Christopher Deam: Restyling the classic Airstream trail

Christopher Deam Airstream'i yeniden dizayn ediyor

23,025 views

2009-04-02 ・ TED


New videos

Christopher Deam: Restyling the classic Airstream trail

Christopher Deam Airstream'i yeniden dizayn ediyor

23,025 views ・ 2009-04-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gonenc Gulbaz Gözden geçirme: Sinan Ünlüsoy
00:12
I was asked by Wilsonart International,
0
12160
4000
Bir plastik laminat firması olan Wilsonart International,
00:16
a plastic laminate company, which is
1
16160
3000
ki aynı zamanda dünyanın en büyük
00:19
the largest plastic laminate company in the world --
2
19160
2000
plastik laminat şirketidir,
00:21
they asked me to design
3
21160
4000
benden 2000'deki Uluslararası
00:25
a trade show booth
4
25160
2000
Çağdaş Mobilya Fuarı'ndaki
00:27
for exhibition at the International Contemporary Furniture Fair
5
27160
4000
sergi için bir stand / satış reyonu
00:31
in New York, in 2000.
6
31160
2000
dizayn etmemi istediler.
00:33
So looking at their three main markets
7
33160
4000
Onların ürünleri için bakarsak
00:37
for their product which were basically
8
37160
3000
üç ana pazarları basit olarak
00:40
transportation design,
9
40160
3000
ulaşım dizaynı, iç mekan
00:43
interiors and furniture,
10
43160
3000
ve mobilya pazarlarıydı,
00:46
we came up with the solution of taking
11
46160
2000
şöyle bir çözüm bulduk:
00:48
an old Airstream trailer and gutting it,
12
48160
3000
eski bir Airstream römork alıp
00:51
and trying to portray laminate,
13
51160
3000
iç döşemesini sökmek ve
00:54
and a trailer, in kind of a
14
54160
2000
plastik kaplı, taze, çağdaş
00:56
fresh, new contemporary look.
15
56160
2000
bir şekilde tasvir etmek.
00:58
When this trailer showed up at my shop
16
58160
3000
Bu römork, Berkeley'deki dükkanımda ilk defa
01:01
in Berkeley, I'd actually never stepped foot in
17
61160
2000
karşıma çıktığında, daha önce hiç bir römorkün,
01:03
an Airstream trailer, or any other trailer.
18
63160
3000
bir Airstream'ın, içine adım atmamıştım.
01:06
So I can be somebody that can look at this
19
66160
2000
Yani ben, buna ilk defa taze bir perspektifle
01:08
in a totally fresh perspective and see if I can
20
68160
3000
bakan biri olabilirdim ve onu en ideal modada
01:11
optimize it in its most idealistic fashion.
21
71160
3000
mükemmel yapıp yapamayacağımı görebilirdim.
01:14
I decided I had to do some research
22
74160
3000
Biraz araştırma yapmaya ve
01:17
and really figure out what had gone wrong
23
77160
2000
Airstream'ın tarihinde neyin yanlış gittiğini
01:19
somewhere along the history of Airstream.
24
79160
3000
çözmeye karar verdim.
01:22
What I discovered in these interiors is that
25
82160
3000
İç mekanda keşfettiğim şey şuydu:
01:25
there was a disconnect between the exterior shell
26
85160
3000
dış kaplamayla iç parçaların mimarisinde
01:28
and the interior architecture of the pieces.
27
88160
2000
bir bağlantısızlık vardı.
01:30
In that the shell was originally conceived
28
90160
4000
Dış kaplama otobanda hızla ilerleyebilmesi için
01:34
as a lightweight, modern, futuristic,
29
94160
4000
aslında hafif, modern, çağ ötesi ve yüksek teknoloji
01:38
high-tech pod for hurtling down the freeway, and
30
98160
4000
kabini olarak tasavvur edilmişti.
01:42
the interiors were completely out of sync with that.
31
102160
3000
İç mekan, buna hiç bir şekilde uymuyordu.
01:45
In fact it appeared like they
32
105160
3000
Aslında, onlar bunu bir
01:48
referenced a mountain cabin.
33
108160
3000
dağ kabini olarak imal etmişlerdi.
01:51
That seemed really like a crisis to me,
34
111160
2000
Onların daha önce; kaçamak,
01:53
that they had never been able to
35
113160
2000
yolculuk ve çağdaşlık hakkında
01:55
develop a vocabulary
36
115160
2000
bir kelime dağarcığı
01:57
about escape, and about travel, and modernity
37
117160
4000
geliştirmemiş olmaları bana bir kriz gibi gelmişti,
02:01
in this trailer that was consistent with the shell.
38
121160
2000
bu römorkte, bu dış kaplamaya uygun bir durumdu.
02:03
We really needed to do some archeology
39
123160
4000
Bu römorkun içinde neyin hakiki
02:07
in the trailer itself to figure out what's authentic
40
127160
2000
ve neyin gerekli ve işlevsel olduğunu
02:09
in an Airstream trailer,
41
129160
2000
anlamak için gerçekten
02:11
and what feels like it has true purpose and utility.
42
131160
3000
biraz arkeoloji yapmamız gerekiyordu.
02:14
We stripped out all the vinyl
43
134160
2000
Bu tamamen fantastik
02:16
and zolatone paint that was covering up
44
136160
2000
alüminyum kabuğu kaplayan tüm vinili ve
02:18
this just fantastic aluminum shell.
45
138160
3000
zolaton boyayı soyduk.
02:21
We took off all the visible hardware and trim
46
141160
3000
Görünen tüm donanımı ve bunu bir
02:24
that was kind of doing the country cabin thing.
47
144160
3000
arazi kabini olarak gösteren kılığı çıkarttık.
02:27
I literally drew on the walls of the trailer,
48
147160
4000
Kelimenin tam anlamıyla, duvarlarını çizdim,
02:31
mocked it up in cardboard,
49
151160
2000
kartona modelledim, ve biz
02:33
we'd come in and cut, decide things were wrong,
50
153160
3000
içeri girip kestik, ve bazı şeylerin yanlış olduğuna
02:36
pull it out, put it back in.
51
156160
2000
karar verip çıkarıp taktık.
02:38
The main goal was to smooth out the interior,
52
158160
4000
Asıl amaç iç mekanı yumuşatmak,
02:42
and begin to speak about motion,
53
162160
3000
görünüm, hareketlilik ve bağımsızlık
02:45
and mobility, and independence.
54
165160
3000
hakkında konuşmaktı.
02:48
The biggest difficulty on one of these trailers
55
168160
3000
Römorkun hep devam eden yapısından
02:51
is that when you're designing there's actually no
56
171160
3000
dolayı materyalleri durdurup başlatmak için
02:54
logical place to stop and start materials
57
174160
4000
aslında mantıksal hiçbir yerin olmayışı,
02:58
because of the continuous form of the trailer.
58
178160
2000
dizayn ederken en büyük sorunlardan biriydi.
03:00
There's no such things as two walls and a ceiling
59
180160
3000
Materyalleri ve şekilleri değiştirebileceğin,
03:03
coming together, where you can change materials and shapes.
60
183160
3000
iki duvar ve bir tavan yoktu
03:06
So that became a challenge.
61
186160
2000
Yani bu bir mücadeleye dönüştü.
03:08
Compounding that,
62
188160
2000
Seçilmiş materyali,
03:10
the material of choice, laminate,
63
190160
2000
ve plastik kaplamayı birleştirirken
03:12
that I was trying to highlight,
64
192160
2000
kıvrımların sadece iki boyutta
03:14
only bends in two dimensions.
65
194160
2000
olduklarını vurgulamayı deniyordum.
03:16
It's a compound curve interior.
66
196160
2000
Bu bir birleşen eğimli iç mekandı.
03:18
What I had to devise was
67
198160
2000
Tasarlamaya çalıştığım şey,
03:20
a way of fooling the eye
68
200160
4000
tüm bu panellerin
03:24
into believing that all these panels
69
204160
3000
dış kabukla eğildiğine inandırıp
03:27
are curved with the shell.
70
207160
2000
gözleri yanıltmaktı.
03:29
What I came up with was
71
209160
2000
İleri sürdüğüm şey,
03:31
a series of second skins
72
211160
2000
basitçe alüminyumun
03:33
that basically float over the aluminum shell.
73
213160
5000
üzerinde yüzen bir ikinci kaplama serisiydi.
03:38
And what I was trying to do there was
74
218160
2000
Ve orada yaptığım şey
03:40
direct your eye in the space,
75
220160
2000
gözünüzü boşluğa yöneltip
03:42
so that you would perceive the geometry in a different way,
76
222160
3000
geometriyi farklı bir şekilde algılamanızı sağlamaktı
03:45
and that the casework wouldn't break up the space.
77
225160
5000
ve bu dolap boşluğu dağıtmayacaktı.
03:50
They also gave us a way to run power
78
230160
2000
Ayrıca, bunlar bize elektriği iletme ve dışını
03:52
and rewire the trailer without tearing out the skin,
79
232160
2000
parçalamadan tekrar kablolama yolu vermişti.
03:54
so they function as an electrical chase.
80
234160
3000
yani bir elektrik ağı olarak çalışıyordu.
03:57
That's the trailer, pretty much finished.
81
237160
2000
Ve bu da römork, neredeyse bitmiş halde.
03:59
That trailer led to another commission,
82
239160
3000
Römork başka bir komisyona neden oldu,
04:02
to participate in whats called Tokyo Designers Block.
83
242160
4000
Tokyo Tasarımcılar Bloğu'na katılmak. bu, Ekim ayında
04:06
Its a week of furniture design events in Tokyo, in October.
84
246160
4000
Tokyo'da düzenlenen bir haftalık mobilya dizayn organizasyonuydu.
04:10
Teruo Kurosaki, who owns a furniture company called Idee,
85
250160
3000
Teruo Kurosaki, Idee denen bir mobilya şirketinin sahibi,
04:13
he asked me to ship him two trailers to Tokyo.
86
253160
4000
benden Tokyo'ya iki tane römork yollamamı istedi.
04:17
He said one he would like to
87
257160
3000
Gerçek ve çalışan bir römork
04:20
make a real trailer, functioning, and we would sell that one.
88
260160
4000
yapmamızı istedi ve bu römorku satacaktık.
04:24
Trailer number two, you have a blank slate, you can to anything you want.
89
264160
3000
İkinci römork, boş bir tahtanız var, istediğinizi yapabilirsiniz.
04:27
We came up with a fantasy scenario
90
267160
2000
Plaklarını yanına almış ve
04:29
of a DJ traveling around the States,
91
269160
2000
Amerika'da tura çıkmış bir DJ hakkında
04:31
that would collect records and go on tours.
92
271160
3000
bir fantezi senaryosu ileri sürdük.
04:34
This trailer housed two turntables,
93
274160
3000
Bu römorkte iki tane pikap, ses
04:37
mixer, wet bar, fridge, integrated sound system.
94
277160
4000
düzenleyicisi, içki barı ve entegre ses sistemi vardı.
04:41
It's got a huge couch, fits quite a few people,
95
281160
3000
Bir kaç insanın sığabileceği dev bir koltuk vardı.
04:44
and basically we'd had a great time with this.
96
284160
3000
ve kısaca içinde harika zaman geçirmiştik.
04:47
And so in this trailer I took it upon myself to think about travel,
97
287160
3000
Ve ben yolculuk ve özel durumlarla ilgili his içinde kaçamak
04:50
and escape, in an idiosyncratic sense.
98
290160
4000
yapma sorumluluğunu kendi üstüme aldım.
04:54
A lot of these ideas migrated into
99
294160
2000
Böyle bir çok düşünce Airstream
04:56
the production trailers for Airstream.
100
296160
3000
için römork üretimine geçti.
04:59
This brings us up to the time that I started consulting to Airstream.
101
299160
4000
Bu Airstream'a danışmaya başladığım zamanları gündeme getirdi.
05:03
They came to me and said,
102
303160
2000
Bana gelip,
05:05
"Well, what can we do to freshen this thing up?
103
305160
2000
"Bu şeyi tazelemek için ne yapabiliriz?
05:07
And do you think kids, you know, skateboarders, surfers,
104
307160
4000
Ve çocuklar, bilirsin, kaykaycılar, sörfçüler, dağcılar bunları
05:11
rock climbers, would use these things?"
105
311160
2000
kullanabilirler mi?" diye sordular.
05:13
And I said, "Well, not in that interior."
106
313160
3000
Ve ben de "Bu modelde değil" dedim.
05:16
(Laughter)
107
316160
1000
(Gülüşmeler)
05:17
Anyway, I went out to Airstream
108
317160
2000
Her neyse, bu ön ürünün yapım
05:19
about six times during the process of building this prototype,
109
319160
3000
neredeyse altı defa Airstream'a yardım ettim,
05:22
and it's called the Bambi prototype.
110
322160
2000
ve adı Bambi prototipi oldu.
05:24
I thought, "Finally, oh yeah great,
111
324160
2000
"Sonunda, oh evet harika, büyük
05:26
big company, I'm gonna work with somebody with money
112
326160
2000
şirket, alet edevat ve döküm için parası olan birileriyle
05:28
for tooling and molding."
113
328160
3000
çalışacağım" diye düşündüm.
05:31
And I walked in their prototype facility, and
114
331160
3000
Ve onların ön ürün tesislerine girdim, ve
05:34
it's exactly like my shop, only bigger --
115
334160
3000
aynı benim dükkanımdı, sadece daha büyük,
05:37
same tools, same things.
116
337160
2000
aynı aletler, aynı şeyler.
05:39
So the problem became -- and they set this dilemma to me --
117
339160
4000
Yani problem ortaya çıktı, ve bana bu ikilemi kurdular:
05:43
that you have to design the interior using only our existing technology,
118
343160
5000
İç mekanı bizim varolan teknolojimizle tasarlamalısın ve alet edevat
05:48
and there's no money for tooling or molding.
119
348160
2000
ya da döküm için hiç para yok.
05:50
The trailers themselves are actually hand-built.
120
350160
3000
Aslında römorkların kendileri el yapımıdır.
05:53
All the casework is hand-scribed in, uniquely,
121
353160
3000
Tüm sorun çalışması benzersiz el çizimidir,
05:56
so you can't just cut 100 parts for 100 trailers,
122
356160
4000
yani 100 römork için sadece 100 parça kesemezsin,
06:00
you have to cut them big, and every single one is hand-fit.
123
360160
3000
Onları büyük kesmen gerekir ve her biri ayrı ayrı uyar.
06:03
They didn't want to go to a componentized system.
124
363160
4000
Sabit parçalı sisteme geçmeyi istemediler.
06:07
And there it is, that's the Bambi 16.
125
367160
4000
Ve işte burada, bu Bambi 16.
06:11
(Applause)
126
371160
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7