How to find a wonderful idea | OK Go

736,196 views ・ 2017-06-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gunperi Sisman Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:21
(Dominoes fall)
0
21380
2680
(Domino taşları düşer)
00:27
(Toy car)
1
27540
1416
(Oyuncak araba)
00:28
(Ball rolls)
2
28980
2320
(Top yuvarlanır)
00:33
(Music: "This Too Shall Pass")
3
33980
3560
(Müzik: ''This Too Shall Pass'')
00:39
(Singing)
4
39980
2256
(Şarkı başlar)
00:51
You know you can't keep letting it get you down,
5
51380
3176
Biliyorsun, bunun seni üzmesine izin vermemelisin
00:54
and you can't keep dragging that dead weight around.
6
54580
4040
ve bu ağırlığı yanında taşımaya devam etmemelisin.
01:03
If there ain't all that much to lug around
7
63580
2976
Eğer sürükleyecek çok fazla şeyin yoksa
01:06
better run like hell when you hit the ground
8
66580
3600
dibe vurduğunda olabildiğince hızla koşmalısın
01:14
When the morning comes
9
74460
2280
Sabah olduğunda
01:20
When the morning comes
10
80420
2440
Sabah olduğunda
01:26
You can't stop these kids from dancing,
11
86700
2656
Bu çocukları dans etmekten alıkoyamazsın
01:29
but why would you want to,
12
89380
1416
ama bunu neden isteyesin ki,
01:30
especially when you're already getting yours?
13
90820
3776
özellikle de sen kendin de dans ediyorken.
01:34
(Xylophone)
14
94620
3936
(Ksilofon)
01:38
(Singing) 'Cause if your mind don't move and your knees don't bend,
15
98580
3376
(Şarkı) 'Eğer aklın hareket etmiyor ve dizlerin de bükülmüyorsa
01:41
well don't go blaming the kids again.
16
101980
2600
o zaman çocukları yeniden suçlayamazsın.
01:45
(Xylophone)
17
105300
4376
(Ksilofon)
01:49
(Singing) When the morning comes
18
109700
2200
(Şarkı) Sabah olduğunda
01:55
When the morning comes
19
115660
2320
Sabah olduğunda
02:01
When the morning comes
20
121620
2280
Sabah olduğunda
02:07
When the morning comes
21
127660
2240
Sabah olduğunda
02:10
When the morning comes
22
130660
2160
Sabah olduğunda
02:13
When the morning comes
23
133620
2280
Sabah olduğunda
02:18
(Xylophone)
24
138500
2480
(Ksilofon)
02:24
(Singing) Let it go,
25
144220
4536
(Şarkı) Aldırma,
02:28
this too shall pass
26
148780
6560
bu da geçecek
02:36
Let it go,
27
156220
4496
Aldırma,
02:40
this too shall pass
28
160740
6816
bu da geçecek
02:47
You know you can't keep letting it get you down,
29
167580
3576
Biliyorsun, bunun seni üzmesine izin vermemelisin,
02:51
you can't keep letting it get you down --
30
171180
2816
seni üzmesine izin vermemelisin --
02:54
this too shall pass
31
174020
4760
bu da geçecek
02:59
If there ain't all that much to lug around,
32
179860
3136
Eğer sürükleyecek o kadar şeyin yoksa,
03:03
you can't keep letting it get you down --
33
183020
3216
seni üzmesine izin vermemelisin --
03:06
this too shall pass
34
186260
4456
bu da geçecek
03:10
When the morning comes --
35
190740
1816
Sabah olduğunda --
03:12
you can't keep letting it get you down,
36
192580
2256
seni üzmesine izin vermemelisin,
03:14
no you can't keep letting it
37
194860
1856
hayır, izin vermemelisin
03:16
When the morning comes --
38
196740
1736
Sabah olduğunda --
03:18
you can't keep letting it get you down,
39
198500
2376
seni üzmesine izin vermemelisin,
03:20
no you can't keep letting it
40
200900
1856
hayır, izin vermemelisin
03:22
When the morning comes --
41
202780
1816
Sabah olduğunda --
03:24
you can't keep letting it get you down,
42
204620
2256
Seni üzmesine izin vermemelisin,
03:26
no you can't keep letting it
43
206900
1896
hayır, izin vermemelisin
03:28
When the morning comes --
44
208820
1856
Sabah olduğunda --
03:30
you can't keep letting it get you down,
45
210700
2216
seni üzmesine izin vermemelisin,
03:32
no you can't keep letting it
46
212940
1856
hayır, izin vermemelisin
03:34
When the morning comes
47
214820
2440
Sabah olduğunda
03:42
(Paint guns fire)
48
222420
1456
(Boya silahları patlar)
03:43
(Applause)
49
223900
3920
(Alkışlar)
03:52
Damian Kulash: Thank you, thanks very much.
50
232540
2056
Damian Kulash: Çok teşekkür ederim.
03:54
We are OK Go,
51
234620
1856
Biz OK Go'yuz
03:56
and we've been together as a band since 1998.
52
236500
3736
ve bizler grup olarak 1998'den bu yana birlikteyiz.
04:00
But in the last decade,
53
240260
1256
Ama son on yıldır bizler şarkılarımız kadar,
04:01
we've become known as much for the elaborate music videos,
54
241540
3016
az önce izlediğiniz klip gibi
04:04
like the one we just saw,
55
244580
1256
özenle hazırladığımız
04:05
as for the songs they accompany.
56
245860
2616
kliplerimizle de tanınmaya başladık.
04:08
So we will play along with another one of those in a few minutes,
57
248500
3096
Birazdan bir şarkı daha söyleyip yine bir klip oynatacağız
04:11
but in the meantime,
58
251620
1216
ama bu arada,
04:12
we want to address this question that we get asked all the time
59
252860
3336
bize her zaman sorulan ama hiçbir zaman doğru dürüst
04:16
but we've really never come up with an adequate answer for it,
60
256220
2976
bir yanıt veremediğimiz bir soruyu cevaplamak istiyoruz.
04:19
and that is, how do we think of those ideas?
61
259220
2520
Soru şu: Bu fikirler nerden geliyor?
04:23
The videos are not all Rube Goldberg machines, by the way.
62
263220
2736
Kliplerimiz her zaman Rube Goldberg makinelerinden oluşmuyor.
04:25
Last year we did a dance in zero gravity,
63
265980
2095
Geçen sene yerçekimi olmadan dans ettik
04:28
and once we set up an obstacle course
64
268099
3776
ve bir keresinde de çölde binlerce müzik enstrümanıyla
04:31
out of thousands of musical instruments in the desert,
65
271899
2737
kendi engel parkurumuzu kurduk,
04:34
and then played them by stunt driving a car through them.
66
274660
2696
ve aralarından bir dublör arabayla geçerek onları çaldık.
04:37
(Laughter)
67
277380
1016
(Gülüşmeler)
04:38
For one of the videos,
68
278420
1256
Kliplerimizden biri için
04:39
we choreographed hundreds of people with umbrellas
69
279700
2376
binlerce şemsiyeli insanı Tokyo dışında terkedilmiş
04:42
in an abandoned parking lot outside Tokyo,
70
282100
2376
bir park yerine dizip,
04:44
and then filmed them from a drone a half a mile in the air.
71
284500
3816
sonra onları 800 metre yükseklikteki bir drone ile filme aldık.
04:48
So it's all of these ideas that people are curious about,
72
288340
3616
İnsanların merak ettiği fikirlerimiz hepsi işte bunlar
04:51
and the reason we've had so much trouble describing how we think of these ideas
73
291980
4256
ve bu fikirleri nasıl bulduğumuzu anlatmakta zorlanmamızın sebebi
04:56
is that it doesn't really feel like we think of them at all.
74
296260
3400
aslında bu fikirleri hiç düşünmediğimizi hissetmemizdir.
05:00
It feels like we find them.
75
300220
1560
Bu fikirleri buluyormuşuz gibi hissediyoruz.
05:03
And by way of explanation --
76
303780
1896
Açıklamam gerekirse --
05:05
well, I have a compulsive habit.
77
305700
3176
aslında benim şöyle bir takıntım var.
05:08
I play parallax and perspective games with my eyes pretty much all the time,
78
308900
5056
Gözlerimle devamlı paralaks ve perspektif oyunları oynarım
05:13
and it's something I've been doing since I was a teenager.
79
313980
2736
ve bu benim gençlik yıllarımdan beri yaptığım bir şey.
05:16
And I think the big contributing factor may have been
80
316740
2736
Ve sanırım, en çok katkısı olan şey
05:19
that this is how I decorated my high school bedroom.
81
319500
2576
lisedeyken yatak odamı bu şekilde dekor etmiş olmam.
05:22
(Laughter)
82
322100
1616
(Gülüşmeler)
05:23
And being a teenager,
83
323740
1256
Ve bir genç olarak,
bu odadaki vaktimin çoğunu, tabii ki
05:25
what I did in there, of course, was just talk on the phone
84
325020
2736
05:27
for staggering amounts of time.
85
327780
3176
telefonda konuşarak geçiriyordum.
05:30
So I was in this visual maelstrom
86
330980
2376
Genellikle bu görsel girdabın içinde
05:33
just pretty much usually sitting in one place,
87
333380
2176
sabit bir yerde otururken
05:35
and I guess just the overload in general --
88
335580
2776
ve sanırım bundan fazla bir yüklenme yaşıyorken --
05:38
my brain kind of tried to make sense of it, and I would --
89
338380
3176
beynim tüm bunlardan bir anlam çıkartmaya çalışmaktaydı --
05:41
If I could move my head off to one side a little bit,
90
341580
2496
Eğer kafamı biraz bir yana kaydırsam,
05:44
the edge of the desk would line up just perfectly
91
344100
2336
masamın köşesi duvardaki o posterle
05:46
with that poster on the opposite wall;
92
346460
1816
tam aynı hizaya geliyordu.
05:48
or if I put my thumb out,
93
348300
1256
Ya da eğer başparmağımı kaldırıp
05:49
I could close first my left eye and then my right,
94
349580
2376
önce sol gözümü ve sonra sağ gözümü kapatsam
05:51
and my thumb would bounce back and forth
95
351980
1936
başparmağım Jimi Hendrix'in sol gözü ve sağ gözü
05:53
between Jimi Hendrix's left eye and his right.
96
353940
2176
arasında gidip gelebiliyordu.
05:56
(Laughter)
97
356140
1216
(Gülüşmeler)
05:57
It was not a conscious thing, of course,
98
357380
2336
Bu tabii ki bilinçli yaptığım bir şey değildi
05:59
this is just kind of the equivalent of doodling while you're talking,
99
359740
3256
bu konuşurken yapılan karalamalardan farklı değil
06:03
and it's still something I do all the time.
100
363020
2096
ama yine de her zaman yapıyor olduğum bir şey.
06:05
This is my wife, Kristin --
101
365140
1336
Bu benim eşim Kristin --
06:06
(Applause)
102
366500
1176
(Alkışlar)
06:07
Yeah!
103
367700
1456
Evet!
06:09
Woo!
104
369180
1200
Woo!
06:11
And it's not uncommon that we are out at dinner,
105
371220
3496
Yemeğe çıktığımızda
06:14
and in the middle of a great conversation she'll just stop mid-sentence,
106
374740
3416
çok iyi bir diyaloğun tam ortasında cümlenin yarısında duraksadığında
06:18
and when she stops is when I realize that I'm the one who's acting weird
107
378180
3416
aslında garip davrananın ben olduğumu anlarım.
06:21
because I'm like bobbing and weaving.
108
381620
1816
Çünkü ben, eğilip doğrulmaktayım.
06:23
And what I'm trying to do is get that ficus back there
109
383460
2576
Çünkü asıl yapmaya çalıştığım Arkadaki o kauçuk bitkisini
06:26
to stick out of her head like a ponytail.
110
386060
1976
onun başına bir at kuyruğu olarak oturtmak.
06:28
(Laughter)
111
388060
1600
(Gülüşmeler)
06:30
The point of telling you all this is that --
112
390420
2896
Tüm bunları size anlatmamın sebebi --
06:33
for me this is what it feels like to have an idea.
113
393340
2376
Bir fikir bulmanın bana bunu hissettiriyor oluşu.
06:35
It's like they're made of these disparate parts,
114
395740
3536
Sanki bu fikirler, farklı şekillerde ve farklı parçalardan
06:39
these disparate chunks sort of floating out there.
115
399300
2376
oluşuyor ve sanki bu parçalar öylesine dolanmaktalar.
06:41
And if you're receptive and you're observant,
116
401700
3056
Eğer dikkatli ve gözlemlerseniz
06:44
and crucially, if you're in exactly the right place,
117
404780
2576
ve en önemlisi eğer doğru yerde iseniz,
06:47
you can get them to just line up.
118
407380
2240
tüm bu fikirleri bir sıraya oturtabilirsiniz.
06:50
So if you get used to --
119
410260
1256
Yani eğer buna alışırsanız--
06:51
if it's your job to think of ideas this way,
120
411540
2536
Eğer işiniz fikirleri bu şekilde düşünmek ise
06:54
they'll start beckoning to you
121
414100
2256
artık seni çağırmaya başlarlar.
06:56
the way that Jimi's eyes beckoned from that poster,
122
416380
2416
Jimi'nin gözlerinin sizi çağırması,
06:58
or the ficus beckons from behind Kristin's head.
123
418820
2616
veya o kauçukun Kristin'in başında at kuyruğu olması gibi.
07:01
Writing music feels like that process just over and over again,
124
421460
2976
Müzik yazmak, bu süreçleri tekrar tekrar yaşamak gibi birşey
07:04
like you've got a bunch of sounds or a groove or a chord progression
125
424460
4376
yani sanki birçok sesler, melodiler veya bir akor gidişleri varken
07:08
and you're just looking for that thing on the other side,
126
428860
2696
geriye kalan boş yer için bir parça arıyorsunuz,
07:11
that little chunk over there, that puzzle piece that clicks right in.
127
431580
3576
o küçük parçaya, o boşluğa tam uyacak bir parça.
07:15
And when it does click,
128
435180
1336
Ve uyuştuğunda,
07:16
it doesn't feel like you thought up that puzzle piece,
129
436540
2656
O puzzle parçasını sanki düşünerek yaratmışsınız gibi gelmeyecek.
07:19
it feels like you found it --
130
439220
1656
Daha çok onu bulmuş gibi -- sanki bir seri ilişkili şey
07:20
like it was a set of relationships that you unlocked.
131
440900
3360
arasından ortaya çıkarmışsınız gibi olacak.
07:25
But with the videos in particular,
132
445580
2616
Ama özellikle bu klipler için,
07:28
we're usually looking for this specific feeling
133
448220
2216
bizler hep bu hissi arıyoruz:
07:30
which is wonder.
134
450460
1256
şaşkınlık.
07:31
And there's always a component of surprise to wonder,
135
451740
2896
Şaşkınlık içinde her zaman bir
07:34
so we're not just looking for good ideas,
136
454660
2336
sürpriz elementi vardır.
Dolayısıyla sadece iyi fikirlere değil,
07:37
we're looking for good ideas that surprise us in some way.
137
457020
2720
bizlere sürpriz olacak bir fikir de aramaktayız.
07:40
And this causes something of a problem,
138
460260
2216
Ve bu da biraz sorun yaratabilir
07:42
because ...
139
462500
1200
çünkü...
07:45
the process that we all use to make stuff,
140
465060
2416
fikirleri ortaya çıkartma sürecimiz
07:47
it actually has a very strong bias against surprising ideas.
141
467500
3536
aslında sürpriz yaratacak fikirleri üretebilme aleyhine olan bir süreç.
07:51
The process I'm talking about is the one you all know --
142
471060
2656
Bahsettiğim bu süreç aslında hepinizin bildiği --
07:53
we all do it all the time.
143
473740
1256
her zaman yaptığımız bişey.
07:55
You think of an idea.
144
475020
1416
Bir fikir düşünürsün.
07:56
You just sit and think of your brilliant idea
145
476460
2136
Sadece oturup bu harika fikri düşünürsünüz
07:58
and then you come up with a plan
146
478620
1576
ve sonra bu fikri nasıl gerçekleştireceğinizle
08:00
for how you're going to make that idea happen.
147
480220
2176
ilgili bir planla çıkagelirsiniz.
08:02
And then with that plan in mind,
148
482420
1576
Ve sonra bu plan aklınızdayken
08:04
you go back and double-check your original idea
149
484020
2216
orijinal fikrinizi ikinci kez kontrol edersiniz
08:06
and maybe revise it,
150
486260
1256
ve belki revize edersiniz
08:07
and then bouncing back and forth between the idea and the plan,
151
487540
2976
sonra devamlı fikrinizle planınız arasında gidip gelirsiniz,
08:10
the plan and the idea,
152
490540
1216
plan ve fikir,
08:11
eventually you come up with a truly great plan.
153
491780
2216
sonunda gerçekten iyi bir plan ortaya çıkarırsınız
08:14
And then once you have that, and only then,
154
494020
2056
Ve buna sahip olduğunuzda, ve ancak o zaman
08:16
do you go out and you execute.
155
496100
2136
gidip bu fikri gerçekleştirmeye çalışırsınız
08:18
And this is like --
156
498260
1656
Ve bu da ---
08:19
this is sort of a flawless system
157
499940
2296
aslında kaynaklarınızı iyi kullanabilmek için
08:22
in terms of maximizing your resources,
158
502260
1976
kusursuz bir sistemdir
08:24
because this -- super cheap.
159
504260
1880
çünkü bu --çok ucuzdur.
08:27
Thinking usually costs very little,
160
507420
1696
Düşünmek genellikle çok az maliyetlidir.
08:29
but this is really expensive most of the time,
161
509140
2176
ama bu genellikle çok pahalıdır,
08:31
so by the time you get there,
162
511340
1416
bu yüzden buraya ulaştığınızda
08:32
you want to make sure you're super prepared
163
512780
2056
iyi hazırlandığınızdan emin olmak istersiniz
08:34
and you can squeeze every last drop out of what you've got.
164
514860
2816
ve son damlasına kadar kullanmak istersiniz.
08:37
But there are problems with this,
165
517700
1616
Ama bununla ilgili sorunlar var,
08:39
and math will help us reveal the biggest one.
166
519340
2560
ve matematik bize en büyüğünü gösterecek.
08:42
Go back to that video that we just showed you.
167
522700
2536
Size gösterdiğimiz klibe dönecek olursak
08:45
That Rube Goldberg machine,
168
525260
1736
o Rube Goldberg makinesi,
08:47
it had about 130 interactions in it.
169
527020
2296
yaklaşık olarak 130 etkileşimden oluşuyordu.
08:49
That was 130 things
170
529340
1680
Yani yaklaşık 130 şey
08:52
that we had to have go according to our plan.
171
532020
2815
planladığımız gibi gitmeliydi.
08:54
So let's assume that we want to make a new video now,
172
534859
3857
O zaman bu klipi şimdi yapmayı planladığımızı düşünelim,
08:58
similarly complex -- 130 moving parts.
173
538740
3040
eşit karmaşıklıkta - 130 hareketli parçayla.
09:02
If we're really good planners in that system,
174
542620
2536
Eğer bu sistemi iyi planlarsak,
09:05
it seems like maybe we could be good enough
175
545180
3256
sanırım muhtemelen yeterince iyi yaparsak
09:08
to get every part of that system to be 90 percent reliable.
176
548460
4200
sistemdeki her parçanın kabaca yüzde 90ına itimat edebiliriz.
09:13
90 percent sounds good, right?
177
553140
1456
Yüzde 90, hiç fena değil, değil mi?
09:14
Well, it's not.
178
554620
1256
Aslında, değil.
09:15
It's terrible actually. The numbers say so.
179
555900
2296
Aslında bu çok kötü. Çünkü rakamlar bunu gösteriyor.
09:18
The chance of getting all 130 things to not fail at the same time
180
558220
4736
130 şeyin aynı anda çalışabilmesi olasılığı
09:22
is .9 for 90 percent to the 130th power.
181
562980
3256
0.9 yani yüzde 90ın 130uncu kuvvetinde (.90 üzeri 130)
09:26
So calculate that out and you get ...
182
566260
1896
O zaman hesaplarsanız,
09:28
(Ding)
183
568180
1536
(Zil)
09:29
.000001,
184
569740
5576
.000001
09:35
which is one ten-thousandth of one percent,
185
575340
2456
Yüzde birin on binde biri
09:37
so your chance for success is literally one in a million.
186
577820
3776
Yani sizin başarma ihtimaliniz milyonda biri vuruyor.
09:41
(Whistle)
187
581620
1616
(Islık)
09:43
(Laughter)
188
583260
1696
(Gülüşmeler)
09:44
I mean that's not a gamble I want to take,
189
584980
2456
Bu benim girmek istediğim bir iddia değil,
09:47
so let's ratchet up that reliability to 99 percent.
190
587460
3976
bu yüzden bu olasılığı yüzde 99'a çekelim.
09:51
.99 to the 130th power is ...
191
591460
2856
.99 üzeri 130...
09:54
(Ding)
192
594340
1136
(Zil sesi)
09:55
.27 -- 27 percent.
193
595500
1936
.27 - yüzde 27.
09:57
Significantly less daunting --
194
597460
1576
Bu çok daha az ürkütücü --
09:59
like this might even be usable.
195
599060
1496
kullanışlı bile olabilir.
10:00
But really think about that.
196
600580
1376
Ama bunun hakkında bir düşünün.
10:01
How many parts of your lives are 99 percent reliable?
197
601980
4336
Hayatımızın hangi parçası yüzde 99 mutemet?
10:06
And could you really get 130 of them all in one place at once?
198
606340
4120
Ve gerçekten 130 parçayı aynı anda çalıştırabilir misiniz?
10:11
And if you really could,
199
611020
1440
Ve eğer yapabiliyorsanız,
10:13
doesn't it seem like you deserve to succeed?
200
613340
2456
sanki başarmayı hak ediyor gibi sayılmaz mısınız?
10:15
Like that is --
201
615820
1496
Yani bu--
10:17
that thing is going to work, right?
202
617340
1696
bu şey çalışacak değil mi?
10:19
But no, it actually fails three times more often than it succeeds.
203
619060
3416
Aslında, hayır, çalışabildiğinden üç kez daha fazla hata verecek.
10:22
So the upshot of all this
204
622500
1696
Yani bunun iyi tarafı
10:24
is that if your project is pretty complex --
205
624220
3216
eğer projeniz çok karmaşık ise
10:27
like, you know, every ambitious project is --
206
627460
3096
yani gerçekten çok iddialı bir projenin olduğu gibi --
10:30
if you've got a lot of moving parts,
207
630580
1736
Birçok hareketli parçanız varsa
10:32
you're basically constrained to just reshuffling ideas
208
632340
3616
güvenilirliği yüzde 100 olan fikirleri karıştırmakla
10:35
that have already demonstrably proven that they're 100 percent reliable.
209
635980
4200
kısıtlısınız.
10:40
So now go back to me sitting with my thumb in the air
210
640860
2496
Şimdi, oturup başparmağımı havada tuttuğum zamana
10:43
trying to line up something surprising.
211
643380
2056
sürpriz bişeyler çıkarmaya çalıştığım zamana dönelim.
10:45
If the only things I'm allowed to consider in the first place
212
645460
3096
Eğer sadece defalarca kez, denenmiş ve başarılı olmuş
10:48
are ideas that have already been done over and over and over again,
213
648580
4096
şeyleri tasarlamama izin varsa,
10:52
I am screwed.
214
652700
1520
o zaman yandım demektir.
10:55
However, there are ways around this,
215
655820
1736
Ama bununla başa çıkabilmenin
10:57
because we all know that there are tons of untried ideas still out there,
216
657580
4416
yolları var çünkü hepimiz hâlâ denenmemiş tonlarca fikirler olduğunu
11:02
and plenty of them will turn out to be every bit as reliable as we need,
217
662020
3656
ve birçoğu ihtiyacımız olduğu kadar da güvenilir olabilecektir,
11:05
it's just that we don't yet know they are reliable
218
665700
2376
ama planlama safhasında henüz bunların
11:08
when we are at this planning phase.
219
668100
1936
güvenilir olabileceklerini bilmiyoruz.
11:10
So what we do is we try to identify some place
220
670060
3696
O zaman yaptığımız şey,
11:13
where there might just be a ton of those untried ideas.
221
673780
3176
bu denenmemiş fikirlerin olduğu bir yeri belirlemek.
11:16
We try to find a sandbox
222
676980
2216
Aradığımız aslında bir kum havuzu
11:19
and then we gamble a whole bunch of our resources
223
679220
2536
ve sonra birçok kaynağımızı riske atıp
11:21
on getting in that sandbox and playing.
224
681780
2816
kum havuzuna girip oynuyoruz.
11:24
(Laughter)
225
684620
1616
(Gülüşmeler)
11:26
Because we have to trust that it's the process in the sandbox
226
686260
3016
Çünkü bu kum havuzundaki sürecin bize sadece
11:29
that will reveal to us which ideas are not only surprising,
227
689300
3856
sürpriz edici fikirlerin, sürpriz bir şekilde
itimat edilebilecek türden olduklarını kanıtlayacağına güvenmek zorundayız.
11:33
but surprisingly reliable.
228
693180
2216
11:35
So some of the sandboxes that we've started videos with.
229
695420
2640
İçinde oynadığımız kum havuzları sonra kliplere döndü.
11:38
Let's play with optical illusions.
230
698460
3536
Optik ilüzyonlarla oynayalım.
11:42
Let's try to dance on moving surfaces.
231
702020
2496
Hareket eden yüzeyler üstünde dans etmeye çalışalım.
11:44
Let's try to make toast with a laser cutter.
232
704540
2800
Lazerleri kullanarak tost yapmaya çalışalım.
11:48
Or let's do something in one of those zero-gravity airplanes.
233
708020
5176
Ya da yerçekimsiz ortam yaratan uçaklarda bişeyler deneyelim.
11:53
But then instead of actually trying to sit there
234
713220
2256
Oturarak o şeyin
11:55
and think out what that something is,
235
715500
1816
ne olduğunu düşünmek yerine,
11:57
we spent a full third of our budget getting in an actual Vomit Comet
236
717340
3936
bütçemizin üçte birini harcayıp gerçek bir yerçekimi-azaltan uçağa binip
12:01
and bouncing off the walls for a week.
237
721300
2120
bir haftayı duvardan duvara zıplamakla geçirdik.
12:04
So this may seem to you like testing,
238
724020
3896
Bu size bişeyleri test ediyormuşuz gibi gelebilir
12:07
but it really isn't,
239
727940
1616
ama aslında değil,
12:09
because at this point we don't yet know what our idea is,
240
729580
2936
çünkü bu noktada fikrimizin ne olduğunu henüz bilmiyoruz,
12:12
we don't have a plan to be testing.
241
732540
2736
test edecek bir fikrimiz yok.
12:15
So we're just --
242
735300
1496
Yani sadece--
12:16
we're just playing,
243
736820
1216
oynuyoruz
12:18
we're just trying everything we can think of,
244
738060
2136
düşünebildiğimiz herşeyi deniyoruz
12:20
because we need to get this idea space filled up with a chaos
245
740220
4096
çünkü bu fikir alanını kaosla doldurmalıyız,
12:24
like the one in my high school bedroom.
246
744340
2136
lise yıllarındaki yatak odam gibi.
12:26
Because then, if we can do the bob and weave thing,
247
746500
2936
Çünkü eğer biraz eğilip doğrulabilirsek
12:29
if we can put our thumbs up and get just a few things to line up --
248
749460
4016
başparmağımızı uzatıp, bazı şeyleri sıraya koyabilirsek --
12:33
(Ding)
249
753500
1216
(Zil sesi)
12:34
chances are no one else has ever made those same things line up before.
250
754740
3334
muhtemelen daha önce kimsenin yapmadığı şeyleri ortaya çıkarabiliriz.
12:39
And when we're done with that project,
251
759100
1816
Ve bir fikiri tamamladığımız zaman,
12:40
people will ask us again how we thought of that idea,
252
760940
2496
insanlar bize yine bu fikiri nasıl
ortaya çıkarttığımızı soracak
12:43
and we'll be stumped, because from our perspective,
253
763460
2416
ve biz de yine zorlanacağız, çünkü bizim açımızdan,
12:45
it doesn't feel like we thought of it at all,
254
765900
2136
bu fikirleri düşünüyormuşuz
gibi hissetmiyoruz,
sadece buluyormuşuz gibi hissediyoruz.
12:48
it just feels like we found it.
255
768060
1536
12:49
So we'll play another video for you now and the song along with it.
256
769620
3176
Şimdi size bir başka klip göstereceğiz ve canlı da söyleyeceğiz.
12:52
This is for the song "The One Moment,"
257
772820
1856
Bu klip '' Tek An'' için
12:54
and for this one, the sandbox was ballistics and math.
258
774700
3840
ve bunun için kum havuzumuz balistik ve matematikle doluydu.
12:59
So I spent a full month putting together a giant spreadsheet for this.
259
779060
5456
Yaklaşık bir ayımı büyük bir Excel dökümanını
biraraya getirmekle geçirdim.
13:04
It was like my playspace was 400 lines long
260
784540
3136
Oyun alanım 400 sıra uzunluğunda
13:07
and 25 columns wide --
261
787700
1760
ve 25 sütun genişliğindeydi--
13:10
which I presume that if anybody is going to understand that, it's this crowd.
262
790420
3616
ve sanırım eğer bunu anlayabilecek biri varsa, o da buradaki seyircilerdir.
13:14
(Laughter)
263
794060
1256
(Gülüşmeler)
13:15
Nothing is better than a giant spreadsheet, right?
264
795340
2376
Hesap tablolarından daha iyi bişey yoktur değil mi?
13:17
(Laughter)
265
797740
1216
(Gülüşmeler)
13:18
Well, thank you everyone, very much.
266
798980
1736
Hepinize çok çok teşekkürler.
13:20
We are OK Go,
267
800740
1216
Biz OK Go'yuz,
13:21
and this is called "The One Moment."
268
801980
1736
ve bu şarkının ismi ''Tek An.''
13:23
(Applause)
269
803740
3000
(Alkışlar)
13:27
[The One Moment]
270
807740
1240
[Tek An]
13:29
(Explosions)
271
809860
2280
(Patlamalar)
13:36
[What you just saw was real
272
816020
2256
[Bu izlediğiniz gerçekti ve
13:38
and it took 4.2 seconds]
273
818300
1256
toplam 4.2 saniyede meydana geldi]
13:39
(Video) Let me know when it's safe.
274
819580
1680
(Video) Güvenli olduğunda bana seslen.
13:42
(Percussion)
275
822406
1150
(Perküsyon)
13:43
[Here's the same moment ...
276
823580
2576
[Yavaşlatılmış olarak
13:46
slowed down.]
277
826180
2056
aynı an.]
13:48
(Music)
278
828260
2120
(Müzik)
13:53
(Guitar)
279
833940
1880
(Gitar)
14:17
(Singing) You're right,
280
857060
2936
(Şarkı) Haklısın,
14:20
there's nothing more lovely,
281
860020
2240
Bu kadar güzel,
14:23
there's nothing more profound
282
863820
2560
Bu kadar içten,
14:28
than the certainty,
283
868180
1896
bişey olamaz, emin olmaktan,
14:30
than the certainty that all of this will end
284
870100
3520
Tüm bunların biteceğinden Emin olmaktan
14:39
That all of this will end
285
879340
2560
Tüm bunların biteceğinden
14:44
So open your arms to me,
286
884140
2216
O zaman kollarını bana aç
14:46
open your arms to me
287
886380
1696
Kollarını bana aç
14:48
And this will be the one moment that matters,
288
888100
3616
Ve tek önemli olan bu an olacak
14:51
and this will be the one thing we remember,
289
891740
3736
Ve tek hatırlayacağımız bu olacak
14:55
and this will be the reason to have been here,
290
895500
3896
ve burada oluşumuzun tek sebebi bu olacak
14:59
and this will be the one moment that matters --
291
899420
4056
ve önemli olan tek bu an olacak
15:03
Oh ...
292
903500
1416
Oh...
15:04
(Guitar)
293
904940
4000
(Gitar)
15:11
(Singing) So while the mud reclaims our footprints,
294
911100
5320
(Şarkı) Çamur ayak izlerimizi alırken,
15:17
and while our bones keep looking back
295
917980
2680
ve bizim de kemiklerimiz yolu yutan yüceliğe
15:21
at the overgrowth that's swallowing the path --
296
921860
2840
bakarken
15:25
but for the grace of God go we,
297
925740
2880
ama Tanrının yardımıyla gidiyoruz,
15:29
but for the grace of God go we
298
929580
2880
ama Tanrının yardımıyla gidiyoruz,
15:33
But for the grace of time and chance and entropy's cruel hands --
299
933500
4776
ama zamanın yardımıyla, şansla ve entropinin acımasız eliyle --
15:38
So open your arms to me,
300
938300
2136
O zaman kollarını bana aç,
15:40
open your arms to me
301
940460
1816
kollarını bana aç
15:42
And this will be the one moment that matters,
302
942300
3576
Ve bu önemli olan tek an olacak,
15:45
and this will be the one thing we remember,
303
945900
3856
Ve bu hatırladığımız tek şey olacak,
15:49
and this will be the reason to have been here,
304
949780
3816
ve bu burada oluşumuzun tek sebebi olacak
15:53
and this will be the one moment that matters
305
953620
4016
ve bu önemli olan tek an olacak.
15:57
Oh ...
306
957660
1200
Oh...
16:00
So won't you stay here with me
307
960980
2536
Benimle kalmaz mısın,
16:03
and we'll build 'til we've blistered our hands
308
963540
2960
ve ellerimiz şişene dek inşa ederiz,
16:08
So won't you stay here with me and we'll build us some temples,
309
968820
4576
Benimle kalmaz mısın, bizim için tapınaklar inşa ederiz
16:13
build us some castles,
310
973420
1976
kaleler inşa ederiz
16:15
build us some monuments
311
975420
1656
heykeller inşa ederiz
16:17
and burn them all right down
312
977100
2696
ve bunları tamamen yakarız
16:19
(Music)
313
979820
3040
(Müzik)
16:30
(Singing) So open your arms to me
314
990540
2400
(Şarkı) O zaman kollarını bana aç
16:34
And this will be the one moment that matters,
315
994500
3576
Ve bu önemli olan tek an olacak,
16:38
and this will be the reason to have been here,
316
998100
3896
ve bu burada oluşumuzun tek sebebi olacak
16:42
and this will be the one thing we remember,
317
1002020
3816
Ve bu hatırladığımız tek şey olacak,
16:45
and this will be the one moment that matters
318
1005860
4136
ve bu burada oluşumuzun tek sebebi olacak
16:50
So won't you stay here with me,
319
1010020
1896
Benimle kalmaz mısın,
16:51
we'll build 'til we blister our hands
320
1011940
2256
ellerimizden şişene dek inşa ederiz
16:54
And this will be the one moment that matters --
321
1014220
3136
Ve bu önemli olan tek an olacak --
16:57
So won't you stay here with me and build us some temples --
322
1017380
4456
O zaman benimle kalmaz mısın bize tapınaklar inşa ederiz --
17:01
This will be the one moment that matters --
323
1021860
3936
Ve bu önemli olan tek an olacak --
17:05
Build us some temples --
324
1025820
1576
Bize tapınaklar inşa ederiz --
17:07
The one moment that matters --
325
1027420
1856
Önemli olan tek an --
17:09
Build us some monuments --
326
1029300
1976
Bize heykeller inşa ederiz --
17:11
The one moment that matters
327
1031300
2016
Önemli olan tek an --
17:13
Build us some temples --
328
1033340
1776
Bize tapınaklar inşa ederiz--
17:15
The one moment that matters.
329
1035140
2216
Önemli olan tek an --
17:17
Build us some monuments --
330
1037380
1456
Bize heykeller inşa ederiz --
17:18
The one moment that matters, oh
331
1038860
2856
Önemli olan tek an, oh
17:21
(Guitar)
332
1041740
3760
(Gitar)
17:26
(Applause)
333
1046780
3639
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7