James Surowiecki: The power and the danger of online crowds

James Surowiecki ile sosyal medyanın dönüm noktası üzerine

39,121 views

2008-11-05 ・ TED


New videos

James Surowiecki: The power and the danger of online crowds

James Surowiecki ile sosyal medyanın dönüm noktası üzerine

39,121 views ・ 2008-11-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Kuddusi Demir Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:19
This was in an area called Wellawatta, a prime residential area in Colombo.
0
19330
4000
Wellawatta, Colombo'nun en önemli yerleşim yerlerinden biriydi.
00:23
We stood on the railroad tracks
1
23330
2000
Plajla arkadaşımın evi arasında uzanan
00:25
that ran between my friend's house and the beach.
2
25330
2000
demiryolu raylarının üstünde durduk.
00:28
The tracks are elevated about eight feet from the waterline normally,
3
28330
3000
Normalde bu hatlar su hattının iki buçuk metre üzerinde olur.
00:31
but at that point the water had receded
4
31330
2000
Fakat suyun bu kısmı normale göre
00:33
to a level three or four feet below normal.
5
33330
3000
bir-bir buçuk metre çekilmişti.
00:36
I'd never seen the reef here before.
6
36330
2000
Daha önce burada hiç kayalık görmemiştim.
00:38
There were fish caught in rock pools left behind by the receding water.
7
38330
4000
Su geri çekilirken kaya havuzlarında balıklar kalmıştı.
00:43
Some children jumped down and ran to the rock pools with bags.
8
43330
4000
Bazı çocuklar aşağı atlayıp ellerindeki torbalarla birlikte kaya havuzlarına koştular.
00:47
They were trying to catch fish.
9
47330
2000
Balıkları yakalamaya çalışıyorlardı.
00:49
No one realized that this was a very bad idea.
10
49330
3000
Hiç kimse bunun ne kadar kötü bir fikir olduğunun farkında değildi.
00:52
The people on the tracks just continued to watch them.
11
52330
3000
Rayların üzerindeki kalabalık onları izlemeye devam etti.
00:55
I turned around to check on my friend's house.
12
55330
3000
Arkadaşımın evini kontrol etmek için döndüm.
00:58
Then someone on the tracks screamed.
13
58330
2000
Sonra rayın üzerindekilerden biri bağırdı.
01:00
Before I could turn around, everyone on the tracks was screaming and running.
14
60330
4000
Henüz arkamı dönmeden, rayın üzerindeki herkes bağrışmaya ve kaçışmaya başladı.
01:04
The water had started coming back. It was foaming over the reef.
15
64330
4000
Su tekrar yükselmeye başlamıştı, kayalıkların üstü köpükle dolmaya başladı.
01:08
The children managed to run back onto the tracks.
16
68330
4000
Çocuklar rayların üzerine geri dönebildiler.
01:12
No one was lost there. But the water continued to climb.
17
72330
4000
Kimse kaybolmamıştı fakat su yükselmeye devam ediyordu.
01:16
In about two minutes, it had reached the level of the railroad tracks
18
76330
3000
İki dakika içerisinde tren yolu hattı seviyesine kadar çıktı
01:19
and was coming over it. We had run about 100 meters by this time.
19
79330
4000
ve hat seviyesini geçene kadar yaklaşık 100 metre koştuk.
01:23
It continued to rise.
20
83330
2000
Su yükselmeye devam etti.
01:25
I saw an old man standing at his gate, knee-deep in water, refusing to move.
21
85330
5000
Çit kapısının önünde dizlerine kadar batmış ve kaçmayan yaşlı bir adam gördüm.
01:30
He said he'd lived his whole life there by the beach,
22
90330
3000
Adam bütün hayatını bu sahilde geçirdiğini
01:33
and that he would rather die there than run.
23
93330
3000
kaçmak yerine burada ölmeyi tercih ettiğini söyledi.
01:36
A boy broke away from his mother to run back into his house
24
96330
3000
Korkmuş bir çocuk annesinden sıyrılıp evine doğru
01:39
to get his dog, who was apparently afraid.
25
99330
3000
köpeğini almak için koştu.
01:42
An old lady, crying, was carried out of her house and up the road by her son.
26
102330
5000
Oğlu tarafından evinden yola çıkarılan yaşlı kadın ağlıyordu.
01:47
The slum built on the railroad reservation
27
107330
3000
Tren yolu için ayrılmış
01:50
between the sea and the railroad tracks was completely swept away.
28
110330
4000
deniz ile raylar arasında inşa edillmiş olan gecekondu mahallesi tamamen yok olmuştu.
01:54
Since this was a high-risk location, the police had warned the residents,
29
114330
3000
Riskli bölgede ikamet edenleri polis uyarmıştı
01:57
and no one was there when the water rose.
30
117330
2000
ve su yükseldiğinde bölgede kimse yoktu.
01:59
But they had not had any time to evacuate any belongings.
31
119330
4000
Fakat eşyalarını tahliye etmek için hiç zamanları olmamıştı.
02:03
For hours afterwards, the sea was strewn with bits of wood for miles around --
32
123330
4000
Dört saat sonra, deniz üzerinde
02:07
all of this was from the houses in the slum.
33
127330
3000
gecekondu evlerine ait ahşap parçaları dağılmıştı.
02:10
When the waters subsided, it was as if it had never existed.
34
130330
4000
Sular dindiğinde gecekondular daha önceden hiç inşa edilmemiş gibiydi.
02:16
This may seem hard to believe --
35
136330
2000
Çok sayıda haberi okumuyor olsaydanız
02:18
unless you've been reading lots and lots of news reports --
36
138330
2000
buna inanmak zor olabilir.
02:20
but in many places, after the tsunami, villagers were still terrified.
37
140330
4000
Ama bir çok yerde, tsunami sonrası, köylüler hâlâ dehşet içindelerdi.
02:24
When what was a tranquil sea swallows up people, homes
38
144330
3000
Sakin bir denizin, insanları, barınakları
02:27
and long-tail boats -- mercilessly, without warning --
39
147330
2000
ve uzun kayıkları, amansız ve acımasızca yutarsa
02:29
and no one can tell you anything reliable about whether another one is coming,
40
149330
4000
kimse başka bir facianın olup olmayacağı hakkında inandırıcı bir şey söyleyemez.
02:33
I'm not sure you'd want to calm down either.
41
153330
3000
Sakin kalabileceğinize de emin değilim.
02:36
One of the scariest things about the tsunami
42
156330
2000
Tsunami ile ilgili en korkunç şeylerden biri
02:38
that I've not seen mentioned is the complete lack of information.
43
158330
4000
daha bahsetmediğim enformasyon noksanlığı.
02:42
This may seem minor, but it is terrifying to hear rumor after rumor
44
162330
3000
Bu önemsiz gibi görünebilir ama dedikodularla birlikte ürküten şey
02:45
after rumor that another tidal wave, bigger than the last,
45
165330
3000
öncekinden daha büyük bir gelgit dalgasının
02:48
will be coming at exactly 1 p.m., or perhaps tonight, or perhaps ...
46
168330
5000
saat 13'te ya da belki bu gece belki de....
02:53
You don't even know if it is safe to go back down to the water,
47
173330
3000
Hatta sular çekilse dahi ortamın ya da
02:56
to catch a boat to the hospital.
48
176330
2000
bir bota binip hastaneye gitmenin güvenli olduğunu bilemezsiniz.
02:58
We think that Phi Phi hospital was destroyed.
49
178330
2000
Phi Phi Hastesi'nin yıkıldığını düşünüyoruz.
03:00
We think this boat is going to Phuket hospital,
50
180330
3000
Botun Phuket Hastanesi'ne gittiğini düşünüyoruz.
03:03
but if it's too dangerous to land at its pier,
51
183330
2000
fakat hastanenin iskelesinde durmak tehlikeli ise
03:05
then perhaps it will go to Krabi instead, which is more protected.
52
185330
4000
belki o zaman daha güvenli olan Krabi'ye gidecektir.
03:09
We don't think another wave is coming right away.
53
189330
3000
Yeni bir dalganın geleceğini düşünmüyoruz.
03:12
At the Phi Phi Hill Resort,
54
192330
2000
Phi Phi Hill Resort'da
03:14
I was tucked into the corner furthest away from the television,
55
194330
3000
televizyondan uzak bir yere oturdum
03:17
but I strained to listen for information.
56
197330
2000
fakat televizyonu dinlemek için çabalıyordum.
03:19
They reported that there was an 8.5 magnitude earthquake in Sumatra,
57
199330
3000
Sumatra'da dev tsunamiyi tetikleyene 8,5 büyüklüğünde
03:22
which triggered the massive tsunami.
58
202330
2000
deprem olduğu haberini verdiler.
03:24
Having this news was comforting in some small way
59
204330
2000
Bu küçük haber başımıza
03:26
to understand what had just happened to us.
60
206330
2000
gelenleri anlamıza yardımcı olarak teselli etti.
03:28
However, the report focused on what had already occurred
61
208330
3000
Bununla birlikte haberler cereyan eden olaya
03:31
and offered no information on what to expect now.
62
211330
3000
ve neyin beklendiğine dair bilginin olmadığı üzerinde duruyordu.
03:34
In general, everything was merely hearsay and rumor,
63
214330
3000
Her şey söylenti ve dedikoduydu
03:37
and not a single person I spoke to for over 36 hours
64
217330
3000
ve olayın üzerinden 36 saat geçmesine rağmen kimse
03:40
knew anything with any certainty.
65
220330
3000
olayın kesinliğiyle ilgili bir şey bilmiyordu.
03:43
Those were two accounts of the Asian tsunami from two Internet blogs
66
223330
6000
Asya tsunamisi ile ilgili haber veren
03:49
that essentially sprang up after it occurred.
67
229330
3000
tsunami sonrası ortaya çıkan iki internet blogu vardı.
03:52
I'm now going to show you two video segments from the tsunami
68
232330
5000
Şimdi size bloglarda da yer alan
03:57
that also were shown on blogs.
69
237330
2000
iki video göstereceğim.
03:59
I should warn you, they're pretty powerful.
70
239330
2000
Sizi uyarmalıyım, iki video da oldukça etkileyici.
04:01
One from Thailand, and the second one from Phuket as well.
71
241330
3000
Birincisi Thailand'dan, ikincisi ise Phuket'den.
04:05
(Screaming)
72
245330
9000
(Bağrışmalar)
04:19
Voice 1: It's coming in. It's coming again.
73
259330
3000
Ses 1: Geliyor. Geliyor.
04:22
Voice 2: It's coming again?
74
262330
2000
Ses 2: Yine mi geliyor ?
04:24
Voice 1: Yeah. It's coming again.
75
264330
2000
Ses 1: Evet, tekrar geliyor.
04:26
Voice 2: Come get inside here.
76
266330
4000
Ses 2: İçeriye geçin.
04:30
Voice 1: It's coming again. Voice 2: New wave?
77
270330
2000
Ses 1: Tekrar geliyor. Ses 2: Yeni bir dalga mı?
04:35
Voice 1: It's coming again. New wave!
78
275330
2000
Ses 1: Tekrar geliyor. Yeni dalga!
04:40
[Unclear]
79
280330
3000
[anlaşılmıyor]
04:44
(Screaming)
80
284330
20000
(Bağrışmalar)
05:05
They called me out here.
81
305330
2000
Beni dışarı çağırıyorlar.
05:21
James Surowiecki: Phew. Those were both on this site: waveofdestruction.org.
82
321330
5000
James Surowiecki, Phew. Her ikisi de waveofdestruction.org websitesinden.
05:27
In the world of blogs, there's going to be before the tsunami and after the tsunami,
83
327330
4000
Blog dünyasında, tsunami öncesi ve tsunami sonrası olacak.
05:31
because one of the things that happened in the wake of the tsunami was that,
84
331330
4000
Çünkü tsunami dalgasında olanlardan bir tanesi:
05:35
although initially -- that is, in that first day --
85
335330
2000
başında olunmasına rağmen --ilk gündeki buydu--
05:37
there was actually a kind of dearth of live reporting, there was a dearth of live video
86
337330
4000
naklen haber eksikliği (yokluğu), naklen yayın yokluğu vardı
05:41
and some people complained about this.
87
341330
2000
ve bazıları bu durumdan yakınıyordu.
05:43
They said, "The blogsters let us down."
88
343330
3000
"Blogçular bizi rezil etti", dediler.
05:46
What became very clear was that,
89
346330
2000
Bir kaç gün içinde,
05:48
within a few days, the outpouring of information was immense,
90
348330
5000
büyük bir bilgi akışıyla,
05:53
and we got a complete and powerful picture of what had happened
91
353330
5000
olarla ilgili daha önceden elde edemediğimiz
05:58
in a way that we never had been able to get before.
92
358330
3000
büyük ve tam resmi edindik.
06:01
And what you had was a group of essentially unorganized, unconnected
93
361330
3000
Organize olmayan, birbiriyle bağlantısız
06:04
writers, video bloggers, etc., who were able to come up with
94
364330
5000
yazarlar, video blogçuları, vs. biraraya gelip
06:09
a collective portrait of a disaster that gave us a much better sense
95
369330
4000
gerçekten orda olup, yaygın medyanın verebildiklerinden
06:13
of what it was like to actually be there than the mainstream media could give us.
96
373330
5000
daha çok bilgi vererek durumu daha iyi hissettirdiler.
06:18
And so in some ways the tsunami can be seen as a sort of seminal moment,
97
378330
4000
Tsunaminin bir mihenk taşı,
06:22
a moment in which the blogosphere came, to a certain degree, of age.
98
382330
4000
blog dünyasının mutlak bir seviyeye ulaştıran bir mihenk taşı olduğunu görebiliriz.
06:28
Now, I'm going to move now from this kind of --
99
388330
2000
Şimdi biraz da şu konuya
06:30
the sublime in the traditional sense of the word,
100
390330
2000
--diğer bir deyişle olağanüstü,
06:32
that is to say, awe-inspiring, terrifying -- to the somewhat more mundane.
101
392330
5000
dehşet verici, korkutucu konudan-- biraz daha olağan bir konuya geçmek istiyorum.
06:37
Because when we think about blogs,
102
397330
2000
Bloglarla ilgili düşündüğümüzde,
06:39
I think for most of us who are concerned about them,
103
399330
3000
Bence bunlarla ilgilenenlerden çoğumuz,
06:42
we're primarily concerned with things like politics, technology, etc.
104
402330
5000
başlıca konuları politika, teknoloji ile ilgileniyoruz.
06:47
And I want to ask three questions in this talk,
105
407330
2000
Şimdi size üç soru soracağım,
06:49
in the 10 minutes that remain, about the blogosphere.
106
409330
3000
kalan 10 dakikada, blog dünyası hakkında.
06:53
The first one is, What does it tell us about our ideas,
107
413330
3000
İlki, bloglar fikirlerimizle ilgili ne söyler,
06:56
about what motivates people to do things?
108
416330
2000
insanların bir şeyler yapması için ne güdüler?
06:58
The second is, Do blogs genuinely have the possibility
109
418330
4000
İkincisi, bloglar gerçekten
07:02
of accessing a kind of collective intelligence
110
422330
4000
kollektif bilgiye
07:06
that has previously remained, for the most part, untapped?
111
426330
3000
-geriye kalan, ortaya çıkarılmamış- ulaşmak için imkan tanır mı?
07:09
And then the third part is, What are the potential problems,
112
429330
4000
Üçüncüsü ise, olası sorunlar nelerdir,
07:13
or the dark side of blogs as we know them?
113
433330
4000
veya blogların kötü tarafları nelerdir?
07:17
OK, the first question:
114
437330
2000
Peki, ilk soru:
07:19
What do they tell us about why people do things?
115
439330
2000
İnsanlar niçin bir şeyler yaparlar?
07:21
One of the fascinating things about the blogosphere specifically,
116
441330
3000
Blog dünyasıyla ilgili etkileyici şeylerden biri
07:24
and, of course, the Internet more generally --
117
444330
3000
ve şüphesiz, internet daha genel-
07:27
and it's going to seem like a very obvious point,
118
447330
2000
ve gittikçe daha da net olacak,
07:29
but I think it is an important one to think about --
119
449330
2000
fakat bence bu en önemli olanı-
07:31
is that the people who are generating these enormous reams of content
120
451330
4000
her gün üretilen bu binlerce bilgiyi üreten insanlar,
07:35
every day, who are spending enormous amounts of time organizing,
121
455330
5000
zamanlarının büyük bir kısmını organize olmak,
07:40
linking, commenting on the substance of the Internet,
122
460330
3000
iletişim halinde olmak internette yorum yapmak için harcayan insanlar
07:43
are doing so primarily for free.
123
463330
3000
aslında bunu bedavaya yapıyorlar.
07:46
They are not getting paid for it in any way other than in the attention and,
124
466330
4000
Yaptıkları bu işten kazandıkları itibar, iltifattan başka
07:50
to some extent, the reputational capital that they gain from doing a good job.
125
470330
5000
hiç bir şekilde menfaat sağlamıyorlar.
07:55
And this is -- at least, to a traditional economist -- somewhat remarkable,
126
475330
5000
Dolayısıyla bu dikkate değer, -en azından geleneksel bir iktisatçı için -
08:00
because the traditional account of economic man would say that,
127
480330
4000
çünkü geleneksel bir iktisatçı,
08:04
basically, you do things for a concrete reward, primarily financial.
128
484330
5000
temel olarak, insanlar somut bir karşılık için bir şeyler yapar der. Öncelikli olarak da para için.
08:09
But instead, what we're finding on the Internet --
129
489330
3000
Fakat, internet dünyasında
08:12
and one of the great geniuses of it -- is that people have found a way
130
492330
4000
-en büyük özelliklerinden biri- insanlar
08:16
to work together without any money involved at all.
131
496330
3000
hiç bir menfaat(para) olmadan birlikte çalışmanın yolunu buldular.
08:19
They have come up with, in a sense, a different method for organizing activity.
132
499330
5000
Onlar bir bakıma farklı bir yöntemle faaliyette bulunmak için ortaya çıktılar.
08:24
The Yale Law professor Yochai Benkler, in an essay called "Coase's Penguin,"
133
504330
5000
Yale Üniversitei profesörlerinden Yochai Benkler, "Coases's Penguin" isimli makalesinde
08:29
talks about this open-source model, which we're familiar with from Linux,
134
509330
4000
Linux'den aşina olduğumuz açık kaynak modelinden,
08:33
as being potentially applicable in a whole host of situations.
135
513330
3000
-tüm durumlara uyarlanabilir- bahseder.
08:36
And, you know, if you think about this with the tsunami,
136
516330
2000
Yani, eğer bunu tsunami için düşünürseniz,
08:38
what you have is essentially a kind of an army of local journalists,
137
518330
4000
elinizde yerel gazetecilerden oluşan
08:42
who are producing enormous amounts of material
138
522330
3000
ve devasa boyutta haber üreten ve bunun karşılığında da hikayelerini anlatmaktan başka beklentisi olmayan
08:45
for no reason other than to tell their stories.
139
525330
2000
bir ordu var.
08:47
That's a very powerful idea, and it's a very powerful reality.
140
527330
4000
Bu güçlü bir fikir ve güçlü bir realite.
08:51
And it's one that offers really interesting possibilities
141
531330
2000
Etkinlik yapmak için gerçekten enteresan
08:53
for organizing a whole host of activities down the road.
142
533330
6000
imkanlar sunar.
08:59
So, I think the first thing that the blogosphere tells us
143
539330
3000
İşte bu yüzden, bence blog dünyasının bize sunduğu şeylerden ilki
09:02
is that we need to expand our idea of what counts as rational,
144
542330
3000
mantıklı bulduğumuz fikirlerimizi
09:05
and we need to expand our simple equation of value equals money,
145
545330
4000
ve "değer eşittir para" basit eşitlik denklemini yaymamız gerektiği
09:09
or, you have to pay for it to be good,
146
549330
2000
ya da iyi olması için ödeme yapmalısınız.
09:11
but that in fact you can end up with collectively really brilliant products
147
551330
3000
Fakat gerçekte kollektif olarak harika ürünleri
09:14
without any money at all changing hands.
148
554330
3000
hiç para olmadan, el değiştirerek bitirebilirsiniz.
09:17
There are a few bloggers -- somewhere maybe around 20, now --
149
557330
3000
Bu işi yapan bir kaç blogçu-20 civarında-
09:20
who do, in fact, make some kind of money, and a few
150
560330
3000
gerçekte para kazanıyor ve birkaçı
09:23
who are actually trying to make a full-time living out of it,
151
563330
3000
geçimini bundan sağlıyor.
09:26
but the vast majority of them are doing it because they love it
152
566330
2000
Fakat blogçuların çok büyük kısmı işini sevdiği için yapıyor,
09:28
or they love the attention, or whatever it is.
153
568330
2000
ya da iltifat için ya da her neyse.
09:30
So, Howard Rheingold has written a lot about this
154
570330
2000
Bu yüzden, Howard Rheingold bununla ilgili çok makale yazdı
09:32
and, I think, is writing about this more,
155
572330
2000
ve bence daha da yazacak.
09:34
but this notion of voluntary cooperation
156
574330
3000
fakat gönüllü güç birliği fikri
09:37
is an incredibly powerful one, and one worth thinking about.
157
577330
3000
inanılmaz bir güç, dikkate değer en büyük güç.
09:40
The second question is, What does the blogosphere actually do for us,
158
580330
5000
İkinci soru ise, blog dünyası aslında bize ne sağlıyor,
09:45
in terms of accessing collective intelligence?
159
585330
3000
kolektif enformasyon açısından?
09:48
You know, as Chris mentioned, I wrote a book called "The Wisdom of Crowds."
160
588330
3000
Bildiğiniz gibi, Chris'in bahsettiği gibi, "The Wisdom of Crowds" (Toplulukların Aklı) isimli bir kitap yazdım.
09:51
And the premise of "The Wisdom of Crowds" is that,
161
591330
3000
Bu kitabın önermesi şudur:
09:54
under the right conditions, groups can be remarkably intelligent.
162
594330
4000
Doğru koşullar altında, topluluklar kaydadeğer şekilde kabiliyetli olabilirler.
09:58
And they can actually often be smarter
163
598330
2000
Ve çoğunlukla daha zeki olurlar
10:00
than even the smartest person within them.
164
600330
2000
içlerinde daha daha zeki şahıslar olmasına rağmen.
10:02
The simplest example of this is if you ask a group of people
165
602330
3000
Bunun en sade örneği, eğer bir grup insandan
10:05
to do something like guess how many jellybeans are in a jar.
166
605330
4000
kavanozun içerisinde kaç tane şeker olduğunu tahmin etmesini isteyebilirsiniz.
10:09
If I had a jar of jellybeans
167
609330
2000
Eğer elimde bir kavanoz şeker olsaydı
10:11
and I asked you all to guess how many jellybeans were in that jar,
168
611330
3000
ve içinde ne kadar şeker olduğunu tahmin etmenizi isteseydim,
10:14
your average guess would be remarkably good.
169
614330
3000
söylediklerinizin ortalaması oldukça gerçeğe yakın olurdu.
10:17
It would be somewhere probably within three and five percent
170
617330
2000
Kavanozdaki şekerleri
10:19
of the number of beans in the jar,
171
619330
2000
yüzde üç ya da beş yaklaşıkla tahmin ederdiniz
10:21
and it would be better than 90 to 95 percent of you.
172
621330
5000
ve bu yüzde 90-95'inizkinden daha iyi bir sonuç olurdu.
10:26
There may be one or two of you who are brilliant jelly bean guessers,
173
626330
3000
Belki içinizde bir iki tane çok iyi şeker sayısını tahmin edebilen var
10:29
but for the most part the group's guess
174
629330
3000
fakat topluluğun büyük kısmının tahmini
10:32
would be better than just about all of you.
175
632330
2000
neredeyse hepinizden daha iyi olacaktır.
10:34
And what's fascinating is that you can see this phenomenon at work
176
634330
3000
Ve asıl etkileyici olan şey bu çalışmadaki fenomeni
10:37
in many more complicated situations.
177
637330
3000
bir çok daha karmaşık durumda görebilirsiniz.
10:40
For instance, if you look at the odds on horses at a racetrack,
178
640330
3000
Örnek vermek gerekirse, eğer hipodromdaki atlar üzerine olan tuhaflıklara bakarsanız,
10:43
they predict almost perfectly how likely a horse is to win.
179
643330
5000
tahminciler muhtemelen hangi atın kazanacağını bilirler.
10:48
In a sense, the group of betters at the racetrack
180
648330
3000
Bir anlamda, hipodromdaki en iyilerden oluşan bir grup
10:51
is forecasting the future, in probabilistic terms.
181
651330
4000
sonucu olası koşullar altında tahmin ederler.
10:55
You know, if you think about something like Google,
182
655330
2000
Bilirsiniz, eğer Google gibi
10:57
which essentially is relying on the collective intelligence of the Web
183
657330
4000
internetteki kollektif bilgi ve
11:01
to seek out those sites that have the most valuable information --
184
661330
4000
sitelerdeki en değerli bilgiyi arayıp bulması üzerine kurulmuş bir oluşumu düşünürseniz,
11:05
we know that Google does an exceptionally good job of doing that,
185
665330
3000
biliyoruz ki Google işini fevkalade iyi yapıyor
11:08
and it does that because, collectively, this disorganized thing
186
668330
3000
ve bunu yapıyor çünkü, kullanıcılar tarafından olarak oluşturulmuş, tasnif edilmemiş,
11:11
we call the "World Wide Web" actually has a remarkable order,
187
671330
4000
"World Wide Web" diye tabir ettiğimiz fevkalade bir dizi
11:15
or a remarkable intelligence in it.
188
675330
2000
veya içinde fevkalade bilgi var.
11:18
And this, I think, is one of the real promises of the blogosphere.
189
678330
3000
Bence bu blog dünyasının asıl vadettiklerinden bir tanesi budur.
11:21
Dan Gillmor -- whose book "We the Media"
190
681330
2000
Dan Gillmor -yanında hediye paketi olan
11:23
is included in the gift pack --
191
683330
2000
"We the Media" isimli kitabı olan yazar-
11:25
has talked about it as saying that, as a writer,
192
685330
3000
bloglar hakkında bahsederken, bir yazar olarak,
11:28
he's recognized that his readers know more than he does.
193
688330
4000
okuyucularının kendinden daha çok bildiğini itiraf etti.
11:32
And this is a very challenging idea. It's a very challenging idea
194
692330
3000
Bu çok iddiali bir düşünce. Yaygın medyaya
11:35
to mainstream media. It's a very challenging idea to anyone
195
695330
2000
karşı oldukça iddiali bir düşünce. Oldukça bir iddialı düşünce
11:37
who has invested an enormous amount of time and expertise,
196
697330
4000
çok büyük bir zaman ve ihtisas yatırımı yapan
11:41
and who has a lot of energy invested in the notion
197
701330
3000
ve herkesten daha çok şey bilmek için
11:44
that he or she knows better than everyone else.
198
704330
4000
büyük efor harcayan biri için.
11:49
But what the blogosphere offers is the possibility
199
709330
3000
Fakat blog dünyasının
11:52
of getting at the kind of collective, distributive intelligence that is out there,
200
712330
5000
müşterek, dağıtımsal zekadan elde edilerek sunduğu imkanlar
11:57
and that we know is available to us
201
717330
2000
ve ulaşabileceğimizi biliyoruz
11:59
if we can just figure out a way of accessing it.
202
719330
4000
eğer nasıl erişileceğinin yöntemini bulduğumuz takdirde.
12:03
Each blog post, each blog commentary
203
723330
3000
Her blog gönderisi, her blog yorumu
12:06
may not, in and of itself, be exactly what we're looking for,
204
726330
4000
aradığımızın tam karşılığı olmayabilir
12:10
but collectively the judgment of those people posting, those people linking,
205
730330
5000
fakat insanların yayınladığı bu gönderiler, bağlantılar birleşince
12:15
more often than not is going to give you a very interesting
206
735330
4000
olanlarla ilgili
12:19
and enormously valuable picture of what's going on.
207
739330
3000
ilginç ve muazzam derecede bir büyük bir resim elde etmemizi sağlıyor.
12:22
So, that's the positive side of it.
208
742330
2000
İşte bunun olumlu yanı.
12:24
That's the positive side of what is sometimes called
209
744330
2000
Çoğu zaman "katılımcı gazeteci" ya da "vatandaş gazeteciliği" vs diye
12:26
participatory journalism or citizen journalism, etc. --
210
746330
5000
nitelendirilen gazeteciliğin olumlu yönü.
12:31
that, in fact, we are giving people
211
751330
3000
Gerçekte, insanlara
12:34
who have never been able to talk before a voice,
212
754330
3000
daha önce olmayan dile getirme imkanı veriyoruz
12:37
and we're able to access information that has always been there
213
757330
3000
ve her zaman orda olan ve henüz ortaya çıkarılmamış bilgilere
12:40
but has essentially gone untapped.
214
760330
3000
ulaşma imkanımız oluyor.
12:43
But there is a dark side to this,
215
763330
2000
Fakat bunun bir de olumsuz yönü var,
12:45
and that's what I want to spend the last part of my talk on.
216
765330
3000
konuşmamın son kısmını bundan bahsetmek istiyorum.
12:48
One of the things that happens if you spend a lot of time on the Internet,
217
768330
3000
Bunlardan bir tanesi internette çok zaman geçirdiğinizde
12:51
and you spend a lot of time thinking about the Internet,
218
771330
2000
ve internet hakkında fazla düşündüğünüzde
12:53
is that it is very easy to fall in love with the Internet.
219
773330
4000
internetin kolayca müdavimi olabilirsiniz.
12:57
It is very easy to fall in love with the decentralized,
220
777330
3000
internetin ademi merkeziyetçi,
13:00
bottom-up structure of the Internet.
221
780330
2000
tümevarım yapısına kolayca aşık olursunuz.
13:02
It is very easy to think that networks are necessarily good things --
222
782330
5000
Bu ağların iyi şeyler için gerekli olduğunup;
13:07
that being linked from one place to another,
223
787330
2000
bir yerden bir yere bağ kurmak,
13:09
that being tightly linked in a group, is a very good thing.
224
789330
4000
bir grupla bağlantılı olmak çok güzel bir şey olduğunu düşünürsünüz.
13:13
And much of the time it is.
225
793330
2000
Çoğu zaman böyle olur.
13:15
But there's also a downside to this -- a kind of dark side, in fact --
226
795330
4000
Fakat bunun dezavantajı da var:
13:19
and that is that the more tightly linked we've become to each other,
227
799330
4000
Başkaları ile sürekli bir bağlantı halinde olmak
13:23
the harder it is for each of us to remain independent.
228
803330
4000
bireylerin özgür kalmalarını güçleştirir.
13:27
One of the fundamental characteristics of a network is that,
229
807330
3000
Bir ağın temel özelliklerinden bir tanesi
13:30
once you are linked in the network,
230
810330
2000
bir ağa bağlandığınızda,
13:32
the network starts to shape your views
231
812330
3000
ağ düşüncelerinizi şekillendirmeye başlar,
13:35
and starts to shape your interactions with everybody else.
232
815330
3000
herkesle olan etkileşiminizi şekillendirir.
13:38
That's one of the things that defines what a network is.
233
818330
2000
Bu ağı tanımlayan şeylerden bir tanesi.
13:40
A network is not just the product of its component parts.
234
820330
4000
Bir ağ sadece bileşenlerinden oluşan bir ürün değildir.
13:44
It is something more than that.
235
824330
3000
Bundan daha fazlasıdır.
13:47
It is, as Steven Johnson has talked about, an emergent phenomenon.
236
827330
4000
Steven Johnson'un da bahsettiği gibi bu gelişmekte olan bir olgudur.
13:51
Now, this has all these benefits:
237
831330
2000
Bunun bu kadar faydaları var:
13:53
it's very beneficial in terms of the efficiency of communicating information;
238
833330
3000
bu bilgi iletişimindeki verim çok yararlı;
13:56
it gives you access to a whole host of people;
239
836330
3000
Bütün insanlara ulaşmak için erişim sağlar;
13:59
it allows people to coordinate their activities in very good ways.
240
839330
3000
İnsanların faaliyetlerini koordine etmesini çok iyi yollarla sağlar.
14:02
But the problem is that groups are only smart
241
842330
4000
Fakat buradaki sorun topluluklar sadece
14:06
when the people in them are as independent as possible.
242
846330
4000
içindeki bireylerin olabildiğinde özgür oldukları zaman akıllı olmasıdır.
14:10
This is the paradox of the wisdom of crowds,
243
850330
3000
Bu "kalabalıkların aklı" nın bir çıkmazıdır
14:13
or the paradox of collective intelligence,
244
853330
2000
veya ortak zekanın çıkmazı,
14:15
that what it requires is actually a form of independent thinking.
245
855330
5000
özgür düşünmeyi gerektiren bir form.
14:20
And networks make it harder for people to do that,
246
860330
4000
Ve ağlar insanların özgür düşünmesini zorlaştırır,
14:24
because they drive attention to the things that the network values.
247
864330
4000
çünkü insanların dikkatini ağın değer verdiği şeylere çeker.
14:28
So, one of the phenomena that's very clear in the blogosphere
248
868330
4000
Bu yüzden blog dünyasındaki en belirgin fenomenlerden bir tanesi
14:32
is that once a meme, once an idea gets going,
249
872330
4000
bir mem, bir fikir ortaya çıktı mı
14:36
it is very easy for people to just sort of pile on,
250
876330
3000
insanların bir şekilde oraya üşüşmesi kolay olur.
14:39
because other people have, say, a link.
251
879330
3000
Çünkü diğer insanların buna bağlantısı olur.
14:42
People have linked to it, and so other people in turn link to it, etc., etc.
252
882330
3000
İnsanlar bununla bağlanır, diğer insanlar da buna bağlanır vs. vs.
14:45
And that phenomenon
253
885330
3000
Bu fenomen,
14:48
of piling on the existing links
254
888330
3000
var olan bağlantılar üzerine yoğunlaşma olgusu
14:51
is one that is characteristic of the blogosphere,
255
891330
3000
blog dünyasının karakteristik özelliklerindendir.
14:54
particularly of the political blogosphere,
256
894330
3000
Özellikle politik blog dünyasının.
14:57
and it is one that essentially throws off
257
897330
3000
Ve bu özellikle doğru koşullar altında blogların ortaya koyduğu
15:00
this beautiful, decentralized, bottom-up intelligence
258
900330
3000
güzelim, merkezileştirilmemiş, tepeden tırnağa zekayı
15:03
that blogs can manifest in the right conditions.
259
903330
3000
yok eder.
15:06
The metaphor that I like to use is the metaphor of the circular mill.
260
906330
4000
Burada karınca çemberi örneğini vermek istiyorum.
15:10
A lot of people talk about ants.
261
910330
2000
Bir çok insan karıncalardan bahseder.
15:12
You know, this is a conference inspired by nature.
262
912330
2000
Bilirsiniz, bu konferans doğadan esinlenilmiştir.
15:14
When we talk about bottom-up, decentralized phenomena,
263
914330
3000
Aşağıdan yukarıya, merkezleşmemiş fenomenden bahsederken,
15:17
the ant colony is the classic metaphor, because,
264
917330
4000
karınca kolonisi klasik bir örnektir, çünkü,
15:21
no individual ant knows what it's doing,
265
921330
2000
karıncalar bireysel olarak ne yapacaklarını bilmezler,
15:23
but collectively ants are able to reach incredibly intelligent decisions.
266
923330
5674
fakat bir bütün halinde inanılmaz bir şekilde zekice kararlar alırlar.
15:29
They're able to reach food as efficiently as possible,
267
929123
3056
Böylece harikulade hızdaki trafiklerini yönetebilirler.
15:32
they're able to guide their traffic with remarkable speed.
268
932204
4026
15:36
So, the ant colony is a great model:
269
936330
2000
Bu yüzden karınca kolonisi mükemmel bir modeldir:
15:38
you have all these little parts that collectively add up to a great thing.
270
938330
3000
Sahip olduğunu bu küçük parçalar bir bütün halinde büyük işler başarır.
15:41
But we know that occasionally ants go astray,
271
941330
4000
Fakat biliyoruz ki karıncalar nadiren de olsa yanlış yola giderler
15:45
and what happens is that, if army ants are wandering around and they get lost,
272
945330
4000
ve eğer karıncalar gezinirken kaybolurlarsa,
15:49
they start to follow a simple rule --
273
949330
2000
çok basit bir kuralı uygularlar:
15:51
just do what the ant in front of you does.
274
951330
4000
önündeki karıncayı takip ederler.
15:55
And what happens is that the ants eventually end up in a circle.
275
955330
4000
Sonunda bir çember oluştururlar.
15:59
And there's this famous example of one that was 1,200 feet long
276
959330
4000
Bunun en hüzünlü örneklerinden bir tanesi 366 metre uzunluğundaydı
16:03
and lasted for two days, and the ants just kept marching around and around
277
963330
4000
ve iki gün sonra sona erdi, karıncalar ölene kadar
16:07
in a circle until they died.
278
967330
3000
çember etrafında döndüler.
16:10
And that, I think, is a sort of thing to watch out for.
279
970330
3000
İşte bu yüzden bu dikkat edilmesi gereken bir şey.
16:13
That's the thing we have to fear --
280
973330
2000
Korkmamız gereken
16:15
is that we're just going to keep marching around and around until we die.
281
975330
4000
kendi etrafımızda ölene kadar dönüp durmamız.
16:19
Now, I want to connect this back, though, to the tsunami,
282
979330
3000
Şimdi, bunu önceki konuya, tsunamiye bağlamak istiyorum.
16:22
because one of the great things about the tsunami --
283
982330
2000
Çünkü tsunamiyle ilgili en büyük şeylerden bir tanesi
16:24
in terms of the blogosphere's coverage,
284
984330
2000
blog dünyasının kapsamı
16:26
not in terms of the tsunami itself --
285
986330
2000
sadece tsunaminin kendi değildi
16:28
is that it really did represent a genuine bottom-up phenomenon.
286
988330
4000
gerçek alttan üste fenomenini ortaya koydu.
16:32
You saw sites that had never existed before getting huge amounts of traffic.
287
992330
3000
Büyük trafiğe dahip olmadan önce mevcut olmayan siteleri gördünüz.
16:35
You saw people being able to offer up their independent points of view
288
995330
4000
İnsanların özgür düşüncelerini
16:39
in a way that they hadn't before.
289
999330
2000
daha önce olmadığı bir şekilde sunduklarını gördünüz.
16:41
There, you really did see the intelligence of the Web manifest itself.
290
1001330
5000
İşte, gerçekten web zekâsının kendini açıkça ortaya koyduğunu gördünüz.
16:46
So, that's the upside. The circular mill is the downside.
291
1006330
3000
Bu işin iyi yani. Kötü yani ise karınca çemberi.
16:49
And I think that the former is what we really need to strive for.
292
1009330
3000
Bence asıl konu gerçekten neyle uğraşmamız gerektiği.
16:52
Thank you very much. (Applause)
293
1012330
1182
Çok teşekkürler. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7