:34
I told you hydrogen sulfide is in us.
264
694260
3000
Hidrojen sülfitin içimizde var olduğunu söylemiştim.
11:37
It's rapidly metabolized,
265
697260
2000
Hızlıca metabolize edildi
11:39
and all you have to do after six hours of being
266
699260
2000
ve bu cansızlık halinde
11:41
in this state of de-animation
267
701260
2000
altı saat kaldıktan sonra
11:43
is simply put the thing out in room air,
268
703260
2000
normal havaya sahip bir odaya alındı,
11:45
and it warms up, and it's none the worse for wear.
269
705260
3000
ve sanki bir şey olmamış gibi vücudu ısındı.
11:48
Now, this was cosmic.
270
708260
2000
Bu gerçekten inanılmaz.
11:51
Really. Because we had found a way
271
711260
4000
Gerçekten. Çünkü bir memeliyi
11:55
to de-animate a mammal,
272
715260
3000
geçici ölüm haline sokmanın bir yolunu bulduk.
11:58
and it didn't hurt it.
273
718260
3000
Ve bunun herhangi bir zararı da yok.
12:01
Now, we'd found a way to reduce
274
721260
3000
En düşük sınırları zorlayan
12:04
its oxygen consumption
275
724260
2000
oksijen tüketim seviyelerine inmenin
12:06
to rock-bottom levels, and it was fine.
276
726260
3000
bir yolunu bulduk ve bu yöntem gayet güzel çalıştı.
12:09
Now, in this state of de-animation,
277
729260
3000
Geçici ölüm halindeyken
12:12
it could not go out dancing,
278
732260
2000
farenin kalkıp dans etmesi mümkün değil,
12:14
but it was not dead,
279
734260
2000
ama ölü olduğu da söylenemez
12:16
and it was not harmed.
280
736260
2000
ve vücuduna kesinlikle zarar gelmiyor.
12:18
So we started to think: Is this the agent
281
738260
3000
Ve düşünmeye başladık: Kayakçının
12:21
that might have been present in the skier,
282
741260
2000
vücudunda bulunan madde bu muydu,
12:23
and might have she had more of it than someone else,
283
743260
3000
ya bu kadında diğer insanlarda olandan daha fazla varsa
12:26
and might that have been able to reduce
284
746260
3000
ve bu sayede vücudu çok fazla soğumadan
12:29
her demand for oxygen
285
749260
2000
oksijen tüketimi en alt seviyelere inmiş
12:31
before she got so cold that
286
751260
2000
ve bu şekilde donmuş olabilirdi
12:33
she otherwise would have died,
287
753260
2000
aksi takdirde ölmüş olması gerekirdi
12:35
as we found out with our worm experiments?
288
755260
3000
aynı solucan deneylerimizde olduğu gibi.
12:39
So, we wondered:
289
759260
3000
Merak ettiğimiz konu şuydu:
12:42
Can we do anything useful
290
762260
2000
Metabolizma esnekliğini bu şekilde
12:44
with this capacity to
291
764260
2000
kontrol edebilmeyi işe yarar bir hale
12:46
control metabolic flexibility?
292
766260
2000
getirebilir miydik?
12:48
And one of the things we wondered --
293
768260
3000
Merak ettiğimiz konulardan birisi de --
12:51
I'm sure some of you out there are economists,
294
771260
2000
Eminim aranızda ekonomistler vardır,
12:53
and you know all about supply and demand.
295
773260
2000
ve arz talep denen şeyi biliyordur.
12:55
And when supply is equal to demand,
296
775260
2000
Arz ve talep birbirine eşitken
12:57
everything's fine,
297
777260
2000
her şey yolundadır,
12:59
but when supply falls,
298
779260
2000
ancak arz düştüğünde --
13:01
in this case of oxygen,
299
781260
2000
bu durumda oksijen oluyor --
13:03
and demand stays high, you're dead.
300
783260
3000
ve talep yüksek kaldığında, ölüyorsunuz.
13:06
So, what I just told you
301
786260
2000
Az önce anlattığım şey
13:08
is we can now reduce demand.
302
788260
2000
talebi düşürebiliyor olmamızdı.
13:10
We ought to be able to lower supply
303
790260
2000
Hayvanı öldürmeden oksijen seviyesini
13:12
to unprecedented low levels without killing the animal.
304
792260
3000
şimdiye kadar hiç olmayacak seviyelere indirmeyi başardık.
13:15
And with money we got from DARPA,
305
795260
3000
Ve DARPA'dan aldığımız parayla
13:18
we could show just that.
306
798260
2000
bunu gösterebildik.
13:20
If you give mice hydrogen sulfide,
307
800260
3000
Eğer bir fareye hidrojen sülfit verirseniz
13:23
you can lower their demand for oxygen,
308
803260
2000
oksijene olan talebi düşürebilirsiniz,
13:25
and you can put them into oxygen concentrations
309
805260
3000
ve bu canlıyı Everest tepesinin 5000 feet üstü
13:28
that are as low as 5,000 feet above the top of Mt. Everest,
310
808260
3000
yüksekliklerde olabilecek oksijen konsantrasyonlarına koyabiliyorduk
13:31
and they can sit there for hours, and there's no problem.
311
811260
3000
ve burada saatlerce hiçbir şey olmadan yaşayabiliyorlardı.
13:34
Well this was really cool.
312
814260
2000
Bu gerçekten etkileyici.
13:36
We also found out that we could subject animals
313
816260
2000
Ayrıca hidrojen sülfit vererek
13:38
to otherwise lethal blood loss, and we could save them
314
818260
3000
normalde ölümcül oranlarda olan kan kaybına
13:41
if we gave them hydrogen sulfide.
315
821260
3000
dayanıklı hale de getirebiliyorduk.
13:44
So these proof of concept experiments
316
824260
3000
Bu konsept deneylerin sonucunda
13:47
led me to say "I should found a company,
317
827260
3000
bir firma kurarak
13:50
and we should take this out to a wider playing field."
318
830260
3000
testleri daha geniş bir alana yaymalıydım.
13:55
I founded a company called Ikaria
319
835260
2000
Diğerlerinin de yardımıyla Ikaria adında
13:57
with others' help.
320
837260
2000
bir firma kurdum.
13:59
And this company, the first thing it did
321
839260
2000
Ve bu firmanın yaptığı ilk şey
14:01
was make a liquid formulation of hydrogen sulfide
322
841260
3000
şırıngaya konulabilmesi için
14:04
an injectable form that we could put in
323
844260
2000
hidrojen sulfitin sıvı formunu hazırlamak
14:06
and send it out to physician scientists all over the world
324
846260
3000
ve dünyanın çeşitli yerlerindeki bu konuyla ilgili
14:09
who work on models of critical care medicine,
325
849260
2000
bilim insanlarına göndermek oldu,
14:11
and the results are incredibly positive.
326
851260
2000
sonuçlar ise şaşırtıcı bir oranda pozitif geldi.
14:13
In one model of heart attack,
327
853260
2000
Kalp krizinin bir çeşidinde
14:15
animals given hydrogen sulfide
328
855260
2000
hidrojen sülfit verilen hayvanların
14:17
showed a 70 percent reduction in heart damage
329
857260
2000
şu anda kriz geçirsek size ve bana uygulanan
14:19
compared to those who got the standard of care that
330
859260
2000
normal yöntemlerle tedavi edilenlere göre
14:21
you and I would receive if we were to have a heart attack here today.
331
861260
3000
kalbinde zarar oranının yüzde 70 düştüğü gözlendi.
14:24
Same is true for organ failure,
332
864260
2000
Aynı şey organ yetmezliği için de geçerli
14:26
when you have loss of function owing to poor perfusion of kidney, of liver,
333
866260
5000
dolaşım bozukluğu nedeniyle böbreklerinizin, karaciğerinizin çalışmaması
14:31
acute respiratory distress syndrome
334
871260
2000
akut solunum bozukluğu sendromu
14:33
and damage suffered in cardiac-bypass surgery.
335
873260
3000
ve bypass ameliyatında oluşan hasarlar.
14:38
So, these are the thought leaders in trauma medicine
336
878260
2000
Dünya genelindeki travma uzmanlarının
14:40
all over the world saying this is true,
337
880260
2000
hepsi bunun doğru olduğunu söylüyor,
14:42
so it seems that exposure to hydrogen sulfide
338
882260
4000
görünüşe göre hidrojen sülfit kullanımı
14:46
decreases damage that you receive
339
886260
2000
normalde ölümcül olan
14:48
from being exposed to otherwise lethal-low oxygen.
340
888260
3000
düşük oksijen seviyesinin yarattığı hasarı azaltıyor.
14:51
And I should say that the concentrations of hydrogen sulfide
341
891260
3000
Şunu da söylemeliyim, bu faydayı sağlayan
14:54
required to get this benefit
342
894260
3000
hidrojen sülfit konsantrasyonu
14:58
are low, incredibly low.
343
898260
2000
çok düşük, şaşırtıcı oranda düşük.
15:00
In fact, so low that physicians will not have to lower or dim
344
900260
3000
O kadar düşük ki doktorlar söz konusu faydayı görmek için
15:03
the metabolism of people much at all
345
903260
2000
hastaların metabolizmasını düşürmek
15:05
to see the benefit I just mentioned,
346
905260
2000
zorunda kalmıyorlar,
15:07
which is a wonderful thing, if you're thinking about adopting this.
347
907260
2000
bu yöntemi uygulamak istiyorsanız bu muhteşem bir şey.
15:09
You don't want to be gorking people out
348
909260
2000
Hayatlarını kurtarmak için insanları
15:11
just to save them, it's really confusing.
349
911260
2000
aşırı dozla uçuramazsın, bu kafa karıştırıcı olur.
15:13
(Laughter)
350
913260
2000
(Gülüşmeler)
15:15
So, I want to say that we're in human trials.
351
915260
4000
Artık insanlı deneme sürecine geçtiğimizi söyleyebilirim.
15:19
Now, and so --
352
919260
2000
Şu anda --
15:21
(Applause)
353
921260
6000
(Alkışlar)
15:27
Thank you. The Phase 1 safety studies are over,
354
927260
3000
Teşekkürler. Birinci aşama güvenlik çalışmaları tamamlandı,
15:30
and we're doing fine, we're now moved on.
355
930260
2000
ve başarıyla atlattık, devam ediyoruz.
15:32
We have to get to Phase 2 and Phase 3. It's going to take us a few years.
356
932260
3000
İkinci ve üçüncü aşamaları da tamamlamalıyız. Bunun için birkaç yıl daha gerek.
15:35
This has all moved very quickly,
357
935260
2000
Süreç oldukça hızlı ilerliyor,
15:37
and the mouse experiments
358
937260
2000
fareler üzerinde yapılan testler
15:39
of hibernating mice happened in 2005;
359
939260
3000
farelerin geçici ölüm durumuna alınması 2005'te oldu,
15:42
the first human studies were done in 2008,
360
942260
2000
ilk insanlı çalışmalar 2008 yılında yapıldı
15:44
and we should know in a couple of years
361
944260
2000
ve birkaç yıl içinde işe yarayıp
15:46
whether it works or not.
362
946260
2000
yaramadığını görmüş olacağız.
15:48
And this all happened really quickly
363
948260
2000
Pek çok insanın yardımıyla
15:50
because of a lot of help from a lot of people.
364
950260
2000
bunların hepsi çok çabuk gerçekleşti
15:52
I want to mention that, first of all,
365
952260
2000
Bunlardan biraz söz etmek istiyorum, öncelikle
15:54
my wife, without whom this talk and my work would not be possible,
366
954260
3000
o olmadan bu konuşma ve işimi başaramayacağım eşime
15:57
so thank you very much.
367
957260
2000
çok teşekkür ediyorum.
15:59
Also, the brilliant scientists who work at my lab
368
959260
3000
Ayrıca laboratuvarımda çalışan muhteşem bilim insanları
16:02
and also others on staff,
369
962260
2000
ve tabi ki diğer çalışanlar
16:04
the Fred Hutchinson Cancer Research Center in Seattle, Washington --
370
964260
2000
Seattle Washington'daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi,
16:06
wonderful place to work.
371
966260
2000
mükemmel bir çalışma ortamı.
16:08
And also the wonderful scientists
372
968260
2000
Ayrıca Ikaria'daki muhteşem
16:10
and businesspeople at Ikaria.
373
970260
2000
bilim adamları ve iş adamları.
16:12
One thing those people did out there
374
972260
3000
Bu insanların yaptığı şeylerden birisi de
16:15
was take this technology of hydrogen sulfide,
375
975260
3000
hidrojen sülfit teknolojisini alıp,
16:18
which is this start-up company that's burning venture capital very quickly,
376
978260
3000
ki başlangıçta yatırım sermayesini çok hızlı tüketen bir çalışmaydı,
16:21
and they fused it with another company
377
981260
2000
hidrojen sülfitten çok daha zehirli
16:23
that sells another toxic gas
378
983260
2000
bir gazı kullanarak normalde ölecek
16:25
that's more toxic than hydrogen sulfide,
379
985260
4000
yeni doğmuş bebeklerin
16:29
and they give it to newborn babies who would otherwise die
380
989260
3000
dokularına oksijen taşımayı başaran
16:32
from a failure to be able to oxygenate their tissues properly.
381
992260
3000
başka bir firmayla birleştirdiler.
16:36
And this gas that is delivered in over
382
996260
3000
Bu gaz, dünya üzerinde
16:39
a thousand critical care hospitals worldwide,
383
999260
2000
bin hastaneye gönderildi
16:41
now is approved, on label,
384
1001260
2000
artık onaylandı ve etiketlendi,
16:43
and saves thousands of babies a year
385
1003260
2000
ve binlerce bebeği
16:45
from certain death.
386
1005260
2000
kesin bir ölümden kurtarıyor.
16:47
(Applause)
387
1007260
2000
(Alkışlar)
16:49
So it's really incredible
388
1009260
3000
Böyle bir şeyin parçası olmak
16:52
for me to be a part of this.
389
1012260
2000
benim için inanılmaz bir duygu.
16:54
And I want to say that I think we're on the path
390
1014260
2000
Ve metabolik esnekliği temelden
16:56
of understanding metabolic flexibility
391
1016260
2000
anlamanın yolunda
16:58
in a fundamental way,
392
1018260
2000
ilerliyoruz,
17:00
and that in the not too distant future,
393
1020260
4000
ve çok uzak olmayan bir gelecekte,
17:04
an EMT might give an injection of hydrogen sulfide,
394
1024260
3000
ilkyardım uzmanı hidrojen sülfit
17:07
or some related compound,
395
1027260
2000
ya da benzeri bir bileşiği
17:09
to a person suffering severe injuries,
396
1029260
3000
ciddi şekilde yaralanmış bir kurbana enjekte edecek
17:12
and that person might de-animate a bit,
397
1032260
2000
ve o insanı bir süreliğine geçici ölüm durumuna sokarak
17:14
they might become a little more immortal.
398
1034260
4000
biraz daha ölümsüz olmasını sağlayacak.
17:18
Their metabolism will fall
399
1038260
2000
Sanki evde bir ışığı düğmesinden kapatıyormuş gibi
17:20
as though you were dimming a switch on a lamp at home.
400
1040260
6000
hastaların metabolizmaları yavaşlayacak.
17:26
And then, they will have the time, that will buy them the time,
401
1046260
3000
Böylece en iyi tedaviyi görecekleri
17:29
to be transported to the hospital
402
1049260
3000
hastaneye ulaşacak süreyi
17:34
to get the care they need.
403
1054260
4000
kazanmış olacaklar.
17:38
And then, after they get that care --
404
1058260
5000
Gereken tedaviyi gördükten sonra,
17:43
like the mouse, like the skier,
405
1063260
2000
fare gibi, kayakçı gibi
17:45
like the 65-year-old woman --
406
1065260
2000
65 yaşındaki kadın gibi,
17:47
they'll wake up.
407
1067260
2000
hiçbir şey olmamış gibi kalkacaklar.
17:49
A miracle?
408
1069260
2000
Mucize mi?
17:51
We hope not, or maybe we just hope
409
1071260
2000
Umarız değildir, ya da en azından
17:53
to make miracles a little more common.
410
1073260
2000
mucizeleri biraz daha sık yaşanır yapmak istiyoruz.
17:55
Thank you very much.
411
1075260
2000
Çok teşekkür ederim.
17:57
(Applause)
412
1077260
7000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7