Your company's data could help end world hunger | Mallory Freeman

53,447 views ・ 2016-11-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Sendag Gözden geçirme: güney örnek
00:12
June 2010.
0
12880
1760
Haziran 2010.
00:15
I landed for the first time in Rome, Italy.
1
15760
2880
Roma, İtalya'ya ilk defa ayak bastım.
00:19
I wasn't there to sightsee.
2
19800
1896
Turist olarak gelmemiştim.
00:21
I was there to solve world hunger.
3
21720
3120
Dünyadaki açlığa çözüm bulmak için oradaydım.
00:25
(Laughter)
4
25160
2096
(Kahkahalar)
00:27
That's right.
5
27280
1216
Evet, doğru duydunuz.
00:28
I was a 25-year-old PhD student
6
28520
2096
25 yaşında bir doktora öğrencisiydim,
00:30
armed with a prototype tool developed back at my university,
7
30640
3096
üniversitemde geliştirilmiş bir prototip aracını kuşanmış gelmiştim
00:33
and I was going to help the World Food Programme fix hunger.
8
33760
3080
ve Dünya Gıda Programı'nın açlık sorununu çözmesine yardım edecektim.
00:37
So I strode into the headquarters building
9
37840
2736
Merkez ofis binasını uzun adımlarla yürüdüm,
00:40
and my eyes scanned the row of UN flags,
10
40600
2816
gözlerimle Birleşmiş Milletler sıra bayraklarını taradım
00:43
and I smiled as I thought to myself,
11
43440
1960
ve kendi kendime düşünüp gülümsedim:
00:46
"The engineer is here."
12
46840
1616
"Mühendis burada."
00:48
(Laughter)
13
48480
2216
(Kahkahalar)
00:50
Give me your data.
14
50720
1776
Bana verileri gösterin.
00:52
I'm going to optimize everything.
15
52520
2176
Her şeyi optimize edeceğim.
00:54
(Laughter)
16
54720
1736
(Kahkahalar)
00:56
Tell me the food that you've purchased,
17
56480
1896
Satın aldığınız gıda miktarını söyleyin,
00:58
tell me where it's going and when it needs to be there,
18
58400
2616
nereye gideceğini, ne zaman orada olması gerektiğini,
01:01
and I'm going to tell you the shortest, fastest, cheapest,
19
61040
2736
ben de size en kısa, en hızlı en ucuz, en iyi
01:03
best set of routes to take for the food.
20
63800
1936
rotaları sıralayayım.
01:05
We're going to save money,
21
65760
1496
Paradan tasarruf edeceğiz,
01:07
we're going to avoid delays and disruptions,
22
67280
2096
gecikmeleri ve bozulmaları önleyeceğiz
01:09
and bottom line, we're going to save lives.
23
69400
2736
ve asıl önemli olan, hayat kurtaracağız.
01:12
You're welcome.
24
72160
1216
Bir şey değil.
01:13
(Laughter)
25
73400
1696
(Kahkahalar)
01:15
I thought it was going to take 12 months,
26
75120
1976
12 ay süreceğini düşündüm,
01:17
OK, maybe even 13.
27
77120
1560
tamam, belki 13.
01:19
This is not quite how it panned out.
28
79800
2280
Tam olarak böyle sonuçlanmadı.
01:23
Just a couple of months into the project, my French boss, he told me,
29
83600
3776
Projeye başladıktan sadece birkaç ay sonra Fransız patronum
bana dedi ki,
01:27
"You know, Mallory,
30
87400
1816
"Mallory, bu iyi bir fikir,
01:29
it's a good idea,
31
89240
1656
01:30
but the data you need for your algorithms is not there.
32
90920
3336
ancak senin algoritmaların için ihtiyacın olan veri burada yok.
01:34
It's the right idea but at the wrong time,
33
94280
2536
Bu doğru bir fikir ancak yanlış bir zamanda
01:36
and the right idea at the wrong time
34
96840
2296
ve yanlış bir zamanda gelen doğru bir fikir,
01:39
is the wrong idea."
35
99160
1376
yanlış bir fikirdir."
01:40
(Laughter)
36
100560
1320
(Kahkahalar)
01:42
Project over.
37
102960
1280
Projenin sonu.
01:45
I was crushed.
38
105120
1200
İçim ezilmişti.
01:49
When I look back now
39
109000
1456
Geriye dönüp baktığımda
01:50
on that first summer in Rome
40
110480
1656
Roma'daki bu ilk yazıma
01:52
and I see how much has changed over the past six years,
41
112160
2656
ve son 6 yıl içerisinde ne kadar çok şeyin değiştiğine,
01:54
it is an absolute transformation.
42
114840
2240
bunun acayip bir dönüşüm olduğunu görüyorum.
01:57
It's a coming of age for bringing data into the humanitarian world.
43
117640
3400
İnsani çalışmalarda veri kullanma çağının başlangıcı.
02:02
It's exciting. It's inspiring.
44
122160
2656
Çok heyecanlı. Çok ilham verici.
02:04
But we're not there yet.
45
124840
1200
Ancak henüz orada değiliz.
02:07
And brace yourself, executives,
46
127320
2296
Kendinizi hazırlayın, yöneticiler,
02:09
because I'm going to be putting companies
47
129640
1976
çünkü şirketleri sorumluluk almaya
02:11
on the hot seat to step up and play the role that I know they can.
48
131640
3120
ve yapabileceklerine inandığım rolü oynamaya çağıracağım.
02:17
My experiences back in Rome prove
49
137520
2816
Roma'daki tecrübelerim kanıtlıyor ki,
02:20
using data you can save lives.
50
140360
2080
verileri kullanarak hayat kurtarabiliriz.
02:23
OK, not that first attempt,
51
143440
2456
Tamam, bunu öyle hemen anlayamadık
02:25
but eventually we got there.
52
145920
2576
ancak zamanla kavrayabildik.
02:28
Let me paint the picture for you.
53
148520
1736
Size anlatmama izin verin.
02:30
Imagine that you have to plan breakfast, lunch and dinner
54
150280
2736
Düşünün ki, bir kahvaltı, bir öğle ve bir de akşam yemeği
02:33
for 500,000 people,
55
153040
1616
planlamak durumundasınız 500.000 kişi için
02:34
and you only have a certain budget to do it,
56
154680
2136
ve bunun için belirli bir bütçeniz var,
02:36
say 6.5 million dollars per month.
57
156840
2240
diyelim ki ayda 6,5 milyon dolar.
02:40
Well, what should you do? What's the best way to handle it?
58
160920
2762
Ne yapmanız gerekir? Bunu planlamanın en iyi yolu nedir?
02:44
Should you buy rice, wheat, chickpea, oil?
59
164280
2760
Pirinç, buğday, bezelye, yağ, ne almalısınız?
02:47
How much?
60
167760
1216
Ne kadar?
02:49
It sounds simple. It's not.
61
169000
2136
Kolay gibi görünüyor ama değil.
02:51
You have 30 possible foods, and you have to pick five of them.
62
171160
3216
30 adet alabileceğiniz gıda ürünü var ve siz 5 tanesini seçmek durumundasınız.
02:54
That's already over 140,000 different combinations.
63
174400
3416
Bu, 140.000 farklı kombinasyon eder.
02:57
Then for each food that you pick,
64
177840
1696
Sonra, her gıda maddesi için,
02:59
you need to decide how much you'll buy,
65
179560
1976
ne kadar alacağınıza karar vermeniz lazım,
03:01
where you're going to get it from,
66
181560
1696
nereden alacağınıza,
03:03
where you're going to store it,
67
183280
1480
bunları nerede depolayacağınıza,
03:05
how long it's going to take to get there.
68
185760
1976
getirmenin ne kadar süreceğine.
03:07
You need to look at all of the different transportation routes as well.
69
187760
3336
Tüm farklı nakliyat güzergâhlarına bir bakmak lazım.
Bu da 900 milyondan fazla opsiyon demektir.
03:11
And that's already over 900 million options.
70
191120
2080
03:14
If you considered each option for a single second,
71
194120
2376
Her bir opsiyonu incelemek için bir saniye ayırsanız,
03:16
that would take you over 28 years to get through.
72
196520
2336
bitirmeniz 28 yılınızı alacaktır.
03:18
900 million options.
73
198880
1520
900 milyon opsiyon.
03:21
So we created a tool that allowed decisionmakers
74
201160
2456
Biz de bu kararları verecek olan kişilerin
03:23
to weed through all 900 million options
75
203640
2616
bu 900 milyon opsiyonun üzerinden sadece birkaç gün içerisinde
03:26
in just a matter of days.
76
206280
1360
geçebilmesini sağlayan bir araç yarattık.
03:28
It turned out to be incredibly successful.
77
208560
2240
İnanılmaz derecede başarılı oldu.
03:31
In an operation in Iraq,
78
211400
1256
Irak'ta bir operasyonda,
03:32
we saved 17 percent of the costs,
79
212680
2536
masraflardan %17 tasarruf ettik,
03:35
and this meant that you had the ability to feed an additional 80,000 people.
80
215240
4136
bu da fazladan 80.000 kişiyi besleyebilmemiz anlamına geliyordu.
03:39
It's all thanks to the use of data and modeling complex systems.
81
219400
4400
Bunların hepsi veri kullanımı ve kompleks sistemleri modelleme
sayesinde oldu.
03:44
But we didn't do it alone.
82
224800
1280
Ancak bunların hiçbirini tek başımıza yapmadık.
03:46
The unit that I worked with in Rome, they were unique.
83
226840
2736
Roma'da çalıştığım birimdeki insanlar, eşi bulunmaz türdendi.
03:49
They believed in collaboration.
84
229600
1736
İşbirliğine inanıyorlardı.
03:51
They brought in the academic world.
85
231360
1696
Akademi dünyasını işin içine kattılar.
03:53
They brought in companies.
86
233080
1280
Şirketleri getirdiler.
Dünyadaki büyük sorunlarlara çözüm üretmek istiyorsak, açlık gibi,
03:55
And if we really want to make big changes in big problems like world hunger,
87
235200
3616
03:58
we need everybody to the table.
88
238840
2560
herkesin masaya oturmasına ihtiyacımız var.
İnsani kuruluşların veri uzmanlarının yolu göstermeleri gerekiyor
04:02
We need the data people from humanitarian organizations
89
242040
2936
04:05
leading the way,
90
245000
1256
ve uygun türde katılımı organize etmeleri gerekli,
04:06
and orchestrating just the right types of engagements
91
246280
2576
04:08
with academics, with governments.
92
248880
1696
akademisyenlerle, devletlerle.
04:10
And there's one group that's not being leveraged in the way that it should be.
93
250600
3696
Uygun şekilde kullanamadığımız sadece bir grup var.
04:14
Did you guess it? Companies.
94
254320
2096
Hangisi olduğunu tahmin edebildiniz mi? Şirketler.
04:16
Companies have a major role to play in fixing the big problems in our world.
95
256440
3600
Dünya sorunlarını çözmede şirketlere önemli bir rol düşüyor.
04:20
I've been in the private sector for two years now.
96
260880
2416
2 senedir özel sektörde çalışıyorum.
04:23
I've seen what companies can do, and I've seen what companies aren't doing,
97
263320
3576
Şirketlerin neler yapabileceklerini gördüm ve neleri yapmadıklarını
04:26
and I think there's three main ways that we can fill that gap:
98
266920
3376
ve bence bu aradaki boşluğu doldurabilmek için 3 yol var:
04:30
by donating data, by donating decision scientists
99
270320
3096
Veri bağışı yapmak, veri bilimcileri bağışlamak
04:33
and by donating technology to gather new sources of data.
100
273440
3480
ve yeni veri kaynakları toplayacak teknoloji bağışı yapmak.
04:37
This is data philanthropy,
101
277920
1576
Buna veri filantropisi deniyor,
04:39
and it's the future of corporate social responsibility.
102
279520
2840
kurumsal sosyal sorumluluğun geleceği bu şekilde olacak.
04:43
Bonus, it also makes good business sense.
103
283160
2600
Ayrıca, iş bakımından da mantıklı.
04:46
Companies today, they collect mountains of data,
104
286920
3216
Şirketler günümüzde, çok fazla veri topluyorlar,
04:50
so the first thing they can do is start donating that data.
105
290160
2762
yani yapabilecekleri ilk şey bu veriyi bağışlamak.
04:52
Some companies are already doing it.
106
292946
2190
Bazı şirketler bunu yapıyor bile.
04:55
Take, for example, a major telecom company.
107
295160
2416
Mesela, büyük bir telekomünikasyon şirketi.
04:57
They opened up their data in Senegal and the Ivory Coast
108
297600
2776
Senegal ve Fildişi Sahili'nde verilerini açtılar
05:00
and researchers discovered
109
300400
1976
ve araştırmacılar buldu ki,
05:02
that if you look at the patterns in the pings to the cell phone towers,
110
302400
3334
cep telefonu vericilerine gelen sinyallerin akışına baktığımızda,
05:05
you can see where people are traveling.
111
305758
1938
insanların nereye seyahat ettiğini görebiliyoruz.
05:07
And that can tell you things like
112
307720
2176
Bu da bize, sıtma gibi hastalıkların nereye doğru yayılabileceğini gösterebilir
05:09
where malaria might spread, and you can make predictions with it.
113
309920
3096
ve bu sayede bazı tahminler yapabiliriz.
05:13
Or take for example an innovative satellite company.
114
313040
2896
Veya mesela yenilikçi bir uydu firması.
05:15
They opened up their data and donated it,
115
315960
2016
Bize verisini açtı ve bağışladı,
05:18
and with that data you could track
116
318000
1656
bu veri ile su kıtlığının gıda üretimini
05:19
how droughts are impacting food production.
117
319680
2040
nasıl etkilediğini izleyebiliyorduk.
05:22
With that you can actually trigger aid funding before a crisis can happen.
118
322920
3680
Bu sayede bir kriz olmadan önce yardım fonlaması başlatabiliriz.
05:27
This is a great start.
119
327560
1280
Bu harika bir başlangıç.
05:29
There's important insights just locked away in company data.
120
329840
2880
Şirket verilerinin içerisinde işimize yarayabilecek önemli şeyler var.
05:34
And yes, you need to be very careful.
121
334480
1816
Ve evet, çok dikkatli olmak durumundayız.
05:36
You need to respect privacy concerns, for example by anonymizing the data.
122
336320
3576
Gizlilik konusuna saygı göstermeliyiz, mesela veriyi anonim hâle getirerek.
05:39
But even if the floodgates opened up,
123
339920
2776
Ancak, tüm kapılar açılsa bile,
05:42
and even if all companies donated their data
124
342720
2536
tüm şirketler veri bağışı yapsalar da,
05:45
to academics, to NGOs, to humanitarian organizations,
125
345280
3256
akademiye, STK'lara, insani yardım kuruluşlarına,
05:48
it wouldn't be enough to harness that full impact of data
126
348560
2976
yine de bu veri, tüm potansiyeliyle insani amaçlar için
05:51
for humanitarian goals.
127
351560
1520
kullanılmaya hazır değil.
05:54
Why?
128
354320
1456
Neden?
05:55
To unlock insights in data, you need decision scientists.
129
355800
3240
Çünkü verinin içerisinden işimize yarayabilecek şeyleri alabilmek için
05:59
Decision scientists are people like me.
130
359760
2576
benim gibi veri bilimcilerine ihtiyaç var.
06:02
They take the data, they clean it up,
131
362360
1816
Karar bilimcileri veriyi alır, temizler,
06:04
transform it and put it into a useful algorithm
132
364200
2256
dönüştürür ve sorunu en iyi çözebilecek
06:06
that's the best choice to address the business need at hand.
133
366480
2840
yararlı bir algoritmanın içerisinde kullanır.
06:09
In the world of humanitarian aid, there are very few decision scientists.
134
369800
3696
İnsani yardım dünyasında çok az veri bilimcisi var.
06:13
Most of them work for companies.
135
373520
1640
Birçoğu şirketler için çalışıyor.
06:16
So that's the second thing that companies need to do.
136
376480
2496
O yüzden bu, şirketlerin yapması gereken ikinci şey,
06:19
In addition to donating their data,
137
379000
1696
veri bağışı yapmaya ek olarak,
06:20
they need to donate their decision scientists.
138
380720
2160
kendi veri bilimcilerini bağışlamalılar.
06:23
Now, companies will say, "Ah! Don't take our decision scientists from us.
139
383520
5736
Şimdi şirketler diyecek ki, "Ah, veri bilimcilerimizi bizden almayın.
06:29
We need every spare second of their time."
140
389280
2040
Onların her saniyesine ihtiyacımız var."
06:32
But there's a way.
141
392360
1200
Ancak bir yol var.
06:35
If a company was going to donate a block of a decision scientist's time,
142
395200
3416
Bir şirket veri bilimcisinin zamanının belirli bir kısmını bağışlayacaksa,
06:38
it would actually make more sense to spread out that block of time
143
398640
3136
o belirli kısmı geniş bir zamana yaymak aslında daha mantıklı,
06:41
over a long period, say for example five years.
144
401800
2200
mesela 5 senelik bir zamana.
06:44
This might only amount to a couple of hours per month,
145
404600
3056
Böylece her ay başına birkaç saat düşer,
06:47
which a company would hardly miss,
146
407680
2056
şirket için çok zor olmaz
06:49
but what it enables is really important: long-term partnerships.
147
409760
3480
ve bu sayede çok faydalı bir şey çıkar: Uzun dönemli ortaklıklar.
06:54
Long-term partnerships allow you to build relationships,
148
414920
2816
Uzun dönemli ortaklıklar, ilişkiler oluşturabilmeyi sağlar,
06:57
to get to know the data, to really understand it
149
417760
2656
veriyi tanımayı, gerçekten anlamayı
07:00
and to start to understand the needs and challenges
150
420440
2416
ve insani kuruluşun ihtiyaçları ile karşılaştığı zorlukları
07:02
that the humanitarian organization is facing.
151
422880
2160
anlamayı sağlar.
07:06
In Rome, at the World Food Programme, this took us five years to do,
152
426345
3191
Roma'da, Dünya Gıda Programı'nda, bunu yapmak beş yılımızı aldı,
07:09
five years.
153
429560
1456
beş yıl.
07:11
That first three years, OK, that was just what we couldn't solve for.
154
431040
3336
İlk üç sene tamam, bu zamanı çözüm üretmekle geçirdik
07:14
Then there was two years after that of refining and implementing the tool,
155
434400
3496
Ondan iki sene sonra geliştirdiğimiz aracın incelik ayarlarını yapmak,
07:17
like in the operations in Iraq and other countries.
156
437920
2800
mesela Irak'taki veya diğer ülkelerdeki operasyonlar için.
07:21
I don't think that's an unrealistic timeline
157
441520
2096
Bence bu gerçekçi olmayan bir zaman çizelgesi değil,
07:23
when it comes to using data to make operational changes.
158
443640
2736
operasyonel değişiklikler yapmak için veri kullanmakta.
07:26
It's an investment. It requires patience.
159
446400
2400
Bu bir yatırım. Sabır gerektiriyor.
07:29
But the types of results that can be produced are undeniable.
160
449760
3496
Ancak üretilebilecek çözümlerin başarısı inkâr edilemez.
07:33
In our case, it was the ability to feed tens of thousands more people.
161
453280
3560
Bizim örneğimizde, on binlerce daha fazla insanın beslenebilmesi söz konusuydu.
07:39
So we have donating data, we have donating decision scientists,
162
459440
4336
O hâlde, veri bağışını ve veri bilimcileri bağış yapmayı konuştuk.
Şirketlerin yardım edebileceği üçüncü bir yol daha var:
07:43
and there's actually a third way that companies can help:
163
463800
2696
07:46
donating technology to capture new sources of data.
164
466520
2976
Yeni data kaynakları bulabilmek için teknoloji bağışı yapmak.
07:49
You see, there's a lot of things we just don't have data on.
165
469520
2840
Verisine sahip olmadığımız pek çok şey var.
07:52
Right now, Syrian refugees are flooding into Greece,
166
472960
2720
Şu anda, Suriyeli mülteciler akın akın Yunanistan'a geliyorlar
07:57
and the UN refugee agency, they have their hands full.
167
477120
2560
ve Birleşmiş Milletler mülteci biriminin işi başından aşkın.
08:01
The current system for tracking people is paper and pencil,
168
481000
3056
İnsanları takip etmekte şu an kullanılan sistem, kalem ve kâğıt
08:04
and what that means is
169
484080
1256
ve bu şu demek oluyor:
08:05
that when a mother and her five children walk into the camp,
170
485360
2856
Bir anne ve beş çocuğu kampa geldiğinde,
08:08
headquarters is essentially blind to this moment.
171
488240
2656
bundan yetkililerin haberi olmuyor.
08:10
That's all going to change in the next few weeks,
172
490920
2336
Birkaç hafta içerisinde bu değişecek,
08:13
thanks to private sector collaboration.
173
493280
1880
özel sektör işbirliği sayesinde.
08:15
There's going to be a new system based on donated package tracking technology
174
495840
3656
Yardım paketi takip teknolojisi üzerine kurulu yeni bir sistem olacak,
08:19
from the logistics company that I work for.
175
499520
2040
çalıştığım lojistik şirketi sayesinde.
08:22
With this new system, there will be a data trail,
176
502120
2336
Bu yeni sistemle, veri takibi yapabileceğiz.
08:24
so you know exactly the moment
177
504480
1456
Yani anne ve çocuklarının tam olarak
08:25
when that mother and her children walk into the camp.
178
505960
2496
kampa girdiği zamanı bileceğiz.
08:28
And even more, you know if she's going to have supplies
179
508480
2616
Ve daha da fazlası, bu ay ve sonrasında
08:31
this month and the next.
180
511120
1256
yardım alabilecek mi bileceğiz.
08:32
Information visibility drives efficiency.
181
512400
3016
Bilgi görünürlüğü verimliliği getiriyor.
08:35
For companies, using technology to gather important data,
182
515440
3256
Şirketler için önemli veriyi çekmek için teknoloji kullanmak
08:38
it's like bread and butter.
183
518720
1456
olmazsa olmaz.
08:40
They've been doing it for years,
184
520200
1576
Bunu senelerdir yapıyorlar,
08:41
and it's led to major operational efficiency improvements.
185
521800
3256
bu sayede operasyonel verimliliklerinde büyük gelişmeler oldu.
08:45
Just try to imagine your favorite beverage company
186
525080
2360
Mesela en sevdiğiniz içecek şirketini düşünün,
08:48
trying to plan their inventory
187
528280
1576
stok planlaması yaptıklarını
08:49
and not knowing how many bottles were on the shelves.
188
529880
2496
ve raflarda kaç şişe olduğunu bilmediklerini.
08:52
It's absurd.
189
532400
1216
Bu absürt.
08:53
Data drives better decisions.
190
533640
1560
Veri daha iyi karar verebilmeyi sağlar.
08:57
Now, if you're representing a company,
191
537800
2536
Şimdi, eğer bir şirketi temsil ediyorsanız
09:00
and you're pragmatic and not just idealistic,
192
540360
3136
ve sadece idealist değil, aynı zamanda pragmatik iseniz,
09:03
you might be saying to yourself, "OK, this is all great, Mallory,
193
543520
3056
kendinize diyebilirsiniz ki, "Tamam, bu süper, Mallory,
09:06
but why should I want to be involved?"
194
546600
1840
ama neden ben buna katılmak isteyeyim?"
09:09
Well for one thing, beyond the good PR,
195
549000
2816
Bir kere, iyi PR etkisi dışında,
09:11
humanitarian aid is a 24-billion-dollar sector,
196
551840
2776
insani yardım sektörü, 24 milyar dolarlık bir sektör
09:14
and there's over five billion people, maybe your next customers,
197
554640
3056
ve 5 milyardan fazla insan sizin gelişmekte olan dünyadaki
09:17
that live in the developing world.
198
557720
1816
müşterileriniz olabilir.
09:19
Further, companies that are engaging in data philanthropy,
199
559560
3096
Dahası, veri bağışında bulunan şirketler,
09:22
they're finding new insights locked away in their data.
200
562680
2976
verilerin içerisinde gizli kalmış işlerine yarayabilecek yeni şeyler bulabiliyorlar.
09:25
Take, for example, a credit card company
201
565680
2256
Mesela, bir kredi kartı şirketi
09:27
that's opened up a center
202
567960
1336
yeni bir yer açtı,
09:29
that functions as a hub for academics, for NGOs and governments,
203
569320
3376
akademisyenler, STK'lar ve hükûmet yetkilileri için bir mekân,
09:32
all working together.
204
572720
1240
burada hep beraber çalışıyorlar.
09:35
They're looking at information in credit card swipes
205
575040
2736
Geçirilen kredi kartı bilgilerine bakıyorlar
09:37
and using that to find insights about how households in India
206
577800
2976
ve bulunması zor olan bazı hane halkı bilgilerine erişim sağlıyorlar,
09:40
live, work, earn and spend.
207
580800
1720
Hindistan'da, aileler nasıl yaşıyor, çalışıyor, kazanıyor ve harcıyor.
09:43
For the humanitarian world, this provides information
208
583680
2576
İnsani yardım dünyası için bu veri
09:46
about how you might bring people out of poverty.
209
586280
2656
insanları fakirlikten nasıl kurtarabileceğinizle ilgili bilgi sağlar.
09:48
But for companies, it's providing insights about your customers
210
588960
3016
Şirketler için ise, müşterileri ve
09:52
and potential customers in India.
211
592000
2040
potansiyel müşterileri ile ilgili bilgi sağlar.
09:54
It's a win all around.
212
594760
1800
Bu herkes için kazançlı.
09:57
Now, for me, what I find exciting about data philanthropy --
213
597960
3776
Şimdi, benim veri filantropisine -- veri bağışı, veri bilimcisi bağışı
10:01
donating data, donating decision scientists and donating technology --
214
601760
4336
ve teknoloji bağışı-- ilgi duymamın sebebi
10:06
it's what it means for young professionals like me
215
606120
2376
bunun benim gibi şirketlerde çalışmayı seçen genç profesyoneller için
10:08
who are choosing to work at companies.
216
608520
1840
anlamlı olması.
10:10
Studies show that the next generation of the workforce
217
610800
2656
Araştırmalar gösteriyor ki, yeni nesil iş gücü
10:13
care about having their work make a bigger impact.
218
613480
2560
işlerinin daha büyük bir anlamı olmasını umursuyor.
10:16
We want to make a difference,
219
616920
2456
Fark yaratmak istiyoruz,
10:19
and so through data philanthropy,
220
619400
2416
veri filantropisi ile,
10:21
companies can actually help engage and retain their decision scientists.
221
621840
3936
şirketler veri bilimcilerinin ilgisini çekebilir ve ellerinde tutabilirler.
10:25
And that's a big deal for a profession that's in high demand.
222
625800
2880
Çok revaçta olan bir meslek için bu nokta önemli.
10:29
Data philanthropy makes good business sense,
223
629840
3120
Veri filantropisi iş anlamında da mantıklı
10:34
and it also can help revolutionize the humanitarian world.
224
634200
3280
ve insani yardım dünyasında bir devrim yaratabilir.
10:39
If we coordinated the planning and logistics
225
639600
2096
Planlama ve lojistiği insani yardım operasyonunun
10:41
across all of the major facets of a humanitarian operation,
226
641720
3376
tüm alanlarında koordine edersek,
10:45
we could feed, clothe and shelter hundreds of thousands more people,
227
645120
3600
yüz binlerce daha fazla insanı doyurabilir ve giydirebiliriz.
10:49
and companies need to step up and play the role that I know they can
228
649440
4256
Şirketler de elini taşın altına koymalı ve bu devrimi gerçekleştirebilmek için
10:53
in bringing about this revolution.
229
653720
1880
üzerine düşeni yapmalı.
10:56
You've probably heard of the saying "food for thought."
230
656720
2936
"Düşündürücü şey" lafını duymuşsunuzdur.
10:59
Well, this is literally thought for food.
231
659680
2240
Bu gerçekten besini düşündürücü.
11:03
It finally is the right idea at the right time.
232
663560
4136
Ve sonunda, doğru zamanda, doğru fikir.
11:07
(Laughter)
233
667720
1216
(Kahkahalar)
11:08
Très magnifique.
234
668960
1576
Très magnifique. (Fransızca: çok güzel)
11:10
Thank you.
235
670560
1216
Teşekkürler.
11:11
(Applause)
236
671800
2851
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7