To design better tech, understand context | Tania Douglas

46,094 views ・ 2018-05-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Samet Sagliker Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
This is an equipment graveyard.
0
12818
2222
Bu bir teçhizat mezarlığı.
00:15
It's a typical final resting place
1
15064
2228
Burasi Afrika hastanelerindeki tıbbi cihazların
00:17
for medical equipment from hospitals in Africa.
2
17316
2786
son olarak yattığı tipik bir yer.
00:20
Now, why is this?
3
20720
1415
Peki durum neden böyle?
00:22
Most of the medical devices used in Africa are imported,
4
22641
4187
Afrika'da kullanılan tıbbi cihazların çoğu ithal edilir
00:26
and quite often, they're not suitable for local conditions.
5
26852
3644
ve çoğu zaman, bunlar yerel koşullara uymazlar.
00:31
They may require trained staff
6
31095
3250
Bunların çalıştırılması, bakımı ve tamiri için gerekli olabilecek
00:34
that aren't available to operate and maintain and repair them;
7
34369
3655
eğitimli personel mevcut değildir.
00:38
they may not be able to withstand high temperatures and humidity;
8
38739
3769
Yüksek sıcaklıklara ve neme dayanamayabilirler.
00:42
and they usually require a constant and reliable supply of electricity.
9
42532
4462
Genellikle sabit ve güvenilir bir elektrik akımına ihtiyaç duyarlar.
00:48
An example of a medical device
10
48104
2099
Teçhizat mezarlığına düşmüş
00:50
that may have ended up in an equipment graveyard at some point
11
50227
4202
bir tıbbi cihaz örneği
00:55
is an ultrasound monitor to track the heart rate of unborn babies.
12
55039
4570
anne karnındaki bebeğin kalp atışlarını ölçen bir cihaz olabilir.
01:00
This is the standard of care in rich countries.
13
60447
3431
Bu gelişmiş ülkelerdeki standart bir uygulamadır.
01:03
In low-resource settings, the standard of care is often
14
63902
3746
Az gelişmiş ülkelerde ise standart bakım genellikle
01:07
a midwife listening to the baby's heart rate
15
67672
3209
bir ebenin anne karnını
01:10
through a horn.
16
70905
1154
bir duyarga yardımı ile dinlemesidir.
01:12
Now, this approach has been around for more than a century.
17
72689
3971
Bu yöntem yüzyıldan fazladır uygulanmaktadır.
01:16
It's very much dependent on the skill and the experience of the midwife.
18
76684
4485
Bu büyük oranda ebenin yeteneğine
ve tecrübesine dayanmaktadır.
01:22
Two young inventors from Uganda
19
82528
2805
Birkaç yıl önce Uganda'dan iki genç mucit
01:25
visited an antenatal clinic at a local hospital a few years ago,
20
85357
4532
bilgi teknolojileri öğrencisiyken yerel bir hastanedeki bir doğum öncesi
01:29
when they were students in information technology.
21
89913
2832
kliniği ziyaret ettiler.
01:33
They noticed that quite often,
22
93425
2668
Ebenin bu duyarga yardımıyla dinlerken genellikle
01:36
the midwife was not able to hear any heart rate
23
96117
3084
hiçbir kalp atışı duyamadığını fark ettiler.
01:39
when trying to listen to it through this horn.
24
99225
2688
01:42
So they invented their own fetal heart rate monitor.
25
102665
4537
Bu yüzden kendi cenin kalp atışı cihazlarını icat ettiler.
Bu duyargayı alıp
01:48
They adapted the horn and connected it to a smartphone.
26
108156
4599
akıllı bir telefona uyumlu hâle getirdiler.
Telefondaki bir uygulama kalp atışlarını kaydediyor,
01:52
An app on the smartphone records the heart rate, analyzes it
27
112779
4493
analiz ediyor ve ebeye bebeğin durumu hakkında
01:57
and provides the midwife with a range of information
28
117296
2904
bir takım bilgiler sağlıyordu.
02:00
on the status of the baby.
29
120224
1755
02:03
These inventors --
30
123529
1312
Bu mucitlerin isimleri
02:04
(Applause)
31
124865
1222
(Alkış)
Aaron Tushabe ve
02:06
are called Aaron Tushabe and Joshua Okello.
32
126111
3103
Joshua Okello idi.
02:10
Another inventor, Tendekayi Katsiga,
33
130591
3363
Başka bir mucit,
Tendekayi Katsiga ise
02:14
was working for an NGO in Botswana that manufactured hearing aids.
34
134739
5588
Botswana'da işitme cihazları üreten
bir sivil toplum kuruluşu için çalışıyordu.
02:20
Now, he noticed that these hearing aids needed batteries
35
140738
5097
Fark etti ki bu işitme cihazlarının
değiştirilmesi gereken pilleri vardı
02:25
that needed replacement,
36
145859
1197
bu da yüksek bir maliyete sebep oluyordu
02:27
very often at a cost that was not affordable
37
147080
2634
02:29
for most of the users that he knew.
38
149738
2102
ve bu maliyet tanıdığı
birçok kullanıcı için yüksekti.
02:32
In response, and being an engineer, Tendekayi invented
39
152151
5089
Buna istinaden, bir mühendis olan Tendekayi
güneş enerjisi ile çalışan bir pil şarj aleti ve şarj edilebilen
02:37
a solar-powered battery charger with rechargeable batteries,
40
157264
3610
piller ile çalışabilen işitme cihazları icat etti.
02:40
that could be used in these hearing aids.
41
160898
2319
02:43
He cofounded a company called Deaftronics,
42
163625
3902
Deaftronics adlı bir şirket kurdu.
02:47
which now manufactures the Solar Ear,
43
167551
2660
Bu şirket şu anda onun icadı olan Solar Ear adlı
02:50
which is a hearing aid powered by his invention.
44
170727
3249
işitme cihazını üretiyor.
02:55
My colleague, Sudesh Sivarasu, invented a smart glove
45
175829
5237
Meslektaşım, Sudesh Sivarasu, cüzzam geçirmiş kişiler için
akıllı bir eldiven icat etti.
03:01
for people who have suffered from leprosy.
46
181090
2166
03:03
Even though their disease may have been cured,
47
183799
3005
Hastalıkları geçmiş bile olsa,
03:06
the resulting nerve damage will have left many of them
48
186828
3156
birçoğunun ellerinde kalıcı sinir hasarları nedeniyle
duyu kaybı yaşanabiliyor.
03:10
without a sense of touch in their hands.
49
190008
2538
03:12
This puts them at risk of injury.
50
192570
2058
Bu da onlarda yaralanma riski oluşturuyor.
03:16
The glove has sensors to detect temperature and pressure
51
196017
4025
Bu eldiven basınç ve sıcaklığı hisseden sensörlere sahip
03:20
and warn the user.
52
200066
1381
bu sayede kullanıcısını uyarabiliyor.
03:22
It effectively serves as an artificial sense of touch
53
202581
3509
Cihaz etkin bir şekilde yapay bir dokunma duyusu oluşturuyor
03:26
and prevents injury.
54
206114
1466
ve yaralanmaları önlüyor.
Sudesh bu eldiveni
03:28
Sudesh invented this glove after observing former leprosy patients
55
208032
4689
cüzzam hastalarının gündelik aktivitelerini
03:32
as they carried out their day-to-day activities,
56
212745
2946
ve çevrelerindeki riskleri gözlemledikten sonra
03:35
and he learned about the risks and the hazards in their environment.
57
215715
3589
ve onları öğrendikten sonra icat etti.
03:41
Now, the inventors that I've mentioned
58
221774
2180
Şimdi, bu bahsettiğim mucitler
03:43
integrated engineering with healthcare.
59
223978
2679
mühendisliği sağlık bilimi ile harmanlamışlardır.
03:47
This is what biomedical engineers do.
60
227260
2235
Biyomedikal mühendislerinin yaptığı budur.
03:50
At the University of Cape Town,
61
230558
1905
Cape Town Üniversitesi'nde
03:52
we run a course called Health Innovation and Design.
62
232487
3157
Sağlık Yeniliği ve Tasarımı dersini veriyoruz.
03:55
It's taken by many of our graduate students in biomedical engineering.
63
235668
3947
Bu ders biyomedikal mühendisliğinde
birçok yüksek lisans öğrencimiz tarafından alındı.
04:00
The aim of the course is to introduce these students
64
240106
3597
Dersin amacı tasarım dünyasının felsefesini öğrencilere tanıtmaktı.
04:03
to the philosophy of the design world.
65
243727
2555
04:06
The students are encouraged to engage with communities
66
246306
3021
Öğrenciler sağlıkla ilgili bir soruna çözüm ararken
04:09
as they search for solutions to health-related problems.
67
249351
3243
toplumla içiçe olmaya teşvik edildi.
04:13
One of the communities that we work with is a group of elderly people
68
253055
3269
Birlikte çalıştığımız topluluklardan biri de Cape Town'daki
04:16
in Cape Town.
69
256348
1224
yaşlı insanlardı.
04:17
A recent class project had the task of addressing hearing loss
70
257596
4140
Güncel bir projemizin görevi bu yaşlı insanlardaki işitme kaybı
04:21
in these elderly people.
71
261760
1450
ile ilgilenmekti.
04:23
The students, many of them being engineers,
72
263886
2772
Çoğunlukla mühendis olan öğrenciler
04:26
set out believing that they would design a better hearing aid.
73
266682
4851
daha iyi bir işitme cihazı yapacaklarını düşünerek yola çıktılar.
04:31
They spent time with the elderly,
74
271557
1608
Yaşlılarla vakit geçirdiler,
04:33
chatted to their healthcare providers and their caregivers.
75
273189
3248
sağlık kurumu personeli ve hasta bakıcılarla sohbet ettiler.
04:37
They soon realized that, actually, adequate hearing aids already existed,
76
277039
5114
Çok geçmeden aslında yeterli işitme cihazlarının hâlihazırda olduğunu,
ancak buna ihtiyacı ve erişimi olan yaşlıların bu cihazlara
04:42
but many of the elderly who needed them and had access to them
77
282177
3996
04:46
didn't have them.
78
286197
1413
sahip olmadığı ortaya çıktı.
04:47
And many of those who had hearing aids
79
287954
2112
İşitme cihazlarına sahip olanların
04:50
wouldn't wear them.
80
290090
1233
çoğu ise bunları takmıyordu.
04:52
The students realized
81
292321
1990
Öğrenciler fark etti ki,
04:54
that many of these elderly people were in denial of their hearing loss.
82
294335
3937
işitme kaybı yaşayanların çoğu
bunu inkâr ediyordu.
04:58
There's a stigma attached to wearing a hearing aid.
83
298296
2500
İşitme cihazi takma bir çeşit damga idi.
05:01
They also discovered that the environment in which these elderly people lived
84
301757
4758
Aynı zamanda bu yaşlı insanların yaşadığı yerler de
05:06
did not accommodate their hearing loss.
85
306539
2023
işitme problemi ile bağdaşmıyordu.
05:08
For example, their homes and their community center
86
308586
3781
Örneğin evleri veya huzurevleri işitmelerine mani olan
05:12
were filled with echoes that interfered with their hearing.
87
312391
3068
yankılar ile doluydu.
05:15
So instead of developing and designing a new and better hearing aid,
88
315999
5108
Böylece öğrenciler yeni bir işitme cihazı tasarlamak ve geliştirmek yerine
05:21
the students did an audit of the environment,
89
321131
2683
yaşanılan çevre ile ilgilii gözlemler yaparak
05:23
with a view to improving the acoustics.
90
323838
2399
akustik açıdan nasıl geliştirebileceklerine baktılar.
05:27
They also devised a campaign to raise awareness of hearing loss
91
327196
3834
Aynı zamanda işitme kaybının
farkındalığını arttırmak için
ve işitme cihazı takmanın
05:31
and to counter the stigma attached to wearing a hearing aid.
92
331054
3576
normalleştirilmesi için bir kampanya düzenlediler.
05:35
Now, this often happens when one pays attention to the user --
93
335603
3384
İşte bu kullanıcıya odaklandığınızda,
05:39
in this case, the elderly --
94
339011
1650
ki bu durumda yaşlılar oluyor,
05:40
and their needs and their context.
95
340685
1965
onların ihtiyaçlarına ve içeriğe odaklandığınızda oluyor.
05:43
One often has to move away from the focus of technology
96
343219
2846
Genellikle odağımızı teknolojiden uzaklaştırıp
05:46
and reformulate the problem.
97
346089
1838
problemi tekrar formülize etmemiz gerekir.
05:48
This approach to understanding a problem through listening and engaging
98
348861
3977
Probleme dinleme ve kavrama yolu ile yaklaşmak
05:52
is not new,
99
352862
1228
yeni bir şey değildir.
05:54
but it often isn't followed by engineers,
100
354601
2612
Ancak hedefi teknoloji geliştirmek olan
05:57
who are intent on developing technology.
101
357237
3110
mühendisler bunu sıklıkla uygulamaz.
06:01
One of our students has a background in software engineering.
102
361704
3448
Yazılım mühendisliği geçmişi olan bir öğrencimiz
06:05
He had often created products for clients
103
365176
2677
müşterinin sonuç olarak beğenmediği ürünler tasarlıyordu.
06:07
that the client ultimately did not like.
104
367877
2389
06:10
When a client would reject a product,
105
370902
2177
Müşteri ürünü reddettiğinde zaman ki bu onun şirketinde alışılmıştı,
06:13
it was common at his company
106
373103
1885
06:15
to proclaim that the client just didn't know what they wanted.
107
375012
3708
müşteri ne istediğini bilmemekle itham edilirdi.
06:19
Having completed the course, the student fed back to us
108
379384
3562
Bu dersi tamamladıktan sonra, öğrencimiz bize aslında
06:22
that he now realized that it was he who hadn't understood
109
382970
3198
müşterinin ne istediğini anlamayanın
aslında kendisinin olduğunun farkına vardığını söyledi.
06:26
what the client wanted.
110
386192
1421
06:28
Another student gave us feedback
111
388254
2573
Başka bir öğrencinin geribildirimi ise
06:30
that she had learned to design with empathy,
112
390851
2468
empati yaparak tasarlamayı öğrendiği idi.
06:33
as opposed to designing for functionality,
113
393343
2990
Bu ona mühendislikte öğretilen
06:36
which is what her engineering education had taught her.
114
396357
2731
fonksiyonellik için tasarım ile çakışıyordu.
06:39
So what all of this illustrates is that we're often blinded to real needs
115
399830
4132
Yani bütün bunlardan ortaya çıkan çoğumuzun teknolojiyi
takip etme hevesi yüzünden
06:43
in our pursuit of technology.
116
403986
1593
gerçek ihtiyaçları göremediğimizdir.
06:45
But we need technology.
117
405936
1581
Fakat teknolojiye ihtiyacımız var.
06:47
We need hearing aids. We need fetal heart rate monitors.
118
407541
2969
İşitme cihazlarına ve cenin nabız ölçüm cihazlarına
06:51
So how do we create more medical device success stories from Africa?
119
411385
4783
Peki Afrika'dan nasıl
daha başarılı tıbbi cihaz başarı hikâyeleri yaratırız?
06:56
How do we create more inventors,
120
416967
1978
Birkaç istisnai mucit dışında
06:58
rather than relying on a few exceptional individuals
121
418969
3247
gerçek ihtiyaçları anlayan
07:02
who are able to perceive real needs
122
422240
2108
ve buna göre hareket eden mucitler yaratırız?
07:04
and respond in ways that work?
123
424372
1842
07:06
Well, we focus on needs and people and context.
124
426718
3460
Evet, ihtiyaçlara, insanlara ve içeriğe odaklanırız
07:10
"But this is obvious," you might say,
125
430497
1832
"Bu gayet açık" diyebilirsiniz.
07:12
"Of course context is important."
126
432353
2278
"Tabii ki içerik önemlidir."
07:15
But Africa is a diverse continent,
127
435486
2408
Fakat Afrika çok farklı
07:17
with vast disparities in health and wealth and income and education.
128
437918
4871
sağlık sorunları, gelir düzeyleri
ve eğitim seviyeleri olan bir kıta,
07:22
If we assume that our engineers and inventors already know enough
129
442813
5027
eğer mühendislerimizin ve mucitlerinizin
bu farklı Afrika içeriğini çoktan bildiğini varsayarsarsak
07:27
about the different African contexts
130
447864
2586
bütün bu farklı toplulukların problemlerini çözebileceklerini,
07:30
to be able to solve the problems of our different communities
131
450474
3841
en farklı toplulukların ve en marjinal toplulukların,
07:34
and our most marginalized communities,
132
454339
1939
işte o zaman yanılabiliriz.
07:36
then we might get it wrong.
133
456302
1448
07:38
But then, if we on the African continent
134
458907
2595
Fakat eğer, Afrika kıtasında yaşayan bizler
07:41
don't necessarily know enough about it,
135
461526
3272
bunlar hakkında yeterince bilgiye sahip değilsek o zaman
07:44
then perhaps anybody with the right level of skill and commitment could fly in,
136
464822
4130
doğru eğitim seviyesine ve yeteneğe sahip herhangi biri buraya gelip
07:48
spend some time listening and engaging
137
468976
2469
sorunları dinleyip kavramaya zaman ayırarak
07:51
and fly out knowing enough to invent for Africa.
138
471469
3257
buradan Afrika için icat yapmaya yeterli
derecede bilgi sahibi olarak gidebilir.
07:55
But understanding context is not about a superficial interaction.
139
475953
4315
Ancak içeriği anlamak yüzeysel bir etkileşimle olacak iş değildir.
08:00
It's about deep engagement
140
480292
1960
Derin bir angajman gerçeklere dalma
08:02
and an immersion in the realities and the complexities of our context.
141
482276
4638
ve içeriğimizin karmaşıklığını anlamaktan geçer.
08:07
And we in Africa are already immersed.
142
487877
3142
Biz Afrika'da bu gerçeklere çoktan dalmış durumdayız.
08:11
We already have a strong and rich base of knowledge
143
491522
3673
Kendi sorunlarımıza çözüm bulmaya başlamak için
08:15
from which to start finding solutions to our own problems.
144
495219
3678
güçlü ve zengin bir bilgi düzeyine sahibiz.
08:19
So let's not rely too much on others
145
499873
3016
Bu yüzden keşfedilmemiş yeteneklerle dolu bir kıtada yaşayan bizler
08:23
when we live on a continent that is filled with untapped talent.
146
503548
4094
hadi artık başkalarına
fazla bel bağlamayalım.
Teşekkürler.
08:28
Thank you.
147
508124
1186
08:29
(Applause)
148
509334
2971
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7