Willard Wigan: Hold your breath for micro-sculpture | TED

Willard Wigan: Mikro heykeller için nefesinizi tutun

168,886 views

2009-08-04 ・ TED


New videos

Willard Wigan: Hold your breath for micro-sculpture | TED

Willard Wigan: Mikro heykeller için nefesinizi tutun

168,886 views ・ 2009-08-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Arda Halu Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:12
There's an old saying, "Just because you can't see something,
0
12160
3000
Eski bir deyiş vardır, "Bir şeyi görmemeniz,
00:15
doesn't mean it's not there."
1
15160
3000
onun orada olmadığı anlamına gelmez."
00:18
My work is -- it's a reflection of myself.
2
18160
7000
Eserlerim kendimin bir yansıması.
00:25
What I wanted to do is to
3
25160
4000
Yapmak istediğim şey
00:29
show the world that the little things
4
29160
5000
küçük şeylerin aslında en büyük şeyler olabileceğini
00:34
can be the biggest things.
5
34160
3000
dünyaya göstermek.
00:37
We all seem to think that,
6
37160
3000
Kafamızı indirip yere baktığımızda orada
00:40
you know, if we look down on the ground, there's nothing there.
7
40160
6000
hiçbir şey olmadığını düşünüyoruz hepimiz.
00:46
And we use the word "nothing."
8
46160
3000
Ve "hiçbir şey" tabirini kullanıyoruz.
00:49
Nothing doesn't exist, because there is always something.
9
49160
3000
"Hiçbir şey" diye bir şey yoktur. Zira her zaman bir şeyler vardır.
00:52
My mother told me that, when I was a child,
10
52160
2000
Çocukken annem bana küçük şeylere
00:54
that I should always respect the little things.
11
54160
5000
her zaman saygı göstermem gerektiğini söylerdi.
00:59
What made me do this work? I shall go into my story.
12
59160
2000
Bana bu eserleri verdirten ne oldu? Şimdi kendi hikayeme geçeyim.
01:03
This all started when I was age five.
13
63160
4000
Her şey ben beş yaşındayken başladı.
01:07
What made me do it? At school, I will admit this:
14
67160
3000
Beni buna yönlendiren neydi? İtiraf edeyim, okulda
01:10
academically, I couldn't express myself.
15
70160
3000
derslerimde kendimi iyi ifade edemiyordum.
01:13
So I was, more or less, classed as "nothing."
16
73160
5000
Yani ben de aşağı yukarı bir "hiç" olarak sınıflandırılıyordum.
01:18
My world was seen as less.
17
78160
5000
Benim dünyam, diğerlerininkinden darmış gibi görülüyordu.
01:23
So I decided I didn't really want to be a part of that world.
18
83160
4000
Bu yüzden, o dünyanın bir parçası olmak istemediğime karar verdim.
01:27
I thought, I need to retreat
19
87160
4000
Başka bir şeylere
01:31
into something else.
20
91160
2000
sığınmalıyım diye düşündüm.
01:33
So when my mother used to take me to school,
21
93160
3000
Annem beni okula bıraktığı zamanlar
01:36
she thought I was at school,
22
96160
2000
okulda olacağımı sanıyordu,
01:38
and I used to do a U-turn, when her back was turned,
23
98160
3000
bense o arkasını döner dönmez bir U dönüşü yapıp
01:41
and run off and hide in the shed at the back of the garden.
24
101160
4000
kaçıyordum ve bahçenin arkasındaki kulübeye saklanıyordum.
01:45
Now, the one time I was in the shed,
25
105160
5000
Bir seferinde yine kulübeye saklanmıştım
01:50
and my mother suspected something,
26
110160
3000
fakat annem durumdan şüphelenmişti,
01:53
thinking I was at school.
27
113160
2000
okulda olduğumu sanıyordu bunca zaman.
01:55
My mother was like the woman in Tom and Jerry.
28
115160
4000
Annem biraz Tom ve Jerry'deki kadına benzerdi.
01:59
So you'd just see her feet.
29
119160
3000
Sadece ayaklarını görürdünüz.
02:02
(Laughter)
30
122160
4000
(Kahkahalar)
02:06
So I was hiding in the shed, like that.
31
126160
4000
Ben kulübede saklanıyordum, bu şekilde.
02:10
And all of a sudden ...
32
130160
5000
Derken birden
02:15
And then I saw her legs.
33
135160
4000
annemin bacaklarını gördüm.
02:19
And then she said -- grabbed me like that, because my mother was quite big --
34
139160
3000
Beni şöyle tuttu ve kaldırdı, oldukça büyük bir insandı çünkü annem,
02:22
and she lifted me up and she says,
35
142160
3000
kaldırdı ve dedi ki,
02:25
"How come you're not at school?"
36
145160
2000
"Niye okulda değilsin?"
02:27
I told her I couldn't face it because the way
37
147160
3000
Ona, öğretmenimin bana yaptığı muameleyi,
02:30
the teacher was treating me, ridiculing me,
38
150160
3000
benimle alay edip beni başarısızlık örneği olarak
02:33
and using me as an example of failure.
39
153160
3000
göstermesini kaldıramadığımı söyledim.
02:36
So I told her.
40
156160
2000
Bunları anlattım.
02:38
At that age, obviously, I couldn't express it that way,
41
158160
4000
Tabii o yaşta bunları bu şekilde ifade edemiyordum,
02:42
but I told her I didn't feel right.
42
162160
3000
ama ona okula gitmenin bana iyi gelmediğini bir şekilde anlattım.
02:45
And then she just said, "You're going back to school tomorrow."
43
165160
2000
Annem sadece "Yarın tekrar gidiyorsun okula," dedi
02:47
And walked off. And I didn't expect that,
44
167160
2000
ve gitti. Bunu beklemiyordum.
02:49
because I expected one of these ...
45
169160
4000
Şöyle bir şey bekliyordum...
02:53
But I didn't get it.
46
173160
2000
Ama olmadı.
02:55
So I'm sitting there thinking.
47
175160
2000
Bunun üzerine orada oturmuş düşünürken
02:57
And as I looked down on the ground,
48
177160
4000
yere baktım ve etrafta koşturan
03:01
I noticed there was some ants running around.
49
181160
4000
karıncalar olduğunu farkettim.
03:05
And I went into this little fantasy world.
50
185160
2000
Küçük bir hayal dünyasına daldım
03:07
And I thought,
51
187160
2000
ve şöyle düşündüm:
03:09
"These ants, are they looking for the queen ant?
52
189160
5000
"Bu karıncalar, kraliçe karıncayı mı arıyorlar?
03:14
Or do they need somewhere to live?"
53
194160
2000
Yoksa yaşayacak bir yere mi ihtiyaçları var?"
03:16
So I thought "Perhaps,
54
196160
2000
"Belki," diye düşündüm
03:18
if I made these ants some apartments,
55
198160
4000
"bu karıncalara evler yaparsam,
03:22
they'll move in."
56
202160
4000
o evlere taşınırlar."
03:26
(Laughter)
57
206160
4000
(Kahkahalar)
03:30
So I did.
58
210160
2000
Ve yaptım.
03:32
And how I set about that, I got some splinters of wood.
59
212160
3000
İşe şöyle başladım: Biraz tahta kıymığı buldum.
03:35
And I sliced the little splinters of wood with a broken shard of glass,
60
215160
3000
Ufak kıymık parçalarını bir kırık cam parçasıyla doğradım.
03:38
constructed this little apartment.
61
218160
4000
Ve küçük bir ev inşa ettim.
03:42
Well it looked like a little shanty shed when I'd finished.
62
222160
5000
Daha ziyade derme çatma bir kulübe olmuştu bitirdiğimde.
03:47
But I thought, perhaps the ant won't know, it'll probably move in.
63
227160
2000
Yine de, belki karınca anlamaz da taşınır diye düşündüm.
03:49
And so they did.
64
229160
2000
Taşındılar da.
03:51
That was a bit crude, at the time. And I made all these little apartments
65
231160
3000
Biraz kaba bir iş olmuştu tabii o zaman. Neyse, böyle birçok küçük ev yaptım.
03:54
and little merry-go-rounds, seesaws and swings, little ladders.
66
234160
4000
Ve ufak dönme dolaplar, tahterevalliler, salıncaklar, küçük merdivenler...
03:58
And then I encouraged the ants to come 'round by putting sugar and things like that.
67
238160
4000
Karıncaları da önlerine şeker ve benzeri şeyler koyarak çekmeye çalıştım.
04:02
And then I sat down and all the ants came along.
68
242160
6000
Oturup bekledim ve tüm karıncalar geldi.
04:08
And all I could hear was "Is this for us?"
69
248160
3000
Bir tek şunu duyabildim: "Bunlar bizim için mi?"
04:11
(Laughter)
70
251160
2000
(Kahkahalar)
04:13
And I say, "Yes, they're all for you."
71
253160
2000
Ben de "Evet, hepsi sizin için," dedim.
04:15
And they moved in, and decided not to pay me any rent.
72
255160
4000
Evlere taşındılar ve bana kira ödememeye karar verdiler.
04:19
(Laughter)
73
259160
3000
(Kahkahalar)
04:22
And from there I was watching this little world.
74
262160
3000
Sonra bu küçük dünyayı seyretmeye koyuldum.
04:25
It became part of me.
75
265160
5000
Ve bu, benim bir parçam haline geldi.
04:30
When I discovered that I had this gift,
76
270160
7000
Bu yeteneğe sahip olduğumu farkettiğimde
04:37
I wanted to experiment with this world
77
277160
4000
göremediğimiz bu küçük dünyayla deneyler
04:41
that we can't see.
78
281160
2000
yapmak istediğimi anladım.
04:43
So I realized that there was more to life
79
283160
3000
Hayatın, etrafımızda gördüğümüz devasa
04:46
than just everything that we see around us that's huge.
80
286160
4000
şeylerden daha fazlası olduğunu farkettim.
04:50
So I started to educate myself on this molecular level.
81
290160
5000
Ve kendimi bu moleküler seviyede eğitmeye başladım.
04:55
And as I got older, I continued. I showed my mother.
82
295160
4000
Büyüdükçe çalışmalarıma devam ettim. Yaptıklarımı anneme gösterdim.
04:59
My mother told me to take it smaller.
83
299160
2000
Annem, yaptılarımı daha da küçültmemi söyledi.
05:01
Now I shall show you something here.
84
301160
4000
Şimdi size bir şey göstereyim,
05:05
And I'll explain.
85
305160
3000
ve açıklamasını yapayım.
05:08
As you can see,
86
308160
3000
Gördüğünüz üzere
05:11
that's a pinhead.
87
311160
2000
bu bir topluiğne başı.
05:13
(Laughter)
88
313160
4000
(Kahkahalar)
05:17
(Applause)
89
317160
8000
(Alkışlar)
05:25
Now that is called the Huf Haus.
90
325160
4000
İsmi "Huf Haus".
05:29
The gentleman who commissioned me to do this
91
329160
2000
Bana bu işi sipariş eden
05:31
was a gentleman called Peter Huf.
92
331160
3000
Peter Huf isminde bir beyefendi idi.
05:34
And he says to me "Willard, can you put my house on a pinhead?"
93
334160
4000
Bana "Willard, benim evi bir topluiğne başına kondurabilir misin?" dedi.
05:38
(Laughter)
94
338160
5000
(Kahkahalar)
05:43
So I say, "How are you going to fit in there?"
95
343160
3000
Ben de, "Peki siz nasıl içine sığacaksınız?" dedim.
05:46
(Laughter)
96
346160
3000
(Gülüşmeler)
05:49
And then he said to me,
97
349160
3000
Sonra bana dedi ki,
05:52
"I don't believe you can do it. Can you really do it?"
98
352160
3000
"Bunu yapabileceğine inanmıyorum. Gerçekten yapabilir misin?"
05:55
And I says, "Well, try me."
99
355160
4000
Ben de bunun üzerine, "beni sınayın bakalım" dedim.
05:59
And then he said, "But I don't believe that you can do this." So I said, "OK."
100
359160
6000
Tekrar "ama bunu yapabileceğine inanmıyorum" dedi, ben de "tamam" dedim.
06:05
So, to cut a long story short,
101
365160
2000
Neyse, hikayeyi uzatmayalım,
06:07
I went home, went underneath the microscope,
102
367160
2000
Eve gittim, mikroskopun başına geçtim,
06:09
and I crushed up a piece of glass,
103
369160
4000
bir cam parçasını ezdim,
06:13
crushed it up.
104
373160
2000
camı ezdim.
06:15
And underneath the microscope
105
375160
2000
Mikroskoptan bakınca
06:17
there were splinters of glass.
106
377160
2000
cam kıymıkları görünüyordu.
06:19
Some of them were quite jagged.
107
379160
3000
Kimi parçalar oldukça sivriydi.
06:22
So I was crushing up these pieces of glass,
108
382160
2000
Ezdiğim bu camın parçaları
06:24
which, as you can see,
109
384160
3000
gördüğünüz gibi
06:27
that's the actual frame of the house.
110
387160
2000
evin ana iskeletini oluşturuyor.
06:29
And the actual roof is made up of a fiber,
111
389160
6000
Çatı ise, kızkardeşimin oyuncak ayısından
06:35
which I found in my sister's old teddy bear.
112
395160
3000
bulduğum bir tüy parçasından oluşuyor.
06:38
(Laughter)
113
398160
3000
(Kahkahalar)
06:41
So I got the teddy bear and I said,
114
401160
2000
Oyuncak ayıyı aldım ve
06:43
"Do you mind if I pull out one of your fibers?"
115
403160
3000
"Tüylerinden birini çeksem olur mu?" dedim.
06:46
So I did.
116
406160
2000
Tüyü aldım.
06:48
And I looked at it beneath the microscope. And some of it was flat.
117
408160
3000
Mikroskobun altında baktım. Bir kısmı yassı idi.
06:51
So I decided to slice these up
118
411160
2000
Ben de bu kısmı, kendi yaptığım bir aletle
06:53
with the tool that I make
119
413160
2000
kesmeye karar verdim.
06:55
by -- I sharpen the end of a needle into a blade.
120
415160
4000
Bu aleti bir iğnenin ucunu keskinleştirip bıçak haline getirerek yapıyorum.
06:59
And then I actually
121
419160
2000
Çalışırken,
07:01
slow down my whole nervous system.
122
421160
3000
tüm sinir sistemimi yavaşlatıyorum.
07:04
And then I work between my heartbeat,
123
424160
3000
İki kalp atışımın arasında çalışıyorum.
07:07
I have one-and-a-half seconds
124
427160
3000
Hareket etmek için
07:10
to actually move.
125
430160
2000
bir buçuk saniyem var.
07:12
And at the same time I have to watch I don't inhale
126
432160
2000
Aynı zamanda, nefes alırken kendi eserimi
07:14
my own work, at the same time.
127
434160
2000
solumamaya dikkat etmem lazım.
07:16
(Laughter)
128
436160
3000
(Kahkahalar)
07:19
(Applause)
129
439160
6000
(Alkışlar)
07:25
Because that has happened to me.
130
445160
2000
Başıma geldi bu çünkü.
07:27
(Laughter)
131
447160
4000
(Kahkahalar)
07:31
So what I did, like I said, come back to the glass.
132
451160
3000
Cam konusuna dönecek olursak, dediğim gibi,
07:34
I found these little bits of glass.
133
454160
2000
ufak cam parçaları buldum.
07:36
And I had to make them square.
134
456160
3000
Onları köşeli hale getirmem gerekiyordu.
07:39
So I'm thinking "How can I do this?"
135
459160
2000
"Bunu nasıl yapabilirim?" diye düşündüm.
07:41
So what I did, I got an oilstone. Broke the edge of an oilstone off.
136
461160
4000
Bir bileytaşı aldım, bir kenarını kırdım.
07:45
And what I did, I took pieces of glass. And I started to rub them.
137
465160
4000
Daha sonra cam parçaları alıp onları bileytaşıyla ovalamaya başladım.
07:49
I used a little tweezer which I made from a hair clip.
138
469160
3000
Saç tokasından yaptığım küçük bir cımbızı kullandım.
07:52
And I built rubber around the end of the tweezer so it wouldn't crush the glass.
139
472160
4000
Cımbızın ucuna lastik koydum ki camı ezmesin.
07:56
And then I started rubbing, very very gently,
140
476160
5000
Ve sonra, kenarlar düzleşip kare olana kadar
08:01
till some of the edges were quite square. And then I constructed it.
141
481160
4000
çok çok nazikçe ovaladım. Böylece evi inşa ettim.
08:05
And how I constructed it,
142
485160
2000
Evi dikme etme işini, topluiğne başının üstünde
08:07
is by making grooves in the top of the pinhead.
143
487160
3000
küçük oyuklar açarak hallettim.
08:10
And then pushing the glass in with its own friction.
144
490160
3000
Camı bu oyuklara kendi sürtünmesiyle tutturdum.
08:13
And as I was doing it, what happened?
145
493160
3000
Bunu yaparken ne mi oldu?
08:16
The instrument that I used turned into a catapult.
146
496160
4000
Kullandığım alet bir mancınığa dönüştü.
08:20
And it went like this ...
147
500160
4000
Şöyle bir şey oldu...
08:24
And then that was it.
148
504160
3000
Buraya kadarmış.
08:27
(Laughter)
149
507160
1000
(Gülüşmeler)
08:28
Gone.
150
508160
2000
Ev gitmişti.
08:30
So I'm thinking, "Mr. Huf isn't going to be very happy
151
510160
2000
"Bay Huf, evinin havaya karışıp gittiğini
08:32
when I told him his house has gone to another,
152
512160
3000
duyduğuna hiç memnun olmayacak"
08:35
into the atmosphere somewhere."
153
515160
3000
diye düşündüm.
08:38
So to cut the story short,
154
518160
2000
Sadede gelecek olursak,
08:40
I decided that I had to go back and do it.
155
520160
2000
Tekrar deneyip bu işi halletmem gerektiğine karar verdim.
08:42
So I found some more. And I decided to, sort of,
156
522160
3000
Aynı malzemelerden biraz daha buldum ve
08:45
construct it very, very slowly,
157
525160
2000
her şey yerli yerine oturuncaya kadar
08:47
holding my breath, working between my heartbeat,
158
527160
3000
çok yavaşça; nefesimi tutarak,
08:50
and making sure everything is leveled.
159
530160
2000
kalp atışlarımın arasında çalışarak, evi yapmaya karar verdim.
08:52
Because it's such a small sculpture,
160
532160
4000
Bu, çok küçük bir heykel olduğu için
08:56
nothing can go wrong.
161
536160
2000
hiçbir şeyin ters gitmemesi lazım.
08:58
And I decided to build it up.
162
538160
3000
Evi yapmaya böylelikle karar verdim.
09:01
Then I used fibers out of my jumper,
163
541160
3000
Kazağımdan kopardığım tüyleri
09:04
which I held and stretched.
164
544160
2000
tutup gererek
09:06
And made the beams going around the house.
165
546160
2000
evi çevreleyen çitleri yaptım.
09:08
And the actual windows and the balcony
166
548160
2000
Evin pencerelerini ve balkonunu
09:10
had to be sort of constructed.
167
550160
2000
da yapmak gerekiyordu tabii.
09:12
I used a money spider's web
168
552160
2000
Belli şeyleri tutturmak için
09:14
to actually attach certain things,
169
554160
2000
örümcek ağı kullandım.
09:16
which sent me insane.
170
556160
2000
Bu kısım beni çıldırttı.
09:18
But I managed to do it.
171
558160
3000
Ama yapmayı başardım.
09:21
And when I finished it, I came back the next day.
172
561160
3000
Evi bitirdikten sonra ertesi gün tekrar gelip baktım.
09:24
I noticed that the house was occupied.
173
564160
4000
Evde birilerinin yaşadığını farkettim.
09:28
Have we ever heard of a dust mite?
174
568160
4000
Halılardaki akarları bilirsiniz.
09:32
Darren dust mite and his family moved in.
175
572160
2000
Bir tanesi ailesiyle birlikte eve taşınmıştı.
09:34
(Laughter)
176
574160
3000
(Kahkahalar)
09:37
So basically I'd completed the house.
177
577160
4000
Kısacası evi tamamlamıştım.
09:41
And there you are.
178
581160
3000
İşte karşınızda...
09:44
(Applause)
179
584160
7000
(Alkışlar)
09:51
(Laughter)
180
591160
2000
(Kahkahalar)
09:55
Right. As you can see,
181
595160
2000
Evet, gördüğünüz üzere
09:57
Bart Simpson is having a little argument.
182
597160
4000
Bart Simpson ufak bir tartışmanın içinde.
10:01
I think they're arguing about the space on the pin.
183
601160
3000
Sanırım iğnenin üstündeki yer için tartışıyorlar.
10:04
There's not enough room for the two of them.
184
604160
3000
Orada ikisine birden yetecek kadar yer yok.
10:07
So I didn't think he was going to throw Bart off.
185
607160
2000
Bart'ı aşağı atacağını sanmıyorum.
10:09
I think he was just warning him actually.
186
609160
2000
Bence sadece uyarıyor onu.
10:11
But this one was made out of a nylon tag
187
611160
4000
Bunu, gömleğimin naylon etiketinden
10:15
out of my shirt.
188
615160
2000
yaptım.
10:17
What I did, I plucked the tag out
189
617160
3000
Etiketi kopardım.
10:20
and put it underneath the microscope.
190
620160
3000
Mikroskopun altına koydum.
10:23
I used the needle which has got a slight blade on the end.
191
623160
3000
Ucu bıçak gibi keskin olan bir iğne kullandım.
10:26
Can anybody see the blade on the end of that needle?
192
626160
2000
Bu iğnenin ucundaki bıçağı görebilen var mı?
10:28
Audience: No.
193
628160
2000
Seyirciler: Hayır
10:30
WW: So what I did is the same process where I
194
630160
3000
Yaptığım şey yine aynıydı,
10:33
just kind of hold my breath
195
633160
3000
nefesimi tutup
10:36
and just work away very, very slowly,
196
636160
4000
çok çok yavaş çalışarak
10:40
manipulating the plastic, cutting it, because it behaves different.
197
640160
4000
plastiği işledim, kestim. Plastik daha farklı davranıyor.
10:44
Whenever you work on that level, things behave different.
198
644160
3000
O boyutta çalıştığınız zaman her şey farklı davranıyor.
10:47
Because it's on this molecular level things change
199
647160
2000
Moleküler seviyede işler değişiyor,
10:49
and they act different.
200
649160
2000
malzemeler farklı davranıyor.
10:51
And sometimes they turn into little catapults and things go up in the air.
201
651160
3000
Bazen küçük mancınıklara dönüşüp havaya fırlıyorlar.
10:54
And, you know, all different things happen.
202
654160
3000
Yani her türlü ilginç şey yaşanabiliyor.
10:57
But I had to make a little barrier, going around it, out of cellophane,
203
657160
3000
Parçaların fırlamasını engellemek için jelatinden
11:00
to stop it moving.
204
660160
2000
küçük bir bariyer yaptım mesela.
11:02
Then static electricity set in.
205
662160
2000
Bu sefer de statik elektrik işe karıştı.
11:04
And it went ...
206
664160
2000
"Çıt" diye...
11:06
And I'm trying to remove it. And the static is interfering with everything.
207
666160
3000
Jelatini çıkarmaya çalışıyorum ama statik elektrik her şeyi engelliyor.
11:09
So there is sweat dripping off my head,
208
669160
3000
Bir yandan kafamdan ter damlıyor.
11:12
because I have to carve Homer Simpson like that, in that position.
209
672160
5000
Çünkü Homer Simpson'u bu pozisyonda yapmak durumundayım.
11:17
And after I've cut out the shape,
210
677160
2000
Homer'ı ortaya çıkardıktan sonra
11:19
then I have to make sure that there is room for Bart's neck.
211
679160
4000
Bart'ın boynuna da yer olduğuna emin olmalıyım.
11:23
So after I've done the same thing,
212
683160
2000
Aynı şeyleri onun için de yaptıktan sonra
11:25
then I have to paint it.
213
685160
2000
sıra boyaya geliyor.
11:27
And after I've actually sculpted them,
214
687160
2000
Heykelleri ortaya çıkardıktan sonra
11:29
I have to paint them.
215
689160
2000
onları boyamam gerekiyor.
11:31
I experimented with a --
216
691160
3000
Deneylerimden birinde
11:34
I found a dead fly.
217
694160
2000
ölü bir sinek buldum.
11:36
And I plucked the hair off the fly's head.
218
696160
2000
Sineğin kafasındaki kılları kopardım.
11:38
Decided to make a paintbrush.
219
698160
2000
Onlardan fırça yapmaya karar verdim.
11:40
(Laughter)
220
700160
6000
(Kahkahalar)
11:46
But I would never do it to a living fly.
221
706160
4000
Ama bunu canlı bir sineğe asla yapmam.
11:50
(Laughter)
222
710160
3000
(Kahkahalar)
11:53
Because I've heard a fly in pain.
223
713160
5000
Çünkü acı çeken bir sineğin sesini duydum.
11:58
And they go "Meow! Ow!"
224
718160
3000
Şöyle bir ses çıkarıyorlar.
12:01
Even though they get on our nerves,
225
721160
2000
Her ne kadar sinirimizi bozsalar da
12:03
I would never kill an insect
226
723160
2000
asla bir böceği öldürmem.
12:05
because, "All creatures great and small" --
227
725160
4000
Zira "her canlı, büyük ya da küçük,
12:09
there is a hymn that says that.
228
729160
2000
en nihayetinde canlıdır" derler.
12:11
So what I decided to do
229
731160
3000
O yüzden ben de yüzümdeki ince
12:14
is to pluck fine hair out of my face.
230
734160
4000
tüyleri koparmaya karar verdim.
12:18
And I looked at it underneath the microscope.
231
738160
4000
Tüye mikroskopun altında baktım.
12:22
That was the paintbrush.
232
742160
2000
Aradığım fırça buydu.
12:24
And whilst I'm painting I have to be very careful,
233
744160
2000
Boyarken çok dikkatli olmam gerekiyor.
12:26
because the paint starts to turn into little blobs.
234
746160
3000
Çünkü boya küçük küçük kabarcıklar haline geliyor
12:29
And it starts to dry very quickly.
235
749160
4000
ve hemen kurumaya başlıyor.
12:33
So I have to be very quick.
236
753160
3000
Dolayısıyla çok çabuk olmam lazım.
12:36
If I'm not, it will end up looking
237
756160
3000
Eğer olmazsam, eserlerim gözükmeleri
12:39
not like what it's supposed to look like.
238
759160
2000
gerektiği gibi gözükmüyorlar.
12:41
It could end up looking like Humpty Dumpty or somebody else.
239
761160
5000
Simpsonlar yerine bambaşka biri ortaya çıkabilir.
12:46
So I have to be very very careful.
240
766160
2000
O yüzden çok dikkatli olmam gerekiyor.
12:48
This one took me approximately,
241
768160
4000
Bunu yapmak, aşağı yukarı
12:52
I would say, six to seven weeks.
242
772160
3000
altı yedi haftamı aldı.
12:55
My work, rough estimate,
243
775160
2000
İşlerim genelde kaba bir tahminle
12:57
sometimes five, six to seven weeks;
244
777160
3000
beş, altı ya da yedi haftamı alıyor.
13:00
you can't always anticipate.
245
780160
4000
Her zaman kestiremiyorsunuz.
13:04
(Applause)
246
784160
7000
(Alkışlar)
13:11
As you can see,
247
791160
2000
Burada, küçültülmüş bir adet
13:13
that's Charlton Heston brought down to size.
248
793160
2000
Charlton Heston görüyorsunuz.
13:15
(Laughter)
249
795160
7000
(Kahkahalar)
13:22
He says to me, "Willard" --
250
802160
2000
Bana "Willard,"
13:24
You can see him saying, "Why me?"
251
804160
4000
"Neden ben?" diyor.
13:28
I says, "I enjoyed your film. That's why."
252
808160
2000
"Filminizi keyifle izledim de ondan," diyorum ben de.
13:30
As you can see, there's an aphid fly there.
253
810160
4000
Gördüğünüz üzere yanında bir de sinek var.
13:34
That's just to show the scale
254
814160
2000
Heykelin boyutu hakkında
13:36
and the actual size of the sculpture.
255
816160
3000
bir fikir vermesi için.
13:39
I would say it probably measures ...
256
819160
5000
Sanırım boyutu bir milimetrenin
13:44
a quarter of a millimeter.
257
824160
2000
dörtte biri kadar.
13:46
In America they say a period stop.
258
826160
2000
Amerika'da buna bir nokta büyüklüğü deniyor.
13:48
So say if you cut a period stop in half,
259
828160
3000
Bütün heykelin boyutu
13:51
a full stop, that's about the size of the whole thing.
260
831160
4000
aşağı yukarı bu.
13:55
It's made -- the chariot is made of gold.
261
835160
4000
At arabası altından yapıldı.
13:59
And Charlton Heston is made of a floating fiber,
262
839160
4000
Charlton Heston ise havadan topladığım
14:03
which I took out of the air.
263
843160
2000
uçuşan tüylerden.
14:05
When the sunlight comes through the window you see these little fibers.
264
845160
3000
Pencereden güneş ışığı girdiğinde görebilirsiniz bu uçuşan tüyleri.
14:08
And what I normally do is walk 'round a room --
265
848160
3000
Ben de odada dolaşıp
14:11
(Laughter) --
266
851160
4000
(Kahkahalar)
14:15
trying to find one. And then I put it underneath the microscope.
267
855160
3000
bunlardan bulmaya çalışıyorum. Sonra da mikroskopun altına koyuyorum.
14:18
I remember one time I was doing it, and the window was open.
268
858160
3000
Bir seferinde bunu yaparken pencere açıktı,
14:21
And there was a lady standing by the bus stop.
269
861160
2000
dışarıda otobüs durağında bekleyen bir hanım
14:23
And she saw me walking around like this.
270
863160
2000
beni bu vaziyette aranırken gördü.
14:25
(Laughter)
271
865160
3000
(Kahkahalar)
14:28
And then she looked at me.
272
868160
2000
Bana baktı.
14:30
And then I went ...
273
870160
5000
Ben de böyle yaptım...
14:35
And then she went, "Hmm, OK, he's not mad."
274
875160
3000
Ben öyle yapınca, "Hah tamam, deli değilmiş" dedi.
14:38
Yeah, to actually do this thing --
275
878160
3000
At arabasını yaparken
14:41
the actual chariot is made of gold.
276
881160
3000
altın kullandığımı söylemiştim.
14:44
I had a 24-karat gold ring.
277
884160
2000
24 ayar altından bir yüzüğüm vardı.
14:46
And I cut off a little flake of gold.
278
886160
2000
Yüzükten çok ince bir altın parçası kestim.
14:48
And I bent it 'round,
279
888160
2000
Onu kesip, eğip bükerek
14:50
and made it into the chariot.
280
890160
2000
at arabası haline getirdim.
14:52
And the horse is made from nylon.
281
892160
2000
Atın kendisi naylondan yapıldı.
14:54
And the spider's web is for the reins on the horse.
282
894160
3000
Atın dizginleri ise örümcek ağından...
14:57
To get the symmetrical shape of the horse
283
897160
2000
Atın simetrik biçimini elde etmek
14:59
was very difficult,
284
899160
2000
çok zor oldu
15:01
because I had to get the horse to rear up
285
901160
2000
çünkü atı şaha kalkmış halde yapıp ona hareketli
15:03
and look as though it was in some kind of action.
286
903160
2000
bir görüntü vermek istiyordum.
15:05
When I did this one,
287
905160
2000
Bunu bittikten sonra gören
15:07
a gentleman seen it and said to me,
288
907160
2000
bir beyefendi bana dedi ki,
15:09
"There's no way you can do this, you must have used some kind of machine.
289
909160
3000
"Bunu yapmış olmana imkan yok, bir çeşit makine kullanmış olmalısın."
15:12
There's no way a man can do that.
290
912160
2000
"Bir insanın bunu yapmış olmasına imkan yok,
15:14
It must be a machine."
291
914160
2000
olsa olsa makinedir."
15:16
So I says, "OK then, if you say it's a machine ..."
292
916160
4000
Ben de dedim ki, "Tamam, madem makinedir diyorsunuz..."
15:20
(Laughter)
293
920160
6000
(Kahkahalar)
15:26
(Applause)
294
926160
6000
(Alkışlar)
15:32
That one took me approximately six weeks.
295
932160
5000
Bunu yapmak yaklaşık altı haftamı aldı.
15:40
(Applause)
296
940160
6000
(Alkışlar)
15:46
The most famous statue in the world.
297
946160
3000
Dünyanın en ünlü heykeli.
15:49
This one, I would say,
298
949160
2000
Bu, doğrusunu söylemek gerekirse
15:51
was a serious challenge.
299
951160
3000
ciddi bir zorluktaydı.
15:54
(Laughter)
300
954160
11000
(Kahkahalar)
16:05
Because I had to put the torch on the top.
301
965160
3000
Çünkü tepeye meşaleyi kondurmam gerekiyordu.
16:08
That one is, more or less, the same type of process.
302
968160
4000
Bunu yapmam da aşağı yukarı benzer bir süreçti.
16:12
The bottom of it is carved from a grain of sand,
303
972160
6000
Heykelin altı bir kum tanesinden oyuldu.
16:18
because I wanted to get a bit of the stone effect.
304
978160
2000
Bunun sebebi, taş görüntüsünü yakalamak istememdi.
16:20
I used a microscopic shard of diamond
305
980160
3000
Kaideyi oymak için mikroskobik boyutta
16:23
to actually carve the actual base.
306
983160
2000
bir elmas kırığı kullandım.
16:25
Well, I can look at this one and I can be very proud of this,
307
985160
4000
Bu eserime bakıp da gururlanabiliyorum.
16:29
because that statue has always sort of
308
989160
2000
Zira bu heykel benim zihnimde hep
16:31
kept an image in my head of, you know,
309
991160
2000
insanların Amerika'ya ilk gelişlerini
16:33
the beginning of people coming to America.
310
993160
4000
canlandırmıştır.
16:37
So it's sort of Ellis Island, and seeing America for the first time.
311
997160
4000
Ellis Island'a geliş, Amerika'yı ilk görüş....
16:41
And that's the first thing they saw.
312
1001160
2000
Ve gördükleri ilk şey hep bu heykel olmuştur.
16:43
So I wanted to have that little image.
313
1003160
2000
O yüzden bu minik heykeli yapmak
16:45
And this is it.
314
1005160
3000
istedim.
16:50
(Laughter)
315
1010160
7000
(Kahkahalar)
16:57
And we all know that is the Hulk.
316
1017160
3000
Hepimizin bildiği üzere bu Yeşil Dev Hulk
17:00
I wanted to create movement in the eye of a needle.
317
1020160
3000
İğne deliğinde bir hareket yaratmak istedim.
17:03
Because we know we see needles,
318
1023160
2000
Dikiş iğnesini hepimiz görürüz, biliriz.
17:05
but people aren't familiar with the eye of a needle
319
1025160
2000
Ama dikiş iğnesinin deliğine,
17:07
apart from putting a thread through it.
320
1027160
2000
iplik geçirmek dışında aşina değilizdir.
17:09
So I broke the needle.
321
1029160
2000
Ben de iğneyi kırdım,
17:11
And made a needle look like
322
1031160
3000
onu sanki Hulk kırmış
17:14
the Hulk's broken it.
323
1034160
2000
görüntüsünü verdim.
17:16
It's -- I had to make little holes
324
1036160
1000
İğne deliğinin tabanında, Hulk'ın ayaklarını
17:17
in the base of the needle, to shove his feet in.
325
1037160
2000
sokmak için küçük delikler açtım.
17:19
So most of my work, I don't use glue.
326
1039160
3000
İşlerimin çoğunda yapıştırıcı kullanmıyorum.
17:22
They go in with their own friction.
327
1042160
2000
Kendi sürtünmeleriyle tutunuyorlar.
17:24
And that's how I managed to do it.
328
1044160
2000
Onu da bu şekilde tutturdum.
17:26
As you can see, he's looking at the moment. He's got a little grimace on his face.
329
1046160
2000
Hulk bize bakıyor şu anda, suratını ekşitmiş biraz.
17:28
And his mouth must be probably about
330
1048160
4000
Ağzının büyüklüğü aşağı yukarı
17:32
three microns.
331
1052160
3000
üç mikron kadar olmalı.
17:35
So the eyes are probably about one micron or something.
332
1055160
4000
Gözleri de herhalde bir mikron civarındadır.
17:41
That ship there,
333
1061160
4000
Bu gemi,
17:45
that's made from 24-karat gold.
334
1065160
2000
24 ayar altından yapılmıştır.
17:47
And I normally rig it with the web of a money spider.
335
1067160
4000
Normalde halatları örümcek ağıyla yapardım
17:51
But I had to rig it with strands of glue.
336
1071160
3000
ama bunu yapıştırıcının lifleriyle yaptım.
17:54
Because the web of the spider, it was sending me insane,
337
1074160
3000
Çünkü örümcek ağı beni delirtiyordu.
17:57
because I couldn't get the web to move off.
338
1077160
3000
Örümcek ağını koyduğum yerden geri alamıyordum.
18:00
And that's 24-karat gold. And it's constructed. I built it.
339
1080160
3000
Gemiyi dediğim gibi 24 ayar altından inşa ettim.
18:03
Constructed each plank of gold.
340
1083160
4000
Geminin her bir tahtasını altından tek tek yaptım.
18:07
And the whole thing is sort of symmetrical.
341
1087160
3000
Tüm gemi simetrik sayılır.
18:10
The flag had to be made out of little strands of gold.
342
1090160
3000
Bayraklar da ince altın liflerinden yapıldı.
18:13
It's almost like doing a surgical operation to get this thing right.
343
1093160
6000
Böyle bir şeyi düzgün yapabilmek neredeyse cerrahi operasyon yapmaya benziyor.
18:21
(Applause)
344
1101160
6000
(Alkışlar)
18:27
As you can see, dressage.
345
1107160
4000
Karşınızda at terbiyecisi.
18:31
(Laughter)
346
1111160
2000
(Kahkahalar)
18:33
It's something I wanted to do just to show how I could get the symmetrical shape.
347
1113160
3000
Bunu, simetrik figürleri nasıl yapabileceğimi göstermek için yaptım.
18:36
The actual rigging on the reins on the horse
348
1116160
3000
Atın dizginlerini benzer
18:39
are made from the same sort of thing.
349
1119160
2000
malzemelerden yaptım.
18:41
And that was done with a particle from my shirt.
350
1121160
5000
Burada, gömleğimden bir parçacık kullandım.
18:46
And the pinhead I've made green around there
351
1126160
4000
Topluiğnenin başını da yeşil bir gömlekten
18:50
by scraping the particles off a green shirt
352
1130160
3000
kazıdığım parçacıkları iğneye
18:53
and then pressed onto the needle.
353
1133160
2000
bastırarak yeşil yaptım.
18:55
It's very painstaking work,
354
1135160
2000
Çok büyük titizlik isteyen bir iş,
18:57
but the best things come in small packages.
355
1137160
3000
ama bazen en iyi şeyler ufak şeylerdir.
19:00
(Laughter)
356
1140160
2000
(Kahkahalar)
19:02
Bruno Giussani: Willard Wigan!
357
1142160
2000
Bayanlar baylar, Willard Wigan!
19:04
(Applause)
358
1144160
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7