Imaginative sculptures that explore how we perceive reality | Alicia Eggert

43,221 views ・ 2020-03-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Azer Sardarov Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:13
If you happened to be in the town of Lubec, Maine
0
13507
2779
2016'nın Temmuz ayında
00:16
in July of 2016,
1
16310
2285
Maine eyaletinin Lubec kasabasında bulunduysanız
00:18
you may have seen something a little curious on the horizon
2
18619
2948
sahilden uzağa doğru baktığınızda
ufukta küçük ilginç bir şey görmüş olmalısınız.
00:21
when you looked out across the bay.
3
21591
2078
00:24
In the distance,
4
24363
1262
Uzakta,
00:25
on an otherwise uninhabited island,
5
25649
2586
diğer sözle ıssız bir adada
00:28
loomed large black letters that spelled the word "FOREVER."
6
28259
3698
"FOREVER" diye okunan siyah harfler belirmişti.
00:31
The sign was 15 feet tall and 50 feet wide,
7
31981
3976
Bu işaret 4,5 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğindeydi,
00:35
large enough so that on a clear day, you really could see "FOREVER,"
8
35981
4326
yeterince büyük olduğundan açık bir günde uzaktan mükemmel görünür
00:40
the word perfectly visible and legible in the distance.
9
40331
3706
ve okunabilir olan "FOREVER" kelimesini görebilirdiniz.
00:44
But on some days,
10
44061
1341
Ama bazı günler
00:45
a thick white fog would roll in off the ocean,
11
45426
3722
yoğun beyaz sis okyanusun üzerinde
00:49
erasing the word and the view altogether.
12
49172
3095
kelimeyi ve görünümünü silerek yuvarlanabiliyor.
00:53
And sometimes, like in this video,
13
53291
2524
Bazen, bu videodaki gibi
00:55
you could barely see "FOREVER" peeking out of the shifting fog,
14
55839
4372
sadece sis kornalarının ritmik uyarı sesleri eşliğinde
01:00
accompanied only by the rhythmic warning sounds of fog horns.
15
60235
4354
yükselen sisin arkasından "FOREVER"ı zar zor görebilirdiniz.
01:04
(Sound of fog horn)
16
64613
2456
(Sis kornasının sesi)
01:09
(Sound of fog horn)
17
69800
3293
(Sis kornasının sesi)
01:13
It started out as a fairly simple idea,
18
73792
2491
Manzaraya "FOREVER" kelimesini koymak
01:16
albeit a little strange,
19
76307
1691
oldukça basit fikir gibi,
01:18
to put the word "FOREVER" in the landscape
20
78022
2213
gerçi birazda garip,
01:20
so it could appear and disappear in the fog.
21
80259
2699
yani o görünebilir ve siste kaybolabilirdi.
01:23
But it took over a year to plan and execute,
22
83601
3073
Fakat planlamak ve gerçekleştirmek 1 yıldan fazla zaman aldı
01:26
and it required the help of so many people,
23
86698
2730
ve tüm materiyalleri adaya taşımakta yardımcı olan
01:29
like the lobster boat captain,
24
89452
2119
ıstakoz tekne kaptanı gibi
01:31
who helped transport all of the materials to the island.
25
91595
3214
birçok insana ihtiyaç duyuldu.
01:35
And the volunteers, who helped carry thousands of pounds of wood and steel
26
95270
4168
Binlerce kilo ağırlığında olan odun ve çelikleri tepeye bel yüksekliğinde olan
01:39
to the top of the hill through waist-high shrubs.
27
99462
3104
çalıların arasında götürmeye yardım eden gönüllelere.
01:43
And in the end,
28
103791
1414
En sonunda
01:45
"FOREVER" only lasted for three weeks.
29
105229
2689
"FOREVER" yalnızca 3 hafta devam etti.
01:47
(Laughter)
30
107942
2818
(Gülme sesleri)
01:50
So if you're wondering why I did it at all,
31
110784
2818
Eğer bunu neden yaptığımı,
01:53
as I often did during that process,
32
113626
3261
bu süreçte sık sık yaptığım gibi merak ediyorsanız
01:56
it might help for you to know a little bit more about me
33
116911
2626
ben ve yetişme tarzım hakkında
01:59
and my upbringing.
34
119561
1595
biraz daha fazla şey bilmeniz yardımcı olabilir.
02:02
I grew up in an evangelical Christian family.
35
122410
3262
Evanjelist bir Hristiyan ailede büyüdüm.
02:05
And although I'm an atheist today,
36
125696
2437
Buna rağmen şimdi ateistim.
02:08
I've realized that my religious upbringing
37
128157
2529
Dini büyütme tarzımın
02:10
has played a really important role in shaping the person that I've become.
38
130710
4589
olduğum insanın şekillenmesinde büyük rolü olduğunun farkına vardım.
02:16
In 1986, when I was five years old,
39
136109
3510
1986’da, 5 yaşımdayken
02:19
my parents became missionaries to South Africa.
40
139643
3200
ebeveynlerim Güney Afrika’da misyoner oldular.
02:23
And that was during the last few years of the apartheid,
41
143237
3167
Irkçılığın son birkaç yılıydı
02:26
so we lived in an all-white neighborhood,
42
146428
2975
ve ebeveynlerim Cape Town şehrinin merkezinde
02:29
and I attended an all-white public school,
43
149427
3134
çok ırklı bir kilise yapımına yardım ederken
02:32
while my parents helped found a multiracial church
44
152585
2587
hepsi beyaz olan komşularımızla yaşadık
02:35
in downtown Cape Town.
45
155196
1857
ve ben beyazların olduğu okula gittim.
02:38
Because I was so young,
46
158370
1151
O zamanlar çok genç olduğum için
02:39
it was impossible for me to understand
47
159545
2277
Güney Afrika’da meydana gelenlerin büyüklüğünü anlamak benim için imkansızdı.
02:41
the magnitude of what was happening in South Africa at that time.
48
161846
4001
02:47
I witnessed the racism and oppression of people of color I knew and loved
49
167887
4899
Tanıdığım ve sevdiğim siyahi insanların
her gün ırkçılığa ve baskıya maruz kalmasına şahitlik ettim
02:52
on a daily basis,
50
172810
1529
02:54
but because of my own skin color,
51
174363
2349
ancak kendi rengimden dolayı
02:56
there was no way I could fully comprehend it.
52
176736
2944
bunu anlamamın bir yolu yoktu.
03:00
But I had the privilege to experience, firsthand,
53
180276
3875
Ama 20. yüzyılın en etkili sosyal harekatını
03:04
one of the most influential social movements of the 20th century.
54
184175
4340
deneyimleme ayrıcılığına sahiptim.
03:08
And the thing that left a long-lasting impression on me
55
188921
4021
Üzerimde uzun süre etkisi kalan şey Güney Afrika'daki tanıştığım insanların
03:12
was how the people I met in South Africa
56
192966
2698
kendileri ve ülkeleri için
03:15
could envision a better future for themselves and their country.
57
195688
4119
daha güzel bir gelecek hayal edebilmeleriydi.
03:20
A future they really believed was possible.
58
200228
3158
Onların inandıkları gelecek mümkündü.
03:23
And then they worked together, relentlessly, for decades,
59
203974
3857
Sonra onlar birlikte, durmadan, on yıllarca,
03:27
until they achieved that extraordinary historic change.
60
207855
4023
muhteşem tarihi değişimi elde edene kadar çalıştılar.
03:32
I was there to see Nelson Mandela released from prison,
61
212958
3264
Hapisten çıkan Nelson Mandela’yı görmek için oradaydım
03:36
and I watched an entire country begin a major transformation.
62
216246
5238
ve tüm ülkenin büyük dönüşümünün başlamasını izledim.
03:41
And that transformed me as a person.
63
221913
2400
Bu, beni bir insan olarak dönüştürdü.
03:44
It instilled in me a sense of wonder and optimism
64
224974
4857
Bu, bana istek ve optimizm duyusu
03:49
and possibility that permeates everything I create.
65
229855
3652
ve yarattığım her şeye nüfuz etme olasılığı aşıladı.
03:55
I make sculptures like "FOREVER"
66
235178
1625
Ben dile ve zamana fiziksel,
03:56
as a way of giving physical, tangible forms to language and time.
67
236827
5695
somut biçimler verme yoluyla “FOREVER” gibi heykeller yapıyorum.
04:02
Those powerful but invisible forces
68
242908
2885
Kendi gerçeklerimizi algılama
04:05
that shape the way we perceive and experience our realities.
69
245817
4389
ve deneyimleme tarzımızı şekillendiren o güçlü ama görünmez şeyler.
04:10
And in doing so, I try to give other people the opportunity
70
250802
4108
Bunu yaparak insanlara kendi gerçeklerinin algısını yansıtma şansı veriyorum
04:14
to reflect on their own perception of reality
71
254934
3508
04:18
and inspire them to wonder and imagine
72
258466
3100
ve başka neyin mümkün olabileceğini merak etmesi
04:21
what else might be possible.
73
261590
2215
ve hayal etmesi için teşvik ediyorum.
04:25
I often use signs to do this,
74
265371
1873
Onların bizim dikkatimizi kolay ve etkili bir şekilde çekebilmeleri
04:27
because of how simply and effectively they're able to grab our attention
75
267268
4878
ve bir şey söylemelerinden dolayı
04:32
and communicate information.
76
272170
2280
ben sık sık bu işaretleri kullanıyorum.
04:34
They often point out things we would otherwise overlook,
77
274965
3214
Bazen işaretler gözümüzden kaçabilecek şeyleri belirtebilir,
04:38
like this sign on the side of the highway in Texas.
78
278203
4662
Texas’ta otobanda olan bu işaret gibi.
04:42
[TEMPTATIONS]
79
282889
1150
[TEMPTATIONS]
04:44
They can often signify things that we can't see at all,
80
284063
2626
Onlar çoğu zaman göremediklerimizi belirtir,
04:46
like the distance to our destination.
81
286713
2039
varış noktamıza olan mesafe gibi.
04:48
Signs often help to orient us in the world
82
288776
3238
İşaretler sıklıkla dünyada nerede olduğumuzu
04:52
[You are on an island]
83
292038
1151
[Bir adadasın]
04:53
by telling us where we are now
84
293213
1539
ve neler olduğunu söyleyerek
04:54
and what's happening in the present moment,
85
294776
2214
yolumuzu bulmaya yardım eder
04:57
but they can also help us zoom out,
86
297014
2666
ama ayrıca bizlere uzaklaşmaya, kendi bakış açımızdan çıkmaya
04:59
shift our perspective
87
299704
2016
05:01
and get a glimpse of the bigger picture.
88
301744
2667
ve büyük resme göz atmaya yardım edebilir.
05:05
Imagine, for example,
89
305014
2722
Mesela, hayal edin,
05:07
you're walking down the street in Philadelphia.
90
307760
2931
Philadelphia’da bir sokakta yürüyorsunuz.
05:11
A city in the US that contains so much history,
91
311081
3650
Tarihin çoğunu kapsayan, anayasanın kurulduğu
05:14
the birthplace of our constitution.
92
314755
2646
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir şehir.
05:18
But imagine you're walking down the street
93
318565
2020
Yalnız kentsel dönüşümden dolayı
05:20
in an area that's undergoing a huge transformation
94
320609
3167
büyük değişiklikler olan bir bölgede
05:23
due to gentrification.
95
323800
1610
sokakla yürüdüğünüzü hayal edin.
05:26
And as you walk down that street,
96
326069
2064
Yürüyüş sırasında üzerinizde
05:28
you notice something flashing up above you.
97
328157
2626
yanıp sönen bir şey fark ediyorsunuz.
05:30
So you look up and you see this.
98
330807
3119
Yukarı bakıyorsunuz ve bunu görüyorsunuz.
05:34
A flashing neon sign that says
99
334371
2098
Yanıp sönen neon işarette
05:36
"All the light you see is from the past,"
100
336493
2917
“Gördüğünüz tüm ışıklar geçmişten” yazıyor
05:39
and then "All you see is past,"
101
339434
2595
ve tam sönmeden önce
05:42
before turning off completely for a brief moment.
102
342053
3004
“Tüm gördüğünüz geçmiş” yazısını kısa süreliğine görüyorsunuz.
05:46
It asks you to stop and notice
103
346723
1866
O sizden durmanızı
05:48
the history embedded in everything that you see.
104
348613
2960
ve tarihin gördüğünüz her şeyde gömüldüğünü fark etmenizi ister.
05:53
And it reminds you
105
353486
1174
Işığın boşlukta yayılmasının zaman aldığını hatırlatır,
05:54
that because light takes time to travel across space,
106
354684
4170
05:58
even from just across the street or across the room,
107
358878
3659
hatta sokaktan veya odadan gelmiş olmasına rağmen,
06:02
everything you're seeing in the present moment
108
362561
2575
şimdi gördüğünüz her şey aslında teknik olarak geçmişin bir resmi.
06:05
is technically an image of the past.
109
365160
2798
06:10
Signs influence the way we all navigate the world,
110
370565
3405
İşaretler biz dünyayı yönettiğimiz gibi etkiliyor,
06:13
which means they have the ability to create
111
373994
2867
yani onların kolektif deneyim
06:16
a collective experience or understanding.
112
376885
3097
veya anlam yaratma becerileri var.
06:20
My time in South Africa taught me
113
380807
2215
Güney Afrika’da geçirdiğim zaman bana
06:23
that when people are able to find common ground
114
383046
3413
insanların genel ortam bulabildiklerinde
06:26
and work together towards a mutual goal,
115
386483
3340
ve ortak hedef için çalışabildiklerinde
06:29
powerful things can happen and so much more becomes possible.
116
389847
3818
en zor şeyleri bile hayata geçirmenin mümkün olabileceğini öğretti.
06:34
And I want to create more opportunities
117
394340
2468
Ben böyle bir ortam bulmak için
06:36
for people to find that kind of common ground.
118
396832
3031
daha çok imkan yaratmaya çalışıyorum.
06:40
I want people to feel the power of collaboration,
119
400237
3864
Ben insanların birlikteliğin gücünü hissetmesini istiyorum,
06:44
sometimes quite literally.
120
404125
1881
bazen tam anlamıyla böyle istiyorum.
06:47
A few years ago,
121
407252
1295
Birkaç yıl önce
06:48
a friend of mine showed me
122
408571
1398
bir arkadaşım bana
06:49
how our bodies can safely conduct small amounts of electricity.
123
409993
4623
bedenimizin nasıl küçük miktarda elektrik yaratabilidiğini gösterdi.
06:54
And if you hold hands with another person,
124
414982
2698
Eğer birinin ellerini tutuyorsanız
06:57
a small electrical current can pass through your held hands
125
417704
3651
zayıf elektrik tuttuğunuz ellerden geçebilir
07:01
and become like a switch that can trigger something else to happen.
126
421379
3959
ve başka bir şeyi başlatan bir düğme olabilir.
07:06
So last year, I used that form of human connection
127
426275
4706
Geçen sene şişme heykel kurmak için
07:11
to activate an inflatable sculpture.
128
431005
2635
insanların bu bağlanma şeklini kullandım.
07:14
I put two sensors on a platform far enough apart
129
434300
3192
İki sensörü birbirinden bir insanın onu kullanamayacağı kadar uzağa yerleştirdim.
07:17
so that one person can't make it work on their own.
130
437516
3013
07:20
But when two or more people work together
131
440903
2271
Ama iki veya daha fazla insan
07:23
to complete that electrical circuit,
132
443198
2562
bu elektrik devresini tamamlamak için
07:25
the inflatable comes to life.
133
445784
1933
birlikte çalıştığında şişme canlanıyor.
07:28
And it begins to fill with air,
134
448522
2730
Ona hava dolmaya başlıyor
07:31
and the longer people hold hands, the larger it becomes,
135
451276
3571
ve ne kadar uzun tutarlarsa o kadar büyür,
07:34
expanding into the words "You are magic."
136
454871
3333
“Sen mucizesin ” sözlerine dönüşür.
07:38
(Music, birds chirping)
137
458228
4159
(Müzik, kuşların sesi)
07:42
I always love to see
138
462411
1333
Her zaman insanların farklı yollarla fiziksel ve metaforik bölünmeyi
07:43
how each group of people finds a different way
139
463768
3634
07:47
to bridge that physical and metaphorical divide.
140
467426
3444
birleştirdiğini görmeyi seviyorum.
07:52
But as soon as they release their hands and break that connection,
141
472331
4714
Ama ellerini çekdikleri ve bağlantıyı kestikleri zaman
07:57
the words immediately begin to slouch and fall over
142
477069
4054
bu cümle yıkılmaya başlar
ve yerdeki cansız bir kumaş yığınına dönüşür.
08:01
and eventually return to a lifeless pile of fabric on the ground.
143
481147
4222
08:06
(Applause)
144
486733
6784
(Alkış sesleri)
08:15
At this moment in time, I think we could all agree
145
495422
4227
Şimdilerde bence hepimiz geleceğin
08:19
that the future feels pretty bleak and uncertain.
146
499673
4504
kasvetli ve belirsiz hissettiği konusunda hemfikir olabiliriz.
08:25
But maybe the hope
147
505709
1619
Ama belki de daha parlak,
08:27
for a brighter, more sustainable, more equitable future
148
507352
5241
sürdürülebilir, eşit bir gelecek umudu
08:32
depends first on our ability to imagine it.
149
512617
3539
onu hayal etme becerileri içinde en önde geliyor.
08:38
But after we imagine it,
150
518101
1809
Ancak hayal ettikten sonra
08:39
we actually have to believe it's possible.
151
519934
2778
onun mümkünlüğüne inanmamız gerekiyor.
08:44
And then we have to find common ground
152
524006
3412
Sonra bazen anlaşamayacağımız
08:47
with people we would maybe otherwise disagree with
153
527442
3905
ama ortak yanlarımız olan insanlar bulmalı
08:51
and work together towards that mutual goal.
154
531371
2933
ve ortak hedef için birlikte çalışmalıyız.
08:55
And if we do that, I believe we have the capacity for magic.
155
535315
3786
Eğer bunu yapıyorsak sihir kapasitesine sahip olduğumuza inanıyorum.
09:00
So if you can humor me for one more minute,
156
540641
3436
Eğer beni bir dakikadan daha uzun bir süre güldürebilyorsanız
09:04
I'm going to ask everyone in this theater to hold hands.
157
544101
5150
bu tiyatrodaki herkesin ellerini tutmasını rica ediyorum.
09:14
When was the last time you held hands with a stranger?
158
554602
2723
En son ne zaman yabancı birinin elini tuttunuz?
09:17
(Laughter)
159
557349
1927
(Gülme sesleri)
09:21
And if you feel comfortable,
160
561078
1444
Rahat hissediyorsanız devam edin
09:22
go ahead and make that metaphorical gesture
161
562546
3762
ve bu metaforik hareketi koridor boyunca yaratın.
09:26
of reaching across the aisle.
162
566332
1602
09:28
And after you've held hands with people on either side of you,
163
568315
3659
Etrafınızdaki insanların ellerini tuttuktan sonra rahat hissediyorsanız
09:31
if you feel comfortable, please close your eyes.
164
571998
2857
gözlerinizi kapatmanızı rica ediyorum.
09:35
Now take a minute to imagine what you want,
165
575522
3743
Ne istediğini, geleceğin nasıl olmasını hayal etmek için bir dakika düşünün.
09:39
what you want the future to look like.
166
579289
3066
09:42
And give yourself permission to be at least a little bit idealistic.
167
582797
5079
Kendinize en azından biraz gerçekci olacağınızın sözünü verin.
09:50
What do you want to see change or happen in your own life as an individual?
168
590075
5364
Neyin kendi hayatınızda değişmesini veya olmasını isterdiniz?
09:56
What do you want to see change or happen for everyone, for the planet?
169
596868
5891
Neyin herkes için, dünya için değişmesini veya ne olacağını görmek istiyorsunuz?
10:04
Can you picture it?
170
604300
1594
Düşünebiliyor musunuz?
10:06
And can you start to see how, if we all worked together,
171
606641
4427
Hep birlikte çalışırsak nasıl olabileceğini görmeye başlıyor musunuz?
10:11
it might actually be possible?
172
611092
2492
10:15
Now open your eyes,
173
615512
1760
Şimdi gözleriniz açın
10:18
and let's make it real.
174
618275
1775
ve bunu gerçekleştirin.
10:20
Thank you.
175
620998
1175
Teşekkür ederim.
10:22
(Applause)
176
622197
5770
(Alkış sesleri)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7