Kary Mullis: Celebrating the scientific experiment

Kary Mullis, bilim adamlarinin ne yaptiklari uzerine

145,072 views ・ 2009-01-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: alper bayrı Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
I'll just start talking about the 17th century.
0
18330
2239
Sadece 17. yuzyil hakkinda konusmaya baslayacagim.
00:20
I hope nobody finds that offensive.
1
20593
1713
Umarim hickimse konusmaya bu sekilde baslamami hakaret olarak algilamaz.
00:22
I -- you know, when I -- after I had invented PCR,
2
22330
2976
Ben -- sizinde bildiginiz gibi, PCR'i icat ettikten sonra
00:25
I kind of needed a change.
3
25330
1976
Benim bir nevi degisiklige ihtiyacim vardi.
00:27
And I moved down to La Jolla and learned how to surf.
4
27330
2976
Ve La Jolla kentine tasindim ve sorf yapmayi ogrendim.
00:30
And I started living down there on the beach for a long time.
5
30330
2976
Ve uzun bir sure icin orada, sahilde, yasamaya basladim.
00:33
And when surfers are out waiting
6
33330
1976
Ve sorf yapanlar disarida
00:35
for waves,
7
35330
1976
dalgalar icin beklerken,
00:37
you probably wonder, if you've never been out there, what are they doing?
8
37330
1976
daha once orada bulunmadiysaniz, muhtemelen bekleyenlerin ne yaptiklarini merak edersiniz.
00:39
You know, sometimes there's a 10-, 15-minute break out there
9
39330
1976
Tahmin edersiniz, bazen siz bir dalganin gelmesi icin beklerken
00:41
when you're waiting for a wave to come in.
10
41330
2000
10-15 dakikalik araliklar olur.
00:43
They usually talk about the 17th century.
11
43354
2000
Onlar (sorf yapanlar) genellikle 17. yuzyil hakkinda konusurlar.
00:46
You know, they get a real bad rap in the world.
12
46330
2976
Bilirsiniz, onlar dunyada gercekten kotu darbeler alirlar.
00:49
People think they're sort of lowbrows.
13
49330
3000
Insanlar, onlarin bir nevi kultursuz kimseler olduklarini dusunurler.
00:53
One day, somebody suggested I read this book.
14
53330
2143
Bir gun, bir kimse bana oneride bulundu, ben bu kitabi okudum.
00:55
It was called --
15
55497
1809
Kitabin adi --
00:57
it was called "The Air Pump,"
16
57330
1976
kitabin adi "Hava Pompasi,"
00:59
or something like "The Leviathan and The Air Pump."
17
59330
2429
ya da "Dev Gemi ve Hava Pompasi" gibi bir seydi.
01:01
It was a real weird book about the 17th century.
18
61783
2523
17. yuzyil hakkinda garip bir kitapti.
01:04
And I realized, the roots
19
64330
1976
Ve birşeyler hakkında düşünmenin tek doğal yolunun
01:06
of the way I sort of thought
20
66330
1976
Benim dusunce yolumun (koklerinin)
01:08
was just the only natural way to think about things.
21
68330
2976
kökleri üzerine düşünmek olduğunun farkına vardım.
01:11
That -- you know, I was born thinking about things that way,
22
71330
2976
Bu -- Bilirsiniz, Ben birşeyler hakkında bu yolla düşünmek için doğmuşum
01:14
and I had always been like a little scientist guy.
23
74330
1976
ve her zaman kucuk bir bilim adami gibi oldum.
01:16
And when I went to find out something,
24
76330
1976
Ve bir seyi ortaya cikarmak (kesif) icin gittigimde,
01:18
I used scientific methods. I wasn't real surprised,
25
78330
1976
Bilimsel yontemleri kullanırdım.
01:20
you know, when they first told me how --
26
80330
1976
Bilirsiniz, bana ilk kez nasıl bilim
01:22
how you were supposed to do science,
27
82330
1976
yapmam gerektiğini anlattıklarında hiç şaşırmadım.
01:24
because I'd already been doing it for fun and whatever.
28
84330
3000
Çünkü sadece zevk için ya da öylesine zaten (bilim) yapıyordum.
01:28
But it didn't -- it never occurred to me
29
88330
2976
Fakat olmadi --
01:31
that it had to be invented
30
91330
1976
350 yıl önce icat edilmiş şeylerin
01:33
and that it had been invented
31
93330
1976
icat edilmesi gerektigini
01:35
only 350 years ago.
32
95330
1976
hiç göremedim
01:37
You know, it was --
33
97330
1976
Bilirsiniz,
01:39
like it happened in England, and Germany, and Italy
34
99330
2976
Ingiltere Almanya, ve Italya yaklaşık
01:42
sort of all at the same time.
35
102330
1976
herbiri ayni zamanda.
01:44
And the story of that,
36
104330
1976
Ve bu hikayeyi
01:46
I thought, was really fascinating.
37
106330
1976
gerçekten büyüleyici buluyorum
01:48
So I'm going to talk a little bit about that,
38
108330
2143
Bu sebeple hakkinda biraz konusacagim,
01:50
and what exactly is it that scientists are supposed to do.
39
110497
2809
tam olarak bir bilim adamının yapması gerenler nelerdir.
01:53
And it's, it's a kind of --
40
113330
1976
Bilirsiniz
01:55
You know, Charles I got beheaded
41
115330
3976
İlk 17. yuzyilin baslarinda
01:59
somewhere early in the 17th century.
42
119330
1976
Charles'ın kafası kesildi.
02:01
And the English set up Cromwell
43
121330
1976
ve Ingilizler Cromwell'i kurdu
02:03
and a whole bunch of Republicans or whatever,
44
123330
2143
ve simdilerdeki cumhuriyetçilere benzemeyen
02:05
and not the kind of Republicans we had.
45
125497
2000
bir grup cumhuriyetçiyi yarattı.
02:08
They changed the government, and it didn't work.
46
128330
3000
Onlar hukumeti degistirdiler, ve bu ise yaramadi.
02:12
And
47
132330
2000
Ve
02:15
Charles II, the son,
48
135330
2000
Charles II, ogul,
02:19
was finally put back on the throne of England.
49
139330
2191
sonunda Ingiliz tahtina geri yerlestirilmisti.
02:21
He was really nervous, because his dad had been,
50
141545
2286
O gercek anlamda gergindi, cunku babasi,
02:24
you know, beheaded for being the King of England
51
144330
2286
bilirsiniz, Ingilterenin Krali oldugu icin kafasi kesilmisti
02:26
And he was nervous about the fact
52
146640
2000
Ve bar ve benzeri yerlerde
02:29
that conversations that got going
53
149330
1976
süregelen konusmalar nedeniyle gergindi
02:31
in, like, bars and stuff
54
151330
1976
bar ve benzeri yerlerde ki (konusmalar)
02:33
would turn to --
55
153330
1976
zamanla dönüşüyordu
02:35
this is kind of -- it's hard to believe,
56
155330
1976
bu aslında... inanilmasi guc belki
02:37
but people in the 17th century in England
57
157330
1976
fakat 17. yuzyilda Ingilteredeki insanlar
02:39
were starting to talk about, you know,
58
159330
1976
bar ve benzeri yerlerde
02:41
philosophy and stuff in bars.
59
161330
1976
felsefe ve benzeri konularda konuşuyorlardı.
02:43
They didn't have TV screens,
60
163330
1976
Televizyon ekranlari yoktu,
02:45
and they didn't have any football games to watch.
61
165330
2334
ve izleyecek futbol maclari yoktu.
02:47
And they would get really pissy,
62
167688
1618
Ve onların sinirlenmeleri gerçekti,
02:49
and all of a sudden people would spill out into the street and fight
63
169330
3239
İnsanlar birdenbire caddelere akar ve kavgalar yaparlardı
02:52
about issues like whether or not
64
172593
1713
Mesela Robert Boyle
02:54
it was okay if Robert Boyle
65
174330
2976
vakum pompası adında bir alet
02:57
made a device called the vacuum pump.
66
177330
1976
geliştirdi mi geliştirmedi mi diye.
02:59
Now, Boyle was a friend of Charles II.
67
179330
2976
Simdi, Boyle Charles II nin bir arkadasiydi
03:02
He was a Christian guy during the weekends,
68
182330
2976
Hafta sonlarinda hristiyan (dindar) bir adamdi
03:05
but during the week he was a scientist.
69
185330
2976
fakat hafta ici bilim adamiydi
03:08
(Laughter)
70
188330
976
(gülüşmeler)
03:09
Which was -- back then it was
71
189330
1976
O zamanlar bu
03:11
sort of, you know, well, you know --
72
191330
2976
bir nevi, bilirsiniz, yani, bilirsiniz
03:14
if you made this thing -- he made this little device,
73
194330
2524
eger bunu yaptiysan -- o bu kucuk aleti gelistirdiysen
03:16
like kind of like a bicycle pump
74
196878
2428
bisiklet pompasi gibi bir sey ama
03:19
in reverse that could suck all the air out of --
75
199330
2976
isleyisi tam tersi, hava basmak yerine içerideki havayı tümüyle emebilen...
03:22
you know what a bell jar is? One of these things,
76
202330
1976
cam fanusun ne oldugunu bilir misiniz? Onun gibi bir sey,
03:24
you pick it up, put it down, and it's got a seal,
77
204330
2334
kaldırıp indirirsiniz, dışı mühürlüdür
03:26
and you can see inside of it,
78
206688
1618
ve icini gerebilirsiniz
03:28
so you can see what's going on inside this thing.
79
208330
1976
yani siz iceride neler olup bittigini gorebilirsiniz.
03:30
But what he was trying to do was to pump all the air out of there,
80
210330
2976
Fakat onun yapmaya calistigi sey butun havayi disariya pompalayabilmekti,
03:33
and see what would happen inside there.
81
213330
1976
ve aynı zamanda icinde neler olacagini gormekti.
03:35
I mean, the first -- I think one of the first experiments he did
82
215330
3048
Yani, oncelikle -- Bana kalirsa onun yaptigi ilk deney
03:39
was he put a bird in there.
83
219330
1976
iceriye bir kus koymak olmalı.
03:41
And people in the 17th century,
84
221330
2976
ve 17. yuzyildaki insanlar,
03:44
they didn't really understand the same way we do
85
224330
2976
onların gerçekleri anlama yöntemleri bizimkinden farklıydı
03:47
about you know, this stuff is
86
227330
1976
Bilirsiniz,
03:49
a bunch of different kinds of molecules,
87
229330
2976
bir amaç dahilince
03:52
and we breathe it in for a purpose and all that.
88
232330
2976
onlarca molekülü solurusuz, vesaire.
03:55
I mean, fish don't know much about water,
89
235330
1976
Yani, balik su hakkinda cok fazla bilgi sahibi degildir,
03:57
and people didn't know much about air.
90
237330
2976
ve insanlar da hava hakkinda cok fazla bigi sahibi degillerdi.
04:00
But both started exploring it.
91
240330
1976
Bunları onu kesfe basladi.
04:02
One thing, he put a bird in there, and he pumped all the air out,
92
242330
1976
Bir nokta, oraya bir kus koydu, ve butun havayi disari pompaladi,
04:04
and the bird died. So he said, hmm...
93
244330
1976
ve kus oldu. Ve o "hmmm..." dedi
04:06
He said -- he called what he'd done as making --
94
246330
2976
O -- yaptigi eylemi gelistirmek olarak adlandirdi --
04:09
they didn't call it a vacuum pump at the time.
95
249330
2191
o cihazı ilk anda vakum pompasi olarak adlandirmadilar.
04:11
Now you call it a vacuum pump; he called it a vacuum.
96
251545
2761
Simdi siz onu vakum pompasi olarak adlandiriyorsunuz; onu vakum olarak adlandirmisti
04:14
Right? And immediately,
97
254330
2976
Degil mi? Ve aniden,
04:17
he got into trouble with the local clergy
98
257330
1976
Yerli din adamlariyla basi belaya girdi
04:19
who said, you can't make a vacuum.
99
259330
2976
Vakum yapamazsin dediler.
04:22
Ah, uh --
100
262330
1976
Ah - uh --
04:24
(Laughter)
101
264330
2976
(gülüşmeler)
04:27
Aristotle said that nature abhors one.
102
267330
1976
Aristo "doğa tek olana karşıdır" demiştir.
04:29
I think it was a poor translation, probably,
103
269330
2096
Bence burada bir çeviri eksikliği olabilir.
04:31
but people relied on authorities like that.
104
271450
2856
fakat otoritelerce bu şekilde kabul edilmiş.
04:34
And you know, Boyle says, well, shit.
105
274330
2976
Ve Boyle demiş ki; evet, kahretsin
04:37
I make them all the time.
106
277330
1976
bunu hep yapıyorum
04:39
I mean, whatever that is that kills the bird --
107
279330
2976
Demek istediğim şu ki; kuşu öldüren
04:42
and I'm calling it a vacuum.
108
282330
1976
şeyi vakum olarak adlandırıyorum.
04:44
And the religious people said that
109
284330
2976
Din adamları dediler ki,
04:47
if God wanted you to make --
110
287330
2976
eğer tanrı senin vakum yapmanı isteseydi...
04:50
I mean, God is everywhere,
111
290330
1976
bilirsiniz tanrı her yerdedir.
04:52
that was one of their rules, is God is everywhere.
112
292330
2381
bu onların temel kuralıdır, tanrı heryerde.
04:54
And a vacuum -- there's nothing in a vacuum,
113
294735
2096
ve vakum, bilirsiniz, vakumda hiçbirşey yoktur.
04:56
so you've -- God couldn't be in there.
114
296855
2451
ve hiçbirşey yoksa, tanrı da yoktur.
04:59
So therefore the church said that you can't make a vacuum, you know.
115
299330
3239
Bu sebepten, kilise Boyle'ye vakum yapamazsın dedi.
05:02
And Boyle said, bullshit.
116
302593
1713
Boyle bunun zırva olduğunu
05:04
I mean, you want to call it Godless,
117
304330
1976
"tanrısız" demek isteyenin onlar olduğunu
05:06
you know, you call it Godless.
118
306330
1976
siz bilirsiniz
05:08
But that's not my job. I'm not into that.
119
308330
1976
bu benim işim değil, bunlar beni ilgilendirmez.
05:10
I do that on the weekend. And like --
120
310330
2000
ben haftasonları dindarım.
05:13
what I'm trying to do is figure out what happens
121
313330
2976
ve yapmayı sevdiğim şey olan biteni anlamaya çalışmak.
05:16
when you suck everything out of a compartment.
122
316330
2976
bir bölmeden herşeyi çıkarınca ne olduğunu görmek gibi.
05:19
And he did all these cute little experiments.
123
319330
2143
ve Boyle bunun gibi şirin deneylerini yapmaya devam etti.
05:21
Like he did one with -- he had a little wheel,
124
321497
2809
Tıpkı, kendi kendine dönebilmesi için hafifçe sabitlenmiş
05:24
like a fan, that was
125
324330
2000
pervane gibi küçük tekerlek
05:27
sort of loosely attached, so it could spin by itself.
126
327330
2976
ile yaptığı deney gibi.
05:30
He had another fan opposed to it
127
330330
1976
Başka bir pervaneyi karşına getirdi
05:32
that he had like a --
128
332330
1976
yaptığı şey...
05:34
I mean, the way I would have done this would be, like, a rubber band,
129
334330
1976
şey, bana kalsa bunu bir çeşit lastik bant ile yapardım.
05:36
and, you know, around a tinker toy kind of fan.
130
336330
2239
ve yaptığı geçmeli oyuncak setlerindeki bir fan kullanmış.
05:38
I know exactly how he did it; I've seen the drawings.
131
338593
3000
Tam olarak ne yaptığını çizimlerinden biliyorum.
05:42
It's two fans, one which he could turn from outside
132
342330
1976
Önceden hazırlanmış vakum ortamında
05:44
after he got the vacuum established,
133
344330
1976
karşılıklı duran iki pervaneden oluşan bir sistem kurdu.
05:46
and he discovered that if he pulled all the air out of it,
134
346330
2976
Ve ortamda hava olmadığı için
05:49
the one fan would no longer turn the other one, right?
135
349330
2976
biri döndürüldüğünde ikinci pervanenin bundan etkilenmemesini beklersiniz değil mi?
05:52
Something was missing, you know. I mean, these are --
136
352330
2976
Fakat birşeyler eksikti. Bilirsiniz
05:55
it's kind of weird to think that someone had to do an experiment to show that,
137
355330
1976
birilerinin bu etkiyi görmek için bu deneyi yapmış olması gariptir
05:57
but that was what was going on at the time.
138
357330
3000
ama o zamanlar işler böyle yürüyormuş.
06:02
And like, there was big arguments about it
139
362306
2000
Ve hatta bu konularda, yani...bilirsiniz kahve dükkanlarında ve içkili mekanlarda
06:04
in the -- you know, the gin houses and in the coffee shops and stuff.
140
364330
3286
büyük tartışmalar yaşanıyormuş.
06:08
And Charles
141
368330
1976
Ve Charles
06:10
started not liking that.
142
370330
1976
bu durumdan rahatsız olmaya başlamış.
06:12
Charles II was kind of saying, you know, you should keep that --
143
372330
2000
2. Charles bu konuların, insanlar, bilirsiniz
06:15
let's make a place where you can do this stuff
144
375330
2976
çok şey olmadan konuşabileceği
06:18
where people don't get so -- you know,
145
378330
1976
bir yer yapalım dedi.
06:20
we don't want the -- we don't want to get the people mad at me again. And so --
146
380330
2976
İnsanların bana tekrar sinir olmasını istemiyorum ve
06:23
because when they started talking about religion
147
383330
2976
Çünkü ne zaman din ve bilim ve benzeri şeyler
06:26
and science and stuff like that,
148
386330
1976
hakkında konuşmaya başlasalar
06:28
that's when it had sort of gotten his father in trouble.
149
388330
2667
babasıyla başları derde giriyordu.
ve sonra
06:31
And so,
150
391021
1285
06:32
Charles said, I'm going to put up the money
151
392330
2048
Charles ben parayı koyarım dedi
06:34
give you guys a building,
152
394402
1904
beyler siz binayı ayarlayın.
06:36
come here and you can meet in the building,
153
396330
2048
Böylece bu binada buluşabiliriz
06:38
but just don't talk about religion in there.
154
398402
2096
ama binada din konuşulmayacak.
06:40
And that was fine with Boyle.
155
400522
1784
Boyle bu fikre onay verdi.
06:42
He said, OK, we're going to start having these meetings.
156
402330
2667
Tamam, dedi. Toplantılara başlayalım.
Bilim adına konuşmak isteyen kim varsa...
06:45
And anybody who wants to do science is --
157
405021
2285
06:47
this is about the time that Isaac Newton was starting to whip out
158
407330
1976
o zamanlar Isaac Newton yeni yeni ilginç fikirlerle
06:49
a lot of really interesting things.
159
409330
1976
ortaya çıkıyordu.
06:51
And there was all kind of people that would come to the Royal Society,
160
411330
3334
Yeterince iyi giyinerek Royal Society üyesi olabiliyordunuz ve
06:54
they called it. You had to be dressed up pretty well.
161
414688
2618
bu toplulukta her çeşit insan vardı.
06:57
It wasn't like a TED conference.
162
417330
1976
Bir TED konferansı değildi tabii
06:59
That was the only criteria, was that you be --
163
419330
1976
Tek kritier bir beyefendi gibi
07:01
you looked like a gentleman, and they'd let anybody could come.
164
421330
3000
görünmeyi başarmaktı. Böylece katılabilirdiniz.
07:04
You didn't have to be a member then.
165
424354
1952
Üyelik falan da istemiyordu.
07:06
And so, they would come in and you would do --
166
426330
2191
Birisi gelip size birşeyler anlatacak olduğunda
07:08
Anybody that was going to show an experiment,
167
428545
2761
ya da bir deney yapmak istediğinde
07:11
which was kind of a new word at the time,
168
431330
1976
deney, o zamanlar için yeni bir kelime sayılır
07:13
demonstrate some principle,
169
433330
1976
bir bilimsel prensibi katılamak istese,
07:15
they had to do it on stage, where everybody could see it.
170
435330
2976
herkesin görebilmesi için sahneye çıkar,
07:18
So they were --
171
438330
1976
böylece herkes....
07:20
the really important part of this was,
172
440330
1976
burası önemli
07:22
you were not supposed to talk
173
442330
1976
orada, örneğin kesin yargılarla
07:24
about final causes, for instance.
174
444330
2976
konuşmamalısınız
07:27
And God was out of the picture.
175
447330
1976
ve tanrı algısı işin içinden çıkmış olur.
07:29
The actual nature of reality was not at issue.
176
449330
3000
Gerçeğin doğal halinin bir önemi yoktu.
07:33
You're not supposed to talk about the absolute nature of anything.
177
453330
3143
Kesin yargılarla asla konuşamazsınız.
07:36
You were not supposed to talk about anything
178
456497
2096
Hiçbirşey konuşamazsınız.
07:38
that you couldn't demonstrate.
179
458617
1689
görselleştiremeyeceğiniz hiçbir şeyi konuşamazsınız.
07:40
So if somebody could see it, you could say, here's how the machine works,
180
460330
3477
Eğer herkes gördüyse, işte bu makina da böyle çalışıyor diyebilirdiniz.
07:43
here's what we do, and then here's what happens.
181
463831
3000
işte burada böyle yapıyoruz, ve bunlar oluyor.
07:47
And seeing what happens, it was OK
182
467330
1976
Ve anlatıklarınız herkesçe görülür ise sorun yok.
07:49
to generalize,
183
469330
1976
Genelleyecek olursak,
07:51
and say, I'm sure that this will happen anytime
184
471330
2976
eminim bunu yaptığınızda
07:54
we make one of these things.
185
474330
1976
bunlar oluyor diyebiliyorsak,
07:56
And so you can start making up some rules.
186
476330
2000
Kurallar koymaya başlıyoruz.
07:58
You say, anytime you have a vacuum state,
187
478354
2952
Eğer vakum oluşturduğunuzda
08:01
you will discover that one wheel will not turn another one,
188
481330
2976
bir tekerin diğerini döndürmediğini bulursanız
08:04
if the only connection between them
189
484330
1976
ve aradaki bağıntı kesinse,
08:06
is whatever was there before the vacuum. That kind of thing.
190
486330
2976
etkinin sorumlusu vakumdan önce orada ne varsa odur, gibi birşey.
08:09
Candles can't burn in a vacuum,
191
489330
1976
Vakumda mum yanmaz.
08:11
therefore, probably sparklers wouldn't either.
192
491330
2976
belki muhtemelen kıvılcımda oluşmaz.
08:14
It's not clear; actually sparklers will,
193
494330
1976
Oluşur mu? evet kıvılcım oluşur
08:16
but they didn't know that.
194
496330
1976
fakat onlar bunu bilmiyordu.
08:18
They didn't have sparklers. But, they --
195
498330
1976
onlarda kıvılcım yoktu, ama onlar
08:20
(Laughter)
196
500330
4976
(gülüşmeler)
08:25
-- you can make up rules, but they have to relate
197
505330
2334
Kurallar koyabilirsin ama sadece
08:28
only to the things that you've been able to demonstrate.
198
508330
1976
gösterebileceğin öğelerle ilgili.
08:30
And most the demonstrations had to do with visuals.
199
510330
2976
ve gösterim görsel olmalı
08:33
Like if you do an experiment on stage,
200
513330
1976
eğer sahnede deney yapıp
08:35
and nobody can see it, they can just hear it, they would probably think you were freaky.
201
515330
2976
insanların görebileceği değil de duyabileceği şeyler yaparsanız, sizi ucube sanarlar.
08:38
I mean, reality is what you can see.
202
518330
2976
Demek istediğim gerçeklik görseldir.
08:41
That wasn't an explicit rule in the meeting,
203
521330
3976
Bu çok açık bir kural değildi.
08:45
but I'm sure that was part of it, you know. If people hear voices,
204
525330
1976
fakat eminim bu uygulanıyordu. Eğer insanlar sizi görmez de
08:47
and they can't see and associate it with somebody,
205
527330
2976
sadece sesinizi duyarsa, sizi muhtemelen orada olmayan
08:50
that person's probably not there.
206
530330
1976
birisi sanacaktır.
08:52
But the general idea that you could only --
207
532330
2048
Genel olarak sadece
08:56
you could only really talk about things in that place
208
536330
2524
deneyini yaptığınız ve orada olan
08:58
that had some kind of experimental basis.
209
538878
2428
şeyler hakkında konuşabilirdiniz.
09:01
It didn't matter what Thomas Hobbes,
210
541330
1976
Yerel filozof Thomas Hobbes'un ne
09:03
who was a local philosopher,
211
543330
1976
dediğinin hiç önemi yoktu çünkü
09:05
said about it, you know,
212
545330
1976
bilirsiniz
09:07
because you weren't going to be talking final causes.
213
547330
2524
temel sebeplerle ilgili konuşmazdınız.
09:09
What's happening here,
214
549878
1428
17. yy nin ortalarında
09:11
in the middle of the 17th century,
215
551330
1976
burada olanlar
09:13
was that what became my field --
216
553330
1976
bilim ve deney adına yapılanlarla
09:15
science, experimental science --
217
555330
1976
ilgilenmeye başladım
09:17
was pulling itself away,
218
557330
1976
olanlar amacını aşmaya başlamıştı
09:19
and it was in a physical way, because we're going to do it in this room over here,
219
559330
2976
çünkü tıpkı şu an burada olduğu gibi
09:22
but it was also what -- it was an amazing thing that happened.
220
562330
1976
muhteşem şeyler konuşuluyordu.
09:24
Science had been all interlocked
221
564330
1976
Bilimin güvenlik kilidi
09:26
with theology, and philosophy,
222
566330
1976
teoloji, felsefe ve
09:28
and -- and -- and mathematics,
223
568330
2976
aslında tam olarak bilim olmayan
09:31
which is really not science.
224
571330
2000
matematiktir.
09:34
But experimental science had been tied up with all those things.
225
574330
3048
Deneysel bilim hep bu olgularla çevrelenmiştir.
09:37
And the mathematics part
226
577402
2904
Matematiksel kısım ve
09:40
and the experimental science part
227
580330
1976
deneysel kısım
09:42
was pulling away from philosophy.
228
582330
1976
bilimi felsefeden ayırıyordu.
09:44
And -- things --
229
584330
1976
ve...yaşananlar...
09:46
we never looked back.
230
586330
1976
hiç geriye bakmadık.
09:48
It's been so cool since then.
231
588330
2000
O zamandan bu yana işler yolunda.
09:51
I mean, it just -- it just -- untangled a thing that was really impeding
232
591330
4976
Demek istediğim teknolojinin ilerlemesini engelleyen
09:56
technology from being developed.
233
596330
1976
neyse, ortadan kaldırılmış oldu.
09:58
And, I mean, everybody in this room --
234
598330
1976
Bence bu odadaki herkes...
10:00
now, this is 350 short years ago.
235
600330
1976
yani bundan sadece 350 yıl önceydi.
10:02
Remember, that's a short time.
236
602330
1976
Unutmayın bu kısa bir süredir.
10:04
It was 300,000, probably, years ago
237
604330
2000
300 000 yıl öncesine bakarsak
10:07
that most of us, the ancestors of most of us in this room
238
607330
2976
burdaki herkesin atasının
10:10
came up out of Africa and turned to the left.
239
610330
2143
Afrika'dan çıkıp sola dönenler olduğunu görürürüz.
10:13
You know, the ones that turned to the right, there are some of those
240
613330
1976
Afrikadan çıkıp sağa dönenler
10:15
in the Japanese translation.
241
615330
1976
şimdi japonca çeviriyi dinliyordur.
10:17
But that happened very -- a long time ago
242
617330
2976
Fakat bunlar 350 yıla
10:20
compared to
243
620330
1976
kıyasla
10:22
350 short years ago.
244
622330
1976
çok uzun zaman önceydi.
10:24
But in that 350 years,
245
624330
1976
Fakat bu son 350 yılda
10:26
the place has just undergone a lot of changes.
246
626330
2976
işler çok değişti.
10:29
In fact, everybody in this room probably,
247
629330
1976
Muhtemelen buradaki herkes
10:31
especially if you picked up your bag --
248
631330
2976
özellikle yanında çantası olanlar
10:34
some of you, I know, didn't pick up your bags --
249
634330
1976
kiminizin çantası yok
10:36
but if you picked up your bag, everybody in this room
250
636330
1976
Eğer 350 yıl önce çantanızdakilerin
10:38
has got in their pocket, or back in their room,
251
638330
2239
varlığı bilinseydi,
10:40
something
252
640593
1713
krallar onlara
10:42
that 350 years ago,
253
642330
1976
sahip olmak için
10:44
kings would have gone to war to have.
254
644330
2000
savaşlar açarlardı.
10:47
I mean, if you can think how important --
255
647330
1976
Yani uydular olmadan
10:49
If you have a GPS system and there are no satellites,
256
649330
1976
bir GPS aletine sahip olmanın ne önemi var diye düşünebilirsiniz
10:51
it's not going to be much use. But, like --
257
651330
2048
ne de olsa pek de işe yaramaz.
10:53
but, you know, if somebody had a GPS system
258
653402
2048
Fakat eğer GPS sistemi
10:55
in the 17th century
259
655474
2832
17.yy'da olsaydı
10:58
some king would have gotten together an army
260
658330
1976
krallar ordularını toplayıp
11:00
and gone to get it, you know. If that person --
261
660330
1976
savaşa girdiklerini görürdünüz. Eğer birinin ......
11:02
Audience: For the teddy bear? The teddy bear?
262
662330
2143
(dinleyici: oyuncak ayı, oyuncak ayı)
11:04
Kary Mullis: They might have done it for the teddy bear, yeah.
263
664497
2953
Evet, eğer bir oyuncak ayı için de yaparlardı.
11:07
But -- all of us own stuff.
264
667474
1832
Fakat...hepimizin sahip olduğu şeyler var.
11:09
I mean, individuals own things
265
669330
1976
Demek istediğim bugün bireylerin sahip oldukları
11:11
that kings would have definitely gone to war to get.
266
671330
2477
için o zaman krallar savaşa gidebilirdi.
11:13
And this is just 350 years.
267
673831
1475
Ve sadece 350 yıl öncesi.
11:15
Not a whole lot of people doing this stuff.
268
675330
2048
Herkes değil
11:17
You know, the important people --
269
677402
1904
Sadece önemli insanlar
11:19
you can almost read about their lives,
270
679330
1976
sizin bugün hayatlarını okuduğunuz kişiler
11:21
about all the really important people that made advances, you know.
271
681330
3191
bugüne gerçekten etkisi olmuş kişiler.
11:24
And, I mean --
272
684545
1761
Demek istediğim...
11:26
this kind of stuff, you know, all this stuff
273
686330
2976
bu çeşit şeyler, bunların hepsi
11:29
came from that separation
274
689330
1976
tüm yapmak istediklerimiz
11:31
of this little sort of thing that we do --
275
691330
2976
bir ayrıma gelmişti
11:34
now I, when I was a boy
276
694330
1976
Küçüklüğümde
11:36
was born sort of with this idea
277
696330
1976
bu fikir ile tanıştım
11:38
that if you want to know something --
278
698330
1976
bişeyi bilmek istediğinizde
11:40
you know, maybe it's because my old man was gone a lot,
279
700330
1976
bilirsinizi yaşlı babam pek ortalıkta olmazdı ve
11:42
and my mother didn't really know much science,
280
702330
2191
annem de bilimden pek anlamazdı
11:44
but I thought if you want to know something about stuff,
281
704545
2667
fakat bir konuda bilgi sahibi olmak isterdim
11:47
you do it -- you make an experiment, you know.
282
707330
2191
ve bilirsiniz...yapılması gereken şey deneydi.
11:49
You get -- you get, like --
283
709545
1761
Bilime karşı doğal
11:51
I just had a natural feeling for science
284
711330
2976
bir ilgi geliştirdim
11:54
and setting up experiments. I thought that was the way everybody had always thought.
285
714330
1976
deney düzenekleri kurdum. Bu konunun herkes için böyle olduğunu düşünmüştüm.
11:56
I thought that anybody with any brains will do it that way.
286
716330
2976
Herkesin beyni böyle çalışır sanmıştım.
11:59
It isn't true. I mean, there's a lot of people --
287
719330
2976
İşin aslı böyle değil. Birçok kişi
12:02
You know, I was one of those scientists that was --
288
722330
2976
Yani, ben geçen akşam yemeğinde
12:05
got into trouble the other night at dinner
289
725330
2000
post-modernisim hakkında konuşurken
12:07
because of the post-modernism thing.
290
727354
1952
başımı derde soktum.
12:09
And I didn't mean, you know -- where is that lady?
291
729330
1976
Bunu istemedim... Nerede şu hamın?
12:11
Audience: Here.
292
731330
976
Dinleyici: Burada
12:12
(Laughter)
293
732330
976
(Gülüşmeler)
12:13
KM: I mean, I didn't really think of that as an argument
294
733330
2667
Bunun bir tartışma değil
hoş bir fikir alışverişi olduğunu düşünmüştüm.
12:16
so much as just a lively discussion.
295
736021
2285
12:18
I didn't take it personally, but --
296
738330
2000
Bunu kişisel algılamadım ama...
12:21
I just -- I had -- I naively had thought,
297
741330
2976
Ben sadece... Safça şöyle düşündüm,
12:24
until this surfing experience started me into the 17th century,
298
744330
3000
beni 17 yy hakkında düşünmeye iten sörf olayı sonrasında
12:27
I'd thought that's just the way people thought,
299
747354
2239
insanların gerçekliği, gördükleri, duydukları,
12:29
and everybody did, and they recognized reality
300
749617
2689
ya da hissettikleri ile farkettiklerini anladım
12:32
by what they could see or touch or feel or hear.
301
752330
2286
Bu insanların düşünüş tarzı
12:35
At any rate, when I was a boy,
302
755330
3000
Küçüklüğmde...
12:40
I, like, for instance, I had this --
303
760330
1976
Mesela, şunu dinleyin...
12:42
I got this little book from Fort Sill, Oklahoma --
304
762330
1976
Fort Sill, Oklahoma'dan küçük bir kitap almıştım.
12:44
This is about the time that George Dyson's dad
305
764330
2191
George Dyson'ın babasının nükleer patlama
12:46
was starting to blow nuclear --
306
766545
1761
tasarladığı zamanlardı,
12:48
thinking about blowing up nuclear rockets and stuff.
307
768330
2976
nükleer patlamalar ve roketler hakkında düşünürdü.
12:51
I was thinking about making my own little rockets.
308
771330
2976
Ben de kendi roketlerimi yapmayı düşünürdüm.
12:54
And I knew that frogs -- little frogs --
309
774330
2976
Küçük kurbağaların
12:57
had aspirations of space travel,
310
777330
1976
hep uzay özlemi çektiğini
12:59
just like people. And I --
311
779330
1976
biliyordum
13:01
(Laughter)
312
781330
2976
(gülüşmeler)
13:04
I was looking for a --
313
784330
1976
4 fit yüksekliğinde Roketimi birkaç mil
13:06
a propulsion system
314
786330
1976
uzağa gönderebilecek
13:08
that would like, make a rocket, like,
315
788330
1976
bir tahrik sistemi
13:10
maybe about four feet high go up a couple of miles.
316
790330
2429
bulmaya çalışıyordum.
13:12
And, I mean, that was my sort of goal.
317
792783
2523
Yani bu benim hedefimdi.
13:15
I wanted it to go out of sight and then I wanted this little parachute
318
795330
3334
Görüş alanından çıkacak kadar uçsun, daha sonra paraşüt ile
13:18
to come back with the frog in it.
319
798688
2618
içinde kurbağa ile geri dönsün.
13:21
And -- I -- I --
320
801330
1976
Ve ben... ben...
13:23
I got this book from Fort Sill, Oklahoma,
321
803330
1976
Füze rampası olan Fort Sill'den
13:25
where there's a missile base.
322
805330
1976
bir kitap aldım.
13:27
They send it out for amateur rocketeers,
323
807330
2000
Amatör roket klübüne yolladım
13:30
and
324
810330
1976
ve
13:32
it said in there
325
812330
1976
dedim ki
13:34
do not ever heat a mixture of potassium perchlorate and sugar.
326
814330
2976
potasyum perklorit ile şekeri asla karıştırmayın.
13:37
(Laughter)
327
817330
2976
(gülüşmeler)
13:40
You know,
328
820330
1976
Bilirsiniz,
13:42
that's what you call a lead.
329
822330
1976
bu tam bir liderlik örneği.
13:44
(Laughter)
330
824330
1976
(gülüşmeler)
13:46
You sort of -- now you say, well, let's see if I can
331
826330
1976
Bunu duyunca, bakalım dedikleri oluyor mu dersiniz
13:48
get hold of some potassium chlorate and sugar, perchlorate and sugar,
332
828330
2976
hadi biraz potasyum klorit ver şeker, perklorit ve şeker karıştırıp
13:51
and heat it; it would be interesting to see what it is they don't want me to do,
333
831330
2976
bakalım yapmamamı istedikleri nedir acaba dersiniz,
13:54
and what it is going to -- and how is it going to work.
334
834330
2572
neler olacak, nasıl çalışacak.
13:56
And we didn't have --
335
836926
1380
O zamanlar annemin
13:58
like, my mother
336
838330
1976
arka bahçede yaptıklarımı
14:00
presided over the back yard
337
840330
2976
üst kattan ütü yaparak,
14:03
from an upstairs window,
338
843330
1976
gözetlediği
14:05
where she would be ironing or something like that.
339
845330
1976
gibi şahit olmadık.
14:07
And she was usually just sort of keeping an eye on,
340
847330
1976
Annem bize göz kulak olur,
14:09
and if there was any puffs of smoke out there,
341
849330
2191
eğer orada duman tüterken görürse
14:11
she'd lean out and admonish us all
342
851545
1761
pencereden çıkıp, gözünüzü çıkarmayın
14:13
not to blow our eyes out. That was her --
343
853330
2000
diye bizi azarlardı.
14:18
You know, that was kind of the worst thing that could happen to us.
344
858330
1976
Yani bu başımıza gelebilecek en kötü şeydi.
14:20
That's why I thought, as long as I don't blow my eyes out...
345
860330
1000
Ben de o zamanlar , gözümü çıkarmadığım
14:22
I may not care about the fact
346
862330
2976
sürece yaptıklarımın
14:25
that it's prohibited from heating this solution.
347
865330
1976
sorun olmayacağını düşünürdüm.
14:27
I'm going to do it carefully, but I'll do it.
348
867330
2143
Tamam, dikkatli şekilde yapacağım, ama yapacağım.
14:29
It's like anything else that's prohibited:
349
869497
2000
Eğer birşey yasaklı ise
14:31
you do it behind the garage.
350
871521
1785
onu garajınızın arkasında yapardınız.
14:33
(Laughter)
351
873330
1976
(gülüşmeler)
14:35
So, I went to the drug store
352
875330
1976
Eczaneye gittim
14:37
and I tried to buy some potassium perchlorate
353
877330
2976
ve bir miktar potasyum perklorit almaya çalıştım
14:40
and it wasn't unreasonable then for a kid
354
880330
1976
o zamanlar bir çocuğun eczaneye gidip
14:42
to walk into a drug store and buy chemicals.
355
882330
2976
kimyasallar almaya çalışması mantıksız gelmezdi.
14:45
Nowadays, it's no ma'am,
356
885330
1976
Şimdilerde bu imkansız.
14:47
check your shoes. And like --
357
887330
1976
ve sonra...
14:49
(Laughter)
358
889330
1976
(gülüşmeler)
14:51
But then it wasn't -- they didn't have any, but the guy had --
359
891330
1976
Fakat dükkanda yoktu
14:53
I said, what kind of salts of potassium do you have? You know.
360
893330
2976
ben de ne çeşit potasyumlarınız ve tuzlarınız var diye sordum.
14:56
And he had potassium nitrate.
361
896330
1976
adamın potasyum nitratı vardı.
14:58
And I said, that might do the same thing, whatever it is.
362
898330
2976
O herneyse aynı işi görebilir dedim.
15:01
I'm sure it's got to do with rockets or it wouldn't be in that manual.
363
901330
2976
Roketlerle ilgili birşey olduğuna emindim, olmazsa manualde adı geçmezdi.
15:04
And so I -- I did some experiments.
364
904330
1976
sonra bazı deneyler yaptım.
15:06
You know, I started off with little tiny amounts
365
906330
2286
Potasyum ve şekerin
15:08
of potassium nitrate and sugar,
366
908640
1666
küçük ölçekleriyle işe başladım
15:10
which was readily available,
367
910330
1976
evde hazır olanlarla
15:12
and I mixed it in different proportions,
368
912330
1976
farklı miktarları karıştırdım ve
15:14
and I tried to light it on fire.
369
914330
2000
ateşlenecek mi diye gözlemledim.
15:17
Just to see what would happen, if you mixed it together.
370
917330
2667
Karıştırınca neler olduğunu merak ediyordum.
Sonunda yandı
15:20
And it -- they burned.
371
920021
1285
15:21
It burned kind of slow, but it made a nice smell,
372
921330
1976
yavaşça yandı ve daha önce yaptığım
15:23
compared to other rocket fuels I had tried,
373
923330
2048
içinde sülfür olan roket yakıtlarına göre
15:25
that all had sulfur in them.
374
925402
1904
hoş bir koku çıktı.
15:27
And, it smelt like burnt candy.
375
927330
2000
Yanmış şeker gibi koktu.
15:30
And then I tried the melting business, and I melted it.
376
930330
2976
Sonra eritmeyi denedim ve erittim.
15:33
And then it melted into a little sort of syrupy liquid, brown.
377
933330
3976
Kahverengi bir şurup oluştu.
15:37
And then it cooled down to a brick-hard substance,
378
937330
2976
soğuduğunda tuğla gibi sert bir madde idi.
15:40
that when you lit that,
379
940330
1976
bunu ateşlediğinde ise
15:42
it went off like a bat.
380
942330
1976
yarasa gibi uçuşuyordu.
15:44
I mean, the little bowl of that stuff that had cooled down --
381
944330
1976
Yani bu kurumuş parça ateşlendiğinde
15:46
you'd light it, and it would just start dancing around the yard.
382
946330
1976
bahçenin içinde oraya buraya uçuşup dans ediyordu.
15:48
And I said, there
383
948330
1976
İşte dedim,
15:50
is a way to get a frog up to where he wants to go.
384
950330
2976
kurbağayı gitmek istediği yere götürecek şey.
15:53
(Laughter)
385
953330
976
(gülüşmeler)
15:54
So I started developing --
386
954330
2976
Ve geliştirmeye başladım.
15:57
you know, George's dad had a lot of help. I just had my brother.
387
957330
2000
George'nin babası baya yardım etti. O arada kardeşim doğdu.
16:00
But I -- it took me about -- it took me about,
388
960330
2976
Fakat ben... yaklaşık....
16:03
I'd say, six months
389
963330
1976
altı ayımı aldı diyebilirim.
16:05
to finally figure out all the little things.
390
965330
2048
Sonunda taşlar yerine oturdu.
16:07
There's a lot of little things involved
391
967402
1904
Yakıt hazır olduktan sonra bile,
16:09
in making a rocket that it will actually work,
392
969330
2191
roketin uçmasını sağlayacak
16:11
even after you have the fuel.
393
971545
1761
onlarca ayrıntı vardır.
16:13
But you do it, by -- what I just--
394
973330
1976
Fakat bunları yapabilmek için
16:15
you know, you do experiments,
395
975330
1976
deneyler yapar ve
16:17
and you write down things sometimes,
396
977330
976
sonuçları bir kenara yazarsınız
16:18
you make observations, you know.
397
978330
1976
yani, bilirsiniz, gözlemler yaparsınız
16:20
And then you slowly build up a theory
398
980330
1976
Ve yavaş yavaş,
16:22
of how this stuff works.
399
982330
1976
olayları anlamanızı sağlayan bir teori gelişir
16:24
And it was -- I was following all the rules.
400
984330
2096
Ben de kuralları izledim.
16:26
I didn't know what the rules were,
401
986450
1856
Kuralların olduğunu bilmiyorum fakat
16:28
I'm a natural born scientist, I guess,
402
988330
1976
sanırım doğuştan bilim adamıydım
16:30
or some kind of a throwback to the 17th century, whatever.
403
990330
2976
ya da 17.yy a gönderilmiştim, herneyse.
16:33
But at any rate, we finally did
404
993330
3976
Fakat sonunda yaptık,
16:37
have a device that would reproduceably
405
997330
1976
kurbağayı gökyüzüne gönderip,
16:39
put a frog out of sight
406
999330
1976
canlı olarak geri getirme işini
16:41
and get him back alive.
407
1001330
1976
tekrarlanabilir olarak yapan bir cihaz geliştirdik.
16:43
And we had not --
408
1003330
1976
Ve biz...
16:45
I mean, we weren't frightened by it.
409
1005330
2976
gerçekten hiç korkmamıştık.
16:48
We should have been, because it made a lot of smoke
410
1008330
2429
Aslında korkmalıydık, çünkü çok fazla duman
16:50
and it made a lot of noise,
411
1010783
1523
ve ses vardı.
16:52
and it was powerful, you know.
412
1012330
1976
ve gerçekten çok güçlüydü.
16:54
And once in a while, they would blow up.
413
1014330
1976
Arada bir patlamalar oldu.
16:56
But I wasn't worried, by the way,
414
1016330
1976
ama yine de kaygılanmadık.
16:58
about, you know,
415
1018330
1976
Bilirsiniz
17:00
the explosion causing the destruction of the planet.
416
1020330
1976
gezegeni yok edecek patlama değildi.
17:02
I hadn't heard about the 10 ways
417
1022330
1976
Korkmamız gerektiği konusunda
17:04
that we should be afraid of the --
418
1024330
1976
10 farklı senaryo vardı...
17:06
By the way,
419
1026330
1976
Bu arada
17:08
I could have thought,
420
1028330
1976
bunu yapmamalıyız diye
17:10
I'd better not do this because
421
1030330
1976
düşünebilirdik
17:12
they say not to, you know.
422
1032330
1976
yani yetkililerden
17:14
And I'd better get permission from the government.
423
1034330
1976
izin almak daha iyi olabilir gibi geliyordu
17:16
If I'd have waited around for that,
424
1036330
1976
fakat eğer bunu bekleseydik
17:18
I would have never -- the frog would have died, you know.
425
1038330
3000
kurbağa eceliyle ölebilirdi.
17:22
At any rate, I bring it up because it's a good story,
426
1042330
2976
Bu hikayeyi bugün anlatmamın nedeni,
17:25
and he said, tell personal things, you know, and that's a personal --
427
1045330
1976
bana çıkmadan önce kişisel birşeyler anlat dediler...
17:27
I was going to tell you about the first night that I met my wife,
428
1047330
2000
karımla tanıştığımız ilk günü anlatacaktım
17:30
but that would be too personal, wouldn't it.
429
1050330
2096
ama o da fazla kişisel olmaz mıydı?
17:33
So, so I've got something else that's not personal.
430
1053330
2429
ben de o kadar da kişisel olmayan bu hikayeyi buldum.
17:35
But that... process is what I think of as science,
431
1055783
2523
Fakat bu...benim bilim dediğim işlem,
17:38
see, where you start with some idea,
432
1058330
2976
bir fikir ile yola çıktığınızda
17:41
and then instead of, like, looking up,
433
1061330
2000
...yerine, bildiğiniz tüm otoriterlerde
17:44
every authority that you've ever heard of
434
1064330
1976
kaydı var mı diye ararsınız.
17:46
I -- sometimes you do that,
435
1066330
1976
ben...bazen bunu ben de yapıyorum
17:48
if you're going to write a paper later,
436
1068330
1976
eğer bir makale yazacaksam,
17:50
you want to figure out who else has worked on it.
437
1070330
1976
daha önce üzerinde çalışılmış diye anlamaya çalışıyorum.
17:52
But in the actual process, you get an idea --
438
1072330
2143
Fakat gerçekte bir fikriniz olduğunda
17:54
like, when I got the idea one night
439
1074497
1809
bir gece aklınıza
17:56
that I could amplify DNA with two oligonucleotides,
440
1076330
2976
iki oligonükleotit ile DNA çoğaltabilirim diye bir fikir gelirse
17:59
and I could make lots of copies of some little piece of DNA,
441
1079330
2858
ve böylece DNA nın küçük bir bölümünün onlarca kopyasını yapabilirim
18:02
you know, the thinking for that
442
1082330
1976
evime doğru 20 dakikalık
18:04
was about 20 minutes while I was driving my car,
443
1084330
3000
sürüşüm esnasında sadece gitmek yerine
18:08
and then instead of going -- I went back and I did talk to people about it,
444
1088330
3572
bunları düşünüyorum. Bunları etrafımdakilerle konuşuyorum
18:11
but if I'd listened to what I heard from all my friends who were molecular biologists --
445
1091926
4191
eğer moleküler biyolog arkadaşlarımı dinleseydim,
18:16
I would have abandoned it.
446
1096330
1976
bu fikri çoktan terkederdim.
18:18
You know, if I had gone back looking for an authority figure
447
1098330
1976
Bir otoriteye bu iş olur mu
18:20
who could tell me if it would work or not,
448
1100330
2000
olmaz mı diye sorsam
18:22
he would have said, no, it probably won't.
449
1102354
2000
cevap muhtemelen, olmaz, olurdu.
18:24
Because the results of it were so spectacular
450
1104378
2976
Çünkü sonuçlar o kadar etkileyici idi ki,
18:28
that if it worked it was going to change everybody's goddamn way of doing molecular biology.
451
1108330
2976
eğer doğruluğu kesinleşirse, herkesin moleküler biyoloji konusunda düşünme tarzını kökten değiştirebilirdi.
18:31
Nobody wants a chemist to come in
452
1111330
1976
Kimse bir kimyacının ortalıkta dolaşıp
18:33
and poke around in their stuff like that and change things.
453
1113330
2976
diğerlerini dürtükleyip bildiklerini değiştirmesini istemez.
18:36
But if you go to authority, and you always don't --
454
1116330
1976
Otorite size her zaman...
18:38
you don't always get the right answer, see.
455
1118330
2048
Her zaman doğru yanıtı alamazsınız, anlatabildim mi?
18:40
But I knew, you'd go into the lab
456
1120402
1904
Fakat eminim ki,
18:42
and you'd try to make it work yourself. And then you're the authority,
457
1122330
1976
laba girip kendi deneyinizi yaparsanız, siz otorite olursunuz,
18:44
and you can say, I know it works,
458
1124330
1976
ve çalışıp çalışmadığını bilirsiniz.
18:46
because right there in that tube
459
1126330
1976
Çünkü hemen oracıkta
18:48
is where it happened,
460
1128330
1976
deney tüpünün içinde olanlar,
18:50
and here, on this gel, there's a little band there
461
1130330
1976
ve burada jelin üzerinde bant şeklinde birikenler
18:52
that I know that's DNA, and that's the DNA I wanted to amplify,
462
1132330
3000
bunların DNA olduğunu biliyorum, ve onları çoğaltmak istedim,
18:55
so there! So it does work.
463
1135354
1952
ve işte! Oldu, çalıştı.
18:57
You know, that's how you do science.
464
1137330
1976
Bilirsiniz, işte bilim böyle yapılır.
18:59
And then you say, well, what can make it work better?
465
1139330
1976
Ve kendinize, bunu nasıl daha iyi yaparım diye sorarsınız.
19:01
And then you figure out better and better ways to do it.
466
1141330
1976
Ve hep daha iyi yapmanın bir yolunu bulurusunuz.
19:03
But you always work from, from like, facts
467
1143330
2000
Deney yaparken, tıpkı sahenede yapmak gibi
19:05
that you have made available to you
468
1145354
2952
her zaman size sağlanmış,
19:08
by doing experiments: things that you could do on a stage.
469
1148330
1976
doğrular üzerinden hareket edersiniz.
19:10
And no tricky shit behind the thing. I mean, it's all --
470
1150330
2976
Ve hiç hile yapamazsınız. Kastetiğim,
19:13
you've got to be very honest
471
1153330
1976
eğer deneyiniz gerçekten çalışıyorsa,
19:15
with what you're doing if it really is going to work.
472
1155330
1976
en dürüst halinizle yapmalısınız.
19:17
I mean, you can't make up results,
473
1157330
1976
Yani, sonuçları uydurup,
19:19
and then do another experiment based on that one.
474
1159330
2334
diğer deneyleri bu sonuçlar üzerinden yapamazsınız.
19:21
So you have to be honest.
475
1161688
1618
Yani dürüst olmalısınız.
19:23
And I'm basically honest.
476
1163330
1976
Ben temel olarak dürüstüm.
19:25
I have a fairly bad memory, and dishonesty would always get me in trouble,
477
1165330
2976
Pek iyi bir hafızam yok, o yüzden sahtekarlık başımı hep belaya sokar.
19:28
if I, like -- so I've just sort of been naturally honest
478
1168330
2667
Yani doğal bir dürüst ve
doğal bir meraklı olarak
19:31
and naturally inquisitive,
479
1171021
2000
19:33
and that sort of leads to that kind of science.
480
1173330
2239
bu tarz bilim yapmaya mecburdum.
19:35
Now, let's see...
481
1175593
1713
şimdi, bakalım....
19:37
I've got another five minutes, right?
482
1177330
2976
5 dakikam daha var, değil mi?
19:40
OK. All scientists aren't like that.
483
1180330
3000
Tamam, bütün bilimadamları böyle değildir.
19:44
You know -- and there is a lot --
484
1184330
1976
bilirsiniz... onlardan çok var...
19:46
(Laughter)
485
1186330
1976
(gülüşmeler)
19:48
There is a lot -- a lot has been going on since
486
1188330
2239
Çok var...ve Isaac Newton'dan
19:50
Isaac Newton and all that stuff happened.
487
1190593
2713
beridir çokça oluyor.
19:53
One of the things that happened right around World War II
488
1193330
1976
2. Dünya Savaşında
19:55
in that same time period before,
489
1195330
1976
öncesinde
19:57
and as sure as hell afterwards,
490
1197330
1976
ve eminim sonrasında
19:59
government got -- realized that scientists aren't strange dudes
491
1199330
3000
devletler, bilimadamlarının deney tüplerine
20:02
that, you know, hide in ivory towers
492
1202354
2952
fildişi kulelerini sığdıran
20:05
and do ridiculous things with test tube.
493
1205330
2976
sahne soytarıları olmadığını farketmeye başladı.
20:08
Scientists, you know, made World War II
494
1208330
1976
Bildiğiniz gibi, 2. Dünya Savaşını
20:10
as we know it quite possible.
495
1210330
1976
bilimadamları yaptı denebilir.
20:12
They made faster things.
496
1212330
2000
Herşeyi hızlandırdılar.
20:15
They made bigger guns to shoot them down with.
497
1215330
2976
Karşıdakini indirmek için daha büyük silahlar yaptılar.
20:18
You know, they made drugs to give the pilots
498
1218330
2976
Görev başında yığılıp kalmasınlar diye
20:21
if they were broken up in the process.
499
1221330
2976
pilotlara verilecek ilaçlar yaptılar.
20:24
They made all kinds of -- and then finally one giant bomb
500
1224330
2976
Bütün bunlar ve... sonunda herşeyi bitirecek
20:27
to end the whole thing, right?
501
1227330
1976
dev bir bomba, öyle değil mi?
20:29
And everybody stepped back a little and said, you know,
502
1229330
1976
Herkes bir adım geriye çekilip, evet,
20:31
we ought to invest in this shit,
503
1231330
1976
bu lanet şeye yatırım yapmalıyız dedi
20:33
because whoever has got the most of these people
504
1233330
2976
çünkü orada çalışan herkes
20:36
working in the places is going to have a dominant position,
505
1236330
2976
en azından orduda daha iyi bir pozisyona geçecekti,
20:39
at least in the military, and probably in all kind of economic ways.
506
1239330
2976
ya da daha iyi ekonomik koşullara sahip olacaktı.
20:42
And they got involved in it, and the scientific
507
1242330
1976
Ve bu duruma dahil oldular,
20:44
and industrial establishment was born,
508
1244330
1976
sanayi bilim işbirliği sağlanmış oldu.
20:46
and out of that came a lot of scientists
509
1246330
1976
Ve o noktada para için
20:48
who were in there for the money, you know,
510
1248330
2976
bu işi yapan onlarca bilimadamı
20:51
because it was suddenly available.
511
1251330
1976
ortaya çıktı, çünkü bir anda ulaşılır hale gelmişti.
20:53
And they weren't the curious little boys
512
1253330
1976
Ve onlar uzaya kurbağa gönderme peşinde
20:55
that liked to put frogs up in the air.
513
1255330
1976
olan meraklı çocuklar değillerdi.
20:57
They were the same people that later went in to medical school, you know,
514
1257330
2976
Onlar bu işte iyi para var diyerek, bilirsiniz,
21:00
because there was money in it, you know. I mean, later, then they all got into business --
515
1260330
2976
tıp okuyan insanlardı. Sonradan hep iş hayatına atıldılar.
21:03
I mean, there are waves of -- going into your high school,
516
1263330
2976
Demek istediğim insanlar liselere gelip,
21:06
person saying, you want to be rich, you know, be a scientist. You know, not anymore.
517
1266330
2976
zengin olmak mı istiyorsun, o zaman bilimadamı ol diyordu. Artık öyle değil.
21:09
You want to be rich, you be a businessman.
518
1269330
2000
Zengin olmak istiyorsan, iş adamı olursun.
21:11
But a lot of people got in it for the money and the power and the travel.
519
1271354
3477
Fakat birçok kişi bunu para, güç ve seyahat için yapıyor.
21:14
That's back when travel was easy.
520
1274855
2976
Bu seyahatın kolay olduğu zamandaydı.
21:18
And those people don't think --
521
1278330
1976
Bu insanlar düşünmeden...
21:20
they don't --
522
1280330
1976
Onlar...
21:22
they don't always tell you the truth, you know.
523
1282330
1976
Her zaman size doğruyu söylemiyorlar.
21:24
There is nothing in their contract, in fact,
524
1284330
2096
Bunun kontratları ile alakası yok,
21:26
that makes it to their advantage always,
525
1286450
1976
size doğru söylemek,
21:28
to tell you the truth.
526
1288450
1856
onların avantajına olduğununda bunu yapıyorlar.
21:30
And the people I'm talking about are people that like --
527
1290330
2976
Ve insanlar... yani
21:33
they say that they're a member of the committee
528
1293330
2976
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli
21:36
called, say, the Inter-Governmental Panel on Climate Change.
529
1296330
3976
komitesi üyesi gibi insanlar.
21:40
And they -- and they have these big meetings where they try to figure out
530
1300330
3477
Bu adamlar, gezegenin zamanla ısındığını
21:44
how we're going to -- how we're going to continually prove
531
1304330
2762
nasıl kanıtlayacaklarını konuştukları
büyük toplantılar yapıyorlar.
21:47
that the planet is getting warmer,
532
1307116
2190
21:49
when that's actually contrary to most people's sensations.
533
1309330
2976
Bu birçok kişinin algılarına aykırıdır.
21:52
I mean, if you actually measure
534
1312330
1976
Yani bir süre
21:54
the temperature over a period --
535
1314330
1976
sıcaklığı ölçersiniz
21:56
I mean, the temperature has been measured now
536
1316330
2143
sanırım 50-60 yıldır sıcaklıklar
21:58
pretty carefully for about 50, 60 years --
537
1318497
2809
düzgünce ölçülüyor
22:01
longer than that it's been measured,
538
1321330
1976
bundan daha uzun zamandır ölçülüyor ama
22:03
but in really nice, precise ways,
539
1323330
1976
güvenilir kısımları kullanmakta yarar var.
22:05
and records have been kept for 50 or 60 years,
540
1325330
2976
ve 50 60 yıldır ölçülen kısım pek de
22:08
and in fact, the temperature hadn't really gone up.
541
1328330
1976
yukarı gitmedi.
22:10
It's like, the average temperature
542
1330330
1976
Ortalama sıcaklıklar
22:12
has gone up a tiny little bit,
543
1332330
1976
belki birazcık artmıştır,
22:14
because the nighttime temperatures
544
1334330
2976
bu da hava istasyonlarının ölçtüğü
22:17
at the weather stations have come up just a little bit.
545
1337330
1976
gece sıcaklıklarından ötürü.
22:19
But there's a good explanation for that.
546
1339330
1976
Buna da şöyle bir açıklama getirebilir.
22:21
And it's that the weather stations are all built outside of town,
547
1341330
3096
Hava istasyonların eskiden hep şehir dışında kuruldu.
22:24
where the airport was, and now
548
1344450
1856
havaalanları eskiden neredeydi, şimdi nerede,
22:26
the town's moved out there, there's concrete all around
549
1346330
1976
şehir oraya taştı, ve tüm çevresi beton,
22:28
and they call it the skyline effect.
550
1348330
1976
buna şehir silüeti etkisi deniyor.
22:30
And most responsible people
551
1350330
1976
Bütün aklı başında adamlar
22:32
that measure temperatures realize
552
1352330
1976
ölçüm yaparken, bu etkiden
22:34
you have to shield your measuring device from that.
553
1354330
2429
korunmak gerektiğini bilir.
22:36
And even then, you know,
554
1356783
2523
Ve, gün boyu ısınan binalar
22:39
because the buildings get warm in the daytime,
555
1359330
976
geceleri de bir süre
22:40
and they keep it a little warmer at night.
556
1360330
2000
sıcak kalmaya devam eder.
22:42
So the temperature has been, sort of, inching up.
557
1362354
1976
Ve sıcaklıklar bir miktar yukarı çıkmış olabilir.
22:44
It should have been. But not a lot. Not like, you know --
558
1364354
2952
Böyle olmalı. Bunu ortaya ilk atan adam
22:47
the first guy -- the first guy that got the idea
559
1367330
1976
yani bu fikirle ilk ortaya çıkan kişi
22:49
that we're going to fry ourselves here,
560
1369330
1976
kendimizi kızartacağımızı düşündü,
22:51
actually, he didn't think of it that way.
561
1371330
1976
aslında tam olarak öyle düşünmedi.
22:53
His name was Sven Arrhenius. He was Swedish, and he said,
562
1373330
2976
O kişi Sven Arrhenius, bir İsveçli ve dedi ki,
22:56
if you double the CO2 level in the atmosphere,
563
1376330
2976
eğer atmosferdeki CO2 oranını
22:59
which he thought might -- this is in 1900 --
564
1379330
2096
1900 olduğunu düşündüğü oranın, iki katına çıkarırsanız
23:02
the temperature ought to go up about 5.5 degrees, he calculated.
565
1382330
3048
ortalama sıcaklık 5.5 derece artabilir. Bunu hesaplamıştı.
23:05
He was thinking of the earth as, kind of like,
566
1385402
2191
O dünyayı içinde bir şey olmayan
23:07
you know, like a completely insulated thing
567
1387617
2689
tamamen izole edilmiş bir ortam gibi
23:10
with no stuff in it, really,
568
1390330
1976
düşünmüştü.
23:12
just energy coming down, energy leaving.
569
1392330
1976
Sadece enerji girişi ve çıkışı var şeklinde.
23:14
And so he came up with this theory,
570
1394330
1976
Ve teorisi ile ortaya çıktı.
23:16
and he said, this will be cool,
571
1396330
1976
Ve bu dedi ki bu çok hoş,
23:18
because it'll be a longer growing season in Sweden,
572
1398330
2976
çünkü bu İsveç için daha uzun bir tarım sezonu demek.
23:21
you know, and the surfers liked it,
573
1401330
1976
Bu fikri sörfçüler de sevdi,
23:23
the surfers thought, that's a cool idea,
574
1403330
1976
çünkü okyanuslar bazen gerçekten
23:25
because it's pretty cold in the ocean sometimes, and --
575
1405330
2976
çok soğuk olabiliyordu.
23:28
but a lot of other people later on
576
1408330
1976
Sonradan birçok insan
23:30
started thinking it would be bad, you know.
577
1410330
2048
bunun kötü de olabileceğini düşündü.
23:33
But nobody actually demonstrated it, right?
578
1413330
2048
Fakat kimse bunu gerçekten kanıtlayamadı öyle değil mi?
23:35
I mean, the temperature as measured --
579
1415402
1904
Yani bunu muhteşem internetinizle
23:37
and you can find this on our wonderful Internet,
580
1417330
2286
NASA nın ya da ve ya metoroloji bürosunun
23:39
you just go and look for all NASAs records,
581
1419640
2666
ortalama sıcaklık
23:42
and all the Weather Bureau's records,
582
1422330
1976
kayıtlarına bakarak kontrol edebilrisiniz.
23:44
and you'll look at it yourself, and you'll see, the temperature has just --
583
1424330
2976
Kendiniz bakacaksınız ve ne göreceksiniz, biliyor musunuz?
23:47
the nighttime temperature measured on the surface of the planet
584
1427330
3000
sadece gece sıcaklıklarının, dünya yüzeyinde
23:50
has gone up a tiny little bit.
585
1430354
1952
birazcık arttığını göreceksiniz.
23:52
So if you just average that and the daytime temperature, it looks like it went up
586
1432330
1976
Ve bunun gündüz sıcaklıklarıyla ortalamasını aldığınızda
23:54
about .7 degrees in this century.
587
1434330
2976
ortalama sıcaklığın yüzyıl içinde 0.7 derece artığını görürsünüz.
23:57
But in fact, it was just coming up --
588
1437330
1976
Gerçek olan,
23:59
it was the nighttime; the daytime temperatures didn't go up.
589
1439330
2858
sadece gece sıcaklıklarının artmasıydı.
Böylece... Arrhenius'un toerisi...
24:02
So -- and Arrhenius' theory --
590
1442212
2094
24:04
and all the global warmers think --
591
1444330
1976
ve bütün global ısınmacılar
24:06
they would say, yeah, it should go up in the daytime, too,
592
1446330
1976
eğer bu sera etkisi ise gündüz sıcaklıkları da artmalı
24:08
if it's the greenhouse effect.
593
1448330
1976
diye düşünmelilerdi.
24:10
Now, people like things that have, like, names like that,
594
1450330
2976
İnsanlar isimleri olan şeyleri seviyor.
24:13
that they can envision it, right? I mean --
595
1453330
2976
Ve kafalarında canlandırıyorlar,
24:16
but people don't like things like this, so -- most -- I mean,
596
1456330
2905
bilirsiniz, insanlar
gerçek kanıtlar hakkında heycanlanmazlar.
24:19
you don't get all excited about things
597
1459259
2000
24:21
like the actual evidence, you know,
598
1461330
1976
örneğin 1990larda
24:23
which would be evidence for strengthening
599
1463330
1976
tropik dolaşımın güçlenmesine
24:25
of the tropical circulation in the 1990s.
600
1465330
2976
kanıt olabilecek gerçeklerle heycanlanmazlar.
24:28
It's a paper that came out in February,
601
1468330
1976
Bu şubat yayınlanan bir makalede
24:30
and most of you probably hadn't heard about it.
602
1470330
2976
muhtemelen henüz duymadınız.
24:33
"Evidence for Large Decadal Variability
603
1473330
1976
"Tropik Yayılımsal Enerji Bütçesindeki
24:35
in the Tropical Mean Radiative Energy Budget."
604
1475330
3000
On Yıllık Büyük Değişkenlikler"
24:39
Excuse me. Those papers were published by NASA,
605
1479330
2976
Pardon, Bu makale NASA tarafından ve
24:42
and some scientists at Columbia, and Viliki
606
1482330
2048
Columbia, Viliki ve Princtendaki
24:44
and a whole bunch of people, Princeton.
607
1484402
2904
bir grup bilim adamı tarafından basıldı.
24:47
And those two papers came out in Science Magazine,
608
1487330
2976
Şubat'ın birinde
24:50
February the first,
609
1490330
1976
Science Magazine'de 2 makale yayınlandı.
24:52
and these -- the conclusion in both of these papers,
610
1492330
2976
İkisinin de kapanış paragrafındaki ortak fikir
24:55
and in also the Science editor's, like,
611
1495330
2976
editöründe katıldığı gibi
24:58
descriptions of these papers, for, you know,
612
1498330
2096
bu yazıların içeriği
25:00
for the quickie,
613
1500450
1856
kısaca
25:02
is that our theories about global warming
614
1502330
1976
küresel ısınmanın
25:04
are completely wrong. I mean,
615
1504330
1976
tamamen yanlış olduğu yönünde.
25:06
what these guys were doing,
616
1506330
1976
Yani bu adamlar
25:08
and this is what -- the NASA people have been saying this for a long time.
617
1508330
2976
NASA'nın uzun zamandır söylediği gibi
25:11
They say, if you measure the temperature of the atmosphere, it isn't going up --
618
1511330
2976
diyolarki atmosferin ortalama sıcaklıkları artmıyor.
25:14
it's not going up at all. We've doing it very carefully now for 20 years,
619
1514330
3477
Bu işi uydular kullanarak, 20 senedir çok dikkatli
25:17
from satellites, and it isn't going up.
620
1517831
2475
şekilde yapıyoruz ve sıcaklıklar artmıyor.
25:20
And in this paper, they show something much more striking,
621
1520330
2976
Bu yazılardaki çok daha vurucu bilgi
25:23
and that was that they did what they call a radiation --
622
1523330
2976
onların yayılım dediği...
25:26
and I'm not going to go into the details of it, actually it's quite complicated,
623
1526330
2976
çok ayrıntıya girmeyeceğim çünkü konu baya karışık.
25:29
but it isn't as complicated as they might make you think it is
624
1529330
2976
Aslında karışık olmasının nedeni seçtikleri kelimeler
25:32
by the words they use in those papers. If you really get down to it, they say,
625
1532330
2976
Birisi çıkıp şöyle anlatmalı,
25:35
the sun puts out a certain amount of energy --
626
1535330
2191
güneş belli bir miktar enerji üretiyor,
25:37
we know how much that is --
627
1537545
1761
ne kadarının
25:39
it falls on the earth, the earth gives back a certain amount.
628
1539330
2905
dünya üzerine düştüğünü biliyoruz, ve bir kısmını geri yansıtıyor.
Isındığında
25:42
When it gets warm it generates --
629
1542259
2047
25:44
it makes redder energy -- I mean, like infra-red,
630
1544330
2976
daha kırmızı bir ışıma yapıyor, yani kızıl ötesi,
25:47
like something that's warm gives off infra-red.
631
1547330
2976
yani ısınan şey daha çok kızıl ötesi ışıma yapar,
25:50
The whole business of the global warming --
632
1550330
2048
Bu küresel ısınma olayı
25:52
trash, really,
633
1552402
1904
saçmalık, cidden
25:54
is that -- if the -- if there's too much CO2 in the atmosphere,
634
1554330
3000
Eğer...eğer gerçekten atmosferde çok fazla CO2 olsa
25:57
the heat that's trying to escape
635
1557354
1952
ve kaçmaya çalışsan ısı tutulur ve
25:59
won't be able to get out. But the heat coming from the sun,
636
1559330
2976
dışarı çıkmaz. Fakat güneşten gelen ısı
26:02
which is mostly down in the -- it's like 350 nanometers,
637
1562330
2976
çoğunlukla 350 nanometre merkezli ışıma
26:05
which is where it's centered -- that goes right through CO2.
638
1565330
2976
CO2 den geçip giriyor.
26:08
So you still get heated, but you don't dissipate any.
639
1568330
1976
Ve ısınmaya devam ediyor ama hiç ısı kaybetmiyorsun.
26:10
Well, these guys measured all of those things.
640
1570330
1976
Bu adamlar hepsini ölçtüler.
26:12
I mean, you can talk about that stuff,
641
1572330
1976
Yani bu konularda konuşabilirsin,
26:14
and you can write these large reports, and you can get government money to do it,
642
1574330
3858
uzun raporlar yazıp, hükümetden ödenek alabilirsin,
fakat bunlar.. ölçüldü,
26:18
but these -- they actually measured it,
643
1578212
2094
26:20
and it turns out that in the last 10 years --
644
1580330
2143
son 10 yıl içerisinde...
26:22
that's why they say "decadal" there --
645
1582497
1976
bu sebeple 10 yıllık diyolar...
26:24
that the energy -- that the level
646
1584497
2809
enerji, onların deyimiyle
26:27
of what they call "imbalance"
647
1587330
1976
"dengesizlik"
26:29
has been way the hell over what was expected.
648
1589330
2976
beklenenin çok üstünde.
26:32
Like, the amount of imbalance --
649
1592330
2976
Dengesizliğin miktarı
26:35
meaning, heat's coming in and it's not going out
650
1595330
2976
yani gelen ve giden ısı arasındaki fark
26:38
that you would get from having double the CO2,
651
1598330
2191
CO2 nin iki katına çıktığında oluşmalıydı,
26:40
which we're not anywhere near that, by the way.
652
1600545
2761
bu CO2 seviyesine yakın bile değiliz.
26:43
But if we did, in 2025 or something,
653
1603330
1976
Bunu 2025 de yapsaydık,
26:45
have double the CO2 as we had in 1900,
654
1605330
2976
yani CO2 miktarı gerçekten 1900 lerin iki katı olsaydı,
26:48
they say it would be increase the energy budget
655
1608330
2239
bu eneji bütçesini büyütebilir denirdi,
26:50
by about -- in other words,
656
1610593
2713
yani, başka deyişle,
26:53
one watt per square centimeter more
657
1613330
1976
santimetre kare başına 1 watt fazla
26:55
would be coming in than going out.
658
1615330
1976
gelen, giden enerji farkı olurdu.
26:57
So the planet should get warmer.
659
1617330
2976
Ve gezegen bu durumda ısınmalı.
27:00
Well, they found out in this study -- these two studies
660
1620330
2620
Bu çalışmada... iki farklı takım tarafından
27:02
by two different teams --
661
1622974
1332
yapılan iki çalışmada...
27:04
that five and a half watts
662
1624330
1976
1998 den 1999 a
27:06
per square meter
663
1626330
1976
metrekarede 5.5 watt
27:08
had been coming in from 1998, 1999,
664
1628330
2976
artış hesapladılar,
27:11
and the place didn't get warmer.
665
1631330
1976
ama gezegen ısınmadı.
27:13
So the theory's kaput -- it's nothing.
666
1633330
1976
Yani teori çöktü, bitti.
27:15
These papers should have been called,
667
1635330
1976
Makaleler geri çağrılıp,
27:17
"The End to the Global Warming Fiasco," you know.
668
1637330
2976
isimleri küresel ısınma fiyaskosu şeklinde değiştirilmeli.
27:20
They're concerned,
669
1640330
1976
Bu konuda endişeliler ve
27:22
and you can tell they have very guarded conclusions in these papers,
670
1642330
2976
makalelerinde çok korunaklı neticelere yer veriyorlar
27:25
because they're talking about big laboratories
671
1645330
2191
çünkü korkmuş kişilerden aldıkları
27:27
that are funded by lots of money
672
1647545
1761
çokça para ile
27:29
and by scared people.
673
1649330
1976
büyük laboratuvarlardan konuşuyorlar.
27:31
You know, if they said, you know what?
674
1651330
1976
Şöyle deseler, biliyor musunuz
27:33
There isn't a problem with global warming any longer,
675
1653330
1976
artık küresel ısınma diye bir problem yok.
27:35
so we can -- you know, they're funding.
676
1655330
1976
biliyorsunuz, parayı onlar veriyor.
27:37
And if you start a grant request with something like that,
677
1657330
2762
Böyle bir önermeyle gelseniz ve
27:40
and say, global warming obviously hadn't happened...
678
1660330
2429
kürüesel ısınma aslında hiç olmadı deseniz...
27:42
if they -- if they -- if they actually -- if they actually said that,
679
1662783
1976
Eğer..eğer bunu....eğer bunu gerçekten demiş olsalar,
27:44
I'm getting out.
680
1664783
1523
ben çıkıyorum.
27:46
(Laughter)
681
1666330
2976
(gülüşmeler)
27:49
I'll stand up too, and --
682
1669330
1976
Ben de ayağa kalkacağım.
27:51
(Laughter)
683
1671330
1976
(gülüşmeler)
27:53
(Applause)
684
1673330
2976
(alkışlar)
27:56
They have to say that.
685
1676330
1976
Bunu söylemeliler.
27:58
They had to be very cautious.
686
1678330
1976
Çok dikkatli olmaları gerek.
28:00
But what I'm saying is, you can be delighted,
687
1680330
2143
Bana kalırsa rahat olabilirsiniz,
28:02
because the editor of Science, who is no dummy,
688
1682497
2809
çünkü Science editörü, bir aptal değil.
28:05
and both of these fairly professional --
689
1685330
2976
ve oldukça profesyoneller.
28:08
really professional teams, have really come to the same conclusion
690
1688330
2976
Gerçekten profesyoneller olanlar,
28:11
and in the bottom lines in their papers
691
1691330
1976
son satırda aynı sonuca ulaşıyorlar
28:13
they have to say, what this means is, that what we've been thinking,
692
1693330
2000
Ön gördüğümüz küresel dolaşım modeli
28:16
was the global circulation model that we predict
693
1696330
2239
ve buna bağlı dünyanın ısınması
28:18
that the earth is going to get overheated
694
1698593
1976
tamamen yanlış,
28:20
that it's all wrong. It's wrong by a large factor.
695
1700593
2713
büyük bir oranda yanlış.
28:23
It's not by a small one. They just --
696
1703330
2976
Az bir farkla değil.
28:26
they just misinterpreted the fact that the earth --
697
1706330
2976
Kimsenin bilmediği bir mekanizmayı gördüler
28:29
there's obviously some mechanisms going on
698
1709330
2000
fakat bunın ısınmaya yol açtığı
28:31
that nobody knew about,
699
1711354
1952
gibi yanlış bir yorum getirdiler,
28:33
because the heat's coming in and it isn't getting warmer.
700
1713330
1976
çünkü ısı içeri giriyor ama ısınmaya neden olmuyor.
28:35
So the planet is a pretty amazing thing, you know,
701
1715330
2976
Gezegen baya muhteşem birşey,
28:38
it's big and horrible -- and big and wonderful,
702
1718330
1976
büyük ve korkunç, ve büyük ve muhteşem
28:40
and it does all kinds of things we don't know anything about.
703
1720330
2976
ve bizim hiç bilmediğimiz onlarca şey yapıyor.
28:43
So I mean, the reason I put those things all together,
704
1723330
1976
Yani bunları biraraya getirmemdeki sebep,
28:45
OK, here's the way you're supposed to do science --
705
1725330
1976
İşte, bilim yapma şekli budur,
28:47
some science is done for other reasons, and just curiosity.
706
1727330
2976
bazen bilim başka sebeplerden ve sadece meraktan yapılır.
28:50
And there's a lot of things like global warming,
707
1730330
2286
Küresel ısınma gibi birçok konu var
28:52
and ozone hole and you know,
708
1732640
1666
bilirsiniz, ozon deliği ve
28:54
a whole bunch of scientific public issues,
709
1734330
2000
birçok toplumsal bilim konusu
28:56
that if you're interested in them,
710
1736354
1952
eğer onlarla ilgileniyorsanız,
28:58
then you have to get down the details, and read the papers called,
711
1738330
3096
"Tropik Yayılımsal Enerji Bütçesindeki On Yıllık Büyük Değişkenlikler"
29:01
"Large Decadal Variability in the..."
712
1741450
1856
gibi makaleler okumalısınız
29:03
You have to figure out what all those words mean.
713
1743330
2286
ve onların ne demek istediğini anlamalısınız
29:05
And if you just listen to the guys
714
1745640
1666
eğer sadece birilerini dinlerseniz,
29:07
who are hyping those issues, and making a lot of money out of it,
715
1747330
2976
sizi hipnotize edip, bundan çokça para kazanırlar,
29:10
you'll be misinformed, and you'll be worrying about the wrong things.
716
1750330
3286
ve yanlış bilgilendirilmiş olursunuz. Ve aslında endişelenmemeniz gereken şeyler hakkında endişelenirsiniz.
29:13
Remember the 10 things that are going to get you. The -- one of them --
717
1753640
3381
Dikkatli olmanız gereken 10 şey var, birincisi..
(gülüşmeler)
29:17
(Laughter)
718
1757045
1261
29:18
And the asteroids is the one I really agree with there.
719
1758330
2976
Asteroitler birinci sırada, bu konuda hemfkiriz.
29:21
I mean, you've got to watch out for asteroids. OK, thank you for having me here.
720
1761330
3810
Yani, asteroitler konusunda dikkatli olmalısınız. Tamam, beni ağırladığınız için teşekkürler.
(alkışlar)
29:25
(Applause)
721
1765164
3000
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7