How we can improve maternal healthcare -- before, during and after pregnancy | Elizabeth Howell

76,596 views ・ 2019-08-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ezgisu Karakaya Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
It was chaos as I got off the elevator.
0
12664
2752
Asansörden indiğimde kaos vardı.
00:15
I was coming back on duty as a resident physician
1
15773
2865
Asistan doktor olarak doğum ünitesini kapsayan
00:18
to cover the labor and delivery unit.
2
18662
2195
nöbetimden geri dönüyordum.
00:20
And all I could see was a swarm of doctors and nurses
3
20881
3141
Tek görebildiğim, doğum odasında bir hastanın tepesine dikilmiş
00:24
hovering over a patient in the labor room.
4
24046
2438
doktor ve hemşire topluluğuydu.
00:26
They were all desperately trying to save a woman's life.
5
26508
3455
Hepsi umutsuzca bir kadının hayatını kurtarmaya çalışıyorlardı.
00:29
The patient was in shock.
6
29987
1762
Hasta şoktaydı.
00:31
She had delivered a healthy baby boy a few hours before I arrived.
7
31773
4903
Ben gelmeden birkaç saat önce
sağlıklı bir oğlan çocuğu dünyaya getirmişti.
00:36
Suddenly, she collapsed, became unresponsive,
8
36700
3095
Aniden güçten düştü, tepkisizleşti
00:39
and had profuse uterine bleeding.
9
39819
2640
ve aşırı rahim kanaması başladı.
00:42
By the time I got to the room,
10
42483
1722
Odaya girdiğimde birçok doktorla hemşire vardı
00:44
there were multiple doctors and nurses, and the patient was lifeless.
11
44229
4300
ve hasta cansızdı.
00:48
The resuscitation team tried to bring her back to life,
12
48553
3282
Resüsitasyon ekibi onu hayata döndürmeye çalıştı.
00:51
but despite everyone's best efforts,
13
51859
1752
Herkesin en iyi çabalarına rağmen
00:53
she died.
14
53635
1449
kadın öldü.
00:55
What I remember most about that day was the father's piercing cry.
15
55108
4171
O günle alakalı aklımda kalan şey babanın içe işleyen ağlamasıydı.
00:59
It went through my heart and the heart of everyone on that floor.
16
59303
3650
Benim ve o gün o katta olan herkesin yüreğini delip geçti.
01:02
This was supposed to be the happiest day of his life,
17
62977
2811
Hayatının en mutlu günü olması gerekirken
01:05
but instead it turned out to be the worst day.
18
65812
2804
en kötüsüne dönüştü.
01:10
I wish I could say this tragedy was an isolated incident,
19
70278
3569
Keşke bu trajedinin sıra dışı bir olay olduğunu söyleyebilseydim.
01:13
but sadly, that's not the case.
20
73871
2237
Oysa çok üzücü ki durum bu değil.
01:16
Every year in the United States,
21
76132
1845
Birleşik Devletler'de her yıl,
01:18
somewhere between 700 and 900 women die
22
78001
3517
700 ile 900 arasında kadın
01:21
from a pregnancy-related cause.
23
81542
1929
hamilelikle ilgili sorunlardan ölüyor.
01:23
The shocking part of this story
24
83882
1961
Bu hikayenin şok edici tarafı şu ki
01:25
is that our maternal mortality rate is actually higher
25
85867
3350
anne ölüm oranımız diğer yüksek gelirli ülkelerdekinden daha yüksek.
01:29
than all other high-income countries,
26
89241
2421
01:31
and our rates are far worse for women of color.
27
91686
2808
Üstelik oranlarımız beyaz olmayan kadınlar için çok daha kötü.
01:35
Our rate of maternal mortality actually increased over the last decade,
28
95189
4994
Son on yılda, diğer ülkeler anne ölüm oranlarını düşürürken
01:40
while other countries reduced their rates.
29
100207
2672
bizim oranlarımız artış gösterdi.
01:43
And the biggest paradox of all?
30
103380
2119
Peki en büyük çelişki?
01:45
We spend more on health care than any other country in the world.
31
105523
4175
Sağlık hizmetlerine, dünyadaki diğer ülkelerden daha fazla para harcıyoruz.
01:50
Well, around the same time in residency that this new mother lost her life,
32
110582
4092
O annenin hayatını kaybettiği dönemde,
01:54
I became a mother myself.
33
114698
1998
ben de anne oldum.
01:56
And even with all of my background and training in the field,
34
116720
3370
Bu alandaki altyapım ve eğitimimle bile
02:00
I was taken aback by how little attention was paid
35
120114
3539
yüksek kaliteli anne sağlığı hizmeti sunmaya
02:03
to delivering high-quality maternal health care.
36
123677
2948
ne kadar az ilgi gösterildiğine şaşırmıştım.
02:06
And I thought about what that meant, not just for myself
37
126649
2708
Bunun ne anlama geldiğini düşündüm.
02:09
but for so many other women.
38
129381
1981
Sadece kendim için değil diğer kadınlar için de.
02:11
Maybe it's because my dad was a civil rights attorney
39
131781
3404
Belki bu babamın insan hakları avukatı
02:15
and my parents were socially conscious
40
135209
2255
ve ailemin sosyal açıdan bilinçli olmasından,
02:17
and demanded that we stand up for what we believe in.
41
137488
2802
inandığımız şeyi savunmamızdan ileri geliyordu.
02:20
Or the fact that my parents were born in Jamaica,
42
140314
2478
Ya da ailem Jamaika'da doğup
02:22
came to the United States
43
142816
1407
Birleşik Devletler'e geldiği
02:24
and were able to realize the American Dream.
44
144247
2986
ve Amerikan rüyasını fark edebildiği içindi.
02:27
Or maybe it was my residency training,
45
147257
2150
Belki de ihtisas eğitimimdendi.
02:29
where I saw firsthand
46
149431
2193
Sağlık sistemimiz tarafından düşük gelirli beyaz olmayan kadınlara
02:31
how poorly so many low-income women of color were treated
47
151648
3184
ne kadar kötü muamele edildiğini ilk elden gördüğüm yer.
02:34
by our healthcare system.
48
154856
1737
02:36
For whatever the reason, I felt a responsibility to stand up,
49
156617
3760
Sebep ne olursa olsun ayağa kalkma sorumluluğu hissettim.
02:40
not just for myself,
50
160401
1454
Sadece kendim için değil, tüm kadınlar için;
02:41
but for all women,
51
161879
1274
02:43
and especially those marginalized by our healthcare system.
52
163177
3557
özellikle de sağlık sistemimiz tarafından bir kenara atılmış kadınlar adına.
02:46
And I decided to focus my career on improving maternal health care.
53
166758
4501
Kariyerimde, anne sağlık hizmetlerini geliştirmeye odaklamaya karar verdim.
02:52
So what's killing mothers?
54
172726
1906
Anneleri ne öldürüyor?
02:54
Cardiovascular disease, hemorrhage,
55
174656
2375
Kardiyovasküler hastalık, kanama,
02:57
high blood pressure causing seizures and strokes,
56
177055
2990
nöbete ve felce sebep olan yüksek tansiyon,
03:00
blood clots and infection
57
180069
1429
kan pıhtısı ve enfeksiyon
03:01
are some of the major causes of maternal mortality in this country.
58
181522
3769
bu ülkede anne ölümlerinin ana sebeplerinden bazıları.
03:05
But a maternal death is only the tip of the iceberg.
59
185796
3537
Ancak anne ölümü buz dağının sadece görünen kısmı.
03:09
For every death, over a hundred women suffer a severe complication
60
189357
4912
Her ölüm için, yüzün üzerinde kadın
hamilelik ve doğumla alakalı ciddi bir komplikasyona maruz kalıyor.
03:14
related to pregnancy and childbirth,
61
194293
2026
03:16
resulting in over 60,000 women every year having one of these events.
62
196343
4715
Her yıl 60 binden fazla kadın bunu yaşıyor.
03:21
These complications, called severe maternal morbidity,
63
201506
2970
Ciddi anne hastalıkları olarak adlandırılan bu komplikasyonlar
03:24
are on the rise in the United States, and they're life-altering.
64
204500
3838
Birleşik Devletler'de artışta ve yaşamları değiştiriyorlar.
03:28
It's estimated that somewhere between 1.5 and two percent
65
208362
3677
Bu ülkede her yıl meydana gelen dört milyon doğumun
03:32
of the four million deliveries that occur every year in this country
66
212063
3722
yüzde 1,5 ile 2'sinin
bu hastalıklardan biriyle alakalı olduğu tahmin ediliyor.
03:35
are associated with one of these events.
67
215809
2180
03:38
That is five or six women every hour having a blood clot, a seizure, a stroke,
68
218539
5554
Bu yüzde, her saat başı beş veya altı kadının
03:44
receiving a blood transfusion,
69
224117
1819
kan pıhtılaşması, nöbet, felç,
03:45
having end-organ damage such as kidney failure,
70
225960
2895
kan nakli, böbrek yetmezliği gibi organ hasarı
03:48
or some other tragic event.
71
228879
2119
ya da daha trajik olayları yaşaması demek.
03:52
Now, the part of this story that's frankly unforgivable
72
232758
3209
Günümüzde, hikayenin affedilemez kısmı
03:55
is the fact that 60 percent of these deaths and severe complications
73
235991
4303
bu ölüm ve ciddi komplikasyonların
yüzde 60'ının önlenebilir olduğunun düşünülmesi.
04:00
are thought to be preventable.
74
240318
1967
04:02
When I say 60 percent are preventable,
75
242309
2496
Yüzde 60'ının önlenebilir olduğunu söylediğimde
04:04
I mean there are concrete steps and standard procedures
76
244829
3238
şunu kastediyorum:
Bu kötü sonuçların ortaya çıkmasını önleyebilecek,
04:08
that we could implement
77
248091
1468
04:09
that could prevent these bad outcomes from occurring
78
249583
2551
kadınların hayatını kurtarabilecek somut adımlar
ve uygulayabileceğimiz standart prosedürler var.
04:12
and save women's lives.
79
252158
1575
04:14
And it doesn't require fancy new technology.
80
254361
2677
Bunlar yeni ve lüks teknoloji gerektirmiyor.
04:17
We just have to apply what we know
81
257062
2108
Sadece bildiğimiz şeyleri uygulamak
04:19
and ensure equal standards between hospitals.
82
259194
2980
ve hastaneler arasında eşit standartlar olduğundan emin olmak zorundayız.
04:23
For example, if a pregnant woman in labor has really high blood pressure
83
263260
4182
Örneğin, doğumdaki hamile bir kadının tansiyonu gerçekten yüksekse
04:27
and we treat her with the right antihypertensive medication
84
267466
2956
ve biz doğru zamanda antihipertansif ilaçlarla
04:30
in a timely fashion,
85
270446
1582
doğru tedaviyi uygularsak felci önleyebiliriz.
04:32
we can prevent stroke.
86
272052
1491
04:34
If we accurately track blood loss during delivery,
87
274300
3219
Doğum sırasında kan kaybını doğru bir şekilde takip edersek
04:37
we can detect a hemorrhage sooner and save a woman's life.
88
277543
3601
kanamayı daha erken tespit edip bir kadının hayatını kurtarabiliriz.
04:41
We could actually lower the rates of these catastrophic events tomorrow,
89
281700
4525
Aslında bu feci olayların oranını yarın düşürebiliriz.
04:46
but it requires that we value the quality of care
90
286249
2775
Ancak hamilelik öncesi, sırası ve sonrasında
04:49
we deliver to pregnant women
91
289048
1849
hamile kadınlara sunduğumuz bakımın kalitesine değer vermemizi gerektirir.
04:50
before, during and after pregnancy.
92
290921
3107
04:54
If we raise quality of care universally to what is supposed to be the standard,
93
294052
4821
Bakım kalitesini evrensel olarak standart olması gereken seviyeye yükseltirsek
04:58
we could bring the rates of these deaths and severe complications way down.
94
298897
3806
bu ölümlerin ve ciddi komplikasyonların oranlarını çok aşağı çekebiliriz.
05:03
Well, there is some good news.
95
303695
1910
Pekala, bazı iyi haberler var.
05:06
There are some success stories.
96
306403
1863
Birkaç başarı hikayeleri var.
05:08
There are some places that have actually adopted these standards,
97
308972
3108
Bu standartları gerçekten benimseyen bazı yerler var
ve bu gerçekten bir fark yaratıyor.
05:12
and it's really making a difference.
98
312104
1755
05:13
A few years ago, the American College of Obstetricians and Gynecologists
99
313883
4331
Birkaç yıl önce Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Okulu;
05:18
joined forces with other healthcare organizations,
100
318238
2764
diğer sağlık kuruluşları, benim gibi araştırmacılar
05:21
researchers like myself and community organizations.
101
321026
3313
ve toplum kuruluşlarıyla güçleri birleştirdi.
05:24
They wanted to implement standard care practices
102
324363
2939
Ülke genelinde hastanelerde ve sağlık sistemlerinde
05:27
in hospitals and health systems throughout the country.
103
327326
3376
standart bakım uygulamaları uygulamak istediler.
05:30
And the vehicle they're using is a program called
104
330726
2329
Anne Sağlığında İnovasyon İttifakı adlı bir program kullanıyorlar.
05:33
the Alliance for Innovation in Maternal Health, the AIM program.
105
333079
4241
Kısaca ASİİ programı.
05:37
Their goal is to lower maternal mortality and severe maternal morbidity rates
106
337344
4761
Amaçları, ülke çapındaki kalite ve güvenlik girişimleri yoluyla
05:42
through quality and safety initiatives across the country.
107
342129
3201
anne ölümlerini ve ciddi anne hastalık oranlarını düşürmek.
05:45
The group has developed a number of safety bundles
108
345959
2966
Grup, anne ölümünün en önlenebilir nedenlerinden
05:48
that target some of the most preventable causes of a maternal death.
109
348949
3552
bazılarını hedef alan bir dizi güvenlik paketi geliştirdi.
05:53
The AIM program currently has the potential to reach
110
353148
3032
ASİİ programı şu anda ABD'deki doğumların
05:56
over 50 percent of US births.
111
356204
2313
yüzde 50'sinden fazlasına ulaşma potansiyeline sahip.
05:59
So what's in a safety bundle?
112
359443
1993
Peki güvenlik paketinde ne var?
06:01
Evidence-based practices, protocols, procedures,
113
361460
2753
Kanıta dayalı uygulamalar, protokoller, prosedürler,
06:04
medications, equipment
114
364237
1534
ilaçlar, ekipman
06:05
and other items targeting these conditions.
115
365795
2174
ve bu koşulları hedefleyen diğer öğeler.
06:08
Let's take the example of a hemorrhage bundle.
116
368537
2599
Kanama paketi örneğini ele alalım.
06:11
For a hemorrhage, you need a cart
117
371660
1920
Kanama için acil bir durumda bir doktor veya hemşirenin ihtiyaç duyabileceği
06:13
that has everything a doctor or nurse might need in an emergency:
118
373604
3537
her şeye sahip bir çantaya ihtiyacınız var:
06:17
an IV line, an oxygen mask, medications,
119
377165
3583
IV hattı, oksijen maskesi, ilaçlar,
06:20
checklists, other equipment.
120
380772
2199
kontrol listeleri, diğer ekipmanlar.
06:22
Then you need something to measure blood loss:
121
382995
2160
Sonra kan kaybını ölçmek için bir şeye ihtiyacınız var:
06:25
sponges and pads.
122
385179
1542
süngerler ve pedler.
06:26
And instead of just eyeballing it,
123
386745
1833
Sadece bakmak yerine,
06:28
the doctors and nurses collect these sponges and pads
124
388602
2983
doktorlar ve hemşireler bu süngerlerle pedleri toplar
06:31
and either weigh them
125
391609
1588
ve kan kaybını doğru bir şekilde ölçmek için
06:33
or use newer technology to accurately assess how much blood has been lost.
126
393221
4335
onları tartar veya daha yeni teknolojileri kullanırlar.
06:39
The hemorrhage bundle also includes crises protocols for massive transfusions
127
399320
5210
Kanama paketi ayrıca büyük kan nakilleri için kriz protokolleri,
düzenli eğitimler ve tatbikatlar içerir.
06:44
and regular trainings and drills.
128
404554
1945
06:46
Now, California has been a leader in the use of these types of bundles,
129
406914
3743
Kaliforniya bu tür demetlerin kullanımında lider oldu.
06:50
and that's why California saw a 21 percent reduction
130
410681
3762
Bu nedenle Kaliforniya'da bu paketi ilk yıl uygulayan hastaneler arasında
06:54
in near death from hemorrhage
131
414467
1658
06:56
among hospitals that implemented this bundle in the first year.
132
416149
3421
kanama nedeniyle ölüme yaklaşma oranlarında yüzde 21'lik bir azalma gördü.
07:00
Yet the use of these bundles across the country is spotty or missing.
133
420276
4407
Yine de bu paketlerin ülke genelinde kullanımı pürüzlü veya eksik.
07:04
Just like the fact that the use of evidence-based practices
134
424707
2905
Tıpkı kanıta dayalı uygulamaların kullanılması
07:07
and the emphasis on safety
135
427636
1846
ve güvenliğe yapılan vurgunun
07:09
differs from one hospital to the next,
136
429506
2660
bir hastaneden diğerine farklılık göstermesi gibi
bakım kalitesi de farklılık göstermekte.
07:12
quality of care differs.
137
432190
1710
07:14
And quality of care differs greatly for women of color in the United States.
138
434359
4262
ABD'deki beyaz olmayan kadınlar için
bakım kalitesi oldukça farklılık göstermekte.
07:19
Black women who deliver in this country
139
439121
2107
Bu ülkede doğum yapan siyahi kadınların
07:21
are three to four times more likely to suffer a pregnancy-related death
140
441252
4326
beyaz kadınlara göre hamileliğe bağlı ölüme maruz kalma olasılığı
üç ila dört kat daha fazla.
07:25
than are white women.
141
445602
1376
07:27
This statistic is true for all black women who deliver in this country,
142
447649
4054
Bu istatistik, ABD'de ya da başka bir ülkede doğmuş olsun
07:31
whether they were born in the United States
143
451727
2129
bu ülkede doğum yapan tüm siyahi kadınlar için geçerli.
07:33
or born in another country.
144
453880
1356
07:35
Many want to think that income differences drive these disparities,
145
455823
3689
Birçok insan buna neden olanın gelir farklılıkları olduğunu düşünmek istiyor
07:39
but it goes beyond class.
146
459536
1888
ancak bu, bunun çok daha ötesinde.
07:41
A black woman with a college education
147
461833
2636
Üniversite eğitimi almış siyahi bir kadının ölme olasılığı,
07:44
is nearly twice as likely to die as compared to a white woman
148
464493
3747
lise eğitiminden daha az eğitim almış
beyaz bir kadına kıyasla neredeyse iki kat daha fazla.
07:48
with less than a high school education.
149
468264
2532
07:50
And she is two to three times more likely to suffer a severe pregnancy complication
150
470820
5534
Doğum sırasında ciddi bir gebelik komplikasyonu yaşama olasılığı
iki ile üç kat daha fazla.
07:56
with her delivery.
151
476378
1301
07:58
Now, I was always taught to think that education was our salvation,
152
478407
4221
Bana her zaman eğitimin kurtuluşumuz olduğunu düşünmem öğretildi
08:02
but in this case, it's simply not true.
153
482652
2585
ama bu durumda, bu kesinlikle yanlış.
08:06
This black-white disparity
154
486271
2110
Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'ne göre
08:08
is the largest disparity
155
488405
1732
bu siyah-beyaz eşitsizlik, tüm nüfus arasında
08:10
among all population perinatal health measures,
156
490161
2432
perinatal sağlık önlemleri arasındaki en büyük eşitsizlik.
08:12
according to the CDC.
157
492617
1516
08:14
And these disparities are even more pronounced
158
494990
2220
Bu eşitsizlikler bazı şehirlerimizde daha da belirgin.
08:17
in some of our cities.
159
497234
1518
08:18
For example, in New York City,
160
498776
2154
Örneğin, New York'ta siyah bir kadının
08:20
a black woman is eight to 12 times more likely to die
161
500954
3403
hamilelikle ilgili bir nedenden ölme olasılığı
08:24
from a pregnancy-related cause than is a white woman.
162
504381
3425
beyaz bir kadına göre 8 ile 12 kat daha fazla.
08:28
Now, I think many of you are probably familiar with
163
508822
2417
Muhtemelen çoğunuz doğumdan sonra ölen HKKM epidemiyoloğu Dr. Shalon Irving'in
08:31
the heart-wrenching story of Dr. Shalon Irving,
164
511263
2597
08:33
a CDC epidemiologist who died following childbirth.
165
513884
3985
yürek burkan hikayesine aşinasınızdır.
08:37
Her story was reported in ProPublica and NPR
166
517893
3584
Hikayesi neredeyse bir yıl önce ProPublica ve NPR'de yayınlandı.
08:41
a little less than a year ago.
167
521501
1909
08:43
Recently, I was at a conference
168
523434
1672
Geçenlerde bir konferanstaydım
ve annesinin konuşmasını dinleme ayrıcalığına sahip oldum.
08:45
and I had the privilege of hearing her mother speak.
169
525130
2643
08:47
She brought the entire audience to tears.
170
527797
2540
Tüm seyirciyi gözyaşlarına boğdu.
08:50
Shalon was a brilliant epidemiologist,
171
530909
2256
Shalon, kendisini sağlıktaki ırksal ve etnik eşitsizlikleri
08:53
committed to studying racial and ethnic disparities in health.
172
533189
3261
incelemeye adamış parlak bir epidemiyologdu.
08:56
She was 36 years old, this was her first baby,
173
536474
3150
36 yaşındaydı, bu onun ilk bebeğiydi
08:59
and she was African-American.
174
539648
1837
ve Afro-Amerikandı.
09:02
Now, Shalon did have a complicated pregnancy,
175
542070
3027
Shalon çetrefilli bir hamilelik geçirdi.
09:05
but she delivered a healthy baby girl and was discharged from the hospital.
176
545121
3979
Ancak sağlıklı bir kız çocuğu doğurdu ve hastaneden taburcu edildi.
09:09
Three weeks later, she died from complications of high blood pressure.
177
549710
4381
Üç hafta sonra yüksek tansiyon komplikasyonlarından öldü.
09:14
Shalon was seen four or five times by healthcare professionals
178
554864
4280
Shalon, bu üç haftada sağlık uzmanları tarafından
dört veya beş kez görüldü.
09:19
in those three weeks.
179
559168
1548
09:20
She was not listened to,
180
560740
1649
Onu dinlemediler.
09:22
and the severity of her condition was not recognized.
181
562413
3258
Durumunun ciddiyeti anlaşılmadı.
09:27
Now, Shalon's story is just one of many stories
182
567169
3000
Şimdiyse Shalon'un hikayesi,
ABD'deki sağlık ve sağlık hizmetlerinde
09:30
about racial and ethnic disparities in health and health care
183
570193
3414
ırksal ve etnik eşitsizliklerle ilgili birçok hikayeden sadece biri.
09:33
in the United States,
184
573631
1690
09:35
and there's a growing recognition that the social determinants of health,
185
575345
4368
Irkçılık, yoksulluk, eğitim, ayrılmış barınma gibi
09:39
such as racism, poverty, education, segregated housing,
186
579737
4303
sağlığın sosyal belirleyicilerinin
bu eşitsizliklere katkıda bulunduğuna dair artan bir kabul var.
09:44
contribute to these disparities.
187
584064
1899
09:46
But Shalon's story highlights an additional underlying cause:
188
586419
4085
Ancak Shalon'un hikayesi, altta yatan ek bir nedeni vurguluyor:
09:50
quality of care.
189
590528
1475
bakım kalitesi.
09:52
Lack of standards in postpartum care.
190
592027
3016
Doğum sonrası bakımda standartların eksikliği.
09:55
Shalon was seen multiple times by clinicians in those three weeks,
191
595067
3288
Shalon, bu üç hafta içinde klinisyenler tarafından birçok kez görüldü.
09:58
and she still died.
192
598379
1897
Yine de öldü.
10:00
Quality of care in the setting of childbirth
193
600300
2701
ABD'deki anne ölümleri
10:03
is an underlying cause of racial and ethnic disparities
194
603025
3243
ve şiddetli anne hastalığındaki ırksal ve etnik eşitsizliklerin altında
10:06
in maternal mortality and severe maternal morbidity
195
606292
2818
doğum sırasındaki bakımın kalitesi yatıyor.
10:09
in the United States,
196
609134
1172
10:10
and it's something we can address now.
197
610330
2278
Şu anda ele alabileceğimiz bir konu.
10:14
Research by our team and others
198
614073
2147
Ekibimiz ve diğerleri tarafından yapılan araştırmalar,
10:16
has documented that, for a variety of reasons,
199
616244
2534
çeşitli nedenlerle siyahi kadınların
10:18
black women tend to deliver in a specific set of hospitals,
200
618802
3472
belirli hastanelerde doğum yapma eğiliminde olduğunu
ve bu hastanelerin hasta risk faktörlerinden bağımsız olarak
10:22
and those hospitals often have worse outcomes for both black and white women,
201
622298
4156
hem siyahi hem de beyaz kadınlar için
10:26
regardless of patient risk factors.
202
626478
2454
genellikle daha kötü sonuçlara sahip olduğunu belgelemiştir.
10:29
This is true overall in the United States,
203
629379
2556
Bu, tüm siyahi kadınların yaklaşık dörtte üçünün
10:31
where about three quarters of all black women
204
631959
2245
belirli bir hastanelerde doğum yaparken
10:34
deliver in a specific set of hospitals,
205
634228
2290
beyaz kadınların beşte birinden daha azının
10:36
while less than one-fifth of white women deliver in those same hospitals.
206
636542
3778
aynı hastanelerde doğum yaptığı ABD genelinde geçerlidir.
10:40
In New York City, a woman's risk of having a life-threatening complication
207
640850
4058
New York'ta bir kadının doğum sırasında
yaşamı tehdit eden bir komplikasyona sahip olma riski,
10:44
during delivery
208
644932
1159
10:46
can be six times higher in one hospital than another.
209
646115
3710
bir hastanede diğerine göre altı kat daha yüksek olabilir.
10:49
Not surprisingly, black women are more likely to deliver
210
649849
4070
Siyah kadınların daha kötü sonuçlarla hastanelerde doğum yapma olasılığının
10:53
in hospitals with worse outcomes.
211
653943
1604
daha yüksek olması şaşırtıcı değil.
10:55
In fact, differences in delivery hospital
212
655571
2073
Aslında, doğum hastanesindeki farklılıklar
10:57
explain nearly one-half of the black-white disparity.
213
657668
2933
siyah-beyaz eşitsizliğinin neredeyse yarısını açıklıyor.
11:01
While we must address social determinants of health
214
661757
2648
Bu ülkede gerçekten eşit sağlık hizmetine sahip olacaksak
11:04
if we're ever going to truly have equitable health care in this country,
215
664429
3913
sağlığın sosyal belirleyicilerini ele almamız gerekse de
11:08
many of these are deep-seated and they will take some time to resolve.
216
668366
3739
bunların çoğu köklü ve çözülmesi biraz zaman alacak.
11:12
In the meantime, we can tackle quality of care.
217
672129
2873
Bu arada, kaliteli bakımın üstesinden gelebiliriz.
11:15
Providing high-quality care across the care continuum
218
675373
4011
Bakım süreci boyunca yüksek kaliteli bakım sağlamak,
11:19
means providing access to safe and reliable contraception
219
679408
3521
kadınların üreme yaşamları boyunca güvenli
11:22
throughout women's reproductive lives.
220
682953
2438
ve güvenilir doğum kontrol yöntemlerine erişim sağlamak anlamına gelir.
11:25
Before pregnancy, it means providing preconception care,
221
685801
4728
Hamilelikten önce bu, gebelik öncesi bakım sağlamak anlamına gelir
11:30
so we can manage chronic illness and optimize health.
222
690553
3156
böylece kronik hastalıkları yönetebilir ve sağlığı optimize edebiliriz.
11:34
During pregnancy, it includes high-quality prenatal and delivery care
223
694081
4158
Hamilelik sırasında, sağlıklı anneler ve bebekler üretebilmemiz için
11:38
so we can produce healthy moms and babies.
224
698263
2836
yüksek kaliteli doğum öncesi ve doğum bakımını içerir.
11:41
And finally, after pregnancy, it includes postpartum and inter-pregnancy care
225
701123
5326
Son olarak hamilelik sonrası,
doğum sonrası ve hamilelik arası bakımı içerir
11:46
so we can set moms up to have a healthy next baby
226
706473
3337
böylece anneleri sağlıklı bir bebek
11:49
and a healthy life.
227
709834
1490
ve sağlıklı bir yaşam için hazırlayabiliriz.
11:51
And it can literally spell the difference between life and death,
228
711348
3120
Doğum öncesi bir ziyaret sırasında yüksek kan basıncına sahip olduktan sonra
11:54
as it did in the case of Maria,
229
714492
1963
hastaneye başvuran Maria'nın durumunda olduğu gibi,
11:56
who checked into the hospital after having an elevated blood pressure
230
716479
3309
kelimenin tam anlamıyla yaşam ve ölüm arasındaki farkı heceleyebilir.
11:59
during a prenatal visit.
231
719812
1817
12:01
Maria was 40, and this was her second pregnancy.
232
721653
2814
Maria 40 yaşındaydı ve bu onun ikinci hamileliğiydi.
12:05
During Maria's first pregnancy that had happened two years earlier,
233
725044
3576
Maria'nın iki yıl önceki ilk hamileliği sırasında,
12:08
she also didn't feel so well in the last few weeks of her pregnancy,
234
728644
3387
hamileliğinin son birkaç haftasında da kendini pek iyi hissetmiyordu
12:12
and she had a few elevated blood pressures,
235
732055
2371
ve birkaç yüksek tansiyonu vardı
12:14
but nobody seemed to pay attention.
236
734450
2323
ama kimse dikkat etmemiş gibiydi.
12:16
They just said, "Maria, don't worry, you'll be fine.
237
736797
2467
Sadece "Maria, endişelenme, iyi olacaksın.
12:19
This is your first pregnancy. You're a little nervous."
238
739288
2695
Bu senin ilk hamileliğin. Biraz gerginsin" dediler.
12:22
But it did not end well for Maria last time.
239
742007
2436
Ama geçen sefer Maria için iyi bitmedi.
12:24
She seized during labor.
240
744467
1916
Doğum sırasında takıldı.
12:26
Well, this time her team really listened.
241
746910
2434
Bu sefer ekibi gerçekten dinledi.
12:29
They asked smart and probing questions.
242
749368
2417
Akıllı ve araştırıcı sorular sordular.
12:31
Her doctor counseled her about the signs and symptoms of preeclampsia
243
751809
3904
Doktoru ona gebelik zehirlenmesinin
belirti ve semptomları hakkında danışmanlık yaptı
12:35
and explained that if she was not feeling well,
244
755737
2236
ve kendini iyi hissetmiyorsa içeri girip görülmesi gerektiğini söyledi.
12:37
she needed to come in and be seen.
245
757997
1724
12:40
And this time Maria came in,
246
760065
1990
Bu sefer Maria içeri girdi.
12:42
and her doctor immediately sent her to the hospital.
247
762079
2616
Doktoru onu hemen hastaneye gönderdi.
12:45
At the hospital, her doctor ordered urgent lab tests.
248
765418
3937
Hastanede, doktoru acil laboratuvar testleri istedi.
12:49
They hooked her up to multiple different monitors
249
769379
2437
Onu birçok farklı monitöre bağladılar.
12:51
and paid special attention to her blood pressure,
250
771840
2294
Kan basıncına, fetal kalp atış hızının izlenmesine özel önem verdiler.
12:54
the fetal heart rate tracing
251
774158
1642
12:55
and gave her IV medication to prevent a seizure.
252
775824
3190
Nöbeti önlemek için IV ilaç verdiler.
12:59
And when Maria's blood pressure got so high it put her at risk for a stroke,
253
779038
3982
Maria'nın tansiyonu o kadar yükseldi ki felç geçirme riskine girdi,
13:03
her doctors and nurses jumped into action.
254
783044
2557
doktorları ve hemşireleri harekete geçti.
13:05
They repeated her blood pressure in 15 minutes
255
785625
2170
15 dakika içinde kan basıncını tekrarladılar
13:07
and declared a hypertensive emergency.
256
787819
2160
ve hipertansif acil durum ilan ettiler.
13:10
They gave her the right IV medication according to the latest correct protocol.
257
790003
4195
En son doğru protokole göre ona doğru IV ilacını verdiler.
13:14
They worked smoothly together as a coordinated team
258
794222
2958
Koordineli bir ekip olarak sorunsuz bir şekilde çalıştılar.
13:17
and successfully lowered her blood pressure.
259
797204
2481
Kan basıncını başarıyla düşürdüler.
13:21
As a result, what could have been a tragedy became a success story.
260
801246
3730
Sonuç olarak, trajedi olabilecek şey bir başarı hikayesine dönüştü.
13:25
Maria's dangerous symptoms were controlled,
261
805000
2238
Maria'nın tehlikeli semptomları kontrol altına alındı.
13:27
and she delivered a healthy baby girl.
262
807262
2585
Sağlıklı bir kız çocuğu doğurdu.
13:30
And before Maria was discharged from the hospital,
263
810489
2531
Maria hastaneden taburcu edilmeden önce,
13:33
her doctor counseled her again about the signs and symptoms of preeclampsia,
264
813044
3897
doktoru ona gebelik zehirlenmesinin belirti ve semptomlarını,
13:36
the importance of having her blood pressure checked,
265
816965
2664
özellikle doğum sonrası ilk haftada
13:39
especially in this first week postpartum
266
819653
2195
kan basıncını kontrol ettirmenin önemini tekrar öğütledi.
13:41
and gave her education about postpartum health and what to expect.
267
821872
4317
Doğum sonrası sağlığı ve neler olacağı konusunda eğitim verdi.
13:46
And in the weeks and months that followed,
268
826213
2077
Takip eden haftalarda ve aylarda, doğal olarak,
13:48
naturally, Maria had follow-up visits with her pediatrician
269
828314
2788
Maria bebeğinin sağlığını kontrol etmek için
13:51
to check in on her baby's health.
270
831126
2229
çocuk doktoruyla takip ziyaretleri yaptı.
13:53
But just as important,
271
833379
1310
Ama en önemlisi,
13:54
she had follow-up visits with her ob-gyn
272
834713
2672
kadın doğumuyla sağlığını, kan basıncını
13:57
to check in on her health, her blood pressure,
273
837409
2421
ve yeni bir anne olarak endişelerini kontrol etmek için
13:59
and her cares and concerns as a new mother.
274
839854
3004
takip ziyaretleri vardı.
14:02
This is what high-quality care across the care continuum looks like,
275
842882
3839
Bakım süreci boyunca yüksek kaliteli bakım bu şekilde görünür
14:06
and this is how it can look.
276
846745
1902
ve böyle görünebilir.
14:08
If every pregnant woman in every community
277
848671
2578
Her toplumdaki her hamile kadın
14:11
received this kind of high-quality care
278
851273
3176
bu tür yüksek kaliteli bakım hizmeti alırsa
14:14
and delivered at facilities that utilized standard care practices,
279
854473
3626
ve standart bakım uygulamalarının kullanıldığı tesislerde teslim edilirse
14:18
our maternal mortality and severe maternal morbidity rates would plummet.
280
858123
4202
anne ölümlerimiz ve şiddetli anne hastalık oranlarımız düşecektir.
14:22
Our international ranking would no longer be an embarrassment.
281
862349
3564
Uluslararası sıralamamız artık utanç verici olmayacak.
14:25
But the truth is, we've had decades of unacceptably high rates
282
865937
4819
Ancak gerçek şu ki
onlarca yıldır kabul edilemeyecek kadar yüksek anne ölüm oranları
14:30
of maternal death and life-threatening complications during delivery
283
870780
4746
ve doğum sırasında yaşamı tehdit eden komplikasyonlar
14:35
and decades of devastating consequences for moms, babies and families,
284
875550
5118
ve anneler, bebekler ve aileler için
onlarca yıldır yıkıcı sonuçlar yaşadık ve eyleme geçmedik.
14:40
and we have not been moved to action.
285
880692
2142
14:43
The recent media attention on our poor performance on maternal mortality
286
883336
3838
Medyanın anne ölümleri konusundaki zayıf performansımıza gösterdiği son ilgi,
14:47
has helped the public to understand:
287
887198
2334
halkın şunları anlamasına yardımcı oldu:
14:49
high-quality maternal health care is within reach.
288
889556
3001
Yüksek kaliteli anne sağlığı hizmetleri ulaşılabilir durumda.
14:52
The question is:
289
892581
1205
Soru şu:
14:53
Are we as a society ready to value pregnant women from every community?
290
893810
5208
Toplum olarak her toplumdan hamile kadınlara değer vermeye hazır mıyız?
14:59
For my part, I'm doing everything I can to ensure that when we do,
291
899042
4671
Kendi adıma, ilerlemeye hazır araçlara
15:03
we have the tools and evidence base ready
292
903737
3092
ve kanıt tabanına sahip olduğumuzdan emin olmak için
15:06
to move forward.
293
906853
1363
elimden gelen her şeyi yapıyorum.
Teşekkür ederim.
15:09
Thank you.
294
909001
1182
15:10
(Applause)
295
910207
4999
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7