The forgotten art of the zoetrope | Eric Dyer

213,237 views ・ 2017-11-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozge Demirci-Richardson Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
A long time ago,
0
12890
1677
Uzun zaman önce,
00:14
I was a professional animator.
1
14591
1748
profesyonel bir animatördüm.
00:18
(Music)
2
18393
1150
(Müzik)
00:19
[Eric Dyer]
3
19567
1906
[Eric Dyer]
00:21
[Animator]
4
21497
1010
[Animatör]
00:22
[Compositor]
5
22531
1150
[Dizgici]
00:28
And at night,
6
28245
1726
Geceleri,
00:29
I would make my own experimental films.
7
29995
2283
kendi deneysel filmlerimi çekerdim.
00:32
(Music)
8
32302
1053
(Müzik)
00:33
And I was spending a lot of time, way too much time, in front of a screen
9
33379
4631
Ekrana koyulabilecek bir iş için ekranın önünde,
00:38
for work that would be presented on a screen,
10
38034
2695
çok fazla vakit geçiriyordum
00:40
and I had this great need to get my hands back on the work again.
11
40753
3723
ve tekrardan işe dönme ihtiyacı duydum.
00:46
Now, before "The Simpsons,"
12
46640
1641
Şimdi, "Simpsonlar"dan,
00:48
before "Gumby,"
13
48305
1156
"Gumby"den,
00:49
before "Betty Boop,"
14
49485
1678
"Betty Boop"dan önce,
00:51
before there was such a thing as cinema and television,
15
51187
3456
sinema ve televizyon diye bir şey daha yokken,
00:54
animation was hugely popular in this form.
16
54667
2924
animasyon bu şekilde oldukça popülerdi.
00:57
This is a zoetrope.
17
57615
1631
Bu bir zoetrop.
00:59
And you spin this drum,
18
59270
1781
Bu davulu çeviriyorsunuz,
01:01
and you look through the slits into the inside of the drum,
19
61075
2869
kesiklerden, davulun içine doğru bakıp,
01:03
and you see the animation pop to life.
20
63968
2125
animasyonun ortaya çıktığını görüyorsunuz.
01:06
This is animation in physical form,
21
66612
2698
Bu, fiziksel formda bir animasyon
01:09
and it's animation I could get my hands on again.
22
69334
3283
ve benim tekrardan el atabileceğim bir animasyon türü.
01:13
I took these ideas to Denmark.
23
73260
1850
Bu fikirleri Danimarka'ya götürdüm.
01:15
I went there with my family on a Fulbright Fellowship.
24
75134
2854
Oraya ailem ile, Fullbright bursuyla gittim.
01:18
That's my daughter, Mia.
25
78850
1325
Bu benim kızım, Mia.
01:22
I rode around the city on my bicycle
26
82736
2496
Şehri bisikletle gezdim
01:25
and shot all the interesting moving elements of Copenhagen:
27
85256
3339
ve Kopenhag'ın tüm ilginç, hareketli unsurlarını kaydettim:
01:31
the boaters in the canals,
28
91012
1696
kanallardaki kayıkçıları,
01:33
the colors that explode in spring,
29
93875
2065
ilkbaharda ortaya çıkan renkleri,
01:36
the free-use city bikes,
30
96501
1663
ücretsiz şehir bisikletlerini,
01:38
love,
31
98691
1189
aşkı,
01:40
textures,
32
100472
1205
dokuları,
01:42
the healthy cuisine --
33
102148
1347
sağlıklı mutfağını --
01:43
(Laughter)
34
103519
1150
(Kahkaha)
01:46
And I brought all that video back into the physical world
35
106395
3306
Tüm bu videoları, mürekkep püskürtmeli yazıcı kâğıt şeritlerine basıp,
01:49
by printing it out on these long strips of ink-jet paper
36
109725
2690
şekilleri keserek,
01:52
and cutting out the forms.
37
112439
1308
fiziki dünyaya geri getirdim.
01:54
Now, I invented my own form of the zoetrope,
38
114154
3334
Kendi zoetropumu icat ettim,
01:58
which removes the drum
39
118600
3089
davulu olmayan
02:01
and replaces the slits with a video camera.
40
121713
4795
ve kesiklerin yerini bir video kameranın aldığı bir zoetrop şekli.
02:07
And this was very exciting for me,
41
127916
2671
Bu benim için çok heyecan vericiydi,
02:10
because it meant that I could make these physical objects,
42
130611
4184
çünkü bu, fiziksel nesneleri meydana getirebileceğim ve
02:14
and I could make films from those objects.
43
134819
2347
onlarla film çekebileceğim anlamına geliyordu.
02:18
That's me riding on my bicycle.
44
138153
2014
Bu bisikletimi sürerken ben.
02:20
(Laughter)
45
140191
1150
(Kahkaha)
02:26
I made about 25 paper sculptures,
46
146942
4053
Yaklaşık 25 kâğıt heykel yaptım,
02:31
each the size of a bicycle wheel.
47
151019
1997
her biri bisiklet tekerleği büyüklüğünde.
02:34
I brought them into the studio,
48
154011
2506
Onları stüdyoya götürdüm,
02:36
spun them
49
156541
1190
döndürdüm
02:37
and shot them to make the film "Copenhagen Cycles."
50
157755
3244
ve "Kopenhag Döngüleri" isimli film için kaydettim.
02:41
(Music)
51
161023
2861
(Müzik)
02:49
This project not only allowed me to get my hands back on the work again
52
169873
3661
Bu proje, sadece işe yeniden girişmemi sağlamakla kalmayıp,
02:53
but it helped me get my life back.
53
173558
1902
hayatımı geri almama da yardımcı oldu.
02:56
Instead of spending 12, 15 hours a day with my face plastered to a screen,
54
176016
5413
Günde 12, 15 saat ekrana yapışıp kalmak yerine,
03:01
I was having these little adventures with our new family
55
181453
3559
yeni ailemizle bu küçük maceralara atılıyor
03:05
and shooting video along the way,
56
185036
2760
ve aynı zamanda da video çekiyordum
03:07
and it was kind of a symbiosis of art and life.
57
187820
3121
ve bu, sanat ve hayatın bir çeşit ortak beslenmesiydi.
03:11
And I think that it's no mistake
58
191550
1998
Bence, zoetropun "hayat tekerleği" olarak
03:13
that zoetrope translates into "wheel of life."
59
193572
3826
çevrilmesi hiç de yanlış değil.
03:17
(Music)
60
197422
4000
(Müzik)
03:23
But film and video does flatten sculpture,
61
203070
2424
Fakat, film ve video, heykeli yassılaştırır,
03:25
so I tried to imagine
62
205518
2028
bu nedenle, canlandırılmış bir heykelin,
03:27
a way that animated sculpture could be experienced as such,
63
207570
3928
bu şekilde deneyimlenebileceği bir yol ve tamamen üç boyutlu
03:31
and also a completely immersive kind of animated sculpture.
64
211522
4047
bir çeşit canlandırılmış heykel hayal etmeye çalıştım.
03:35
And that's where I came up with the idea for the zoetrope tunnel.
65
215593
3670
Zoetrop tüneli fikri bu noktada aklıma geldi.
03:39
You walk through with a handheld strobe,
66
219635
2108
Tünelin içinde, el lambasıyla yürüyüp,
03:41
and wherever you point the flashlight,
67
221767
2092
ışığı nereye doğrultursanız,
03:43
the animation pops to life.
68
223883
1477
animasyon orada gerçekleşiyor.
03:46
I plan to finish this project in the next 30 to 40 years.
69
226045
3478
Bu projeyi, önümüzdeki 30-40 yıl içinde bitirmeyi planlıyorum.
03:49
(Laughter)
70
229547
1150
(Kahkaha)
03:52
But I did build a half-scale prototype.
71
232024
2909
Ama yarım ölçekli bir prototipini inşa ettim.
03:56
It's covered in Velcro,
72
236441
1542
Velcro ile kaplı
03:58
and I could lay inside on this bridge
73
238007
3516
ve içerde bu köprünün üzerine uzanıp,
04:01
and stick animated sequences to the walls
74
241547
3322
canlandırılmış dizileri duvarlara yapıştırıp,
04:04
and test stuff out.
75
244893
1240
test edebiliyorum.
04:07
People would comment that it reminded them of an MRI.
76
247079
4159
Bazıları, bunun onlara MRI'ı hatırlattığını söylüyor.
04:13
And that medical connection spoke to me,
77
253026
3152
Bu tıbbi bağlantı beni biraz düşündürdü,
04:16
because at the age of 14,
78
256202
1521
çünkü 14 yaşımdayken bana,
04:17
I was diagnosed with a degenerative retinal condition
79
257747
2573
görme yeteneğimi yavaşça alan
04:20
that's slowly taking my vision away,
80
260344
2482
retinal bozukluk teşhisi konmuştu
04:22
and I'd never responded to that in my work.
81
262850
2465
ve buna hiçbir zaman kendi işimde yer vermemiştim.
04:25
So I responded to it in this piece called, "Implant."
82
265954
3656
"Nakil" isimli bu parçada onu yansıttım.
04:30
It is an imaginary, super-magnified medical device
83
270841
3892
Bu, göz sinirinin etrafını saran
04:34
that fits around the optic nerve.
84
274757
2003
hayali, büyütülmüş tıbbi bir alet.
04:38
And the public is, in a sense, miniaturized to experience it.
85
278648
3803
İnsanlar, bunu deneyimlemek için, bir anlamda minyatürleştiriliyor.
04:48
With a handheld strobe,
86
288270
1501
Bir el lambasıyla,
04:49
they can explore the sculpture,
87
289795
3058
yapıyı inceleyebilir
04:52
and discover thousands of cell-sized robots
88
292877
4966
ve göz sinirinden bir içeri bir dışarı sıçrayarak,
04:57
hard at work, leaping in and out of the optic nerve,
89
297867
3280
retinayı onarmak için görevlendirilen hücre büyüklüğündeki binlerce
05:01
being deployed to the retina
90
301171
1400
çalışkan robotu
05:02
to repair it.
91
302595
1150
keşfedebilirler.
05:04
It's my science fiction fantasy cure of my own incurable disorder.
92
304081
4491
Kendi tedavi edilemez bozukluğumun bilim kurgu tedavisi.
05:08
(Machine buzzes)
93
308596
1942
(Alet vızıldıyor)
05:11
Now, in the real-world gene therapy and gene therapy research,
94
311109
4396
Şimdi, gerçek hayattaki gen terapisinde ve gen terapi araştırmalarında,
05:15
healthy genes are being administered to unhealthy cells using viruses.
95
315529
4601
sağlıklı genler, virüs kullanarak sağlıksız hücrelere veriliyor.
05:21
There's a lot of colorful, fluffy hope in this,
96
321110
3712
Burada renkli, yumuşak çokça umut var,
05:24
and there's also some creepy, threatening idea
97
324846
3379
bunun yanında virüslerin, bedeninizde istilacı bir tür olabileceği,
05:28
of viruses maybe becoming an invasive species in your body.
98
328249
4106
korkunç ve tehdit edici fikri de var.
05:35
Vision loss has helped to take me away from the things
99
335881
3994
Görme kaybı, dünyayla bağlarımı kopartan şeylerden
05:39
that disconnect me from the world.
100
339899
2263
kendimi uzaklaştırmamda yardımcı oldu.
05:43
Instead of being sealed off in an automobile,
101
343052
2306
Otomobilin içinde sıkışıp kalmak yerine,
05:45
I ride my bike,
102
345382
1673
bisikletimi sürüyorum,
05:47
take buses and trains
103
347079
1638
otobüse, trene biniyorum
05:48
and walk a lot.
104
348741
1398
ve çokça yürüyorum.
05:50
And instead of a visually intensive process in the studio, primarily,
105
350579
4980
Stüdyoda, ağırlıklı olarak görsel yoğunluktaki işlemler yerine,
05:55
I'm also getting outdoors a lot more
106
355583
2586
daha çok dışarı çıkıyorum
05:58
and using more of my senses.
107
358193
1748
ve daha çok duyularımı kullanıyorum.
06:00
This landscape is a couple hours east of San Diego, California.
108
360916
4683
Bu manzara, Kaliforniya'da San Diego'nın birkaç saat doğusunda yer alıyor.
06:05
My brother lives out that way.
109
365623
1645
Erkek kardeşim o tarafta yaşıyor.
06:08
He and I went camping there for four days.
110
368608
2705
Birlikte oraya dört günlüğüne kampa gittik.
06:12
And I grabbed my camera,
111
372402
2083
Kameramı kaptım
06:14
and I walked through the canyons.
112
374509
1926
ve kanyonda yürüdüm.
06:16
And I tried to imagine and figure out
113
376459
3046
Hayal edip, anlamaya çalıştım:
06:19
what kind of motion would be present
114
379529
3098
bu çok durgun ve hareketten yoksun yerde
06:22
in this place that was so still and so devoid of motion.
115
382651
4554
ne tür bir hareket olabilir?
06:27
I think it's the stillest place I've ever been.
116
387229
2249
Sanırım bugüne kadar gittiğim en durgun yer.
06:30
And I realized that it was the movement of my own body through the landscape
117
390153
5177
Sonra fark ettim ki, animasyonu yaratan,
06:35
that was creating the animation.
118
395354
1661
arazide kımıldayan vücudumdu.
06:37
It was the motion of changing perspective.
119
397426
2225
Bu, değişen perspektifin hareketeydi.
06:40
So I created this piece called "Mud Caves" from those photographs.
120
400129
3484
Böylece "Çamur Mağaralar" isimli parçamı bu fotoğraflardan yarattım.
06:44
It's a multilayered print piece,
121
404162
2475
Çok tabakalı baskıdan oluşan bir parça,
06:46
and you can think of it as a zoetrope laid flat.
122
406661
2643
zoetropun düz yatırılmış hâli olarak düşünebilirsiniz.
06:50
It's kind of my western landscape panorama.
123
410020
3341
Bir nevi benim batı manzara panoramam.
06:53
And next to the print piece there's a video monitor
124
413849
3140
Bu parçanın hemen yanında, bu sanat eserinin içindeki
06:57
that shows the animation hidden within the artwork.
125
417013
3479
gizli animasyonu gösteren bir monitör var.
07:01
I think one of the best parts about this project for me
126
421006
2813
Sanırım benim için, bu projenin en güzel kısmı,
07:03
was that I got to hang out with my brother a lot,
127
423843
2659
benden 4000 km uzakta yaşayan erkek kardeşimle
07:06
who lives 2,500 miles away from me.
128
426526
2541
bolca vakit geçirmem oldu.
07:09
And we would just sit in this seemingly eternal landscape
129
429799
4458
Su ile milyonlarca yıl boyunca aşınmış, sonsuz gibi görünen
07:14
sculpted by water over millions of years
130
434281
2776
bu yerde oturup
07:17
and talk.
131
437081
1150
konuştuk.
07:18
We'd talk about our kids growing up
132
438747
2175
Çocuklarımızın büyümesinden,
07:20
and the slowing pace of our parents,
133
440946
2561
anne-babamızın yavaşlayan temposundan,
07:23
and our dad who's suffering from leukemia, memory loss and infection.
134
443531
5117
lösemi, hafızasını kaybetmiş ve enfeksiyon kapmış babamızdan konuştuk.
07:29
And it struck me that, as individuals,
135
449475
2818
Farkına vardım ki, birey olarak,
07:32
we're finite,
136
452317
1573
sonsuz değiliz,
07:33
but as a family,
137
453914
1452
fakat aile olarak,
07:35
we are an ongoing cycle --
138
455390
2118
devam edip giden bir döngüyüz --
07:37
a kind of wheel of life.
139
457532
1867
bir çeşit hayat tekerleği.
07:40
Now, I want to leave you with a tribute to one of my mentors.
140
460716
3923
Buradan, akıl hocalarımdan birini anarak ayrılmak istiyorum.
07:45
She reminds me that physical presence is important
141
465236
5579
O, bana fiziksel varlığın önemli olduğunu, oyunun
07:50
and that play is not a luxury,
142
470839
3354
bir lüks değil de, bir gereklilik
07:54
but a necessity.
143
474217
1284
olduğunu hatırlatır.
08:02
She's Pixie,
144
482566
1207
O, Pixie.
08:04
and she's our family dog.
145
484555
2398
Bizim köpeğimiz.
08:10
And she loves to jump.
146
490796
1770
Zıplamaya bayılır.
08:12
(Dog barking)
147
492590
1380
(Köpek havlaması)
08:13
(Dog barking and spring boinging)
148
493994
2463
(Köpek havlaması ve yay sesi)
08:20
And this is a new kind of zoetrope
149
500466
2635
Bu da Baltimore'da UMBC
08:23
that I developed at the Imaging Research Center
150
503125
2279
Görüntüleme Araştırma Merkezinde geliştirdiğim
08:25
at UMBC in Baltimore.
151
505428
1520
yeni bir tür zoetrop.
08:28
And I call it a "real-time zoetrope."
152
508925
2223
Ben ona "gerçek zaman zoetropu" diyorum.
08:31
(Dog barking)
153
511172
2583
(Köpek havalaması)
08:33
(Dog barking and spring boinging)
154
513779
2366
(Köpek havlaması ve yay sesi)
08:37
Thank you.
155
517550
1151
Teşekkür ederim.
08:38
(Applause)
156
518725
1153
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7