Can seaweed help curb global warming? | Tim Flannery

73,536 views ・ 2019-10-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yağmur Ünsal Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:16
Oh, there's a lot of it.
0
16421
1600
Oh, bir sürü var.
00:18
This is seaweed.
1
18532
2350
Bu deniz yosunu.
00:25
It's pretty humble stuff.
2
25789
1666
Bunlar oldukça mütevazi şeyler.
00:27
But it does have some remarkable qualities.
3
27979
2873
Ancak bazı kayda değer niteliklere sahip.
00:31
For one, it grows really fast.
4
31328
2611
Birincisi, çok hızlı büyüyor.
00:34
So the carbon that is part of that seaweed,
5
34529
3921
Yani deniz yosununun parçası olan karbon,
sadece birkaç hafta önce,
00:38
just a few weeks ago,
6
38474
1517
atmosferik CO2 olarak atmosferde yüzüyordu,
00:40
was floating in the atmosphere as atmospheric CO2,
7
40015
3562
00:43
driving all the adverse consequences of climate change.
8
43601
3714
iklim değişikliğinin tüm olumsuz sonuçlarına doğru yol alıyordu.
00:48
For the moment, it's locked safely away in the seaweed,
9
48244
3617
Şu an için deniz yosununda güvenle kilitlendi
00:51
but when that seaweed rots --
10
51885
1418
ama o deniz yosunu çürüdüğünde
00:53
and by the smell of it, it's not far away --
11
53327
3114
ve kokusuna göre, çok da uzakta değil,
00:56
when it rots, that CO2 will be released back to the atmosphere.
12
56465
4355
çürüdüğünde bu CO2 atmosfere geri salınacak.
01:01
Wouldn't it be fantastic if we could find a way
13
61482
3911
İklim problemini çözmek için
01:05
of keeping that CO2 locked up long-term,
14
65417
3898
bu CO2'yi uzun vadede kilit altında tutmanın ve dolayısıyla
01:09
and thereby significantly contributing to solving the climate problem?
15
69339
5106
önemli ölçüde katkıda bulunmanın bir yolunu bulabilirsek harika olmaz mıydı?
01:15
What I'm talking about here is drawdown.
16
75684
2762
Burada bahsettiğim şey geri çekilme.
01:18
It's now become the other half of the climate challenge.
17
78803
3330
Şimdi iklim mücadelesinin diğer yarısı oldu.
Ve bunun nedeni iklim değişikliğini değerlendirme konusunu
01:22
And that's because we have delayed so long,
18
82157
3952
01:26
in terms of addressing climate change,
19
86133
1873
o kadar uzun süre erteledik ki
01:28
that we now have to do two very big and very difficult things at once.
20
88030
4666
şimdi çok büyük ve çok zor iki şey yapmalıyız.
01:33
We have to cut our emissions and clean our energy supply
21
93061
3420
Atmosferden önemli miktarlarda karbondioksit çekerken
01:36
at the same time that we draw significant volumes
22
96505
3349
aynı zamanda emisyonlarımızı azaltmalı
01:39
of carbon dioxide out of the atmosphere.
23
99878
2747
ve enerji kaynağımızı temizlemeliyiz.
01:42
If we don't do that, about 25 percent of the CO2 we put in the air
24
102649
4690
Bunu yapmazsak havaya saldığımız CO2'nin yaklaşık yüzde 25'i
01:47
will remain there, by human standards, forever.
25
107363
3133
orada insan standartlarına göre sonsuza kadar kalacaktır.
01:50
So we have to act.
26
110919
1200
Yani harekete geçmeliyiz.
01:54
This is really a new phase in addressing the climate crisis
27
114419
3484
Bu iklim krizinin ele alınmasında gerçekten yeni bir aşama
01:57
and it demands new thinking.
28
117927
1956
ve yeni bir bakış açısı gerektiriyor.
02:00
So, ideas like carbon offsets really don't make sense
29
120221
4230
Bu nedenle karbon dengeleme gibi fikirler
modern çağda gerçekten mantıklı değil.
02:04
in the modern era.
30
124475
1166
02:05
You know, when you offset something,
31
125665
1770
Bir şeyi dengelediğinizde
02:07
you say, "I'll permit myself to put some greenhouse gas into the atmosphere,
32
127459
3707
"Kendime biraz sera gazı koyma izni vereceğim,
ama sonra onu aşağı çekerek dengeleyeceğim" diyorsunuz.
02:11
but then I'll offset it by drawing it down."
33
131190
2278
02:13
When you've got to both cut your emissions
34
133492
2277
Hem emisyonlarınızı azaltmanız
02:15
and draw down CO2,
35
135793
1619
hem de CO2'yi azaltmanız gerektiğinde
02:17
that thinking doesn't make sense anymore.
36
137436
2151
bu düşünce artık mantıklı gelmez.
02:19
And when we're talking about drawdown,
37
139982
1881
Ve geri çekilmeden bahsederken
02:21
we're talking about putting large volumes of greenhouses gases, particularly CO2,
38
141887
4889
büyük miktarlarda sera gazlarını, özellikle CO2'yi,
02:26
out of circulation.
39
146800
1785
dolaşımdan çıkarmaktan bahsediyoruz.
02:28
And to do that, we need a carbon price.
40
148609
2627
Bunu yapmak için bir karbon bedeline ihtiyacımız var.
02:31
We need a significant price that we'll pay for that service
41
151260
3682
Hepimizin yararlanacağı bu hizmet için
02:34
that we'll all benefit from.
42
154966
1867
ödeyeceğimiz önemli bir bedele ihtiyacımız var.
02:38
We've made almost no progress so far
43
158270
2214
İklim sorununun ikinci yarısında şimdiye kadar
02:40
with the second half of the climate challenge.
44
160508
2183
neredeyse hiç ilerleme kaydetmedik.
02:42
It's not on most people's radar.
45
162715
2133
Çoğu insanın radarında değil.
02:45
And, you know, I must say, at times, I hear people saying,
46
165722
4338
Söylemem gerekiyor ki bazen insanların şunu söylediğini duyuyorum,
02:50
"I've lost hope that we can do anything about the climate crisis."
47
170084
3755
"İklim kriziyle ilgili bir şey yapabileceğimize dair umudumu kaybettim."
02:53
And look, I've had my sleepless nights too, I can tell you.
48
173863
2979
ben de uykusuz geceler geçirdim, bunu size söyleyebilirim.
02:57
But I'm here today as an ambassador for this humble weed, seaweed.
49
177160
4272
Ama bugün bu mütevazı ot olan deniz yosununun elçisi olarak buradayım.
03:02
I think it has the potential
50
182972
3603
Deniz yosununun iklim değişikliği sorununu
03:06
to be a big part of addressing the challenge of climate change
51
186599
5046
ve geleceğimizin büyük bir bölümünü ele almanın büyük bir parçası olma
03:11
and a big part of our future.
52
191669
2266
potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum.
03:14
Now, what the scientists are telling us we need to do over the next 80-odd years
53
194256
4230
Bilim insanlarının bize önümüzdeki 80 küsur yılda
03:18
to the end of this century,
54
198510
1524
bu yüzyılın sonuna kadar,
yapmamız gerektiğini söylediği şey, sera gazı emisyonlarımızı
03:20
is to cut our greenhouse gas emissions
55
200058
2633
03:22
by three percent every year,
56
202715
3119
her yıl yüzde üç azaltmak
03:25
and draw three gigatons of CO2 out of the atmosphere every year.
57
205858
4203
ve atmosferden her gün üç gigaton CO2 çekmek.
03:30
Those numbers are so large that they baffle us.
58
210366
3568
Bu rakamlar o kadar büyük ki bizi şaşırtıyorlar.
03:33
But that's what the scientists tell us we need to do.
59
213958
2492
Ama bilim insanlarının bize yapmamız gerektiğini söylediği şey bu.
03:37
I really hate showing this graph,
60
217157
2007
Bu grafiği göstermekten gerçekten nefret ediyorum
03:39
but I'm sorry, I have to do it.
61
219188
2151
ama üzgünüm, bunu yapmak zorundayım.
03:41
It is very eloquent in terms of telling the story
62
221363
2953
İklim değişikliği çalışmalarında yaptığım tüm savunuculuk
03:44
of my personal failure
63
224340
1801
ve aslında
03:46
in terms of all the advocacy I've done in climate change work
64
226165
3206
iklim değişikliğini ele almadaki toplu başarısızlığımız açısından
03:49
and in fact, our collective failure to address climate change.
65
229395
3176
kişisel başarısızlığımın hikayesini anlatmak çok anlamlı.
03:52
You can see our trajectory there
66
232958
2300
Oradaki yörüngemizi ısınma
03:55
in terms of warming and greenhouse gas concentrations.
67
235282
3001
ve sera gazı konsantrasyonları açısından görebilirsiniz.
03:58
You can see all of the great scientific announcements that we've made,
68
238307
3707
İklim değişikliğiyle ne kadar tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu,
04:02
saying how much danger we face with climate change.
69
242038
2698
yaptığımız tüm büyük bilimsel açıklamaları görebilirsiniz.
04:04
You can see the political meetings.
70
244760
2178
Siyasi toplantıları görebilirsiniz.
04:06
None of it has changed the trajectory.
71
246962
2913
Hiçbiri yörüngeyi değiştirmedi.
İşte bu yüzden yeni bakış açısına ihtiyacımız var,
04:10
And this is why we need new thinking,
72
250344
2580
04:12
we need a new approach.
73
252948
2126
yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var.
04:15
So how might we go about drawing down greenhouse gases at a large scale?
74
255645
6141
Öyleyse sera gazlarını büyük ölçekte aşağı çekmeye nasıl başlayabiliriz?
04:23
There's really only two ways of doing it,
75
263120
2008
Bunu yapmanın gerçekten sadece iki yolu var
04:25
and I've done a very deep dive into drawdown.
76
265152
3276
ve ben geri çekilmeye çok derin bir dalış yaptım.
04:28
And I'll preempt my --
77
268839
3067
Ve öncelik vereceğim --
04:31
And I would say this stuff comes up smelling like roses at the end of the day.
78
271930
5211
Ve bunun günün sonunda gül gibi kokarak çıktığını söyleyebilirim.
04:37
It does, it's one of the best options,
79
277165
1824
Olur, en iyi seçeneklerden biri
ancak çok, birçok olasılık var.
04:39
but there are many, many possibilities.
80
279013
2647
04:42
There are chemical pathways and biological pathways.
81
282442
3183
Kimyasal yollar ve biyolojik yollar var.
04:45
So two ways, really, of getting the job done.
82
285649
2904
Yani işi halletmenin gerçekten iki yolu var.
04:48
The biological pathways are fantastic
83
288577
2167
Biyolojik yollar harika
04:50
because the energy source that's needed to drive them, the sun,
84
290768
3746
çünkü onları kullanmak için gereken enerji kaynağı olan Güneş,
04:54
is effectively free.
85
294538
1420
etkili bir şekilde özgür.
04:55
We use the sun to drive photosynthesis in plants,
86
295982
3040
Güneşi; bitkilerde fotosentez yapmak,
CO2'yi parçalamak ve karbonu yakalamak için kullanıyoruz.
04:59
break apart that CO2 and capture the carbon.
87
299046
2547
05:01
There are also chemical pathways.
88
301617
1830
Kimyasal yollar da var.
05:03
They sound ominous, but actually, they're not bad at all.
89
303471
2764
Uğursuz gibi geliyorlar ama aslında hiç de fena değiller.
05:06
The difficulty they face is that we have to actually pay
90
306259
3413
Karşılaştıkları zorluk şu ki bu işi yapmak için gereken enerji için
05:09
for the energy that's required to do the job
91
309696
2175
veya bu enerjiyi mümkün kılmak için
05:11
or pay to facilitate that energy.
92
311895
1841
bir bedel ödememiz gerekiyor.
05:14
Direct air capture is a great example of a chemical pathway,
93
314339
3119
Doğrudan hava yakalama, kimyasal yolun harika bir örneği
05:17
and people are using that right now to take CO2 out of the atmosphere
94
317482
3421
ve insanlar şu anda bunu atmosferden CO2 almak
05:20
and manufacture biofuels or manufacture plastics.
95
320927
2999
ve biyoyakıt üretmek veya plastik üretmek için kullanıyor.
05:24
Great progress is being made,
96
324498
1691
Büyük ilerleme kaydediliyor,
05:26
but it will be many decades
97
326213
1816
ancak bu kimyasal yolların
05:28
before those chemical pathways are drawing down a gigaton of CO2 a year.
98
328053
5063
yılda bir gigaton CO2 çekmesi uzun yıllar alacak.
05:33
The biological pathways offer us a lot more hope, I think,
99
333489
2898
Biyolojik yollar bize sanırım kısa vadede çok daha fazla umut veriyor.
05:36
in the short term.
100
336411
1200
Muhtemelen iklim sorununa bir çözüm olarak ağaçlandırmayı,
05:38
You've probably heard about reforestation, planting trees,
101
338061
3984
ağaç dikmeyi duymuşsunuzdur.
05:42
as a solution to the climate problem.
102
342069
2421
05:44
You know, it's a fair question:
103
344514
1540
Bu adil bir soru:
05:46
Can we plant our way out of this problem by using trees?
104
346078
3269
Ağaçları kullanarak bu sorundan kurtulabilir miyiz?
05:49
I'm skeptical about that for a number of reasons.
105
349680
2929
Pek çok nedenden dolayı buna şüpheyle yaklaşıyorum.
05:52
One is just the scale of the problem.
106
352633
2373
Birincisi, sorunun derecesi.
Tüm ağaçlar tam karbon tutma potansiyellerine ulaşmalarından
05:55
All trees start as seeds, little tiny things,
107
355030
3023
05:58
and it's many decades before they've reached
108
358077
2115
on yıllar önce tohum olarak başlar.
06:00
their full carbon-capture potential.
109
360216
2726
06:02
And secondly,
110
362966
1151
Ve ikincisi,
kara yüzeyine bakarsanız çok yoğun kullanıldığını görürsünüz.
06:04
if you look at the land surface, you see that it's so heavily utilized.
111
364141
3873
06:08
We get our food from it, we get our forestry products from it,
112
368038
3718
Yiyeceklerimizi, ormancılık ürünlerimizi ondan alıyoruz;
06:11
biodiversity protection and water and everything else.
113
371780
2980
biyolojik çeşitliliğin korunmasını, su ve diğer her şeyi alıyoruz.
06:14
To expect that we'll find enough space to deal with this problem,
114
374784
3078
Bu problemin üstesinden gelmek için yeterli alan bulacağımızı beklememizin
06:17
I think is going to be quite problematic.
115
377886
2564
oldukça sorunlu olacağını düşünüyorum.
06:21
But if we look offshore,
116
381260
2055
Ancak açık denizlere bakarsak
06:23
wee see a solution where there's already an existing industry,
117
383339
3349
halihazırda mevcut bir sektörün olduğu
06:26
and where there's a clearer way forward.
118
386712
2246
ve ileriye doğru daha net bir yolun olduğu bir çözüm görürüz.
06:28
The oceans cover about 70 percent of our planet.
119
388982
3373
Okyanuslar gezegenimizin yaklaşık yüzde 70'ini kaplıyor.
06:32
They play a really big role in regulating our climate,
120
392379
3477
İklimimizi düzenlemede gerçekten büyük bir rol oynuyorlar
06:35
and if we can enhance the growth of seaweed in them,
121
395880
2824
ve içlerindeki deniz yosununun büyümesini artırabilirsek
06:38
we can use them, I think, to develop a climate-altering crop.
122
398728
3659
sanırım onları iklimi değiştiren bir mahsul geliştirmek için kullanabiliriz.
06:43
There are so many different kinds of seaweed,
123
403347
2111
O kadar farklı deniz yosunu türü var ki
06:45
there's unbelievable genetic diversity in seaweed,
124
405482
2643
bunlarda inanılmaz genetik çeşitlilik var
06:48
and they're very ancient;
125
408149
1246
ve bunlar çok eski;
06:49
they were some of the first multicellular organisms ever to evolve.
126
409419
3857
evrim geçiren ilk çok hücreli organizmalardan.
06:53
People are using special kinds of seaweed now
127
413300
2698
İnsanlar artık belirli amaçlar için özel deniz yosunu türleri kullanıyorlar,
06:56
for particular purposes,
128
416022
1191
06:57
like developing very high-quality pharmaceutical products.
129
417237
3761
çok yüksek kaliteli medikal ürünler geliştirmek gibi.
Ancak deniz yosunu banyosu yapmak için deniz yosunu da kullanabilirsiniz,
07:01
But you can also use seaweed to take a seaweed bath,
130
421022
3063
07:04
it's supposed to be good for your skin;
131
424109
1873
cildinize iyi geliyor olmalı.
07:06
I can't testify to that, but you can do it.
132
426006
2150
Buna tanıklık edemem ama yapabilirsiniz.
07:08
The scalability is the big thing about seaweed farming.
133
428815
3033
deniz yosunu yetiştiriciliğiyle ilgili en önemli şey ölçeklenebilir olması.
07:11
You know, if we could cover nine percent of the world's ocean
134
431872
4048
Deniz yosunu çiftliklerinde
07:15
in seaweed farms,
135
435944
1508
dünya okyanusunun yüzde dokuzunu kaplayabilseydik
07:17
we could draw down the equivalent of all of the greenhouse gases
136
437476
3109
herhangi bir yılda
ortaya koyduğumuz tüm sera gazlarının eşdeğerini
07:20
we put up in any one year,
137
440609
1493
50 gigatondan fazla çekebilirdik.
07:22
more than 50 gigatons.
138
442126
1705
İlk okuduğumda harika bir fikirdi ama düşündüm ki
07:24
Now, I thought that was fantastic when I first read it,
139
444212
2595
07:26
but I thought I'd better calculate how big nine percent of the world's oceans is.
140
446831
3856
dünya okyanuslarının yüzde 9'unun büyüklüğünü hesaplamalıyım.
07:30
It turns out, it's about four and a half Australias,
141
450711
2452
Görünüşe göre yaşadığım yer yaklaşık dört buçuk Avustralya kadar.
07:33
the place I live in.
142
453187
1250
Ve şu anda buna ne kadar yakınız?
07:34
And how close are we to that at the moment?
143
454461
2112
07:36
How many ocean-going seaweed farms do we actually have out there?
144
456597
4020
Orada kaç tane okyanusa giden deniz yosunu çiftliğimiz var?
07:40
Zero.
145
460641
1151
Sıfır.
07:41
But we do have some prototypes, and therein lies some hope.
146
461816
3633
Ancak bazı prototiplere sahibiz ve orada biraz umut yatıyor.
07:45
This little drawing here of a seaweed farm that's currently under construction
147
465473
4873
Şu anda yapım aşamasında olan bir deniz yosunu çiftliğinin bu küçük çizimi
size deniz yosunu hakkında çok ilginç şeyler anlatıyor.
07:50
tells you some very interesting things about seaweed.
148
470370
2525
07:52
You can see the seaweed growing on that rack,
149
472919
2110
Okyanusta 25 metre aşağıda
o rafta büyüyen deniz yosunu görebilirsiniz.
07:55
25 meters down in the ocean there.
150
475053
2064
07:57
It's really different from anything you see on land.
151
477141
3485
Karada gördüğünüz her şeyden gerçekten farklı.
08:00
And the reason being that, you know, seaweed is not like trees,
152
480928
3738
Ve bunun nedeni deniz yosunun ağaçlar gibi olmaması;
08:04
it doesn't have nonproductive parts
153
484690
2927
kökler, gövdeler, dallar ve ağaç kabuğu gibi verimsiz kısımları olmaması.
08:07
like roots and trunks and branches and bark.
154
487641
3000
08:10
The whole of the plant is pretty much photosynthetic,
155
490966
3143
Bitkinin tamamı fotosentetik,
08:14
so it grows fast.
156
494133
1325
bu yüzden hızlı büyüyor.
08:15
Seaweed can grow a meter a day.
157
495482
2603
Deniz yosunu günde bir metre büyüyebilir.
08:18
And how do we sequester the carbon?
158
498553
2789
Ve karbonu nasıl ayırırız?
08:21
Again, it's very different from on land.
159
501366
1910
Yine, karadan çok farklı.
08:23
All you need to do is cut that seaweed off --
160
503300
2777
Tek yapmanız gereken o deniz yosununu kesmek --
okyanus uçurumuna sürüklenir,
08:26
drifts into the ocean abyss,
161
506101
1587
08:27
Once it's down a kilometer,
162
507712
1595
bir kilometre aşağıya indiğinde
08:29
the carbon in that seaweed is effectively out of the atmospheric system
163
509331
4294
o deniz yosununun içindeki karbon yüzyıllar veya bin yıllar boyunca
08:33
for centuries or millennia.
164
513649
1733
atmosferik sistemden etkili bir şekilde çıkar.
08:35
Whereas if you plant a forest,
165
515853
1461
Oysa bir orman dikerseniz
08:37
you've got to worry about forest fires, bugs, etc.,
166
517338
2800
orman yangınları, böcekler vb. hakkında endişelenmeniz gerekir,
08:40
releasing that carbon.
167
520162
1956
bu da karbonu serbest bırakır.
08:42
The key to this farm, though,
168
522932
1507
Bu çiftlikte önemli olan,
08:44
is that little pipe going down into the depths.
169
524463
3543
derinliklere inen o küçük boru.
08:48
You know, the mid-ocean is basically a vast biological desert.
170
528030
4285
Okyanus ortası temelde geniş bir biyolojik çöldür.
Orada uzun zaman önce kullanılmış hiçbir besin yok.
08:52
There's no nutrients there that were used up long ago.
171
532339
2651
08:55
But just 500 meters down,
172
535014
2063
Ancak sadece 500 metre aşağıda
08:57
there is cool, very nutrient-rich water.
173
537101
2667
serin ve besin açısından çok zengin su var.
Ve biraz temiz, yenilenebilir enerji ile
09:00
And with just a little bit of clean, renewable energy,
174
540173
2879
09:03
you can pump that water up
175
543076
1715
bu suyu pompalayabilir
09:04
and use the nutrients in it to irrigate your seaweed crop.
176
544815
4227
ve içindeki besinleri deniz yosunu mahsulünü sulamak için kullanabilirsiniz.
09:09
So I think this really has so many benefits.
177
549532
5237
Bu yüzden bunun gerçekten çok faydası olduğunu düşünüyorum.
09:14
It's changing a biological desert,
178
554793
3860
Biyolojik bir çölü,
09:18
the mid-ocean,
179
558677
1151
okyanus ortasını
09:19
into a productive, maybe even planet-saving solution.
180
559852
3915
üretken, hatta gezegeni kurtaran bir çözüme dönüştürüyor.
09:25
So what could go wrong?
181
565250
1365
Öyleyse ne ters gidebilir?
09:26
Well, anything we're talking about at this scale
182
566639
3472
Bu ölçekte konuştuğumuz her şey
gezegen ölçeğinde bir müdahaleyi içerir.
09:30
involves a planetary-scale intervention.
183
570135
2535
09:32
And we have to be very careful.
184
572694
1788
Ve çok dikkatli olmalıyız.
09:34
I think that piles of stinking seaweed
185
574506
2049
Kokuşmuş deniz yosunu yığınlarının
09:36
are probably going to be the least of our problems.
186
576579
2403
muhtemelen sorunlarımızın en küçüğü olacağını düşünüyorum.
09:39
There's other unforeseen things that will happen.
187
579006
2301
Olacak başka beklenmedik şeyler var.
09:41
One of the things that really worries me, when I talk about this,
188
581331
3071
Bundan bahsettiğimde beni gerçekten endişelendiren şeylerden biri
09:44
is the fate of biodiversity in the deep ocean.
189
584426
2897
derin okyanustaki biyolojik çeşitliliğin kaderi.
09:47
If we are putting gigatons of seaweed into the deep ocean,
190
587347
2785
Okyanusun derinliklerine gigaton yosun koyarsak
09:50
we're affecting life down there.
191
590156
1650
oradaki yaşamı etkiliyoruz.
09:51
The good news is that we know
192
591830
1702
İyi haber şu ki birçok deniz yosununun
09:53
that a lot of seaweed already reaches the deep ocean,
193
593556
3151
fırtınalardan sonra veya denizaltı kanyonları yoluyla
09:56
after storms or through submarine canyons.
194
596731
3016
derin okyanusa ulaştığını biliyoruz.
09:59
So we're not talking about a novel process here;
195
599771
2515
Yani burada yeni bir süreçten bahsetmiyoruz,
10:02
we are talking about enhancing a natural process.
196
602310
3083
doğal bir süreci geliştirmekten bahsediyoruz.
10:07
And we'll learn as we go.
197
607552
1690
Ve ilerledikçe öğreneceğiz.
10:09
I mean, it may be that these ocean-going seaweed farms will need to be mobile,
198
609266
4024
Bu okyanusa giden deniz yosunu çiftliklerinin mobil olması gerek,
10:13
to distribute the seaweed across vast areas of the ocean,
199
613314
2799
böylece yosun, büyük kokuşmuş bir yığın oluşturmak yerine
10:16
rather than creating a big stinking pile in one place.
200
616137
3169
okyanusun geniş alanlarına dağılabilir.
10:19
It may be that we'll need to char the seaweed --
201
619820
3484
Deniz yosununu yakmamız gerekebilir --
10:23
so create a sort of an inert, mineral biochar
202
623328
3406
bu yüzden derinlere göndermeden önce
10:26
before we dispatch it into the deep.
203
626758
2081
bir tür hareketsiz mineral biyokömür yaratmamız gerekebilir.
10:28
We won't know until we start the process,
204
628863
2341
Süreci başlatana kadar bilemeyeceğiz
10:31
and we will learn effectively by doing.
205
631228
2881
ve yaparak etkili bir şekilde öğreneceğiz.
10:34
I just want to take you to contemporary seaweed farming.
206
634831
3333
Sadece size çağdaş deniz yosunu çiftçiliğini göstermek istiyorum.
Bu büyük bir iş --
10:38
It's a big business --
207
638188
1151
10:39
it's a six-billion-dollar-a-year business.
208
639363
2341
Yılda altı milyar dolarlık bir iş.
10:41
These seaweed farms off South Korea --
209
641728
1878
Güney Kore açıklarındaki bu deniz yosunu çiftlikleri --
10:43
you can see them from space, they are huge.
210
643630
2451
onları uzaydan görebilirsiniz, çok büyükler.
10:46
And they're increasingly not just seaweed farms.
211
646105
2825
Ve giderek sadece deniz yosunu çiftlikleri olmuyorlar.
10:48
What people are doing in places like this is something called ocean permaculture.
212
648954
4214
İnsanların böyle yerlerde yaptığı şey okyanus permakültürü denen bir şey.
10:53
And in ocean permaculture,
213
653192
1849
Ve okyanus permakültüründe
hep birlikte balık ve kabuklu deniz hayvanları, deniz yosunu yetiştirirsiniz.
10:55
you grow fish, shellfish and seaweed all together.
214
655065
3493
10:58
And the reason it works so well
215
658582
1923
Ve bu kadar iyi çalışmasının nedeni,
11:00
is that the seaweed makes the seawater less acid.
216
660529
3801
deniz yosununun, deniz suyunun asidini seyreltmesi.
11:04
It provides an ideal environment for growing marine protein.
217
664354
4064
Deniz proteini yetiştirmek için ideal bir ortam sağlar.
11:08
If we covered nine percent of the world's oceans
218
668442
2251
Okyanusların yüzde dokuzunu okyanus permakültürü ile kaplasaydık
11:10
in ocean permaculture,
219
670717
1519
11:12
we would be producing enough protein in the form of fish and shellfish
220
672260
4298
Balık ve deniz kabukluları olarak yeterli proteini
11:16
to give every person in a population of 10 billion
221
676582
3495
10 milyarlık bir popülasyondaki her birey için
11:20
200 kilograms of high-quality protein per year.
222
680101
4252
yılda 200 kg yüksek kalite protein üretiyor olurduk.
11:24
So, we've got a multipotent solution here.
223
684853
2047
Yani burada çok potansiyelli bir çözümümüz var.
11:26
We can address climate change, we can feed the world,
224
686924
2524
İklim değişikliğini ele alabiliriz, dünyayı besleyebiliriz,
11:29
we can deacidify the oceans.
225
689472
1867
okyanusların asidini azaltabiliriz.
Tüm bunların ekonomisi zorlayıcı olacak.
11:32
The economics of all of this is going to be challenging.
226
692345
2638
Bu çözümlere milyarlarca dolar yatırım yapacağız
11:35
We'll be investing many, many billions of dollars
227
695007
3269
11:38
into these solutions,
228
698300
1270
11:39
and they will take decades to get to the gigaton scale.
229
699594
2926
ve gigaton ölçeğine ulaşmaları onlarca yıl alacak.
11:42
The reason that I'm convinced that this is going to happen
230
702951
3195
Bunun olacağına ikna olmamın nedeni,
11:46
is that unless we get the gas out of the air,
231
706170
2817
havadaki gazı çıkarmadıkça
11:49
it is going to keep driving adverse consequences.
232
709011
2841
olumsuz sonuçlara yol açmaya devam edecek.
11:51
It will flood our cities,
233
711876
1825
Şehirlerimizi sular altında bırakacak,
11:53
it will deprive us of food,
234
713725
1487
bizi yiyecekten mahrum bırakacak,
11:55
it will cause all sorts of civil unrest.
235
715236
3311
her türlü sivil kargaşaya neden olacak.
11:58
So anyone who's got a solution to dealing with this problem
236
718571
3230
Bu nedenle, bu sorunla başa çıkmak için bir çözümü olan herkesin
12:01
has a valuable asset.
237
721825
1400
değerli bir varlığı var.
12:03
And already, as I've explained,
238
723587
2793
Ve zaten açıkladığım gibi,
12:06
ocean permaculture is well on the road to being economically sustainable.
239
726404
4827
okyanus permakültürü ekonomik olarak sürdürülebilir olma yolunda ilerliyor.
12:13
You know, in the next 30 years,
240
733121
1817
Önümüzdeki 30 yıl içinde
12:14
we have to go from being a carbon-emitting economy
241
734962
4277
karbon yayan bir ekonomi olmaktan
karbon emen bir ekonomiye geçmemiz gerekiyor.
12:19
to a carbon-absorbing economy.
242
739263
2000
12:21
And that doesn't seem like very long.
243
741861
2467
Ve bu çok uzun görünmüyor.
12:24
But half of the greenhouse gases that we've put into the atmosphere,
244
744766
3761
Ama atmosfere saldığımız sera gazlarının yarısını
12:28
we've put there in the last 30 years.
245
748551
2706
son 30 yılda oraya koyduk.
12:31
My argument is,
246
751631
1179
Benim görüşüm,
12:32
if we can put the gas in in 30 years,
247
752834
2778
bu gazı 30 yıl içinde salabiliyorsak
12:35
we can pull it out in 30 years.
248
755636
2801
30 yıl içinde çıkarabiliriz de.
12:38
And if you doubt how much can be done over 30 years,
249
758461
2659
Ve 30 yıl içinde ne kadar çok şey yapılabileceğinden şüphe duyuyorsanız
12:41
just cast your mind back a century, to 1919,
250
761144
3564
bir yüzyıl öncesini, 1919'u düşünün,
12:44
compare it with 1950.
251
764732
1889
1950 ile karşılaştırın.
12:46
Now, in 1919, here in Edinburgh,
252
766645
2526
1919'da Edinburgh'da,
12:49
you might have seen a canvas and wood biplane.
253
769195
2998
bir tuval ve ahşap bir çift kanatlı uçak görmüş olabilirsiniz.
12:52
Thirty years later, you'd be seeing jet aircraft.
254
772217
2412
Otuz yıl sonra jet uçağı görebileceksiniz.
12:55
Transport in the street were horses in 1919.
255
775109
2960
Sokakta ulaşım 1919'da atlardı.
12:58
By 1950, they're motor vehicles.
256
778093
2699
1950'ye gelindiğinde motorlu taşıtlar.
1919, barutumuz vardı;
13:01
1919, we had gun powder;
257
781093
2183
13:03
1950, we had nuclear power.
258
783300
2414
1950, nükleer gücümüz vardı.
13:06
We can do a lot in a short period of time.
259
786038
2920
Kısa sürede çok şey yapabiliriz.
13:08
But it all depends upon us believing that we can find a solution.
260
788982
3472
Ama hepsi bir çözüm bulabileceğimize inanmamıza bağlı.
13:13
Now what I would love to do is bring together all of the people
261
793577
3398
Şimdi yapmak istediğim şey bilgili tüm insanları
13:16
with knowledge in this space.
262
796999
2229
bu alanda bir araya getirmek.
Açık denizde yapı inşa etmeyi bilen mühendisler,
13:19
The engineers who know how to build structures offshore,
263
799252
2952
13:22
the seaweed farmers, the financiers,
264
802228
2182
deniz yosunu çiftçileri, finansörler,
13:24
the government regulators,
265
804434
1397
hükûmet düzenleyicileri,
13:25
the people who understand how things are done.
266
805855
2888
işlerin nasıl yapıldığını anlayan insanlar.
13:29
And chart a way forward,
267
809165
1611
Ve ileriye doğru bir yol çizin,
13:30
say: How do we go from the existing six-billion-dollar-a-year,
268
810800
3807
diyelim ki mevcut yılda altı milyar dolarlık
13:34
inshore seaweed industry,
269
814631
2000
deniz yosunu endüstrisinden,
13:36
to this new form of industry, which has got so much potential,
270
816655
3859
çok fazla potansiyele sahip olan
13:40
but will require large amounts of investment?
271
820538
3066
ancak büyük miktarda yatırım gerektiren bu yeni endüstri biçimine nasıl geçebiliriz?
13:45
I'm not a betting man, you know.
272
825077
2175
Ben bahisçi değilim.
13:47
But if I were,
273
827276
1269
Ama eğer olsaydım
13:48
I'll tell you, my money would be on that stuff,
274
828569
2283
param o şeylere,
13:50
it would be on seaweed.
275
830876
1360
deniz yosunlarına olurdu.
13:52
It's my hero.
276
832260
1438
Bu benim kahramanım.
13:53
Thank you.
277
833722
1151
Teşekkür ederim.
13:54
(Applause)
278
834897
3968
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7