One woman, eight hilarious characters | Sarah Jones

Sarah Jones: Tek kadınlık küresel köy

1,374,783 views

2009-04-29 ・ TED


New videos

One woman, eight hilarious characters | Sarah Jones

Sarah Jones: Tek kadınlık küresel köy

1,374,783 views ・ 2009-04-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gizem Yeğin Gözden geçirme: Pinar Altay
00:12
I should tell you that when I was asked to be here,
0
12160
3000
TED'e katılım için teklif aldığımda, önce kendi
00:15
I thought to myself that well, it's TED.
1
15160
3000
kendime düşündüm, sözkonusu olan TED.
00:18
And these TEDsters are -- you know, as innocent as that name sounds --
2
18160
5000
Ve TED'de sunum yapan kişiler--yani basit gibi görünse de-
00:23
these are the philanthropists and artists and scientists who sort of shape our world.
3
23160
7000
dünyamızı şekillendiren hayırseverler, sanatçılar ve bilimadamları.
00:30
And what could I possibly have to say that would be distinguished enough
4
30160
3000
Böyle bir yerdeki katılımımı haklı kılacak yeterli bir farklılık
00:33
to justify my participation in something like that?
5
33160
2000
için muhtemelen neyi söyleyebilirdim?
00:35
And so I thought perhaps a really civilized-sounding British accent
6
35160
4000
Böylece gerçek bir uygar İngiliz aksanının belki
00:39
might help things a bit.
7
39160
2000
biraz yardımcı olabileceğini düşündüm.
00:41
And then I thought no, no. I should just get up there and be myself
8
41160
4000
Ve sonra düşündüm ,yo, hayır. Orada sadece kendim gibi olmalıyım
00:45
and just talk the way I really talk
9
45160
2000
ve gerçekte nasıl konuşuyorsam aynı şekilde konuşmalıyım
00:47
because, after all, this is the great unveiling.
10
47160
5000
çünkü, sonuç itibariyle, bu büyük bir ortaya çıkış (deşifre olma)
00:52
And so I thought I'd come up here and unveil my real voice to you.
11
52160
3000
Böylece gelip, gerçek sesimi duyurabileceğimi düşündüm.
00:55
Although many of you already know that I do speak the Queen's English
12
55160
4000
Çoğunuz zaten biliyorsunuz; ben Kraliçe İngilizcesi(Gerçek İngiliz İngilizcesi)konuşuyorum
00:59
because I am from Queens, New York.
13
59160
2000
çünkü New York Queens'denim.
01:01
(Laughter)
14
61160
1000
(Kahkaha)
01:02
But the theme of this session, of course, is invention.
15
62160
4000
Fakat bu oturumun teması, tabii ki, buluşlar.
01:06
And while I don't have any patents that I'm aware of,
16
66160
6000
Ve bildiğim herhangi bir patentim yokken,
01:12
you will be meeting a few of my inventions today.
17
72160
3000
bugün buluşlarımın birkaçını öğreneceksiniz.
01:15
I suppose it's fair to say
18
75160
2000
Ve sanırım söylemek doğru olacak ki
01:17
that I am interested in the invention of self or selves.
19
77160
5000
birey ya da bireyleri keşfetmekle ilgiliyim.
01:22
We're all born into certain circumstances with particular physical traits,
20
82160
4000
Hepimiz farklı fiziksel özellikler ile, kişisel gelişimsel deneyimler, coğrafi ve tarihsel olaylardan oluşan
01:26
unique developmental experiences, geographical and historical contexts.
21
86160
5000
belirli koşullarda doğduk.
01:31
But then what?
22
91160
2000
Peki sonra ne oldu?
01:33
To what extent do we self-construct, do we self-invent?
23
93160
4000
Ne dereceye kadar kimliğimizi oluşturabilir, kendimizi keşfedebiliriz?
01:37
How do we self-identify and how mutable is that identity?
24
97160
5000
Kimliğimizi nasıl tanımlarız ve bu kimlik ne kadar değişkendir?
01:42
Like, what if one could be anyone at any time?
25
102160
3000
Yani, ya bi insan farklı zamanlarda herhangi biri olabilirseydi?
01:45
Well my characters, like the ones in my shows,
26
105160
4000
Karakterlerim, gösterilerimdekiler gibi,
01:49
allow me to play with the spaces between those questions.
27
109160
4000
bu sorular arasındaki alanlarla oynamama izin veriyor.
01:53
And so I've brought a couple of them with me.
28
113160
2000
Ve böylece bazılarını yanımda getirdim.
01:55
And well, they're very excited.
29
115160
4000
Ve evet, çok heyecanlılar.
01:59
What I should tell you --
30
119160
3000
Size söylemem gereken-
02:02
what I should tell you is that they've each prepared their own little TED talks.
31
122160
4000
Size söylemem gereken karakterlerimin her biri kendi özel küçük TED konuşmalarını hazırladılar.
02:06
So feel free to think of this as Sarah University.
32
126160
3000
Böylece bunu Sarah Üniversitesi olarak düşünmekte serbestsiniz.
02:09
(Laughter)
33
129160
3000
(Kahkaha)
02:12
Okay. Okay. Oh, well.
34
132160
4000
Tamam. Tamam. Oo, peki.
02:16
Oh, wonderful.
35
136160
2000
Oo, harika.
02:18
Good evening everybody.
36
138160
2000
Herkese iyi akşamlar.
02:20
Thank you so very much for having me here today.
37
140160
3000
Beni burada ağırladığınız için çok teşekkür ederim.
02:23
Ah, thank you very much. My name is Lorraine Levine.
38
143160
4000
Sizlere çok teşekkür ederim. Adım Loraine Levine.
02:27
Oh my! There's so many of you.
39
147160
3000
Aman tanrım! Ne kadar büyük bir topluluk.
02:30
Hi sweetheart. Okay.
40
150160
2000
Merhaba canım. Peki.
02:32
(Laughter)
41
152160
2000
(Kahkaha)
02:34
Anyway, I am here because of a young girl, Sarah Jones.
42
154160
4000
Her neyse, Sarah Jones sayesinde burada bulunuyorum.
02:38
She's a very nice, young black girl.
43
158160
3000
O çok hoş, genç bir siyah kız.
02:41
Well you know, she calls herself black --
44
161160
3000
Yani bilirsiniz, kendini zenci diye kabul ediyor
02:44
she's really more like a caramel color if you look at her.
45
164160
3000
ama baktığınızda kendisi aslında daha çok karamel rengi.
02:47
But anyway.
46
167160
2000
Fakat neyse,
02:49
(Laughter)
47
169160
1000
(Kahkaha)
02:50
She has me here because she puts me in her show,
48
170160
3000
Tek-kadınlık gösteri diye adlandırdığı gösterilerinde
02:53
what she calls her one-woman show.
49
173160
2000
bana da yer verdiği için, beni buraya getirdi.
02:55
And you know what that means, of course.
50
175160
2000
Ve bunun ne anlama geldiğini kesin anlarsınız.
02:57
That means she takes the credit and then makes us come out here and do all the work.
51
177160
5000
Bu övgüyü kendisinin aldığı, sonra da bizi buraya çıkarıp, tüm işi yaptırdığı anlamına geliyor.
03:02
But I don't mind.
52
182160
2000
Ama önemsemiyorum.
03:04
Frankly, I'm kvelling just to be here
53
184160
2000
Açıkçası, tüm coşkunuz ile
03:06
with all the luminaries you have attending something like this, you know.
54
186160
4000
katılımınız sayesinde, burada beni çok gururlandırıyorsunuz.
03:10
Really, it's amazing.
55
190160
2000
Gerçekten, bu harika.
03:12
Not only, of course, the scientists and all the wonderful giants of the industries
56
192160
5000
Yalnızca bilimadamları ve iş dünyasının tüm harika büyükleri yüzünden değil, aynı zamanda
03:17
but the celebrities.
57
197160
2000
ünlüler yüzünden de tabii.
03:19
There are so many celebrities running around here.
58
199160
3000
Burada bulunan birçok ünlü var.
03:22
I saw -- Glenn Close I saw earlier. I love her.
59
202160
4000
Gördüm- yakın zamanda Glenn Close'u gördüm. Onu severim.
03:26
And she was getting a yogurt in the Google cafe.
60
206160
3000
Google kafede yoğurt yiyordu.
03:29
Isn't that adorable?
61
209160
3000
Çok tatlı, değil mi?
03:32
(Laughter)
62
212160
2000
(Kahkaha)
03:34
So many others you see, they're just wonderful.
63
214160
3000
Gördüğünüz diğerleri gibi, hepsi harikalar.
03:37
It's lovely to know they're concerned, you know.
64
217160
2000
Önemsendiklerini bilmek, bilirsiniz, güzel şey.
03:39
And -- oh, I saw Goldie Hawn.
65
219160
3000
Ve -- a, Goldie Hawn'ı gördüm.
03:42
Oh, Goldie Hawn. I love her, too; she's wonderful. Yeah.
66
222160
4000
Goldie Hawn. Onu da severim; harika biri. Evet.
03:46
You know, she's only half Jewish.
67
226160
2000
Bilirsiniz, kendisi yarı Yahudidir.
03:48
Did you know that about her?
68
228160
2000
Onun bu yanını biliyor muydunuz?
03:50
Yeah. But even so, a wonderful talent. (Laughter)
69
230160
3000
Evet. Olmasaydı bile, o harika bir yetenek.
03:53
And I -- you know, when I saw her, such a wonderful feeling.
70
233160
4000
Ve -- anlayacağınız, onu gördüğümde, öylesine harika bir histi.
03:57
Yeah, she's lovely.
71
237160
2000
Gerçekten kendisi çok tatlı biri.
03:59
But anyway, I should have started by saying just how lucky I feel.
72
239160
4000
Neyse, kendimi ne kadar şanslı hissettiğimi söyleyerek söze başlamalıydım.
04:03
It's such an eye-opening experience to be here.
73
243160
3000
Burada olmak gerçekten insanın gözlerini açan bir deneyim.
04:06
You're all so responsible for this world that we live in today.
74
246160
4000
Bugün yaşadığımız dünyadan hepiniz sorumlusunuz.
04:10
You know, I couldn't have dreamed of such a thing as a young girl.
75
250160
3000
Yani, genç bir kızken böyle bir şeyi hayal edemezdim.
04:13
And you've all made these advancements happen in such a short time --
76
253160
6000
Ve kısa zamanda tüm bu gelişimleri siz gerçekleştirdiniz.
04:19
you're all so young.
77
259160
2000
Hepiniz çok gençsiniz
04:21
You know, your parents must be very proud.
78
261160
2000
Biliyorsunuz, ebeveynleriniz sizinle gurur duyuyorlardır.
04:23
But I -- I also appreciate the diversity that you have here.
79
263160
5000
Ve ben - ben ayrıca buradaki çeşitliliği de takdir ediyorum.
04:28
I noticed it's very multicultural.
80
268160
2000
Görüyorum ki burası çok kültürlü.
04:30
You know, when you're standing up here, you can see all the different people.
81
270160
3000
Yani, buradan bakınca tüm farklı insanları görebiliyorsunuz.
04:33
It's like a rainbow.
82
273160
2000
Aynı gökkuşağı gibi.
04:35
It's okay to say rainbow. Yeah.
83
275160
3000
Gökkuşağı demekte sorun yok. Evet.
04:38
I just -- I can't keep up with whether you can say, you know, the different things.
84
278160
4000
Sadece -- ben değişik şeyler söyleyip söyleyemeyeceğinize ayak uyduramıyorum.
04:42
What are you allowed to say or not say?
85
282160
2000
Neleri söyleyebilir ya da söyleyemezsiniz?
04:44
I just -- I don't want to offend anybody. You know.
86
284160
3000
Yalnızca -- kimseyi gücendirmek istemiyorum. Biliyorsunuz.
04:47
But anyway, you know,
87
287160
3000
İşte öyle, yani,
04:50
I just think that to be here with all of you
88
290160
4000
sizin gibi başarılı genç insanlarla,
04:54
accomplished young people --
89
294160
3000
gerçekten, parlak geleceğimizin
04:57
literally, some of you, the architects building our brighter future.
90
297160
5000
mimarları olan sizlerle burada olmayı düşünüyorum.
05:02
You know, it's heartening to me.
91
302160
3000
Bilirsiniz, bu beni cesaretlendiriyor.
05:05
Even though, quite frankly, some of your presentations are horrifying,
92
305160
3000
Buna rağmen, açık söylemek gerekirse, bazı sunumlarınız korkutucu,
05:08
absolutely horrifying.
93
308160
2000
tamamen korkutucu.
05:10
It's true. It's true.
94
310160
2000
Bu gerçek. Bu gerçek.
05:12
You know, between the environmental degradation
95
312160
3000
Yani, işte çevresel bozulma
05:15
and the crashing of the world markets you're talking about.
96
315160
3000
ve bahsettiğiniz dünya pazarlarındaki çöküşler arasında.
05:18
And of course, we know it's all because of the -- all the ...
97
318160
6000
Tabi ki, biliyoruz ki hepsi şeyden kaynaklanıyor --şey...
05:24
Well, I don't know how else to say it to you, so I'll just say it my way:
98
324160
3000
Yani size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, kısaca kendi bildiğim gibi anlatacağım.
05:27
the ganeyvish schticklich coming from the governments and the, you know,
99
327160
3000
Devlet teşkilatından gelen büyükler, bilirsiniz,
05:30
the bankers and the Wall Street. You know it.
100
330160
3000
bankacılar ve Wall Street. Biliyorsunuz.
05:33
Anyway.
101
333160
2000
Her neyse.
05:35
(Laughter)
102
335160
1000
(Kahkaha)
05:36
The point is, I'm happy somebody has practical ideas
103
336160
3000
Anafikir şu ki, birileri bizi bu karmaşadan kurtaracak pratik
05:39
to get us out of this mess.
104
339160
2000
fikirlere sahip olduğu için mutlu oluyorum.
05:41
So I salute each of you and your stellar achievements.
105
341160
3000
Hepinizi ve parlak başarılarınızı selamlıyorum.
05:44
Thank you for all that you do.
106
344160
3000
Yaptıklarınız için teşekkür ederim.
05:47
And congratulations on being such big makhers that you've become TED meisters.
107
347160
7000
Ve hepinizi bu başarılarınızla TED uzmanları olduğunuz için tebrik ederim.
05:54
So, happy continued success.
108
354160
2000
Başarılarınızın devamını dilerim.
05:56
Congratulations. Mazel tov.
109
356160
3000
Tebrikler. (İbranice)
05:59
(Applause)
110
359160
5000
(Alkış)
06:04
Hi. Hi.
111
364160
3000
Merhaba. Merhaba.
06:07
Thank you everybody.
112
367160
2000
Herkese teşekkürler.
06:09
Sorry, this is such a wonderful opportunity and everything, to be here right now.
113
369160
3000
Pardon, şu an burada olmak, inanılmaz bir fırsat.
06:12
My name is Noraida. And I'm just --
114
372160
2000
Ben Noraida. Ben şu an---
06:14
I'm so thrilled to be part of like your TED conference
115
374160
2000
yaptığınız TED konferanslarınızdan birinin parçası
06:16
that you're doing and everything like that.
116
376160
3000
olduğum için oldukça heyecanlıyım.
06:19
I am Dominican-American.
117
379160
2000
Dominik asıllı Amerikanım.
06:21
Actually, you could say I grew up in the capital of Dominican Republic,
118
381160
2000
Aslında, Dominik Cumhuriyeti'nin başkentinde, başka bir deyişle
06:23
otherwise known as Washington Heights in New York City.
119
383160
3000
New York, Washington Heights'de büyüdüğümü söyleyebiliriz.
06:26
But I don't know if there's any other Dominican people here,
120
386160
3000
Burada başka Dominik asıllı kişilerin olup olmadığını bilmiyorum,ama,
06:29
but I know that Juan Enriquez, he was here yesterday.
121
389160
3000
Juan Enriquez'in dün burda olduğunu biliyorum.
06:32
And I think he's Mexican, so that's --
122
392160
2000
Sanırım kendisi Meksikalı, yani-
06:34
honestly, that's close enough for me right now. So --
123
394160
2000
açıkçası şu an bu benim için epey yeterli. Böylece--
06:36
(Laughter)
124
396160
2000
(Kahkaha)
06:38
I just -- I'm sorry.
125
398160
2000
Ben sadece -- Afedersiniz.
06:40
I'm just trying not to be nervous because this is
126
400160
2000
Ben sadece heyecanımı yenmek için uğraşıyorum
06:42
a very wonderful experience for me and everything.
127
402160
2000
çünkü bu benim için her şeyi ile harika bir deneyim.
06:44
And I just -- you know I'm not used to doing the public speaking.
128
404160
2000
Yalnızca -- ben, bilirsiniz, topluluk önünde konuşmaya alışık değilim.
06:46
And whenever I get nervous I start to talk really fast.
129
406160
2000
Ve ne zaman heyecanlansam çok hızlı konuşmaya başlıyorum.
06:48
Nobody can understand nothing I'm saying, which is very frustrating for me,
130
408160
2000
Tahmin edebileceğiniz gibi, dediklerimden kimse birşey anlayamaz,
06:50
as you can imagine.
131
410160
1000
ve bu da beni çok rahatsız ediyor.
06:51
I usually have to just like try to calm down and take a deep breath.
132
411160
2000
Genelde öncelikle sakinleşmeye çalışıp, derin bir nefes alırım.
06:53
But then on top of that, you know, Sarah Jones told me we only have 18 minutes.
133
413160
3000
Ama aslında Sarah Jones sadece 18 dakikamız olduğunu söyledi.
06:56
So then I'm like, should I be nervous, you know, because maybe it's better.
134
416160
2000
Ve sonra ben, heyecanlanmalı mıyım, bilirsiniz, çünkü belki öylesi daha iyi olur.
06:58
And I'm just trying not to panic and freak out. So I like, take a deep breath.
135
418160
4000
Yalnızca panik olmamaya ve çıldırmamaya çalışıyorum. Böylece derin bir nefes alıyorum.
07:02
Okay. Sorry. So anyway, what I was trying to say is that I really love TED.
136
422160
5000
Tamam. Pardon. Her neyse söylemeye çalıştığım şey gerçekten TED'i seviyorum.
07:07
Like, I love everything about this. It's amazing.
137
427160
2000
Yani, onunla ilgili herşeyi seviyorum. Bu muhteşem.
07:09
Like, it's -- I can't get over this right now.
138
429160
2000
Yani, bu -- şu an bunun üstesinden gelemiyorum.
07:11
And, like, people would not believe, seriously, where I'm from,
139
431160
2000
Ve yani, geldiğim yerde, insanlar, buranın varolduğuna dahi
07:13
that this even exists.
140
433160
2000
inanmazlardı. Gerçekten.
07:15
You know, like even, I mean I love like the name, the -- TED.
141
435160
3000
Yani, bilirsiniz, demek istediğim, TED adını da severim.
07:18
I mean I know it's a real person and everything, but I'm just saying that like,
142
438160
3000
Yani biliyorum ki bu gerçek biri ve şey, fakat şunu söylemeye çalışıyorum,
07:21
you know, I think it's very cool how it's also an acronym, you know,
143
441160
4000
bence, bilirsiniz aynı zamanda bir kısaltma olması çok havalı,
07:25
which is like, you know, is like very high concept and everything like that.
144
445160
2000
sanki, yani, çok büyük bir kavram ve bunun gibi birçok şeymiş gibi.
07:27
I like that.
145
447160
2000
Bunu seviyorum.
07:29
And actually, I can relate to the whole like acronym thing and everything.
146
449160
4000
Ve aslında, kısaltmalarla ilgili her şey ilgimi çekiyor.
07:33
Because, actually, I'm a sophomore at college right now.
147
453160
2000
Çünkü, aslında üniversitede ikinci sınıfa gidiyorum.
07:35
At my school -- actually I was part of co-founding an organization,
148
455160
4000
Aslında okulda bir organizasyonun kurucularından biriydim,
07:39
which is like a leadership thing,
149
459160
2000
bir nevi liderlik gibi bir şey,
07:41
you know, like you guys, you would really like it and everything.
150
461160
3000
yani, sizin gibi işte, aslında bunu severdiniz.
07:44
And the organization is called DA BOMB,
151
464160
3000
Organizasyonun adı DA BOMB.
07:47
A\and DA BOMB -- not like what you guys can build and everything --
152
467160
4000
DA BOMB--sizlerin oluşturabileceği herhangi bir şeye benzemiyor,
07:51
it's like, DA BOMB, it means like Dominican -- it's an acronym --
153
471160
4000
Bu, şey DA BOMB, bu Dominik asıllı -- bu bir kısaltma --
07:55
Dominican-American Benevolent Organization for Mothers and Babies.
154
475160
3000
Anne ve Bebekler için Dominik asıllı Amerikan Hayırseverler Organizasyonu.
07:58
So, I know, see, like the name is like a little bit long,
155
478160
4000
Yani, biliyorum, isim biraz, şey, biraz uzun,
08:02
but with the war on terror and everything,
156
482160
2000
ama terör, savaş ve bunun gibi şeyler yüzünden,
08:04
the Dean of Student Activities has asked us to stop saying DA BOMB
157
484160
2000
Öğrenci Faaliyetleri Başkanı DA BOMB demeyi kesmemizi,
08:06
and use the whole thing so nobody would get the wrong idea, whatever.
158
486160
2000
yanlış bir şey algılanmasın diye tüm adı kullanmamızı istedi.
08:08
So, basically like DA BOMB --
159
488160
4000
Yani, özünde DA BOMB'un --
08:12
what Dominican-American Benevolent Organization for Mothers and Babies does
160
492160
4000
Anne ve Bebekler için Dominik asıllı Amerikan Hayırseverler Organizasyonunun yaptığı;
08:16
is, basically, we try to advocate for students who show a lot of academic promise
161
496160
9000
özünde, biz akademik olarak gelecek vaad eden öğrencilerin
08:25
and who also happen to be mothers like me.
162
505160
3000
ve aynı zamanda benim gibi anne olacakların haklarını korumaya çalışıyoruz.
08:28
I am a working mother, and I also go to school full-time.
163
508160
3000
Ben çalışan bir anneyim ve aynı zamanda tam zamanlı okula gitmekteyim.
08:31
And, you know, it's like -- it's so important to have like role models out there.
164
511160
4000
Ve dolayısıyla bu -- orada örnek kişilerin olması çok önemli.
08:35
I mean, I know sometimes our lifestyles are very different, whatever.
165
515160
2000
Demek istediğim, biliyorum, bazen hayat tarzlarımız falan çok farklı.
08:37
But like even at my job -- like, I just got promoted.
166
517160
3000
Ama yine de mesela işimde -- yeni terfi ettim.
08:40
Right now it's very exciting actually for me
167
520160
3000
Şu sıralar bu benim için gerçekten çok heyecan verici
08:43
because I'm the Junior Assistant to the Associate Director
168
523160
2000
çünkü artık İş Geliştirme Departmanı Uzman Başkanı altında,
08:45
under the Senior Vice President for Business Development --
169
525160
2000
Dernek Başkanı'nın asistanı olarak çalışıyorum.
08:47
that's my new title.
170
527160
2000
Bu benim yeni ünvanım.
08:49
So, but I think whether you own your own company or you're just starting out like me,
171
529160
4000
Fakat bence, ya kendi firmanızın sahibi ya da benim gibi daha başlangıçta olun,
08:53
like something like this is so vital
172
533160
2000
insanların akıllarını ve
08:55
for people to just continue expanding their minds and learning.
173
535160
3000
öğrenimlerini genişletmeye devam etmesi çok önemli.
08:58
And if everybody, like all people really had access to that,
174
538160
3000
Ve eğer herkes, yani tüm insanlık buna ulaşabilseydi,
09:01
it would be a very different world out there, as I know you know.
175
541160
3000
daha farklı bir dünyada olurduk, sizin de bildiğiniz gibi.
09:04
So, I think all people, we need that,
176
544160
2000
Bence herkes, hepimiz buna gerek duyuyoruz,
09:06
but especially, I look at people like me, you know like,
177
546160
3000
ama özellikle, benim gibi insanlara bakıyorum da,
09:09
I mean, Latinos -- we're about to be the majority, in like two weeks.
178
549160
7000
yani, demek istediğim Latinlere, biz iki hafta gibi bir sürede çoğunluk olma yolundayız.
09:16
So, we deserve just as much to be part of the exchange of ideas as everybody else.
179
556160
6000
Yani biz de diğer insanlar kadar bu fikir alışverişinin parçası olmayı hak ediyoruz.
09:22
So, I'm very happy that you're, you know, doing this kind of thing,
180
562160
3000
Bu sebeple, bu konferansları online erişime açık tutarak,
09:25
making the talks available online.
181
565160
2000
böyle bir şey yaptığınız için mutluyum.
09:27
That's very good. I love that.
182
567160
2000
Çok iyi birşey, çok sevdim.
09:29
And I just -- I love you guys. I love TED.
183
569160
2000
Ve ben - ben hepinizi seviyorum. TED'i seviyorum.
09:31
And if you don't mind, privately now, in the future, I'm going to think of TED
184
571160
3000
Müsade ederseniz, özel olarak, gelecekte TED'i
09:34
as an acronym for Technology, Entertainment and Dominicans.
185
574160
3000
Teknoloji, Eğlence ve Dominikliler'in kısaltması olarak hatırlayacağım.
09:37
Thank you very much.
186
577160
2000
Çok teşekkür ederim.
09:39
(Laughter)
187
579160
2000
(Kahkaha)
09:41
(Applause)
188
581160
5000
(Alkış)
09:46
So, that was Noraida,
189
586160
2000
Evet, bu Noraida'ydı,
09:48
and just like Lorraine and everybody else you're meeting today,
190
588160
2000
ve aynı Loraine ve bugün tanıştığınız herkes gibi,
09:50
these are folks who are based on real people from my real life:
191
590160
4000
bugün bu ahali benim gerçek hayatımdaki insanlara dayanıyor.
09:54
friends, neighbors, family members.
192
594160
3000
Arkadaşlar, komşular, akrabalar.
09:57
I come from a multicultural family.
193
597160
3000
Farklı kültürlerin karışımından olan bir aileden geliyorum.
10:00
In fact, the older lady you just met:
194
600160
2000
Gerçekte, az önce tanıştığınız yaşlı hanım,
10:02
very, very loosely based on a great aunt on my mother's side.
195
602160
4000
anne tarafından büyük teyzeme dayanıyor.
10:06
It's a long story, believe me.
196
606160
2000
Çok uzun hikaye, inanın bana.
10:08
But on top of my family background,
197
608160
3000
Ama aile geçmişimin dışında,
10:11
my parents also sent me to the United Nations school,
198
611160
2000
ailem beni Alexandre ve Fransızca öğretmenim dahil,
10:13
where I encountered a plethora of new characters,
199
613160
4000
gereğinden fazla yeni karakterle karşılaştığım,
10:17
including Alexandre, my French teacher, okay.
200
617160
5000
Birleşmiş Milletler okuluna gönderdi. Evet.
10:22
Well, you know, it was beginner French, that I am taking with her, you know.
201
622160
5000
Ve bilirsiniz, ondan başlangıç seviyesinde Fransızca alıyordum.
10:27
And it was Madame Bousson, you know, she was very [French].
202
627160
6000
Adı Madame Boussondu, yani, kendisi çok şeydi (Fransızca).
10:33
It was like, you know, she was there in the class,
203
633160
2000
Aynen, tahmin edebilirisiniz ki,
10:35
you know, she was kind of typically French.
204
635160
2000
sınıfta tipik bir Fransızdı.
10:37
You know, she was very chic, but she was very filled with ennui, you know.
205
637160
5000
Yani kendisi çok şık, fakat o kadar da sıkıcı biriydi.
10:42
And she would be there, you know, kind of talking with the class, you know,
206
642160
5000
Kendisi orada durup,yani, sınıfla, nasıl desem,
10:47
talking about the, you know, the existential futility of life, you know.
207
647160
5000
yani yaşamın boşuna bir şey olduğundan bahsederdi.
10:52
And we were only 11 years old, so it was not appropriate. (Laughter)
208
652160
3000
Daha 11 yaşındaydık ve bu bizler için hiç uygun değildi.
10:55
But [German].
209
655160
6000
Fakat (Almanca)
11:01
Yes, I took German for three years, [German],
210
661160
4000
Evet, üç yıl Almanca dersi aldım, (Almanca),
11:05
and it was quite the experience because I was the only black girl in the class,
211
665160
4000
Sınıfın tek zenci kızı olduğum için epeyce bir deneyim oldu,
11:09
even in the UN school.
212
669160
2000
BM okulunda olmasına rağmen.
11:11
Although, you know, it was wonderful.
213
671160
2000
Buna rağmen, işte, harikaydı.
11:13
The teacher, Herr Schtopf, he never discriminated.
214
673160
3000
Öğretmenimiz Herr Schtof hiç ayrımcılık yapmazdı.
11:16
Never. He always, always treated each of us,
215
676160
3000
Asla. Daima ama daima katlanılmayacak
11:19
you know, equally unbearably during the class.
216
679160
3000
şekilde hepimize eşit davranırdı.
11:22
So, there were the teachers and then there were my friends,
217
682160
4000
Ve böylece heryerden öğretmenlerim, sonra dostlarım,
11:26
classmates from everywhere,
218
686160
2000
sınıf arkadaşlarım vardı.
11:28
many of whom are still dear friends to this day.
219
688160
2000
Bugün bir çoğu ile hala iyi arkadaşız.
11:30
And they've inspired many characters as well.
220
690160
5000
Aynı zamanda birçok karaktere de ilham verdiler.
11:35
For example, a friend of mine.
221
695160
4000
Mesela, bir tane arkadaşım.
11:39
Well, I just wanted to quickly say good evening.
222
699160
2000
Evet, ben sadece hızlıca iyi akşamlar demek istiyorum.
11:41
My name is Praveen Manvi and thank you very much for this opportunity.
223
701160
3000
Adım Praveen Manvi ve bu fırsat için hepinize çok teşekkür ederim.
11:44
Of course, TED, the reputation precedes itself all over the world.
224
704160
4000
Elbetteki, TED, ünü dünyada kendisini ön plana çıkarmakta.
11:48
But, you know, I am originally from India,
225
708160
3000
Ben aslen Hintliyim,
11:51
and I wanted to start by telling you
226
711160
4000
söze şöyle başlamak istedim ki
11:55
that once Sarah Jones told me that we will be having the opportunity
227
715160
3000
Sarah Jones Kaliforniya'daki TED'e
11:58
to come here to TED in California,
228
718160
3000
katılma fırsatımız olacağını ilk söylediğinde,
12:01
originally, I was very pleased and, frankly, relieved
229
721160
3000
gerçekten çok memnun oldum ve açıkçası rahatladım
12:04
because, you know, I am a human rights advocate.
230
724160
3000
çünkü ben bir insan hakları savunucusuyum.
12:07
And usually my work, it takes me to Washington D.C.
231
727160
3000
Genelde işim gereği Washington D.C.'ye gitmem gerekiyor.
12:10
And there, I must attend these meetings, mingling with some tiresome politicians,
232
730160
4000
Orada, Georgetown'da ne sıklıkla köri yediğini anlatarak beni
12:14
trying to make me feel comfortable
233
734160
2000
rahatlatmaya çalışan bazı sıkıcı
12:16
by telling how often they are eating the curry in Georgetown. (Laughter)
234
736160
3000
politikacılarla görüşmelere katılmam gerekiyor.
12:19
So, you can just imagine -- right.
235
739160
4000
Yani tahmin edebilirsiniz--evet.
12:23
So, but I'm thrilled to be joining all of you here.
236
743160
4000
Yani, burada sizlere katıldığım için heyecanlıyım.
12:27
I wish we had more time together, but that's for another time. Okay? Great.
237
747160
4000
Keşke beraber daha çok vaktimiz olsaydı, umarım başka zamana, değil mi? Harikasınız.
12:31
(Applause)
238
751160
7000
(Alkış)
12:38
And, sadly, I don't think we'll have time for you to meet everybody I brought, but --
239
758160
7000
Fakat üzgünüm, getirdiğim herkesle sizleri tanıştırmaya vakimizin olacağını sanmıyorum, ama --
12:45
I'm trying to behave myself,
240
765160
3000
Doğru durmaya çalışıyorum.
12:48
it's my first time here.
241
768160
3000
İlk defa burada bulunuyorum.
12:51
But I do want to introduce you to a couple of folks you may recognize,
242
771160
4000
Sizi tanıyacağınız birkaç tipleme ile karşılaştırmak istiyorum,
12:55
if you saw "Bridge and Tunnel."
243
775160
3000
"Köprü ve Tüneli" izlediyseniz tabi.
12:58
Uh, well, thank you.
244
778160
3000
Ah, tamam, teşekkür ederim.
13:01
Good evening.
245
781160
2000
İyi akşamlar.
13:03
My name is Pauline Ning,
246
783160
2000
Adım Pauline Ning,
13:05
and first I want to tell you that I'm --
247
785160
5000
Size ilk olarak kendimle ilgili söylemek istediğim--
13:10
of course I am a member of the Chinese community in New York.
248
790160
3000
tabi ki New York'da Çinliler topluluğunun bir üyesiyim.
13:13
But when Sarah Jones asked me to please come to TED,
249
793160
6000
Sarah Jones TED'e katılımım için rica ettiğinde,
13:19
I said, well, you know, first, I don't know that, you know --
250
799160
6000
Yani ilk başta, işte, bilmiyorum, bilirsiniz iki yıl önce beni
13:25
before two years ago, you would not find me in front of an audience of people,
251
805160
6000
böyle bir izleyicinin önünde göremezdiniz çünkü konuşma
13:31
much less like this
252
811160
2000
yapmayı sevmiyordum
13:33
because I did not like to give speeches
253
813160
2000
çünkü bir göçmen olarak
13:35
because I feel that, as an immigrant, I do not have good English skills for speaking.
254
815160
7000
konuşmaya yetecek İngilizce seviyemin olmadığını düşünüyorum.
13:42
But then, I decided, just like Governor Arnold Schwarzenegger,
255
822160
5000
Fakat sonra düşündüm ki, aynı Vali Arnold Schwartzenegger gibi,
13:47
I try anyway.
256
827160
1000
bunu bir deneyeceğim.
13:48
(Laughter)
257
828160
5000
(Kahkaha)
13:53
My daughter -- my daughter wrote that,
258
833160
2000
Kızım -- bunu kızım yazdı,
13:55
she told me, "Always start your speech with humor."
259
835160
3000
bana "Konuşmana daima espri ile başla" dedi.
13:58
But my background --
260
838160
2000
Ama geçmişim --
14:00
I want to tell you story only briefly.
261
840160
3000
Kısaca hikayemi sizlere anlatacağım.
14:03
My husband and I, we brought our son and daughter here in 1980s
262
843160
5000
1980'lerde Çin'de özgürlük olmadığı için
14:08
to have the freedom we cannot have in China at that time.
263
848160
3000
eşim ve ben oğlumuz ve kızımızı alarak buraya geldik.
14:11
And we tried to teach our kids to be proud of their tradition, but it's very hard.
264
851160
7000
Çocuklarımıza gelenekleri ile onur duymalarını öğretmeye çalıştık, ama bu çok zor.
14:18
You know, as immigrant, I would speak Chinese to them,
265
858160
4000
Bilirsiniz ki göçmen olduğumuz için çocuklar ile Çince konuşurdum,
14:22
and they would always answer me back in English.
266
862160
3000
fakat onlar hep sözlerime İngilizce karşılık verirlerdi.
14:25
They love rock music, pop culture, American culture.
267
865160
4000
Rock müziği, pop kültürünü ve amerikan kültürüne bayılıyorlar.
14:29
But when they got older,
268
869160
2000
Fakat büyüdüklerinde,
14:31
when the time comes for them to start think about getting married,
269
871160
4000
evlenmeyi düşünmeye başlamaları gereken çağ geldiğinde,
14:35
that's when we expect them to realize, a little bit more, their own culture.
270
875160
6000
işte o zaman kendi kültürlerini biraz daha fark edeceklerini sandık.
14:41
But that's where we had some problems.
271
881160
3000
İşte tam bu noktada bazı sorunlar ile karşılaştık.
14:44
My son, he says he is not ready to get married.
272
884160
3000
Oğlum evlenmek için daha hazır hissetmediğini söylüyor.
14:47
And he has a sweetheart, but she is American woman, not Chinese.
273
887160
6000
Ve bir sevgilisi var, ama o Amerikalı, Çinli değil.
14:53
It's not that it's bad, but I told him, "What's wrong with a Chinese woman?"
274
893160
6000
Çok da kötü birşey değil ama ona "Çinli bir kız ile niye olmuyor?" diye sordum.
14:59
But I think he will change his mind soon.
275
899160
3000
Ama sanırım fikrini yakın zamanda değiştirecek.
15:02
So, then I decide instead, I will concentrate on my daughter.
276
902160
5000
Ben de onun yerine kızımın üzerinde durmaya karar verdim.
15:07
The daughter's marriage is very special to the mom.
277
907160
3000
Kız çocuklarının evliliği anneler için çok özeldir.
15:10
But first, she said she's not interested.
278
910160
4000
Fakat önce, ilgilenmediğini söyledi.
15:14
She only wants to spend time with her friends.
279
914160
3000
Yalnızca arkadaşları ile birlikte vakit geçirmek istiyor.
15:17
And then at college, it's like she never came home.
280
917160
5000
Sonra üniversitede, sanki eve hiç uğramadı.
15:22
And she doesn't want me to come and visit.
281
922160
3000
Ve benim de gelip, ziyaret etmemi istemiyor.
15:25
So I said, "What's wrong in this picture?"
282
925160
2000
Ben de "Buradaki yanlış ne?" diye düşündüm.
15:27
So, I accused my daughter to have like a secret boyfriend.
283
927160
5000
Ve kızımı gizli bir erkek arkadaşı olduğuyla suçladım.
15:32
But she told me, "Mom, you don't have to worry about boys
284
932160
4000
Ama bana, "Anne, erkekler hakkında endişelenmene gerek yok
15:36
because I don't like them."
285
936160
2000
çünkü onları sevmiyorum." dedi.
15:38
(Laughter)
286
938160
3000
(Kahkaha)
15:41
And I said, "Yes, men can be difficult, but all women have to get used to that."
287
941160
6000
Ben de; "Evet, erkekler zor olabilir, ama kadınlar buna alışmak zorundadır." dedim.
15:47
She said, "No Mom. I mean, I don't like boys. I like girls.
288
947160
5000
O da "Hayır anne, demek istediğim, erkekleri sevmiyorum, kızlardan hoşlanıyorum.
15:52
I am lesbian."
289
952160
2000
Ben lezbiyenim." dedi.
15:54
So, I always teach my kids to respect American ideas,
290
954160
5000
Yani, daima çocuklarıma Amerikan fikirlerine saygı duymayı öğrettim,
15:59
but I told my daughter that this is one exception --
291
959160
4000
ama kızıma bunun bir istisna olduğunu söyledim --
16:03
(Laughter) --
292
963160
3000
(Kahkaha)
16:06
that she is not gay, she is just confused by this American problem.
293
966160
8000
Ona eşcinsel olmadığını, yalnızca Amerikan sorunundan kafasının karıştığını söyledim.
16:14
But she told me, "Mom, it's not American."
294
974160
4000
Ama bana; "Anne, o Amerikalı değil." dedi.
16:18
She said she is in love -- in love with a nice Chinese girl.
295
978160
5000
Bi Çinli'ye, bir Çinli kıza aşık olduğunu söyledi.
16:23
(Laughter)
296
983160
2000
(Kahkaha)
16:25
So, these are the words I am waiting to hear,
297
985160
3000
İşte bunlar duymak istediğim sözlerdi,
16:28
but from my son, not my daughter.
298
988160
2000
ama kızımdan değil, oğlumdan.
16:30
(Laughter)
299
990160
4000
(Kahkaha)
16:34
But at first I did not know what to do.
300
994160
3000
Başlangıçta ne yapacağımı bilemedim.
16:37
But then, over time, I have come to understand that this is who she is.
301
997160
7000
Fakat zamanla onun böyle olduğunu kabullenmeye başladım.
16:44
So, even though sometimes it's still hard,
302
1004160
4000
Yani çoğu zaman hala zor da olsa,
16:48
I will share with you that it helps me to realize
303
1008160
5000
bu, böyle yerler, böyle düşünceler,
16:53
society is more tolerant, usually because of places like this,
304
1013160
5000
ve sizin gibi açık görüşlü insanlar sayesinde
16:58
because of ideas like this,
305
1018160
2000
toplumun daha toleranslı
17:00
and people like you, with an open mind.
306
1020160
3000
olduğunu anlamama yardım etti.
17:03
So I think maybe TED, you impact people's lives
307
1023160
4000
Böylece sanırım belki de TED, sizler belki
17:07
in the ways maybe even you don't realize.
308
1027160
4000
farkına varmadan insanların yaşam biçimlerini etkiliyorsunuz.
17:11
So, for my daughter's sake,
309
1031160
3000
Kızımın iyiliği için,
17:14
I thank you for your ideas worth spreading.
310
1034160
4000
paylaşılmaya değer düşünceleriniz için sizlere teşekkür ederim.
17:18
Thank you. Xie xie.
311
1038160
2000
Teşekkürler.
17:20
(Applause)
312
1040160
11000
(Alkış)
17:31
Good evening. My name is Habbi Belahal.
313
1051160
2000
İyi akşamlar. Adım Habbi Belahal.
17:33
And I would like to first of all thank Sarah Jones
314
1053160
4000
Öncelikle, bugün son olarak beraberinde getirdiği
17:37
for putting all of the pressure on the only Arab who she brought with her
315
1057160
5000
tek Arap'a tüm baskıyı yığdığı için Sarah Jones'a
17:42
to be last today.
316
1062160
2000
teşekkürlerimi sunarım.
17:44
I am originally from Jordan.
317
1064160
3000
Aslen Ürdünlüyüm.
17:47
And I teach comparative literature at Queens College.
318
1067160
4000
Queens Koleji'nde karşılaştırmalı edebiyat dersi veriyorum.
17:51
It is not Harvard.
319
1071160
2000
Harvard gibi değil.
17:53
But I feel a bit like a fish out of water.
320
1073160
4000
Kendimi biraz sudan çıkmış balık gibi hissediyorum.
17:57
But I am very proud of my students.
321
1077160
2000
Yine de öğrencilerim ile övünüyorum.
17:59
And I see that a few of them did make it here to the conference.
322
1079160
5000
Bazılarının burada konferansa geldiklerini görüyorum.
18:04
So you will get the extra credit I promised you.
323
1084160
3000
Bu yüzden söz verdiğim gibi extra not alacaksınız.
18:07
But, while I know that I may not look like the typical TED-izen, as you would say,
324
1087160
8000
Fark ettiğiniz gibi, tipik bir vatandaş gibi gözükmediğimi bildiğim halde,
18:15
I do like to make the point that we in global society,
325
1095160
6000
şunu belirtebilirim ki, aslında biz
18:21
we are never as different as the appearances may suggest.
326
1101160
4000
küresel toplumda görünüşlerin önerdiği kadar değişik değiliz.
18:25
So, if you will indulge me, I will share quickly with you a bit of verse,
327
1105160
5000
Eğer beni hoş görürseniz, sizlerle 16 yaşında genç bir
18:30
which I memorized as a young girl at 16 years of age.
328
1110160
5000
kızken ezberlediğim bir şiir paylaşacağım.
18:35
So, back in the ancient times.
329
1115160
3000
Çok eski zamanlardan kalma.
18:38
[Arabic]
330
1118160
19000
(Arapça)
18:57
And this roughly translates:
331
1137160
3000
Ve bunun kabaca tercümesi:
19:00
"Please, let me hold your hand.
332
1140160
3000
"N'olur, elini tutmama izin ver.
19:03
I want to hold your hand.
333
1143160
3000
Elini tutmak istiyorum.
19:06
I want to hold your hand.
334
1146160
2000
Elini tutmak istiyorum.
19:08
And when I touch you, I feel happy inside.
335
1148160
4000
Ve sana dokununca, içimde mutluluğu hissediyorum.
19:12
It's such a feeling that my love, I can't hide, I can't hide, I can't hide."
336
1152160
7000
Öyle bir duygu ki aşkım, gizleyemem, gizleyemem, gizleyemem."
19:19
Well, so okay, but please, please, but please.
337
1159160
8000
Peki tamam, lütfen, lütfen, ama lütfen.
19:27
If it is sounding familiar, it is because I was at the same time in my life
338
1167160
6000
Tanıdık bir şeyleri çağrıştırıyorsa, o dönemlerde ben de
19:33
listening to the Beatles.
339
1173160
2000
Beatles dinlediğim içindir.
19:35
On the radio [unclear], they were very popular.
340
1175160
3000
Radyolarda hep Beatles çalıyordu.
19:38
So, all of that is to say that I like to believe
341
1178160
6000
İnandığımı söyleceğim tek şey,
19:44
that for every word intended as to render us deaf to one another,
342
1184160
6000
bizi bir diğerine sağır etmek için yazılan her söz için,
19:50
there is always a lyric connecting ears and hearts across the continents in rhyme.
343
1190160
7000
tüm kıtalar boyunca uyum içinde kalpleri ve kulakları birbirine bağlayan daima bir lirik bulunmaktadır.
19:57
And I pray that this is the way that we will self-invent, in time.
344
1197160
6000
Zamanla, kendimizi böyle keşfettiğimiz için buna şükrediyorum.
20:03
That's all, shukran. Thank you very much for the opportunity.
345
1203160
4000
Hepsi bu kadar. Bu fırsat için teşekkür ederim.
20:07
Okay? Great.
346
1207160
2000
Tamam? Harika.
20:09
(Applause)
347
1209160
2000
(Alkış)
20:11
Thank you all very much. It was lovely.
348
1211160
2000
Hepinize çok teşekkür ederim. Çok güzeldi.
20:13
Thank you for having me.
349
1213160
2000
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
20:15
(Applause)
350
1215160
4000
(Alkış)
20:19
Thank you very, very much. I love you.
351
1219160
3000
Çok çok teşekkür ederim. Sizi seviyorum.
20:22
(Applause)
352
1222160
2000
(Alkış)
20:24
Well, you have to let me say this.
353
1224160
4000
İzninizle size söyleyeceğim bir şey var.
20:28
I just -- thank you.
354
1228160
4000
Teşekkür ederim.
20:32
I want to thank Chris and Jacqueline, and just everyone for having me here.
355
1232160
4000
Chris ve Jaqueline'e ve beni burada dinleyen herkese teşekkürlerimi sunarım.
20:36
It's been a long time coming, and I feel like I'm home.
356
1236160
2000
Uzun zaman oldu ve kendimi evimde gibi hissediyorum,
20:38
And I know I've performed for some of your companies
357
1238160
3000
ve eminim firmalarınız için performans sergiledim,
20:41
or some of you have seen me elsewhere,
358
1241160
2000
ya da bazılarınız beni başka yerlerde de izlediniz,
20:43
but this is honestly one of the best audiences I've ever experienced.
359
1243160
3000
ve dürüstçe söylemek gerekirse gördüğüm en iyi izleyicilerdendiniz.
20:46
The whole thing is amazing, and so don't you all go reinventing yourselves any time soon.
360
1246160
4000
Her şey harika, kendinizi yeniden keşfetmekten sakın vazgeçmeyin.
20:50
(Applause)
361
1250160
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7