Peter Tyack: The intriguing sound of marine mammals

Peter Tyack: Deniz memelilerinin büyüleyici melodisi

32,103 views

2010-06-16 ・ TED


New videos

Peter Tyack: The intriguing sound of marine mammals

Peter Tyack: Deniz memelilerinin büyüleyici melodisi

32,103 views ・ 2010-06-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Neslihan Atas Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
Thank you so much. I'm going to try to take you
0
15260
3000
Çok teşekkür ederim. Sizleri
00:18
on a journey of the underwater acoustic world
1
18260
3000
balina ve yunusların sualtı akustik dünyasına doğru bir yolculuğa
00:21
of whales and dolphins.
2
21260
2000
çıkarmaya çalışacağım.
00:23
Since we are such a visual species,
3
23260
2000
Bizler öyle görsel bir türüz ki
00:25
it's hard for us to really understand this,
4
25260
2000
bunu gerçekten anlamak bizim için çok zor.
00:27
so I'll use a mixture of figures and sounds
5
27260
2000
Bu yüzden bir figür ve ses karışımı kullanacağım
00:29
and hope this can communicate it.
6
29260
2000
ve umarım bu açıklayabilir.
00:31
But let's also think, as a visual species,
7
31260
3000
Fakat aynı zamanda, görsel türler olarak,
00:34
what it's like when we go snorkeling or diving
8
34260
2000
şnorkelle yüzerken ya da daldığımızda bunun nasıl birşey olduğunu düşünelim
00:36
and try to look underwater.
9
36260
2000
ve sualtına bakmaya çalışalım.
00:38
We really can't see very far.
10
38260
2000
Gerçekten de çok uzağı göremeyiz.
00:40
Our vision, which works so well in air,
11
40260
2000
Havada çok iyi olan görüş alanımız,
00:42
all of a sudden is very restricted and claustrophobic.
12
42260
3000
birdenbire sınırlanır ve klostrofobik bir hale gelir.
00:45
And what marine mammals have evolved
13
45260
2000
Ve deniz memelilerinin
00:47
over the last tens of millions of years
14
47260
3000
milyonlarca yıldır yapmış olduğu,
00:50
is ways to depend on sound
15
50260
2000
hem kendi dünyalarını
00:52
to both explore their world
16
52260
2000
kontrol altında tutmak
00:54
and also to stay in touch with one another.
17
54260
2000
hem de birbirleriyle iletişim halinde kalabilmek için sese dayalı iletişim kurmaktır.
00:56
Dolphins and toothed whales use echolocation.
18
56260
2000
Yunuslar ve dişli balinalar ekolokasyon (yankı ile yön bulma) kullanır.
00:58
They can produce loud clicks
19
58260
2000
yüksek sesler çıkarabilirler
01:00
and listen for echoes from the sea floor in order to orient.
20
60260
3000
ve yönlerini belirlemek için deniz tabanından gelen yankıları dinlerler.
01:03
They can listen for echoes from prey
21
63260
2000
Avdan gelen ekoları dinleyebilirler,
01:05
in order to decide where food is
22
65260
2000
yiyeceğin nerde olduğuna,
01:07
and to decide which one they want to eat.
23
67260
3000
ve hangisini yemek istediklerine karar vermek için.
01:10
All marine mammals use sound for communication to stay in touch.
24
70260
2000
Tüm deniz memelileri iletişimde kalabilmek için sesleri kullanırlar.
01:12
So the large baleen whales
25
72260
2000
Büyük balinalar
01:14
will produce long, beautiful songs,
26
74260
3000
dişi ve erkeklerin üreme çağrısında kullandıkları
01:17
which are used in reproductive advertisement
27
77260
2000
uzun ve güzel şarkılar üreteceklerdir
01:19
for male and females, both to find one another
28
79260
2000
birbirlerini bulmak
01:21
and to select a mate.
29
81260
2000
ve bir eş seçmek için.
01:23
And mother and young and closely bonded animals
30
83260
2000
Ve anne ve yavrular ve yakından bağlı hayvanlar
01:25
use calls to stay in touch with one another,
31
85260
3000
sesleri birbirleri ile iletişimde kalmak için kullanırlar.
01:28
so sound is really critical for their lives.
32
88260
2000
Dolayısıyla ses onların hayatları için gerçekten önemlidir.
01:30
The first thing that got me interested in the sounds
33
90260
2000
Bu su altı hayvanlarının sesleri ile ilgilenmeme
01:32
of these underwater animals,
34
92260
2000
neden olan ilk şey,
01:34
whose world was so foreign to me,
35
94260
2000
dünyaları bana çok yabancı olsa da,
01:36
was evidence from captive dolphins
36
96260
2000
koruma altındaki yunusların
01:38
that captive dolphins could imitate human sounds.
37
98260
3000
insan seslerini taklit edebilmesiydi.
01:41
And I mentioned I'll use
38
101260
2000
Ve size seslerle ilgili
01:43
some visual representations of sounds.
39
103260
2000
bazı görsel anlatımlar kullanacağımdan bahsetmiştim.
01:45
Here's the first example.
40
105260
2000
İşte ilk örneğimiz.
01:47
This is a plot of frequency against time --
41
107260
2000
Bu bir frekans-zaman grafiği --
01:49
sort of like musical notation,
42
109260
2000
bir çeşit müzik nota sistemi gibi,
01:51
where the higher notes are up higher and the lower notes are lower,
43
111260
3000
ince notalar daha yukarıda ve daha kalın notalar daha aşağıda,
01:54
and time goes this way.
44
114260
2000
ve zaman bu yöne devam eder.
01:56
This is a picture of a trainer's whistle,
45
116260
2000
Bu da bir eğiticinin ıslık çalışını gösteren bir resim,
01:58
a whistle a trainer will blow to tell a dolphin
46
118260
2000
eğiticinin bir yunusa
02:00
it's done the right thing and can come get a fish.
47
120260
2000
doğru şeyi yaptığını ve gidip balık alabileceğini anlatan bir ıslık.
02:02
It sounds sort of like "tweeeeeet." Like that.
48
122260
3000
"tweeeeeet" gibi bir ses. İşte böyle.
02:05
This is a calf in captivity
49
125260
2000
Ve bu
02:07
making an imitation
50
127260
2000
eğiticinin ıslığını taklit eden
02:09
of that trainer's whistle.
51
129260
2000
koruma altındaki bir yavru.
02:11
If you hummed this tune to your dog or cat
52
131260
2000
Ve eğer bu sesi köpeğinize ya da kedinize mırıldansanız
02:13
and it hummed it back to you,
53
133260
2000
ve o da aynı şekilde size melodiyi geri mırıldansa
02:15
you ought to be pretty surprised.
54
135260
2000
oldıkça şaşırırsıznız.
02:17
Very few nonhuman mammals
55
137260
2000
Çok çok az insan dışı memeli
02:19
can imitate sounds.
56
139260
2000
sesleri taklit edebilir.
02:21
It's really important for our music and our language.
57
141260
2000
Bu müziğimiz ve dilimiz için çok önemlidir.
02:23
So it's a puzzle: The few other mammal groups that do this,
58
143260
3000
Dolayısıyla bu bir muammadır: Bunu yapan az sayıdaki memeli grup,
02:26
why do they do it?
59
146260
2000
neden yapıyor?
02:28
A lot of my career has been devoted
60
148260
2000
Kariyerimin büyük bir kısmını
02:30
to trying to understand
61
150260
2000
bu hayvanların
02:32
how these animals use their learning,
62
152260
2000
bilgilerini,
02:34
use the ability to change what you say
63
154260
2000
duyulan şeyi tekrar etme yeteneğini
02:36
based on what you hear
64
156260
2000
kendi iletişim sistemlerinde
02:38
in their own communication systems.
65
158260
2000
nasıl kullandıklarını anlamaya adadım.
02:40
So let's start with calls of a nonhuman primate.
66
160260
3000
İnsan dışı bir primatın sesleri ile başlayalım.
02:43
Many mammals have to produce contact calls
67
163260
2000
Birçok memeli,
02:45
when, say, a mother and calf are apart.
68
165260
3000
diyelim ki anne ve yavru ayrı ise, iletişim sesleri üretmek zorundadır.
02:48
This is an example of a call produced by squirrel monkeys
69
168260
3000
Bu birbirlerinden ayrıldıklarında sincap maymunların
02:51
when they're isolated from another one.
70
171260
2000
çıkardığı sese bir örnek.
02:53
And you can see, there's not much
71
173260
2000
Ve gördüğünüz gibi,
02:55
variability in these calls.
72
175260
2000
bu sesler arasında çok büyük bir değişiklik yok.
02:57
By contrast, the signature whistle
73
177260
2000
Bunun tersine,
02:59
which dolphins use to stay in touch,
74
179260
2000
yunusların iletişimde kalmak için kullandıkları imza ıslıkları vardır,
03:01
each individual here has a radically different call.
75
181260
3000
buradaki her birey tamamen farklı bir sese sahiptir.
03:04
They can use this ability to learn calls
76
184260
3000
Bu yeneteği
03:07
in order to develop more complicated and more distinctive calls
77
187260
3000
daha karmaşık ve ayırt edici sesleri geliştirmek
03:10
to identify individuals.
78
190260
2000
ve bireyleri tanımlamak için kullanırlar.
03:13
How about the setting in which animals need to use this call?
79
193260
3000
Hangi hayvanların bu sesleri kullanmaya ihtiyaç duyduğundan başlamaya ne dersiniz?
03:16
Well let's look at mothers and calves.
80
196260
2000
Anne ve yavrulara göz atalım.
03:18
In normal life for mother and calf dolphin,
81
198260
2000
Anne ve yavru yunus için normal hayatta,
03:20
they'll often drift apart or swim apart if Mom is chasing a fish,
82
200260
3000
eğer anne balık avlıyorsa sıksık uzaklaşırlar ve ayrı ayrı yüzerler.
03:23
and when they separate
83
203260
2000
Ve ayrıldıklarında
03:25
they have to get back together again.
84
205260
2000
yeniden bir araya gelmek zorundadırlar.
03:27
What this figure shows is the percentage of the separations
85
207260
3000
Ve bu resim ayrı kaldıkları anların yüzdesini göstermektedir
03:30
in which dolphins whistle,
86
210260
2000
yunusların ıslığının,
03:32
against the maximum distance.
87
212260
2000
maksimum mesafeye göre değişimini.
03:34
So when dolphins are separating by less than 20 meters,
88
214260
2000
Yani yunuslar 20 metreden daha az uzaklaştıklarında,
03:36
less than half the time they need to use whistles.
89
216260
2000
haberleşmek (ıslık çalarak) için ihtiyaç duydukları zaman yarıdan daha azdır.
03:38
Most of the time they can just find each other
90
218260
2000
çoğu zaman birbirlerini
03:40
just by swimming around.
91
220260
2000
sadece etrafta yüzerek bulabilirler.
03:42
But all of the time when they separate by more than 100 meters,
92
222260
3000
Fakat 100 metreden daha fazla uzaklaştıkları zamanlarda
03:45
they need to use these individually distinctive whistles
93
225260
3000
bir araya gelmek için
03:48
to come back together again.
94
228260
3000
bireysel olarak karakteristik ıslıklarını kullanırlar.
03:51
Most of these distinctive signature whistles
95
231260
2000
Tüm bu karakteristik imza ıslıkları
03:53
are quite stereotyped and stable
96
233260
2000
bir yunusun yaşamı boyunca
03:55
through the life of a dolphin.
97
235260
2000
oldukça sabit ve klişedir.
03:57
But there are some exceptions.
98
237260
2000
Fakat bazı istisnalar vardır.
03:59
When a male dolphin leaves Mom,
99
239260
2000
Eğer erkek bir yunus anneden ayrılırsa,
04:01
it will often join up with another male
100
241260
2000
genellikle bir başka erkek yunusa katılır
04:03
and form an alliance, which may last for decades.
101
243260
3000
ve aylarca sürebilecek bir ittifak oluşturur.
04:06
As these two animals form a social bond,
102
246260
3000
Ve bu iki hayvan sosyal bir bağ oluşturursa,
04:09
their distinctive whistles actually converge
103
249260
2000
karakteristik ıslıkları bilfiil benzeşir
04:11
and become very similar.
104
251260
2000
ve çok yakın bir hale gelir.
04:13
This plot shows two members of a pair.
105
253260
3000
Bu tablo bir çiftin iki üyesini göstermektedir.
04:16
As you can see at the top here,
106
256260
2000
Burada tepede,
04:18
they share an up-sweep, like "woop, woop, woop."
107
258260
2000
bir tepe noktası paylaşırlar, "woop, woop, woop." gibi.
04:20
They both have that kind of up-sweep.
108
260260
2000
İkisi de o şekilde bir tepeye sahiptir.
04:22
Whereas these members of a pair go "wo-ot, wo-ot, wo-ot."
109
262260
3000
Halbuki bir çiftin üyeleri "wo-ot, wo-ot, wo-ot" diye giderler.
04:25
And what's happened is
110
265260
2000
Burada olan
04:27
they've used this learning process
111
267260
2000
bu çiftin yeni sosyal gruplarını belirleyecek
04:29
to develop a new sign that identifies this new social group.
112
269260
3000
yeni bir imza oluştururken bu öğrenme işlemini kullanmasıdır.
04:32
It's a very interesting way that they can
113
272260
2000
Bu sahip oldukları
04:34
form a new identifier
114
274260
2000
yeni sosyal grup için
04:36
for the new social group that they've had.
115
276260
2000
yeni bir kimlik oluşturabilecekleri ilginç bir yoldur.
04:38
Let's now take a step back
116
278260
2000
Ve şimdi bir adım geri atalım
04:40
and see what this message can tell us
117
280260
2000
ve bu mesajın bize
04:42
about protecting dolphins
118
282260
2000
yunusların insan tacizlerinden korunması
04:44
from human disturbance.
119
284260
2000
hakkında ne söylediğine bir bakalım.
04:46
Anybody looking at this picture
120
286260
2000
Bu resme bakan herhangi biri
04:48
will know this dolphin is surrounded,
121
288260
2000
bu yunusun kuşatıldığını,
04:50
and clearly his behavior is being disrupted.
122
290260
3000
ve davranışının engellendiğini açıkça anlayacaktır.
04:53
This is a bad situation.
123
293260
2000
Bu kötü bir durum.
04:55
But it turns out that when just a single boat
124
295260
2000
Fakat sadece tek bir bot
04:57
is approaching a group of dolphins
125
297260
2000
birkaç yüz metre ötedeki
04:59
at a couple hundred meters away,
126
299260
2000
bir yunus grubuna yaklaşırken ortaya çıkar,
05:01
the dolphins will start whistling,
127
301260
2000
yunuslar ıslık çalmaya başlar,
05:03
they'll change what they're doing, they'll have a more cohesive group,
128
303260
2000
yaptıkları şeyi bırakırlar, daha bir arada bir grup oluştururlar,
05:05
wait for the boat to go by,
129
305260
2000
botun geçip gitmesini beklerler,
05:07
and then they'll get back to normal business.
130
307260
2000
ve sonra normal hayatlarına dönerler.
05:09
Well, in a place like Sarasota, Florida,
131
309260
2000
Florida'daki Sarasota gibi bir yerde,
05:11
the average interval between times
132
311260
2000
100 metre ötedeki bir yunus grubunun olduğu yerden
05:13
that a boat is passing within a hundred meters of a dolphin group
133
313260
3000
botların geçişi arasındaki ortalama süre
05:16
is six minutes.
134
316260
2000
altı dakikadır.
05:18
So even in the situation that doesn't look as bad as this,
135
318260
3000
Durum önceki kadar kötü görünmese de,
05:21
it's still affecting the amount of time these animals have
136
321260
2000
yine de bu hayvanların normal işlerini yaptıkları süreleri
05:23
to do their normal work.
137
323260
2000
etkilemektedir.
05:25
And if we look at a very pristine environment like western Australia,
138
325260
3000
Ve Batı Avustralya gibi bakir bir çevreye bakarsak,
05:28
Lars Bider has done work
139
328260
2000
Lars Bider yunus izleme botlarından önce
05:30
comparing dolphin behavior and distribution
140
330260
3000
yunus hareketi ve dağılımını karşılaştırarak
05:33
before there were dolphin-watching boats.
141
333260
3000
karşılaştırarak çalışmıştır.
05:36
When there was one boat, not much of an impact.
142
336260
3000
Tek bir bot olduğunda, fazla bir etkisi yoktur.
05:39
And two boats: When the second boat was added,
143
339260
3000
Ve iki bot olduğunda, ikinci bot eklendiğinde,
05:42
what happened was that some of the dolphins
144
342260
2000
olan bazı yunusların
05:44
left the area completely.
145
344260
2000
bölgeyi tamamen terk etmesiydi.
05:46
Of the ones that stayed, their reproductive rate declined.
146
346260
3000
Ve kalanların üreme oranı düştü.
05:49
So it could have a negative impact on the whole population.
147
349260
3000
Yani durumun tüm populasyon üzerinde negatif bir etkisi olabilirdi.
05:52
When we think of marine-protected areas for animals like dolphins,
148
352260
3000
Yunus gibi hayvanlar için deniz koruma alanlarını düşünürsek,
05:55
this means that we have to be
149
355260
2000
bu, iyi huylu aktiviteler için
05:57
quite conscious about activities that we thought were benign.
150
357260
3000
oldukça bilinçli olmamız gerektiği anlamına gelir.
06:00
We may need to regulate the intensity
151
360260
2000
Bu tarz problemleri önlemek için
06:02
of recreational boating and actual whale watching
152
362260
3000
eğlence amaçlı tekneciliği ve aktif balina gözetimi yoğunluğunu
06:05
in order to prevent these kinds of problems.
153
365260
3000
düzenlemek gerekebilir.
06:08
I'd also like to point out that sound
154
368260
2000
Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki,
06:10
doesn't obey boundaries.
155
370260
2000
ses sınır kurallanıa uymaz.
06:12
So you can draw a line to try to protect an area,
156
372260
3000
Yani bölgeyi korumak için bir sınır hattı çizebilirsiniz,
06:15
but chemical pollution and noise pollution
157
375260
2000
Fakat kimyasal kirlilik ve gürültü kirliliği
06:17
will continue to move through the area.
158
377260
2000
bölge boyunca devam edecektir.
06:19
And I'd like to switch now from this local,
159
379260
2000
Şimdi bu yerel,
06:21
familiar, coastal environment
160
381260
3000
tanıdık, kıyısal çevreden
06:24
to a much broader world of the baleen whales and the open ocean.
161
384260
3000
çubuklu balinaların daha geniş dünyasına ve açık okyanusa geçmek istiyorum.
06:27
This is a kind of map we've all been looking at.
162
387260
3000
Bu hepimizin baktığı türden bir harita
06:30
The world is mostly blue.
163
390260
2000
Dünya çoğunlukla mavi.
06:32
But I'd also like to point out that the oceans
164
392260
2000
Fakat ben aynı zamanda okyanusların
06:34
are much more connected than we think.
165
394260
2000
bizim düşündüğümüzden çok daha bağlantılı olduğuna dikkat çekmek istiyorum.
06:36
Notice how few barriers there are to movement
166
396260
3000
Kara ile kıyaslandığında tüm okyanuslar arasında hareket için
06:39
across all of the oceans compared to land.
167
399260
2000
ne kadar az engel olduğuna dikkat edin.
06:41
To me, the most mind-bending example
168
401260
2000
Bana göre, okyanusların birbirine bağlılığının
06:43
of the interconnectedness of the ocean
169
403260
2000
en şaşırtıcı örneği
06:45
comes from an acoustic experiment
170
405260
2000
akustuk bir deneyden gelir
06:47
where oceanographers
171
407260
2000
denizbilimcilerin
06:49
took a ship to the southern Indian Ocean,
172
409260
3000
Hint Okyanusundan bir gemi alıp,
06:52
deployed an underwater loudspeaker
173
412260
2000
bir sualtı hoparlörü yerleştirip
06:54
and played back a sound.
174
414260
2000
ve bir ses çaldıkları bir deney.
06:56
That same sound
175
416260
2000
O ses
06:58
traveled to the west, and could be heard in Bermuda,
176
418260
3000
batıya doğru gitti ve Bermuda'da duyulabildi,
07:01
and traveled to the east, and could be heard in Monterey --
177
421260
3000
ve sonra doğuya ilerledi, ve Monterey'de duyulabildi--
07:04
the same sound.
178
424260
2000
aynı ses.
07:06
So we live in a world of satellite communication,
179
426260
2000
Uydu iletişiminin olduğu bir dünyada yaşıyoruz,
07:08
are used to global communication,
180
428260
2000
küresel komünikasyon kullanılıyori
07:10
but it's still amazing to me.
181
430260
2000
fakat bu olay yine de bana ilginç geliyor.
07:12
The ocean has properties
182
432260
2000
Okyanus
07:14
that allow low-frequency sound
183
434260
2000
düşük frekanslı seslerin öncelikli olarak
07:16
to basically move globally.
184
436260
2000
küresel hareket etmesini sağlayan özelliklere sahiptir.
07:18
The acoustic transit time for each of these paths is about three hours.
185
438260
3000
Bu üç yolun her birinin akustik transit zamanı yaklaşık üç saattir.
07:21
It's nearly halfway around the globe.
186
441260
3000
Yerkürenin yaklaşık yarı mesafesi.
07:24
In the early '70s,
187
444260
2000
70'lerin başlarında,
07:26
Roger Payne and an ocean acoustician
188
446260
2000
Roger Payne, bir okyanus akustik bilimcisi,
07:28
published a theoretical paper
189
448260
2000
sesin bu büyük yollar boyunca iletilmesinin mümkün olduğuna
07:30
pointing out that it was possible
190
450260
2000
dikkat çeken
07:32
that sound could transmit over these large areas,
191
452260
3000
kuramsal bir makale yayımladı,
07:35
but very few biologists believed it.
192
455260
3000
fakat çok az biyolog buna inandı.
07:38
It actually turns out, though,
193
458260
2000
Yine de, fiiili olarak açığa kavuşuyor,
07:40
even though we've only known of long-range propagation for a few decades,
194
460260
3000
biz uzun-mesafe propagasyonunu birkaç onyıldan beri biliyor olmamıza rağmen,
07:43
the whales clearly have evolved,
195
463260
3000
balinalar okyanusun bu şaşırtıcı özelliğinden yaralanmak için,
07:46
over tens of millions of years,
196
466260
2000
onlarca milyon yıldır,
07:48
a way to exploit this amazing property of the ocean.
197
468260
3000
evrimleşmektedir.
07:51
So blue whales and fin whales
198
471260
2000
Mavi balinalar ve yüzgeçli balinalar
07:53
produce very low-frequency sounds
199
473260
2000
uzun mesafelerce hareket edebilen
07:55
that can travel over very long ranges.
200
475260
2000
çok düşük frekanslı sesler çıkarırlar.
07:57
The top plot here shows
201
477260
2000
Ve burada üstteki resim
07:59
a complicated series of calls
202
479260
2000
erkekler tarafından tekrar edilen
08:01
that are repeated by males.
203
481260
2000
karmaşık bir ses dizisini gösteriyor.
08:03
They form songs, and they appear to play a role in reproduction,
204
483260
3000
Şarkılar oluştururlar, ve bunların üremede rol oynadığı düşünülür,
08:06
sort of like that of song birds.
205
486260
2000
ötücü kuşlarda olduğu gibi.
08:08
Down below here, we see calls made by both males and females
206
488260
3000
Burada aşağıda, hem erkekler hem de dişiler tarafından çıkarılan sesleri görüyoruz
08:11
that also carry over very long ranges.
207
491260
3000
bunlar da uzun mesafelere iletilebilirler.
08:15
The biologists continued to be skeptical
208
495260
2000
Biyologlar
08:17
of the long-range communication issue
209
497260
2000
uzun mesafe iletişimi konusunda
08:19
well past the '70s,
210
499260
2000
70'li yıllardan,
08:21
until the end of the Cold War.
211
501260
2000
Soğuk Savaşın sonuna kadar şüphe duymaya devam etti.
08:23
What happened was, during the Cold War,
212
503260
2000
Soğuk savaş sırasında,
08:25
the U.S. Navy had a system that was secret at the time,
213
505260
3000
Amerikan donanması, o zamanlar sır olarak saklanan
08:28
that they used to track Russian submarines.
214
508260
3000
Rus denizaltılarını izleyebilen, bir sisteme sahipti.
08:31
It had deep underwater microphones, or hydrophones,
215
511260
2000
Bu sistemin derin sualtı mikrofonları, veya hidrofonları vardı,
08:33
cabled to shore,
216
513260
2000
kıyıda şebekeye kabloyla bağlantılı,
08:35
all wired back to a central place that could listen
217
515260
2000
ve tüm teller, seslerin tüm Kuzey Atlantik üzerinden dinlenebilmesi için
08:37
to sounds over the whole North Atlantic.
218
517260
2000
merkezi bir şebekeye bağlı idi.
08:39
And after the Berlin Wall fell, the Navy made these systems available
219
519260
3000
Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra, Donanma bu sistemleri
08:42
to whale bio-acousticians
220
522260
2000
ne duyabileceklerini görmek için, balina biyo-akustik bilimcileri için
08:44
to see what they could hear.
221
524260
2000
uygun hale getirdi.
08:46
This is a plot from Christopher Clark
222
526260
2000
Bu plot Bermuda'yı geçerek
08:48
who tracked one individual blue whale
223
528260
3000
aşağıya Miami enlemine giden ve geri gelen
08:51
as it passed by Bermuda,
224
531260
2000
tek bir mavi balinayı izleyen
08:53
went down to the latitude of Miami and came back again.
225
533260
3000
Christopher Clark'a ait.
08:56
It was tracked for 43 days,
226
536260
2000
43 gün boyunca izlendi,
08:58
swimming 1,700 kilometers,
227
538260
2000
1,700 km. yüzerek,
09:00
or more than 1,000 miles.
228
540260
2000
veya 1,000 milden daha fazla.
09:02
This shows us both that the calls
229
542260
2000
Bu bize hem seslerin
09:04
are detectable over hundreds of miles
230
544260
2000
yüzlerce milden daha fazla mesafede algılanabilir olduğunu,
09:06
and that whales routinely swim hundreds of miles.
231
546260
2000
hem de balinaların rutin olarak yüzlerce mil yüzdüğünü gösterir.
09:08
They're ocean-based and scale animals
232
548260
2000
Okyanuslarda yaşayan, ve oldukça ağır hayvanlardır
09:10
who are communicating over much longer ranges
233
550260
2000
sandığımızdan çok daha uzun mesafelerde
09:12
than we had anticipated.
234
552260
2000
iletişim kurabilirler.
09:14
Unlike fins and blues, which
235
554260
2000
Ilıman ve tropik okyanuslara dağılan
09:16
disperse into the temperate and tropical oceans,
236
556260
2000
kanatlı ve mavi balinaların tersine,
09:18
the humpbacked whales congregate
237
558260
2000
kambur balinalar
09:20
in local traditional breeding grounds,
238
560260
3000
yerel, geleneksel, üremeye elverişli bölgelerde toplanırlar.
09:23
so they can make a sound that's a little higher in frequency,
239
563260
3000
Ve böylece biraz daha yüksek frekanslı,
09:26
broader-band and more complicated.
240
566260
2000
daha geniş bantlı ve daha karmaşık sesler çıkarabilirler.
09:28
So you're listening to the complicated song
241
568260
2000
Burada kambur balinalar tarafından çıkarılan
09:30
produced by humpbacks here.
242
570260
2000
karmaşık şarkıyı dinliyorsunuz.
09:32
Humpbacks, when they develop
243
572260
2000
Ve kamburlar bu şarkıyı
09:34
the ability to sing this song,
244
574260
2000
söyleme becerisini geliştirirken,
09:36
they're listening to other whales
245
576260
2000
diğer balinaları dinlerler,
09:38
and modifying what they sing based on what they're hearing,
246
578260
3000
söylediklerini duyduklarına göre modifiye ederler,
09:41
just like song birds or the dolphin whistles I described.
247
581260
3000
aynen ötücü kuşlar ya da bahsettiğim yunus ıslıkları gibi.
09:44
This means that humpback song
248
584260
2000
Bu kambur balina şarkısı
09:46
is a form of animal culture,
249
586260
2000
bir çeşit hayvan kültürüdür,
09:48
just like music for humans would be.
250
588260
2000
insanların müziklerinde olduğu gibi.
09:50
I think one of the most interesting examples of this
251
590260
3000
Sanırım bunun en ilginç örneklerinden biri
09:53
comes from Australia.
252
593260
2000
Avustralya'dan geliyor.
09:55
Biologists on the east coast of Australia
253
595260
2000
Avustralya'nın doğu kıyılar♫ndan biyologlar
09:57
were recording the songs of humpbacks in that area.
254
597260
3000
o bölgedeki kambur balinaların şarkılarını kaydetmiş
10:00
And this orange line here marks the typical songs
255
600260
3000
Ve buradaki bu turuncu çizgi
10:03
of east coast humpbacks.
256
603260
2000
doğu kıyısı kambur balinaların tipik şarkılarını gösteriyor.
10:05
In '95 they all sang the normal song.
257
605260
2000
95'te hepsi normal şarkı söylemiş.
10:07
But in '96 they heard a few weird songs,
258
607260
2000
96'da tuhaf birkaç şarkı duymuşlar.
10:09
and it turned out that these strange songs
259
609260
3000
Ve bu tuhaf şarkıların
10:12
were typical of west coast whales.
260
612260
2000
tipik batı kıyısı balinalarına ait olduğu ortaya çıkmış.
10:14
The west coast calls became more and more popular,
261
614260
3000
Batı kıyısı sesleri gün geçtikçe daha da popüler oldu,
10:17
until by 1998,
262
617260
2000
1998'e kadar,
10:19
none of the whales sang the east coast song; it was completely gone.
263
619260
3000
balinaların hiçbiri doğu kıyısı şarkısı söylemedi, tamamen bitti.
10:22
They just sang the cool new west coast song.
264
622260
2000
Sadece daha klas, yeni batı kıyısı şarkısı söylediler.
10:24
It's as if some new hit style
265
624260
2000
Sanki yeni hit şarkı tarzı
10:26
had completely wiped out
266
626260
2000
daha önceki
10:28
the old-fashioned style before,
267
628260
2000
eski moda tarzı kökten silip süpürdü,
10:30
and with no golden oldies stations.
268
630260
2000
ve hiç bir tane oldies kanalı bırakmadı.
10:32
Nobody sang the old ones.
269
632260
3000
Hiç kimse eskileri söylemedi.
10:35
I'd like to briefly just show what the ocean does to these calls.
270
635260
3000
Kısaca okyanusun bu seslere ne yaptığını göstermek istiyorum.
10:38
Now you are listening to a recording made by Chris Clark,
271
638260
3000
Şu anda Chris Clark'ın kaydettiği
10:41
0.2 miles away from a humpback.
272
641260
3000
0.2 mil uzaktaki bir kambur balinanın sesini dinliyorsunuz.
10:44
You can hear the full frequency range. It's quite loud.
273
644260
3000
Tün frekans aralığını duyabilirsiniz. Oldukça yüksek.
10:47
You sound very nearby.
274
647260
2000
Siz de bu frekansa yakın ses çıkarırsınız.
10:49
The next recording you're going to hear
275
649260
2000
Duyacağınız bir sonraki kayıt
10:51
was made of the same humpback song
276
651260
2000
50 mil uzaklıktaki
10:53
50 miles away.
277
653260
2000
kambur bir balinaya ait.
10:55
That's shown down here.
278
655260
2000
İşte aşağıda gösterilen.
10:57
You only hear the low frequencies.
279
657260
2000
Sadece düşük frekansları duyabilirsiniz.
10:59
You hear the reverberation
280
659260
2000
sesin okyanusta uzun mesafe iletimi sırasındaki
11:01
as the sound travels over long-range in the ocean
281
661260
2000
yansımasını duyuyorsunuz
11:03
and is not quite as loud.
282
663260
3000
ve yeterince yüksek değil
11:06
Now after I play back these humpback calls,
283
666260
3000
Şimdi bu kambur balina seslerini yeniden çalarsam,
11:09
I'll play blue whale calls, but they have to be sped up
284
669260
3000
mavi balina seslerini çalacağım, fakat hızlandırılmış olmaları gerekiyor,
11:12
because they're so low in frequency
285
672260
2000
çünkü çok düşük frekanslı olduklarından
11:14
that you wouldn't be able to hear it otherwise.
286
674260
2000
başka türlü duyamazsınız.
11:16
Here's a blue whale call at 50 miles,
287
676260
2000
Bu 50 mil uzaktaki mavi balinanın sesi,
11:18
which was distant for the humpback.
288
678260
2000
kambur balinaya göre uzakta.
11:20
It's loud, clear -- you can hear it very clearly.
289
680260
3000
Yüksek, net--açıkça duyabilirsiniz.
11:23
Here's the same call recorded from a hydrophone
290
683260
3000
Bu da aynı sesin hidrofonla kaydedilmiş hali
11:26
500 miles away.
291
686260
2000
500 mil uzaktan.
11:28
There's a lot of noise, which is mostly other whales.
292
688260
3000
Daha fazla gürültü var, daha çok diğer balinaların.
11:31
But you can still hear that faint call.
293
691260
3000
Fakat hala o zayıf sesi duyabilirsiniz.
11:34
Let's now switch and think about
294
694260
2000
Şimdi konuyu değiştirelim ve
11:36
a potential for human impacts.
295
696260
2000
insan etkileri için bir potansiyel düşünelim.
11:38
The most dominant sound that humans put into the ocean
296
698260
3000
İnsanlerın okyanusa verdikleri en baskın ses
11:41
comes from shipping.
297
701260
2000
deniz taşımacılığından gelmektedir.
11:43
This is the sound of a ship,
298
703260
2000
Bu bir gemi sesi,
11:45
and I'm having to talk a little louder to talk over it.
299
705260
2000
ve ben bunun üstünde konuşmak için biraz daha yüksek sesle konuşmalıyım.
11:47
Imagine that whale listening from 500 miles.
300
707260
3000
500 milden dinleyen balinayı düşünün.
11:50
There's a potential problem that maybe
301
710260
2000
Burada potansiyel bir problem var ki,
11:52
this kind of shipping noise would prevent whales
302
712260
2000
Bu tarz bir nakliye
11:54
from being able to hear each other.
303
714260
2000
balinaların birbirlerini duyabilmesini engelleyebilir.
11:56
Now this is something that's been known for quite a while.
304
716260
2000
Bu bir süredir bilinen birşey.
11:58
This is a figure from a textbook on underwater sound.
305
718260
3000
Bu sualtı sesi üzerine bir ders kitabından alınan bir resim.
12:01
And on the y-axis
306
721260
2000
Ve Y ekseninde
12:03
is the loudness of average ambient noise in the deep ocean
307
723260
3000
derin okyanusta ortalama çevresel gürültü bulunmakta
12:06
by frequency.
308
726260
2000
frekansa göre.
12:08
In the low frequencies, this line indicates
309
728260
3000
Düşük frekanslarda, bu çizgi
12:11
sound that comes from seismic activity of the earth.
310
731260
3000
sesin yeryüzündeki sismik hareketlilikten geldiğini gösterir
12:14
Up high, these variable lines
311
734260
2000
Onun dışında, bu değişken çizgiler
12:16
indicate increasing noise in this frequency range
312
736260
3000
bu frekans aralığında
12:19
from higher wind and wave.
313
739260
2000
daha yüksek rüzgar ve dalgadan dolayı atan gürültüyü göstermektedir.
12:21
But right in the middle here where there's a sweet spot,
314
741260
3000
Fakat burada sağ ortada,işaretli yerde,
12:24
the noise is dominated by human ships.
315
744260
2000
gürültüye insan gemileri egemendir.
12:26
Now think about it. This is an amazing thing:
316
746260
2000
Şimdi düşünün. Ne kadar ilginç birşey bu.
12:28
That in this frequency range where whales communicate,
317
748260
3000
Balinaların iletişime geçtiği bu frekans aralığında,
12:31
the main source globally, on our planet, for the noise
318
751260
3000
gezegenimizde, sesin dküresel kaynağı,
12:34
comes from human ships,
319
754260
2000
insan gemilerinden geliyor,
12:36
thousands of human ships, distant, far away,
320
756260
3000
binlerce insan gemisi, uzak,çok uzak,
12:39
just all aggregating.
321
759260
2000
sadece hepsi bir araya toplanmış.
12:41
The next slide will show what the impact this may have
322
761260
3000
Bir sonraki slayt balinaların iletişim aralığında
12:44
on the range at which whales can communicate.
323
764260
2000
etkisinin ne olabileceğini gösterecek.
12:46
So here we have the loudness of a call at the whale.
324
766260
3000
Burada bir balinanın ses şiddetini görüyorsunuz.
12:49
And as we get farther away,
325
769260
2000
Biraz daha uzağa gidersek,
12:51
the sound gets fainter and fainter.
326
771260
2000
ses giderek daha da sönükleşecektir.
12:53
Now in the pre-industrial ocean, as we were mentioning,
327
773260
3000
Sanayi öncesi okyanus, bahsettiğimiz gibi,
12:56
this whale call could be easily detected.
328
776260
2000
bu balina kolaylıkla bulunabilir.
12:58
It's louder than noise
329
778260
2000
Bin kilometre bir aralıkta
13:00
at a range of a thousand kilometers.
330
780260
2000
gürültüden daha yüksektir.
13:02
Let's now take that additional increase in noise
331
782260
3000
Şimdi gördüğümüz gemiden gelen
13:05
that we saw comes from shipping.
332
785260
2000
gürültüdeki ek artışa bakalım.
13:07
All of a sudden, the effective range of communication
333
787260
2000
Birdenbire, etkin iletişim aralığı
13:09
goes from a thousand kilometers to 10 kilometers.
334
789260
3000
1000 km.'den 10 km.'ye düşüyor.
13:12
Now if this signal is used for males and females
335
792260
2000
Bu işaret erkek ve dişiler tarafından
13:14
to find each other for mating and they're dispersed,
336
794260
3000
çiftleşmek için birbirlerini bulmak için kullanılılır ve dağılırlar,
13:17
imagine the impact this could have
337
797260
2000
bunun nesli tükenmekte olan populasyonların geri kazanımında
13:19
on the recovery of endangered populations.
338
799260
3000
sahip olabileceği etkiyi düşünün.
13:22
Whales also have contact calls
339
802260
2000
Bizler de iletişim seslerine sahibiz,
13:24
like I described for the dolphins.
340
804260
3000
yunuslarda anlattığım gibi.
13:27
I'll play the sound of a contact call used
341
807260
2000
Sağ balinaların iletişimde kalmak için kullandıkları
13:29
by right whales to stay in touch.
342
809260
2000
diyalog sesini çalacağım.
13:31
And this is the kind of call that is used by,
343
811260
2000
Ve bu
13:33
say, right whale mothers and calves
344
813260
2000
sağ anne ve yavru balinanın
13:35
as they separate to come back again.
345
815260
2000
geri gelmek üzere ayrılırken çıkardıkları türden bir sestir.
13:37
Now imagine -- let's put the ship noise in the picture.
346
817260
2000
Şimdi resme bir de gemi gürültüsünün eklendiğini düşünün.
13:39
What's a mother to do
347
819260
2000
Eğer gemi gelirse ve yavrusu orada değilse,
13:41
if the ship comes by and her calf isn't there?
348
821260
2000
anne bir balina ne yapar?
13:43
I'll describe a couple strategies.
349
823260
3000
Bir çift strateji tanımlayacağım.
13:46
One strategy is if your call's down here,
350
826260
2000
Bir strateji, ses burada aşağıda ise,
13:48
and the noise is in this band,
351
828260
2000
ve gürültü bu bandda ise,
13:50
you could shift the frequency of your call out of the noise band
352
830260
3000
sesinizin frekansını gürültü bandının dışına kaydırabilir
13:53
and communicate better.
353
833260
2000
ve daha rahat iletişim kurarsınız.
13:55
Susan Parks of Penn State has actually studied this.
354
835260
3000
Susan Parks ve Penn State tam olarak bunun üzerinde çalıştı.
13:58
She's looked in the Atlantic. Here's data from the South Atlantic.
355
838260
3000
O Atlantik'e baltı. Burada Güney Atlantik'ten gelen datalar bulunmakta.
14:01
Here's a typical South Atlantic contact call from the '70s.
356
841260
3000
Burda da 70'lerden tipik bir iletişim sesi var.
14:04
Look what happened by 2000 to the average call.
357
844260
3000
2000 yılında ortalama sese ne olduğuna bakın
14:07
Same thing in the North Atlantic,
358
847260
2000
Aynı şekilde Kuzey Atlantik'te
14:09
in the '50s versus 2000.
359
849260
2000
50'lerde, 2000 yılının tam tersine.
14:11
Over the last 50 years,
360
851260
2000
50 yıldan uzun zamandır,
14:13
as we've put more noise into the oceans,
361
853260
2000
denizlere daha fazla gürültü verdiğimizden,
14:15
these whales have had to shift.
362
855260
2000
bu balinalar yön değiştirmek zorunda kaldı.
14:17
It's as if the whole population had to shift
363
857260
2000
Sanki bütün populasyon
14:19
from being basses to singing as a tenor.
364
859260
3000
bastan tenore doğru kaymak zorunda kaldı.
14:22
It's an amazing shift, induced by humans
365
862260
2000
Bu insanlar tarafından indüklenen
14:24
over this large scale,
366
864260
2000
hem zaman hem mesafe
14:26
in both time and space.
367
866260
2000
olarak şaşırtıcı bir kayıştır.
14:28
And we now know that whales can compensate for noise
368
868260
2000
Ve biliyoruz ki, balinalar daha yüksek sesler çıkararak gürültüyü kompanze edebilirler,
14:30
by calling louder, like I did when that ship was playing,
369
870260
3000
o gemi sesi geldiğinde benim yaptığım gibi,
14:33
by waiting for silence
370
873260
2000
sessizliği bekleyerek
14:35
and by shifting their call out of the noise band.
371
875260
3000
ve gürültü bandından çıkmak için kayarak
14:38
Now there's probably costs to calling louder
372
878260
2000
Bu muhtemelen daha yüksek seslere
14:40
or shifting the frequency away from where you want to be,
373
880260
2000
veya frekansınızı olmak istediğiniz yerden uzağa kaydırmaya mal olacaktır.
14:42
and there's probably lost opportunities.
374
882260
2000
.Ve muhtemelen kaçırılmış fırsatlar vardır.
14:44
If we also have to wait for silence,
375
884260
2000
Eğer biz de sessizlik için beklemek zorunda kalsak,
14:46
they may miss a critical opportunity to communicate.
376
886260
3000
iletişim için önemli bir fırsatı kaçırabilirler.
14:49
So we have to be very concerned
377
889260
2000
Yani doğada
14:51
about when the noise in habitats
378
891260
2000
gürültü arttığenda
14:53
degrades the habitat enough
379
893260
2000
doğayı o kadar bozar ki
14:55
that the animals either have to pay too much to be able to communicate,
380
895260
3000
hayvanlar hem iletişim kurmak için çok fazla bedel ödemek zorunda kalır,
14:58
or are not able to perform critical functions.
381
898260
2000
hem de önemli fonksiyonları gerçekleştiremeyecek hale gelirler.
15:00
It's a really important problem.
382
900260
3000
Bu çok önemli bir problem.
15:03
And I'm happy to say that there are several
383
903260
2000
Ve sevinerek belirteyim ki,
15:05
very promising developments in this area,
384
905260
3000
bu konu hakkında birkaç tane ümit verici gelişme var,
15:08
looking at the impact of shipping on whales.
385
908260
3000
gemiciliğin balinalar üzerindeki etkisine bakarsak.
15:11
In terms of the shipping noise,
386
911260
2000
Gemi nakliyesi gürültüsü için,
15:13
the International Maritime Organization of the United Nations
387
913260
3000
Birleşmiş Milletler Denizcilik Örgütü
15:16
has formed a group whose job is to establish
388
916260
3000
gemileri sessizleştirmek,
15:19
guidelines for quieting ships,
389
919260
2000
ve sanayide gemilerin nasıl sessizleştirilebileceğini anlatan
15:21
to tell the industry how you could quiet ships.
390
921260
2000
bir kılavuz hazırlamak üzere bir takım oluşturdu.
15:23
And they've already found
391
923260
2000
Ve daha iyi pervane dizaynlarını düşünerek
15:25
that by being more intelligent about better propeller design,
392
925260
3000
gürültünün bu şekilde
15:28
you can reduce that noise by 90 percent.
393
928260
3000
yüzde 90 azaltılabileceğini buldular.
15:31
If you actually insulate and isolate
394
931260
3000
Makineyi tekne gövdesinden
15:34
the machinery of the ship from the hull,
395
934260
2000
tamamen izole ederseniz,
15:36
you can reduce that noise by 99 percent.
396
936260
3000
gürültüyü yüzde 99 azaltabilirsiniz.
15:39
So at this point, it's primarily an issue of cost and standards.
397
939260
3000
Yani bu noktada, iş maliyet ve standarlar konusuna dönüşür.
15:42
If this group can establish standards,
398
942260
2000
Bu grup standartları hazırlarsa,
15:44
and if the shipbuilding industry adopts them for building new ships,
399
944260
3000
ve gemi inşa sanayisi üretimde bunları benimseyip uygularsa,
15:47
we can now see a gradual decline
400
947260
2000
bu potansiyel problemde aşamalı olarak
15:49
in this potential problem.
401
949260
2000
bir düşüş görebiliriz.
15:51
But there's also another problem from ships that I'm illustrating here,
402
951260
3000
Fakat gemilerden kaynaklanan şu anda iliştirdiğim bir başka problem daha var,
15:54
and that's the problem of collision.
403
954260
2000
ve o da çarpma problemidir.
15:56
This is a whale that just squeaked by
404
956260
3000
Bu hızlı hareket eden konteynır gemisi tarafından ve
15:59
a rapidly moving container ship and avoided collision.
405
959260
3000
çarpmaktan kıl payı kurtulmuş bir balina.
16:02
But collision is a serious problem.
406
962260
2000
Fakat çarpma önemli bir problemdir.
16:04
Endangered whales are killed every year by ship collision,
407
964260
3000
Nesli tükenmekte olan balinalar her yıl gemi çarpması sonucu öldürülüyor.
16:07
and it's very important to try to reduce this.
408
967260
3000
Ve bunu azaltmak çok önemli.
16:10
I'll discuss two very promising approaches.
409
970260
3000
Ve şimdi ümit verici iki yaklaşımdan bahsedeceğim.
16:13
The first case comes from the Bay of Fundy.
410
973260
2000
Birincisi Fundy Körfezi'nden.
16:15
These black lines mark shipping lanes
411
975260
2000
Buradaki siyah çizgiler
16:17
in and out of the Bay of Fundy.
412
977260
2000
Fundy Körfezi'nin iç ve dış nakliye alanlarını gösteriyor.
16:19
The colorized area
413
979260
2000
Ve renkli alan
16:21
shows the risk of collision for endangered right whales
414
981260
3000
bu şeritte hareket eden gemiler nedeniyle
16:24
because of the ships moving in this lane.
415
984260
2000
nesli tükenmekte olan sağ balinaların çarpma riskini gösteriyor.
16:26
It turns out that this lane here
416
986260
3000
Burada bu çizgi
16:29
goes right through a major feeding area of right whales in the summer time,
417
989260
3000
yazın sağ balinaların önemli bir beslenme bölgelerini açığa çıkarıyor.
16:32
and it makes an area of a significant risk of collision.
418
992260
3000
Ve bu alanda önemli çarpma riski olduğunu gösteriyor.
16:35
Well, biologists
419
995260
2000
Bu duruma göz yumamayacak
16:37
who couldn't take no for an answer
420
997260
2000
biyologlar
16:39
went to the International Maritime Organization
421
999260
2000
Denizcilik Örgütüne gittiler
16:41
and petitioned them to say,
422
1001260
2000
ve şöyle diyerek talepte bulundular,
16:43
"Can't you move that lane? Those are just lines on the ground.
423
1003260
2000
"Şu şeridi değiştirebilir misiniz? Onlar sadece yerdeki çizgiler.
16:45
Can't you move them over to a place
424
1005260
2000
Bu çizgileri
16:47
where there's less of a risk?"
425
1007260
2000
daha az riskli bir bölgeye taşıyamaz mısınız?"
16:49
And the International Maritime Organization responded very strongly,
426
1009260
2000
Ve Uluslararası Denizcilik Örgütü son derece duyarlı şekilde cevap verdi,
16:51
"These are the new lanes."
427
1011260
2000
"Bunlar yeni şeritler"
16:53
The shipping lanes have been moved.
428
1013260
2000
Nakliye şeritleri değiştirildi.
16:55
And as you can see, the risk of collision is much lower.
429
1015260
3000
Ve gördüğünüz gibi, çarpma riski çok daha düşük.
16:58
So it's very promising, actually.
430
1018260
2000
Aslında bu çok ümit verici.
17:00
We can be very creative about thinking
431
1020260
2000
Ve biz bu riskleri azaltmak için
17:02
of different ways to reduce these risks.
432
1022260
2000
farklı yollar düşünürken çok yaratıcı olabiliriz.
17:04
Another action which was just taken independently
433
1024260
2000
Bağımsız olarak bir gemi şirketince yapılan
17:06
by a shipping company itself
434
1026260
3000
diğer hareket, gemi şirketinin
17:09
was initiated because of concerns the shipping company had
435
1029260
3000
küresel ısınma ile seraların gaz emisyonlarına
17:12
about greenhouse gas emissions with global warming.
436
1032260
3000
ilgi duyması ile başladı.
17:15
The Maersk Line looked at their competition
437
1035260
3000
Maersk Line etrafındaki rekabete baktı
17:18
and saw that everybody who is in shipping thinks time is money.
438
1038260
3000
ve gemicilikteki herkesin zamanı para olarak düşündüğünü gördü.
17:21
They rush as fast as they can to get to their port.
439
1041260
2000
Limanlarına ulaşmak için gidebildikleri kadar hızlı koşuyorlardı.
17:23
But then they often wait there.
440
1043260
2000
Fakat genelde orada beklerlerdi.
17:25
What Maersk did is they worked ways to slow down.
441
1045260
2000
Maersk'in yaptığı yavaşlamak için çalışmak oldu.
17:27
They could slow down by about 50 percent.
442
1047260
3000
Yüzde 50 yavaşlayabilirlerdiç
17:30
This reduced their fuel consumption by about 30 percent,
443
1050260
3000
Bu yakıt tüketimini yüzde 30 azalttı,
17:33
which saved them money,
444
1053260
2000
hem para kazandırdı,
17:35
and at the same time, it had a significant benefit for whales.
445
1055260
3000
hem de aynı zamanda, balinalara için çok önemli bir yararı oldu.
17:38
It you slow down, you reduce the amount of noise you make
446
1058260
3000
Yavaşlarsanız, hem neden olduğunuz gürültü miktarını azaltırsınız,
17:41
and you reduce the risk of collision.
447
1061260
2000
hem de çarpma riskini azaltırsınız.
17:43
So to conclude, I'd just like to point out,
448
1063260
2000
Sonuç olarak, şunu belirtmek istiyorum,
17:45
you know, the whales live in
449
1065260
2000
bildiğiniz gibi, balinalar,
17:47
an amazing acoustic environment.
450
1067260
2000
ilginç akustik bir çevrede yaşıyorlar.
17:49
They've evolved over tens of millions of years
451
1069260
2000
Bunun avantajını kullanmak için
17:51
to take advantage of this.
452
1071260
2000
on milyonlarca yıldır evrimleşiyorlar.
17:53
And we need to be very attentive and vigilant
453
1073260
3000
Ve biz onların yaşam alanlarında bişeyler yapıyorsak
17:56
to thinking about where things that we do
454
1076260
2000
çok duyarlı ve dikkatli olmamız gerek,
17:58
may unintentionally prevent them
455
1078260
2000
onların önemli aktivitelerini
18:00
from being able to achieve their important activities.
456
1080260
3000
yerine getirmelerini
18:03
At the same time, we need to be really creative
457
1083260
2000
Aynı zamanda, bu problemleri azaltabilmek için
18:05
in thinking of solutions to be able to help reduce these problems.
458
1085260
3000
çözümler hakkında düşünmede gerçekten daha yaratıcı olmamız gerek.
18:08
I hope these examples have shown
459
1088260
2000
Ve umarım gösterilen bu örnekler
18:10
some of the different directions we can take
460
1090260
2000
koruma alanlarına ek olarak
18:12
in addition to protected areas
461
1092260
2000
alabileceğimiz bazı farklı yolları da göstermiştir.
18:14
to be able to keep the ocean safe for whales to be able to continue to communicate.
462
1094260
3000
Okyanusu balinaların iletişime devam edebilmeleri için güvende tutabilmek için.
18:17
Thank you very much.
463
1097260
2000
Çok teşekkür ederim.
18:19
(Applause)
464
1099260
2000
Alkış
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7